Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 06 Eylül 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

Hükümete güvenoyu

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından kurulan 60. Cumhuriyet Hükümeti 337 oyla güvenoyu aldı. Güven oylamasına 535 milletvekili katıldı. 337 milletvekili hükümete güvenoyu verirken, 197 milletvekili red oyu kullandı. Bir oyda çekimser kullanıldı.

Meclis Genel Kurulu’nda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından kurulan 60. cumhuriyeti hükümeti hakkında güven oylaması yapıldı. TBMM Başkanı Köksal Toptan başkanlığından toplanan genel kurulda, Meclis Başkanlığı tezkeresinin okunmasının ardından oylamaya geçildi. Toptan’ın, güven oylamasının elektronik yolla yapılması yönündeki önerisi genel kurul tarafından kabul edilmesi üzerine oylama başladı. Oy kullanmaları için milletvekillerine beş dakikalık süre verildi. Pusula ile oylarını kullan milletvekillerinin oylarının sayılmasının ardından güven oylaması sonucu açıklandı. Sonuçlara göre 535 milletvekilinin 337 evet 197 ret ve 1 çekimser oy çıktı.

Meclis 1 Ekim’e kadar tatile girdi

TBMM Genel Kurulunda kabul edilen Danışma Kurulu önerisine göre, bugün tatile giren Meclis, 1 Ekim’de toplanacak.

/ ANKARA

06.09.2007


 

Sorunlar ve eksikler devam ediyor

Ankara Barosu Başkanı Vedat Ahsen Coşar, ‘’hukukun üstün ve egemen kılınması ile yargının bağımsızlığının sağlanması’’ konularında siyasî iktidarlar, bireyler ve yargının kurucu unsurları olan yargıç, savcı ve avukatlar olarak katkı yaptıklarını ve mesafe aldıklarını, buna rağmen bu konulara ilişkin sorunların tam olarak çözülemediğini, eksikliklerin giderilemediğini kaydetti.

Ankara Barosu Başkanı Vedat Ahsen Coşar, ‘’Hukukun üstün ve egemen kılınması ile yargının bağımsızlığının sağlanması’’ konularında siyasi iktidarlar, bireyler ve yargının kurucu unsurları olan yargıç, savcı ve avukatlar olarak katkı yaptıklarını ve mesafe aldıklarını, buna rağmen bu konulara ilişkin sorunların tam olarak çözülemediğini, eksikliklerin giderilemediğini kaydetti.

Yeni adli yılın bugün başlaması dolayısıyla yazılı açıklama yapan Coşar, hukuk ve bağımsız yargının; siyaset, devlet yönetimi ve yurttaşların en temel ve vazgeçilmez güvencesi olduğunu belirtti. ‘’Hukukun üstün ve egemen kılınması, yargının bağımsızlığının gerçekleştirilmesi, toplumda hukuka aidiyet bilincinin yerleştirilmesi ve geliştirilmesinin’’ başta devlet olmak üzere, yargıçlara, savcılara, avukatlara ve barolara düşen en önemli görevler olduğunu ifade eden Coşar, şunları kaydetti: ‘’Devlet olarak gelmiş geçmiş siyasi iktidarlar olarak, birey olarak, yargının kurucu unsurları olan yargıç, savcı ve avukat olarak hukukun üstün ve egemen kılınması, yargının bağımsızlığının sağlanması konularında hep birlikte katkı yapmış ve oldukça mesafe almış olmamıza rağmen, bütün bu konulara ilişkin sorunlarımızı tam olarak çözebilmiş, eksikliklerimizi giderebilmiş değiliz.

O nedenle, başta Cumhuriyet hükümeti ve Adalet Bakanlığı olmak üzere, yargının kurucu unsurları olan yargıçların, savcıların, avukatların ve baroların daha çok çalışması, güçlerini birleştirmek, aralarındaki diyaloğu, dayanışmayı ve yardımlaşmayı artırmak suretiyle yargının sorunlarının aşılmasına, hukukun üstün ve egemen kılınmasına katkı yapmaya devam etmeleri gerekir.’’

Coşar, Ankara Barosu olarak üzerlerine düşen bütün görevleri yapmaya hazır ve istekli olduklarını, Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in, avukatların ve baroların sorunlarının çözümüne destek vereceğine inandığını ifade ederek, yeni adli yılın Türkiye’ye ve tüm hukuk camiasına hayırlı olmasını temenni etti.

/ ANKARA

06.09.2007


 

Askersiz ve eşsiz resepsiyon

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, Çankaya Köşkünde eşsiz olarak verdiği ilk davete askerler ve CHP katılmadı. Kabule, TBMM Başkanı Toptan, Başbakan Erdoğan, Anayasa Mahkemesi Başkanı Vekili Sacit Adalı, Bakanlar Kurulu üyeleri, Yargıtay Başkanı Osman Arslan, Danıştay Başkanı Sumru Çörtoğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve partili milletvekilleri, DTP Grup Başkanı Ahmet Türk ve partili bazı milletvekilleri katıldı.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Çankaya Köşkü’nde resmi kabul verdi. Gül, konukları Büyük Resepsiyon Salonu’nun kapısında karşılayarak ellerini sıktı. Kabule, TBMM Başkanı Köksal Toptan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi Başkanı Vekili Sacit Adalı, Bakanlar Kurulu üyeleri, Yargıtay Başkanı Osman Arslan, Danıştay Başkanı Sumru Çörtoğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve partili milletvekilleri, DTP Grup Başkanı Ahmet Türk ve partili bazı milletvekilleri, Saadet Partisi Genel Başkanı Recai Kutan, DSP Ankara Milletvekili Emrehan Halıcı ve ÖDP İstanbul Milletvekili Ufuk Uras’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda milletvekili, eski bakanlar Abdüllatif Şener, Ali Coşkun ve Ertuğrul Yalçınbayır, Kara Kuvvetleri Eğitim ve Doktrin Komutanı Orgeneral Erdal Ceylanoğlu’nun da aralarında bulunduğu bazı generaller, eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal, Ankara Valisi Kemal Önal, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nusret Aras, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok, ABD’nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson’un da aralarında bulunduğu diplomatik misyon temsilcileri, Anadolu Ajansı Genel Müdür Yardımcısı ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Tahsin Aktı, TRT Genel Müdür Vekili Ali Güney, Dışişleri Bakanlığı yetkilileri katıldı.

Kabule, yaklaşık 800 davetlinin çağrıldığı öğrenildi. Cumhurbaşkanı Gül ile Başbakan Erdoğan tokalaşırken, gazetecilerin isteği üzerine poz verdiler.

Kabulü, çok sayıda gazeteci izledi. Davetlilere verilen ikramda, alkollü içkiler de yer aldı.

/ ANKARA

06.09.2007


 

Komutanlar denetlemede

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Çankaya Köşkünde verdiği resepsiyon sırasında, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ve kuvvet komutanları Kayseri’deydi. Bir dizi incelemede bulunan Büyükanıt ve komutanlar, resepsiyona ‘yurtiçi denetleme ziyaretleri’ sebebiyle katılamayacaklarını bildirmişti.

Bu ziyaretin ise Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, 22 Temmuz Genel Seçiminde seçim bölgesi olan Kayseri’den başlaması dikkat çekti.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Metin Ataç, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aydoğan Babaoglu ve Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Işık Koşaner, sabah saatlerinde Kayseri Erkilet 12’nci Hava Ana Ulaştırma Üs Komutanlığı’na askeri uçakla geldiler.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ile beraberindeki kuvvet komutanları 2’nci Ana Bakım Merkezini (ANATAMİR), 1. Komando Tugay Komutanlığı ile 2. Hava İkmal Bakım Merkez komutanlığını ziyaret ettiler. Büyükanıt, buradaki birliklerdeki faaliyet hakkında bilgi aldı. Büyükanıt ve beraberindeki kuvvet komutanları öğleden sonra askeri uçakla İstanbul’a geçtiler.

/ KAYSERİ

06.09.2007


 

Gül: İnandıklarımı söyledim

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ‘’Meclis kürsüsünde söylediklerimi inanarak söyledim. Konuşma metnini de kendim hazırladım. Hepimizin hedefi belli; Türk halkını mutlu etmek, Türkiye’yi çağdaş demokratik ülke haline getirmek ve zenginliklerden herkese düşen payı arttırmaktır’’ dedi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Meclis’e yaptığı ziyaret sırasında, TBMM Başkanlık Divanı toplantısına katıldı.

CHP’lilerin protesto ederek ayrılmasından sonra AKP,MHP ve DTP’li Başkanlık Divanı üyeleriyle bir süre sohbet eden Gül, 1991 yılından bu yana Meclis’te bulunduğunu belirterek, “Hepinizle ayrı ayrı hatıralarımız var, şimdi sizin aranızdan çıkıp tekrar bu şekilde sizin aranızda olmak bana heyecan ve mutluluk veriyor” dedi.

Gül, Meclis Genel Kurulu’nda yaptığı teşekkür konuşmasıyla ilgili olarak “Konuşmamı kendim hazırladım, inandığım şeyleri söyledim.Hepimizin hedefi belli, Türkiye’yi çok daha mutlu kılmak. Elbirliğiyle Türkiye’yi hedefe ulaştıracağımıza inanıyorum” diye konuştu.

CHP’liler Gül’den kaçtı

Gül, TBMM Başkanlık Divanı’nı da ziyaret etti. Karşılarında Cumhurbaşkanı Gül’ü gören CHP’li üyeler Meclis başkanlık Divanı’nı terketti. Gül’ü birdenbire karşısında gören CHP’li Meclis Başkanvekili Güldal Mumcu, CHP’li Meclis İdare Amiri Ahmet Küçük ve Meclis İdare Amiri CHP’li Yaşar Tüzün Başkanlık Divanı Salonu’ndan çıktılar. TBMM İdare Amiri ve CHP Çanakkale Milletvekili Ahmet Küçük, Meclis Başkanlık Divanını ziyareti öncesinde toplantı salonundan ayrılmalarıyla ilgili ‘’Cumhurbaşkanı konusunda partimizin bir tavrı var. Biz buna uyduk’’ dedi.

/ ANKARA

06.09.2007


 

Amerikalı Yahudilerden Gül’e kutlama

ABD’deki en önemli Yahudi kuruluşlarından Amerikan Yahudi Komitesi (AJC), Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e bir kutlama mesajı göndererek, yeni dönemde de kritik önem taşıyan Türkiye-ABD ilişkisinin güçlenmesi dileğini dile getirdi.

AJC Başkanı Richard Sideman ve İcra Direktörü David Harris’in Cumhurbaşkanı Gül’e gönderdiği mektupta, “AJC adına sizi tebrik ediyoruz ve Türkiye Cumhuriyeti’nin cumhurbaşkanı olarak başarılar diliyoruz” denildi. Sideman ve Harris, mektupta, “Ülkenizde ve ülkemizde yıllar boyunca yaptığımız çok sayıda görüşmeden sizi, sadece

AJC’nin değil bizimle aynı dini paylaşan Türkiye’deki Yahudi toplumunun da dostu olarak tanıyoruz. Bu toplumla ortaklığımızı sürdürmeyi ve Türkiye ile ABD arasındaki kritik önem taşıyan ilişkinin güçlendirilmesi için birleşik çabalarımızı bekliyoruz” dedi.

AJC’nin iki yöneticisi, mektupta ayrıca şunları kaydetti: “Siz Dışişleri Bakanı olarak görev yaparken sık sık gerçekleştirdiğimiz görüşmelerde, Orta Doğu’da barış ve istikrara ilişkin ortak kaygılarımızı ve terörizmin ve istikrar bozucu silah teknolojilerinin yayılmasının barışa yönelttiği tehditleri ele aldık. Bu bağlamda, terörizmin kötülüklerine karşı Türkiye’nin ABD ve diğer kardeş demokrasilerle olan yaşamsal işbirliğinin bilincindeyiz ve Türkiye’nin, bölgenin diğer tam demokratik ülkesi olan İsrail ile karşılıklı yararlı ilişkilerini alkışlamaya devam ediyoruz.”

/ WASHINGTON

06.09.2007


 

Yeni adlî yıl başlıyor

Adlî ve idarî yargıda yeni adlî yıl bugün başlıyor. Adlî yılın başlaması dolayısıyla Yargıtay’da tören düzenlenecek.

Törende, Yargıtay Başkanı Osman Arslan, 2007-2008 adlî yıl açış konuşması yapacak. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok da törende konuşacak.Yargıtay Başkanı Arslan, Yargıtay üyeleri, hakim ve savcılarla öğleden sonra Anıtkabir’i ziyaret edecek.

Anıtkabir ziyaretinin ardından Yargıtay’da düzenlenecek ayrı bir törenle yıl içinde emekli olan Yargıtay mensuplarına onur belgesi ve plaket verilecek. Yargıtay Başkanı Arslan, akşam da Devlet Konukevi’nde resepsiyon verecek. Adlî ve idarî yargıda adlî tatil 1 Ağustos’ta başlamıştı. Bu süre içinde adliyelerde terör ve organize suçlara bakmakla görevli özel yetkili ağır ceza mahkemeleriyle diğer nöbetçi mahkemeler, Danıştay ve Yargıtay’da ise nöbetçi heyetler görev yaptı.

/ ANKARA

06.09.2007


 

Baydemir’e tepki

Diyarbakır’daki bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri, Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir’in açıklamalarına tepki gösterdi. Baydemir ile görüşen iş adamları, Baydemir’e, yaptığı açıklamasında, içinde “savaş’’ ve ‘’kale’’ kelimelerinin bulunduğu cümlelerden duydukları rahatsızlığı iletti.

Diyarbakır’daki bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri, Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir’in açıklamalarına tepki gösterdi. Diyarbakır’daki bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri, önceki gece Baydemir ile bir görüşme yaptı.

İş adamları, Baydemir’e, yaptığı açıklamasında, içinde ‘’savaş’’ ve ‘’kale’’ kelimelerinin bulunduğu cümlelerden duydukları rahatsızlığı iletti. Doğu ve Güneydoğu Sanayici ve İş Adamları Dernekleri Federasyonu (DOGÜNSİFED) Başkanı Şeyhmus Akbaş, ‘’Baydemir’in açıklamaları çok sert oldu. Ortamı germenin hiç kimseye faydası olmaz. Diyarbakır’daki bazı iş adamları olarak Baydemir ile bu konuda görüştük. Biz ona, ‘Savaş’ ve ‘Kale’ kelimelerinin içinde bulunduğu cümlelerinden rahatsız olduğumuzu ilettik. Gerilen her ortamda Diyarbakır halkı zarar görmüştür. 22 Temmuz seçimlerinde halk, gerilim istemediği mesajını vermiştir. Biz onunla kaygılarımızı paylaştık.’’

Güneydoğu Genç İşadamları Derneği (GÜNGİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Abdulkadir Akboz da ‘’Böylesi bir ortamda, ‘Savaş’ ve ‘Kale’ gibi kelimelerin kullanıldığı açıklamalar yanlış olur. Hükümetin Diyarbakır’a negatif bir ayrımcılık uyguladığı söz konusu değildir. Baydemir’in yapmış olduğu açıklamalar, Diyarbakır ve Diyarbakır halkını zorda bırakır. Dolayısıyla ortamı gerecek açıklamalardan herkesin kaçınması lazım.’’

/ DİYARBAKIR

06.09.2007


 

Baydemir: DTP’nin de bir kalesi var ve tabii ki kalecisi de

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, önceki günkü açıklamalarına değinerek, kendisine yapılan eleştirilere yanıt hakkını kullandığını söyledi.

Dünya Belediyeler Birliği Toplantısı’na katılmak üzere Barcelona’ya giden Osman Baydemir, havaalanında gündeme yönelik değerlendirmelerde bulundu.

Hakkında başlatılan incelemeye değinen Baydemir, “Hayırlı olsun. Dün gece 3 kere hapşırdım, inşaallah onlarada inceleme başlatılmaz” diyerek espirili bir cevap verdi. Uzun süredir kendinin haksız bir şekilde eleştirildiğini savunan Baydemir, “Diyarbakır tabiriyle, bana laf atıldı. Bende bu laf atmaya cevap verdim. Kimseye haksızlık yaptığımı düşünmüyorum.” dedi. Daha önceki konuşmasında kullandığı savaş kelimesini mizah alnamında kullandığını dile getiren Baydemir, “Her siyasi partinin bir kalesi var. DTP’nin de bir kalesi vardır. Ve tabii ki kalecisi de.” diye konuştu.

/ DİYARBAKIR

06.09.2007


 

Terörzedelere ödeme

Batman’da terörden zarar görenlere 25 milyon YTL ödeme yapıldığı bildirildi.

İl Özel İdaresi Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Bürosu Müdürü Rauf Bozkurt, yaptığı açıklamada, Batman’da terörden zarar gördükleri gerekçesiyle başvurusu bulunan 13 bin 500 dosyadan 3 bin 500’ünün karara bağlandığını söyledi. Karara bağlanan 3 bin 500 dosyaya 25 milyon YTL ödeme yapıldığını kaydeden Bozkurt, ‘’Tahminlerimize göre kalan 10 bin dosya için 150 milyon YTL ödeme yapılması bekleniyor. Kurulan 3 komisyonla birlikte çalışmalarımız yoğun bir şekilde yürütülüyor. Dosyaları sırasıyla inceliyoruz’’ dedi.

/ BATMAN

06.09.2007


 

İftar çadırları kuruluyor

Belediyeler, Ramazan ayının yaklaşmasıyla birlikte iftar çadırı kurma, gıda yardımı paketi hazırlama ve çeşitli eğlence faaliyetleri düzenleme gibi hazırlıklarını hızlandırdı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Ramazan ayında, yoksul evlere mobil araçlarla yemek servisi yapacak. Ramazan ayı boyunca iftar yemeği paketlerinin dağıtılacağı İstanbul’da, İBB, toplamda 4 milyon 50 bin YTL tutan iftar paketlerini şehrin on büyük meydanında mobil büfe araçlarıyla 1,5 milyon kişiye ulaştırmayı hedefliyor.

Aksaray, Taksim, Eminönü, Avcılar, Bakırköy, Kadıköy, Beşiktaş, Mecidiyeköy, Şirinevler ve Büyükçekmece meydanlarında dağıtılacak ambalaj içerisindeki iftar paketlerinde, bir çeşit ana yemek, ekmek, su, hurma, zeytin, peynir ve reçel bulunacak.

İstanbul’da ilçe belediyeleri de kurdukları iftar çadırları ve dağıttıkları sıcak yemeklerle yoksullara ulaşmaya çalışacak. Eyüp’te iftar çadırında, günde ortalama 4 bin kişiye iftar verilecek, aşevi araçları ile de her gün 1000 kişiye yemek dağıtılacak.

Zeytinburnu Belediyesi, iki ayrı iftar çadırı kuracak. Sarıyer Belediyesi, beş iftar çadırında, Fatih Belediyesi dört ayrı iftar çadırında, halka yemek ikramında bulunacak. Bakırköy Belediyesi, her akşam toplam 2 bin kişiye, Şişli Belediyesi de, günde 1200 kişiye iftar imkanı sağlayacak. İlçe belediyelerinin Ramazan faaliyetleri kapsamında oldukça renkli kültürel programlar da yer alacak.

Anadolunun diğer şehirlerinde de belediyeler Ramazaman hazırlıkları içerisinde. Antalya Büyükşehir Belediyesi, iftar çadırında her gün 3 bin 500 kişiye dört çeşit yemek dağıtacak, Büyükşehir Aşevi’nden de her gün bin 600 kişiye yemek dağıtılmaya devam edilecek.

Isparta Belediye Başkanı Hasan Balaman, günde 2 binin üzerinde vatandaşa yemek dağıtılacağını bildirirken, Burdur’da, günde bin kişiye yemek verileceği, evlerinden çıkamayan özürlü, yaşlı ve muhtaç 300 vatandaşın evine de yemek götürüleceği belirtildi.

Doğu Anadolu Bölgesi’nde de, belediyeler, 19 bin 480 aileye gıda yardımı yapacak.

“Şehir ve Medeniyet” başlığıyla çeşitli etkinlikler gerçekleştirecek Erzurum Büyükşehir Belediyesi, iftar çadırında bin kişiye ücretsiz iftar yemeği dağıtacak, bin aileye de gıda yardımı yapacak. Muş Belediyesi Kızılay ile birlikte 2 bin 500, Erzincan Belediyesi 6 bin, Kars Belediyesi 200, Bingöl Belediyesi ise 6 bin aileye gıda paketi yardımında bulunacak. Bingöl Belediyesinin kuracağı aşevinde, 6 bin kişiye sıcak yemek dağıtılacak.

/ ANKARA

06.09.2007


 

Polise Kadın Hakları Eğitimi

Birleşmiş Milletler (BM) Nüfus Fonu’nun, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü’yle birlikte başlattığı eğitim projesi Erzurum’da sürüyor. Ocak ayında başlayan projenin amacı emniyet teşkilatı yetkililerini kadına yönelik şiddet konusunda bilinçlendirmek.

BM Nüfus Fonu Toplumsal Cinsiyet Programları Koordinatörü Meltem Ağduk eğitimlerin Mayıs ayında İstanbul’da başladığını, ardından projenin Bursa, Samsun ve Adana’da devam ettiğini belirtti.

Halen Erzurum’da devam eden eğitim projesinin Antalya, Diyarbakır, Kayseri, İzmir ve Ankara’da gerçekleşecek eğitimlerle tamamlanacağını söyleyen Ağduk, “Türkiye’de çalışan emniyet teşkilatı da kadına yönelik şiddet konusunda mağdur, karakola geldiğinde kadına ne yapması gerektiğini bilmiyor. Polisler birçok çözüm geliştirmiş ama kurumsal ve sistematik çözümler olmadığı için kişiye odaklı kalmış. Toplumsal cinsiyet gözeterek ve cinsiyetçi bakışla bakmışlar. Verdiğimiz derslerde ezberlerini bozuyoruz” şeklinde konuştu.

/ ERZURUM

06.09.2007


 

Yeşilay: Yargıtay'ın kararı kazaları arttırır

Yeşilay Gebze Şubesi Başkan Yardımcısı Bilal Başkonuş, Yargıtay’ın, 1.56 promil alkollü olduğu tesbit edilen sanığın cezasını, “emniyetli bir şekilde araç kullanabileceği” gerekçesiyle bozmasına tepki göstererek, kararın kendilerini üzdüğünü belirtti.

Çorum’da 1.56 promil alkollü bulunan sürücü hakkında yerel mahkemenin verdiği adli para cezasını Yargıtay’ın bozmasıyla ilgili yazılı bir açıklama yapan Yeşilay Gebze Şubesi Başkan Yardımcısı Başkonuş, “Dünya Sağlık Örgütü’ne göre alkollü araç kullanmak risktir. Riskin tarifini de Rus Ruletine benzetebiliriz, başa dayalı silaha konulan kurşunun çekilen her tetikte kişiyi öldürme ihtimali nasılsa alkollü araç kullanan kişiye etkisi de öyledir” dedi.

Adli Tıp’a göre 1.50 promil düzeyinde alkol almış bir kişinin, yürüme ve konuşmada zorluk çaktiğini, denge ve koordinasyon kaybına uğradığını, ayakta duramadığını aktaran Başkonuş, uyuşturucu, uyutucu, keyif verici maddeler alanların araç kullanmasını yasaklayan Trafik Kanunu 97. Madde’sine sevindiklerini fakat Yargıtay’ın bu kararına çok üzüldüklerini ifade etti.

Yeni Asya / GEBZE

06.09.2007


 

İngiltere’den güçlü AB desteği

İngiltere Dışişleri Bakanı David Miliband, Türkiye’nin AB sürecinde tam üyeliğini desteklediklerini belirterek, ‘’Türkiye, AB’ye tam ve eşit üye ülke olarak girmeli’’ dedi.

İngiltere Dışişleri Bakanı David Miliband, ‘’Türkiye, Avrupa Birliği’ne (AB) tam ve eşit üye ülke olarak girmeli’’ dedi. Türkiye’ye resmi bir ziyarette bulunan İngiltere Dışişleri Bakanı Miliband, Dışişleri Bakanı Ali Babacan ile görüştü. Görüşmenin ardından her iki bakan ortak basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan İngiltere Dışişleri Bakanı Miliband, Türkiye’nin AB sürecinde tam üyeliğini desteklediklerini belirterek, ‘’Türkiye, AB’ye tam ve eşit üye olarak girmeli’’ dedi. Babacan ile yaptıkları görüşmenin çok olumlu geçtiğini dile getiren Miliband, ‘’Blair dönemindeki iyi ilişkileri sürdürmekte kararlıyız. Yeni hükümet de Türk hükümetiyle iyi ilişkilerin gelişmesine çalışacak. İşbirliğimiz, ortak çıkarlar ve ortak değerler üzerine kuruludur’’ şeklinde konuştu. Miliband, ekonomi ve terörizm konularında da iki ülke arasındaki işbirliğinin süreceğini kaydetti.

TÜRKİYE AB’NİN GELECEĞİ

İÇİN HAYATİ ÖNEME SAHİP

İngiltere Dışişleri Bakanı Miliband dünkü Daily Telegraph gazetesinde kendi imzasıyla yayınlanan değerlendirmesinde, Türkiye’nin Avrupa’nın geleceği için hayati önemde olduğunu belirtti. Miliband, Daily Telegraph’da bugün yayınlanan yazısında, Avrupa ile Asya arasındaki uçurumu kapatmak için Türkiye’den daha önemli bir ülke olmadığını açıkladı. Türkiye’nin laik demokratik devletle Müslümanlığı bağdaştırdığına dikkat çeken Miliband, Ortadoğu’ya güvenlik ve refah götürme çabalarına Türkiye’nin yeni bir boyut katabileceğini ifade etti. Türkiye’nin tam ve eşit bir ortak olarak birliğe dahil edilmesi gerektiğini vurgulayan İngiliz Bakan, bundan Türkiye, İngiltere ve Avrupa’nın muazzam kazancı olacağını belirtti.

/ ANKARA

06.09.2007


 

Minikler okul yolunda

İlköğretim 1. sınıfa kayıt yaptıran yaklaşık 900 bin öğrenci ve 750 bin anaokulu öğrencisi 10 Eylül Pazartesi günü “uyum sağlamak” amacıyla okula başlayacak.

Milli Eğitim Bakanlığının birinci sınıf ve anaokulu öğrencilerinin okula bir hafta önce başlaması uygulamasıyla, çocukların okul korkusunu yenmeleri, okula daha kolay uyum sağlamaları, öğretmen ve arkadaşlarını tanımaları amaçlanıyor. Velilerin öğrencilerle beraber okula gelip gitmelerinin alışkanlık haline gelmemesi için sınıf ortamına zaman zaman alınması sağlanacak, ayrıca, Rehberlik ve Psikolojik Danışma servisince bilgilendirilecek. Bir haftalık programın uygulama saati, her gün 09.00-12.00 saatleri arasında 3 ders saati ve 2 dinlenme saati olacak.

/ ANKARA

06.09.2007


 

Ege'deki uçuşlara müdahale

Genelkurmay Başkanlığı, Yunanistan’a ait uçakların, Ege Denizi’nin uluslararası hava sahasında Ege uçuşu yapan Türk F-16’larına dün üç kez önleme yaptığını bildirdi.

Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde yer alan ‘’Ege/Akdeniz Eğitim ve Tatbikat Uçuşlarına Yunanistan’ın Müdahalesi’’ başlıklı duyuruda, Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığının Ege Denizi’nin uluslararası hava sahasında Ege uçuşu icra eden F-16 uçaklarına, Sakız Adasının batısı ve güneyinde Yunanistan’ın N.Ankhialos ve Tanagra meydanlarından kalkan F-16 ve M-2000 uçakları tarafından iki adet önleme yapıldığı belirtildi. Duyuruda, eğitim uçuşu yapan Türk F-16’larına, Yunanistan’ın Limni meydanından kalkan F-16 uçakları tarafından Limni Adasının kuzeyinde bir adet önleme yapıldığı kaydedildi.

/ ANKARA

06.09.2007


 

Öğretmenler iş istiyor

“On sene sonra sadece eğitim fakültesi mezunu 1 milyon öğretmenimiz işsiz kalacak ve bu ileride çok büyük sosyal patlamalara yol açacaktır sayın Başbakanım” diyen ve 200 bin öğretmenin açıkta olduğuna dikkat çeken işsiz öğretmenler ‘adalet’ istediler.

İşsiz lise branş öğretmenlerinin sayısının resmi verilere göre 100 bini geçtiğine dikkat çeken öğretmenler, hükümetten bu sorunun çözümünü istedi.

Bir grup işsiz öğretmen, kendilerinin ve diğer meslektaşlarının sorununa dikkat çekmek için hazırladıkları internet sitesinde ve maillerde, sıkıntılarının giderilmesi için talepte bulunuyor. “http://issizogretmenler.bravehost.com/index.html” adlı sitede öğretmen atamalarındaki sorunları aktaran öğretmenler, haftalık ders saati en az olan Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisinden son dört yılda 6300 atama yapılırken Edebiyat, Matematik, Fizik, Kimya, Biyoloji, Tarih, Coğrafya, Felsefe Grubu öğretmenliklerinden son dört yılda yapılan toplam atama sayısının sadece 7700 olduğuna dikkat çekti.

Kalkınmanın yanında adalet istiyoruz

“Rakamlarla büyüyen Türkiye, ‘yüksek lisans mezunu işsizleriyle’ küçülmektedir” diyen işsiz öğretmenler, son dört yıldır hep ilköğretim branşlarında atama yapıldığını, kalkınmanın yanında adalet istediklerini vurguladı. “On sene sonra sadece eğitim fakültesi mezunu 1 milyon öğretmenimiz işsiz kalacak ve bu ileride çok büyük sosyal patlamalara yol açacaktır sayın Başbakanım” diyen Öğretmenler ayrıca, eğitim fakültelerine ihtiyaç kadar kontenjan ayrılmasını, KPSS’nin kaldırılmasını ve öğretmenlerin mezun oluş sırasına göre atanmasını istedi.

AÇIĞI ‘ÜCRETLİ ÖĞRETMEN’ VE ‘AZ

ÜCRET’LE KAPATMAYA ÇALIŞIYORLAR

Her atama döneminde ilköğretim branşlarına 1000’in üzerinde kadro sayısı ayrılırken lise branşlarına ayrılan kadro sayısının 15, 30, 20 gibi rakamlarda olduğunu da belirten öğretmenler, “Ağustos2007’de yapılan atamada Türkçe’ye 2410, İngilizce’ye 1990, Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi’ne 1300 öğretmen atanırken Türk Dili ve Edebiyatı’na 400 (son yılların en yüksek sayısı), Matematik’e 30, Fizik’e 15, Kimya’ya 30, Biyoloji’ye de 40 öğretmen atanmıştır. Yeni liseler açtıklarını her fırsatta söyleyen Milli Eğitim Bakanı’na soruyoruz, ‘Peki bu yeni liselerde hiç öğretmen açığı oluşmuyor mu?’” sözleriyle tepkilerini dile getirdi. Sözkonusu açığın “Ücretli öğretmen” uygulaması ile kapatılmaya çalışıldığını belirten öğretmenler, bu sisteme göre, atanamayan öğretmenlerin çok az ücretlerle çalıştırılmasını da eleştirdi.

İnternet sitelerinde ve maillerinde “sözleşmeli öğretmen” konusuna da değinen öğretmenler, “Ağustos atamasında 10 bin kadrolu, 10 bin de sözleşmeli öğretmen olmak üzere toplam 20 bin öğretmen atandı. Ancak Ağustos’ta sözleşmeli atanan öğretmenler, Şubat’ta karolu öğretmen olarak atanmakta ve Millî Eğitim Bakanlığı aynı kişiyi iki defa atanmış gibi göstererek “40 bin öğretmen” atadık diye kamuoyunu yanıltmaktadır” dedi.

Yeni Asya / İSTANBUL

06.09.2007


 

Medya, ‘kadın’ı istismar ediyor

Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü (KSGM), ‘’2008-2012 Stratejik Planı’’nı hazırladı. Planda, kadınların siyasete ve karar alma mekanizmalarına katılım oranlarının düşük olduğuna işaret edilerek, bu alanlarda kadınların katılım oranlarının ve ‘’kadının insan hakları ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması’’ için bilinç düzeyinin artırılması hedefler arasında gösterildi.

KSGM’nin hedeflerine ulaşmasında karşılaşacağı ‘’tehditler’’, ‘’Medyada cinsiyetçi söylemlerin olması, kadının karar alma mekanizmalarında yeterince temsil edilmemesi, kadın istihdamı ve eğitiminin istenilen düzeyde olmaması, KSGM’nin bütçesinin yetersizliği, toplumda yerleşik kalıp yargıların olması, toplumsal cinsiyet eşitliği bilincinin yeterli düzeye ulaşamaması, kadın istihdamı ve eğitiminin istenilen düzeye ulaşmamış olması, kadın yoksulluğu, kadına yönelik şiddet, töre/namus cinayetleri ve intiharlar olarak’’ sıralandı.

KADINLAR İŞSİZ

Türkiye’de kadının sorunlarına da değinilen planda, kadın istihdamının temel sorun alanlarından biri olarak varlığını sürdürdüğüne işaret edildi. Planda, kadınların işsizlik oranının Türkiye genelinde yüzde 10.3, kentte yüzde 17 ve kırsal alanda yüzde 4.1 olduğu belirtilirken, kentsel alanda, kırsal alandan iş gücüne katılım oranının düşük olmasına, kadınların bu bölgelerde ‘’ücretsiz aile işçisi’’ olarak çalışmalarının neden olduğu kaydedildi. Eğitimsiz ve donanımsız kadınlarla birlikte eğitimli ve genç kadın nüfusta da işsizlik oranlarının yüksek olmasının, kadın istihdamında yaşanan sorunlar açısından önemli bir gösterge olduğu vurgulanan planda, ‘’İş gücü piyasasındaki bazı iş ve meslekler ‘kadın işleri’ ve ‘erkek işleri’ olarak ayrışmış ve bu ayrışma kısmen toplum tarafından da benimsenmiştir. Bu olgu, kadınların genellikle geleneksel kadın mesleklerinde istihdamına ve bu nedenle daha düşük statülü ve ücretli işlerde çalışmalarına neden olmaktadır. Bu işler kısmi süreli ve geçici çalışmayı, sosyal güvencesizliği de beraberinde getirmektedir’’ denildi.

Planda, 2010 yılına kadar eğitimin her kademesinde kız ve erkek çocuklar için okullaşma oranının yüzde 100’e ulaşmasının da hedeflendiği belirtildi.

Siyasi alanda kadının durumunun da değerlendirildiği planda, 2007 yılı Milletvekili Genel Seçimleriyle TBMM’ye 50 kadın vekilin girmesinde ise toplumda son dönemde görülen ‘’duyarlılığın’’ etken olduğu vurgulandı. Bu sayının oransal olarak yüzde 9.1’e karşılık geldiği belirtilen planda, ‘’Ancak oranın halen çok düşük olduğu gözlenmektedir’’ değerlendirmesi yapıldı.

HEDEFLER

*Planda, KSGM tarafından 2012 yılına kadar toplumsal bilinç düzeyinin yükseltileceği alanlar da belirlendi. Bu alanlar şöyle sıralandı:

*Kadının ekonomik hayata katılımının artırılması,

*Kadınların ve kız çocuklarının her düzeyde eğitimden yararlanması,

*Kadınların sağlık hizmetlerine erişmesi,

*Siyasete ve karar alma mekanizmalarına kadınların katılımının artırılması,

*Kadının insan hakları ve toplumsal cinsiyet eşitliği,

*Medyanın cinsiyetçi söylemine karşı vatandaşların özellikle de gençlerin medya mesajları karşısında daha mesafeli ve donanımlı olmaları,

*Toplumsal cinsiyet eşitliğinin kamu plan ve programlarına yansıtılması.

Stratejik planda, ayrıca Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi’nin (CEDAW) ülke raporunun tüm tarafların katılımıyla hazırlanması ve yaygınlaştırılması, ilgili yasal düzenlemelerin uygulanması izlenmesi ve ihtiyaç duyulduğu taktirde mevzuatın güçlendirilmesi, kadına yönelik şiddet konusunda farkındalık ve duyarlılığın artırılması, Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle Mücadele kampanyasında tüm paydaşların kapasitelerinin güçlendirilmesi hedefleniyor.

Stratejik Planda, kadın erkek eşitliğine ilişkin yasal düzenlemelerin büyük ölçüde gerçekleştirilmiş olması, CEDAW’ın Türkiye tarafından imzalanmış olması, TBMM’de töre/namus cinayetlerinin önlenmesi, kadına ve çocuklara yönelik şiddetin sebeplerinin araştırılarak alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırma

Komisyonu Raporu ve bu konudaki Başbakanlık Genelgesi’nin yayımlanmış olması ise kurumun hedeflerini gerçekleştirmesi konusunda ‘’fırsatlar’’ olarak değerlendirildi.

/ ANKARA

06.09.2007


 

ABD’den, Türkiye’ye doğalgaz uyarısı

ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Nicholas Burns, Türkiye’nin İran ile imzaladığı doğalgaz anlaşmasıyla ilgili olarak, ‘’Amerikan hükümetinin politikası, ülkelerin, kendi şirketlerini, İran’da petrol ve gaz yatırımlarına katılma yönünde desteklememesidir’’ dedi.

Burns’e, Türkiye’nin kısa süre önce İran ile imzaladığı doğalgaz anlaşmasıyla ilgili tutumu soruldu. Burns, Amerikan hükümetinin politikasını açıklarken, bu tür yaklaşımların, İran hükümetine karışık mesaj verdiğini kaydetti ve bu konudaki Amerikan tutumunu, Avrupa, Ortadoğu ve Asya’daki bütün dostlarına açıkça ifade ettiklerini belirtti.

Avrupa ve Ortadoğu’da, doğalgaz konusunda işbirliği yapılabilecek başka ülkeler olduğunu ifade eden Burns, Türkmenistan ile Kazakistan’ı bunların arasında saydı ve ‘’İran, dünyada doğalgaz üreten tek ülke değil’’ dedi. Amerikan kongresinin bu konuyu yoğun biçimde ele aldığını belirten Burns, 1999 yılından beri İran’a yaptırım uyguladıklarını hatırlattı. Burns, İran Yaptırımlar Kanunu’na göre, İran’ın petrol ve gaz sektörüne 20 milyon dolardan fazla yatırım yapan herhangi bir şirkete Amerikan yaptırımı uygulanacağına işaret etti. Nicholas Burns, ayrıca şu anda ABD Senato ve Temsilciler Meclisi’nde, İran’a yaptırımların güçlendirilmesi yönünde bir hareket bulunduğunu kaydetti.

Diplomasinin başarıya ulaşmasını garanti etmeleri gerektiğini belirten Burns, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘’Eğer dünyadaki diğer ülkeler, İran’ın nükleer probleminin çözülmesinde diplomasinin işlemesini istiyorlarsa, bu keskin uçlu, zorlu bir diplomasi olmak zorunda. Dişli olmak zorunda. Sıkı yaptırımlar, İran hükümetinin, nükleer programda ilerlemesini güçleştirecektir. Avrupa’da ve Asya’daki bazı müttefiklerimizde, diplomatik çabayı artırmak için bu gücü görmeliyiz.’’

/ WASHİNGTON

06.09.2007


 

Dolmabahçe Sarayı Başbakanlığa devrediliyor

TBMM Başkanı Köksal Toptan, Dolmabahçe Sarayı’nın metruk hale gelmiş bir bölümünün onarılmak şartıyla Başbakanlığa tahsis edilmesini Başkanlık Divanı’nın uygun bulduğunu söyledi.

Toptan, kendisine iadeyi ziyarette bulunan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü uğurladıktan sonra gazetecilerin sorularını cevapladı. Köksal Toptan, bir başka soru üzerine de Dolmabahçe Sarayı’nın metruk hale gelmiş bir bölümünün, Başbakanlık tarafından “onarılmak şartıyla” tahsisinin istendiğini belirterek, Başkanlık Divanı’nın da bu talebi uygun gördüğünü söyledi.

/ ANKARA

06.09.2007


 

Uzun, kara bir yoldayız

Türkiye Cumhuriyeti kurulduğunda, sadece 13 bin 900 kilometre stabilize ve 4 bin 450 kilometre toprak yolu olan Anadolu, bugün 63 bin 805 kilometre karayoluna kavuştu.

Karayolları Genel Müdürlüğünce yayınlanan ‘’Karayolları Tarihi’’ adlı kitap, Kurtuluş Savaşı’nın ardından, makinesiz yol yapım çalışmalarından otoyollara uzanan tarihine ışık tutuyor.

Türkiye Cumhuriyeti kurulduğunda, toplam 18 bin 350 kilometre uzunluğuna sahip yol ağının 13 bin 900 kilometresi stabilize, 4 bin 450 kilometresi ise topraktı. Anadolu’daki köprülerin sayısı ise sadece 94’dü.

Kazması ve küreği ile Kurtuluş Savaşı’nı kazanan halk, bu kez kazma ve küreği ile Anadolu’ya yol yapmak üzere kollarını sıvadı. 1929 yılında yürürlüğe giren 1525 sayılı ‘’Şose Köprüler Kanunu’’ göre her vatandaşa düşen yol yükümlülüğü ya 10 gün yol yapımında çalışmak ya da bu yükümlülüğün parasal karşılığı olan 8 lirayı ödemekti. Bu yıllarda yol yapım çalışmaları makinesiz insan gücüne bağlı olarak sürdürüldü. Bu zor şartlara rağmen cumhuriyet tarihinin ilk 15 yıllık döneminde 86 büyük köprü inşa edildi.

1948 yılından sonra Marshall Planı’ndan sağlanan makineler ile ilk kez ‘’makineli yol yapımına’’ geçildi. Yol inşaat makineleri olarak Türkiye’de ilk kullanılan silindir ve kamyon kullanıldı.

Boğaziçi Köprüsü’nün temeli 20 Şubat 1970’te Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay ve Başbakan Süleyman Demirel tarafından atıldı. Yapımı 39 ayda tamamlanan köprü, 30 Ekim 1973’te açıldı. Boğaziçi Köprüsü’nün yapımı için 516 milyon Türk Lirası harcandı.

1980 yılına gelindiğinde, 24 bin 500 kilometresi asfalt olmak üzere, 35 bin kilometre devlet yolu; 9 bin 600’ü asfalt olmak üzere, toplam 27 bin 500 kilometre il yolunun yapımı tamamlandı.

1980’li yıllarda başlayan otoyol yapım çalışmaları, 1990’lı yıllarda hız kazandı. 1990’da, Türkiye’nin devlet ve il yolu uzunluğu, 46 bin 166 kilometresi asfalt, 9 bin 558 kilometresi stabilize, 2 bin 828 kilometresi de diğer satıh cinsi olmak üzere toplam 58 bin 552 kilometreye ulaştı. Bu dönemde ayrıca tamamlanmış otoyol uzunluğu 160 kilometre oldu.

Türkiye, 2000’li yılların başında 1749 kilometresi otoyol, 31 bin 388 kilometresi devlet yolu, 29 bin 535 kilometresi il yolu olmak üzere, 62 bin 672 kilometrelik karayolu ağı uzunluğuna sahip oldu.

2007 yılı başı itibari ile 2 bin 41 kilometresi otoyol, 31 bin 335 kilometresi devlet yolu, 30 bin 429 kilometresi il yolu olmak üzere toplam 63 bin 805 kilometrelik yol ağına ulaşıldı. Trafiğe açık bulunan bölünmüş yol uzunluğu 2 bin 41 kilometre uzunluğundaki otoyollarla birlikte, 12 bin 717 kilometreye ulaştı.

Türkiye’de trafikte olan taşıt sayısı 1960 yılında 123 bin 588 iken, bu sayı 2005 yılında 11 milyon 145 bin 826’ya çıktı. Ancak Karayolları Genel Müdürlüğü’nün bütçesinin, genel bütçedeki payına oranı 1960 yılında yüzde 13,3 iken 2005 yılına gelindiğinde yüzde 2,3’e geriledi.

06.09.2007


 

Çocuklarıyla birlikte üniversitede okuyor

Bir kamu kurumunda memur olarak çalışan Ali Altındağ (45), üniversitede okuma hayalini bu yıl 3 çocuğuyla girdiği Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS)’nda Dicle Üniversitesi Mermer Teknolojisi Bölümünü kazanarak gerçekleştirme başarısını gösterdi.

Diyarbakır’da yaşayan, 3’ü kız, 6 çocuk babası Ali Altındağ, çeşitli imkansızlıklar yüzünden yıllarca üniversiteye gitme hayalini bir türlü gerçekleştiremediğini söyledi. Bunun için çocuklarıyla birlikte bir yıl ders çalıştığını ve onlarla ÖSS sınavına girdiğini anlatan Altındağ, “Üç çocuğumla birlikte üniversite sınavına girdim. Ben Mermer Teknolojisi Bölümü’nü kazanırken en büyük oğlum Serdar Halkla İlişkiler Bölümü’nü, onun küçüğü Serkan İlahiyat Fakültesi’ni, onun küçüğü Meryem ise Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü’nü kazandı” dedi. Çok mutlu olduğunu ve maddi yetersizliğe rağmen elinden gelen tüm imkanları çocukları için seferber edeceğini belirten Altındağ, “Ben hem çalışıp hem okuyacağım. Memur maaşıyla zor olacak, ama elimden gelen çabayı göstereceğim” şeklinde konuştu. Altındağ, eşinin de okuma yazma kursuna katılacağını belirtti.

/ DİYARBAKIR

06.09.2007


 

Ankara’nın metro çalışması sürüyor

Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımı gerçekleştirilen metro hatlarındaki çalışmaların “aralıksız devam ettiği” bildirildi.

Ankara Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan yazılı açıklamada, Kızılay-Çayyolu arasında hizmet verecek 16 bin 645 metre uzunluğunda ve 11 istasyondan oluşan metro hattının birinci bölümü olan Söğütözü-Ümitköy arasıyla bu bölgede yer alan 7 istasyonun bina ve inşaat işlerinin tamamlandığı belirtilerek, hattın ikinci aşaması olan Söğütözü-Kızılay ve Ümitköy-Çayyolu 2 arasındaki tünellerden Söğütözü-Kızılay hattının tünel delme makinesiyle açılmaya devam ettiği ifade edildi. Açıklamada, Keçiören-Tandoğan arasında yapılmakta olan 10 bin 582 metre uzunluğundaki metro hattında da çalışmaların sürdürüldüğü belirtildi.

/ ANKARA

06.09.2007


 

Barış yolcusu 10. ağacı İstanbul’a dikti

Makedonya’nın başkenti Üsküp’ten tekerlekli sandalyesiyle yola çıkan ve Çin’in başkenti Pekin’e gitmeyi hedefleyen 42 yaşındaki Makedonyalı özürlü Mile Stockoski İstanbul’a ulaştı.

Pekin’e kadar her 100 kilometrede bir ağaç dikerek dünya barışına katkıda bulunmayı hedefleyen Stockoski, onuncu ağacını İstanbul’da dikti.

Türkiye sınırlarında ilk ağacını diktiği Edirne’den sonra önceki gün İstanbul’a gelen Stockoski, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Özürlüler Müdürlüğü’nün evsahipliğinde ikinci ağacını dikti. Florya’daki Özürlüler Yaz Kampı’nda törenle ağacını diken Stockoski, 15.000 km’lik yolculuğunda 10. ağacı İstanbul’a dikmenin kendisini ayrıca mutlu ettiğini söyledi.

On yıl önce geçirdiği trafik kazasında sinir zedelenmesi sonucu sakatlanan ve bir daha yürüyemeyen Stockoski, yürüyüş amacının öncelikle dünya barışına katkıda bulunmak olduğunu belirtti. Stockoski, “Ayrıca özürlü insanlara örnek teşkil etmek istiyorum” dedi.

Makedonya İstanbul Konsolosu Sejdali Salim ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Özürlüler Müdürü Bekir Köksal’ın da katıldığı törene kampta bulunan özürlüler de yoğun ilgi gösterdi.

Ömer AKYOL / İSTANBUL

06.09.2007


 

İki kuru yük gemisi çarpıştı, birisi battı

Gebze Darıca açıklarında çarpışan iki kuru yük gemisinden biri battı. Batan geminin 15 mürettebatı kurtarılırken, 1 kişinin kayıp olduğu bildirildi.

Alınan bilgiye göre, 2 bin 247 gros tonluk Turgut Kocabaş adlı kuru yük gemisi ile 8 bin 220 gros tonluk Zinnet Mete adlı kuru yük gemisi, önceki gece saat 22.00 sıralarında Yelkenkaya mevkisinde çarpıştı. Çarpışmanın etkisiyle 3 bin 500 ton demir taşıyan Turgut Kocabaş adlı kuru yük gemisi batarken, 16 kişilik mürettebatından 15’i kurtarıldı. Kurtarılan mürettebat, Gebze Devlet Hastanesi’nde tedavi edildikten sonra taburcu edildi. Bu kişilerden birinin yaralı olduğu öğrenilirken, geminin çarkçıbaşı Selahattin Şengül’ün ise kayıp olduğu, arama çalışmalarının yapıldığı bildirildi.

/ KOCAELİ

06.09.2007


 

Gümrüklerde referandum için oy verme haftaya başlıyor

Cumhurbaşkanını halkın seçmesini öngören anayasa değişikliğinin oylanacağı referandumda, gümrük kapılarında oy verme işlemi 11 Eylül salı günü başlayacak.

Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini de öngören Anayasa değişikliği paketinin halk oylamasına sunulmasına ilişkin süreç işliyor. Halk oylamasında kullanılacak pusulaların basımına, Başbakanlık Basımevi Döner Sermaye İşletmesi Müdürlüğü’nde başlandı. Yurt dışında yaşayan vatandaşlar, 11 Eylül 2007 Salı gününden itibaren, pasaport göstererek 21 Ekim 2007 Pazar günü saat 17.00’ye kadar oy verebilecek. Türkiye’deki oylama 21 Ekim pazar günü yapılacak.

/ ANKARA

06.09.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri