Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 04 Nisan 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Dünya

 

Bölünmenin sembolü yıkıldı

Kıbrıs’ta toplumsal çatışmaların başladığı 1963 yılından buyana 45 yıldır kapalı bulunan Lefkoşa’daki Lokmacı kapısı törenle KKTC ile Kıbrıs Rum kesimi arasındaki yaya geçişine açıldı. Lokmacı Kapısının açılışını Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Cemal Bulutoğluları ile Lefkoşa Rum Belediyesi Başkanı Eleni Mavro yaptı.

KKTC Bakanlar Kurulu’nun aldığı kararla KKTC ile Kıbrıs Rum kesimi arasında karşılıklı geçişlerin başladığı 23 Nisan 2003’den beri sürekli gündemde olan Lokmacı Kapısı’nın açılması sebebiyle Ledra caddesinin tam ortasında tören düzenlendi. Kıbrıs’ın ilk ikiye ayrıldığı yer olması sebebiyle ‘’bölünmüşlüğün simgesi’’ olarak nitelenen Lokmacı kapsının açılış törenine, KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın BM ve AB ile müzakerelerden sorumlu Temsilcisi Özdil Nami, Rum yönetimi Başkanlık Danışmanı Yorgo Yakovu, Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Cemal Bulutoğluları, Lefkoşa Rum Belediyesi Başkanı Eleni Mavro, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilci Vekili Elizabeth Sphere, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) yöneticisi Titiana Zennaro, Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Türkekul Kurttekin, KKTC’den bakan ve milletvekilleri, eski Rum yönetimi lideri Yorgo Vasiliu, davetliler ve vatandaşlar katıldı. Nami törende yaptığı konuşmada, açılışın sembolik olduğunu ve pozitif bir havayı temsil ettiğini belirtti, iki halkın cesaret gösterdikten sonra bütün sorunların üstesinden geleceğini kaydetti. Nami, “iki tarafın birleşmesi için bir engelin daha ortadan kalktığını” ifade etti. Yakovu da “Kapılara gerek yok, her taraf açık olsun” diye konuştu. Bulutoğluları ise Lefkoşa master planından bahsederek, bu planın Malezya’da ödül aldığını hatırlattı ve iki tarafın eski belediye başkanlarının da bu planda emeği olduğunu söyledi. Bulutoğluları emeği geçenlere teşekkür etti. Mavro da Lokmacı kapısının açılmasının barış için bir adım olduğunu kaydetti. Sphere ise yaptığı konuşmada, BM’nin büyük bir başarı elde ettiğini, bundan sonra daha da güzel gelişmeler olacağını söyledi. Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Bulutoğluları ve Lefkoşa Rum Belediyesi Başkanı Mavro daha sonra açılışı yaptı. Açılış töreninin ardından Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Cemal Bulutoğluları ile Lefkoşa Rum Belediyesi Başkanı Eleni Mavro kapının önce Türk tarafına sonra Rum tarafına geçtiler. Kıbrıslı Rumlar KKTC’ye geçerken kimlik göstererek giriş yaptı. Lefkoşa Türk Belediyesi kapının Türk tarafında vatandaşlara lokma dağıttı. Belediye tarafından tutulan davul zurna ekibi açılışa şölen havası kattı. Sembolik değeri olan Lokmacı kapısının açılması, adada ‘’olumlu bir adım’’ olarak nitelendiriliyor. Ancak açılışın ‘’çözüm gibi algılanmaması’’ ve ‘’adil ve kalıcı bir barışa doğru giden çok büyük bir adım olmadığına’’ da dikkat çekiliyor. Türkleri 1963’teki ortaklık devletinden silah zoruyla dışlayan Rumlardan korunmak için yapılan Lokmacı barikatı, Kıbrıs’ta yapılan ilk barikat olarak tarihe geçti ve bu yüzden adadaki bölünmüşlüğün simgesi olarak görülüyor.

/ LEFKOŞA

04.04.2008


 

‘Türkiye ve Suudi Arabistan nükleer kulübe girebilir’

ABD’de Senato Dış İlişkiler Komitesi’ne sunulan bir raporda, Türkiye ile Suudi Arabistan’ın nükleer silahlanma yarışına katılmasının muhtemel görüldüğü iddia edildi. Senato komitesine sunulan raporda, Riyad’da görev yapan ve adı gizli tutulan üst düzey Amerikalı diplomatlara göre, Suudi yöneticiler, İran’ın nükleer silahlanmasından endişe duyuyor.

Raporda, gelecek on yılda İran’ın nükleer silahlar üretmesi durumunda, Türkiye’nin de nükleer silah elde etme yarışına katılma baskısını üzerinde hissedebileceği ileri sürülüyor. Raporun, Senato Dış İlişkiler Komitesi’ne bağlı bir çalışan tarafından, geçen yıl temmuz-aralık ayları arasında, Washington ve Orta Doğu’daki yüzlerce kişiyle yapılan röportajlara dayanarak hazırlandığı belirtildi. Söz konusu raporda, ayrıca Türkiye ve İran’ın birbirini rakip olarak görmediği, Türkiye’nin ‘’iki ülke arasında güç dengesi sağlanmasını’’ barışçı bir ilişkinin temeli olarak gördüğü ifade edildi. Şubat sonunda tamamlanan raporda, Mısır’ın kendi nükleer programını yürütmesinin muhtemel görülmediği de kaydedildi. Amerikan istihbarat raporlarına göre, İran’ın nükleer silah programlarını 2003 yılına kadar sürdürdüğü ve bu tarihten itibaren bir kenara bıraktığı belirtiliyor. Ancak istihbarat uzmanlarına göre uranyum zenginleştirme sürecini devam ettiren İran, nükleer silah üretmeye karar verirse, bu kapasiteye sahip olabilecek. Raporda varılan sonuçlara göre, 2025 sonuna kadar Orta Doğu bölgesinde üç veya dört ülke, İran’ın nükleer ilerlemesine karşı durabilmek için nükleer güç kapasitesini elde etmiş olacak. Raporda, Orta Doğu’da nükleer silahların yayılmasının, bölgesel güvenliği ve Amerikan çıkarlarını tehlikeye atacağı da kaydedildi. Raporda, ayrıca, ‘’gelecek iki, üç yıl içinde ABD’nin hem Araplara hem de Türklere verdiği güvenlik garantilerini yenileme yolunda adımlar atması gerektiği’’ de ifade edildi.

/ WASHİNGTON

04.04.2008


 

Kuveyt, Şam ile Riyad’ın arasını bulmaya çalışıyor

Kuveyt, Lübnan’daki siyasi kriz yüzünden ilişkileri bozulan Suudi Arabistan ile Suriye arasında arabuluculuk yapmak istiyor.

El Kabas gazetesindeki habere göre, Kuveyt Emiri Şeyh Sabah El Ahmet El Cabir El Sabah, Cumartesi günü Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’a giderek Kral Abdullah ile gerginliği azaltmaya yönelik görüşmelerde bulunacak. Şeyh Sabah, Suudi Arabistan’ın çok alt düzeyde diplomatik heyet gönderdiği Şam’daki Arap Birliği zirvesine katılmıştı. Haberde, Şeyh Sabah’ın Suudi Arabistan’a Suriye’den bir mesaj götüreceği belirtildi. Suriye, Lübnan’da Hizbullah önderliğindeki muhalefete destek verirken, başta Suudi Arabistan olmak üzere pek çok Arap ülkesi, Batıdan da destek alan Suriye karşıtı çoğunluğu destekliyor. Lübnan’da uzun süreden beri devlet başkanı yok ve devlet başkanının belirlenmesine yönelik parlamento oturumları sürekli erteleniyor.

/ KUVEYT

04.04.2008


 

Fransa’nın NATO ile dansı

NATO Bükreş Zirvesinin kurumsal konuların görüşüldüğü ikinci gününde Fransa, yıl sonunda askeri kanada dönüşünü garanti altına alma çabalarını yoğunlaştırdı.

Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, basına dağıtılan konuşma metninde, bu yılın ikinci yarısında üstleneceği Avrupa Birliği (AB) dönem başkanlığının sonunda NATO’nun askeri kanadına dönüşüyle ilgili gerekli kararların alınmasını talep ediyor. Fransa, De Gaulle döneminde ABD’nin dış politikasını ve NATO’da uygulamaya çalıştığı stratejiyi protesto ederek 1 Temmuz 1966’da örgütün askeri kanadından çekilmişti. Nicolas Sarkozy’nin cumhurbaşkanlığına seçilmesine kadar AB’nin güvenliğinin NATO’dan bağımsız olmasını savunan ve NATO’yu Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikasına (AGSP) rakip gören Fransa, son dönemde politikasını değiştirerek NATO’yla ilişkilerini iyileştirme ve AB-NATO işbirliğini artırma çabasına girmişti. AB-NATO işbirliğinin geliştirilmesinden yana olan Türkiye, iki örgütün daha önce uzlaştığı çerçeveye bağlı kalmasını istiyor. Bu kapsamda Türkiye’nin AB’den en önemli talepleri arasında, AB üyesi olmayan Avrupalı NATO müttefiklerinin AGSP’ye daha aktif katılımları ve Avrupa Savunma Ajansına üye kabul edilmeleri bulunuyor.

/ BÜKREŞ

04.04.2008


 

Ukrayna ve Gürcistan’ın üyelikleri askıda

ABD Başkanı George W. Bush, NATO’nun doğuya doğru genişlemesine yönelik çabalarında ciddi bir itirazla karşı karşıya kaldı. Ukrayna ve Gürcistan’a, NATO üyeliği konusunda şimdilik Üyelik Eylem Planı verilmesinin beklenmediği kaydedildi.

Bush, eski Sovyet cumhuriyetleri Ukrayna ve Gürcistan’ın üyelik için resmi aday statüsüne alınmasını destekliyordu. NATO liderleri, tartışılan konunun Gürcistan ve Ukrayna’nın ittifaka üyeliğe uygun olup olmadığı değil, bu iki ülkenin ne zaman üye olabilecekleri olduğunu söylüyor. Ancak üst düzey bir Gürcü diplomat, BBC’ye yaptığı açıklamada Gürcistan’a bu aşamada verilecek bir ‘hayır’ cevabının geniş ölçüde Mıoskova’nın bir zaferi olarak algılanacağını belirtti. ABD’nin NATO genişlemesi konusundaki hedeflerine yönelik bir diğer engel ise Yunanistan’dan geldi. Yunanistan, Makedonya’nın ismi üzerindeki anlaşmazlık aşılıncaya kadar bu ülke ile katılım müzakerelerinin başlamasını engelledi.Adriyatik üçlüsü olarak anılan üç NATO adayı ülkeden Hırvatistan ve Arnavutluk’un ise müzakerelere başlaması konusunda uzlaşıldı. Bu arada Fransa da Afganistan’a bir tabur asker göndereceği yönündeki açıklamaları doğruladı.

/ BÜKREŞ

04.04.2008


 

Makedonya zirveyi terk etti

NATO'ya katılımı ertelenen Makedonya heyetinin sabah oturumunun ardından zirveyi terk edeceği öğrenildi.

Realitatea TV’nin haberine göre, Makedonya heyetinin üyelik konusnunda büyük hayal kırıklığı yaşadığı ve bu yüzden ilk oturumun bitmesiyle birlikte zirveyi terk edeceği belirtildi. NATO liderleri akşamki yemekli toplantıda, Hırvatistan ve Arnavutluk’a üyelik çağrısı yapma konusunda anlaşmış; Yunanistan’ın vetosuna takılan Makedonya’yı ise, isim konusunda iki ülke arasındaki sorunun çözümüne kadar bekletme kararı almışlardı.

/ BÜKREŞ

04.04.2008


 

NATO, Zevahiri’nin suçlamasını reddetti

BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, El Kaide’nin iki numaralı ismi Eyman El Zevahiri’nin BM’yi Müslümanlar için düşman olarak nitelendirmesine tepki olarak, “Bu yanlış ve kabul edilemez” ifadesini kullandı.

Genel Sekreter Ban’a Romanya’nın başkenti Bükreş’teki NATO zirvesinde eşlik eden sözcüsü, AFP’ye yaptığı açıklamada, ‘’Genel Sekreter, Romanya’daki BM personeline El Kaide’nin açıklamasının tamamen yanlış ve kabul edilemez olduğunu söyledi’’ dedi. Sözcü, Bükreş’te Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai ile BM’nin İslam Konferansı Teşkilatı’na ve İslam dünyasına desteğini görüşen Ban’ın, BM’nin Müslümanların dostu olarak görülmesini istediğini belirtti. Ayrıca Irak, Fas, Cezayir ya da başka bir ülkede masum insanları öldürmediklerini söyleyen El Zevahiri, Suudi devletinin tarihin akıntısına karşı yüzdüğünü ve sonunun geldiğini belirtmiş, Mısır’a da saldırı tehditleri savurmuştu.

/ BÜKREŞ

04.04.2008


 

“Çin, en yakın müttefiki İran’ı sattı”

Çin'in en yakın müttefiklerinden İran’ın nükleer sırlarını Birleşmiş Milletler (BM)’ye vererek Tahran’a ihanet ettiği öne sürüldü.

İngiliz The Telegraph gazetesinin haberine göre, Uluslar arası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA), İran’ın nükleer başlıklı silah üretim bilgilerini sağladığını keşfedince, geçtiğimiz haftalarda bu konudaki endişeler doruğa ulaştı. Haberde, İranlı yetkililerin, savaş başlıklarında kullanılan uranyum metalini ‘şekillendirmek’ için detaylı planlar elde ettiğini ve yüksek düzeyli radyo aktif maddeleri patlatmak için teknolojiler geliştirdiğini farkeden Çin’in, IAEA araştırmacılarına Tahran’ı ‘gammazladığı’ kaydedildi. IAEA’nın, İran’ın iddialara konu olan çalışmalarına ait delilleri Şubat’ta ele geçirdiği, bunda Çin’in sağladığı istihbaratın önemli rol oynadığı aktarıldı. Diplomatlar, Çin’in İran konusundaki ani fikir değişikliğinin büyük bir yenilik olduğunu belirtti. Eski Amerikan büyükelçilerinden John Bolton, Çin’den İran’a akan gizli bilgilerin uranyum zenginleştirmesi ve karşılıklı balistik füze ticareti odaklı olduğunu söyledi.

/ PEKİN

04.04.2008


 

Fransa’dan Afganistan’a takviye asker

Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, Afganistan’ın doğusuna 800 kadar takviye asker gönderileceği haberini doğruladı.

NATO zirvesi dolayısıyla Romanya’nın başkenti Bükreş’te bulunan Sarkozy, “Fransa’nın Afganistan’daki varlığını, doğu bölgesine bir taburla güçlendirmeye karar verdim” dedi. Sarkozy, Fransa’nın bu yazdan itibaren bir yıllığına Afganistan’ın orta bölgesinin komutasını da üstleneceğini açıkladı. Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin, beklenen açıklamayı önceki akşam NATO zirvesinin açılışında verilen akşam yemeğinde yaptığı belirtildi. NATO sözcüsü James Appathurai, NATO zirvesinin açılışında, “Fransız hükümetinin Afganistan için önemli bir askeri katkı sağlayacağını doğrulayabilirim” demişti.

/ BÜKREŞ

04.04.2008


 

Gorbaçov, Zbigniew Brzezinski’ye çattı

Dağılan SSCB’nin son devlet başkanı Mihail Gorbaçev, ABD’yi tehlikeli bir jeopolitik oyun oynadığı konusunda uyardı.

ABD’nin Ukrayna’nın Rusya’dan uzaklaşıp NATO’ya girmesi yönündeki girişimlerini ‘’tehlikeli bir jeopolitik oyun’’ olarak niteleyen eski devlet başkanı, Polonya kökenli Amerikalı siyaset bilimci Zbigniew Brzezinski’nin ‘’Ukrayna’nın Rusya’dan olabildiğince koparılması’’ çağrısının ABD’deki siyasetçilerin genel görüşü haline geldiğini savundu. Amerikalı siyasetçilerin bunu, ‘’demokrasi yararına’’ gördüğünü de belirten Gorbaçev, ‘’İyi de Ukraynalıların çoğu NATO’ya girmeye karşıyken, Ukrayna’yı NATO’ya sokmanın neresi demokrasi’’ ifadesini kullandı. Gorbaçev, ‘’Bu türden jeopolitik oyunlar sorumlu bir siyasetin ya da küreselleşmekte olan bir dünyadaki gerçek süreçlerin uzağındadır’’ dedi. Rusya, NATO’nun Ukrayna’yı da katarak genişlemesine şiddetle karşı, çünkü NATO’yu kapılarına dayanan bir tehdit olarak algılıyor.

/ MOSKOVA

04.04.2008


 

Dünyanın en zengin parlamenterleri Rusya’da

Rusya Parlamentosunun dolar milyarderi 12 üyesi bulunuyor. Forbes dergisine göre, “dünyanın en zengin parlamentosu” üyelerinin toplam serveti 41 milyar doları buluyor.

Parlamentonun alt kanadı Duma’da iki dönem görev yapan, daha sonra parlamentonun üst kanadı Federasyon Konseyine seçilen Süleyman Kerimov, 15,5 milyar dolarlık servetiyle ilk sırayı alıyor. Kerimov’u Alfa Grubunun sahibi Gleb Fetisov 3,9 milyar ve Birleşik Rusya Partisi’nin ön gelen isimlerinden Andrey Skoç 3,3 milyar dolarlık servetleriyle izliyor.

/ MOSKOVA

04.04.2008


 

Sigarasını yaktı, 13 kişi öldü

Pakistan'ın orta kesimindeki Faysalabad’da bir işçi, tüpçüde gaz dolumu sırasında sigarasını yakınca ardarda patlamalar oldu, 13 kişi öldü.

Polis, patlamalarda yıkılan binanın enkazından 9 ceset çıkarıldığını, yaralı çıkarılan 4 kişinin daha sonra hastanede öldüğünü belirtti. Binada 20’den fazla kişinin bulunduğunun sanıldığı, enkazda arama çalışmalarının devam ettiği kaydedildi.

/ İSLAMABAD

04.04.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri