Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 18 Mayıs 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

Bürokrasi ayak diriyor

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, bürokrasiyi eleştirerek, “Sıkıntımın bir tanesi şudur; ben Çalışma Bakanı olarak mevzuat açısını hızla tamamlıyorum, ama burada bürokrasi ayak diriyor” dedi. Tüm bürokrasiyi başarısız bulduğunu belirten Çelik, “Bürokrasi çalışmaya hazır değil” diye konuştu.

Çalişma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, bürokrasiyi eleştirerek, “Ben Çalışma Bakanı olarak mevzuat açısını hızla tamamlıyorum, ama burada bürokrasi ayak diriyor. Neye ayak diriyor? Çark hızlı dönmüyor. Tüm bürokrasiyi başarısız buluyorum” dedi.

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkan Vekilliğini, bu görevde bulunan Tahsin Güney’in yerine, Başkan Yardımcısı ve Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Acar yürütecek.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, konuyla ilgili sorular üzerine, değişikliğin bir gerekçesi olmadığını söyledi. Çelik, ‘’Değişikliğin özel bir sebebi yok. Önemli olan Başkan’ın asaleten atanması. Vekâleten kimin götürdüğü önemli değil. Bütün vekâletleri de bir an önce sonlandırmayı düşünüyoruz’’ dedi.

Sosyal güvenlikle ilgili ciddî sıkıntılar bulunduğunu, sıkıntının tepe noktasıyla sınırlı olmadığını belirten Çelik, kurumun çok ciddî bir şekilde örgütlenme sürecinde bulunduğunu ve yapılması gereken çok iş olduğunu ifade etti. Güney’in görev değişikliğini Londra’da öğrenmesiyle ilgili Çelik, ‘’Tahsin Bey giderken de benim haberim yoktu. Tahsin Bey’in görevini ben imzaladım, ama tarihine bakmadım, ne zaman gittiğini bilmiyorum’’ diye konuştu.

Çelik, Güney’in başkan yardımcılığı görevini yürütürken başkan vekilliğiyle görevlendirildiğini, bundan sonraki süreçte başkan yardımcılığına devam edeceğini kaydetti. Kişilerle değil, yapıyla ilgili sorunları bulunduğunu dile getiren Çelik, ‘’Tahsin Bey olur da olmaz da, Fatih Bey olur da olmaz da biz yapıyla ilgileniyoruz. Sorunlarımız var ve artık bunları çözmemiz gerekiyor’’ dedi.

Bürokrasiye yönelik eleştiriler yönelten Çelik, şöyle konuştu: ‘’Sıkıntımın bir tanesi şudur; ben Çalışma Bakanı olarak mevzuat açısını hızla tamamlıyorum, ama burada bürokrasi ayak diriyor. Neye ayak diriyor? Tahsin Bey için söylemiyorum bunu, çark hızlı dönmüyor. Biz şu anda 81 il müdürünü atayabildik. Benim ufkuma göre sağlık müdürlerini atamalıydık, sağlam denetimler yapmalıydık, açıkları, kayıpları, kaçakları bulmalıydık, daha seri hareket etmeliydik. Tüm bürokrasiyi başarısız buluyorum. Bürokrasi gece 3’lere kadar çalışmaya hazır değil. Çok çalıştılar Tahsin Bey ve diğerleri, haklarını yemeyelim. Onlara özel bir şey söylemiyorum. Ben pazartesi günü tatildeyim, ama toplantım var. ‘Çok çalışıyorlar, gece 3’e kadar çalışıyorlar, ne güzel bravo’ demek de yeterli değil. ‘Ne ürettin’ demek lâzım. Bir şey üretmiyorsanız, gece 3’e kadar çalışmanızın ne anlamı var.’’

“ÇALIŞMAYI ONLAR YAPTILAR’’

Çelık, görev değişikliğinde Güney’in, ‘’prim affından haberimiz yok’’ sözlerinin etkili olup olmadığına ilişkin, şunları kaydetti: ‘’Bundan 3 ay önce bununla ilgili alternatif çalışma yapmalarını bizzat kendilerine söyledik, çalışmayı onlar yaptılar. Bir cümlelik gerekçeyle bunların yapıldığı doğru değil. ‘Şunu söylediği için görevden alındı’, bunlar ucuz işlerdir. Arkadaşlarımız neticede vekâleten görev yapıyorlar. Onları vekâleten göreve getirenler de bizleriz. Ben Tahsin Bey’i 2 kere vekâleten görevlendirdim, üçüncü kez görevlendirme zorunluluğum yok ki. Artık vekâleten olmasın diyoruz, asalete geçmemiz gerekiyor. Nasıl geçeceğim onu da 5-10 gün içinde bir şekle sokacağız.’’ Bakan Çelik, Fatih Acar’ın başkanlığa asaleten atanması konusunun da gündemde olmadığını bildirdi.

/ Ankara

18.05.2008


 

Toptan: Mahkemeye gölge düşürmeyiz

TBMM Başkanı Köksal Toptan, TBMM’nin kararlarının anayasal denetime tâbi olduğunu belirterek, ‘’Bu nedenle anayasal denetim yapan bir makamın bu yetkisine gölge düşürecek, onun bu yetkisini önemsemez hale getirecek bir davranış içerisinde olamayız’’ dedi.

TBMM Başkanı Köksal Toptan, TBMM’nin kararlarının anayasal denetime tabi olduğunu belirterek, ‘’Bu nedenle anayasal denetim yapan bir makamın bu yetkisine gölge düşürecek, onun bu yetkisini önemsemez hale getirecek bir davranış içerisinde olamayız’’ dedi.

Toptan, Bayrampaşa Belediyesince düzenlenen ‘’Gençtival’’ etkinliği kapsamındaki ‘’2. Genç Birleşmiş Milletler Toplantısı’’ öncesi basın mensuplarının sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, ‘’Anayasa Mahkemesi raportörünün, başörtüsünün yüksek öğretimde serbest bırakılmasını öngören anayasa değişikliğinin iptali veya yok hükmünde sayılması istemiyle açılan davaya ilişkin hazırladığı rapor, davanın ret edileceği şeklinde yorumlandı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?’’ sorusu üzerine, Toptan şunları söyledi: ‘’Söyleyecek bir şey yok. Rutin, bildiğimiz usulüne göre sayın başkan, raportörün verdiği raporu üyelere dağıtacaktır. Sonra makul bir süre içinde Anayasa Mahkemesini toplantıya çağıracak. Anayasa Mahkemesi de bu raporu görüştükten sonra bir karar verecek.’’ Köksal Toptan, ‘’Nasıl bir karar çıkacak?’’ sorusuna karşılık, ‘’Bilmiyorum, ben de merak ediyorum’’ cevabını verdi. ‘’Bu dâvânın sonucu AK Parti hakkında açılan kapatma dâvâsının sonucunu etkiler mi?’’ sorusu üzerine Toptan, ‘’Ayrı ayrı dâvâlar, etkilemez bence’’ dedi. Toptan, ‘’Raportörün raporu, TBMM’nin kararı ile aynı doğrultuda... Bu konuda ne diyeceksiniz?’’ sorusu üzerine şunları kaydetti:

‘’Bunun değerlendirmesini yapmak yanlış. Tabiî ki, TBMM’nin kararlarının arkasındayım. Ama sonuç olarak bizim kararlarımız anayasal denetime tabi. Bu nedenle Anayasal denetim yapan bir makamın bu yetkisine gölge düşürecek, onun bu yetkisini önemsemez hale getirecek bir davranış içerisinde olamayız. Kimse olamaz, ben de olamam... Oradan çıkacak karara hepimiz saygılıyız. Ne çıkarsa çıksın...’’

TBMM Başkanı Köksal Toptan, Bayrampaşa Belediyesinin etkinliğine ilişkin görüşlerinin sorulması üzerine de, ‘’Heyecan verici... Emeği geçen herkesi yürekten kutluyorum. Bu dünyaya güzel bir mesaj. 115 ülkeden gelen gençlerin, İstanbul’da toplanmış olması bizim için de önemli. İstanbul, medeniyetler kucaklaşmasına, buluşmasına asırlarca ev sahipliği etmiş bir kent. Burada bu toplantının yapılıyor olmasını önemsiyorum. Buradan gençlerin dünyaya önemli mesajlar vereceğine inanıyorum’’ diye konuştu.

/ İstanbul

18.05.2008


 

TİRYAKİLER YANGIN MERDİVENİNE!

Kapalı mekânlarda sigara içme yasağı, yarın yürürlüğe giriyor. Önümüzdeki 4 yıllık süreçte, Türkiye’de sigara içme oranının yüzde 35’den yüzde 20’ye düşürülmesi öngörülüyor.

Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Kanunu’nun uygulayıcı kurumlarından Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu (TAPDK) Başkanı Kazım Çalışkan’dan edinilen bilgiye göre, sigara yasağının uygulanabilmesi için belirlenen alanlar, “kapalı alan” özelliği taşıyacak. Bunun için de kapalı alanın öncelikle tavanı veya çatısı olması gerekecek.

Bu yer, bir bina, hatta çadır da olabilecek.

Söz konusu alanların kapısı, pencereleri ve giriş yolları dışındaki bütün yan yüzeyleri tamamen kapatılmışsa burası yine kapalı alan sayılacak. Tavanı, çatısı olup, yan yüzeylerinin toplam alanının yarısından daha azı açık bulunan yerler de, kapalı alan şeklinde değerlendirilecek.

Yan yüzeylerinin yarısından daha fazla kısmı açık alanlar ise üstü kapalı da olsa açık alan kabul edilecek ve buralarda sigara içme yasağı uygulanmayacak.

BALKON VE YANGIN

MERDİVENLERİ AÇIK ALAN

Buna göre, sigara içme yasağı bulunan kapalı mekânların balkonları ve yangın merdivenleri, üstü kapalı olsalar da açık alan sayılacak ve tiryakiler buralarda sigara içebilecek.

19 Mayıs Pazartesi itibariyle yasak kapsamındaki bütün birimlerde, bina girişlerine, asansör giriş ve çıkışlarına, merdiven boşluklarına, “Sigara İçilmez” şeklinde uyarı levhaları asılacak. Uyarı yazısı, en az 50 x 70 santimetre boyutunda, dikdörtgen şeklinde ve beyaz zeminli kâğıt ya da buna uygun bir materyal üzerinde olacak.

Baskı yapılan materyalin beyaz zemini, köşeleri oval kırmızı renkli ince çerçeve ile çerçevelenecek. Ucu sağ tarafa bakan ve yanmakta olan tek bir sigaranın, ortasından soldan sağa doğru çapraz şekilde kırmızı bir çubuk geçen kırmızı renkli daire içinde “sigara içilmez” yazısına yer verilecek. Bu yazının örneğine Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumunun “www.tapdk. gov.tr” adresinden de ulaşılabilecek.

YASAKLARI İHLÂL EDENLER

İÇİN KİME BAŞVURULACAK?

Sigara içme yasağı getirilen yerlerde, üst düzey yöneticiler, yasakların uygulanması konusunda bir yetkili görevlendirecek. “Sigara İçilmez” levhalarının altındaki “Şikâyet İçin” bölümüne bu kişinin ad ve soyadı ile telefon numaraları da yazılacak. Aynı şekilde taksiler dahil, toplu taşım araçlarına da, taşıtın büyüklüğüne göre, bütün yolcuların görebileceği ve okuyabileceği şekilde, “Sigara İçilmez” yazıları asılacak. Sigara yasağına aykırı hareket edenler için de, yazılardaki şikâyet merciine başvurulacak.

TAPDK Başkanı Kazım Çalışkan, başvuru ve sonraki süreci şu şekilde anlattı: “Diyelim A kurumu, görevli kişi olarak Mehmet Yılmaz’ı belirledi. Siz, o kurumda sigara içen birini gördünüz. Hemen Mehmet Beyi arayacaksınız. (Mehmet Bey, burada biri sigara içiyor, gelip müdahale edin.) Mehmet Bey gelecek. Gelmezse bu defa Mehmet Bey hakkında işlem yapılacak. O kişi bir üst amire veya kolluk birimine Mehmet Bey’in görevini yapmadığına ilişkin bildirimde bulunacak. (Bir kişi sigara içiyordu. Ben onu çağırdım, ama o gelip, müdahale etmedi, görevini yapmadı. Gereğini yapın) diyecek. Böyle bir durumda, Mehmet Bey uyarılacak, ikinci defa da bu tür bir olaya müdahale etmez ve göz yumarsa kendisine 500 YTL ile 5 bin YTL arasında idarî para cezası verilecek. Bu cezayı da bir üst amir uygulayacak.

TAPDK Başkanı, sigara yasağı bulunan bir işletmede, sigara içildiğinin görülmesi veya bu kişinin işlem yapılmadan olay mahallini terk etmesi durumunda ne yapılması gerektiğini de şu şekilde açıkladı: “Böyle bir olayda işletme sorumlusuna gidilecek. Şef, müdür veya işletici. Ona (Bakın burada sigara içiliyor, içen kişi hakkında işlem yapın) denilecek. O, gereğini yaparak, önce uyarıda bulunacak. Bunu yapmaması durumunda işletme sorumlusu hakkında kolluk güçleri aranacak. Onlara diyeceksiniz ki, (Ben burada yemek yiyorum. Bu işletme, restoran sahibi, sigara içilmesine müsaade ediyor. Onlara bunu söylememe rağmen müdahale etmediler.) Bu durumda polis veya diğer kolluk güçleri gelecek. Durumu tesbit edecek, nasıl ki polis, tutanak düzenleyip, trafik cezası kesiyor. Bu olayda da tutanak tutulacak. (Gidildi görüldü, küllüklerde sigara tesbit edildi, şu adamların ifadesi var, hakkında işlem yapılması) diye tutanak imzalanacak. Daha sonra da genel saymanlığa gönderilecek. İşletme sahibine de 5 bin YTL ceza kesilecek.

TRAFİK CEZASI GİBİ TAHSİL EDİLECEK

Sigara yasaklarına aykırı hareket edenlere verilecek cezalar, trafik cezaları gibi tahsil edilecek. Önce kişiye tebligat yapılacak ve cezayı yatırması istenecek. Yatırmazsa, o zaman cebr-i icra yöntemlerine başvurulacak. Bu yöntemler arasında, cezanın kişinin maaşından kesilerek tahsili de bulunuyor. TAPDK Başkanı Çalışkan, yeni düzenlemedeki amacın “vatandaşa ceza kesmek” olmadığını söyledi. Vatandaşların sağlığını ve onların temiz ve dumansız bir hava soluma hakkını korumaya çalıştıklarını kaydeden Çalışkan, “Bu toplumsal bir bilinci de gerektiriyor. Vatandaşlar, bu konudaki haklarını arayabilmeli. Bulundukları mekânda sigara içenlere (içme kardeşim) diyebilmeli” diye konuştu.

/ Ankara

18.05.2008


 

AB’nin endişeleri yersiz

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Viyana’da yayımlanan günlük Kronen gazetesine verdiği demeçte, Türkiye’nin üyeliğiyle AB pastasının küçüleceği endişelerinin yersiz olduğunu belirterek, “Tam aksine, Türkiye’nin üyeliğiyle pasta büyüyecek” dedi.

Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye ile AB arasındaki müzakerelerin başlanmasına 2005 yılında karar verildiğini ve Avusturya’nın da onayladığını hatırlatarak, Türkiye’nin AB üyeliği konusunda Avusturyalıların endişelenmesine gerek olmadığını, sonuçta referanduma gidilmesi sebebiyle anahtarın Avusturyalıların elinde olduğunu söyledi.

“AB ülkelerinde Türkiye’ye yönelik endişeler bulunduğunun farkındayız” diyen Cumhurbaşkanı Gül, “Biz Avrupa kamuoyunu inandırıcı çalışmalar yapmak zorundayız. Bu, bugünden yarına olamaz tabi. Daha yapacak çok işimiz var. Biz ev ödevimizi tamamlamadan gelmeyeceğiz” diye konuştu.

“REFORM SÜRECİ DEVAM EDECEK”

Reform sürecinin yavaşladığı yolundaki görüşlerin “kısmen doğru olduğunu” belirten Cumhurbaşkanı Gül, şunları söyledi:

“Geçen yıl iki seçim yaşadık. Seçimler, hükümeti çok meşgul etti. Ancak, 2008’de yeni bir hamle başladı. Türkiye’deki gayri Müslimlerin statüsüne ilişkin yasanın çıkarılması, 301. maddenin değiştirilmesi gibi. Ben Cumhurbaşkanı olarak reform sürecini yakından izliyorum ve ilgili organlara gerektiğinde her türlü yardımı sunmaya hazırım.”

“ASİMİLASYON AÇIKLAMASI

YANLIŞ ANLAŞILDI”

Kronen gazetesi yazarı Kurt Seinitz’in, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Almanya’daki konuşmasında “Asimilasyonu insanlık suçu” olarak tanımlamasının, Avusturya’da tartışmalara sebep olduğunu hatırlatması üzerine Cumhurbaşkanı Gül, şöyle dedi:

“Bu tür deyimlere değişik dillerde değişik anlamlar yüklenebiliyor. Burada da yanlış değerlendirildi. Halk grupları, yaşadıkları topluma en iyi şekilde entegre olmalıdır. Bunlar, yaşadıkları toplumun ortak değerlerini paylaşmalı, güçlendirmeli ve savunmalıdır. Bundan şunu anlıyorum; demokrasi, çoğulculuk ve bireysel özgürlüklere saygı. Bu çerçevede, değişik dinî ve kültürel kimlikler olabilir.”

Bir soru üzerine, Türkiye’de Ermeni iddialarının “Tabu olmadığını” belirten Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, şunları söyledi:

“Geçmişte olanlardan çok üzgünüz ve hayatını kaybeden insanların acılarını paylaşıyoruz. Ancak, bu olay, Yahudilerin Avrupa’da yaşadıkları gibi bir soykırım değil. Olaylar, bazı Ermenilerin, yabancı bazı güçlerin de etkisiyle ayaklanması (isyanı) sonucu meydana gelmiştir. Şu noktaya da dikkatinizi çekmek istiyorum ki, olaylar sırasında bile İstanbul’da tüm kiliseler açık kalmış ve Osmanlı yönetiminde önemli görevlerde bulunan Ermeniler bu görevlerini devam ettirmişlerdir.”

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye’nin, bütün ilgili taraflara, arşivlerini açma çağrısı yaptığını da hatırlatarak, “Türkiye’nin burada da öncü rolü oynadığını ve gizli olan askerî arşivlerini de açmayı kabul ettiğini” kaydetti.

/ Viyana

18.05.2008


 

En temiz mahalleye 'okul' ödülü

Bağcilar Belediyesi tarafından düzenlenen 37. İstişare Kurulunda konuşan Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, Çevre haftasında başlatacakları sokak temizlik kampanyasında, en temiz mahalleyi “Okul”la ödüllendireceklerini söyledi.

Gündeminin “Temiz Sokak Temiz Kent” olarak belirlenen istişare toplantısına vatandaşların da yoğun ilgisi oldu. Tek tek söz alan vatandaşlar, en çok esnafların işyeri önlerini temizlememeleri ve çevre temizlik bilincinin oluşmadığından şikâyetçi oldular.

Toplantıda konuşan Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, çevre temizlik konusunda iki ayrı ödül aldıklarını belirterek şunları söyledi: “Çevre haftasında başlatacağımız kampanya çerçevesinde, sokaklarının en temiz olduğu mahalleye okul yapacağız. Böylece hem çevre temizlik bilincine katkı sağlamış olacağız hem de en temiz ödülü alan mahalleye bir okul yapmış olacağız.”

Salondan uzun alkış alan Başkan Çağırıcı’nın konuşmasının ardından mahalle temsilcileri okulu kazanmak için çok çalışacaklarını söylediler.

Yeni Asya / İstanbul

18.05.2008


 

Rüşvet operasyonunda 21 polis tutuklandı

Antalya’da kamyonlarında aşırı yük belirlenen nakliyecilerden rüşvet alındığı iddiasıyla sürdürülen soruşturma kapsamında gözaltında bulunan polis memurlarından 21’i ile bir kurumda görevli 2 memur ve rüşvete aracılık ettiği iddia edilen zanlı tutuklandı.

Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın koordinesinde, Antalya Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi Müdürlüğü ekiplerinin düzenlediği operasyonda gözaltına alınan Bölge Trafik denetleme Şube Müdürü E. B’nin de aralarında bulunduğu 29’u polis 32 kamu görevlisi ile rüşvete aracılık yaptığı öne sürülen Ahmet A’nın dün sabah saatlerinde başlayan sorguları bu sabahın erken saatlerine kadar sürdü. Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcıları Yusuf Hakkı Doğan ile Sabri Yılmaz tarafından ifadeleri alınan 33 zanlıdan Bölge Trafik Denetleme Şube Müdürü E.B. ile birlikte 6 polis memuru ve bir kurumda görevli 1 personel serbest bırakıldı. Savcılık, 23 polis memuru ile bir kurumda görevli 2 memuru ve rüşvete aracılık ettiği öne sürülen Ahmet A’nın yer aldığı 26 kişiyi tutuklanmaları talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk etti. Zanlılardan 21 polis memuru ile bir kurumda görevli 2 memur “rüşvet almak”, Ahmet A. “rüşvet vermek ve nakliye şirketlerinin rüşvet vermesine aracılık yapmak” suçlamalarıyla tutuklandı. Nöbetçi mahkeme, 2 memurunu ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bıraktı. Son olarak 21’i polis 23 kamu görevlisinin tutuklanmasıyla operasyonda tutuklanan zanlı sayısı, nakliye şirketlerinin sahipleri, kamyoncular kooperatifi başkanı, kamyon şoförleri ve Ahmet A. adlı zanlı ile birlikte 43’e yükseldi.

/ Antalya

18.05.2008


 

Başkale’de 6 terörist etkisiz hâle getirildi

VAN’IN Başkale ilçesinde güvenlik güçlerinin düzenlediği operasyonda, aralarında bölge sorumlularının da bulunduğu 6 terörist etkisiz hale getirildi.

Güvenlik güçleri, ilçenin İran sınırına yakın bölgedeki Güvendik Köyünde yaşayan bir vatandaşı terör örgütü PKK üyelerinin kaçıracağı bilgisine ulaştı. Köye gelen teröristler, Aptulmutalip Özdemir’i kaçırarak İran sınır bölgesinde Abazer mevkisindeki bir mağaraya götürdü. Teröristleri takip eden güvenlik güçleri, mağaraya operasyon düzenlendi. Operasyonda, 6 terörist etkisiz hale getirildi, yaralanan 3 terörist kaçtı. Kaçırılan Aptulmutalip Özdemir’in ise mağara çevresindeki teröristlerin gözcüleri tarafından öldürüldüğü öğrenildi. Yetkililer, etkisiz hale getirilen teröristler arasında örgütün bölge sorumlularının bulunduğu öğrenildi. Güvenlik güçleri, kaçan teröristlerin yakalanması amacıyla operasyonların sürdürüldüğünü bildirdiler.

/ Başkale

18.05.2008


 

Türkiye, ILO’nun gündeminde

TÜRKİYE, 87 sayılı Sendika Özgürlüğü ve Sendikalaşma Hakkının Korunması Sözleşmesi’nin uygulanması konusundaki ihlâller gerekçesiyle, ILO Aplikasyon Komitesi’nde gündeme gelmesi muhtemel 40 ülke arasına alındı.

ILO’nun, 28 Mayıs-13 Haziran 2008 tarihleri arasında yapılacak Uluslararası Çalışma Konferansı’nın gündemi şekillenmeye başladı. Ülkelerin onayladıkları sözleşmelerin hayata geçirilip geçirilmediğinin kontrol edildiği Aplikasyon Komitesi’nde gündeme gelmesi muhtemel ülkeler de belli oldu. Türkiye, ILO’nun 87 sayılı Sendika Özgürlüğü ve Sendikalaşma Hakkının Korunması Sözleşmesi’nin uygulanması konusundaki ihlâller gerekçesiyle Aplikasyon Komitesi’nde gündeme gelmesi muhtemel 40 ülke arasına alındı. Türkiye’nin gündeme alınacak 25 ülke arasında yer alıp almayacağı konferansın başlamasından sonra netleşecek.

/ Ankara

18.05.2008


 

“Temiz Sular, Temiz Türkiye Kampanyası”

MİLLî Eğitim Bakanlığı (MEB), 5 Haziran Dünya Çevre günü dolayısıyla Türkiye genelindeki okullarda “Temiz Sular, Temiz Türkiye Kampanyası” başlatacak.

Millî Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, konuya ilişkin yayımladığı genelgeyle Dünya Çevre Günü dolayısıyla çevre bilincinin bütün öğrencilere benimsetilmesi için çeşitli faaliyetler düzenleneceğini bildirdi. Genelgeye göre, bütün Türkiye’de yöneticiler, öğretmenler ve ilköğretim 3. sınıftan itibaren bütün öğrencilerin katılacağı, su havzalarında temizliğin sağlanması için “Temiz Sular, Temiz Türkiye Kampanyası” başlatılacak. Bakanlığın düzenlediği bu faaliyette, Çevre ve Orman Bakanlığı İl Çevre ve Orman Müdürlükleri, Ulaştırma Bakanlığı Denizcilik Müsteşarlığı ve bağlı birimleri, Sağlık Bakanlığı’na bağlı Çevre Sağlığı Birimleri, bütün valilikler, belediyeler ve TURMEPA (Deniz-Temiz Derneği) yer alıyor. Öğrenciler, kampanya kapsamında 4 Haziran 2008 tarihinde belirlenen noktalarda, bütün deniz ve göl sahillerindeki, akarsu havzalarındaki katı atıkları toplayacak.

/ Ankara

18.05.2008


 

Yazar Cengiz Aytmatov hastaneye kaldırıldı

KIRGIZ Yazar Cengiz Aytmatov’un Tataristan’ın Kazan şehrinde hastaneye kaldırıldığı bildirildi. Kırgız medyasına göre, 79 yaşındaki Aytmatov, sağlık durumunun aniden kötüleşmesi üzerine hastaneye kaldırıldı.

Rus televizyonunun, Aytmatov’un bir belgeselin çekimleri sırasında rahatsızlandığını duyurduğu belirtildi. Tataristan Sağlık Bakanlığı, Aytmatov’un sağlık durumunun ciddiyetini koruduğunu ve yazarın yoğun bakımda olduğunu açıkladı. Tataristan Sağlık Bakanı Ayrat Farrahov’un yazarın sağlık durumuyla ilgili gelişmeleri bizzat takip ettiği belirtildi.

/ Bişkek

18.05.2008


 

Herkes için adalet ve özgürlük istiyoruz

MAZLUMDER Ankara Şubesi Başkan Yardımcısı Murat Ekinci, Ankara İnanç Özgürlüğü Platformu’nun “İnanca Saygı ve Başörtüsüne Özgürlük” için gerçekleştirdiği eylemlerin 120.’sinde yaptığı konuşmada, “Adaletin ve özgürlüğün hâkim olduğu, inanç özgürlüğünün ayrımsız bir şekilde herkes için sağlandığı ve insan hakları ihlâllerinin sona erdiği bir ortam meydana gelinceye kadar da bu mücadele devam edecektir” dedi.

İnanç özgürlüğünün önündeki engelleri kaldırmaya çalışırken, inançlı insanların değerlerine saldırmayı ve inançları hafife almayı meslek haline getiren bir kısım medya grubunun başörtüsüne yönelik hasmane tutumlarını sergilemeye devam ettiğini kaydeden Ekinci şöyle devam etti: “İnsan hakları evrensel beyannamesinin 60. yılı ile kuruluşunun 60. yılını bir tutmaya çalışan Hürriyet gazetesi, bir millî voleybolcunun başörtüsü takmasını hazmedemeyecek bir şekilde haber yapması bu gazetenin insan haklarına bakış açısını ortaya koymaktadır. Yine Tatbikat mescidi imam hatip liselerinde zorunlu olmasına ve de bu uygulama imam hatiplerin kuruluşundan bu yana olmasına rağmen, yeni bir durum gibi ayrıca da illegal bir yapılanma gibi imam hatiplerin yanındaki camiyi haber yapması inanç özgürlüğüne bakış açısını sergilemektedir. Bizler bu haberleri önceden çok gördük. Oturduğunuz plazalardan ve fildişi kulelerinden inip halkın arasına bir karışın. Aynı zamanda bu halkın inanç değerlerine saygı duyun. Habercilik adı altında jurnalcilik yapmayın.”

Ahmet TERZİ / Ankara

18.05.2008


 

Türk insanı barış için elinden geleni yapıyor

KKTC Meclis Başkan Yardımcısı Kaşif, dünyanın artık Kıbrıs’a bakmasını isteyerek, “Türk insanı, kalıcı barış için elinden geleni yapmaktadır, yoğun bir şekilde çalışmaktadır” dedi.

KKTC Meclis Başkan Yardımcısı Ahmet Kaşif, ‘’Kıbrıs’ta kalıcı bir barışı özleyen Türk insanı, bunun için elinden geleni yapmaktadır’’ dedi.

KKTC Meclis Takımı ile TBMM Futbol Takımı arasında yapılacak futbol karşılaşmasına katılmak üzere Samsun’a gelen KKTC Meclis Heyeti, Samsun Valisi Hasan Basri Güzeloğlu’nu ziyaret etti. Ahmet Kaşif, Türkiye’nin KKTC’yi tanıyan tek ülke olduğunu belirterek, Türkiye Cumhuriyeti’nin ezelden beri var olan desteği ile kararlı bir şekilde yürüdüklerini söyledi. Bu kararlılıkla KKTC’nin hak ettiği yeri bulacağını belirten Kaşif, şöyle konuştu: ‘’Bu etkinliğin Samsun’da yapılması dünyaya önemli bir mesaj verilmesi açısından önemlidir. Dünya artık Kıbrıs’a baksın. Kıbrıs’ta kalıcı bir barışı özleyen Türk insanı var. Türk insanı, kalıcı barış için elinden geleni yapmaktadır, yoğun bir şekilde çalışmaktadır. Karşımızdakilerin aynı şekilde çalıştıklarına inanmak istiyoruz. İnşallah öyledir. Kalıcı bir barış sağlanır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti insanı, devleti ve her türlü kurum ve kuruluşuyla dünya indinde yerini alır.’’

/ Samsun

18.05.2008


 

66 kaçak yakalandı

GÜVENLİK güçleri gerçekleştirdikleri operasyonlarda 66 kaçak yakaladı. Genelkurmay Başkanlığının internet sitesindeki yasa dışı sınır geçişlerine ilişkin duyuruya göre, önleyici kolluk kuvvetlerince önceki gün Çanakkale, Kırklareli, Niğde, Kilis, Ağrı ve Van il merkezlerinde yapılan kontrollerde, Türkiye’de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan 10 Somali, 9 Afganistan, 7 Pakistan, 1 Sri Lanka, 1 Suriye, 1 İran uyruklu toplam 29 kişi ve bu kişilerle bağlantılı 6 Türk vatandaşı yakalandı.

Güvenlik güçleri ayrıca, Türkiye’den Yunanistan’a yasa dışı olarak geçmeye çalışan 25 Burma, 6 Irak, 1 Filistin uyruklu toplam 32 kaçağı ve bu kaçaklarla bağlantılı 3 Türk vatandaşını, Perşembe ve Cuma günü de Suriye’den Türkiye’ye geçen 5 kaçak ve bu kaçaklarla bağlantılı 4 Türk vatandaşını yakaladı.

/ Ankara

18.05.2008


 

Kırım Tatarları Ukrayna’yı protesto etti

KIRIM Tatar Dernekleri Federasyonu (KDTF) üyesi bir grup Ukrayna Büyükelçiliği önünde protesto eylemi yaptı.

Büyükelçilik önünde toplanan gruptakiler adına basın açıklaması yapan dernek genel başkanı Ünver Sel, Sovyetler Birliği sonrası dönemde Ukrayna’da pek çok iktidarın değiştiğini ancak Kırım Tatarlarına yönelik muamelenin her dönemde aynı olduğunu söyledi. Resmi devlet okullarında Kırım Tatarlarına ana dilde Kırım Tatarcası ile eğitim verilmediğini anlatan Sel, ‘’Kırım Tatarlarının gerek Kırım Otonom Cumhuriyeti’nde ve gerekse Ukrayna Cumhuriyeti’nde parlamentoda temsili yetersizdir. Ülke yönetiminde görev verilen Kırım Tatarı bürokratların sayısı azdır’’ dedi. Kırım Tatarlarına haklarının verilmesini isteyen Sel, bu konuda ‘’ihmalkar davranıldığını’’ söyledi. Gruptakiler, açıklamanın ardından Ukrayna Büyükelçiliği önüne siyah çelenk bıraktılar.

/ Ankara

18.05.2008


 

Özbilgin, mezarı başında anıldı

DANIŞTAYA yapılan silâhlı saldırıda ölen 2. Daire Üyesi Mustafa Yücel Özbilgin, öldürülmesinin ikinci yılında mezarı başında anıldı.

Anma töreni için Özbilgin’in eşi Sema ve oğulları Gökhan ve Serkan Özbilgin’in yanı sıra Danıştay Başkanvekili Gönül Önbilgin, Danıştay Başsavcısı Tansel Çölaşan ile Danıştay mensupları Karşıyaka Mezarlığı’nda toplandı. Özbilgin’in mezarı başında kısa bir konuşma yapan Danıştay Başkanvekili Gönül Önbilgin ‘’bu tür saldırıların kendilerini yıldıramayacağını’’ söyledi. ‘’Danıştaya Yapılan Menfur Saldırının Yıldönümü ve Yargı Şehidi Mustafa Yücel Özbilgin’i Anma Günü’’ dolayısıyla Danıştay’da da tören düzenlendi.

/ Ankara

18.05.2008


 

Antalya’ya, 15 günde 477.5 bin turist geldi

TURİZMDE iyi bir sezon geçirmeyi hedefleyen Antalya, Mayıs ayının ilk yarısını yüzde 37’lik artışla geçti.

Antalya Havalimanı istatistiklerinden derlenen bilgiye göre, 1-15 Mayıs tarihlerinde Antalya’ya hava yoluyla 477 bin 594 turist geldi. Bu yıl 9 milyon yabancı 2 milyon yerli turist ağırlamayı hedefleyen Antalya Havalimanı Dış Hatlar Terminali’nden yılbaşından 15 Mayısa dek gelen yolcu sayısı da 1 milyon 602 bin 541’e ulaştı. Bu rakamlara göre, 1-15 Mayıs döneminde Antalya’ya hava yoluyla gelen turist sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 37 oranında arttı. 1 Ocak-15 Mayıs tarihlerini kapsayan dönemde gelen turist sayısındaki artış da yüzde 22 olarak hesaplandı.

/ Antalya

18.05.2008


 

“Sandıkla gelen, sandıkla gitmeli”

BÜYÜK Birlik Partisi (BBP) Genel Sekreteri Yalçın Topçu, Türkiye’de son günlerde gündemi AKP’nin kapatılması dâvâsının meşgul ettiğini belirterek, ‘’Büyük Birlik Partisi olarak biz, sandıkla gelenin sandıkla gitmesini istiyoruz’’ dedi.

Partisinin Sivas İl Teşkilâtınca Kale Parkı’ndaki bir düğün salonunda düzenlenen Genişletilmiş İl Divan Kurulu Toplantısı’na katılan Yalçın, ülke gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’de gündemin çok sık ve hızlı bir şekilde değiştiğini ifade eden Topçu, bu gündem maddelerinin halka hiçbir fayda sağlamadığını savundu. Türkiye’de son günlerde gündemi AKP’nin kapatılması dâvâsının meşgul ettiğini belirten Yalçın, gündemde iktidar partisinin kapatılmamak için yaptığı çalışmaların ve partinin kapatılmasını isteyen bazı kesimlerin görüşlerinin yer aldığını ifade ederek, ‘’Büyük Birlik Partisi olarak biz, sandıkla gelenin, sandıkla gitmesini istiyoruz’’ dedi.

/ Sivas

18.05.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 
GAZETE 1.SAYFA
Download

Kutlu Doğum Haftası Pdf

Bütün haberler