Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 14 Mart 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

Demirel, irtica ve laiklik

‘İslâm’ın getirdiği ana kaidelerle, hukukun üstünlüğüne dayanan anayasa devletinin kaideleri arasında çelişki yoktur.’

‘Türkiye laikliği dinsizlik olarak anlamış, yanlış tatbikatlar yapmıştır(...) Allah’ı bilen, Kur’ânı bilen, Peygamberi bilen insanlardan bir kötülük gelmez.’

‘... Halbuki Müslümanlık Cumhuriyet’in temelinde var(...) Türkiye Cumhuriyeti’nde başbakanlık arabasıyla cuma namazına giden ilk adam benim(...) Bugün Türkiye’yi bir arada tutan en büyük bağ, millet bağı olarak söylüyorum, Müslümanlıktır.’

‘İrtica tartışması yanlış yapılıyor. TC kanunlarında irtica diye bir suç yoktur. (...)

İslâm’ın içinde irtica aramak yanlıştır. Din ve dindarlardan korkmak yanlıştır.’

‘İslâm’ın icaplarına daha çok sarılma ihtiyacını gençlerimizin duymuş olması, geleceğimizin teminatıdır. Nihayet, bu milletin çocuklarının kendi dinlerinin icaplarına uymalarını yadırgamanın mânâsını anlamam. Uymaları tabiîdir, uymalarını yadırgamak, bence, izahı kabil olmayan bir durumdur.’

İslâmiyet hem dünyayı tanzim etmiştir, hem âhireti.’

‘Aslında, 1924 Anayasas’ında da ‘Türk devletinin dini, din-i İslâmdır’ denildiğine göre, o günkü devlet de bir İslâm Cumhuriyetidir. ‘Atatürk’ün kurduğu laik cumhuriyet elden gidiyor’ şeklindeki beyanların, bence, iyi bakıldığı zaman tutarlılığı yoktur. Atatürk’ün kurduğu devlet laik devlet değildir. İslâm devletidir.’

‘Tevhid-i Tedrisat Kanunu bir semavî kitap değil ki. Şayet Kur’ân kursları veya din eğitimi bu kanuna ters düşüyorsa, yanlış olan din eğitimi değildir; Tevhid-i Tedrisat kanunudur.’

‘TC yokken Müslümanlık vardı. Aslına bakarsanız TC’ni var eden, ayakta tutan da Müslümanlıktır. 21 Nisan 1920’de Atatürk’ün gönderdiği tamim var. TBMM’nin açılmasından iki gün önce. ‘Buharî-i Şerifler okunsun, salâvat-ı şerife getirilsin, mevlid okunsun, Kur’ân kıraat edilsin’ diye.’

‘Temelinde ahlâk, temelinde manevî değerler manzumesi mevcut olmayan memleketlerin, temelinde inanç mevcut olmayan memleketlerin büyük sıkıntılara düştüğünü tarih göstermiştir.’

‘Nüfusunun yüzde 90’ı Müslüman olan bir memlekette dinî tedrisat kadar tabiî bir şey olamaz. Ancak, birçok çevreler, Türkiye’de Allah’ın adı ağızlara alınırsa, irticaya mı kayıverir diye endişeyle düşünmüşlerdir’(...) ‘İrtica tehlikesi vardır diye kimi tehlike sayıyorsunuz? Camiye giden, namazında niyazında olan insan tehlike sayılır mı?’(...) Eğer dindarlığı tehlike sayıyorsanız, günah işliyorsunuz ve vebal altındasınız. İnsanlığın temel haklarına tasallut ve tecavüz halindesiniz.’

‘Her müdahale öncesinde bu iddialar yapılmıştır. 1960 öncesinde, 71 öncesinde, 80 öncesinde yapılmıştır.’

‘Bence Anayasa Mahkemesi’yle başörtüsü olayını ayrı mütalâa etmek lâzım(...) Aslında üniversite yönetimleri de hiçbir mesele yapmadan bunu halledebilirdi(...) Benim söylediğim şu oldu: Serbest bırakalım. İsteyen bağlasın, isteyen açsın (...) Bağlamayana karışılmadığı gibi, bağlayana da karışılmasın.’

‘Cumhuriyet’in ilk yılları, daha sonra dalgalanan devirler, bir miktar ifrattan tefrite gitmiştir. Bir uçtan öbür uca gitmiştir. Cemiyet hayatını hem dünya meselelerinden hem ahiret meselelerinden tecrit etmek mümkün değildir.’

‘İmam hatip okullarının gayesi sadece din adamı yetiştirmek değildir. Dini bilen Türk vatandaşları doktor, mühendis, hâkim olsa, daha iyi değil mi?’

‘... Kur’ân bizim hayatımızın rehberi olmuştur. Yol göstericimiz olmuştur. Devlet hayatımızda da, devletimizi idare edenlere Kur’ân’daki hakikatler yol göstermiş, yön vermiştir.’

‘Kişi başını örtmek istiyorsa örtsün, Ona niye karışılıyor? Başörtüsünün laiklikle bir ilgisi yoktur. Kanunların yasaklamadığı bir kıyafettir(...) Zaten bunlar denenmiş, örtülerin ve diğer kıyafetlerin kaldırılması denenmiş, Kaldırılabilmiş mi?’

* * *

Değerli okuyucular, bütün bu sözleri Süleyman Demirel’in, 1991’de Yeni Asya Gazetesi Neşriyatı olarak çıkan ‘İslâm, Demokrasi, Laiklik’ adlı kitabından iktibas ettik.

(...)

Demirel, 67 yaşındayken yayınlanan kitabının tam 7 yerinde, “Türkiye’de herkes göğsünü gere gere ‘Ben Müslümanım’ diyebilmelidir” ifadesini kullanıyor.

Sorarım size, Demirel’in bu dediklerinin birini Başbakan Erdoğan söylemiş olsaydı, nasıl tepki alırdı?..

Radikal, 13.3.2008

Hasan Celal Güzel

14.03.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  Yasaklarla sorunları nasıl çözeceğiz?

  Bayan Çölaşan yalan söylüyor

  İdam coşkusu

  Demirel, irtica ve laiklik

  Ku Klux Klan’dan Rosa Parks’a ve türban dışlayıcılığına


 Son Dakika Haberleri