Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 03 Mart 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Ekonomi

 

Borç stokunda artış sürüyor

Geçen yıl sonunda 333 milyar 478 milyon YTL (286,3 milyar dolar) olan merkezî yönetimin toplam borç stoku, bu yıl Ocak'ta 336 milyar 599 milyon YTL'ye (287,1 milyar dolar) çıktı. Bunun 258 milyar 468 milyon YTL'si (220,5 milyar dolar) iç, 78 milyar 131 milyon YTL'si (66,6 milyar dolar) dış borç.

Hazine raporuna göre, geçen yıl sonunda 333 milyar 478 milyon YTL (286,3 milyar dolar) olan merkezi yönetimin toplam borç stoku, bu yıl Ocak ayında 336 milyar 599 milyon YTL’ye (287,1 milyar dolar) yükseldi.

Hazine Müsteşarlığının Şubat sonu itibariyle hazırladığı Kamu Borç Yönetimi Raporu’ndaki verilere göre, Ocak’ta 7 milyar 848 milyon YTL, şubatta 8 milyar 92 milyon YTL iç borç ödemesi yapıldı. Hazine, bu ay, 2,3 milyar YTL’si anapara, 3,3 milyar YTL’si faiz olmak üzere 5,5 milyar YTL iç borç ödeyecek.

Nisan’da, 8,9 milyar YTL’si anapara olmak üzere iç borç ödemesi 12,8 milyar YTL’ye çıkacak. Mayıs’ta, 7 milyar YTL’si anapara olmak üzere 8,1 milyar YTL, Haziran’da 4,2 milyar YTL iç borç ödemesi gerçekleştirilecek.

İç borç ödemesi, Temmuz’da 25 milyar YTL ile rekor düzeye ulaşacak. Temmuz’daki ödemelerin 18,4 milyar YTL’si anapara, 7,7 milyar YTL’si de faize mahsuben yapılacak.

Geçen yıl, en yüksek tutardaki iç borç geri ödemesi, 18,6 milyar YTL ile Haziran ayında gerçekleştirilmişti.

Bu yıl, Ağustos’ta 10,4 milyar YTL’si anapara olmak üzere 18,1 milyar YTL iç borç ödeyecek olan Hazine, Eylül’de 4,2 milyar YTL, ekimde 7,4 milyar YTL’ye düşeçek iç borç ödemeleri ile rahat bir dönem geçirecek. Kasım ayında ise yılın ikinci en yüksek iç borç servisi yapılacak ve 13,7 milyar YTL’si anapara olmak üzere toplam 18,6 milyar YTL ödeme yapılacak. Aralıkta, iç borç geri ödemesi 5,9 milyar YTL’ye gerileyecek.

Bu yılki iç borç servis tutarı, 125 milyar 740 milyon YTL olarak hesaplandı.

DIŞ BORÇ ÖDEMELERİ

Rapordaki verilere göre, bu yıl Ocak’ta 2 milyar 866 milyon dolar, Şubat’ta 1 milyar 166 milyon dolar dış borç ödemesi gerçekleştirildi. Mart’ta ise 2 milyar 203 milyon dolarlık dış borç ödemesi yapılacak.

Projeksiyonda, nisanda 770 milyon, Mayıs’ta 569 milyon, Haziran’da 868 milyon, Temmuz’da 484, Ağustos’ta 807 milyon, Eylül’de 869 milyon, Ekim’de 815 milyon, Kasım’da 504 milyon, Aralık’ta ise 1 milyar 443 milyon dolar dış borç ödenmesi öngörülüyor.

Buna göre, bu yılın toplamında, 13 milyar 364 milyon dolar dış borç servisi bulunuyor.

Projeksiyonda, merkezi yönetimin, 2009’da 11,3 milyar dolar, 2010’da 10,1 milyar dolar, 2011’de 7 milyar dolar, 2012’de de 6,9 milyar dolar dış borç ödemesi öngörülüyor.

BORÇ STOKU ARTTI

Hazine raporuna göre, geçen yıl sonunda 333 milyar 478 milyon YTL (286,3 milyar dolar) olan merkezi yönetimin toplam borç stoku, bu yıl Ocak ayında 336 milyar 599 milyon YTL’ye (287,1 milyar dolar) yükseldi.

Ocak sonu itibariyle 336,6 milyar YTL’lik merkezi yönetimin kamu borç stokununun 258 milyar 468 milyon YTL’sini (220,5 milyar dolar) iç borç, 78 milyar 131 milyon YTL’sini (66,6 milyar dolar) dış borç stoku oluşturuyor.

/ ANKARA

03.03.2008


 

Piyasalarda sıkıntı haf safhada

ATO Sinan Aygün, devletin vatandaştan vergi ve sigorta alacakları faiz ve cezasıyla birlikte 75 milyar YTL’ye yaklaştığını kaydetti. Aygün, küçük ve büyük birçok işyerinin devlete olan birikmiş sigorta ve prim borcu sebebiyle kapanmaya ve işçi çıkarmaya başladığını belirtti.

ATO Başkanı Sinan Aygün, küçük ve büyük birçok işyerinin devlete olan birikmiş sigorta ve prim borcu sebebiyle kapanmaya ve işçi çıkarmaya başladığını belirterek, ‘’Durgunluk yüzünden kriz geçirmekte olan piyasalar hükümetten kalp masajı bekliyor. Hükümet bu borçlar için yeni bir ödeme kolaylığı sağlayarak işletmeleri hayata döndürmelidir’’ dedi.

Sinan Aygün, yaptığı yazılı açıklamada, ekonominin genelinde yaşanan durgunluk, tahsilat ve nakit akışı sorunu yüzünden, küçük-büyük hemen hemen bütün işletmelerin önemli ölçüde sigorta primi ve vergi borcunun biriktiğini vurguladı.

Aygün, Maliye ile Sosyal Güvenlik Kurumunun gecikme halinde uyguladığı yüksek faizler ve cezalar yüzünden bu borçların ödenemez bir noktaya ulaştığını kaydetti.

74 MİLYAR YTL ALACAK GİYOTİN GİBİ

Devletin, önemli bir bölümü faiz ve cezalardan oluşan bu 74 milyar YTL’lik alacağının piyasanın üzerinde giyotin gibi durduğunu vurgulayan Aygün, ekonomide yaşanan durgunluk yüzünden işleri büyük ölçüde daralan hatta durma noktasına gelen işletmelerin bu birikmiş vergi ve sigorta borçlarını bir kalemde ödeyip kurtulma imkânlarının kalmadığını belirtti.

Aygün, ‘’Giyotinin her an boynuna inmesini bekleyen işletmelerimiz, geleceğe dönük hiçbir yatırım kararı alamıyor, istihdamını artıramıyor. Bir kısmı da vergiden sigortadan kurtulmak için kayıt dışına kaçıyor’’ dedi.

EKONOMİK DURGUNLUĞA KARŞI TEDBİR

Maliye, SSK ve Bağ-Kur’un haciz tehdidi karşısındaki borçlu işletmelerin ticarî faaliyetlerini durdurma, işyerini küçültme, çalışan sayısını azaltma gibi ekonomideki durgunluğu pekiştirecek, hatta ekonomik küçülmeye yol açabilecek kararlar almak zorunda kaldıklarını anlatan Aygün, şu görüşleri savundu:

‘’Aylardır hükümetten ekonomik durgunluğa karşı önlem almasını bekliyoruz. Can çekişmekte olan piyasaları hayata döndürecek en iyi tedbir hükümetin, birikmiş bu alacaklarının faiz ve cezalarını kaldırarak, düşük bir faiz oranıyla uzun vadeli olarak taksitlendirmesi olur. Yapılacak bu kalp masajı borç içindeki işletmelerimizi hayata döndürür. Çarkın yeniden dönmesini sağlar. Bu yapılırsa hem işsizlikte yeniden başlayan artış durdurulabilir hem de piyasadaki durgunluk daha da derinleşmeden önlenmiş olur.’’

Aygün, ekonominin sıtma nöbetine yakalanır gibi her beş yılda bir birikmiş borç hastalığına yakalanmaması için de vergi ve sigorta yüklerinin indirileceğine yönelik sözün bir an önce yerine getirilmesi gerektiğini bildirdi.

/ ANKARA

03.03.2008


 

2007 verimli geçmedi

Türkiye-AB Karma İstişare Komitesi (KİK) Temas Grubu toplantısı Brüksel’de yapıldı. TZOB’dan yapılan yazılı açıklamada, KİK Türkiye Kanadı Eş-Başkanı Şemsi Bayraktar’ın toplantının açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye-AB ilişkilerinde 2007 yılının verimli geçmediğini söylediği belirtildi.

Açıklamaya göre, Bayraktar, AB’de 2007 yılında yaşanan gelişmelerin Türkiye’nin katılım sürecini olumsuz etkilemeye başladığını, olumsuz siyasî açıklamaların Aralık ayındaki AB zirvesine de yansıdığını ifade etti.

‘’AB zirvesi, Türkiye’ye karşı taahhütlerini göz ardı eden bir yaklaşım içine girdi. 2005 yılından beri katılım sürecinde olan Türkiye’nin katılım sürecini görmezden geldi’’ görüşünü belirten Bayraktar, konuşmasında şunları kaydetti:

‘’Bu yaklaşım ‘ahde vefa ilkesinin’ çiğnenmesi anlamına gelmektedir. Bu durum bizi son derece üzmüştür. Ancak, daha fazla üzüldüğümüz konu ise, birlikte çalıştığımız dostlarımızın Türkiye’ye olan desteklerini açıklamalarında çekimser kalmış olmalarıdır.’’

Bayraktar, ‘’imtiyazlı ortaklık’’ önerisinin Türkiye için kabul edilemez olduğunu da kaydetti.

Şemsi Bayraktar, işçi sendikaları ve işveren temsilcileri, iş adamları, san’atçılar, medya mensupları, akademisyenler, sağlık sebebiyle gitmek isteyenler vize sorunu ile karşı karşıya kaldıklarını da ifade etti.

/ ANKARA

03.03.2008


 

TOKİ'nin hedefi kaçak alanlar

Konut uygulamasındaki önceliklerini ‘’dar gelirlilere yönelik konut’’ ve ‘’kentsel dönüşüm projeleri’’ olarak belirleyen Toplu Konut İdaresi (TOKİ), kentsel dönüşüm projeleri kapsamında şimdiye kadar yaklaşık 124 bin 259 konutu projelendirirken, bunların yaklaşık 35 bininin ihalesini tamamladı.

TOKİ’den verilen bilgiye göre, TOKİ, şimdiye kadar, 10’u Ankara, 2’si İzmir ve 8’i de İstanbul’da olmak üzere 137 belediye ile kentsel dönüşüm projesi çalışması yaptı. Bu projelerden 106’sı için protokol imzalanırken, proje alanlarında mülkiyet tesbit ve taşınmaz bedel takdir işlemleri ile projelendirme ve fizibilite analizleri çalışmaları yürütülüyor.

Projelendirilmesi kesinleşen 106 proje alanında toplam 124 bin 259 konut, bu konutlarla birlikte de gerekli sosyal donatı yapılar inşa edilecek. Bu projelerde, kent içinde mevcut durumda gecekondu işgali altında bulunan kaçak yapılaşmış alanların tasfiyesi, bu alanların şehre yeniden kazandırılması amaçlanıyor.

/ ANKARA

03.03.2008


 

Büyük çiftlikler mirasa yenildi

Romanlara ve filmlere konu olan Çukurovalı pamuk zenginlerinin, miras yolu ile bölünen arazileri, gelişen teknoloji ve büyük yatırımcılar karşısında yok oldu.

Geniş arazileri, büyük çiftlik evleri ve yanlarında çalışan yüzlerce işçiyle anılan bir geleneğin temsilcisi toprak zenginlerinin artık sadece isimleri hatırlanıyor.

Bunlardan biri de Çukurova’nın tanınan ağalarından ‘’Conperi Ali Ağa’’ lâkaplı Ali Özkan’ın gelini Nur Özkan. Kayınpederi ve eşi ölünce yüzlerce dönüm araziyi tek başına işleten, halen de Adana Tahıl Üreticileri Birliği Başkanlığı görevini yürüten Nur Özkan, 1980’li yıllarda her sektörde yaşanan globalleşme havasının tarıma da yansıdığını, Çukurovalı ağalarının rekabet ortamının oluşmadığı 1960 ve 1970’li yıllarda özellikle ‘’beyaz altın’’ olarak adlandırılan pamuktan önemli miktarda gelirler elde ettiklerini belirtti.

Özkan, Çukurovalı ağaların kazandıkları parayı yatırıma yönlendiremediğini ve katma değer oluşturamadığını belirterek, şunları söyledi: ‘’Bu Çukurova’nın yanlışı 1980’li yıllardan sonra Dünya Ticaret Örgütü ve IMF ile yapılan anlaşmalar, diğer sektörler gibi tarıma da yansıdı. Ağalar, rekabet edemeyeceği büyük firmalar ve rakiplerle karşı karşıya geldi. Filmlere bile konu olan meşhur ağalar, sermaye birikimi olmadığından hızla küçüldü, büyük bir kısmı da tutunamayarak varlığını yitirdi.’’

“AĞALIK, VERMEKLE OLUR”

Adana Çiftçiler Birliği Başkanı Cumali Doğru ise kaybolmaya yüz tutmuş, Çukurova’daki ağalık anlayışının güneydoğu illerinden farklı olduğunu belirterek, ‘’Çukurova’da, genellikle topluma karşı sorumluluk duyan, çevresine karşı yardımda bulunan kişilere ağa denir. Ağalık vermekle, düşküne yardım etmekle olunur’’ dedi.

/ ADANA

03.03.2008


 

Emekliler çözüm bekliyor

Türkiye İşçi Emeklileri Derneği (TİED) Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Şube Başkanı Gazi Aykırı, işçi emeklilerinin, emekli aylıklarının düşüklüğünden sendika hakkına kadar bir dizi soruna çözüm beklediğini söyledi.

Aykırı, bütün girişimlerine rağmen sayıları 4 milyon 680 bini aşan işçi emeklisi, dul ve yetimlerin sorunlarının çözümü konusunda somut ilerleme sağlanamadığını ifade etti. Mevcut sorunlara her geçen gün yenilerinin eklenmekte olduğunu dile getiren Aykırı, ‘’Emeklinin kayığı su alıyor. Ne yazık ki kimse bu konuda üzerine düşeni yapmıyor. Bu kayık yakında batacak. Bu kayık batarsa sadece emekliler değil, sorunları çözmek için gayret göstermeyenler de batar’’ dedi.

/ ANKARA

03.03.2008


 

Otomotiv sektörü Adana’da buluşacak

Adana Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şaban Baş, fuarcılığın Adana’nın bir dünya şehri olabilmesi yönünde hızla yol almasını sağladığını söyledi.

TÜYAP ile Otomotiv Distribütörleri Derneği işbirliğiyle; 4- 9 Mart tarihlerinde düzenlenecek Otoshow Fuarı’nın, dünyanın önde gelen otomobil markalarını Adana’da buluşturacağını ifade eden ATO Başkanı Şaban Baş, “Çukurova Otoshow 2008 Fuarı, kentte meşalesini 5 yıl önce yaktığımız fuarcılık hareketliliğinin en renkli halkalarından birini oluşturmaktadır. Vatandaşlarımızı dünya otomotiv endüstrisinin son ürünü olan otomobilerini görmek üzere fuarımıza davet ediyorum” dedi.

/ ADANA

03.03.2008


 

TTKMB, ortak sayısını arttıracak

Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği Genel Müdürü Bedrettin Yıldırım, artık ortak sayısının arttırılmasının zamanının geldiğini, küsüp giden ortakların da tekrar kazanılması gerektiğini bildirerek, ‘’ortak sayımızı 3 milyona çıkarmayı hedefliyoruz’’ dedi.

Yıldırım, genel müdür yardımcıları, daire başkanları ve birim müdürleri ile 2008 yılını değerlendirdiklerini, kooperatif ortağı çiftçilerine ulaşılması konusunda bir kampanya başlatılmasını kararlaştırdıklarını kaydetti.

Yıldırım, amaçlarının daha hızlı, daha etkin bir anlayışın sergilenmesi, kurumda işlerin programlı bir şekilde yürütülmesi olduğunu kaydetti.

/ ANKARA

03.03.2008


 

Türkiye bor zengini, patent fakiri

Ankara Patent’in yaptığı belirlemelere göre, dünya bor rezervinin yaklaşık yüzde 70’ine sahip olan Türkiye, ‘’bor’’ patentinde dünya sıralamasında sonlarda yer alıyor.

Ankara Patent’ten yapılan açıklamaya göre, bor patentleriyle ilgili olarak yapılan patent başvurusu araştırmalarında, Türkiye kökenli kişi ve kuruluşlar adına Türkiye’de toplam yalnızca 22 patent başvurusu bulunuyor.

Türkiye, bor patentleri ile ilgili olarak uluslararası alanda ise yalnız 6 patent başvurusuyla temsil ediliyor.

Türkiye’nin bor zenginliği, diğer alanlarda olduğu gibi, patent hakları konusunda da kullanamadığını ortaya koyuyor.

Bor ile ilgili ulaşılabilen tüm veriler, Türkiye’nin bor kaynaklarında dünyada ilk sırada olduğunu gösteriyor.

Belirlemelere göre, dünyadaki bor rezervlerinin yaklaşık yüzde 65-70’i Türkiye’de bulunuyor. Gerek maden kalitesi ve gerekse rezerv ömrü bakımından da Türkiye’deki bor madenleri ilk sırada yer alıyor.

/ ANKARA

03.03.2008


 

En önemli mesele istikrar

Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Meclis Başkanı Ender Yorgancılar, istikrarın önemine dikkat çekerek, iç politik gelişmelerin, ekonominin önüne geçmemesi gerektiğini kaydetti.

EBSO’dan yapılan açıklamaya göre, Meclis Başkanı Yorgancılar, Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Taşkın, Meclis Başkanlık Divanı ve Yönetim Kurulu üyeleri; Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker’i ziyaret ederek, sanayicinin sorunlarını ve çözüm tekliflerini dile getirdi. Yorgancılar, ziyarette yaptığı konuşmada gerçek gündemin ekonomi olması gerektiğini savunarak, şöyle dedi:

‘’En önemli meselemiz istikrar. İstikrarın olduğu yerde yatırım, üretim, istihdam, başarı oluyor. Bu ülkenin, özel sektörün gelişmesiyle bir noktaya geleceği aşikâr. Hükümetin geçmiş dönemde en büyük başarısı istikrarı sağlamış olmasıdır. Bizler üretim, yatırım, istihdam ve ihracatı düşünüyoruz. Türkiye’nin genç nüfusuna iş alanları yaratılması için çaba gösteriyoruz. Ancak bugün gelinen noktada iç politika gelişmeleri her şeyin önüne geçti. Yatırımlar erteleniyor. Türkiye’nin biran önce gerçek gündemi olan ekonomiye dönmesini, üretim, yatırım ve istihdamın önündeki engellerin kaldırılmasını arzu ediyoruz.’’

/ İZMİR

03.03.2008


 

Tarım ve gıdaya yeni destekler

Hükümet; tarım ve gıdada üretimi artıracak yeni destekleri hayata geçiriyor. Seracılık, zeytincilik, balıkçılık, sebze, meyve başta olmak üzere üretimin modern yöntemler kullanılarak arttırılması ve ihracatı desteklenecek.

Tarım arazilerinin miras yoluyla bölünmesinin önüne geçilerek ölçek ekonomisi özendirilecek.

Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, tarım ve gıda sanayinin gelişimi konusunda her türlü desteği verdiklerini bildirerek, seracılığı çok önemsediklerini söyledi. Bakan Eker, “Üretim tarımsal olmasına rağmen tarzı, kullanılan bilgi ve teknoloji nedeniyle sera bir endüstriyel üretim alanı. Topraksız alanda bile bitki üretilmesi sözkonusu. Taban arazilerinin dışında da üretim yapılmasını destekliyoruz. Organize Sera Bölgeleri düzenliyoruz. Meraların bile seracılık için kullanılmasını planlıyoruz. Tarıma dayalı organize sanayi bölgeleri kuruluyor. Seraların alternatif enerji kaynaklarıyla ısıtılmasını teşvik eden düzenlemeler gerçekleştiriyoruz. Bununla ilgili kanun tasarısı Bakanlar Kurulu’ndan geçti, TBMM gündemine geliyor” dedi.

/ İZMİR

03.03.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri