Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 05 Haziran 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

Hangisi kınanmalı

Geçen hafta bazı gazete ve televizyon kanallarında yer alan bir haber üzerinde durmak istiyorum. Haberin özeti şu: ‘İstanbul Bağcılar Lisesi’nin bodrum katında mescit oluşturulduğu tespit edildi. Öğrencilerden birinin ailesi mescitte öğrenci ve öğretmenleri namaz kılarken gizli kamerayla görüntüledi. Lise ile ilgili olarak inceleme ve soruşturma başlatıldı.’

Haberin yangına körükle gidercesine verilmesi düşündürücü. Öğrencilerin kendi istek ve iradeleri ile, inançlarının gereği olarak, dinî vazifelerini yapmalarını rejime karşı bir eylemi ya da devlete yönelik bir tehlikeyi açığa çıkarıyormuşçasına verilişine tanık olduk.

Sanırsınız ki bu çocuklar bir uyuşturucu şebekesinin eline düşmüş. Ya da fuhuş bataklığına sürüklenmiş de, onları kurtarmaya yönelik bir erdem sergiliyorlar....

Bağnazlığın bu derecesi karşısında üzülmemek, hatta dehşete kapılmamak mümkün değil.

Bir an otuz yıl gerilere gittim. Üniversitede öğretim üyesi arkadaşlarım vardı. Kimseye göstermeden namazlarını kılmak için ne zorluklar çekerlerdi. Merdiven altlarında yer bulmaya çalışanlar, bir deponun izbeliğinde seccade niyetine uzatılan bir tahta üstünde iki rekat namaz kılmak için bin zorluğa katlananlar...

Onlar koca koca insanlardı. Tahsilli, üstelik akademisyen kimselerdi. Şimdi gündeme getirilenler ise kolejli çocuklarımız. Yani baskı, yıldırma çocuklara kadar indirilmiş.

Bunlar “halkının yüzde 99’u Müslüman” bir ülkede oluyor. “Lâikçiler” tahrik etmek için bahane arıyor. Seçim öncesinde daha nicelerini göreceğiz anlaşılan.

Anayasamızda; Temel hak ve hürriyetlerin niteliği, özel hayatın gizliliği ve korunması, din ve vicdan hürriyeti hakkında açık hükümler var:

MADDE 12. - Herkes, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir.

MADDE 14. - Anayasa hükümlerinden hiçbiri, Devlete veya kişilere, Anayasayla tanınan temel hak ve hürriyetlerin yok edilmesini veya Anayasada belirtilenden daha geniş şekilde sınırlandırılmasını amaçlayan bir faaliyette bulunmayı mümkün kılacak şekilde yorumlanamaz.

MADDE 24. - Herkes, vicdan, dinî inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir.

14 ‘üncü madde hükümlerine aykırı olmamak şartıyla ibadet, dinî âyin ve törenler serbesttir. Kimse, ibadete, dinî âyin ve törenlere katılmaya, dinî inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; dinî inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz.

Şimdi soruyorum: “Bodrumdaki gizli mescit”te, “gizlenmiş kamerayla” “ortaya çıkarılan” “namaz eylemi” haberini verenler bu maddeleri ihlâl etmişler midir? Etmemişler midir?

Kimseye göstermeden, kendi hallerinde namazını kılmak isteyen yavrularımızın kalplerine bir korku salınmış mıdır? Bu çocuklarımız ibadetlerini yapmamaya, namazı terk etmeye zorlanmış olmuyorlar mı?

Anayasacılarımız, yargı mensuplarımız bu olayın yüz kızartıcı bir suç işleniyormuş gibi verilmesi hakkında ne yorumda bulunuyorlar?

Türkiye, 4 Haziran 2007

Muhsin ABAY

05.06.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  Darbe akılsızlıktır

  Hangisi kınanmalı

  Hindistan’a gider iken

  Mumcu özürle kurtulamaz

  Harekât değil, savaş tartışılıyor

  Medya toplumsal barışı zedeliyor

  Baskın Oran: Asker vesayeti AB ile sona erer


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004