Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 17 Eylül 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

İyi niyet iyi, ama kötü yöntem de kötü

Anayasa değişikliği konusunda kollarını sıvayanların iyi niyetinden kuşku duymuyorum, ancak uygulanan yöntemin iyi seçildiği konusunda derin bir kuşkum var.

Türkiye’nin ihtiyacı olan ‘bugünün ruhuna uygun’ bir anayasadır: Bireyi önceleyen, hak ve özgürlükleri güvence altına alan, hukukun üstünlüğünü sadece sözde değil özde de baş tacı eden bir anayasa... Bireysel özgürlüklerin önünün açılmasının bütün bir ulusu ayağa kaldıracağı inancıyla kaleme alınmış bir anayasa... Umutları körükleyecek, korkulara kulak asmayacak bir zihniyeti yansıtan bir anayasa...

Yoksa, halkından korkan, her verdiği özgürlüğe karşılık bir kısıtlama koymayı ihmal etmeyen, kavram fetişizmini sürdüren bir anayasaya ihtiyacımız yok bugün; eldeki anayasa, yol boyu gerçekleştirilmiş ufak tefek değişikliklerden sonra, tam da böyle bir işleve sahip hale geldi zaten. Bu kadar zahmet, bu kadar tantana ve ardından koparılan bunca gürültüden sonra elimizde yine kısıtlı bir demokrasi kalacaksa, ürkütülen kurbağalara yazık edilmiş olmayacak mı?

Seçilen yöntemin, ‘yeni, yepyeni bir anayasa’ hazırlamak değil de, mevcudun kıyısından bucağından budanmasıyla varılmak istenen bir ‘revizyon’ olduğu hazırlanan metnin uzunluğundan belli. Eldeki anayasada ne varsa neredeyse hepsini, bavula son anda tıkılan iç çamaşırı benzeri bazı maddeler ekleyerek, yeni ifadelerle kaleme almayı ‘sivil anayasa’ saymamızı bekleyen bir yöntem söz konusu.

Hazırlanan metin bu anlayışı yansıtınca, siparişi veren Ak Parti’nin hukukçularının da “Sizin kotardığınız yerine ilk dört maddede eldeki anayasa metnini koruyalım” teklifiyle ortaya atılmaları gayet doğal. Mukayeseli okunacak her maddede, Ak Parti heyeti, elde zaten var olan metinden yana tavır alırsa, hiç şaşırmamak gerekiyor. İnsanın bilmediğindense alıştığını yeğleyen bir tarafı vardır çünkü.

Peki de, bu yöntemle ortaya çıkacak metin köpürtülmüş beklentilere cevap verebilecek mi?

Hareket noktasında sorun var bir defa. Hep biliyoruz ki, anayasayı değiştirme konusu Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği arayışıyla yakından ilgili. Bölük pörçük yasa ve anayasa değişikliği ile sağlanmak istenen uyum işe yaramıyor. Bitli yorgan gibi, bir tarafını üzerinize çektiğinizde ayaklarınızı açıkta bırakıyor eldeki anayasa, ayaklarınızı örtmeye kalkıştığınızda üzeriniz çıplak kalıyor.

Bu gerçek ortadayken, ilk dört maddesini koruyarak, diğer maddelerini ‘revizyoncu’ mantıkla yeniden yazarak elde edilecek anayasa metni istenen sonucu verebilecek mi? Elbette hayır. Bu yolun sonunda, halkoylamasıyla yürürlüğe girdiği ilk günden başlayarak yeni değişiklik taleplerinin ayyuka çıkacağı bir metne varılabilir ancak. Cumhuriyet, lâiklik ve özgürlükler merkezli tartışmaların hepsine, yeni anayasanın yürürlüğe girdiği ilk günden itibaren, “Nereden kalmıştık?” diye yeniden başlamamız gerekebilir.

Fırsat bu defa da kaçırılırsa çok yazık olacak.

Yeni bir anayasa yazmak elbette sorunludur. Fincancı katırlarını ürkütür ve gürültü koparır. Hayata dar bir açıdan bakanlar herkesin kendileri kadarını görmesini ister ve bundan fazlasını vermeye kalktığınızda karşınıza dikilir. Varlıklarının tehdit altına düştüğüne inanan çevreler ve odaklar gök kubbeyi başınıza geçirmeyi bile düşünebilirler.

Gürültü koparsa kopsun... Karşınıza dikilirlerse dikilsinler... Gök kubbeyi başınıza geçirmeye kalkışırlarsa kalkışsınlar... Bunları göze almadan anayasayı değiştirmeyi düşünmek boş bir hevestir. Halk, son seçimde, oyunu, bu mülâhazaları da düşünerek kullandı; bütün partiler nasiplerine düşen oy kadar anayasa değişikliği konusunda da sandık sonucundan ders çıkarmak zorunda.

Anayasa konusunda iyi niyetli olanlar kötü yöntemlerini bir daha gözden geçirmeli.

Yeni Şafak, 16.9.2007

Fehmi KORU

17.09.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  İyi niyet iyi, ama kötü yöntem de kötü

  Anayasa nasıl yazılır?

  Siyaset dışı halk dışı

  Bir senede nereden nereye geldik

  Budanmasına Sapanca’da mı başlandı?


 Son Dakika Haberleri