Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 10 Haziran 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

Dünyanın elektriği uzayda üretilecek

NASA’nın da içinde olduğu proje kapsamında uzayda elektrik enerjisi üreterek dünyada kullanmak için proje hazırlandı.

Küresel ısınma ve dünya nüfusunun artması sebebiyle enerji kaynaklarının kısıtlı hale gelmesi bilim adamlarını yeni arayışlara yönlendirdi. NASA’nın da içinde olduğu proje kapsamında uzayda elektrik enerjisi üreterek dünyada kullanmak için proje hazırlandı. Güneş ışınlarından üretilecek enerji, dünyaya mikroviyole ışınları ile yansıtılarak, kurulacak istasyonlarda elektriğe dönüştürülecek. Bu sayede sera gazlarının küresel ısınmaya etkisi de yok edilecek. Pennsylvania Üniversitesi Mekanik Mühendisliği Bölümünden Prof. Dr. Noam Lior, yaptığı açıklamada, 35 yıl önce düşünce olarak doğan uzayda güneş ışınlarından elektrik enerjisi elde etme ve bunu dünyaya ileterek kullanma düşüncesinin projeye dönüştüğünü söyledi. Projenin hayata geçirilmesinin önündeki tek engelin para olduğunu ifade eden Lior, kaynak bulunması halinde 15 yıl içerisinde uzayda üretilecek enerjinin dünyada elektrik olarak kullanılabileceğini vurguladı. Lior, başta ABD, Japonya, Fransa, Almanya olmak üzere uzay araştırması yapma kapasitesine sahip bütün ülkelerin projeyle ilgilendiğini söyledi.

DÜNYANIN ENERJİ KAYNAKLARI

Dünya nüfusunun 50 yıl içerisinde ikiye katlanmasının beklendiğini belirten Lior, bu sebeple enerji kullanımının da üç kat artacağını kaydetti. Enerji tüketiminin son 20 yılda iki kat arttığını vurgulayan Lior, ‘’Yeryüzündeki enerji kaynakları, tahminen yüz yıl daha yeter’’ dedi. Dünyada enerji üretiminin küresel ısınmaya etkisi sebebiyle muhalif eylemlerin başladığını belirten Lior, buna karşın gelişen uzay teknolojileri ve enerji çevirme sistemlerindeki gelişmelerin, uzayda enerji üretiminin cazibesini artırdığını söyledi. Lior, ‘’Uzayda elektrik üretimiyle sera gazlarının atmosfere olumsuz etkisi yok edilecek. Ayrıca uzayda ısı çok düşük olduğu için güneş ışığı mümkün olan en etkili şekilde elektriğe çevrilebilir. Isı çok düşük olduğu için yüzde yüz oranında daha etkili üretim yapılabilir’’ diye konuştu.

Uzayda, nükleer enerji de üretilebileceğine işaret eden Lior, bununla ilgili tehlikelerin henüz tam olarak tesbit edilememesi sebebiyle ülkelerin çekinceleri olduğunu bildirdi. Lior, güneş ışınlarından yararlanma konusunda ise ülkelerin hem fikir olduğunu kaydetti.

UZAY BOŞLUĞUNDA VEYA AYDA

Güneş enerjisinden yararlanabilmek için uzaya gönderilecek istasyonların uzay boşluğuna bırakılabileceğini ya da aya yerleştirilebileceğini belirten Prof. Dr. Noam Lior, şöyle devam etti:

‘’NASA, en uygun yerin ekvatorun 35.785 kilometre üzerindeki yörünge olduğunu açıkladı. Oradan geniş kitlelere enerji transferinin daha uygun olacağını söyledi. Bir diğer seçenek olarak kutup yörüngeleri araştırılıyor. Ay da diğer önemli bir alternatif. Oradan çıkarılabilecek madenlerle istasyonun inşası çok daha ucuz ve kolayca yapılabilir. Dünyadan ayın sürekli aynı yüzünün görülmesi ve ayda bulunan demir magnezyum gibi madenler ve az da olsa bulunan oksijen ve diğer gazlar, hem istasyonun yapılmasına hem de üretim için gerekli olan yakıtın bulunmasına uygun bir ortam sağlıyor. Ayda, güneş ışınlarından elde edilecek enerji, yeryüzünde üretilen her türlü enerjiden daha etkili olacaktır. Ay toprağı aynı zamanda izotop barındırdığı için enerji istasyonlarında yakıt olarak da kullanılabilir. 20 tonluk izotop ile ABD’ye bir yıl yetecek elektrik üretilebilir.’’

ENERJİNİN DÜNYAYA TRANSFERİ

Uzayda üretilecek enerjinin dünyaya transferi için çeşitli yöntemler kullanılabileceğini belirten Lior, bu yöntemler içerisinde en uygununun mikroviyole ışınlarıyla yeryüzüne yansıtılması olduğunu kaydetti. Bu konuda fikir birliği olduğunu dile getiren Prof. Dr. Noam Lior, ‘’Dünya yüzeyine yansıtılan enerji, antenler sayesinde alınacak ve ışınlar elektrik enerjisine konvektörler sayesinde çevrilecek’’ dedi.

Uzayda üretilen enerjinin mikroviyole ışınlarıyla transferinin prensip olarak onaylandığını kaydeden Lior, ‘’Bu naklin yapılabilmesi için, ışınların diğer bütün dalga boylarından 1 ghz fazla olması gerekir. Ve kullanılacak bandın halen kullanılmakta olan kablosuz iletişim frekanslarına etki etmemesi gerekir’’ diye konuştu.

Prof. Dr. Lior, enerji transferine alternatif yöntemin de lazer ışınları olduğunu vurguladı.

/ ANTALYA

10.06.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  Ağar: Demokrat Parti bir felsefedir

  Çığırından çıkar

  Genelkurmay’dan düzeltme açıklaması

  İncirlik'e uzatma kararnamesi

  Sarkozy’ye Türkiye uyarısı

  KESK Başkanı: Krizin çözümü demokraside

  10 bin cami imamsız

  Köprüyü havaya uçuracaklardı

  Bolu’da trafik kazası 7 ölü, 1 yaralı

  Geçici listeler açıklanacak

  Gül ve Saygun Irak’ı görüştü

  Şehitler son yolculuğuna uğurlandı

  Sınav var, sessiz olun

  Tuğcu emekliye ayrılıyor

  ‘Öğrenciye baskı yapılmamalı’

  En uzak kuasar keşfedildi

  Herkesin ‘aile hekimi’ olacak

  Dünyanın elektriği uzayda üretilecek

  Gerçek bir “yuva”ya kavuşacaklar

  Alerjik hastalıklara dikkat


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004