Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 10 Temmuz 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Ekonomi

AKP, vaadlerini gerçekleştiremedi

3 Kasım 2002 seçimleriyle iktidara gelen AKP hükümeti, seçim bildirgesinde yer alan temel vaatlerinin büyük bölümünü yerine getiremedi. Enflasyonun tek haneye inmesi ve özelleştirmenin hızlandırılması vaatlerini bir ölçüde gerçekleştiren AKP, kamu borcunun küçültülmesi, işsizliğin azaltılması gibi vaatlerini ise gerçekleştirmek bir yana bu alanlarda daha fazla bozulmaya yol açtı.

3 Kasım 2002 seçimleriyle iktidara gelen AKP hükümetinin 4,5 yıllık icraat döneminde, ekonomi alanında seçim bildirgesinde yer alan temel vaatlerinden bir kısmını gerçekleştirirken, büyük bölümünü ise yerine getiremediği belirlendi.

Dünya Gazetesi’de yer alan habere göre, enflasyonun tek haneye inmesi ve özelleştirmenin hızlandırılması vaatlerin önemli ölçüde gerçekleştiren AKP, kamu borcunun küçültülmesi, işsizliğin azaltılması gibi vaatlerini ise gerçekleştirmek bir yana bu alanlarda daha fazla bozulmaya yol açtı. Ücretler üzerindeki vergi prim yükünün aşağı çekilmesi, soyal güvenlik sisteminin ıslahı, tarım da girdi maliyetlerinin düşürülmesi ve sıcak para ile mücadele de AKP’nin yerine getiremediği vaatleri arasında yer alıyor.

AKP’nin Eylül 2002’de açıklanan seçim bildirgesinde yer alan ekonomi alanındaki bazı temel vaatler ve konularda kaydedilen başlıca gelişmeler şöyle:

“Kamu borç stoğunu azaltacağız”

AKP’nin “Her şey Türkiye için” başlıklı seçim bildirgesinde, Kasım 2002 itibariyle ekonomideki yapısal sorunlara işaret edilerek, “Partimizin uygulayacağı ekonomik programın temel amacı, bu olumsuz tabloyu hızla tersine çevirerek enflasyonu ve kamu borç stokunu düşürmek, yüksek ve kalıcı büyüme performansına ulaşmaktır deniliyordu.

AKP döneminde özellikle iç borçlanmada Cumhuriyet tarihinin rekoru kırıldı. Kasım 2002’de 140.3 milyar YTL olan iç borç stoku Mayıs 2007 itibariyle 259 milyar YTL’ye ulaştı. AKP, beş yldan az bir sürede neredeyse Cumhuriyet tarihindeki tutarda iç borçlanmaya gitti. Merkezi yönetimin dış borcu ise bu dönemde daha yavaş bir artışla 55.8 milyar dolardan 67.2 milyar dolara çıktı. Toplam merkezi yönetim borcu 230.5 milyar YTL’den (150 milyar dolar), 348.1 milyar YTL’ye (263 milyar dolar) yükseldi. Merkezi yönetim dışındaki kuruluşlarla birlikte kamunun toplam brüt borç stoku ise 257 milyar YTL’den, 356 milyar YTL’ye çıktı.

“Enflasyonu düşüreceğiz”

2002’deki seçim bildirgesinde “Ekonomik programımızın hedefi, enflasyonu tek haneli rakamlara indirmektir” diyen AKP, bunda başarılı oldu. Hedeflenen düzeylere indirilemese de enflasyonla mücadelede göreli bir başarı sağlandı. Bu başarıda kur politikası etkili oldu. Tek parti hükümetinin verdiği güven, yüksek faiz ve uluslararası finans sisteme entegrasyonun artması, Türkiye’ye yoğun bir sıcak para girişine yol açtı. Bu girişlerin dövizi aşırı ucuzlatması, maliyetler yönüyle enflasyonun düşmesine etkili oldu.

20002’de yüzde 30’larda bulunan yıllık enflasyon, 2003’ten itibaren düşerek, 2005’te yüzde 7.7’ye kadar indikten sonra, geçen yıl Mayıs ayında sermaye çıkışına bağlı olorak yaşanan dalgalanmada yeniden yükselişe geçti. Gelinen aşamada enflasyonda yıllık yüzde 9-10 aralığında bir direnç oluştu.

“İşsizliği azaltacağız”

AKP’nin 2002 seçim bildirgesinde, “Genç bir nüfusa sahip olan ülkemizin, artan nüfusa yetekcek istihdam alanı açamamaktan kaynaklanan “Yapısal işsizlik” sorunu ile karşı karşıyadır. Bu sorunların çözülmenmesi ve işsizliğin azaltılması için aşağıdaki tedbirler alınacaktır” ifadesi yer almıştır.

AKP döneminde kaydedilen düşük kura bağlı ve ithalata dayalı yüksek oranlı büyüme, Türkiye’den çok diğer ülkelerin üretim ve istihdamı artışına katkı yaptı. Milli gelir kağıt üzerinde hızla artarak 400 milyar dolara ulaşırken, işsizlik azalmak bir yana arttı.

Umudunu yitirerek iş aramaktan vazgeçenler ve eksik istihdamdakiler de dahil edildiğinde 2002 yılında 4 milyon 781 bi olan geniş tanımlı işsizler ordusu, 2006 yılında 5 milyon 423 bine, bu yılın Mart ayı için açıklanan son verilere göre de 5 milyon 473 bine ulaştı.

Buna göre AKP, işsizliği azaltma vaadini, istihdam oluşturmayan büyüme modeli sebebiyle yerine getiremedi. Resmi tanımla yüzde 10’larda bulunan işsizlik oranı değişmezken, geniş tanımlı işsizliğin AKP döneminde yüzde 20’yi aştığı belirlendi.

“Özelleştirmeyi hızlandıracağız”

AKP hükümeti özelleştirmeyi hızlandırma vaadini ise gerçekleştirdi. Yıllık 500 milyon dolar dolayındaki özelleştirme tutarı 8 milyar doları geçti. TÜPRAŞ, TEKEL, Türk Telekom gibi büyük kamu kuruluşları özelleştirildi.

AB ile müzakerelerin başlaması, uyum kapsamında yapılan reformlar, özelleştirmeler yabancı sermaye ilgisini arttırdı. Özelleştirmeler kapsamında doğrudan yabancı sermaye yatırımlarında da rekor artış yaşandı. Özel şirketlerin hisse devirlerinin de artmasıyla yıllık doğrudan yabancı sermaye giriş 20 milyar doları geçti.

“Sosyal güvenlik sistemini ıslah

edeceğiz”

AKP’nin aktüeryal dengesi bozularak, yüksek açıkları sebebiyle kamu üzerinde yükü giderek artan sosyal güvenlik sisteminin ıslah etmeye yönelik çıkardığı yasanın bazı düzenlemeleri ise Anayasa Mahkemesi’nden döndü.

Üç sosyal güvenlik kuruluşunu norm ve standart birliği için “tek çatı” altına almayı öngören düzenlemenin memurlar yönünden iptalinden sonra, araya erken seçim takviminin girmesi, iptal edilenlerin yerine yeni düzenleme yapılamasını engelledi. Mevcut haliyle uygulanması mümkün olmayan yasa iki kez ertelendi. En son 2008 başına ertelenen yasayla ilgili düzenlemeye 60. hükümet karar verecek.

“İşçilik maliyetlerini düşüreceğiz”

AKP’nin 2002 beyannamesinde yer alan işçilik maliyetlerinin düşürülmesi vaadi de gerçekleşmedi. Beyannamede “İşçilerden alınan gelir vergisi ve sigorta primlerinin kabul edilemez boyutlara ulaşması, istihdamın kayıtdışına yönelmesine sebep olmuştur. İstihdamdan alınan gelir vergisi ve sigorta pirmleri azaltılarak hem reel sektörün işçilik maliyeleri düşürülecek, hem de çalışanların kayıt altına girmesi sağlanarak sosyal güvenlik hakları korunacaktır. Böylece yeni istihdam imkânları oluşacaktır” deniliyordu. Ücretlilere vergi iadesinin kaldırılması kapsamında eşi çalışmayan işçilere çocuk sayısıyla orantılı biçimde sağlanan indirimler ise önemli bir rahatlama getirmedi.

“Sıcak para ile mücadele”

AKP, 2002 seçimler öncesi dile getirdiği “sıcak para ile mücadele” vaadini de tutmadı. Seçim bildirgesinde “Sadece portföy yatırımlarına, yani sıcak para akışına dayanan büyüme modellerinin sakıncalırı Türkiye’de yaşanan krizlerde açık bir şekilde ortaya çıkmıştır. Portföy yatırımlarının yanı sıra, doğrudan yabancı yatırımlara da önem vermek gerekmektedir” deniliyordu.

AKP’nin iktidarda olduğu dönemde ise Türkiye sıcak para cenneti haline geldi. Doğrudan yabancı yatırımlardaki artışa karşılık çok daha hızlı bir büyüme gösteren sıcak para hacmi 10 kat dolayındaki artışla 90 milyar dolara yaklaştı.

“Tarımda girdi maliyetleri düşürülecek”

2002 seçim bildirgesinde, “Çiftçilerimizin istikrarlı ve yüksek gelir elde etmesini sağlamak amacıyla gübre, mazot, tohumluk ve tarım ilâçları gibi üretim maliyetlerini azaltıcı ve teknolojik gelişimi hızlandırıcı tedbirler uygulamaya konulacaktır” diyen AKP, iktidarı döneminde bu vaadini yerine getirmedi.

Buğday fiyatlarının yüzde 63 arttığı 2002-2006 döneminde, mazot yüzde 114, gübreler yüzde 120’ye varan oranlarda, sulama ücreti ise yüzde 132 arttı. 1 litre mazot için gerekli buğday miktarı 4.8 kilodan 6.3 kiloya çıktı.

/ İSTANBUL

10.07.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  AKP, vaadlerini gerçekleştiremedi

  THY ve Teknik A.Ş’de grev kapıda

  Sanayi üretimi yüzde 5.2 arttı

  Otomotiv ihracatının yüzde 80’i AB’ye

  Esnafa sıcak darbesi

  Teşvik, komşu illeri olumsuz etkiledi

  Arap yatırımcı Türkiye’yi sevdi

  Hazine, 397 milyon dolar dış borç ödeyecek


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004