Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 13 Ocak 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

Pasaportlar değişiyor

İçişleri Bakanı Beşir Atalay, "Yeni pasaportlar 2008 yılının üçüncü çeyreğinden itibaren vatandaşlarımıza verilmeye başlanacaktır" dedi. Atalay, yeni pasaportların, Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü standartlarına uygun olarak sahteciliğe karşı güvenlik unsurları içeren bir şekilde üretileceğini bildirdi.

İçişleri Bakanı Beşir Atalay, ''Yeni pasaportlar 2008 yılının üçüncü çeyreğinden itibaren vatandaşlarımıza verilmeye başlanacaktır'' dedi.

Bakan Atalay, CHP Aydın Milletvekili Özlem Çerçioğlu'nun TBMM Başkanlığına sunduğu soru önergesini cevapladı. Atalay, Türkiye'ye mahsus hazırlanan pasaport sisteminin tasarım aşamasında değişik ülkelerden altmıştan fazla firmadan tanıtım amacıyla bilgi alındığını belirterek, pasaportların kişiselleştirilmesi ve tanzimi sırasında kullanılacak yazılım ve donanım sistemlerinin kurulum sürecinin halen devam ettiğini bildirdi. Bakan Atalay, şunları kaydetti:

''Buna göre, yeni pasaportlar 2008 yılının üçüncü çeyreğinden itibaren vatandaşlarımıza verilmeye başlanacaktır. Yeni tasarlanan pasaportlar, Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) standartlarına uygun olup, ebatları eskisine göre küçük, üzerinde çip bulunan, fotoğrafları yapıştırma değil yazdırma usulü ile kaydedilen, sadece düzenlendiği süre içerisinde kullanılabilen, temdit ve refakat

haneleri bulunmayan, sahteciliğe karşı güvenlik unsurları içeren bir şekilde üretilecektir. Umuma mahsus pasaportlardan alınmakta olan harçlar, Harçlar Kanunu gereğince Maliye Bakanlığı tarafından yıllık olarak belirlenmekte olup, pasaportlardan türlerine göre alınacak harçlar konusunda Bakanlığımızca yapılacak herhangi bir işlem bulunmamaktadır.''

/ ANKARA

13.01.2008


 

AB bu seviyeye 50 senede ulaştı

İslâm Konferansı Teşkilâtı Genel Sekreteri Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, "Üye ülkeler arasındaki işbirliği açısından AB, İKT için en mükemmel örnek, AB bu seviyeye 50 senede ulaştı. Buraya ulaşırken İslâm dünyasından farklı özelliklere sahiptiler. En başta coğrafî bütünlük. Fas neresi, Endonezya neresi? Ayrıca siyasî irade ve siyasî tecrübe İslâm dünyasında aynı seviyede değil" şeklinde konuştu.

İslâm Konferansı Teşkilâtı (İKT) Genel Sekreteri Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, Avrupa Birliği'nin (AB) İKT için en mükemmel örnek olduğunu söyledi.

İhsanoğlu, yaptığı açıklamada, İKT'nin son 3 yıldır çok önemli reformlar gerçekleştirdiğini belirtti. Kuruluşun çalışma kültürünün değiştiğini, yeni konuların yeni bir anlayışla gündeme alındığını ifade eden İhsanoğlu, tecrübeli diplomatlar ve akademisyenler istihdam edilerek, Genel Sekreterliğin yeniden yapılandırıldığını, ''proaktif'' politikaya dönüldüğünü, BM, AB ve AGİT gibi uluslararası kuruluşlarla iş birliğinin artırıldığını ve kurum bütçesinin ikiye katlandığını anlattı.

''Bazı üye ülkeler, tarihlerinde ilk kez bize katkı paylarını ödemeye başladılar'' diyen İhsanoğlu, İKT üyesi ülkeler arasında iş birliği ve dayanışmayı en üst düzeye çıkarmayı hedeflediklerini vurguladı.

Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, ''AB, İKT için en mükemmel örnek, üye ülkeler arasındaki iş birliği açısından. AB bu seviyeye 50 senede ulaştı. Buraya ulaşırken İslâm dünyasından farklı özelliklere sahiptiler. En başta coğrafi bütünlük. Fas neresi, Endonezya neresi? Ayrıca siyasî irade ve siyasî tecrübe İslâm dünyasında aynı seviyede değil. Fakat İslâm dünyasında yakınlaşma ve kaynaşmadan yana en önemli faktör, Müslüman milletlerin tarih boyunca birlikte yaşama arzusuna ve tecrübesine sahip olması'' şeklinde konuştu.

İKT, BRÜKSEL'E TEMSİLCİLİK AÇACAK

İKT'nin New York ve Cenevre'nin ardından 3. uluslararası temsilciliğini bu yıl içinde Brüksel'de açmaya hazırlandığını belirten İhsanoğlu, bu girişimlerinin AB ve Belçika'da memnuniyetle karşılandığını kaydetti. Temsilcilik kanalıyla İKT ile AB ve Belçika arasında diyalog ve iş birliğini geliştirmek istediklerini anlatan İhsanoğlu, 2 yıl önce yaşanan karikatür krizi gibi İslâm dünyasını yakından ilgilendiren sorunların tekrarı halinde İKT üyeleri arasında eş güdüm ve tek seslilik için çaba göstereceklerini ifade etti.

İSLÂM ÜLKELERİ AB ÜYELİĞİNİ DESTEKLİYOR

İKT Genel Sekreteri İhsanoğlu, İslam ülkelerinin Türkiye'nin AB üyeliğini desteklerken bunu ''İslâm dünyasıyla batı arasında sağlam bir bağlantı ve muhtemel krizleri önleyecek önemli bir imkân'' olarak gördüklerini dile getirdi.

Türkiye'nin üyeliğinin aynı zamanda İslâm dünyası ve Batı arasındaki ''tarihsel yanlış anlamaların'' giderilmesine katkı sağlayacağına işaret eden İhsanoğlu, ''Çok boyutlu tarihsel ilişkilerin acı taraflarının oluşturduğu tortular var. Korkularla beslenen ön yargılar var. Geleceğe yeni bir pencere açmak için herkesin eteğindeki taşı dökmesi gerekiyor. İslâm dünyasıyla Batı arasındaki yüzleşmede İKT olarak üzerimize düşeni yapmaya hazırız'' dedi.

/ BRÜKSEL

13.01.2008


 

Erdoğan: Devletin görevi farklılıkları tanımaktır

AKP İstanbul Milletvekili Reha Çamuroğlu'nun öncülüğünde düzenlenen Muharrem ayı iftar programı Alevi dernekleri ile hükümeti bir araya getirdi.

AKP İstanbul Milletvekili Reha Çamuroğlu'nun öncülüğünde düzenlenen Muharrem ayı iftar programı Alevi dernekleri ile hükümeti bir araya getirdi.

Bilkent Otel'de düzenlenen programda "Sevgili canlar" diye konuşmasına başlayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, salondaki topluluğun "aynı inanç iklimine mensup olmanın hazzıyla bir araya geldiğini" söyledi.

Farklı kültüre sahip insanların bir araya gelmesinin son derece tabiî olduğuna dikkat çeken Erdoğan, "Devletin görevi farklılıkları tanımlamak değil tanımaktır. Hiç kimsenin aklı, iradesi, gönlü, başkasının ipoteği altında değildir. Dinin tek bir sahibi vardır, o da yüce Allah'tır. Kimse kimseye din bahşetme hakkına sahip değildir. İnanıyorum ki sevgi ve muhabbetimiz, bütün önyargıları eritecek kadar büyüktür. Bizler, sadece Muharrem ve matem vesilesiyle bir araya gelen bir toplum değiliz. Biz her zaman, tasada ve kederde, acıda ve mutlulukta birlikteyiz. Bizim için bin yılı aşkın bir tecrübedir bu" dedi.

Her milletin "tarih keşke başka mecrada aksaydı" dediği anlar olduğunu ifade eden Erdoğan, "Hz. Hasan ve Hüseyin 'in Kerbelâ'da şehit edilişleri bütün mü'minleri derinden yaralamıştır. Ama, aynı kaynaktan su içen, aynı kıbleye yönelen insanlar olarak bize düşen şüphesiz tarihin vebalini birbirimizin üzerine yıkmak değildir. Bizim yolumuz, istikametimiz, rehberimiz birdir" diye konuştu.

"BİRLİK GÖRÜNTÜSÜ MAHALLE

ABİLERİNİN KEYFİNİ KAÇIRACAKTIR"

AKP İstanbul Milletvekili Reha Çamuroğlu da tarihî bir akşamın yaşandığını belirterek, "İçerisinde farklı unsurlar barındıran milletler zayıflamaz aksine güçlenir. Farklılıkların olmadığı milletler ancak masallarda olur. Kürtlerin, Alevîlerin, Sünnilerin sorunu hepimizin sorunudur. Ortaya konulan birlik görüntüsü mahalle abilerinin keyfini kaçıracaktır. Fakat, bu abilerin artık hatıra fotoğrafı çektirme zamanı geldi. Çünkü mahalle abilerini aştı. Tüm farklılıklarımızla hepimiz buraya Alevî, Sünnî, Nusayrî kardeşlerimizin sorunlarına haldaş olduğumuzu göstermeye geldik" dedi. Programa çok sayıda bakan, milletvekili ve sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı. Kemal Benek - Cemil Yüzer

/ ANKARA

13.01.2008


 

Gül: ABD'nin aklına ihtiyacımız yok

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Amerikalılarla kendi sorunlarımızı konuşup da akıl almaya ihtiyacımız yok ki. Bizim aklımız yok mu, biz bilmiyor muyuz?'' derken, ''Terör örgütü ile muhatap olunmaz, anlayacağı dilden konuşulur ve kararlılıkla anlayacağı dilden konuşulmaya devam edilir'' dedi.

Gül, ABD'deki temaslarını tamamladıktan sonra, Türkiye'ye hareketinden önce, New York'taki Türk Evi'nde Basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Gül, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını cevapladı. Gül, bir gazetecinin ''terörle mücadelede bazı ABD'li yöneticilerin öne sürdüğü 'siyasî çözüm' tezine karşı Türkiye'nin mesajının net olarak iletilip iletilmediği yönündeki sorusunu cevaplarken, ABD'li muhatapları ile görüşmelerinde bu konunun gündeme gelmediğini söyledi. Gül, bu konuların Türkiye'de zaten konuşulduğunu anlatan Gül, teröristleri izole etmek için yapılması gereken şeyler olduğunu belirtti.

Ekonomik, sosyal ve kültürel çalışmaların yürütüldüğünü ifade eden Gül, şunları kaydetti:

''Amerikalılarla kendi sorunlarımızı konuşup da akıl almaya ihtiyacımız yok ki. Bizim aklımız yok mu, biz bilmiyor muyuz? Nasıl olur? Silâhla karşımıza çıkana silâhla... Ama onları izole etme, herhangi bir konuyu hiç bir şekilde istismar etmelerine fırsat vermemek için yapılacak çok şey vardır ve yapılıyor da. Bunlara tabiî ki yeni şeyler de eklenebilir. Hiçbir komplekse düşmeden bunları söylüyorum. Bu konuda biz gayet rahatız. Terörle nasıl mücadele edilir bunu tabiî ki biliyoruz. Buraya gelip bu konuları muhataplarımla niye konuşayım. Bu konular yanlış anlaşılabilir, istismar edilebilir.

Terör örgütü ile muhatap olunmaz, terör örgütü ile anlayacağı dilden konuşulur ve kararlılıkla anlayacağı dilden konuşulmaya devam edilir''

/ NEW YORK

13.01.2008


 

2007'nin en büyük ihlâli e-muhtıra

Mazlumder Genel Başkanı Ömer Faruk Gergerlioğlu, 2007'deki en büyük insan hakkı ihlalinin 27 Nisan Muhtırası olduğunu belirtti.

Mazlumder Genel Başkanı Ömer Faruk Gergerlioğlu, dernek genel merkezinde düzenlenen basın toplantısı ile "2007 Yılı Türkiye İnsan Hakları Değerlendirme Raporu ve Bilânçosu"nu kamuoyuna açıkladı. Raporda bir çok alandaki insan haklarına dair kısıtlama ve gelişmelerin yer aldığını anlatan Gergerlioğlu, raporun ağırlıklı olarak din ve vicdan özgürlüğü ve Kürt sorunu etrafında şekillendiğini belirtti. Gergerlioğlu, yaşanan insan hakları ihlâllerinin son bulması için devletin kalıcı girişimlerde bulunması gerektiğini belirterek, Sorunların temelinde sorunları köklü ve sahici tedbirlerle çözmeye yanaşmayan bürokratik, siyasî irade vardır. Sorunların çözümü için ihlâllerin en büyük faili olan devlet aygıtının kalıcı ve hakikî girişimlerde bulunması gerekmektedir" dedi.

Raporda, insan hakları ihlâl ve gelişmelerini konu konu sıralanırken, bazı önemli maddeler şu şekilde açıklandı:

Kürt sorunu: Kürt sorunu en önemli insan hakları sorunlarından biri olmaya devam etmiştir. Sorunun çözümsüz bırakılması ve devam eden şiddet olayları önemli hak ihlâlleri oluşmasına yol açmaktadır. Bölgeye sadece ekonomik yardım ve teşvikler ile değil, kimlik hakları alanındaki sorunların giderilmesine yönelik çalışmaların da yapılması gerektiği ortadadır. Sorunun çözümü için tüm vatandaşların eşit haklara sahip olduğu en temel insan haklarının ayrımsız herkes için olduğu bir idare tarzı devlet ve siyasi iktidar tarafından ortaya konulmalıdır. Sorun sadece terör sorunu olarak lanse edilmemeli sorunun çözümüne yönelik çokyönlü adımlar atılmalıdır.

Düşünce Özgürlüğü: İnsan hakları ihlallerinin ülkemizdeki ihlâllerinin asıl nedeni, düşünce özgürlüğü önünde büyük bir engel teşkil eden 301.maddenin halen yürürlükte olmasıdır. 301. maddenin tümden iptal edilmesi gerekmektedir. Bu maddeyi iptal yerine tatminkar olmaktan çok uzak iyileştirme girişimlerini samimiyetten uzak çabalar olarak değerlendirmekteyiz. Şok edici düşünce açıklamalarını dahi düşünce ve ifade özgürlüğü sınırları içinde değerlendiren uluslararası insan hakları standartlarının ve ülkemizi de bağlayan AİHM içtihatlarının siyasî mülâhazalarla iğdiş edilmemesi gerekir.

Din ve vicdan özgürlüğü: Din ve vicdan özgürlüğü alanında belirgin bir gerileme gözlenmiştir. Ayrıca eğitim, öğretim ve çalışma hayatında uygulanan başörtüsü yasağının daha da akıl almaz boyutlara vardığı gözlenmiştir. Halkın sorununa duyarlılık göstermede TBMM ve Hükümet iyi bir sınav vermemiştir. Hiçbir mazeret yasak sürdürmenin bahanesi olamaz. Hükümetin ilk günlerde olmasını istediği toplumsal mutabakat vardır. Bu anlaşıldıktan sonra kurumsal mutabakat aranmaya başlamıştır. Bu söylemin hukuk devleti ve demokrasi ile ilgisi yoktur. Aslolan halkın talepleridir. Halkın isteğinin dışında davranan ve direnen kurumların ıslâhı demokrasinin gereğidir.

Öğrenim özgürlüğü: Öğrenim özgürlüğü alanında 120 olay tesbit edilmiştir. Hukukla bağdaşmayan meslek liselerine yönelik katsayı adaletsizliği halen devam etmektedir. Haksızlık meşrûlaştırılmaya çalışılmaktadır. Siyasî yaklaşımlar ile tek tipleştirici bir eğitim sistemi sürdürülmektedir.

Rapora ek olarak açıklanan bilançoda da konulara ve rakamlara göre insan hakları ihlâlleri şu şekilde açıklandı: Sivillere yönelik eylemler: 48 olay, işkence ve kötü muamele: 163 olay, düşünce özgürlüğü: 324 olay, yayın organlarına yönelik kısıtlamalar: 85 olay, din özgürlüğü: 68 olay, öğrenim özgürlüğü: 128 olay, sivil toplum örgütlerine yönelik baskılar: 46 olay, çalışma hayatına yönelik ihlaller: 451 olay, kadın hakları: 167 olay, adil yargılanma: 99 olay. Ayrıca Türkiye, AİHM'ye kaybettiği dâvâlardan dolayı 3.801.926 Euro ceza ödeyecektir.

Toplantı sonrası Yeni Asya'nın sorularını cevaplandıran Mazlumder Başkanı Gergerlioğlu, hazırladıkları insan hakları raporunu; medya, insan hakları ve sivil toplum kuruluşları, hükümet ve ilgili bakanlıklara aktaracaklarını söyledi. 2007 yılının en önemli insan hakkı ihlâlinin ne olduğunun sorulması üzerine Gergerlioğlu, "27 Nisan Muhtırası" cevabını verdi.

Cemil Yüzer / ANKARA

13.01.2008


 

Cemevi ibadethane değildir

Ankara 6. İdare Mahkemesi, Cem Vakfının, ''Cemevlerine ibadethane statüsü verilmesi, ibadet için genel bütçeden pay ayrılması ve Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde Alevi inanç önderlerine kadro tahsis edilmesi'' taleplerini reddeden Başbakanlık kararının iptal talebini oy birliğiyle reddetti.

Kararda, uyuşmazlıkta ''Alevilerin din ve inançlarını açıklama özgürlükleri bakımından engellendikleri veya bir başka inanç biçimini benimseme yönünde baskıya maruz kaldıklarını gösteren güncel ve somut olayları ortaya koyamadıklarına'' yer verildi. Kararda, ''Dinsel normla, hukuksal norm arasında kurulmaya çalışılan dengenin giderek laik devlet ilkesinden uzaklaşmaya, farklı inanç biçimlerinin törpülenmesine ve nihayet din ve inanç özgürlükleri de sınırlandırmalara yol açabilir'' denildi.

Kararda "cami ve mescit dışında bir yerin ibadethane olarak kabul edilmesi"nin mümkün olmadığı belirtildi.

/ ANKARA

13.01.2008


 

Baykal: Devlet kimsenin kimliğini inkâr edemez

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, devletin kimsenin kimliğini inkar edemeyeceğini belirterek, "Devlet kimsenin kimliğini sorgulamaz. Kimsenin etnik kimliği devlet için tehdit değildir" dedi.

'Parti Okulu' programı kapsamında gençlere seslenen Baykal, Türkiye'nin bir ırk ve kafatası cumhuriyeti olmadığını söyledi. Baykal, "Türkiye bir siyasi bilinç cumhuriyetidir. Bunu kabul ediyorsan Türkiye Cumhuriyeti'nin bir parçasısın. Kimse Türkiye Cumhuriyeti'ni din, ırk temeline indirmek hakkına sahip değildir. Kim hangi ırk ve dinden gelirse gelsin eşit haklara sahiptir. Herkes 'biz Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşıyız' diyebilmelidir. Türkiye Cumhuriyeti'ni kuranlar bu bilinçteydi" diye konuştu.

Devletin kimsenin kimliğini inkâr edemeyeceğini vurgulayan Baykal, "Devlet kimsenin kimliğini sorgulamaz. Kimsenin etnik kimliği devlet için tehdit değildir. Bizim Cumhuriyetimiz insan ırkını esas alır. Gerisi teferruattır" şeklinde konuştu.

/ İSTANBUL

13.01.2008


 

"Eylem Planı'nda önemli konular yok"

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mete Gündoğan, ''Eylem Planında, TMSF, Irak ve Büyük Orta Doğu Projesi gibi en önemli konulara yer verilmemiş'' dedi.

Gündoğan, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında 60. Hükümet Eylem Planı'nı değerlendirdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, 16 Kasım 2002'de sunduğu Eylem Planı'yla ''Temel hak ve özgürlüklerin önündeki engellerin kaldırılacağı, hazine tek hesabı ve TMSF değerlendirmesi yapılacağı, vergi mevzuatının birleştirileceği, madenciliğin geliştirileceği''ni vaat ettiğini ileri süren Gündoğan, aradan geçen sürede inanç ve örgütlenme özgürlüklerinin ''yok edildiğini'', diğerlerinin ise ''gerçekleştirilemediği için yeniden eylem planına alındığını'' söyledi.

Vatandaşların merak ettiği önemli konuların eylem planında yer almadığını savunan Gündoğan, ''Eylem Planında, TMSF, Irak ve Büyük Orta Doğu Projesi gibi en önemli konulara yer verilmemiş. Yuvarlak laflar var. İddialar var ancak uygulanabilir bir vizyon yok. Dünya yeniden şekillenirken uygulanabilir bir vizyona sahip olmamak, Sayın Başbakan'ın deyimiyle 'maça 2-0 başlamak' demektir'' diye konuştu.

/ ANKARA

13.01.2008


 

Baydemir'in iddialarına bakan ve vali cevap verdi

Diyarbakır'daki 'Güneydoğu'nun İmajında Medyanın Rolü' panelinin açılış konuşmalarında yatırım ve teşvik konusu polemiği yaşandı.

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, şehre yeterli yatırımın yapılmadığını savundu. Vali Hüseyin Avni Mutlu, konuşması sırası kendisine geldiği zaman Baydemir'e katılmadığını söyledi. Tarım ve Köyişleri Bakan Mehdi Eker ise Baydemir'in sunduğu rakamların 2003 yılına ait olduğunu belirtti.

Geride kalan 4 yılda Türkiye'de ekonomik alanda önemli gelişmelerin yaşandığına dikkat çeken Bakan Eker, Diyarbakır ve bölgenin de bundan pay aldığını aktardı.

/ DİYARBAKIR

13.01.2008


 

"Said Nursî, hayatını imana adayan bir âlim"

Rusya'da yayınlanan Gazeta yazarı Nadejda Kevorkova, "Said Nursî'nin, şahsî hiçbir şeyi, ailesi, mal varlığı, başını sokacağı bir evi, hatta mezarı bile yok. Bütün hayatını imana adayan bir âlim. İnananlara aman vermeyen rejime ölümüne muhalefet etmiş. Onun biyografisi, inancı uğruna hapishaneye, sürgüne ve ölüme giden imanlı bir insanın sarsılmaz metanetinin bir örneğidir" dedi.

72 bin tirajlı liberal eğilimli bir gazete olan Gazeta'nın yazarı Kevorkova, daha önce, İstanbul'daki sempozyumun açış konuşmasında, Rusya'da bazı eserlerin yasaklanması ile ilgili olarak şöyle demişti: "Size iki haberim zar. Biri iyi, diğeri kötü. Önce kötü olanı söyleyeyim: Said Nursî'nin eseri Rusya'da yasaklandı. İyi haber de aynısı. Çünkü bu sayede Said Nursî ve eserleri Rusya'da meşhur olacak."

LAHİKA'YI TIKLAYIN

13.01.2008


 

Bakan Çubukçu'dan belediyelere sitem

Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, İstanbul'daki belediyelerin, kadın, çocuk, özürlü ve yaşlılara yönelik birçok çalışma yaptıklarını ifade ederek, ancak belediyelerin bakanlığını bilgilendirmediklerini bildirdi.

Partisinin ''1. Bölge illerinin katılacağı Yerel Yönetimler Bölge Şûrâsı''na katılan Bakan Çubukçu, açılışta yaptığı konuşmada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde, toplumun dezavantajlı kesimlerine hizmet götürmede farklı bir dönemin başladığını söyledi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı öncülüğünde ilçe belediyelerinin güzel çalışmalar yaptığını anlatan Çubukçu, yapılan yasal değişiklikle de sosyal hizmet alanlarında çalışılmasının önünün açıldığını söyledi. Nimet Çubukçu, ''İstanbul'daki belediyeler, kadın, çocuk, özürlü ve yaşlılara yönelik birçok çalışmalar yapıyor. Ama bakanlığımı bilgilendirmiyorlar. Bizim bilmemiz, bu çalışmaları uluslararası camiada anlatmamız, sistematik takip yapmamız ve diğer il ve ilçelere örnek göstermemiz açısından önemli'' diye konuştu.

/ İSTANBUL

13.01.2008


 

'Çalışan gazeteciler' yemekte buluştu

Antalya Gazeteciler Cemiyeti (AGC), 212 sayılı basın kanununun kabul edilişinin yıldönümü olan 10 Ocak Gazeteciler Gününde Antalya'da görev yapan yerel ve yaygın basın temsilcileri ve çalışanlarına yemekli toplantı düzenledi.

Hamit Bey Restorandaki yemeğe basın dostu olan, basınla her zaman iç içe olan belediye başkanları Menderes Türel, Erdal Öner, Süleyman Evcimen, Muhittin Böcek, Antalya Vali yardımcısı Fazlı Akgün, Antalya Emniyet Müdürü Feyzullah Aslan'ın katılımları gazetecileri mutlu etti.Yemekte konuşma yapan AGC Başkanı Mevlüt Yeni, toplum açısından gazetecilerin taşıdığı önemi ve gerekliliği vurguladı. Bütün gazeteciler adına konuştuğunu ifade eden Mevlüt Yeni siyasetçilere seslenerek şöyle devam etti: "Basının haklarıyla, gazetecilerle, özgür basınla fazla oynamayalım. Türkiyenin geleceği açısından bugün size lâzım olanlar, yarın bir başkasına da lâzım olacaktır"

Vali Yardımcısı Fazlı Akgün'de konuşmasında basının önemine dikkat çekerek gazeteciliğin zor bir meslek olduğunu ifade etti.

Müşerref Aksoy / ANTALYA

13.01.2008


 

İstanbul'da terör örgütü operasyonu

İstanbul'da yapılan operasyonda, "bölücü terör örgütü kamplarında bomba eğitimi alarak, sansasyonel eylem yapmak amacıyla şehre geldikleri" öne sürülen 7 kişi yakalandı.

Edinilen bilgiye göre, bölücü terör örgütü PKK/Kongra-Gel'in kamplarında bomba ve sabotaj eğitimi alarak, sansasyonel eylem yapmak için İstanbul'a gönderildikleri bildirilen kişilere yönelik İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat ve Terörle Mücadele şube müdürlüklerine bağlı ekiplerince çalışma başlatıldı. Çalışmalar çerçevesinde Ümraniye, Küçükçekmece ve Bağcılar'daki 3 ayrı adrese operasyon yapan ekipler, terör örgütüyle bağlantılı olan ve bombalı eylem yapmak istedikleri öne sürülen 7 kişiyi gözaltına aldı. Şüphelilerin üstlerinde ve yakalandıkları evlerde yapılan aramalarda, çok sayıda örgütsel doküman ele geçirildi. Emniyette sorguları tamamlanan 7 kişi Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesine sevk edildi.

/ İSTANBUL

13.01.2008


 

Hasarlı binalarda kalıyorlar

Ankara'nın Bâlâ ilçesindeki depremzedeler, havaların soğuk oluşu sebebiyle çadırlar yerine hasarlı evlerinde kalmayı tercih ediyorlar.

Edinilen bilgiye göre, 20-26 Aralık 2007 tarihlerinde meydana gelen depremlerde, evleri hasar gören vatandaşlara dağıtılan çadırların büyük çoğunluğu havaların soğuk oluşu sebebiyle kullanılmıyor.

Kızılay tarafından bölgede depremzedelere dağıtılan ve dört mevsimlik olarak kullanılan çadırların ısıtılması için Bâlâ Kaymakamlığı tarafından depremzedelerin tüp ihtiyaçları karşılanıyor.

Kar yağışı ve zeminin soğuk oluşu sebebiyle depremzedeler, çadırlar yerine hasarlı evlerinde kalmayı tercih ediyor. Evleri ağır hasarlı olan bazı ailelerin Ankara'daki yakınlarının yanına yerleştiğini belirten vatandaşlar, artçı depremler yaşandığında çadırlarda kaldıklarını, onun dışında evlerinde kalmayı tercih ettiklerini söylediler.

/ ANKARA

13.01.2008


 

Şiddete karşı aile eğitimi

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Fatih Eğitim Fakültesi Öğretim Görevlisi ve Hayatboyu Eğitim Gelişim Derneği 2. Başkanı Adem Solak, kişiliğin şiddet duygularıyla fazla dolu olması, saldırganlık eğilimlerinin yüksekliğinin kişide öfke kontrol mekanizmalarını devre dışı bırakabildiğini belirterek, ''Bu yönde acilen yaygın ve sürekli aile eğitimi çalışmaları başlatılmalıdır'' dedi.

Solak, Adana'nın Karataş ilçesinde, 6 Ocakta cinnet getiren Yusuf Balıkçı'nın 3 kişiyi öldürüp 5 kişiyi yaraladıktan sonra intihar ettiğini, Trabzon'un Sürmene ilçesinde ise 7 Ocakta Hasan Danışmaz'ın eşi ve 6 çocuğunu tabancayla öldürdüğünü hatırlattı. Şiddet duygularıyla kişiliğin fazla dolu olması, saldırganlık eğilimlerinin yüksekliğinin kişide öfke kontrol mekanizmalarını devre dışı bırakabildiğini kaydeden Solak, ''Bu yönde acilen yaygın ve sürekli aile eğitimi çalışmaları başlatılmalıdır. Bu eğitimler bölgenin sosyolojik özelliklerine göre olmalıdır'' diye konuştu.

/ TRABZON

13.01.2008


 

Gizli numaralar nasıl görülecek?

Cep telefonlarında gizli numaradan aranmayı engelleyen servisin devreye girmesi için kullanıcı tarafından aktif hale getirilmesi gerektiği bildirildi.

GSM operatörleri tarafından 1 Ocak 2008'den itibaren ''gizli numaradan aranmayı engelleme servisi'' ücretsiz olarak hizmete sunuldu. Ancak, servisten yararlanmak için hattın kullanıcısı tarafından aktif hale getirilmesi gerekiyor. Bu nedenle çok sayıda hat kullanıcısı, halen gizli numaradan aranabiliyor.

Servisi aktif hale getirmek için Turkcell ve Avea'da, aranacak numara olarak *253# yazıp, arama tuşuna basmak yeterli oluyor. Servisi iptal etmek için ise #253# yazarak işlemi tekrarlamak gerekiyor.

Vodafone'da ise önceden alınmış olan 6 haneli şifre, ardından bir boşluk ve ''GIZLINUMARAYAKAPALI AC'' yazıp, 7048'e kısa mesaj göndermek gerekiyor. Servis iptali ise aynı işlem ''GIZLINUMARAYAKAPALI KAPAT'' yazarak yapılıyor. Servis ayrıca, üç GSM operatörünün internet sitelerinde kullanıcı girişi yapılarak veya satış noktalarına başvurularak da aktif hale getirilebiliyor.

/ ADANA

13.01.2008


 

Topkapı'daki mektuplar Ramazan'da sergileniyor

Topkapı Sarayı Müze Müdürü Hilmi Aydın, Hz. Muhammed'e (asm) ait ceylan derisine yazılı mektupların her sene sadece Ramazan ayında teşhir edildiğini ve Ramazan bayramı bitiminde diğer eserlerle birlikte depoda saklandığını söyledi.

Modern müzecilikte bu tür eserlerin yıl boyunca sergilenmesinin mümkün olmadığını ifade eden Aydın, ceylan derisine yazılı mektuplarda herhangi bir yıpranma bulunmadığını ifade etti.

/ İSTANBUL

13.01.2008


 

Kalbe netten koruma

Türkiye'deki kalp ve damar hastalıklarıyla uğraşan değişik branşlardaki hekimlerin mezuniyet sonrası eğitimlerine katkıda bulunmak, vatandaşları kalp damar hastalıkları konusunda bilgilendirmek amacıyla Kardiyoloji Pratisyenleri Derneği tarafından ''pratikardiyoloji.org'' adresiyle bir web sayfası oluşturuldu.

Kardiyoloji Pratisyenleri Derneği Başkanı Doç. Dr. Cem Nazlı, Prof. Dr. Oktay Ergene ve Prof. Dr. Ömer Kozan ile iletişime geçilerek, editörlük için onaylarını aldıktan sonra sitenin oluşturulması için çalıştıklarını ifade etti. Doç. Dr. Nazlı, ''Şu anda meslektaşlarımıza kalp sağlığı konusunda pratik bilgiler verdiğimiz sitemizde, çok kısa bir süre sonra vatandaşlarımıza yönelik bilgiler de yer alacak. Bu konudaki çalışmalarımız sonuçlanmak üzere'' diye konuştu.

/ İZMİR

13.01.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri