Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 21 Eylül 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Ekonomi

 

ABD hapşırdı, ihracatçı zatürre oldu

ABD’de başlayan ve dünyayı etkisi altına alan mortgage krizini önlemek için ABD Merkez Bankası’nın (FED) faizleri yarım puan indirerek 5.25’ten 4.75’e çekmesi İMKB’ye bayram ettirirken döviz kurlarındaki gerileme ihracatçıların endişelerini arttırdı. Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Başkanlar Kurulu Başkanı Mustafa Türkmenoğlu, “ABD hapşırdı, Türk ihracatçısı zatürre oldu” dedi.

Türkmenoğlu, yaptığı açıklamada, FED’in faiz oranlarında yarım puanlık indirime gitmesini zaten son dönemlerde hareketli olan piyasalardaki telaşın giderilmesi için önleyici bir vuruş olarak algılamanın mümkün olduğunu belirtti. Türkmenoğlu, ABD ekonomisi açısında bu kararın, bir nebze de olsa yatırımları arttırıp emlak ve kredi piyasalarını rahatlatacağını söyledi.

Mustafa Türkmenoğlu, ABD’deki faiz indiriminin yüzde 9.5 seviyesinde olduğunu, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (MB) 0.25 puanlık indiriminin ise yüzde 1 seviyesinde kaldığını, bu indirim oranının en azından 1 puan olması gerektiğini, FED’in cesur tutumunun MB’ye örnek olmasını beklediklerini söyledi. 2006 Haziran ayında dövizin yukarı doğru seyir izlemesinden sonra Merkez Bankası’nın yüzde 13.25 seviyesinde olan faiz oranlarını kısa aralıklarla önce yüzde 15’e, sonrasında yüzde 17.25 ve en sonunda yüzde 17.50 düzeyine çıkardığını hatırlatan Türkmenoğlu, döviz artarken faiz silahını kullanan MB’nin tersi durumda kayıtsız kalmasının üretime, istihdama ve cari açığın azaltılmasına ciddi katkı sağlayan ihracat kesimini cezalandırmak anlamına geldiğini ifade etti. Faiz indirim kararı ile birlikte ABD Doları’nın YTL’ye karşı değer kaybının hız kazandığını dile getiren EİB Başkanlar Kurulu Başkanı, şöyle devam etti: “Dünyada bunlar yaşanırken ülkemiz ekonomisi de etkilenmektedir. Global piyasalardaki bu son gelişmelerle birlikte Türkiye’nin verdiği yüksek faiz sebebiyle YTL’ye geçiş artmış ve YTL daha da değer kazanmıştır. İhracata dayalı bir büyüme modelini benimsediği bilinen ülkemizde YTL’nin yüzde 60’lara varan oranlarda aşırı değerliliği özellikle yerli girdi kullanarak üretim yapıp ihracat yapan sektörleri, ithal girdi kullanarak üretim yapıp ihraç edenlerden daha fazla şekilde olumsuz etkilemektedir. Ege Bölgesi ihracatında yerli girdi kullanımının yüksek olması sebebiyle ihracatçılar çok daha olumsuz ektilenmektedir.”

Dış ticaretten sorumlu Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen’in 2007 yılı sonu için ihracatçılara 100 milyar dolar, cumhuriyetin kuruluşunun 100. yıldönümü olan 2023 yılı içinse 500 milyar dolar ihracat hedefi koyduğunun altını çizen Türkmenoğlu, bu rakamlara ulaşabilmek için ihracatçıların ayakta kalması gerektiğini, 60. Cumhuriyet Hükümeti’nin akşamdan sabaha zaman yitirmeden ihracatçıların rekabet gücünü arttıracak tedbirler almasını beklediklerini anlattı. Türkmenoğlu, “Böyle bir ortamda enerji ücretlerine yüzde 10 civarında zam hazırlığı yapıldığını duymak bizleri kaygılandırıyor. İstihdam üzerindeki kamu yüklerinin düşürülmesini, kayıtdışı ile etkin mücadele edilerek kayıtlı çalışan ihracatçılara karşı oluşan haksız rekabetin önüne geçilmesini, bölgesel teşvik yerine tarım-gıda, madencilik, tekstil gibi yerli girdi kullanımı yüksek sektörlere öncelik verilerek teşvik sisteminin gözden geçirilmesini bekliyoruz” dedi.

/ İZMİR

21.09.2007


 

Elektrikte kriz kapıda

Hükümet, son yıllarda gerekli yatırımlar yapılmadığı için ihmal edilen enerji sektörüne yönelik arz güvenliği ve fiyat konularını masaya yatırırken, Türkiye, elektrik enerjisi talebini karşılayamayacağı noktaya doğru hızla ilerliyor. Güvenilir üretim kapasitesi ve talep projeksiyonları, mevcut santraların önümüzdeki yıldan itibaren talebi karşılayamaz hale geleceğini gösteriyor.

Bu da Türkiye’nin uzun yıllardır unuttuğu elektrik kesintilerinin yeniden gündeme gelmesi anlamına geliyor. Küresel ısınmaya bağlı olarak yaşanan kuraklık yüzünden, toplam üretimde yüzde 32 dolayında paya sahip olan hidrolik santrallerin üretiminde öngörülemeyen düşüşlerin yaşanması durumunda, krizin daha da önce başlayabileceği belirtiliyor.

2008 KRİTİK YIL

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının projeksiyonları kapsamında, elektrik enerjisi talebinde yıllık ortalama yüzde 8.1 artacağı varsayımına dayalı “yüksek senaryo”ya göre güvenilir üretim kapasitesi bazında halen işletmedeki santrallerin bu yıl 204 milyar kilovat saat düzeyinde beklenen üretimin 2008’de 199.3 milyar kilovat saate gerileyeceği tahmin ediliyor. Buna karşılık 2007’de 188.3 milyar kilovat saat düzeyinde beklenen toplam elektrik enerjisi talebinin 2008’de 203.8 milyar kilovat saate ulaşacağı öngörülüyor. Buna göre, gelecek yıl toplam elektrik enerjisi üretimi toplam talebin yüzde 2.2 altında kalacak. Üretimin tüketimi karşılamaması nedeniyle de programlı kesintiler gündeme gelecek.

YENİ SANTRALLER DE YETERLİ OLMUYOR

Öte yandan halen inşa halinde ve EPDK’dan lisans almış santral ve üretim tesislerinin öngörülen tarihlerde bitirilerek üretime geçmesi durumunda ise bu yıl toplam üretim 206.9 milyar kilovat saat olacak, gelecek yıl da yaklaşık bu düzeyde gerçekleşecek. Bu durumda 2008’de üretim tüketimi karşılayabilecek. Ancak 2009 yılında talep 220.7 milyar kilovat saate çıkarken, üretimin 216.6 milyar kilovat saatte kalacağı tahminleri, devreye girecek yeni tesislerin de krizi önlemeye yetmeyeceği, en fazla bir yıl erteleyeceğini gösteriyor.

Projeksiyonlara göre Türkiye’nin elektrik enerjisi talebi mevcut artış hızını koruması durumunda 2016 yılında 378.2 milyar kilovat saate ulaşırken, halen işletmede olanların yanı sıra, inşası süren ve lisansı alınmış yapımına başlanacak olan üretim tesislerinin de devreye girmesi durumunda toplam üretim ise 229.5 milyar kilovat saatte kalacak. 2016 yılı itibariyle enerji arzıyla, talebi arasındaki açık anılan yılda yüzde 39.3’e ulaşacak.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nca yaptırılan üretim planlama çalışması sonucuna göre 2016 yılına kadar yılda ortalama yüzde 8.1 oranında artması beklenen talebin karşılanabilmesi için mevcut üretim kapasitesine 10 bin 86’sı rüzgar ve hidrolik, 19 bin 835’i termik olmak üzere toplam 29 bin 921 MW yeni kapasite eklenmesi gerekiyor.

Elektrik enerjisi talebinin yıllık yüzde 6.3 oranında artacağı varsayımına dayalı “düşük senaryo”ya göre ise güvenilir üretim kapasitesi baz alındığında toplam üretim 2011 yılından itibaren toplam talebi karşılayamaz hale gelecek. Söz konusu düşük senaryoya göre talebin karşılanması için 2016 yılına kadar 5 bin 600’ı rüzgar ve hidrolik, 11 bin 970’i de termik olmak üzere toplam 17 bin 570 MW yeni kapasite ilavesine gerek bulunuyor.

21.09.2007


 

Elektriğe zam gündemde

Elektrik fiyatlarına yapılacak muhtemel zammın oranı, bugün ilgili bürokratların yapacağı toplantıda belirlenecek ve öneri olarak Bakanlar Kuruluna sunulacak.

Önceki gün Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının ev sahipliğinde, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu ile ilgili bürokratların katılımıyla yapılan “Enerji Zirvesinin” ardından, bugün tekrar teknik düzeyde bir toplantı yapılmasına karar verildi.

Buna göre Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşar Vekili Selahattin Çimen başkanlığında, Hazine Müsteşarlığı, Devlet Planlama Müsteşarlığı, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. (TEDAŞ) ve enerji bürokratları, bugün tekrar bir araya gelecekler.

Toplantıda, TEDAŞ’ın 2008’i zarar etmeden kapatabilmesi için, elektrik birim fiyatlarına “ne kadar zam yapılacağı” değerlendirilecek ve mevzuat açısından neler yapılabileceği tartışılacak. Toplantıda, yapılacak zammın önümüzdeki Ekim ayı mı, yoksa 2008 Ocak ayından itibaren mi başlayacağı konusunda da görüş alış verişinde bulunulacak. Toplantıda, elektrik tüketiminde belli miktarı aşan abonelere ‘yüzde 50 zamlı’ fiyat uygulanması teklifi de değerlendirilecek.

/ ANKARA

21.09.2007


 

Tüzmen: Irak’la bir sıkıntımız kalmadı

Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Irak ile ilgili geçmişte bir takım sıkıntıların yaşandığını ancak, bunların günümüzde söz konusu bile olmadığını ve önümüzdeki günlerde Habur Sınır Kapısının hizmete açılacağını belirterek, iş adamlarının Irak’a yatırım yapmasını önerdi.

Özellikle iş adamlarının yaşadıkları sıkıntıları giderme konusunun üzerinde hassasiyetle durduklarını anlatan Bakan Tüzmen, geçmiş dönemlerde Irak’ta bir takım sıkıntılar yaşandığını ancak, günümüzde bunların söz konusu bile olmadığını vurguladı.

Habur Sınır Kapısının Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile yapılan çalışmalar neticesinde Yap-İşlet-Devret modeliyle modernizasyonunun tamamlandığını ve önümüzdeki günlerde hizmete açılacağını bildiren Tüzmen, ‘’Şu anda Türkiye’nin Irak’a yaptığı ihracat ve ithalatta herhangi bir aksamadan söz edilemez. Habur Sınır Kapısı son derece önemli bir kapı. Burada yapılan giriş çıkışlarda da Irak’taki savaş öncesi rakamlarına ulaşılmıştır. Dolayısıyla orada herhangi bir sıkıntı yok’’ dedi. Tüzmen, Türk iş adamlarının Irak’ta ciddi yatırımlar yaparak, miktarın 4 milyar dolara yaklaştığını ve bunun daha da artacağını kaydetti. İş adamlarının ‘’imza’’ olarak adlandırdıkları bürokratik engellerin de yüzlerce imzadan 19 imzaya indiğini belirten Tüzmen, geçen yıl 20 miyar dolar olan yabancı sermaye girişinin 2007’de 30 milyar dolara doğru gittiğini belirterek, “Demek ki Türkiye’de bürokrasi azalıyor ve güven artıyor ki, bu yatırımcılar ülkemize geliyor” diye konuştu.

/ MERSİN

21.09.2007


 

İş dünyası ASKON'un iftarında buluştu

Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) düzenlediği iftar programıyla birçok siyasetçiyi, bürokratı, öğretim görevlisini ve sivil toplum kuruluşlarının genel başkanlarını ağırladı.

İftar programında açılış konuşmasını yapan ASKON Genel Başkanı Mustafa Koca, “Böylesine müstesna bir gecede sizlerle bir araya gelerek bu mübarek ayın feyzinden istifade etmek istedik. Umarım bu ay hepimiz için hayırlara vesile olur” dedi.

İftar programında konuşan BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ise “Bizi böyle mübarek bir gecede bir araya getiren ASKON’ a teşekkür ederim” dedi.

İftar programına katılanlar arasında; MUSİAD Genel Başkanı Ömer Bolat, Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın, Darphane Genel Müdürü Ahmet Büyükkaymaz, Kırgızistan Konsolosu Ruslan Kazakbaev, Bosna Hersek İstanbul Başkonsolosu Yusuf Buşina, Bosna Hersek Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mustafa Çeric, Belbim A.Ş Genel Müdürü Ahmet Kazakoğlu ve Prof. Dr. Niyazi Eruslu göze çarpan isimlerdendi.

Yeni Asya / İSTANBUL

21.09.2007


 

Van, en şanssız illerden biri

Van Ticaret ve Sanayi Odası (VATSO) Başkanı Zahir Kandaşoğlu, son yıllarda adı hep olumsuz haberlerle gündeme gelen Van’ın, ülkenin en şanssız illerinden biri olduğunu söyledi.

Basın mensupları ve üyeleriyle birlikte düzenlenen iftar yemeği programında konuşan VATSO Başkanı Kandaşoğlu, “Ne zaman bu şehirde güzel işler olmaya başlasa, bir bakıyorsun ya bombalama olayları çıkıyor, ya da bir ilçedeki olaylardan dolayı Van hedef il durumuna düşüyor. Bu da bizleri oldukça üzüyor” dedi.

Yemekte söz alan Vangölü Gazeteciler Cemiyeti Başkanı M. Emin Toker ise, iş yoğunluğu yüzünden çoğu zaman bir araya gelemeyen gazetecilerin böyle bir organizasyonla bir araya gelmesinin sevindirici olduğunu söyledi.

21.09.2007


 

En gelişmiş arıtma sistemi Çorlu’da

Dünya deri sektöründe bir benzeri daha olmayan arıtma tesisi ile Türkiye’ye örnek olan Çorlu Deri Organize Sanayi Bölgesi, atıklara sıfır tolerans uygulayarak daha önce çöpe gönderilen deri parçalarından biodiesel, kozmetik ve sabun üretiyor.

Türkiye’deki deri üretiminin yüzde 37’sini gerçekleştirerek 1 milyar dolarlık ihracata imza atan Çorlu Deri Organize Sanayi Bölgesi, Türkiye’nin en büyük çevre yatırımlarından birini hayata geçirdi.

Çorlu Deri Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Şinasi Güneş Organize Sanayi Bölgesinde (OSB) düzenlediği basın toplantısında üretim, ihracat ve arıtma tesisi hakkında bilgi verdi. Türk deri sektörünün dünya liginde liderliğe oynadığını vurgulayan Güneş, bu nedenle Avrupa Birliği standartlarında üretim yapmalarının kaçınılmaz olduğunu ifade etti. Güneş, dünyadaki en gelişmiş teknoloji ve ekipman ile 12 milyon dolara inşa edilen ancak bugünkü değeri 30 milyon dolar olan Çorlu Deri OSB Atıksu Arıtma Tesisinin Türkiye’de bir ilk olduğunu vurguladı.

21.09.2007


 

‘İbrahim Kefeli’den ilk mağaza

“İbrahim Kefeli” markası ilk olarak 21 Eylül’de Metrocity Avm’deki mağazası ile hizmete giriyor.

İbrahim Kefeli markasıyla klasik erkek modaseverler ihtiyaç duyduğu her türlü moda ürününü kalite, trend ve giyside konfor prensiplerine bağlı kalarak bulabilecekler. Bu harman ile ortaya konan koleksiyonda ipliğinden kumaşına kadar kaliteden asla ödün verilmemiş, özenli ve titiz işçilikle üretilmiş çok özel takım elbiseler, ceketler, pantolonlar, trikolar, ayakkabılar ve aksesuarlar yer alıyor. Yurtiçi ve yurtdışında yeni mağazalar birbirini takip edecek.

Yeni Asya / İSTANBUL

21.09.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri