Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 17 Aralık 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Dünya

 

İsrail: Yeni bir Yom Kippur savaşı kapıda

İsrail İç Güvenlik Bakanı Avi Dichter, İran’la ilgili olarak yayımlanan ABD istihbarat raporlarında bazı şeylerin yanlış olduğunu savunarak, “Bunların düzeltilmesi için Amerikalılara yardımcı olmamız gerekir” dedi.

Dichter, “rapordaki hataların, Filistinlilerle ilişkilere çeşitli engeller çıkarabileceği gibi, bu hataların, bölgede yeni bir Yom Kippur savaşına sebep olabileceğini” öne sürdü. Yom Kippur savaşı, Mısır, Suriye ve İsrail arasında, İsrail’in en büyük bayramının kutlandığı gün olan Yom Kippur günü, 6 Ekim 1973’te, iki Arap ülkesinin İsrail’e taarruzuyla başlamış ve 20 gün kadar sürmüştü.

Dichter, Holon’da bir kültürel etkinlik sırasında yaptığı açıklamada, ABD istihbarat raporunun İran’ın nükleer programıyla ilgili bölümlerini şiddetle eleştirerek, “İran nükleer tehdidinin yakınlığı konusunda ABD’yi ikna edemiyoruz” dedi. Dichter, İran’ın nükleer silâh üretme niyetinin kabul edilmemesinin, Yom Kippur gibi, bölgesel bir savaşa neden olabileceğini öne sürdü ve İsrail dahil bölge ülkelerinin İran füzelerinin tehdidi altında olduğunu, İran füzelerinin menziline Kuzey Afrika ve Avrupa ülkelerinin de girdiğini söyledi. Dichter, ılımlı istihbarat raporunun, İsrail’in Amerikalılara, İran’ın nükleer tehdidiyle ilgili resmin bütününü göstermekte başarısız olduğunu ispatladığını ifade etti. İsrail’in, İran’a muhtemel saldırıda inisiyatif alıp almayacağına yönelik bir soru üzerine Dichter, “İsrail’in, dünya silah ihracatında 4. sırada yer almasına rağmen süper güç olmadığının altını çizdi. İsrail’in küçük bir ülke olduğunu vurgulayan İsrailli bakan, İran nükleer tehdidine karşı, ABD gibi bir süper gücün tavır alması gerektiğini belirtti. Dichter’in bu açıklamaları, İsrail hükümet yetkililerini rahatsız etti. Ordu radyosu, üst düzey bir İsrailli yetkilinin, Dichter’in açıklamalarının İsrail-ABD ilişkilerine ciddî zarar verebileceğini söylediğini bildirdi.

Bakanlardan Ami Ayalon, Dichter’in Beyaz Saray’ı kamuoyu önünde eleştirmekle hata yaptığını belirtti ve bu tür açıklamaların, İran’a karşı koalisyon oluşturma çabalarını da olumsuz etkileyebileceğini kaydetti.

/ KUDÜS

17.12.2007


 

İsrail, ABD ile İran’ı görüşüyor

İsrail’in, İran’ın nükleer programı konusunda görüşmelerde bulunmak üzere istihbarat yetkililerinden oluşan bir heyeti ABD’ye gönderdiği kaydedildi.

Adlarının açıklanmasını istemeyen güvenlik yetkilileri, geçen hafta beklenmedik bir şekilde ABD’ye gönderilen heyetin, bu hafta temaslarını tamamlayacağını kaydetti.

Amerikan istihbarat raporunun aksine İran’ın hâlâ nükleer silâh geliştirmeye çalıştığı konusunda ABD’yi ikna etmeye çalışacak heyetin, Amerikalı yetkililere ne tür bir delil sunduğu bilinmiyor.

İsrailli yetkililer ayrıca, ABD ve İsrail’in gelecek haftalarda bu konuda ortak resmî görüşmeler yapacağını bildirdi. ABD’nin bu ay yayımladığı yeni istihbarat raporunda, İran’ın nükleer silâh geliştirme programını 2003’te durdurduğu kaydedilmişti.

/ KUDÜS

17.12.2007


 

ABD, Kazakistan’a nükleer baskı yapmış

Kazakistan’ın ilk Dışişleri Bakanı Tölevtay Süleymanov, bağımsızlıklarının ilk yıllarında ABD’nin, Sovyetler Birliği döneminden kalan nükleer silâhlardan vazgeçmeleri için yoğun baskı yaptığını söyledi.

Süleymanov, Kazakistan’ın bağımsızlığının 16. yıl dönümü dolaysıyla ulusal haber ajansı Kazinform’a verdiği mülakatta, bağımılığın ilk yıllarında dışişlerinin durumu ve çalışmaları hakkında bilgi verdi. Süleymanov, çok az sayıda ve yeterli diplomatik formasyonu olmayan personelle işe koyulduklarını belirterek, bu şartlarda Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev’in dışişlerine önemli ve kısa sürede tamamlanması gereken iki görev verdiğini, bu görevlendirmeyle 1992 yılında önce Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilâtı’na (AGİT), kısa bir süre sonra da BM’ye üye olduklarını hatırlattı. BM’ye üye olmalarıyla birlikte hemen Kazakistan’ın BM Temsilciğinde nükleer silâhlardan vazgeçmesi konusunda görüşmeler başladığını bildiren Süleymanov, Nükleer Kulüp üyeleri ve özellikle ABD’nin yoğun bir şekilde Kazakistan’ın elindeki nükleer silâhlardan vazgeçmesini istediğini, Müslüman ülkelerinse bu silahları ellerinde tutmalarını tavsiye ederek, maddî yardıma hazır olduklarını bildirdiklerini kaydetti.

Süleymanov, bu şartlarda kendilerinin de ‘’nükleer silâh sahibi süper güçler güvenliklerini garanti etmeleri halinde, nükleer silâhlardan vazgeçebilecekleri’’ yönünde bir tutum takındıklarını ve bu çerçevede 3 yıla yakın süren görüşmeler sonunda ‘’güvenlik garantisi’’ alarak nükleer silahlardan vazgeçtiklerini bildirdi. ‘’Bu kararın (nükleer silahlardan vazgeçme), yeni bağımsızlığını almış, imkânları oldukça kısıtlı genç Cumhuriyet için yerinde bir karar’’ olduğunu ifade eden Süleymanov, ‘’Çünkü eğer biz nükleer silahtan vazgeçmeseydik, uluslararası çevreler tarafından çeşitli ekonomik baskılar ve ambargolar uygulanacağı, ülkemize yatırım gelmeyeceği açıktı’’ diye konuştu.

Nükleer silâhtan vazgeçmelerinin uluslararası kamuoyunda Kazakistan konusunda olumlu fikir oluşmasını sağladığını belirten Süleymanov, bunun neticesinde oluşan Kazakistan’a güven sayesinde uluslararası finans çevrelerinin desteği, bu destekle de dış yatırımların gelmeye başladığını bildirdi.

/ ALMATI

17.12.2007


 

İngilizler, Basra’dan çekildi

İngiliz birlikleri, Irak’ta denetimindeki son bölge olan Basra’yı Iraklılara teslim etti. Devir teslim için düzenlenen törende Irak’ın ulusal güvenlik danışmanı Muvafak El Rubaye yaptığı konuşmada, Irak’ın, ülkenin güneyindeki Basra için sorumluluğu üstlenmeye hazır olduğunu söyledi.

El Rubaye, güvenlikteki gelişmelerin, hem hükümetin hem de Irak halkının terörizmle mücadelede gösterdikleri büyük çabaların sonucu olduğunu belirtti.

Devir teslim için şehir merkezinin, bayraklar, ışıklar ve pankartlarla süslendiği törenin yapıldığı askerî üste, İngiliz tümgeneral Graham Binns ve Basra Valisi Muhammed Moşbah El Veli devir teslimin yapıldığını gösteren belgeleri imzaladı.

İngiliz komutan Binns de yaptığı konuşmada, Irak güvenlik güçlerini övdü ve Irak askerlerinin göreve hazır olduğunu bildirdi. İngiltere’nin 2003’ten bu yana denetimindeki 4 bölgeden sonuncusu olan Irak’ın en büyük petrol ihracat merkezi Basra’nın sorumluluğuna, ABD ve en yakın müttefiki İngiltere olmadan Bağdat hükümetinin vereceği büyük bir sınav gözüyle bakılıyor. Irak’ın ikinci büyük şehiri Basra, Iraklı yetkililerin denetimine geçen 18 bölgeden 8’i arasında en kalabalık nüfusa, zenginliğe ve stratejik öneme sahip bulunuyor. Basra bölgesi ayrıca, Irak hükümet fonlarının hemen hemen tamamını karşılayacak günlük 1.5 milyon varilden fazla petrol ihracatıyla da stratejik önem taşıyor.

Basra ve ülkenin güney kesimi, Şii lider Mukteda El Sadr ve Mehdi ordusu, en büyük Şiî siyasî partisinin lideri Abdülaziz El Hekim ve Bedr Tugayları ile diğerleri gibi kendi savaşçıları olan Fedhile partisi gibi üç ana Şiî grup arasında bölünmüş bulunuyor.

/ BAĞDAT

17.12.2007


 

Kırgızistan’da tarihi seçim

Kırgızistan’da halk genel seçimlerde oy kullanmak üzere sandık başına gitti. Devlet Başkanı Kurmanbek Bakiyev, eşi Tatyana Bakiyeva ile birlikte dün sabah saat 09.30’da başkent Bişkek’in Taşkentskiy bölgesindeki bir ilkokula gelerek oyunu kullandı.

Burada gazetecilere değerlendirmelerde bulunan Bakiyev, ‘tarihî’ olarak nitelediği seçimlerin demokratik bir ortamda gerçekleşeceğine gönülden inandığını kaydetti. Kırgızistan’ın 16 yıllık tarihinde ilk kez çok partili sistemle bir seçime gittiğinin altını çizen Bakiyev, partilerin seçim öncesi çok yoğun çalıştığını söyledi. Bakiyev, seçimde hangi parti kazanırsa kazansın yeni parlamentonun yarısından fazlasının yeni milletvekillerinden oluşacağını belirterek, “Böylesine önemli bir seçimde halkın sorumluluk duygusu içinde sandığa giderek oyunu kullanması gerekiyor” diye konuştu.

Kırgızistan’da 90 milletvekilinin belirleneceği genel seçimlerde 12 siyasî parti, toplam 1074 adayla yarışıyor. Ülkede kayıtlı 2 milyon 700 bin seçmen, 7 bölgede 2 bin 238 sandıkta oy kullanacak. Seçimleri 600’ü uluslararası olmak üzere toplam 3 bin gözlemci takip ediyor.

/ BİŞKEK

17.12.2007


 

Almanya, İranlı bir diplomatı sınırdışı etti

Almanya’da görev yapan bir İran diplomatının, nükleer bilgi topladığı gerekçesiyle sınır dışı edildiği bildirildi.

İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Muhammed Ali Hüseyni, haftalık basın toplantısında, konuya ilişkin soru üzerine, Almanya’nın İranlı bir diplomatı önce gözaltına aldığını, daha sonra da sınır dışı ettiğini söyledi. Almanya’nın girişimini “kanun dışı” olarak nitelendiren Hüseyni, konsolosluk görevlisi olduğunu belirttiği kişiyle ilgili konuyu yakından takip ettiklerini kaydetti. Olayın ne zaman yaşandığına ilişkin bilgi vermeyen Hüseyni, Almanya’dan bu konudaki kararını gözden geçirmesini istedi. İranlı diplomatın, Almanya’da nükleer bilgi toplamaya çalıştığı ve nükleer faaliyetlerde kullanılacak malzeme satın almak için girişimlerde bulunduğu gerekçesiyle sınır dışı edildiği belirtiliyor.

/ TAHRAN

17.12.2007


 

İsrail, Hamas mensuplarını ve milletvekilini gözaltına aldı

İsrail askerlerinin, Batı Şeria’da, Nablus’ta dün gece düzenlenen operasyonlarda, aralarında bir Hamas milletvekilinin de bulunduğu, 24 Hamas mensubunu gözaltına aldığı bildirildi.

Gözaltına alınan Hamaslılar arasında, milletvekili Ahmed El-Hacı Ali’nin yanı sıra Ahmed Dula adlı Hamas yetkilisi, Nablus Belediye meclisi üyelerinden Anan Gazal ile oğlu, Abdülcabbar Dveykat ile iki oğlunun bulunduğu bildirildi. Filistinli yetkililer, El Neceh üniversitesinin çeşitli fakültelerinden bazı öğretim üyelerinin de gözaltına alındığını belirtti.

Bu arada, askerlerin, gözaltında bulunan Hamaslı Meclis Başkanı Ahmed Aziz Duveyk’in evinde arama yaptığı ve evde maddî hasara neden olduğu bildirildi.

/ KUDÜS

17.12.2007


 

Noel’i bütün Hıristiyanlar kutlamıyor

Noel yaklaşırken, bilinenin aksine bütün Hristiyanlar bunu bir dinî bayram olarak kutlamıyor ve çok az da olsa bazı Proteston kiliseleri hâlâ Noel’i dinî bir bayram olarak kutlamayı reddediyor.

Proteston papaz John Foster bunlardan biri ve Noel’i en son 8 yaşındayken kutlamış. ABD’nin West Virginia eyaletindeki Princeton’da faaliyet gösteren Tanrının Birleşik Kilisesi rahiplerinden Foster, “İnsanlar böyle düşünmüyorlar ama, Noel gerçekten de seküler bir bayramdır” diyor.

Bu kilise ve benzerlerinin Noel’i dinî bayram olarak kutlamayı reddetmesi, ABD’de azınlıkta kalan bir tavır. Gallup’un 1994’ten 2005’e kadar yaptığı kamuoyu yoklamalarına göre, Amerikalıların yüzde 90’dan fazlası Noel’i kutladığını söylüyor. Hristiyan olmayanların yüzde 84’ü de Noel’de kutlama yapıyor. Bu Protestanların birçoğunun Noel’i görmezden geldiği ya da aktif olarak karşı çıktığı geçmişe göre büyük bir değişiklik. Ancak Noel zaman içinde bir aile kutlaması halini alınca, Proteston kiliselerinin çoğu da ona karşı çıkmayı bıraktı.

/ CHARLESTON

17.12.2007


 

Mekke çölünde safari

Dünyanın dört bir yanından milyonlarca Müslüman Mekke’ye gelip hac farizasını yerine getirirken, Mekkeli gençler ise çölde dört çeker araçlarıyla hafta sonları safari yapıyor.

Mekke-Cidde otoyolu civarındaki çölde toplanan gençler, Suudi yetkililerin zaman zaman engellemelerine rağmen, bir araya geliyor ve ‘’çöl safarisi’’ için hazırlık yapıyor.

Çöldeki tabiî kum tepelerini birbiri ardından araçlarıyla aşmaya çalışan gençlerin yaptıkları akrobatik hareketler, gösteriyi izleyenlerin ilgisini çekiyor. Bazı gençlerin, güvenlik amacıyla araçlarına özel çelik kafes yaptırdıkları dikkati çekiyor. Suudi gençler, safari yaptıkları bölgede 5 farklı tepe bulunduğunu ve ‘’çöl safarisi deneyimi’’ daha fazla olanların, aşılması daha zor olan tepelere çıkmaya çalıştıklarını belirtiyor. Tepeleri aşarken zaman zaman araçları kumlara gömülen gençler, uzun süren çabalardan sonra kumdan kurtulup aşağı indiklerinde seyirciler tarafından ıslıklarla tebrik ediliyor.

/ MEKKE

17.12.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri