Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 12 Mayıs 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Dünya

 

BM: Medeniyetleri dinler buluşturur

BM Genel Sekreteri Ban Ki-Mun, medya ve dinin, kültürler arasındaki güvensizliği gidermede rol oynayabileceğini söyledi. BM Genel Kurulunda düzenlenen “‘Medeniyetlerarası Diyalog ve Barış Önündeki Engeller ve Fırsatlar” konulu toplantının açılışında konuşan Ban, “Yapmamız gereken şey, farklılığın bir tehdit değil, erdem olduğu gerçeğini yeniden teyit etmek” diyerek, özellikle medya ve dinin, insanlığın ortak değerlerini vurgulamada ve insanları olumlu yönde etkilemede üzerlerine büyük görev düştüğünü söyledi.

BM Genel Kurulu’nda düzenlenen ‘’Medeniyetler arası Diyalog ve Barış Önündeki Engeller ve Fırsatlar’’ konulu toplantının açılışında konuşan genel sekreter Ban, günümüzde yaşanan teknolojik gelişmelerin coğrafi açıdan ülkeleri birbirine yaklaştırdığını, ancak kültürler ve ülkeler arasındaki bölünmeleri sona erdirmeyi başaramadığını bildirdi.

Ban, ‘’Tam tersine günümüzde ‘öteki’ne, yani diğer dinlere, etnik kökenlere ve milliyetlere karşı artık daha fazla kuşkuyla yaklaşılıyor’’ diye konuştu. ‘’Yapmamız gereken şey, farklılığın bir tehdit değil, erdem olduğu gerçeğini yeniden teyit etmek’’ diyen Ban, özellikle medya ve dinin, insanlığın ortak değerlerini vurgulamada ve insanları olumlu yönde etkilemede üzerlerine büyük görev düştüğünü söyledi.

BM Genel Kurul Başkanı Şeyka Haya Raşid Al Halifa da yaptığı konuşmada, ‘’Ülkeler ve halklar arasındaki barış ve anlayışı tehdit eden aşırı ideolojileri reddetmeli, günümüz toplumunda dinin suistimal edilmesini engellemeliyiz’’ diye konuştu.

ARAP BİRLİĞİ: TÜRKİYE AB’YE ALINMALI

Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa, “Türkiye ile AB arasındaki müzakerelerin başarıya ulaşarak Türkiye’nin birliğe girmesini umut ediyoruz” BM Genel Kurulu’nun düzenlediği toplantılara katılmak amacıyla New York’a gelen Amr Musa, bir basın toplantısı düzenledi. Medeniyetler arası diyalog ve çatışma konusunda dünyada pek çok toplantı düzenlendiğini belirten Musa, konunun temelinin kültürel ya da toplumsal boyutta olmaktan çok siyasal düzeyde olduğunu vurguladı.

Musa, asıl sorunun farklı kültürler arasındaki çatışmadan çok, izlenen politikalardaki çatışmada olduğunu ifade ederek ‘’Dünyada son zamanlarda bir İslâm korkusu görülmektedir ve bununla mücadele edilmezse uluslar arası barış ve güvenlik bundan zarar görecektir’’ diye konuştu.

Arap Birliği’nin Ortadoğu sorununun çözümüne yönelik geliştirdiği resmî barış önerisinin masada olduğunu, ancak İsrail tarafından sorunun çözümü yolunda şimdiye dek siyasal bir irade göremediklerini söyledi.

Musa, Fransa’daki cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından gündeme gelen Türkiye’nin AB üyeliğiyle ilgili bir soruya verdiği cevapta, Arap Birliği’nin konuya bakış açısının bilindiğini hatırlatarak, şöyle konuştu: ‘’Biz Türkiye ile AB arasındaki müzakerelerin başarıya ulaşarak Türkiye’nin birliğe girmesini umut ediyoruz. Aynı zamanda soruna (Hıristiyan kulübüne girmek isteyen Müslüman ülke) bağlamında bakılmasının da yanlış olduğunu düşünüyoruz. Bu tutumumuz zaten biliniyor. Hiç kimse, hiçbir ülke ya da AB, Türkiye ile müzakereleri durdurmak ya da kesmek için bir karar almayı düşünmüyor. Müzakereler sürecek ve müzakerelerin sonunda olumlu bir sonuca ulaşılmasını umut ediyoruz.’’

/ BİRLEŞMİŞ MİLLETLER

12.05.2007


 

“Dinini kaybeden, her şeyini kaybeder”

Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Görmez, dinin; dil, kültür ve vatan sevgisini koruma altına aldığını, bu yüzden de çocuklara peygamber sevgisi aşılamak gerektiğini belirtti.

Melbourne Türk-İslâm Cemiyetleri tarafından organize edilen Kutlu Doğum Haftası Programına, katılan Prof. Dr. Mehmet Görmez, konuşmasında Peygamberimizin güzel ahlâkı ve insanlarımızın O’na olan sevgisini hayatında yaşadığı bazı deneyimler ile anlattı. Kutlu Doğum Haftası faaliyetlerinin 1989 yılından bu yana düzenlendiğini belirten Görmez, Peygamber sevgisi konusunda hiçbir tereddütlerinin olmadığını ancak sevginin yeterli olmayacağını kaydetti. Görmez, bu sevginin bilgiye dönüştürülmesi gerektiğini, Peygamberimizin ahlâk ve adalet anlayışını da uygulamamız gerektiğini açıkladı.

Konuşmasının büyük bölümünü aile kurumuna ayıran Görmez, nikâh masasında oturan eşlerin verdiği sözün Allah’a verilmiş bir söz kabul edildiğini söyledi. Peygamberimizin eşine olan sevgi ve saygısına dikkat çeken Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı ne yazık ki günümüzde İslâmın kadınları ikinci sınıf insan olarak gördüğü yönünde Batıda bir anlayış olduğuna dikkat çekti.

İslâm’ın evrenselliği üzerinde de duran Görmez, bütün peygamberlere eşit mesafede duran, hepsini aynı gören bir inançtan geldiklerinin altını çizdi. İspanyollar hariç hiçbir Hıristiyan’ın oğluna İsa adını vermediğini söyleyen Görmez, ancak Anadolu’da İsa, Musa, Yusuf, Yakup ve diğer bütün peygamber isimlerinin çocuklara verildiğine dikkat çekti. Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı, Endülüs zamanında Müslüman çocuklara İsa adı verildiği için İspanyolların da mahcup olmamak için bu ismi verdiklerini söyledi. Avustralya’daki kimlik sorununa da değinen Prof. Görmez, dinlerini kaybetmedikleri takdirde hiçbir şeyin kaybolmayacağını söyledi. Dinin; dil, kültür ve vatan sevgisini koruma altına aldığını, bu yüzden de çocuklara peygamber sevgisi aşılamak gerektiğini belirtti. Batıda dile getirilen çok kültürlülüğün zaten kültürlerinde olduğunu söyleyen Görmez, buna örnek olarak Medine Vesikası’nı hatırlattı. Prof. Görmez, sözleşmede ‘biz tek toplumuz’ maddesinin yer aldığını söyledi. Oldukça yoğun ilgi gören yemekli geceye 570 kişi katıldı.

/ SYDNEY

12.05.2007


 

Rice’den hükümete övgü

ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, Türkiye’nin halk tarafından seçilmiş hükümetinin, ülkeyi Avrupa’ya doğru götürdüğünü söyledi. Rice, “ABD olarak demokratik süreci desteklememizin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Yeni seçimler yapılacak. Seçimlerin, herhangi bir demokrasideki gibi olmasını bekliyoruz” dedi.

ABD Senatosu Tahsisler Komitesi’nde, dış operasyonlar ve ilgili programlar konulu bir oturuma katılan Rice, Cumhuriyetçi Parti New Hampshire Senatörü Judd Gregg’in sorularını cevapladı. Türkiye’deki siyasal duruma ilişkin senatör Gregg’in sorusuna cevap veren Rice, “Bizim rolümüz, oradaki demokratik ve anayasal süreçlere göre olmalı. Bu hükümet halk tarafından seçildi ve Türkiye’yi Avrupa’ya doğru götürmeye kendini adadı. Hükümetin politikası hep bu yönde ve Avrupa içine entegrasyona çalışıyor, İslâmî kökleri olan AKP liderliği tarafından yönetildiği halde” dedi.

AKP hükümetinin, AB’nin istekleri çerçevesinde yasaları değiştirdiği, özellikle kişisel ve dinsel özgürlükler bakımından önemli adımlar attığını belirtti.

12.05.2007


 

“Erken seçim AB siyasetini etkilemesin”

Almanya Dışişleri Bakanı Frank- Walter Steinmeier, Türkiye’deki erken seçimin AB siyasetini sağlıklı yürütmeye devam etmesini temenni ettiğini söyledi.

Başşehir Berlin’de yaptığı özel açıklamada Steinmeier, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün adaylığının kamuoyunda tartışılış biçimine üzüldüğünü de kaydetti. Steinmeier, “Cumhurbaşkanlığı seçimi her şeyden önce Türkiye’nin iç meselesi. Bu konuda Türk hükümeti ve Türk Parlamentosu’nun kararı belirleyici olacak. Sonuçta kimin Cumhurbaşkanı olacağına Türk halkı karar verecektir. Ama ben aslında Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün durumun kamuoyunda tartışılış biçimine üzüldüm. Onunla Dışişleri Bakanı olarak görüşeceğimize ve gelecekte de birlikte ortak çalışmalar yapacağımıza inanıyorum. Şimdi yeni seçim olacak. Ben bu konuda uzaktan hüküm yürütemem. Ancak Türkiye’de yeni seçim sonuçlarının, Avrupa perspektifinden bakıldığında AB siyasetinin sağlıklı yürütülmeye devam etmesini temenni edebilirim” dedi.

/ BERLİN

12.05.2007


 

Cheney, Arap ülkelerinden destek isteyecek

ABD Başkanı George W. Bush, yardımcısı Dick Cheney’nin Ortadoğu’ya gerçekleştireceği ziyareti sırasında Arap ülkelerinin temsilcileriyle göreşerek, İran konusunda destek isteyeceğini söyledi.

BD Başkanı George W. Bush, yardımcısı Dick Cheney’in önümüzdeki günlerde Ortadoğu ziyaretine gideceğini ifade etti. Bush, Cheney’in Arap ülkelerinin temsilcileri ile biraraya gelerek İran konusunda destek isteyeceğini bildirdi. Irak ziyaretini tamamlayan Cheney’in Birleşik Arap Emirlikleri’nde Arap müttefiklerine “İran’ın nükleer silâha sahip olmak için çalışma yürüttüğünü” açıklamaya çalışacak. Cheney, Mısır, Ürdün ve Suudi Arabistan’da da çeşitli temaslarda bulunacak. Bush, Cheney’in İran konusundaki ABD’nin stratejisini anlatarak, Arap ülkelerinin de bu stratejiye destek vermesini sağlayacağını kaydetti.

/ WASHINGTON

12.05.2007


 

Holbrooke: Kürt devletini desteklemiyorum

ABD’nin eski dışişleri bakan yardımcılarından Richard Holbrooke, Türkiye’de kimi çevrelerin savunduğunun tersine, bağımsız bir Kürt devletini desteklemediğini söyledi.

Washington’da düzenlenen ‘’Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülü’’nün ödül töreninde konuşan Richard Holbrooke, Türkiye’de kimi siyasetçi ve gazetecilerin, Washington Post’ta kısa süre önce yayınlanan bir yorum yazısının ardından kendisini, bağımsız Kürt devleti düşüncesini desteklemekle suçladıklarını, ancak kendisinin bu biçimde düşünmediğini söyledi.

/ WASHINGTON

12.05.2007


 

Olmert’e istifa baskısı

İsrail Başbakanı Ehud Olmert’in Kudüs’teki ikametgâhının yakınında protesto gösterileri düzenleniyor.

Olmert’e Winograd raporundan sonra istifa etmesi için çağrı yapıp, evinin yakınına kamp kuran öğrencilere, önceki gece, eğitim harçlarının yüksekliğini protesto eden yüzlerce öğrenci katıldı. Polis, Olmert’in evinin önünde geniş güvenlik tedbirleri alırken, öğrenciler Kudüs’ün ana caddesinde polisle çatıştı, 2 öğrenci ile 2 polis yaralandı, onlarca öğrenci gözaltına alındı.

/ KUDÜS

12.05.2007


 

Gordon Brown, Blair’in yerine talip

27 Haziran’da görevini bırakacak Tony Blair’in yerine İngiltere’nin yeni başbakanı olması beklenen Maliye Bakanı Gordon Brown, İşçi Partisi liderliği için kampanyasını başlatıyor.

10 yıldır İngiltere ekonomisine yön veren Brown, ayrıntılara önem veren, kontrolü asla elinden bırakmayan bir siyasetçi olarak tanınıyor. 1983 yılında Blair ile birlikte parlamentoya giren Brown’ın, başbakanın aksine ABD ile ilişkilere daha mesafeli yaklaşması bekleniyor. Brown ile Blair’in arasının, Blair’in söz verdiği halde ilk döneminin sonunda başbakanlıktan ayrılmayıp yerini Brown’a vermemesi sebebiyle bozuk olduğu yıllardır İngiliz basınında yer alan haberler arasında. Kamuoyu yoklamalarına göre ise seçmen, 56 yaşındaki Brown’a temkinli yaklaşıyor.

/ LONDRA

12.05.2007


 

Papa: Gençliğinizi zayi etmeyin

Papa 16. Benedikt karnavallarında yaşanan aşırılıklarıyla ünlü Brezilya’da 30 bin gence ‘zinaya ve uyuşturucuya yaklaşmayın” uyarısı yaptı.

Latin Amerika’ya yaptığı ilk ziyarette Sao Paulo’daki bir stadyumda konuşan Papa, “Genç erkekler ve kadınlar hayatlarını aileleri etrafında kurmalı, evlendikten sonra eşlerine sadık kalmalı” dedi. Papa Benedikt, gençlere evlilik öncesinde cinsel ilişkide bulunmamaları konusunda da nasihat etti. Papa, Latin Amerika’ya ilk ziyaretini dünya üzerinde en çok Katolik’in yaşadığı, fakat kilisenin gayri meşrû cinsel ilişki ve doğum kontrolü konusunda tavsiyelerine fazla aldırış edilmeyen Brezilya’ya yaptı. Önceki gün Sao Paulo’daki Pacaembu stadını dolduran 30 bin heyecanlı gencin 80 yaşındaki Papa’yı beklerken rock müzik dinleyerek dans etmesi ve çiftlerin rahat hareketleri dikkat çekti. Papa ise konuşmasında, “Gençliğinizi zayi etmeyin. Hayatınızı ahlâkî kurallara göre sürdürün” mesajını verdi. Geleneksel aile değerlerine vurgu yapan Katolik lider; kürtaj ve zina gibi konularda kilisenin görüşlerini anlattı. Papa, Brezilya’daki şiddet kültürünü de ayrımcılığa ve uyuşturucu kullanımına bağladı. Papa, vaazı dinleyenleri ‘çobansız bir koyun gibi yoldan çıkan genç kadın ve erkekleri’ din yoluna çağırmakla görevlendirdi. Papa 16. Benedikt, Pazar günü Latin Amerika ve Karayipler’deki rahiplerle bir araya gelerek müntesiplerinin Protestanlığı seçme eğilimini durdurmanın yollarını görüşecek.

12.05.2007


 

En baskıcı 17 rejim

Amerikan sivil toplum örgütü “Freedom House”, dünyada değişime direnen en baskıcı 17 ülke arasında Sudan, Kuzey Kore ve Özbekistan’ın bulunduğunu belirtti.

Freedom House’ın açıklamasında, “Kötünün Kötüsü: Dünyanın En Baskıcı Toplumları, 2007” raporunda, siyasal haklar ve sivil özgürlükler açısından 17 ülkenin adı açıklanırken, 13 ülkenin de en az 5 yıldır bu listede olduğuna dikkat çekildi. Raporda, en baskıcı rejimler olarak ayrıntılı durumları ele alınan ülkeler şunlar: Belarus, Çin, Fildişi Sahili, Ekvator Ginesi, Eritre, Laos, Libya, Kuzey Kore, Küba, Myanmar, Suudi Arabistan, Somali, Sudan, Suriye, Türkmenistan, Özbekistan ve Zimbabve. Bu ülkelere ilaveten bölge ya da özerk yönetim olarak Çeçenistan, Tibet ve Batı Sahra da listede yer aldı. Raporda, “Kötünün Kötüsü” raporunda ilk kez bu yıl listeye dahil olan Fildişi Sahili’nin yanı sıra Belarus, Ekvator Ginesi ve Zimbabve dışındaki ülkelerin 2002 ya da daha öncesinden beri listede olduğu kaydedildi.

“Kötünün Kötüsü” raporu, Freedom House’ın her yıl yayımladığı Dünyada Özgürlükler ile ilgili geniş çaplı raporun bir kısmını oluşturuyor. Daha sonra ayrıntılı olarak açıklanacak olan “Dünyadaki Özgürlükler 2007” raporunda Türkiye’nin “kısmen özgür” değerlendirmesinin değişmediği belirtiliyor.

/ ANKARA

12.05.2007


 

Gordon Brown: Irak’ta hatalar yapıldı”

İngiltere Başbakanı Tony Blair’in yerine resmen aday olduğunu ilân eden Maliye Bakanı Gordon Brown, Irak’ta hatalar yapıldığını kabul etti.

Adaylığını açıklayan Brown, kendisine yöneltilen “Irak savaşı için özür dilemeye hazır mısınız?” sorusuna, “Irak’ta hatalar yapıldığını kabul ediyorum” cevabını verdi. Blair, bugüne kadar 148 İngiliz askerinin öldüğü savaş için özür dilemeyi reddediyor. İngiltere’nin Irak’ta barışı sağlama çabalarına taahhüdünün devam ettiğini de söyleyen Brown, “Irak halkına yönelik yükümlülüklerimize saygılıyız” dedi.

/ LONDRA

12.05.2007


 

Sarkozy’ye Türkiye eleştirisi

İtalya Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Massimo D’Alema, Fransa’nın yeni Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin Türkiye’ye Avrupa Birliği’nde yer olmaması gerektiği yönündeki görüşlerini eleştirdi.

D’Alema, İtalya’daki haftalık haber dergilerinden L’Espresso’nun bugün piyasaya sürülen sayısında yer alan demecinde, kendisine Sarkozy’nin Türkiye karşıtı bir tutum sergilediğinin hatırlatılması üzerine, “İşte bu yanlıştır. Bu, görüşmemiz gereken bir konudur. Biz Türkiye ile müzakere halindeyiz. Avrupa Konseyinin aldığı kararlar var. Mesele, bir kültürel tartışma değildir” dedi. D’Alema, Türkiye’nin üyeliği konusunda ön yargılı davranılmaması gerektiğini belirtti.

D’Alema, “Sarkozy, ‘Ankara, Küçük Asya’da’ diyerek, Türkiye’yi coğrafi haritadan hareketle dışlıyor” biçimindeki bir soru ise şöyle cevapladı.

“Bence bu da yanlış. Toplumun niteliği üzerinde tartışmaların yaşanmakta olduğu Türkiye’ye böyle bir dönemde AB kapılarını kapatmak, bu ülkeyi İslâmcılığa doğru itelemek olur.”

/ ROMA

12.05.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004