Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 11 Eylül 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

Ortadoğu’da olanlar yüreğimizi dağlıyor

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Uluslararası Asya ve Kuzey Afrika Çalışmaları Kongresi’nin açılışında yaptığı konuşmada, “Irak’ta olanlar bizim yüreğimizi dağlıyor. Öbür tarafta, Ortadoğu’da olanlar yüreğimizi dağlıyor. Terörle Türkiye’nin şu anda kendi içinde verdiği mücadele bizim yüreğimizi dağlıyor” dedi.

Erdoğan, Bilkent Otel’de başlayan Uluslararası Asya ve Kuzey Afrika Çalışmaları Kongresi’nin (ICANAS) açılışında bir konuşma yaptı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bir cihan devleti kuran Osman Gazi’nin oğlu Orhan Gazi’ye nasihatinin vasiyetinin, insanî içerikler içerdiğini belirterek, “Bu sözlerin arkasında insan sevgisi var, adalet var, barış var, paylaşma duygusu var. Toplumları yönetenlerin, gücü elinde bulunduranları, ülkelerin ve dünyanın gidişatından sorumlu olanların, bu sözlerden çıkarması gerekenler var. İnsanlık tarihinde bilim adamlarının, san’atçıların, ediplerin, gönül dostlarının zengin dünyalarından bize yansıyan böyle nice hakikat var. Bu fazilet mirasından en iyi şekilde faydalanmak mecburiyetindeyiz. Özellikle de sizler gibi değerli bilim adamları, san’at adamları, edipler, kanaat önderleri, toplumları yönetenlere, küresel aktörlere bu hakikatleri hatırlatıyorsunuz ve hatırlatmalısınız.’’ İnsanlığın, huzur ve barış ortak paydasında buluşması için gerekli bilgi ve birikimin, bilim adamlarının dağarcığında olduğunu dile getiren Başbakan Erdoğan, ‘’Biz siyasetçi olarak, sizlerin ağzından çıkacak her sözü, her hakikati çok değerli bulduğumuzu ifade etmek istiyorum’’ dedi.

Erdoğan, şöyle devam etti: “60. Hükümet olarak Türkiye’yi bir barış ve adalet ülkesi olarak geleceğe taşımak noktasında aynı kararlılıkla içinde görevimizi sürdürüyoruz. Barış ve esenliğin tesisi için sadece ülkemize değil, bölgemizde ve bütün dünyada aktif bir çaba içindeyiz. Bu çabalarımız gelecekte de artarak devam edecektir.

İnsanlığı savaşa sürükleyen, toplumları birbirinden uzaklaştıran, medeniyetleri birbirine düşman haline getiren her türlü anlayışı, her türlü güç gösterisini telin ediyoruz.’’ Uluslar arası ilişkilerde barışı, adaleti, hoşgörüyü, yardımlaşmayı ve yakınlaşmayı tesis etmek için eldeki bütün imkânları seferber etme gayreti gösterdiklerini ifade eden Başbakan Erdoğan, ‘’Türkiye Cumhuriyeti olarak medeniyetler ittifakı projesi içinde yürüttüğümüz çalışmalar buna en iyi örnektir. Değerli meslektaşım İspanya Başbakanı Zapatero ile yürüttüğümüz bu çalışma, şu anda artık BM çatısı altında yerini aldı ve böylece büyümeye devam ediyor’’ diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

‘’Türkiye’nin demokratik gelişmesine ve kalkınmasına paralel olarak barış yolundaki bu çabalarımız her geçen gün artarak devam etmekteyiz.

Biz bundan en önemli dersi çıkaran ülkelerden bir tanesiyiz. Zira Irak’ta olanlar bizim yüreğimizi dağlıyor. Öbür tarafta, Ortadoğu’da olanlar yüreğimizi dağlıyor.

Terörle Türkiye’nin şu anda kendi içinde verdiği mücadele bizim yüreğimizi dağlıyor. Bütün bunlara karşı ortak bir mücadelenin verilmesi inanıyorum ki hepimizin, gerek siyasetçiler, gerek ilgililer olarak ortak bir dayanışmanın neticesi ve bunun neticesinde de inanıyorum ki bu ulaşmak istediğimiz hedefin gerçekleşmesine vesile olacak adımdır.’’

/ ANKARA

11.09.2007


 

Babacan: Gerginlik körüklenmesin

Dışişleri Bakanı Ali Babacan, İsrail uçaklarının hava sahası ihlâllerinin Türkiye için kabul edilemez bir gelişme olduğunu, İsrail nezdinde gerekli girişimlerin yapıldığını belirterek, konuyla ilgili çok yönlü araştırmaların sürdüğünü söyledi. Babacan, “Bölgedeki tüm ülkeler diğer ülkelerin egemenlik haklarına saygı göstermeli ve gerginlik çıkaracak adımlar atmaktan titizlikle kaçınmalıdırlar. Aksi halde gerginlikler körüklenecek, barış ve istikrar tesisi sekteye uğrayacaktır” dedi.

Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, (İsrail uçaklarının hava sahası ihlâllerinin) Türkiye için kabul edilemez bir gelişme olduğunu, İsrail nezdinde gerekli girişimlerin yapıldığını belirterek, konuyla ilgili çok yönlü araştırmaların sürdüğünü söyledi.

Dışişleri Bakanlığında bir araya gelen Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Babacan ile Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim, görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Babacan, Türkiye’nin, İsrail’in hava sahası ihlalleri konusunda yaptığı girişimlerden bir cevap alıp almadığının sorulması üzerine, “Bu bizim için kabul edilemez bir gelişmedir” dedi. Türkiye’nin daha önce yaptığı açıklamalarda da bu haberlerin kaygıyla karşılandığını ve bölgenin içinden geçmekte olduğu dönemde bu gibi gelişmelerin ilâve gerginliklere yol açacağını ifade ettiğini kaydeden Babacan, herkese teenni ile hareket etmeleri çağrısında bulunduklarını hatırlattı.

Babacan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bölgedeki tüm ülkeler diğer ülkelerin egemenlik haklarına saygı göstermeli ve gerginlik yaratacak adımlar atmaktan titizlikle kaçınmalıdırlar. Aksi halde gerginlikler körüklenecek, barış ve istikrar tesisi sekteye uğrayacaktır. Bu olayla ilgili çok yönlü araştırmalar sürmektedir. İlgili ülkeden çok hızlı bir şekilde izahat vermesi istenmiştir ve İsrail nezdinde gerekli girişimler de yapılmıştır.”

Türkiye’nin bölgede barış ve istikrarın hakim kılınması için gayret eden bir ülke olduğunu ifade eden Babacan, bölgedeki ülkelerle olan ilişkilerin karşılıklı saygı ve güven temelinde olduğunu bildirdi.

Babacan, Irak’a komşu ülkelerin genişletilmiş toplantısının İstanbul’da düzenleneceğini hatırlatarak, toplantının tarihinin netleştiğini ve 31 Ekim-1 Kasım günlerinde yapılacağını bildirdi. Barış ve istikrara katkı sağlamak amacıyla ikili düzeyde de girişimlerde bulunduklarını belirten Babacan, bu çabaları sürdüreceklerini kaydederek, şöyle devam etti: “Orta Doğu’da içinde bulunduğumuz bu hassas dönemde tüm tarafların aklı selim ve sağduyuyla hareket etmelerini bekliyoruz. Gerginliğe neden olabilecek hareketlerin hiç kimseye yararı olmayacaktır. Tüm bölge ülkeleri barış ve istikrar tesisi için işbirliği yapmalı ve enerjilerini bu yolda kullanmalı.”

MUALLİM: İSRAİL KASITLI VE

DÜŞMANCA SALDIRIDA BULUNDU

Suriyeli bakan da “İsrail uçaklarının ihlali konusunda somut delillerle gelip gelmediğinin” sorulması üzerine, konuyu bugünkü görüşmede Babacan ile ele aldıklarını söyleyerek, şunları kaydetti:

“Adını koyuyorum; bu kasıtlı ve düşmanca bir saldırıdır. İsrail uçakları Suriye’ye saldırıda bulunmuşlardır. Suriye topraklarına bombalarını bırakmışlardır. Hatta birtakım uçaklar da bazı yakıt tanklarını Suriye topraklarına bırakmış durumda.”

Konuk Bakan, “Suriye olarak kardeş ülke Türkiye’nin devam ettirmekte olduğu rolünü destekliyoruz. Bölge geneline ve ülkelerimiz arasında ortak çıkarlara katkıda bulunacak bu gayretleri destekliyoruz. Görüşmelerimiz çok yapıcı ve verimliydi” diye konuştu.

/ ANKARA

11.09.2007


 

Gül'ün ilk gezisi Güneydoğu’ya

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 11-14 Eylül tarihleri arasında, Van’ın Başkale ve Hakkari’nin Yüksekova ilçeleri ile Siirt, Şırnak ve Diyarbakır’a ziyarette bulunacak.

Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezinden yapılan yazılı açıklamada, Cumhurbaşkanı Gül’ün bugün başlayacak yurt gezisinde, anılan illerde valilikleri, garnizon komutanlıklarını ve üniversiteleri ziyaret edeceği bildirildi.

Açıklamada, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle de görüşecek olan Cumhurbaşkanı Gül’ün, 14 Eylül Cuma günü Ankara’ya döneceği belirtildi.

BAŞBAKAN ERDOĞAN’I ZİYARET ETTİ

Bu arada, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı Başbakanlık Merkez Bina’da ziyaret etti. Erdoğan, Cumhurbaşkanı Gül’ü Başbakanlık binasının merdivenlerinde karşıladı. Gül ve Erdoğan gazetecilere görüntü verdiler. Cumhurbaşkanı Gül, Başbakanlık binasına gelmeden önce Cumhurbaşkanlığı Forsu göndere çekildi. Yaklaşık 1 saat süren ziyaretin ardından Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanı Gül’e aracına kadar eşlik ederek Başbakanlık Merkez Bina’dan uğurladı.

/ ANKARA

11.09.2007


 

Büyükanıt tebrik etti

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ı kabul etti. Orgeneral Büyükanıt, Çankaya Köşkü’nde Cumhurbaşkanı Gül’e tebrik ziyaretinde bulundu.

Gül’ün, makamında Orgeneral Büyükanıt’ı elini sıkarak karşılamasının ardından, Gül ve Orgeneral Büyükanıt basın mensuplarına poz verdiler.

Bu sırada Gül, Büyükanıt’a “Paşam hepsi sizin için geldi” şeklinde espri yaptı. Çok sayıda gazetecinin izlediği kabul, görüntü alınmasının ardından basına kapalı olarak gerçekleşti. Cumhurbaşkanı Gül, 5 Ağustos’ta düzenlediği resepsiyona komutanlar denetimler sebebiyle katılamamıştı.

/ ANKARA

11.09.2007


 

Teziç: Gül takdir hakkını kullandı

Yükseköğretim Kurumu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç, ‘’Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Osmangazi Üniversitesine ikinci sıradaki kişiyi rektör ataması takdir hakkıdır’’ dedi.

Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bahri Gökçebay’ın dâveti üzerine Kastamonu’ya gelen YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Osmangazi Üniversitesine rektör ataması ile ilgili olarak, ‘’Cumhurbaşkanı Gül’ün Osmangazi Üniversitesi Rektörlüğüne 116 oy alarak YÖK tarafından 1. sırada aday gösterilen Prof. Dr. Gaye Usluer yerine 80 oy alan Prof. Dr. Fazıl Tekin’i ataması, Sayın Cumhurbaşkanının takdir hakkıdır. Bu atamada takdir hakkını kullanmıştır. İster birinci sıradaki adayı, ister ikinci sıradaki adayı rektör olarak atar. Bu yetki ve takdir Cumhurbaşkanı’na aittir. Yaptığı atama da yargı denetimine kapalıdır. Önceki Cumhurbaşkanımız Ahmet Necdet Sezer de, rektör atamalarında bu tür uygulamalar yapmıştı’’ diye konuştu.

/ KASTAMONU

11.09.2007


 

Talat: Rum tarafı 8 Temmuz sürecini istemiyor

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, bazı yabancı basın kuruluşlarının Türkiye’deki temsilcileriyle Swissotel’de bir araya geldi. Talat, bir soru üzerine Kıbrıs Rum tarafının 8 Temmuz sürecinin işlemesini ve sonuç getirmesini öngörmediğini söyledi.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, bazı yabancı basın kuruluşlarının Türkiye’deki temsilcileriyle Swissotel’de bir araya geldi. Türk basın mensuplarına kapalı gerçekleşen toplantı, yaklaşık 1 saat 20 dakika sürdü. KKTC Cumhurbaşkanı, toplantıdan sonra gazetecilere yaptığı açıklamada, Rum yönetimi lideri Tasos Papadopulos ile 5 Eylülde bir araya geldiğini hatırlatarak, yabancı basın mensuplarıyla bu görüşmenin iç yüzünü hem kendileri açısından, hem de Kıbrıs sorunu açısından değerlendirdiklerini belirtti. Rum tarafının manipülasyonlarının insanları farklı yönlerde etkilediğini ifade eden Talat, “Bunu önlemek için bir de gerçekleri bizim ağzımızdan dinlemelerini istedik” dedi.

Talat, bir soru üzerine Kıbrıs Rum tarafının 8 Temmuz sürecinin işlemesini ve sonuç getirmesini öngörmediğini söyledi.

/ İSTANBUL

11.09.2007


 

Karayalçın: Anayasa değişikliğini destekliyoruz

SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, anayasa değişikliği çalışmalarına peşinen kuşkuyla yaklaşmadıklarını, anayasanın ‘’değiştirilmesi gerektiği’’ görüşünü desteklediklerini söyledi.

Karayalçın, partisinin İzmir İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, anayasa değişikliği çalışmaları ile 60. Hükümet Programı’nı değerlendirdi.

SHP olarak anayasa değişiklik çalışmalarının çok saydam şekilde yürütülmesini ve çok geniş bir katılımla yapılması gerektiği görüşünde olduklarını belirten Karayalçın, çalışmaların yalnızca TBMM’de ve ilgili komisyonlarında değil, Mecliste temsil edilmeseler de tüm siyasi partilerin katılımına açık şekilde yürütülmesinin gerektiğini söyledi. Karayalçın, bu noktayı çok önemsediklerini ve en azından bütün siyasî partilere çağrıda bulunarak, bu konuda birikimi olan, söyleyecek sözü bulunanların katılımını sağlayacak bir sürecin işletilmesi gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

SHP olarak bu sürece başlangıçta kuşkuyla yaklaşmıyoruz. Anayasa değişikliğini olumlu buluyoruz, anayasanın değiştirilmesi görüşünü destekliyoruz. Anayasa değiştirilmelidir. Anayasanın değiştirilmesi teklif edilemeyecek maddeleri dışındaki bütün maddelerinin, yeni bir anlayışla ele alınmasını, gözden geçirilmesini, yeniden düzenlenmesini istiyoruz.”

‘’Nasıl bir anayasa olmalı?’’ konusunda SHP’nin görüşleri hakkında da bilgi veren Karayalçın, anayasanın temel maddelerinden olan temel hak ve özgürlükler bölümünün, bireyi devlete karşı koruyan bir anlayışla ve bu konuda AB norm ve standartlarını yakalayacak nitelikte olması gerektiği görüşünü taşıdıklarını belirtti.

/ İZMİR

11.09.2007


 

Orduevi önünde 12 Eylül tepkisi

78’liler Girişimi ve Federasyonu üyesi bir grup, bazı sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte Harbiye Orduevi önünde 12 Eylül müdahalesine ilişkin basın açıklaması yaptı.

Polisin yoğun önlemler aldığı Harbiye Orduevi önüne ‘’12 Eylül Karanlığı Yırtılsın’’ yazılı bir pankartla gelen grup adına basın açıklaması yapan 78’liler Girişimi üyesi Nimet Tanrıkulu, ‘’Türkiye, 27 yıldır 12 Eylül kabusunu yaşıyor. Ülkenin ufkunun açılması, halkımızın barışçı, demokratik, özgürlükçü bir Eylül sabahına uyanması için bu kabusla yüzleşmek zorundayız. Türkiye’nin geleceği askeri vesayetten yüzleşerek kurtulmaya, tüm toplumsal, politik ve kültürel zenginlikleriyle sürece katılarak demokrasiyi kazanmaktan geçmelidir’’ dedi. Grup, basın açıklamasının ardından olaysız olarak dağıldı.

/ İSTANBUL

11.09.2007


 

Toptan: KKTC’ye kısıtlamalar kalkmalı

TBMM Başkanı Köksal Toptan, Kıbrıs Türk halkının bütün iyi niyetli çabalarına rağmen KKTC üzerindeki kısıtlamaların devam ettiğini belirterek, “Bu haksız kısıtlamaların bir an önce sona erdirilmesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi.

Toptan, özel uçak “ATA” ile KKTC’ye hareketinden önce Esenboğa Havalimanı’nda yaptığı açıklamada, TBMM Başkanlığı’na seçildikten sonra ilk dış ziyaretini gerçekleştirmek üzere Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne gittiğini söyledi.

Kıbrıs sorununun adil, kalıcı ve kapsamlı bir çözüme ulaştırılması yolunda Türk tarafının üzerine düşeni fazlasıyla yerine getirdiğini ifade eden Toptan, “Barış ve demokrasi uğruna, dünyayla bütünleşmek adına çözümden yana hareket edilmiştir. Ancak Kıbrıs Türk halkının bütün iyi niyetli çabalarına rağmen KKTC üzerindeki kısıtlamalar devam etmektedir. Bu haksız kısıtlamaların bir an önce sona erdirilmesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi.

Toptan’a KKTC ziyaretinde TBMM’de temsil edilen siyasi partilerin temsilcileri de eşlik ediyor.

/ ANKARA

11.09.2007


 

Gümüşhane Cezaevinde arbede

Gümüşhane E Tipi Ceza İnfaz Kurumu ve Tutukevi’nin çocuk koğuşunda kalan 16 tutuklu ve hükümlü, ilaç dağıtan sağlık memurunun kolunu kapı aralığına sıkıştırdıktan sonra yatak ve battaniyeleri yaktı.

Alınan bilgiye göre, cezaevinin B-6 koğuşunda kalan 16 tutuklu ve hükümlü, uygulamaları protesto etmek amacıyla ilaç dağıtan sağlık memurunun elini kapı aralığına sıkıştırarak elindeki ilaçları aldı.

Arbede çıkması üzerine koğuştakilerle konuşmak isteyen Cezaevi İnfaz Kurumu Müdürü Hacı Aydinç’i protesto eden tutuklu ve hükümlüler, koğuşun kapısının önüne yığdıkları yatak ve battaniyeleri ateşe verdi. Jandarma ekipleri, jiletle kendilerini kollarından yaralayan hükümlü ve tutukluları etkisiz hale getirdi. Jiletle kendilerini yaralayan 5 tutuklu ve hükümlü, cezaevinin revirinde tedavi altına alındı.

Gümüşhane Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Peker, sorun çıkardıkları tespit edilen 5 hükümlünün başka bir cezaevine nakledilmeleri için çalışma başlatıldığını kaydetti.

/ GÜMÜŞHANE

11.09.2007


 

BAK: Bush, hepimizi tehdit ediyor

- Amerika’nın İran’a yönelik saldırı planlarının güncelliğini koruduğuna dikkat çeken Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu Yürütme Kurulu, bir yazılı açıklama yaparak, “Bush yönetimi sadece Iran’ı değil hepimizi tehdit ediyor” dedi.

Irak’ta yaşanan vahşetten sonra hedefte İran’ın olduğunu belirten BAK’ın açıklamasında, “Türkiye de bu saldırının bir parçası yapılacak. Bombardıman uçaklarının dönüşünde Türkiye hava sahası kullanılacak. Yaralı ABD uçakları İncirlik, Muş, Batman ve Diyarbakır’daki askerî üslere inecek” uyarısında bulunuldu. Grup, İran'a saldırı durumunda sokak eylemleri yapacaklarını duyurdu.

Yeni Asya / İSTANBUL

11.09.2007


 

Veliler de küçükler de heyecanlıydı

Anaokulu ve ilköğretim birinci sınıf öğrencileri dün okula başladı. Türkiye genelinde ilköğretim 1. sınıfa kayıt yaptıran yaklaşık 900 bin öğrenci ile 750 bin anaokulu öğrencisi velileriyle birlikte okula ‘merhaba’ dedi.

Küçükler, ‘uyum sağlamak’ amacıyla diğer sınıflardan bir hafta önce okul yolunu tuttu. Türkiye genelindeki bütün il ve ilçelerde ilköğretim birinci sınıf ve anasınıfı öğrencileri okullarıyla ve öğretmenleriyle tanışırken İstanbul’un Bağcılar ilçesinde bulunan İsa Yusuf Alptekin İlköğretim Okulu öğrencileri de sınıflardaki yerlerini aldı. Öğrenci velisi olarak çoğunlukla anneler çocukları okula getirirken, evde küçük çocuğu olan veya çalışan annelerin yerine dedeler, babalar ya da ablalar küçükleri okula getirdi.

VELİLER DE SINIFA GİREBİLECEK

Veliler, birinci sınıflar ve anasınıfları için bir hafta önce okulun başlamasını memnuniyetle karşıladıklarını, bu sayede çocukların okula daha kolay alışacağını söyledi. Bazı veliler, çocukların okula başlamasının biraz masraflı olduğuna değinirken, hemen hepsi çocukları okula yeni başlayacağı için heyecanlıydı.

Naciye KAYNAK / İSTANBUL

11.09.2007


 

Üniversiteliye yurt dışında staj imkânı

Üniversite öğrencilerine ve öğretim elemanlarına Avrupa’daki üniversitelerde eğitim imkânı sağlayan Erasmus Programı kapsamında, öğrenciler bu yıldan itibaren staj imkânına da sahip olacaklar.

Devlet Planlama Teşkilâtı AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı’ndan alınan bilgiye göre, ‘’Hayatboyu Öğrenme Programı’’ çatısı altında yer alan Erasmus Programı’nın Türkiye faaliyetlerine yeni bir program daha eklendi.

Üniversite öğrencilerine, eğitimlerinin 1 veya 2 dönemini Avrupa ülkelerindeki anlaşmalı üniversitelerden birisinde devam etme, öğretim elemanlarına ise 1 hafta ile 6 ay arasında yine benzer statüdeki üniversitelerde eğitim verme imkânı sağlayan Erasmus Programı faaliyetlerine yeni katılan ‘’Öğrenci Staj Hareketliliği’’, öğrencilere yurt dışında staj yapma şansı veriyor.

Hedefi, üniversite öğrencilerinin yurt dışındaki kurum ve kuruluşlarda staj yaparak uluslar arası bilgi ve deneyim edinmelerini sağlamak olan faaliyet, tüm Avrupa ülkeleri ile birlikte Türkiye’de de ilk kez bu yıl uygulanmaya başlandı.

Alınan bilgiye göre, Öğrenci Staj Hareketliliğinden yararlanabilmek için 39 Yükseköğretim kurumundan bin 555 öğrenci başvuruda bulundu. Ulusal Ajans’ın bu faaliyete tahsis ettiği 2,5 milyon Avro ile bu başvurulardan bin 18’i desteklendi.

STAJ SÜRESİNCE AYLIK VERİLİYOR

Yüksek lisans ve doktora yapanlar da dahil olmak üzere bütün üniversite öğrencilerinin yararlanabildiği programa katılmak isteyen öğrenciler, üniversitelerinin ilgili bölümlerine başvurabiliyorlar.

1 Temmuz 2007’de başlayan ve 30 Eylül 2008’e kadar sürecek olan staj programı çerçevesinde, işletmelere eğitim ve araştırma merkezlerine yerleştirme yapılıyor. Lisans öğrencileri için 3-12 ay, önlisans öğrencileri için ise 2 hafta ile 12 ay olarak öngörülen staj dönemi için, öğrencilere yurt dışında kaldıkları süre boyunca karşılıksız ödeme de yapılıyor. 3 aylık ortalamalara göre aylık olarak 488 Avro ile 968 Avro arasında değişen ödeme yapılan öğrencilerin yurt dışına çıkış ve dönüş masrafları da fonlardan karşılanıyor. Ödemeler, öğrencinin gideceği ülkenin hayat şartları dikkate alınarak belirleniyor. Bu kapsamda Avrupa ülkeleri ‘’hayat pahalılığına’’ göre 4 sınıfa ayrılıyor.

Öğrenci Staj Hareketliliği programından yararlanmak isteyen 39 üniversite arasında en yüksek hibeyi, Ankara Üniversitesi aldı. Ulusal Ajans’tan 352 bin 719 Avro hibe alan Ankara Üniversitesi program çerçevesinde 150 öğrenciyi staja gönderecek. Ankara Üniversitesi’ni 76 öğrenciyle Anadolu Üniversitesi, 70 öğrenciyle Fatih Üniversitesi izliyor.

/ ANKARA

11.09.2007


 

Seçmeli medya dersleri başlıyor

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) ile Millî Eğitim Bakanlığınca yürütülecek ‘’Medya Okuryazarlığı Projesi’’ çerçevesinde yeni öğretim yılında Türkiye’de ilk kez ilköğretim okullarında ‘’Seçmeli Medya Okuryazarlığı’’ dersi okutulacak.

RTÜK’ten yapılan yazılı açıklamaya göre, “Çocuklarınız için medya okuryazarlığı dersini seçin’’ sloganıyla yürütülecek projede, 1 yılda 1 milyon 500 bin medya okur yazarı öğrencinin yetiştirilmesi amaçlanıyor. RTÜK ve Milli Eğitim Bakanlığı, Türkiye genelindeki ilköğretim okullarının 6, 7 ve 8. sınıflarında öğrenim gören toplam 4 milyon öğrenciden, 1 milyon 500 bininin 2007-2008 öğretim yılı içinde medya okuryazarlığı dersi almasının sağlanmasını amaçlıyor. RTÜK, Seçmeli Medya Okuryazarlığı dersinin daha fazla öğrenci tarafından seçilmesini sağlamak amacıyla eğitim-öğretim yılı öncesinde televizyonlarda yayınlanmak üzere bir de tanıtım filmi hazırlattı. Öğrenci velilerine hitap eden filmde, şu mesajlara yer veriliyor: “Değerli Veliler, çocuklarınızın televizyon izlerken, internet kullanırken, gazete okurken, radyo dinlerken seçici olmasını, gerçek ile kurguyu ayırt etmesini, kontrollü izleyici olmasını, olumsuz etkilerden korunmasını, doğru şekilde faydalanmasını, yorum yapabilmesini, eleştirel bakabilmesini istiyorsanız, şimdi bunu sağlamak sizin elinizde.Türkiye’de ilk kez RTÜK ve Milli Eğitim Bakanlığı işbirliğiyle ilköğretim okullarında seçmeli medya okuryazarlığı dersi okutulacaktır. Çocuklarınızın medyayı doğru algılaması için, medya okuryazarlığı dersini seçin.’’

Proje kapsamında, Türkiye genelindeki tüm ilköğretim okullarında 2007-2008 öğretim yılından itibaren verilmeye başlanacak Seçmeli Medya Okuryazarlığı dersleri, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından haftalık ders çizelgesine alındı.

İLETİŞİM MEZUNU SINIF ÖĞRETMENLERİ

RTÜK ile Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu’nun ortak çalışmaları sonucunda, medya okuryazarlığı dersi öğretmenlerini yetiştirecek çekirdek kadro oluşturuldu. Medya okuryazarlığı dersini, Sosyal Bilgiler öğretmenleri verecek. Talim ve Terbiye Kurulu yoğun talep olması durumunda, iletişim fakültelerinden veya basın-yayın yüksek okullarından mezun olup, şu anda Milli Eğitim sistemi içinde sınıf öğretmeni olarak görev yapan öğretmenlerin de öncelikli olarak medya okuryazarlığı derslerini okutabileceklerini kararlaştırdı.

Açıklamada, Medya Okuryazarlığı dersinin geçen öğretim yılında 5 pilot ildeki 5 ilköğretim okulunda başarıyla uygulandığı ifade edilerek, uygulama sırasında her iki dönemde de okulların bakanlık ve RTÜK uzmanlarınca ziyaret edilerek, öğretmen ve öğrencilere anket uygulandığı kaydedildi.

ÖZEL OKULLARDA DA OKUTULACAK

Ders, devlet okullarının yanı sıra özel okullarda da okutulacak. Özel okullarda görev yapan ve bu öğretim yılında medya okuryazarlığı dersi okutması planlanan öğretmenlerin, program hakkında bilgilenmelerinin sağlanması amacıyla yarın İstanbul Özel Okullar Birliği Genel Merkezi’nde, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanı Zahid Akman, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı ile programı hazırlayan komisyon üyelerinin katılımıyla bir toplantı düzenlenecek.

Medya okuryazarlığı dersi şu başlıklardan oluşacak:

‘’*İletişime Giriş (İletişim, iletişimin süreci ve ögeleri, iletişim türleri)

*Kitle İletişimi (Kitle iletişimi, kitle iletişim araçları, iletişim ve kitle iletişim arasındaki ilişki, medyanın başlıca işlevleri, medyanın ekonomik boyutu, medya ve etik, medya okuryazarlığı kavramı, amacı ve önemi)

*Televizyon (Etkili bir kitle iletişim aracı olarak televizyon, Türkiye’de televizyon yayıncılığı, televizyon program türleri)

*Aile, Çocuk ve Televizyon (Televizyon izleme alışkanlıkları, televizyonun olumsuz etkileri, televizyon program analizleri, uyarıcı simgeler)

*Radyo (Bir kitle iletişim aracı olarak radyo, radyonun olumsuz etkileri, radyo program türleri, radyo program analizleri)

*Gazete ve Dergi (Gazete ile ilgili temel kavramlar, gazetede haber ve fotoğrafın önemi ve karşılaştırılması, gazete hazırlama uygulaması, dergi türleri ve işlevleri)

*İnternet (İnternetin özellikleri ve işlevleri, internet kullanımında dikkat edilmesi gereken hususlar.)’’

/ ANKARA

11.09.2007


 

Su mühendisleri kuraklığı tartıştı

Devlet Su İşleri Teknik Araştırma ve Kalite Kontrol (TAKK) Dairesi Başkanı Rahmi Sencer Çelik, ‘’Bu yıl yaşanan kuraklığın iklim değişiminden kaynaklanan bir kuraklık mı yoksa 1956, 1973 ve 1989 olağan kuraklık dizilerinden biri mi olduğunu söylemek için erkendir’’ dedi.

DSİ Genel Müdürlüğü TAKK Daire Başkanlığının iki yılda bir organize ettiği Ulusal Su Sempozyumunun üçüncüsü, DSİ’nin İzmir Gümüldür’deki eğitim tesislerinde başladı. TAKK Daire Başkanı Rahmi Sencer Çelik, yaptığı açılış konuşmasında, son yıllarda suyun tüm dünya vatandaşlarını ilgilendiren bir konu haline geldiğini ve bundan sonra da gündemden düşmeyeceğini ifade etti.

Türkiye’nin küresel ısınmanın potansiyel etkileri bakımından risk grubu ülkeler arasında olduğunun belirten Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:’’Türkiye’de her 6 yılda bir orta şiddette kuraklık, her 16 veya 18 yılda bir şiddetli kuraklık yaşanmaktadır. memleketimizin bir tarafında kuraklık yaşanırken, diğer tarafında ise taşkın olayları yaşanabilmektedir. Örneğin bu yıl Batı ve Orta Anadolu bölgelerimizde şiddetli kuraklık yaşanırken Doğuda ise taşkın riski ile karşılaşılmıştır. Mayıs ayı itibariyle Büyük Menderes Havzasında, Konya Kapalı Havzasında kuraklığa karşı önlemler alınırken, Ağrı’da, Erciş’de, Diyarbakır’da da taşkına karşı çalışmalar sürdürülmüştür. Şu an yaşanan kuraklığın iklim değişiminden kaynaklanan bir kuraklık mı yoksa 1956, 1973 ve 1989’da yaşanan olağan kurak dizilerinden biri mi olduğunu söylemek için erkendir.’’

Çelik, kuraklık ve taşkınların önüne geçilmesinin yolunun inşa edilmeyi bekleyen 550’nin üzerindeki baraj tesisinin bir an önce gerçekleştirilmesi ile mümkün olabileceğini ifade etti.

/ İZMİR

11.09.2007


 

Davulcular sınava girdi

Kayseri Kocasinan Belediyesi, Ramazan ayı boyunca sahurda davul çalmak için başvuran 82 davulcu adayına sınav düzenledi.

Davulcu adayları, Kocasinan Belediye Başkan Yardımcısı Esat Öztürk, Zabıta Müdürü Şaban Uğur ve Kocasinan Basın Yayın Müdürü Kasım Akçil’den oluşan jüri önünde davul çaldılar. Adaylar, Büyükşehir Belediye Konservatuvarı Halk Oyunları müzik uzmanı Ahmet Namal’ın davuluyla çaldığı ritmleri tekrarlamaya çalıştı. Ritmi tutturamayan ve mani bilmeyen adayların ise bu konuda eğitim verilerek ikinci kez sınavdan geçirilmesi kararlaştırıldı.

Adaylar arasında, 30 yıldır Mevlana Mahallesi’nde ramazan davulu çalan 88 yaşındaki Mustafa Kemal Çınar da yer aldı. Çaldığı davul ve söylediği manilerle alkış alan Çınar, sınavı geçti. Başkan Yardımcısı Öztürk, davulunun eskimiş olduğunu gördüğü Çınar’a yeni bir davul hediye etme sözü verdi. Öztürk, Ramazan ayında insanların sahura ‘’hoş bir seda ile’’ kalkmalarını amaçladıklarını belirterek, ‘’Belediye sınırlarımız içinde 59 mahalle bulunuyor. Bu mahallelerde sahurda davul çalacakları belirlemek için sınav düzenledik. Davul çalmaya hak kazananlara kimlik kartı ve tek tip kıyafet vereceğiz’’ dedi.

/ KAYSERİ

11.09.2007


 

Sınırda kaçak operasyonu

Van’ın Gevaş ilçesinde yasa dışı yollardan yurda giriş yapan yabancı uyruklu 90 kişi yakalandı.

Alınan bilgiye göre, Yoldöndü Jandarma Karakolu ekipleri, Göründü ile Altınsaç köyleri arasında park halindeki 27 F 3769 plakalı kamyonda arama yaptı. Kamyonun kasasında, yasa dışı yollardan yurda giriş yaptıkları tespit edilen 59 Afganistan, 29 Pakistan ve 2 Bangladeş uyruklu olmak üzere toplam 90 kişi bulundu. Yabancıların, jandarmadaki sorgularının ardından sınır dışı edilmek üzere savcılığa sevk edileceği bildirildi.

/ GEVAŞ

11.09.2007


 

İnsan hakları eğiticilerine eğitim

Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı’nın koordinatörlüğünde Avrupa Konseyi ile birlikte yürütülen ‘’İnsan Hakları Alanındaki Reformların Uygulanmasının Desteklenmesi Projesi’’ kapsamında ‘’eğiticilerin eğitimi’’ semineri düzenlendi.

Dedeman Oteli’ndeki seminere, il ve ilçe insan hakları kurulu üyeleri ile konunun uzmanları katıldı. Başbakanlık İnsan Hakları Başkanı Hasan Tahsin Fendoğlu, seminerin açılışında yaptığı konuşmada, insan haklarının, çağın en önemli konularından biri olduğunu, ancak çok fazla istismar edildiğini söyledi. Fendoğlu, aynı semineri, katılımcıların da kendi bölgelerinde gerçekleştirmelerini istedi.

“İNSAN HAKLARI, BİREYİN DEVLET

KARŞISINDAKİ HAKLARIDIR”

Atılım Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hamit Ersoy da seminerde yaptığı sunumda, insan haklarının herkes için olduğunu ve bu hakların kullanımı konusunda hiç kimsenin ayrı tutulamayacağını ifade etti. İnsan haklarının, devredilemez, vazgeçilemez, eşitlikçi ve özgürlükçü haklar olduğunu anlatan Ersoy, ‘’İnsan hakları, bireyin devlet karşısındaki haklarıdır’’ diye konuştu. Ersoy, insan haklarının tarihsel gelişimi konusunda da katılımcılara bilgiler verdi.

Avrupa Konseyi uzmanlarının da katıldığı dört günlük seminerde, ‘’insan hakları eğiticisi’’ sıfatıyla görev yapacak il ve ilçe insan hakları kurulu üyelerinin, teorik ve pratik bilgi düzeylerinin geliştirilmesi amaçlanıyor.

Gelecek dönemde iki kez daha düzenlenecek olan seminerlerde toplam 420 kişiye eğitim verilmiş olacak.

/ ANKARA

11.09.2007


 

Sınırda oy verme başlıyor

Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini de öngören Anayasa değişikliği paketinin halk oyuna sunulmasıyla ilgili gümrük kapılarında oy verme işlemi, bugün başlıyor.

Gümrüklerdeki oy verme işlemi, halk oylamasının yapılacağı 21 Ekim 2007 Pazar günü saat 17.00’de sona erecek.

Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini de öngören Anayasa değişikliği paketinin halk oylamasına sunulmasına ilişkin Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) hazırladığı takvim süreci işliyor. YSK; Kapıkule ve İpsala karayolu gümrük kapıları ile Antalya, İzmir Adnan Menderes, Ankara Esenboğa, İstanbul Atatürk ve Sabiha Gökçen, Kayseri Erkilet ve Adana Şakirpaşa havalimanlarını oy kullanma yerleri olarak belirledi. Belirlenen gümrük kapılarında bugünden itibaren tatil günleri de dahil 24 saat oy kullanılabilecek.

Gümrük kapılarında, Türkiye’de seçmen kütüğüne yazılı olmayan, yurt dışında 6 aydan fazla ikamet eden, oy verme günü 21 Ekim 2007’de 18 yaşını doldurmuş, oy vereceği günde yurda giriş veya çıkış yapan, çifte vatandaş olup da Türkiye Cumhuriyeti pasaportunu ibraz eden Türk vatandaşları oy kullanabilecek. Oy verme isteminde bulunacaklar, pasaportlarını sandık kurulu başkanına gösterecek. Pasaporttan başka bir belgeyle oy kullanılamayacak. İlçe seçim kurulları, oy vermenin düzenli yürütülmesini sağlamak için gerekli bütün tedbirleri almak ve oy verme işlemlerini denetlemekle yetkili ve görevli olacak.

Oy verme işleminde, filigranlı sarı renkteki zarflar ile beyaz renk üzerine ‘’Evet’’, kahverengi renk üzerine ‘’Hayır’’ ibareleri bulunan birleşik oy pusulaları ile ‘’Evet’’ veya ‘’Tercih’’ mührü kullanılacak. YSK’nın takvimine göre, 12 Eylül Çarşamba günü Türkiye genelinde sandık kurullarının oluşturulması çalışmalarına başlanacak.

/ ANKARA

11.09.2007


 

Seri cinayet sanıklarına ömür boyu hapis

Çeşitli illerde 7 kişinin öldürülmesi, 2 kişinin yaralanması olaylarına karıştıkları iddiasıyla tutuklanan Yiğit Bekçe ve Mehmet Karahasan, Bursa’da işledikleri cinayetten ömür boyu, gasp suçundan da 13’er yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davaya, Sincan F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan sanıklar Mehmet Karahasan ile Yiğit Bekçe getirildi. Mahkeme heyeti, 21 Ekimde Bursa-Yalova yolundaki bir kestane şekeri satış mağazasında çalışan Hüseyin Çalışkan’ı öldürerek bir miktar parasını aldıkları iddiasıyla sanıklar Yiğit Bekçe ve Mehmet Karahasan’ın “adam öldürmek” suçundan ömür boyu ağırlaştırılmış, “gasp” suçundan da 13’er yıl hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi.

/ BURSA

11.09.2007


 

Hollanda’ya yeni cami

Faaliyetlerini Hollanda Diyanet Vakfına (HDV) bağlı sürdürecek olan Abdülkadir Geylani Camiinin temeli düzenlenen törenle atıldı. 2008 yılı sonunda bitirilmesi planlanan camide 450 metrekarelik ibadet alanı olacak.

Hollanda’da Abdülkadir Geylani Camii’nin temeli geçtiğimiz günlerde atıldı. Törene Türkiye’nin Lahey Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşavir Vekili ve HDV Başkanı Fevzi Hamurcu, Waalwijk Belediyesi Encümen Üyesi Elly Baggerman, inşaatı yapan Türk müteahhitlik firması PI-EM’in temsilcisi Ahmet Pişmek ve Hollanda’da yaşayan çok sayıda Türk katıldı. Törende konuşan HDV Başkanı Fevzi Hamurcu, camilerin sadece ibadet yeri değil sosyal ve kültürel alanlarda da hizmet veren merkezler olduğunu söyledi. Temeli atılan camiinin Türk ve Hollanda toplumu arasındaki barış ve huzur ortamının devamına önemli katkılar sağlayacağını söyleyen Hamurcu: “Waalwijk kenti başta olmak üzere bölgede yaşayan halka büyük hizmet verecektir” dedi.

Waalwijk Belediyesi Encümen Üyesi Bayan Elly Baggerman ise, şehirde Müslümanların yanı sıra diğer dinlere mensup insanlarında yıllardır uyum içerisinde yaşadığını hatırlattı: “Seneye hizmete girecek olan bu caminin Türk toplumu ve diğer toplumlara yararlı olmasını temenni ediyorum. Farklı kültür ve inançtaki insanların birbirlerini daha iyi anlayabilmeleri için yakın ilişki içinde olunmasına önem veriyoruz” şeklinde konuştu. Yapılan konuşmaların ardından Hamurcu ve Baggerman, cami inşaatına ilk harcı koydu. İki bin Türk vatandaşının yaşadığı Waalwijk şehrinde yapılacak olan Abdülkadir Geylani Camii’nin arsası 5 yıl önce satın alındı. Caminin inşaatı Türk müteahhitlik firması PI-EM tarafından yapılacak. 2008 yılı sonunda bitirilmesi planlanan cami yaklaşık 1 milyon 600 bin avroya mal olacak. Toplam bin 800 metre kare alanı kapsayacak olan camide 450 metrekarelik ibadet alanı, sosyal ve kültürel faaliyetler için lokaller, dershaneler, gasil hane, konferans ve yönetim için toplantı odaları olacak.

/ WAALWJİK

11.09.2007


 

Mahyalar farklı mesajlar verecek

Ramazan ayında görsel bir şölen sunan mahyalar konusunda yeni bir açılıma giden Vakıflar Bursa Bölge Müdürlüğü, her yıl yazılan klasik yazılar dışında bu yıl farklı bir yazı ile insanlara mesaj vermeyi hedefliyor.

Ulucami’nin minarelerinde Ramazan ayı süresince insanlara Ramazanı hatırlatan ve verdiği mesajlarla beğeni toplayan mahyalar, bu yıl da görsel bir şölen sunmaya hazırlanıyor. Her yıl mahyalara yazılan “Merhaba ya Şehri Ramazan” ya da “Elveda Ya Şehri Ramazan” gibi klasik yazılar yerine insanlara mesaj veren farklı yazılar yazmak isteyen Vakıflar Bölge Müdürlüğü, çalışmalarını bitirmek üzere.

Yetkililerden alınan bilgiye göre, Ulucami mahyalarında bu Ramazanda, ilk 15 gün “Oruç Seni Nur’a Ulaştırır”, 15’inden sonda ise “Fakiri ve Yetimi Gözet” yazıları yer alacak.

Vakıflar Bölge Müdürlüğü, Ramazan ayında ayrıca, çeşitli camilerde mevlit ve hatim okutacak. Bursa, Bilecik, Yalova, Kocaeli, Sakarya illerinde 3 bin 750 kişiye her ay yemek veren, 14 ilçede ihtiyaç sahiplerine kuru gıda dağıtan Vakıflar Bölge Müdürlüğü, bu hizmetlerine Ramazanda da devam edecek.

/ BURSA

11.09.2007


 

Beslenme çantasında hangi yiyecekler olmalı?

Uzmanlar: Yarım gün okula giden öğrencinin beslenme çantasına meyve ağırlıklı besinler konmalı. Tam gün okula giden öğrencinin ise meyvenin yanı sıra protein ağırlıklı beslenmesi gerekir. Öğrencilerin okulda kola gibi asitli içecekler yerine saf meyve sularını tercih etmesi sağlanmalıdır. Ayrıca cips gibi gıdalardan da çocuklar uzak tutulmalıdır

Üç aylık uzun bir yaz dömemi bitti. 1. sınıflar okulla yeni tanışırken, üst sınıflar ise yeniden okullarına kavuşacaklar. Yaz tatilinde değişen beslenme ve uyku alışkanlıkları da tatille birlikte geride bırakılması gerekiyor.

Adapazarı Doğum ve Çocuk Hastanesi Başhekimi Aydın Sarı, çocukların dengeli beslenmelerinin ders başarısını olumlu yönde etkileyeceğini söyledi. Sarı, beslenme çantalarının hazırlanması konusunda da aileleri uyardı. Günde yarım gün giden sabahçı-öğlenci ile tam gün okula devam eden öğrencinin beslenme çantalarına koyulacak gıdaların farklı olduğunu ifade eden Sarı, “Yarım gün okula giden öğrencinin beslenme çantasına meyve ağırlıklı besinler konmalı. Tam gün okula giden öğrencinin ise meyvenin yanı sıra protein ağırlıklı beslenmesi gerekir. Öğrencilerin okulda kola gibi asitli içecekler yerine saf meyve sularını tercih etmesi sağlanmalıdır. Ayrıca cips gibi gıdalardan da çocuklar uzak tutulmalıdır” dedi.

Dengeli bir beslenmenin dört besin grubunun alınmasıyla mümkün olabileceğini belirten Sarı, süt ve süt ürünleri; et, tavuk, balık, yumurta, kuru baklagil, fındık, taze sebze ve meyve; ekmek, pirinç, bulgur gibi tahılların beraber tüketilmesine özen gösterilmesi gerektiğini vurguladı. Sabah kahvaltısının da çok önemli olduğunun altını çizen Sarı, okula kahvaltı ederek giden çocukların başarısının, kahvaltı etmeyenlere oranla çok daha yüksek olduğunu kaydetti.

Dengeli beslenme konusunda anne ve babanın tavrının çok önemli olduğunu belirten Sarı, “Anne ve baba doğru beslenirse çocuk da doğru beslenir. Öncelikle sofraya hep birlikte oturmayı bir alışkanlık haline getirmeliyiz. Sofraya konulan yiyecek ve içeceklere dikkat etmeliyiz. Sofraya asitli içecekler getirip ‘Bu zararlı sen içemezsin’ demek doğru değil. Çocuk bunu anlamaz ve ‘zararlı olsa annem-babam içmez’ der ve o da içmek için çaba gösterir” uyarısında bulundu.

/ SAKARYA

11.09.2007


 

Satürn’ün bir günü 15 dk kısaldı

NASA’nın Cassini, Pioneer ve Voyager uzay aracından alınan ölçümlere göre, bilimadamları Satürn gezegeninin dönüş süresini 10 saat 32 dakika 35 saniye olarak hesapladı.

Bu süre geçen yıla göre ortalama 15 dakika daha kısa. Bilimadamları, bu dakikaların Satürn ve diğer gaz devlerinde büyük değişiklikler meydana getirebileceğini öne sürdüler. California Üniversitesi araştırma görevlisi Gerald Schubert, “Bir insan için bu dakikalar çok kısa olabilir fakat Satürn’ün iç yapısını anlamak için çok büyük fark oluşturuyor” dedi. Science dergisinin 7 Eylül sayısında yer alan tahminler doğruysa, Satürn’ün rüzgarı daha yavaş esiyor. Bunun yanında rüzgâr sadece bir yöne doğru değil, hem doğu hem de batı yönünde esiyor. California, Global Aerospace araştırma görevlileri Schubert ve John Anderson, Satürn’ün daha hızlı dönmesini yer çekimi, rüzgâr ve uzay araçlarından alınan ölçülerden hesapladılar.

/ CALIFORNIA

11.09.2007


 

Sinüzite balonlu tedâvi

urun çevresindeki sinüs adı verilen boşlukların iltihaplanmasıyla oluşan, genelde şiddetli baş ağrısıyla seyreden ve hayat kalitesini olumsuz etkileyen sinüzit hastalığının, İzmir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kulak Burun Boğaz Kliniği Şefi Doç. Dr. Mehmet Ziya Özüer tarafından farklı yöntemle tedavisine başlandı.

Doç. Dr. Özüer, sinüzitin uygun antibiyotik ve yardımcı ilaçlarla veya gerektiğinde ameliyatla tedavi edildiğinde ciddî problemlere yol açmayan bir hastalık olduğunu, ancak iltihabın yayılmasına bağlı bazı komplikasyonlar gelişebileceğini belirterek, bunlardan en önemlilerinin iltihabın kafa içine, beyne ve göze yayılmasıyla başka hastalıklara sebebiyet vermesi olduğunu söyledi.

Doç. Dr. Özüer, Amerika’ya giderek eğitimini aldığı yöntemle sinüsleri balonla genişleterek tedavi ettiklerini kaydetti. Bunun için endoskopi ve skopi yönteminden yararlandıklarını ifade eden Doç. Dr. Özüer, daha kısa sürede iyileşme imkani veren yöntemi şöyle anlattı: ‘’Vücudumuzdaki üç büyük sinüse girilerek, bir kılavuz tel yerleştiriyoruz. Telin etrafına sarılı balon kateteri, sinüse girdikten sonra şişiriyoruz. Balon açılınca basınç uygulanıyor ve sinüsün ağzındaki tıkanıklık açılmış oluyor. Yöntem hastanın diğer sağlık koşulları da göz önüne alınarak, lokal ya da genel anestezi altında gerçekleştiriliyor. Genellikle bir saat süren operasyonun ertesi günü hasta taburcu olabiliyor.’’

/ İZMİR

11.09.2007


 

Hafızlık bayrağı Tavşanlı'ya geçti

Diyanet İşleri Başkanlığı’nca bu yıl dördüncüsü düzenlenen Kur’ân kursları arası ‘Kızlar Hafızlık Yarışması’ Türkiye finalini Kütahya Tavşanlı’dan Hilal Bozkurt kazandı.

Bu sebeple, gelecek yıl hafızlık Türkiye finalleri Tavşanlı’da yapılacak. İki yıl önce hafızlıkta dünya üçüncülüğünü kazanan Feyza Tetik ile geçen yıl Türkiye üçüncüsü olan Hatice Esen’in ardından Tavşanlı Kavaklı Merkez Kız Kur’ân Kursu öğrencisi Hilal Bozkurt da Trabzon’da yapılan Türkiye finallerinde Türkiye birinciliğini elde etti. Trabzon’da yapılan Türkiye finallerinde Bursa bölgesini temsilen katılan Bozkurt, aldığı birincilikle ilçe halkının gurur kaynağı haline geldi. Bu sonuçla, önümüzdeki sene tertiplenecek olan hafızlık Türkiye finallerinin Tavşanlı’da yapılmasını sağladı.

/ KÜTAHYA

11.09.2007


 

Fırtına elektrik hatlarını kopardı

Kayseri’de önceki gece etkili olan fırtına, elektrik hatlarına ve ağaçlara zarar verdi, bir evin çatısı uçtu.

Alınan bilgiye göre, saatteki hızı 70 kilometreye ulaşan fırtına sebebiyle, Esenyurt Mahallesi’nde Büyük Menderes Caddesi üzerindeki bir inşaatın kalıp tahtaları elektrik tellerinin üzerine düştü. Tellerin kopması sonucu kentin bir bölgesi bir süre elektriksiz kaldı. Bazı mahallelerde de elektrik hatlarında fırtına sebebiyle zaman zaman arıza meydana geldi. Elektrik arızaları daha sonra onarıldı.

Fırtına nedeniyle Kayseri’de park ve bahçelerde bazı ağaçların dalları kırılırken, 10 dolayında ağaç da kökünden sökülerek devrildi. Argıncık semtinde bir evin çatısının uçmasına neden olan fırtına, çatılardaki televizyon antenlerine de zarar verdi.

/ KAYSERİ

11.09.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri