Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 21 Aralık 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Dünya

 

Türkiye’nin izne ihtiyacı yok

ABD Savunma Bakanlığı Pentagon sözcüsü Geoff Morrell, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, Irak’ın kuzeyinde terör örgütü PKK hedeflerine karşı düzenlediği hava harekatının, Amerikalı yetkililere geç bildirildiği ve ABD tarafının bundan rahatsızlık duyduğu yönündeki haberleri kesin bir dille yalanladı. Sözcü, “Türkiye, egemen bir ülke. Kendini savunmak için harekete geçiyor ve bizim iznimize ihtiyacı yok” dedi.

Morrell, Pentagon’da düzenlediği basın toplantısında, “Hava taarruzundan önce bize bilgi verildi. Bazı haberlerin iddia ettiğinin aksine önceden bize bilgilendirme yapıldı. Hiçbir şikayetim yok” dedi.

Sözcü Morrell, Irak’taki Amerikalı komutanların geç bilgi almaktan rahatsızlık duyduğu iddiasının hatırlatılması üzerine de Bağdat’taki Amerikalı komutanlardan da kaynaklanan herhangi bir şikâyet olmadığını kaydetti. Morrell, “Bu binadan da kaynaklanan hiçbir şikâyet yok” diye konuştu.

Pentagon sözcüsü, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye, egemen bir ülke. Kendini savunmak için harekete geçiyor ve bizim iznimize ihtiyacı yok. Koordinasyon var. Bilgilendirme var. Ancak aranan bir izin yok. Bize yapılan bilgilendirme yeterliydi.”

Koordinasyon merkezinde Türk ve Amerikalı yetkililerin beraber çalıştığını hatırlatan Morrell, harekât öncesinde Türkiye’nin kararının Genelkurmay Başkanlığı’ndan koordinasyon merkezine, oradan da Amerikalı yetkililere iletildiğini belirtti.

Morrell, ABD’nin terör örgütü PKK’ya ilişkin istihbaratı Türkiye ile paylaştığını dile getirirken, operasyona ilişkin istihbarat konusunda ise yorumda bulunmadı.

Türkiye, ABD ve Irak’ın, PKK’yı terör örgütü olarak gördüğünü ifade eden Geoff Morrell, Türkiye’nin kendisini savunma hakkını kullandığını vurguladı.

Sözcü Morrell, konuya ilişkin olarak kendilerinin hem terör örgütü PKK’dan kaynaklanan kaygıları olduğunu, hem de bölgenin istikrarsızlaşmasını istemediklerini belirterek, bu unsurların birbirlerini dengeleyici olduğunu kaydetti.

Terör örgütü PKK’ya karşı mücadelede daha önce Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Ergin Saygun, ABD Genelkurmay Başkanı yardımcısı James Cartwright ve Irak’taki koalisyon kuvvetlerinin komutanı Orgeneral David Petraeus’un görüştüğünü hatırlatan Morrell, ilgili taraflar arasındaki koordinasyonun daha iyileştirilmesi çabalarının sürekli devam ettiğini belirtti.

/ WASHINGTON

21.12.2007


 

BM çözemedi, gözler AB’de

BM Güvenlik Konseyi, Kosova’nın nihai statüsü konusunda bir karara varamadı. Belçika’nın BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Johan Verbeke toplantının ardından ABD ve AB ülkeleri adına ortak bir açıklama yaparak, AB’nin sorunun çözümünde rol oynamaya hazır olduğunu söyledi.

Rusya, Priştine ile Belgrad arasındaki müzakerelerin devam etmesi gerektiğini savunurken, ABD ve AB ülkeleri temsilcileri artık müzakerelere gerek kalmadığını ve Kosova’nın bağımsızlığı yolunda harekete geçilmesi gerektiğini ima ettiler.

Konseyin basına kapalı geçen toplantısına, Konsey dönem başkanı İtalya’nın Dışişleri Bakanı Massimo D’Alema başkanlık etti. Belçika’nın BM Daimî Temsilcisi Büyükelçi Johan Verbeke toplantının ardından ABD ve AB ülkeleri adına ortak bir açıklama yaparak, Priştine ile Belgrad arasında müzakerelerin devam etmesinin anlamı kalmadığını, iki taraf arasında aşılamayan ‘’egemenlik’’ sorununun bulunduğunu belirtti. Verbeke, BM Güvenlik Konseyi’nde Kosova’nın nihai statü konusunda bir anlaşma sağlanamamasının üzücü olduğunu belirtti. AB’nin sorunun çözümünde rol oynamaya hazır olduğunu da kaydeden Verbeke, Kosova’daki statükonun kabul edilemeyeceğini vurguladı.

Rusya’nın BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Vitali Churkin ise yaptığı açıklamada, ABD ve AB ülkelerini eleştirerek, Priştine ile Belgrad arasında müzakerelerin devam etmesi gerektiğini savundu.

Churkin, Kosova’nın tek başına bağımsızlık ilân etmesinin uluslararası hukuka ve 1244 sayılı Güvenlik Konseyi kararına aykırı olacağını ifade etti.

Sırbistan Başbakanı Voyislav Koştunitsa da Kosova’nın Batı’nın desteğiyle bağımsızlığını ilân etmesinin BM Şartı’na aykırı olacağını ve uluslararası krize yol açabileceğini söyledi.

Koştunitsa hukuktan yana olduklarını ve 1244 sayılı Güvenlik Konseyi kararının Kosova’nın bağımsızlığına izin vermediği görüşünü savundu.

Kosova’nın Başkanı Fatmir Seydiu ise yaptığı açıklamada, Yugoslavya’nın dağılmasının ardından 20 yıldır devam eden ‘’izolasyon, savaş ve siyasî belirsizlikten’’ bıktıklarını belirterek, 1990’larda Kosovalı Arnavutlara karşı yapılan etnik temizlikten söz etti. Seydiu, Sırbıstan ile Kosova’nın aynı devlet altında artık bir arada yaşamayacağını kaydetti.

/ BİRLEŞMİŞ MİLLETLER

21.12.2007


 

“Oturan Boğa” da ABD’ye isyan etti

Amerika kıtasındaki Lakota kabilesi (Siyular) 150 yıl önce atalarının ABD ile imzaladığı anlaşmaları feshettiklerini açıkladı. Oturan Boğa (Sitting Bull) ve Çılgın At (Crazy Horse) gibi büyük kabile şeflerinin mensup olduğu Lakota kabilesinin temsilcisi Russel Means, Washington’da düzenlediği basın toplantısında, “biz artık ABD vatandaşı değiliz ve bizim toprağımızın yer aldığı 5 eyalette yaşamak isteyenler bize katılmakta özgürler” dedi.

Oturan Boğa (Sitting Bull) ve Çılgın At (Crazy Horse) gibi büyük kabile şeflerinin mensup olduğu Lakota kabilesinin temsilcisi Russel Means, Washington’da düzenlediği basın toplantısında, “biz artık ABD vatandaşı değiliz ve bizim toprağımızın yer aldığı 5 eyalette yaşamak isteyenler bize katılmakta özgürler” dedi. Means, Amerikan vatandaşlığından çıkmaları halinde kendi topraklarında yaşayanlara pasaport ve ehliyet vereceklerini de söyledi.

Lakota kabilesi yetkililerinden oluşan bir heyet hafta başında ABD Dışişleri Bakanlığına gönderdikleri mesajda, Amerikan Federal Hükümetiyle bazıları 150 yıl kadar önce imzalanan anlaşmalardan tek taraflı olarak çekildiklerini açıklamıştı.

Kabile yetkilileri, anlaşmaları, “değersiz bir kağıt parçasındaki değersiz sözler” olarak niteliyor ve bu anlaşmaların kendi kültürlerini, geleneklerini ve topraklarını çalmak için defalarda ihlâl edildiğini söylüyor. Yerlilerin dâvâsının savunucularından olan ve 1977’de yerli haklarının ele alındığı uluslararası bir konferansı düzenlenmesine öncülük eden Phyllis Young da, ABD ile 33 anlaşma imzaladıklarını ve bu anlaşmalara uyulmadığını belirtiyor.

/ WASHINGTON

21.12.2007


 

Rice, İncirlik üssünde konakladı

ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın Irak temaslarından sonra geceyi İncirlik hava üssünde geçirdiği bildirildi.

ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Tom Casey, gazetecilere yaptığı açıklamada, Rice’ın şu anda nerede olduğunun sorulması üzerine, ABD Dışişleri Bakanının geceyi İncirlik’te geçirdikten sonra halen yolda olduğunu kaydetti.

Rice’ın İncirlik’te görüşme yapıp yapmadığının sorulması üzerine Casey, bakanın herhangi bir temasta bulunduğuna ilişkin bilgisi olmadığını söyledi. Sözcü Casey, bazı Türk askerî birliklerinin sınırın Irak tarafına gerçekleştirdiği operasyona ilişkin de yorum yapmayarak bunun Türk yetkililere sorulabileceğini söyledi.

ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Casey, terör örgütü PKK ile mücadelenin ilgili her tarafın çıkarına olduğunu, bu yapılırken yakın şekilde çalışılması, iyi koordinasyon yapılması ve sivillerin zarar görmemesinin sağlanması gerektiğini kaydetti.

/ WASHINGTON

21.12.2007


 

Kolombiya'lı siyasetçiye ağır ceza

Kolombiya’da aşırı sağcı idam mangalarıyla bağlantıları bulunduğu gerekçesiyle milletvekili Erik Morris’e 6 yıl hapis cezası verildi.

Devlet Başkanı Alfonso Uribe’nin hükümet koalisyonunun üyesi olan Morris, aşırı sağcı milis Kolombiya Birleşik Savunma Güçlerine (AUC) bağlı gruplarla bağlantıları bulunduğu gerekçesiyle hapis cezası alan ilk siyasetçi oldu. İktidara yakın Demokratik Kolombiya partisine üye olan Erik Morris, oy toplamak amacıyla idam mangalarına başvurmaktan suçlu bulundu. 80’li yıllarda aşırı solcu gerillalara karşı mücadele etme bahanesiyle ülkede terör estiren idam mangalarıyla bağlantısı bulunduğu ileri sürülen 14 siyasetçinin daha yargılanması bekleniyor. AUC, 2004’te Uribe hükümetiyle bir barış sürecine girmişti. Süreçte, AUC’nin yeniden sivil hayata dönmesi ve silahsızlanması öngörülüyordu.

/ BOGOTA

21.12.2007


 

İsrail 4 Filistinliyi öldürdü

İsrail tankları ve askerlerinin, Gazze Şeridi’nde 4 Filistinliyi öldürdüğü bildirildi.

Filistinli kaynaklar, Gazze Şeridi’nin ortalarındaki Magazi mülteci kampının doğusuna operasyon düzenleyen İsrail ordusunun silahlı Filistinli gruba ateş açarak 4 kişiyi öldürdüğünü, bazılarını da yaraladığını söyledi. İslâmî Cihad, ölen Filistinlilerin kendi üyesi olduğunu belirtti. OLMERT, ABBAS’IN BAYRAMINI KUTLADI Bu arada İsrail Başbakanı Ehud Olmert, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ı telefonla arayarak, Kurban Bayramı’nı kutladı. Ordu radyosu, Başbakan Olmert’in Kurban Bayramı sebebiyle, Abbas’ı arayarak kutladığını ve iyi dileklerini ilettiğini bildirdi.

/ GAZZE

21.12.2007


 

Kadın hastanın, kadın doktor talebine Hollanda desteği

Hollanda’da Müslüman kadınların hastanede muayene sırasında erkek doktorları istememe hakkı bulunduğu yolunda doktorların örgütlü olduğu üst kuruluş KNMG tarafından açıklanan görüş, parlamentoya taşındı.

Temsilciler Meclisi Genel Kurulunda söz alan aşırı sağcı ve İslam karşıtı tutumlarıyla tanınan Özgürlük Partisi kadın milletvekili Fleur Agema, toplumda İslamlaşmanın her alanda kendisini hızlı bir tempoyla gösterdiğini savunarak, bakanlığın bu tür girişimlere izin vermemesi gerektiğini ileri sürdü.

Koalisyon ortaklarından Hristiyan Demokrat Parti adına söz alan milletvekili Janneke Schermers ise Hollanda’da her hastanın prensip olarak doktoru seçme hakkı bulunduğunu, bu açıdan Müslüman hastanın da doktorunu seçebileceğini söyledi. Eleştirileri cevaplandıran Sağlık Bakanı Ab Klink ise doktorların örgütlü olduğu üst kuruluş KNMG tarafından varılan görüşü, kendisinin de desteklediğini belirterek, hastanın doktor seçme hakkı bulunduğunu kaydetti.

/ AMSTERDAM

21.12.2007


 

20 yıl sonra gelen özgürlük

ABD’de işlemediği bir cinayetten suçlu bulunup 20 yıldır idamı bekleyen İskoç asıllı Amerikan vatandaşı, bugün Ohio’daki cezaevinden çıkıyor.

Ken Richey adlı mahkûmun avukatı Ken Parsigian, müvekkilinin özgür kaldıktan sonra İskoçya’ya dönmesinin planlandığını söyledi. Richey, 1986’da 23 yaşındayken evde çıkan yangında küçük bir kızın ölümünden sorumlu tutuluyordu. Ölen kızın annesi, 2 yaşındaki kızını bakması için Richey’e emanet ettiğini belirtiyor, Richey ise anneye böyle bir söz vermediğini söylüyordu. Aralarında oyuncu Susan Sarandon ve İngiltere’nin eski başbakanı Tony Blair gibi birçok tanınmış kişi, Richey’nin dâvâsının yeniden görülmesi için seferber olmuştu. Richey, 13 yıl önce infaz edilmesine birkaç saat kala idamdan kurtulmuştu.

21.12.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri