Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 20 Aralık 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Dünya

 

Terör ortak tehdit

ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Tom Casey, Türkiye, Irak ve ABD’nin, PKK terörizmini ortak tehdit olarak gördüğünü ve ABD’nin, bu tehdide karşı beraber çalışıldığını görmek istediğini söyledi.

Casey, düzenlediği günlük basın toplantısında, Türkiye’nin kuzey Irak operasyonuna ilişkin soruları cevaplarken, ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın, Irak’a düzenlediği sürpriz ziyarette, Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari ile görüşmesine işaret etti ve her iki bakanın da açıkça ifade ettiği gibi, PKK terörizminin, Türkiye, Irak ve ABD tarafından ortak tehdit olarak algılandığını hatırlattı.

Casey, ‘’biz elbette, bu ortak tehdide cevap verirken hep birlikte çalışabildiğimizi görmek istiyoruz. Rice’ın da belirttiği gibi, bir eyleme girişilirken sivil kayıplar verilmemesini garanti altına almak istiyoruz. Ancak hepimiz PKK’nın kuzey Irak’taki potansiyel istikrarsızlaştırıcı etkisini anlıyoruz. Türkler, Iraklılar ve ABD olarak hepimiz, bu problem üzerinde beraber çalışmaya devam etme ihtiyacı üzerinde anlaşıyoruz’’ dedi.

Irak’taki bölgesel yönetimin lideri Mesud Barzani’nin, Türkiye’nin askerî operasyonundan sonra, ‘’ABD sorumlu çünkü Irak hava sahasını Türkler’e açtı’’ yönünde ifadelerle ABD’yi suçladığı yönündeki bir soru üzerine Casey, Barzani’nin bu ifadelerini görmediğini söyledi. Rice’ın Irak’ta, Devlet Başkanı Celal Talabani, Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari ve Irak Başbakanı Nuri El Maliki ile görüşmekte olduğunu belirten Casey, ‘’Bakan Rice’ın da ifade ettiği gibi, hem Türk, hem Irak hükümetlerine birbirleriyle işbirliği yapmaları yönünde yardım etmeye çalışıyoruz, aynı zamanda bu mesele üzerinde üçlü olarak çalışıyoruz. Geçen ay Rice’ın İstanbul’daki Irak’ın komşuları konferansında not ettiği gibi onlar, bakanlar düzeyinde birlikte çalışıyorlar, bu meseleyi ele alıyorlar. Elbette bu, taraflar arasında ikili bir mesele. ABD Başkanı George W. Bush da, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile geçen ay bu konuyu ele almıştı’’ dedi.

Tom Casey, Rice’ın Irak’ı ziyaretinin, Türkiye’nin kuzey Irak operasyonunun hemen arkasından gelmesinin nedenini soran bir gazeteciye ise, bu ikisi arasında bir bağlantı bulunmadığını söyledi. Bu ziyaretin bir süredir planlandığını kaydeden Casey, ABD’nin, Irak’ta siyasi uzlaşma üzerinde çalıştığına işaret etti. Kerkük’ün Irak için çok önemli olduğuna işaret eden Casey, uzlaşma yönünde burada bazı ilerlemeler olduğunu görmekten memnun olduklarını ifade etti.

Şehrin geleceğine karar verilmesi için neticede bir Kerkük referandumunun gerçekleşeceğini söyleyen Casey, bütün ilgili taraflar için bu meselenin önemli olduğunu kaydetti. Casey, bu çerçevede Rice’ın Irak ziyaretinin gerçekleştiğini belirtirken, ABD Dışişleri Bakanı’nın, bölgedeki liderlerle görüşme fırsatı da bulduğunu söyledi. Casey, ‘’ancak bu ziyaretle, sınırdaki son eylemler arasında bir bağlantı kuramam’’ dedi.

Türk askerlerinin kuzey Irak’a geçtiği yönündeki haberlere karşılık Casey, bu konuda bilgisi olmadığını ve Türk yetkililere danışılmasının yerinde olacağını söyledi.

/ WASHINGTON

20.12.2007


 

Pakistan’da tren faciası

Pakistan’da Kurban Bayramı için tatile gidenlerle dolu bir ekspres yolcu treninin raydan çıkması sonucu ölenlerin sayısının 58’e yükseldiği, yaralı sayısının 120’den fazla olduğu bildirildi.

Bir ambulans servisinin yetkilisi, ellerindeki kayıtlara göre 58 cesedin bulunduğunu ve 122 yaralı olduğunu söyledi.

Yetkililer, ülkenin güneyindeki Lahor kentinden Karaçi’ye gitmek üzere yola çıkan Karaçi Ekspresi gece treninin vagonlarının, Mehrabpur kasabası yakınında raydan çıktığını kaydetti. Üst düzey bir demiryolu yetkilisi, kazanın, bir sabotaj olmadığını, muhtemelen bozuk bir raydan kaynaklanmış olabileceğini söyledi. Kurtarma ekiplerinin, büyük hasar gören iki vagonda sıkışıp kalan yolcuları kurtarmaya çalıştığı belirtilirken, vagonlardan birinden yolcuların yakarışlarının duyulduğu kaydedildi.

/ MEHRABPUR

20.12.2007


 

Putin’in başbakanlığı tartışılıyor

Rusya parlamento seçimlerinin ardından Kremlin’e oturacak adayı da belirlemenin rahatlığı içine girerken, kamuoyunda ilginç bir tartışma başladı. Ekonomik istikrar, enflasyon, sosyal konular, maaş ödemeleri gibi yürütmeyi ilgilendiren konular genelde başbakanın sorumluluğunda.

Kremlin bu konularda sıkıntılar yaşanmaya başladığı zaman faturayı hükümete keserek başbakanı azlediyordu. Şimdi sorulan soru şu: “Hükümet başarısız olursa yeni başkan olacak Dmitri Medvedev aynı zamanda ulusal lider de olan başbakan Vladimir Putin’i azladebilecek mi?”

Rusya’da yeni durum tarihin derinliklerinden getirilen örneklerle ve ‘çift başlı’ Rus amblemi ile izah edilmeye çalışılıyor. Moskovsky Komsomolets’den Mihail Rostovski ‘tek koltukta iki çar’ başlığı ile kaleme aldığı yazısında 17. yüzyılda Çar Feodor’un ölmesi sonucu İvan ile Petro’nun birlikte çar olması şeklinde başvurulan çözüm yolunu hatırlattı. İktidar paylaşımının Putin’le İvanov arasında nasıl olacağını kendileri iyi bilse de bu durumun herkes tarafından sır olduğuna değinen Rostovski, “Putin bütün başkanlık döneminde tek adam yönetimini güçlendirecek politikalar üretmesine rağmen, şimdi neden başka bir sistemi deniyor?” sorusunu yöneltti. Rostovski’ye göre yeni dönemde hükümetle Kremlin arasında güç dağılımı görüldüğü kadar kolay olmayacak.

Putin’in ‘kendi geleceklerini düşünüyorlar’ diyerek azlettiği Mihail Fradkov olmadığını ifade eden yorumcular Rusya’da kurumlarla kişilerin değil, kişilerle kurumların güçlü olduğuna dikkat çekiyor. Vavra Putin’in kurduğu yeni sistemin etkin çalışabilmesinin tek garantisinin yine kendisi olduğuna işaret ederek, “Putin’in yeni rolünü kıskanacak hiç bir durum yok. Bütün sistemin dağılmasının tek sorumlusu haline geldi. Yükselen fiyalar durdurulamazsa, dolarda ani bir düşüş yaşanırsa, petrol fiyaları beklenmedik bir şekilde düşerse sosyal alanda taahhüt edilen yükümlülükler nasıl yerine getirilecek?" Vavra bu durumda Putin’in Medvedev’e nasıl rapor vereceğini merak ettiğini belirterek, “Sanırım bu Putin’den çok Medvedev’in problemi olur.” tesbitinde bulundu.

/ MOSKOVA

20.12.2007


 

Amerikan halkı bayan Clinton’u istemiyor

Amerika’da “En fazla hangi adayın Beyaz Saray’a çıkmasını istemiyorsunuz?” sorusunun sorulduğu ankette, Hillary Clinton en fazla oyu alan aday oldu.

Washington Times gazetesi - Rasmussen Reports işbirliğiyle yapılan ankete katılan Amerikalıların ortalama yüzde 40’ı, kesinlikle Clinton’ı Beyaz Saray’da görmek istemiyor. Cumhuriyetçilerin yüzde 64’ü, bağımsızların yüzde 42’si ve Demokratların yüzde 17’si, Hillary Clinton’a karşı olduklarını söylediler. Cumhuriyetçi Partili Rudolph Giuliani ise en çok istemeyeni olan ikinci aday oldu. Amerikalıların ortalama yüzde 17’si Giuliani’yi Beyaz Saray’da görmek istemiyor. Barack Obama ise yüzde 11’lik karşıt oylarıyla üçüncü sırada yer aldı.

“Hillary beni dünyayı düzeltmeye gönderecek”

Öte yandan, ABD eski başkanı Bill Clinton, eşi Hillary Clinton’ın başkan olduğunda ilk yapacağı işin, kendisini ve selefi George H. Bush’u dünya ülkelerine göndererek, mevcut başkan George W. Bush’un bozduğu ABD’nin dünyayla ilişkisini yeniden tesis etmek olacağını söyledi. Eski Başkan Clinton, “Hillary’nin yapmaya niyetli olduğu ilk iş bu olacak. Çünkü bunu yapmak için yasaya ihtiyacınız yok.

/ WASHINGTON

20.12.2007


 

Pentagon’un Irak raporunda İran suçlandı

Pentagon, Irak’ta son 3 ay içinde güvenlik alanında “önemli ilerlemeler” olduğunu bildirdi. Pentagon’un 3 aylık Irak raporunda, Irak’ta Eylül, Ekim ve Kasım ayları içinde “güvenlik alanında önemli ilerlemeler kaydedildiği, yerel ve bölgesel planda bir uzlaşma dinamiği olduğu, ekonomik alanda da ilerleme sağlandığı” belirtildi.

Irak’ın güvenliğindeki iyileşmenin, sonu kalıcı istikrara varabilecek bir hıza ulaşmaya başladığına değinilen raporda, Mart 2007’den bu yana Irak’taki saldırılarda yüzde 62’lik bir düşüş olduğu belirtildi.

Raporda, bununla birlikte ülkede ulusal çapta bir direnişin bulunduğu, uzun vadeli başarının, Irak hükümetinin yerel gelişmeleri değerlendirme, önemli yasaları geçirme ve ulusal uzlaşıyı sağlama kapasitesine bağlı olduğu kaydedildi. Pentagon’un raporunda ayrıca, İran’ın, Irak’taki Şiî direnişçilere destek vermeye ve silâh sağlamaya devam ettiği ileri sürüldü. Raporda, özellikle İran Devrim Muhafızları direnişçilere patlayıcı ve mühimmat sağlamakla suçlanarak, “İran’ın, Irak ve koalisyon güçlerine saldırılar düzenleyen bu Şiî militan gruplara desteğinin, Irak’taki durumun istikrarı konusundaki ilerlemelerin önünde önemli bir engel teşkil ettiği” kaydedildi.

/ WASHINGTON

20.12.2007


 

Irak hükümetinin operasyon açıklaması

Irak hükümet sözcüsü Ali El Dabbağ, Türkiye’nin terör örgütü PKK’ya yönelik kuzey Irak operasyonunun devam etmesini beklemediklerini söyledi.

Dabbağ, “Türkiye’nin operasyonlarını genişleteceğini düşünmüyoruz. Bu sınırlı bir operasyondu” dedi. Türk askerlerinin üslerine dönüp dönmediği konusunda bilgisi olmadığını söyleyen Dabbağ, “Buna cevap vermek güç. Bu bölgedeki hareketleri izlemek kolay değil” diye konuştu. “Sorunun askerî yoldan çözülemeyeceğini düşündüklerini” söyleyen Dabbağ, “bu tür operasyonları Irak’ın egemenliğine yönelik saldırı olarak” nitelendirdi.

/ BAĞDAT

20.12.2007


 

Reformcu Yahudilerden “diyalog” kararı çıktı

ABD’deki en büyük Yahudi topluluğu olan “Union for Reform Judaism (Reformcu Yahudilik Birliği)” iki yılda bir gerçekleştirdiği büyük kongresini, California’da gerçekleştirdi.

San Diego’daki bir kaç gün önce düzenlenen kongreden çıkan en büyük karar ise, Kuzey Amerika İslâmî Toplumu (ISNA) adlı organizasyonla ortak diyalog hareketi başlatmak oldu. Reformcu Yahudiliğin önde gelen ismi Rabbi Eric Yoffie, “Bazı Yahudilerin ve bazı Müslümanların birbirlerini Allah’ın adına öldürdüğü bir dönemde, duyarlı Müslüman ve Yahudi dindarların da bir şeyler yapma görevi altında olduğunu” söyledi. “Reform Juadism” ABD’deki en kalabalık Yahudi hareketi. Yaklaşık 1,1 milyon üyeye sahip.

/ SANDİEGO

20.12.2007


 

BM 1 yıl uzattı

BM Güvenlik Konseyi, Irak’taki çok uluslu gücün görev süresini 1 yıl uzattı.

BM Güvenlik Konseyinde yapılan oylamada oy birliğiyle alınan karara göre, Irak’taki ABD önderliğindeki çok uluslu gücün 31 Aralık 2007’de dolacak görev süresi 31 Aralık 2008’e kadar uzatıldı. Kararda çok uluslu gücün görev süresinin Irak Başbakanı Nuri El Maliki’nin Konseye yazdığı görevi uzatma talebi ve Amerikan hükümetinin bu talebe verdiği onay mektubu doğrultusunda alındığı belirtildi. Kararın giriş paragraflarında Irak’ın güvenliğinin, istikrarının sağlanmasında komşu ülkelerin önemine değinildi.

/ BİRLEŞMİŞ MİLLETLER

20.12.2007


 

Tayvanlılar camilere koştu

Kurban Bayramı Tayvan’da da büyük bir coşkuyla yaşanıyor. Tayvanlı Müslümanlar bayram namazı için camileri doldurdu.

Sayıları 50 bin civarından olan Tayvan Müslüman cemaati bayramın mesaî gününe denk gelmesine rağmen bayram namazından vazgeçmedi.

Başşehir Taipei’deki Ulu Camii’de cemaatin bir kısmı namazı avluda kılmak zorunda kaldı. Tayvanlıların yanı sıra Endonezya, Pakistan, Türkiye, Gana ve Suudi Arabistan gibi diğer Müslüman ülkelerden gelen mü’minler de namaz için camideydi.

Müslümanlar namazdan sonra uzun süre camiden ayrılmayarak birbirleriyle bayramlaştı.

2 yıl önce Müslüman olan Tayvanlı Ufuk Liu, “Bu benim için ikinci Kurban Bayramı. Birincisinde Suudi Arabistan’da hac yapıyordum. İlk defa Kurban Bayramını kendi ülkemde Müslüman arkadaşlarımla geçiriyorum. Mutluluktan havaya uçuyorum” şeklinde duygularını dile getirdi.

20.12.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri