Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 09 Şubat 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Görüş

Yolcudan…

Düşe kalka yürümek dâvâ yollarında… Uzun uzun mesafeler kat etmek. Ufukta bir umut ışığı; mekândan, makamdan, candan geçip ona doğru ilerlemek! Mecalsiz dizlerle, serzakir dillerle tükenesiye gitmek…

Uçsuz bucaksız bir çöl gibi yollar, kat edilen mesafeler hatıraları seraplaştırıyor. Su yokken su görürsün ya sahralarda, ben maziyi görüyorum su yerine bütün yolculuklarımda… Her hayal bir bir dile gelip gitme diyor bana. Canımın yarısı eşlik ediyor seyahatlerime diğer yarısı orda! Kâh melekler sıvazlıyor sırtımı, kâh annemin duâları… Korunuyorum kazalardan belâlardan ilerliyorum durmadan.

Kaplumbağa hanesini sırtında taşır ya hani, küçücük poşetime sığdırdığım dünyamla, kaplumbağalarla eş oldu halim nicedir. Minik minik teferruatları hayatımın, yol azığım, bir de kalemim ve defterim işte sırtımda taşıyabildiklerim! Birde manevî yüklerim… Gelecek kaygılarım, geçmişe ait pişmanlıklarım, hatalarım, kararsızlıklarım ve bütün bunlara inat umutlarım. Bütün hazinem bunlar… “ben yürürüm yol gider, yol gider ben peşi sıra yürürüm.”

Üç şehre sığamayan hayallerim ve İstanbullaşmış hedeflerim bir de sımsıkı bağlarımın düğümü minicik şehrim… Çark caddesinde kalan adımlarımın Fethiye’ye uzanacağını oradan İstiklâl’e varacağını ben nerden bilebilirdim. Şimdi başımı kaldırdım ufka, güzel günlerin ümidiyle yanan kalbime yüzümün eksilmeyen tebessümüyle açtım karanlıklarımı, dağıldı efkârım, yollara vurdum yine kendimi…

Gayrı durduramam beni! Hareketi bereket addedeli bıraktım yatmayı, uyumayı, dinlenmeyi… Yedi gün yirmi dört saat hareket halindeki içime artık bedenimde katıldı. Bir yanım bahar bahçe diğer yanım hazan; yeis nedir bilmeden, yorulmayı düşünmeden, sonum ne olacak demeden “gidiyorum gündüz gece”.

“Güller açmasa da güneş doğmasa da baş koymuşum bu sevdaya!” ta ki O el dur diyene kadar, yine Onun izni ve verdiği kudretle “ben yürürüm yol gider, yol gider ben peşi sıra yürürüm.”

Merve Nur Yener

09.02.2008


SEVGİMİ UÇURAN RÜZGÂR

Şu dünya gördü ki imtihan yeri

Uçar gider hayat kalınmaz geri

Kardeşlik ruhumun oldu feneri…

Şu hizmetten beni alıkoymayın

Dünyadan gidersem ölü saymayın.

Çocukluk, gençlikte gül gibi taze

Vücudun yaşlanır vurursun dize

Bir gün gelir göçme sırası bizde…

Gençlik geçer heyecan durulur

Günah yükler kazancıda budur.

Yaşar ümit ile korku arası

Ebediyi düşünmenin sırası

Tövbe ile şifa bulur yarası…

Şu fani dünyaya geldik gurbete

Çalışan kazançlı olur elbette.

Celal Yalçın

09.02.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

 Son Dakika Haberleri