Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 16 Mayıs 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

301 dâvâsı durduruldu

Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi, yazar Temel Demirer’in, bir konuşmasında TCK 216. ve 301. maddelerine muhalefet ettiği iddiasıyla yargılandığı dâvâda, 301. maddede geçen günlerde yapılan değişiklik dolayısıyla yargılamanın durdurulmasına karar verdi.

Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi, yazar Temel Demirer’in, bir konuşmasında Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 216. ve 301. maddelerine muhalefet ettiği iddiasıyla yargılandığı davada, 301. maddede geçen günlerde yapılan değişiklik dolayısıyla yargılamanın durdurulmasına karar verdi.

Davanın dün görülen ikinci duruşmasına, Demirer ve avukatları katıldı. Duruşmada söz alan Cumhuriyet Savcısı Yücel İldeniz, TCK’nın 301. maddesinin, 5759 sayılı ‘’Türk Ceza Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’’ ile değiştirildiğini hatırlattı. İldeniz, 301. maddede öngörülen suçla ilgili soruşturma yapılmasının

Adalet Bakanlığının iznine bağlandığını hatırlatarak, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 223/8. maddesi gereğince durma kararı verilmesini ve dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmesini talep etti. İldeniz, bakanlıkça izin verilmesi halinde Demirer’in TCK’nın 216. ve 301. maddeleri yönünden yargılanmasına devam edilmesi, verilmemesi halinde ise yargılamanın yalnızca 216. madde yönünden sürdürülmesi görüşünde olduğunu açıkladı.

Demirer’in avukatları ise savcının durma kararı verilmesi yönündeki görüşüne katılmadıklarını, müvekkillerinin atılı suçlardan derhal beraat etmesini istediklerini bildirdi.

Demirer de ‘’301. maddeyle ilgili değişen bir şey olmadığını’’ ileri sürdü. Bu suçtan yargılanmasını gerektirecek bir eylemi olmadığını savunan Demirer, şunları kaydetti:

‘’Hrant Dink’in öldürülmesiyle ilgili iki astsubayın verdiği ifadeler ve 1 Mayıs’ta maruz kaldığım devlet terörü de birlikte ele alındığında, benim sözlerim eleştiri ve düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirilmelidir. Adalet Bakanı’nın şefaatine de muhtaç değilim.’’

Öte yandan, Demirer, Sibel Özbudun ile yazdığı ve mahkemeye sunduğu ‘’Söylenecek Yalan Kalmadı! - İnsan Hak(sızlık)ları’’ ve ‘’Hayır, Evet’ten Önce Gelir-Hukuk(suzluk) Yazıları’’ adlı 2 kitabın da savunması kapsamında değerlendirilmesini istedi.

Hakim Mehmet Nuri Öztürk, TCK’nın 301. maddesinde yapılan değişiklik doğrultusunda, CMK’nın 223/8. maddesi gereğince yargılamayı durdurdu.

Öztürk, 301. madde yönünden, son yapılan değişiklik doğrultusunda dosyanın Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne gönderilmesine ve bakanlığın vereceği görüş doğrultusunda dosyanın ele alınmasına karar verdi.

/ Ankara

16.05.2008


 

DARBELER DEVRİNİ ARTIK KAPATMALIYIZ

Güney Pasifik'teki ada ülkesi Fiji'de 1987'de ilk darbeyi yapan Albay Sitiveni Rabuka, ülkede darbe kültürüne "artık son verilmesini" istedi. Daha sonra yapılan seçimlerle başbakanlık da yapan Rabuka, darbenin 21. yıldönümünde "Darbe bir hataydı ve hatalı olduğumu kabul ediyorum" dedi.

DARBECİLİK İNSANI KAHRAMAN YAPMIYOR

"Darbe yapmak gurur duyulacak birşey değil, çünkü kahraman olmuyorsunuz, dolayısıyla buna niyetlenenler kahraman olacaklarını sanmasın" diyen Rabuka, "Gelin, bütün bunları geçmişte bırakalım ve bu darbe kültürüne son verelim. Darbe, kalkınma ve gelişmeye yardımcı olmuyor" şeklinde konuştu.

DEVRİK BAŞBAKAN: DARBE KAYBETTİRİYOR

2006'daki son darbeyle görevden uzaklaştırılan Başbakan Laisenia Qarase ise dört defa darbe yapılan Fiji'de her darbenin ülkeyi 20 yıl geriye götürdüğünü söyledi. Qarase, "Her yasadışı iktidar değişikliğinde ada halkı kaybediyor. Umarım, 2006 darbesi son olur" dedi.

16.05.2008


 

Dâvâyı ilgiyle takip ediyoruz

ABD’nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson, AKP’nin kapatılmasına ilişkin dâvâyla ilgili olarak, “Gelişmeleri ilgiyle ve biraz da endişeyle takip ediyoruz” dedi.

ABD’NİN Ankara Büyükelçisi Ross Wilson, AKP’nin kapatılmasına ilişkin dâvâyla ilgili olarak, “gelişmeleri ilgiyle ve biraz da endişeyle takip ediyoruz” dedi. Büyükelçi Wilson, Eskişehir Valisi Kadir Çalışıcı’yı ziyaretinin ardından bir gazetecinin AKP’nin kapatılmasına ilişkin dâvâyla ilgili sorusunu şöyle cevapladı: “Bu konuyla ilgili çok konuşmak istemiyorum, bence uygun düşmez. Gelişmeleri ilgiyle ve biraz da endişeyle takip ediyoruz. Türkiye’nin kuvvetli demokrasi kurumları ve gelenekleri var. Umut ediyor ve bekliyorum ki Türkiye bu kuvvetli kurumları ve gelenekleri çerçevesinde bu konuyu çözüme ulaştırır.”

/ Eskişehir

16.05.2008


 

Yabancı sermaye hız kesti

Türkiye’nin AB ile müzakerelere başladığı 2005 yılından itibaren hızlanan ve bilhassa özelleştirmeler kapsamındaki satın almalar ve şirket evlilikleri yoluyla son iki yılda rekor kıran doğrudan yabancı sermaye girişleri, bu yılın ilk çeyreğinde belirgin biçimde hız kesti.

Türkİye’nin AB ile müzakerelere başladığı 2005 yılından itibaren hızlanan ve başlıca özelleştirmeler kapsamındaki satın almalar ve şirket evlilikleri yoluyla son iki yılda rekor kıran doğrudan yabancı sermaye girişleri, bu yılın ilk çeyreğinde belirgin biçimde hız kesti.

Merkez Bankası verilerine göre, geçen yılın Ocak-Mart döneminde 8 milyar 229 milyon dolar olan, yılın tümünde ise 19 milyar 270 milyon dolara ulaşan doğrudan yabancı sermaye fiili giriş tutarı, bu yılın aynı döneminde 3 milyar 484 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti. Üç aylık giriş tutarı geçen yılın aynı dönemindekinin yaklaşık yüzde 58 altında kaldı. Bu yıl Ocak ayında 922 milyon, Şubat’ta 390 milyon, Mart ayında ise 2 milyar 172 milyon dolarlık fiili giriş yaşandı.

GELEN PARA BANKA ALIMLARININ TAKSİDİ

Bu yılın ilk üç ayındaki fiili girişlerde 2 milyar 979 milyon dolarla en büyük payı hizmetler sektörü aldı. Söz konusu tutar geçen yıla göre yüzde 55 azaldı. Üç ayda hizmetler sektöründe gerçekleşen fiili girişlerin da 2 milyar 443 milyon dolarının mali aracı kuruluş faaliyetleri oluşturdu. Buna göre önceki yıllardaki yüksek tutarlı fiili girişlerin büyük bölümünü oluşturan yabancıların banka alımlarına ait ödemeler, bu yıl ilk çeyrekte de girişlerin büyük bölümünü oluştururken, diğer alanlara yönelik girişler son derece düşük kaldı. Sınai sektörlere yönelik toplam giriş yüzde 69 düşüşle 1 milyar 577 milyon dolardan 491 milyon dolara indi. Tarım sektöründe de üç ayda 14 milyon dolarlık bir yabancı sermaye girişi yaşandı.

Ocak-Mart döneminde gerçekleşen doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının 1 milyar 865 milyon dolarla en büyük bölümünün Avrupa ülkelerine ait olduğu belirlendi. Anılan dönemde ülke bazında ise 539 milyon dolarla en çok Hollanda sermayesi geldi. Ocak-Mart döneminde sermaye girişinde Hollanda’yı, 531 milyon dolarla İspanya, 391 milyon dolarla Fransa izledi. Aynı dönemde Asya ülkelerinden gelen sermaye tamamına yakını Körfez ülkelerinden olmak üzere 1 milyar 406 milyon, Amerika ülkelerinden 205 milyon dolar, Afrika ülkelerinden gelen sermaye de 8 milyon dolar olarak gerçekleşti.

/ Ankara

16.05.2008


 

Mutluluğun sırrı kanaat

Bilimadamları, mutluluğun asıl kaynağının başka insanlara karşı iyilik düşünmek, iyi olmak ve elindekiyle kanaat etmek olduğunu belirtiyorlar.

İsveç’teki DN Gazetesi’ne demeç veren Kaliforniya Üniversitesi’nin Psikoloji profesörlerinden Sonja Lyubomirsky, “Birçok insan mutluluğun parayla, evlilikle, sağlıkla alâkalı olduğunu düşünür. Fakat durum bunlardan ibaret değil” dedi. Lyubomirsky “Benim araştırmam, neyin insanları mutlu ettiği üzerine. Bir başka önemli bölüm ise, mutluluğumuz için daha neler yapabiliriz konusu” diye konuştu. Araştırmanın 275 bin kişi üzerinde uygulandığı belirtilen haberde, mutlu insanın daha başarılı olduğunu ve dolayısıyla da ekonomik seviyesini yükseltebildiklerinin gözlendiği ifade edildi. DN Gazetesi, uzun vadeli mutluluğun parayla olamayacağını, 70’li yıllarda bu durumun net bir şekilde ortaya konduğunu, zira insanların hayatlarındaki yeni şeyleri alışkanlık hâline getirdiklerini yazdı.

İnsanların ev, araba alıp evlenmelerinin uzun vadede mutluluğu sağlayamadığı hatırlatılan haberde, ABD gibi gelişmiş ülkelerde 1950 sonrasından itibaren gelirlerin artmasına rağmen insanların mutsuzlaştığı vurgulandı. Bu duruma işaret eden Amerikalı araştırmacı Lyubomirsky, mutluluğu ekonomik durumun yüksek olmasında aramamak gerektiğini aktardı. Lyubomirsky, “Genetik olan şeyler, sana bir temel veriyor fakat bunun üzerine geçmek için çalışmalısın” derken, mutluluğun formülünü şöyle özetliyor: “Önemli olan, günlük hayatımızdaki ufak hadiseleri, mutlulukları değerlendirmek. Başka insanlara karşı iyilik düşünmek , iyi olmak ve elindekiyle kanaat etmek; mutluğun sırrı”

"KANAAT BİTMEZ TÜKENMEZ BİR HAZİNEDİR"

Peygamber Efendimiz (a.s.m.) bir hadis-i şeriflerinde “Kanaat bitmez tükenmez bir hazinedir” diyerek asıl zenginliğin kanaat etmekte olduğunu belirtmiştir. Bu hadis-i şeriften yola çıkan büyük İslâm âlimi Bediüzzaman Said Nursî de, “...hadisinin sırrıyla, kanaat bir define-i hüsn-ü maişet ve rahat-ı hayattır. Hırs ise, bir maden-i hasâret ve sefalettir.” diyerek; hayatın rahatı ve geçimin kolaylığı için kanaat etmeye ve bunun zıddı olan hırs ile hasaret ve sefalete düşmemeye teşvik etmiştir.

16.05.2008


 

Sokak yerine meslekî eğitim

Kütahya’nın Hisarcık ilçesinde, Meslekî Eğitim Merkezi ve Halk Eğitimi Merkezinde incelemelerde bulunan Yalçın, yaptığı açıklamada, ziyaret amacının sorunların yerinde tesbit edilmesi ve çözüm yollarının ortaya çıkarılması olduğunu söyledi.

Günümüzde kurs belgesi ve sertifikası olanların daha kolay iş bulabildiğine dikkati çeken Necmettin Yalçın, ‘’İş dünyası da o meslek dalında öğrenim ve staj gören, sertifikası olan kişileri istihdam ediyor’’ dedi. Kursiyerlerin, arkadaşlarına ve yakın çevrelerine, meslekî eğitim kurumlarında birçok meslek alanında eğitim verildiğini anlatmaları gerektiğini ifade eden Yalçın, şöyle konuştu: ‘’(Her işi yaparım) temel anlayışının yerine, bir işi en düzgün ve en doğru şekilde yapan elemanlara ihtiyaç duyulduğu bilinmelidir. Gençlerimiz sokakta gezmektense meslekî eğitimin başlangıcı olan çıraklık ve kalfalık sistemine dahil olmalıdırlar. Çünkü iş dünyası artık belge istiyor. Ayrıca iş kurmak istendiğinde de belge gerekiyor. Onun için meslekî eğitimler önemli ve önceliklidir.’’

Türkiye’nin geleceği teknik eğitimde

Öte yandan Millî Eğitim Bakanlığı Müfettişi Tunay Alkan, Türkiye’nin geleceğinin teknik eğitimden geçtiğini söyledi. Millî Eğitim Müdürlüğü tarafından teknik eğitim ile ilgili düzenlenen konferansta konuşan Alkan, Türkiye’de okullaşma oranında düz liselerin yüzde 65 meslek liselerinin ise yüzde 35 olduğunu belirtti. Alkan, gelişmiş Avrupa ülkelerinde bu oranın tam tersi meslek liseleri lehine olduğunu vurguladı. Son 10 yılda meslek liselerinin büyük kan kaybı yaşadığını anlatan Alkan, son yıllarda bu kan kaybının durması için meslek liselerine önem verildiğini ifade etti. Meslekî eğitimin azalması sebebi ile müteşebbis insan konusunda da sıkıntı yaşandığını ifade eden Alkan, “İş yapacak cesaretimiz kalmadı. Gençlerimiz masa başında kolalı gömleklerle çalışacak işler arıyor. Bütün Avrupa ülkeleri meslekî üretime ağırlık verdiği için teknoloji ve sanayide ileri gittiler. Bizimde mutlaka meslekî eğitime ağırlık vermemiz gerekiyor.” dedi.

16.05.2008


 

ÖSS’de nihaî karar verilmiş değil

MİLLÎ Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, ÖSS’de öngörülen değişikler konusunda, ‘’Nihaî karar, hepimiz bir araya geldikten sonra ortaya çıkacak’’ dedi.

Çelik, Hilton Oteli’nde düzenlenen ‘’İnteraktif Eğitim’’ konulu toplantıda, gazetecilerin, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan’ın ÖSS’de öngörülen değişikliklerle ilgili açıklamaları hakkındaki bir soru üzerine, ‘’Nihaî karar, hepimiz bir araya geldikten sonra ortaya çıkacak. Sayın Başkan, olabilecek bir model öneriyor. YÖK’ten de geçmiş değil. YÖK Genel Kurulunda da görüşülmüş, kabul edilmiş değil. Onun için çok fazla yapılabilecek haber yok ortada’’ dedi. Üniversite kontenjanlarının arttırılması ile ilgili soruyu cevaplarken de Çelik, YÖK’ün, kontenjanların yüzde 20-25 oranında arttırılacağını zaten açıkladığını hatırlattı.

/ Ankara

16.05.2008


 

Deniz Feneri’nden Pakistan’a okul

PAKİSTAN Devlet Başkanı Pervez Müşerref, Pakistan’da 8 Ekim 2005’te yaşanan depremin ardından çeşitli yardımlarda bulunmasının yanı sıra 3’ü lise ve 11’i ilköğretim olmak üzere 14 okul yaptıran Deniz Feneri Derneği Genel Başkanı Engin Yılmaz ile beraberindekileri kabul etti.

Müşerref, kabulde yaptığı konuşmada, Pakistan ve Pakistan halkı adına Deniz Feneri Derneğine yaptığı yardımlardan dolayı teşekkür etti. Pakistan’ın eğitim seviyesinin çok düşük olduğunu ve bu konuda çalışmalar yaptıklarını ifade eden Müşerref, şöyle konuştu: ‘’O yüzden sizin okul yapmanız çok önemli. Pakistan’da yüzde 45’lik okur yazarlık oranı var. Bunu yükseltmemiz lâzım. Sonra yükseköğrenim üzerine odaklanmalıyız, ardından teknik eğitim ve meslek edindirme eğitimi vermeliyiz. Bu gelişme planlarına katkı sağlamamız çok önemli.’’ Deniz Feneri Derneği Genel Başkanı Engin Yılmaz da Türkiye ile Pakistan arasındaki dostluğun her zaman ön planda olduğunu belirtti.

16.05.2008


 

Okullarda yaz dönemi başladı

OKULLARDA ‘’yaz dönemi kıyafet uygulaması’’ başladı. Millî Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik imzasıyla ‘’Yaz Dönemi Öğrenci Kılık-Kıyafetleri’’ konulu genelge yayımlandı.

Genelgede, ‘’Yaz mevsiminin başlaması ve hava sıcaklıklarının artması dolayısıyla öğrencilerin olumsuz etkilenmemesi’’ için başlatılan uygulama kapsamında, bölgelerin iklim şartları da dikkate alınarak, belirlenen kurallar çerçevesinde ‘’yaz dönemi kıyafetine’’ geçilmesi istendi.

/ Ankara

16.05.2008


 

Hastalara kitap servisi

ZONGULDAK Uzunmehmet Göğüs ve Meslek Hastalıkları Hastanesinde hastalara ve refakatçilerine, ilâç taşınan seyyar arabalarda dünya klâsiklerinden gezi rehberlerine kadar çok sayıda kitabın ödünç verilmesi uygulaması kapsamında, 1 yılda 1500 civarında kişinin kitap okuması sağlandı.

Alınan bilgiye göre, hastaların yatış sürelerinde okuma alışkanlığı kazanmalarına yönelik 1 yıl önce başlatılan kitap okuma faaliyeti büyük ilgi görüyor.

/ Zonguldak

16.05.2008


 

Yeni hukuk fakülteleri geliyor

BAKANLAR Kurulu’nun 7 vakıf üniversitesinde hukuk fakültesi kurulmasına ilişkin kararı, Resmî Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlandı.

Karara göre, TOBB Ekonomi ve Teknoloji, Fatih, İzmir, Okan, İstanbul Aydın, Doğuş ve Beykent Üniversiteleri bünyesinde hukuk fakültesi kurulacak.

/ Ankara

16.05.2008


 

Demir İpek Yolu’nun temeli Temmuz’da atılacak

‘’DEMİR İpek Yolu’’ olarak adlandırılan Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Projesi’nin Türkiye sınırları içindeki 76 kilometrelik bölümünün yapımı Temmuz ayında başlayacak.

Ulaştırma Bakanlığı yetkililerinden alınan bilgiye göre, geçen yıl Eylül ayında ihalesi yapılan projede, yaklaşık 290 milyon YTL ile teklif veren Çelikler-Özgün Yapı Grubu ile sözleşme imzalandı ve firmaya yer teslimi yapıldı. Projenin tamamının 2010 yılında bitirilmesi hedefleniyor.

/ Ankara

16.05.2008


 

Cami cemaatine teknolojiyle ulaşıyor

KARTAL Atalar Merkez Camisi imamı Yücel Kara, cami cemaati ve mahalle sakinlerine, önemli gece, faaliyet, duyuru, hatırlatma ve ölüm olaylarından bilgisayarı ile cep telefonlarına kısa mesajlar göndererek bilgi veriyor.

Yücel Kara, cami cemaati ve mahalle sakinlerinden 700 kişinin cep telefonu numarasını diz üstü bilgisayarına kaydettiğini söyledi. Bilgisayarına ‘’kısa mesaj’’ programı da yüklediğini ifade eden Kara, yapılacak sosyal faaliyet, önemli gün ve gece, hatırlatma, duyuru, ölüm ve önemli olayları bu program sayesinde 700 kişiye ulaştırdığını bildirdi.

/ İstanbul

16.05.2008


 

Kraliçe, okunan Kur’ân-ı Kerim'i huşu içinde dinledi

Bursa Müftü Vekili Mustafa Uyar, İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth’e, Bursa programı kapsamında ziyaret ettiği Yeşil Cami’de Prof. Dr. Mehmet Emin Ay tarafından Kur’ân-ı Kerim’den “Rahman” Sûresinin okunduğunu belirterek, “Kraliçe’nin Kur’ân-ı Kerim’i büyük bir huşu içinde dinlediği izlenimini edindim” dedi.

Bursa Müftü Vekili Uyar, yaptığı açıklamada, Kraliçe Elizabeth’in ziyareti öncesinde gelen yetkililere, camide nasıl hareket edilmesi gerektiği, ayakkabıların nerede çıkarılacağı ve kadın misafirlerin camiye başları kapalı girmeleri gerektiği gibi konularda bilgi verdiklerini söyledi. Yetkililerin de kendilerine, Kraliçe Elizabeth’e soru sorulmaması ve fotoğraf çekilmemesi konusunda ricada bulunduğunu anlatan Uyar, bu çerçevede yapılan ziyaretin oldukça iyi geçtiğini, Kraliçe’nin camiden mutlu ayrıldığı yönünde izlenimleri olduğunu belirtti. Ziyaret öncesi başlayan yağmur nedeniyle Kraliçe’nin ayakkabılarını değiştirmesi için ön bölümde bir yer hazırladıklarını anlatan Uyar, “Kraliçe 2. Elizabeth geldiğinde, ona yağmurdan çabuk kurtulması için ayakkabılarını içerde özel olarak hazırlanan bölümde çıkarabileceğini ilettik. O da ayrıcalık istemediğini belirterek, ‘Herkes nerede çıkarıyorsa ben de orada çıkarmak istiyorum’ diyerek, bu önerimizi nazikçe geri çevirdi” dedi.

Yetkililerin, Kraliçe’nin Kur’ân-ı Kerim’i herkes gibi yerde oturarak dinlemek istediğini, ancak yaşı sebebiyle bunda zorlanacağı düşüncesiyle kendilerinden sandalye talebinde bulunduğunu anlatan Uyar, bunun üzerine Kraliçe ile birlikte gelen diğer kadın konukları da düşünerek caminin içine 4 sandalye koyduklarını, Vali Şahabettin Harput ile diğer misafirlerin ise Kur’ân-ı Kerim’i yerde oturarak dinlediklerini söyledi.

Kraliçe’ye camide Prof. Dr. Mehmet Emin Ay tarafından Kur’ân-ı Kerim’den “Rahman” suresinin okunduğunu belirten Uyar, “Kraliçe’nin Kur’ân-ı Kerim’i büyük bir huşu içinde dinlediği izlenimini edindim. Ziyaretin son bölümünde Kraliçe Elizabeth’e, Türkiye Diyanet Vakfı tarafından özel olarak hazırlanan İngilizce mealli Kur’ân-ı Kerim hediye ettik” diye konuştu.

Kraliçe, İstanbul’u ziyaret etti

İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth, Türkiye ziyaretinin üçüncü gününde İstanbul Atatürk Havalimanı’nda İstanbul Valisi Muammer Güler, İstanbul Büyükşehir Başkanı Kadir Topbaş, Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ve öteki yetkililer tarafından karşılandı. Kraliçe II. Elizabeth, eşi Edinburgh Dükü Prens Philip, Devlet Bakanı Mehmet Aydın ve beraberindekiler, Kabataş Erkek Lisesindeki ‘’Okullararası Ortak Bilim Projesi’’ etkinliklerine katıldı. İstanbul Boğazı’nda tekne gezintisi yapan Kraliçe, ayrıca İstanbul Modern Müzesi’ndeki ‘’İngiliz-Türk Tasarım Sergisi’’ni gezdi. Kraliçe II. Elizabeth, HMS İllustrious uçak gemisinde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eşi Hayrünnisa onuruna resepsiyon verdi.

/ Bursa

16.05.2008


 

Soylu: Basında çıkan haberler gerçeği yansıtmıyor

Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Süleyman Soylu, partisi hakkında basında yer alan ve bizzat parti tarafından yapılmayan açıklamaların tamamının gerçek dışı olduğunu söyledi.

DP Genel Başkanı Soylu, Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar’ı parti genel merkezinde kabulünde önemli açıklamalarda bulundu. Basında çıkan Tansu Çiller’in tekrar DP’nin başına geleceğine dair yapılan yorumlara dair soruları cevaplandıran Soylu, yayınlanan haberlerin doğruları yansıtmadığını belirterek, şunları söyledi: “Bazen, bazı insanların söylediği sözler veya yaptığı davranışlar anlaşılmaz. Benim sözlerimin ve davranışlarımın da herkes tarafından anlaşılmasını beklemiyorum. Ama ortaya koyduğum bir şey var: Türk siyaseti yeni bir şekil kazanmalıdır. Kavga etmeden, anlaşarak, uzlaşarak, herkesin bilgisini, görgüsünü, yeteneğini ortaya koyarak şekil kazanmalıdır. Yapmak istediğimizin tamamı budur. Basında yayında çıkan ve genel merkezimizden yapılmayan haberlerin tamamı yalandır, dayanağı yoktur. Yapılacak bir şey vardır, o da Genel Merkezimizden bir teşkilât başkanımız tarafından açıklanmıştır, onun dışındakilerin tamamı yeni siyaset algılamasının eksikliğini çeken insanların hezeyanlarıdır.”

Çıkan haberlerde, parti içerisinde eleştirilip, genel başkanlığı bırakmasının istendiği yorumlarının hatırlatılması üzerine Soylu, “Ben dört aydan beri farklı bir siyaset üslubu ortaya koyuyorum. Siyasette ezberi olanlara aslında yeni siyaset anlayışına göre bir davetiye çıkarıyorum. Bunu eğer dönüştürebilirsek Türkiye adına faydalı olur. Dönüştüremezsek, Türkiye maalesef aslında yarına ait konuşması gereken problemleri konuşmayan ve sürekli kamplarda ve ideolojiler üzerinden çatışma üreten bir siyaset üslubunu benimseyen bir anlayışla karşı karşıya kalacaktır. Oysa bizim tarafımız, yani merkez sağ, üreten, hizmet eden ve demokrat siyasettir. Şunu söyleyeyim: Dört aydır, benim yönetimime karşı, Genel İdare Kurulumda da karşı karşıya kaldığım herhangi bir tarafta da bana karşı hiçbir eleştiri mevcut değildir. Benim de zaten rahatsız olduğum konu budur” diye konuştu.

Cemil YÜZER / Ankara

16.05.2008


 

İnsan Hakları Komisyonuna e-postayla da başvurulacak

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunun kuruluş, görev, yetki ve çalışma esaslarını yeniden düzenleyen ve vatandaşa elektronik posta yoluyla da başvuruda bulunma hakkı tanıyan teklif, TBMM Başkanlığına sunuldu.

Teklife göre, başvuruları, Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı, il ve ilçe insan hakları kurulları, ceza infaz kurumları ve tutukevleri izleme kurulları da inceleyebilecek. Başvuruların sonucu hakkında başvuru sahibine en geç 60 gün içinde bilgi verilecek. İlgili kuruluşlar ile gerçek ya da tüzel kişiler, istenilen bilgi, belge ve dokümanları vermekle yükümlü olacak. Teklifle, komisyonun adı, ‘’TBMM İnsan Hakları Komisyonu’’ olarak değiştiriliyor.

/ Ankara

16.05.2008


 

Emniyette terfiler belli oldu

EMNİYET Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulu toplantısı sona erdi.

Emniyet yetkililerinden alınan bilgiye göre, kamuoyunda ‘’Polis Şurası’’ olarak bilinen ve Pazartesi günü Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal başkanlığında toplanan Yüksek Değerlendirme Kurulu’nun çalışmaları sona erdi. Beş Emniyet Genel Müdür Yardımcısı, Teftiş Kurulu Başkanı ve Polis Akademisi Başkanı ile üç kıdemli emniyet müdürünün katıldığı toplantıda, bir üst sınıfa yükselmeye hak kazanan bin 711 emniyet müdür ve amirinin durumları değerlendirildi. Toplantıda, 386 ikinci sınıf emniyet müdüründen 157’si birinci sınıf emniyet müdürlüğüne, 246 üçüncü sınıf emniyet müdüründen 232’si ikinci sınıf emniyet müdürlüğüne, 405 dördüncü sınıf emniyet müdüründen 383’ü üçüncü sınıf emniyet müdürlüğüne, 674 emniyet amirinden 646’sı ise dördüncü sınıf emniyet müdürlüğüne terfi ettirildi.

/ Ankara

16.05.2008


 

Genç Birleşmiş Milletler Bayrampaşa’da toplanacak

Bayrampaşa Belediyesi 19 Mayıs Spor Bayramı’yla, 29 Mayıs İstanbul’un Fethi kutlamalarını bir gençlik festivaliyle birleştiriyor.

Hafta boyunca 192 farklı ülkeden gençlerin davet edildiği programda, Genç Birleşmiş Milletler Genç BM) de kurulacak. Bilişim Bayramı, konserler, tiyatrolar, spor müsabakaları, panel, konferans, sergi ve daha pek çok etkinliğin yer alacağı Gençtival ile Bayrampaşa Belediyesi, gençlerin barış çağrısını dünyaya ilân etmeye hazırlanıyor.

Bayrampaşa Belediyesi Gençlik Merkezi (Baygem) proje grubu tarafından organize edilen Gençtival 17-29 Mayıs tarihleri arasında Bayrampaşa Şehir Parkında gerçekleştirilecek. Gençtival’de Genç Birleşmiş Milletlerin kurulmasının yanı sıra bilişim şenliği, çeşitli bilgi-beceri yarışmaları, müzik, tiyatro, şiir, fotoğraf ve resim sergileri, sportif faaliyetler, panel, konferans, İstanbul’da bulunan tüm liseler, üniversiteler ve STK buluşmalarının yaşanacağı aktiviteler ve benzeri faaliyetler de yer alacak.

Bayrampaşa Belediye Başkanı Hüseyin Bürge, İstanbul Akgün Otel’de düzenlediği toplantıda Genç BM hakkında bilgi verdi. Başkan Bürge, dünya meselelerine gençlerin gözüyle bakılacağı, yaşanan sorunlara kalıcı çözümler aranacağı Gençtival’in, başta İstanbul olmak üzere bütün Türkiye ve Dünya gençliğine hitap edecek muhtevası ile gençlerin buluşma noktası olmaya hazırlandığını söyledi.

Bayrampaşa Belediyesi tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen Gençtival’de, Genç Genç BM kuruluyor. Birleşmiş Milletler üyesi 192 ülkeden temsilci olarak katılacak gençlerle kurulması hedeflenen Genç BM ile dünyada bir ilk daha gerçekleştiriliyor. Genç Birleşmiş Milletler Kurulu, başta barış ve çevre konuları olma üzere insanlığı daha ileriye götürecek fikirler üretecek, çözüm tekliflerinde bulunacak ve dünya için neler yapılabileceğini tartışacak.

Toplam 384 genç delegeden oluşması planlanan Genç Birleşmiş Milletler Kurulu; “Savaşa Karşı Savaş, Barış Getirir” sloganıyla, savaşların sonuçlarını ortaya koymak ve insana acı veren her harekete karşı durmak için almış oldukları kararları bir bildiri ile dünya kamuoyuna açıklayacak. Dünya gençleri bu köprü ile bütün dünyaya ulaşacak ve “BARIŞIYORUZ” diyecekler. Bayrampaşa Belediye Başkanı Hüseyin Bürge, toplantının yapılacağı salonun ve çalışma mekânın tıpkı BM binası gibi tasarlandığı belirterek, “Dünyanın değişik ülkelerinden gelen gençler, tıpkı BM genel kurulundaki gibi sıralara oturup fikir alış verişinde bulunacak. Çalışmaların sonunda ortak bir deklerasyon hazırlanacak. Dünyaya barış mesajı verecekler” dedi. Bürge, sorumuz üzerine İsrail ve Filistin’den gençlerin de bu toplantıya davetli olduğunu kaydetti. GENÇLERİN GÜNDEMİNDE NELER VAR? Dünya gençlerini İstanbul’da buluşturacak bir proje olan Genç Birleşmiş Milletler için Gençtival alanında 2000 m2 lik bir alanı kapsayacak çadır kuruluyor. Çadır; temel yapısı, faaliyetleri ve kurum yapısı bakımından da Birleşmiş Milletler örgüt yapısıyla özdeş olacak şekilde dizayn ediliyor. Genç Birleşmiş Milletler’in üyeleri, Birleşmiş Milletler’de olduğu gibi 192 ülke gençlerinden oluşması ve her ülkenin iki öğrenci ile temsil edilmesi hedeflendi. 17 Mayıs’ta gerçekleştirilecek açılış ve ilk toplantı ile çalışmalarına başlayacak Genç Birleşmiş Milletler Kurulu üyeleri kendi aralarında başkan, başkan yardımcıları, genel sekreter, komisyon başkanları ve diğer yönetim kadrolarını belirleyerek ilgili oldukları konu başlığında çalışmalarını sürdürecekler. Yönetim kadrosunun seçilmesiyle birinci oturumunu gerçekleştirecek Genç Birleşmiş Milletler; dünya uluslarının ve gençliğin ihtiyaçlarını merkeze alarak eğitim, işsizlik, sağlık, iletişim, çevre, güvenlik, sosyal hizmetler, kültür-san'at, spor gibi farklı alanlarda politikalar üretmek, yeni atılımlar yapmak amacıyla çalışmalar gerçekleştirecek. *Çevre Komisyonu, *Silâhsızlanma ve Barış Komisyonu, *Sosyal, İnsanî ve Kültürel Komisyon, *Güvenlik Konseyi reformu komisyonu adı altında kurulacak dört ayrı komisyondan oluşacak Genç Birleşmiş Milletler Kurulu, 19 Mayıs tarihinde yapılacak kapanış oturumunda planladıkları çalışmaları ve ortak görüşlerini içeren bir bildiri hazırlayarak kamuoyuna sunacaklar.

Mustafa GÖKMEN / İstanbul

16.05.2008


 

Ekili alanlar yağışlardan zarar gördü

Adana’nın Karataş ilçesinde hafta sonu yaşanan şiddetli yağıştan, 216 çiftçinin ürününün zarar gördüğü, maddî kaybın ise 10 milyon YTL’ye ulaştığı bildirildi.

Adana İl Tarım Müdür Vekili Yusuf Işık, yaptığı açıklamada, hafta sonu yaklaşık 2,5 saat süren yağıştan Karataş merkez olmak üzere, Küçükkarataş, Bahçe ve Gölkaya köylerinde toplam 216 çiftçinin ekili ürününün zarar gördüğünü söyledi. Yağışlardan yaklaşık 36 bin dekar ekili alanın zarar gördüğünü belirten Işık, oluşturdukları ekiplerle, zararı tarla ve çiftçi bazında belirlediklerini bildirdi. Işık, yaptıkları çalışmalarda ilçedeki 19 bin 300 dekar buğday, 11 bin dekar pamuk, 3 bin 50 dekar karpuz, bin 450 dekar domates, 500 dekar salatalık (hıyar), 600 dekar karışık meyve ve 60 dekar ekili mısır alanlarının zarar gördüğünü tesbit ettiklerini anlattı.

/ Adana

16.05.2008


 

Yörükler şölende buluştu

Osmanli devletinin kuruluşla birlikte Türkiye’nin her yerine yayılan yörük grupları kendi öz kültürlerini yaşatmak üzere çeşitli faaliyetler düzenliyor.

Balıkesir Merkez Ayvatlar Köyü’nde yaşayan yörükler her sene düzenledikleri bu şölenlerden bir tanesi daha gerçekleştirdiler. Balıkesirli Yörüklerin bu seneki şöleninde Kur’ân-ı Kerim ve Mevlid-i Şerif okuttu. Katılanların huşu içinde dinlediği Kur’ân-ı Kerim ve Mevlid-i Şerif’in ardından duâ edildi. Okunan Kur’ân-ı Kerim ve Mevlid-i Şerif kutlamalara ayrı bir hava kattı. Bu seneki şölenlere çok sayıda davetli iştirak ederken, Yeni Asya’da zaman zaman yazıları çıkan eski Balıkesir Barosu Başkanı Avukat Turgut İnal’da katıldı.

ENVER TEZER / Balıkesir

16.05.2008


 

Rize'de marketlerde gıda denetimi

Rıze İl Tarım Müdürlüğünce İl ve İlçe genelinde marketlerde gıda denetim taraması yapılıyor.

Rize İl Tarım Müdürlüğünde görevli Gıda Mühendislerince Marketlerde yapılan denetimler devam ediyor. Pazar İlçesinde Bilgemar alış veriş merkezinde satılan ürünlerden alınan numuneler Trabzon İl Kontrol laboratuvarında incelenmek üzere mühürlenerek teslim alındı. Gıda Mühendisi Turan Durmuş denetimle ilgili "vatandaşlarımızın daha çok marka ürünleri tercih etmesini istiyoruz.” dedi.

ABDULLAH UZUN / Rize

16.05.2008


 

Kırlangıç 7 bin km yol katetti

GÜNEY Afrika Cumhuriyeti’nde kuş bilimciler tarafından halkalanan kırlangıç, yaklaşık 7 bin kilometre katederek geldiği Iğdır’ın Tuzluca ilçesinde bilim adamları tarafından yakalandı.

Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Durban şehrindeki sazlıklarda kuş bilimciler tarafından 2006 yılının Mart ayında halkalanan kırlangıç, Tuzluca ilçesine bağlı Yukarı Çıyrıklı Köyündeki Aras Kuş Araştırma ve Eğitim Merkezi’ndeki ağlara takıldı. Bölgede kuşlar hakkında araştırma yapan Amerika Stanford Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Çağan Şekercioğlu, söz konusu kırlangıcın yaklaşık 7 bin kilometre uçarak Iğdır’ın Tuzluca ilçesine geldiğini belirtti.

/ Iğdır

16.05.2008


 

Kafein bağımlılık yapıyor!

ÇAY, kahve, kolalı içecekler, kakao ve çikolata gibi gıda maddelerinde bulunan kafeinin, sanıldığının aksine zindelik hissi yapmadığı bildirildi.

Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yalçın Tekol, çok sık tüketilmelerine rağmen kafeinli yiyecek ve içeceklerin bağımlılık yaptığının çok fazla bilinmediğini söyledi. Madde bağımlılığının, bir süre etkin madde kullanımı sonucu ortaya çıkan, biyolojik uyum mekanizmaları sonucu bireyin kendini normal ve iyi durumda hissedebilmesi için sürekli madde kullanmak zorunda kalması olduğunu bildiren Prof. Dr. Tekol, bağımlıların kullanmadıklarında bağımlılık yapan maddeyi özlediklerini, maddenin zararlarını bilmelerine rağmen kullanmaktan vazgeçemediklerini belirtti. Kafeinin dünyada en sık kullanılan etkili maddelerden biri olduğunu, dünya nüfusunun yarısının çay içtiğini belirten Prof. Dr. Tekol, kahve, kola, kakao ve çikolata tüketenler eklendiğinde dünyada her gün 5 milyara yakın insanın kafein tükettiğini söyledi. Kafein içeren bitkilerden hazırlanan içeceklerin binlerce yıldır insanlar tarafından tüketildiğinin bilindiğini ifade eden Prof. Dr. Tekol, şöyle devam etti: ‘’Dünyada her gün 5 milyar insanın tükettiği kafeinin zararları bilindiği için, 1500’lü yıllarda İstanbul’a girişinin engellenmesi amacıyla gemiler batırılmıştır. Kanuni Sultan Süleyman döneminde, İstanbul’a kahve getiren gemiler, fetvaya dayanarak batırılmıştır. Ayrıca kahvehanelerle de mücadele edilmiştir. Ankara’da da 1583 yılında Ankara Kadısı’ndan kahvehanelerin kapatılması ve işletenlerin cezalandırılması istenmiştir.’’

/ Kayseri

16.05.2008


 

Dünya ısınıyor, mikroplar yayılıyor

DÜNYA genelinde her geçen gün etkisini daha fazla hissettiren küresel ısınmanın, hayvan ve insan sağlığını tehdit eden birçok hastalık etkenini taşıyan böceklerin hayat alanlarını değiştirmesine ve genişletmesine sebep olduğu bildirildi.

Uludağ Üniversitesi (UÜ) Veteriner Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Levent Aydın, Türkiye’nin içinde bulunduğu iklim kuşağının, küresel ısınmadan oldukça fazla etkilendiğini söyledi. Prof. Dr. Aydın, ‘’Mikroplar küresel ısınma sonucu yeni odaklara kolayca adapte olabilmekte ve taşıdıkları enfeksiyon etkenlerini yeni bölgelere yaymaktadırlar.’’ dedi. Prof. Dr Aydın sözlerini şöyle sürdürdü: ‘’Özellikle ülkemizin doğu ve güney bölgelerinde 1996 yılından itibaren su toplayan 11’e yakın baraj ile GAP projesi bölgenin ikliminde kalıcı değişikliklere sebep olmuş, ancak bununla birlikte birçok hastalık taşıyıcı parazit ve buna bağlı olarak sıtma, leishmania, lyme gibi birçok hastalık, hızla yayılışa geçmiştir. Artış, insan ve hayvan sağlığını tehdit eden boyuttadır.”

/ Bursa

16.05.2008


 

ODTÜ'den oyun teknolojileri merkezi

ORTA Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Teknokenti’nde, dünyada 40 milyar dolarlık pazara sahip oyun sektörü için ürünlerin geliştirileceği ‘’Oyun Teknolojileri ve Animasyon Merkezi’’ açıldı.

Merkezde, oyun ve animasyon teknolojileri alanındaki AR-GE faaliyetlerinin teşvik edilmesi ve mevcut fikirlerin ticarileşmesi hedefleniyor.

/ Ankara

16.05.2008


 

Avrupa kendi uzay aracını inşa edecek

AVRUPA konsorsiyumu Avrupa Havacılık Savunma ve Uzay Şirketi (EADS), insanlı bir uzay aracı inşa edeceğini açıkladı.

Kendi insanlı uzay aracı bulunmayan ve yörüngeye astronot göndermek için Amerikalı ve Ruslara bağımlı olan Avrupa’nın Uzay Ajansı (ESA) yetkililerinin her fırsatta kendi bağımsız uzay sistemlerini inşa etmekten bahsettiği bir sırada, Avrupa’nın ilk insanlı uzay aracının 2017 civarında tamamlanacağı umuluyor.

/ Ankara

16.05.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 
GAZETE 1.SAYFA
Download

Kutlu Doğum Haftası Pdf

Bütün haberler