Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 06 Haziran 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

Japon modelini konuştular

Japonya İmparatoru Akihito, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile görüşmesinde, “Biz geleneklerimize bağlı olarak modernleştik, siz de geleneklerinize bağlı kalarak modernleşiyorsunuz” dedi.

KÜLTÜR, TARİH VE EKONOMİ

Basına kapalı olarak yapılan görüşmede, İmparator Akihito’nun statüsü gereği ağırlıklı olarak kültür ve tarih ile ilgili konular üzerinde durulduğu, ancak ekonomik konuların da ele alındığı kaydedildi.

Modernleşmenin Japoncası

JAPON İMPARATORU AKİHİTO,”BİZ GELENEKLERİMİZE BAĞLI OLARAK MODERNLEŞTİK, SİZ DE GELENEKLERİNİZE BAĞLI KALARAK MODERNLEŞİYORSUNUZ’’ DEDİ.

Japonya İmparatoru Akihito, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile görüşmesinde, ‘’Biz geleneklerimize bağlı olarak modernleştik, siz de geleneklerinize bağlı kalarak modernleşiyorsunuz’’ dedi. Alınan bilgiye göre, basına kapalı olarak yapılan görüşme yaklaşık 20 dakika sürdü. Görüşmede ‘’İmparator Akihito ve İmparatoriçe Miçiko’nun gösterdiği nezaket, sadelik ve içtenliğin Cumhurbaşkanı Gül’ün en çok dikkatini çeken durum olduğu’’ belirtildi. Görüşmede, İmparator Akihito’nun statüsü gereği ağırlıklı olarak kültür ve tarih ile ilgili konular üzerinde durulduğu ancak ekonomik konuların da ele alındığı kaydedildi. Japonya’nın, Türkiye’nin Afrika’ya açılım politikasını yakından takip ettiğini ve Afrika üzerindeki etkisini izlediğini dile getiren Akihito, ‘’Biz geleneklerimize bağlı olarak modernleştik, siz de geleneklerinize bağlı kalarak modernleşiyorsunuz’’ dedi.

Cumhurbaşkanı Gül’ün, görüşmede, İmparator Akihito’nun Osmanlı İmparatorluğu ile Türkiye’nin bugünkü durumu hakkında geniş bilgi sahibi olduğunu gözlediği kaydedildi. Türkiye’de 2010 yılının ‘’Japon Yılı’’ ilân edildiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Gül, İmparotor Akihito’ya davetini tekrarladı. İmparator Akihito da, daveti Japon Hükümeti’ne ileteceğini söyledi. İmparator Akihito, ayrıca 2003 yılında Japonya’daki ‘’Türk Yılı’’ kapsamında açılan ‘’Türkiye’de Üç Büyük Medeniyet: Hitit, Bizans, Osmanlı’’ sergisinden çok etkilendiğini Cumhurbaşkanı Gül’e iletti. İstanbul’a olan merakını dile getiren İmparator Akihito’ya, Cumhurbaşkanı Gül, zamanla şehrin büyük gelişim gösterdiğini belirterek, Boğaziçi Köprüsü ve Marmaray Projesi’nde Japon firmalarının görev aldığını anlattı.

/ Tokyo

06.06.2008


 

İHL BİRİNCİLİĞİNDEN VİYANA'YA

Geçtiğimiz günlerde ÖNDER bursuyla Viyana Üniversitelerinde okuyan üç başörtülü öğrenci daha yüksek lisans diplomalarını törenle aldılar. Hatice Kalfaoğlu Hatipoğlu, Konya Anadolu İmam Hatip Lisesini birincilikle bitirdikten sonra Selçuk Üniversitesinde Mimarlık Bölümüne başladı. Burada üç ay öğrenimin ardından gittiği Viyana'da yoğun bir eğitim hayatından sonra 4,5 senede yüksek lisanslı mezun oldu. Dünya çapında ünlü bir mimarlık bürosu olan "Coop Himmelb(l)au"da staj yaptı. İstanbul Haliç'te sanat ve komünikasyon için bir Kültür Merkezini işlediği tezinde farklı kültürleri bir arada yaşatan Osmanlı barışına atıfta bulundu.

MİMARLIK VE SİYASET BİLİMİ

Bursa Nilüfer İmam Hatip Lisesi mezunu Sare Çelik de Beykent Üniversitesinde başladığı Mimarlık eğitimini Viyana Teknik Üniversitesinde yüksek lisanslı olarak tamamladı. Osmanlı hamamları üzerine hazırladığı tezi, şimdiden birçok hocasının referans kaynağı olmuş durumda. Ankara Sincan İmam Hatip Lisesi mezunu Arzu Karabulut ise önce Konya Selçuk, sonra İstanbul Bilgi Üniversitesine kaydoldu ve ardından Viyana'da Siyaset Biliminde yüksek lisanslı olarak mezun oldu. Karabulut, doktorasını AB üye ve aday ülkelerinin kültürel ilişkileri ve Türkiye'nin

durumu üzerine yapacak.

Gurbette mezuniyet coşkusu

Geçtiğimiz günlerde ÖNDER bursuyla Viyana Üniversitelerinde okuyan üç başörtülü kız öğrenci daha yüksek lisans diplomalarını törenle aldılar. Törenlere Wonder (World ÖNDER) başkanı Yusuf Kara ve eşi Nadire Kara, Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma, Prof. Dr. Davut Dursun, aileleri ve arkadaşları katıldı.

Mezun olan başörtülü öğrencilerden, Hatice Kalfaoğlu Hatipoğlu, Konya Anadolu İmam Hatip Lisesini birincilikle bitirdikten sonra Selçuk Üniversitesinde Mimarlık Bölümüne başladı. Burada 3 ay öğrenim görerek Önder bursuyla Viyana´ya gitti. Yoğun bir eğitim hayatından sonra 4,5 senede yüksek lisanslı mezun oldu. Dünya çapında ünlü bir mimarlık bürosu olan “Coop Himmelb(l)au”da staj yaptı. Bunun yanı sıra çeşitli bürolardaki deneyimleri sayesinde Avrupa mimarisini daha yakından tanıdı. Yaz dönemlerinde ise bu eğitimi Anadolu mimarisiyle sentezleyebilmek için Türkiye’de farklı bürolarda tecrübeleri oldu.

Hatipoğlu’nun tez konusu İstanbul’da (Haliç’te) san'at ve komünikasyon için bir Kültür Merkezi. Farklı düşüncedeki insanları bir araya getirebilecek ortak paydaların projenin işlevselliğini oluşturmasıyla elde ettiği bir tasarım. Tezinde tarihte Osmanlı çatısı altında farklı din ve kültürdeki insanların bir arada yaşayabildiklerine ve Osmanlı Barışı'na atıfta bulunan Hatipoğlu, proje amaçlarından birisini de tarihteki canlılığını, kültür alış verişini Haliç’e yeniden kazandırarak, halkın suyla ve birbiriyle ilişkisini güçlendirmek olarak niteliyor.

Bursa Nilüfer İmam Hatip Lisesi mezunu olan bir başka başörtülü öğrenci Sare Çelik de ÖNDER bursuyla Beykent Üniversitesinde başladığı Mimarlık eğitimini Viyana Teknik Üniversitesinde yüksek lisanslı olarak tamamladı. Mezuniyet töreni Hatice Kalfaoğlu Hatipoğlu ile birlikte oldu. Çelik, tez sınavında Mimarlık Teorisi Bölümünden Sigrid Hauser adında profesörün şu sözlerini unutamamış: “Ben de hamamları üzerine bir çalışma hazırlıyorum ve Türk Hamamları hakkında İngilizce ve Almanca dilinde yeterli kaynak bulamadım. Senin tezini cep kitabı haline getirdim ve rehber kaynak olarak kullanıyorum, çok güzel bir çalışma olmuş.”

Yine tez çalışmasında Sare Çelik’e yardımcı olan Prof. Erich Lehner ve Prof. Sigrid Hauser Türkiye’ye gelmek ve özellikle Bursa ve İstanbul’daki hamamları görmek istiyorlar ve ortak proje gerçekleştirmek istiyorlar. Türkiye’deki bir tarihî hamamın restorasyonu veya yeni bir Türk hamamı inşası onu meslekî açıdan çok mutlu edecek.

Ankara Sincan İmam Hatip Lisesi mezunu olan Arzu Karabulut ise, üniversite macerasına ilk olarak Konya’da başladı. Selçuk Üniversitesi Matematik bölümündeki eğitimine başörtüsü sorunu sebebiyle son veren Arzu Karabulut, daha sonra tekrar üniversite sınavlarına girip, İstanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararası ilişkiler bölümünü ÖNDER burslu olarak kazandı. Oradaki eğitimine devam ederken, Türkiye’deki başörtüsü sorununun her geçen gün daha büyük bir sorun haline gelmesi, onu da birçok arkadaşı gibi yurt dışında eğitim almaya sevk etti. Viyana Üniversitesi Siyaset Bilimi bölümünü bitiren Arzu Karabulut master eğitimini de “İslâmî Toplumlarda Antisemitizm” konulu teziyle sonlandırdı. Şimdi ise yine Viyana Üniversitesinde doktora eğitimine devam eden Arzu Karabulut, “Kültür, Kültürler arası çatışma-etkileşim/Avrupa Birliği üye ve aday ülkelerinin kültürel ilişkileri ve bu bağlamda Türkiye'nin AB'ye adaylığı” konuları üzerinde yoğunlaşacak. Doktora çalışması Avrupa ülkeleri eksenli olduğundan, Doğu Avrupa ülkelerinin yanı sıra Kuzey Avrupa ülkelerini de, bizzat orada bulunarak, araştırmak istiyor. Bu sebeple Erasmus değişim programı ile Limerick Üniversitesinde araştırmalarına devam edecek. Arzu Karabulut, duygularını da şu şekilde ifade ediyor: “Ülkemde olamamak, ülkemin bende olmaması anlamına gelmez. Çünkü bir ülkenin kapısını açan anahtar, içinizde ona duyduğunuz sevgidir. Şimdilik, içimdeki bu anahtarla, diğer kapıların ardındaki evlerde misafirim...”

AİHM KARARI HATALI, AMA ÖNEMLİ

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) başörtüsü ile ilgili verdiği son kararı değerlendiren Ayrımcılığa Karşı Kadın Hakları Derneği (AKDER) Başkan Yardımcısı Avukat Fatma Benli, bu kararın hatalı ama önemli gelişmeler içerdiğini belirtti. Av. Benli, yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Gazetelere “AİHM’den yine türban reddi” olarak yansıyan karar, yeni bir karar olmamanın ötesinde, AİHM’in önceki kararlarına göre önemli bir gelişme içermektedir. Zira AİHM, Leyla Şahin kararı sonrası, başörtülü oldukları için üniversite eğitimi alamayan veya devlet memurluğundan çıkartılan kadınların başvurularını çok daha ağır usûlsüzlükler bulunmasına rağmen ekli listelerle reddetmişti. Hatta 2006 yılında, kanser tedavisi sürdüğü dönemde sağlık kurulu raporu olan 18 senelik bir öğretmenin dahi yasadaki savunma hakları kullandırılmadan çıkartılmasını dahi dikkate almayacak kadar ideolojik davranmıştı. Şu an AİHM’in daha önce reddettiği dosyalarda da bulunan bir usûlsüzlüğü adil yargılanma hakkının ihlâli olduğuna karar vermesi, bu sebeple önemli bir gelişmedir. Karar AİHM’in hatalı tutumundan kısmî de olsa geri adım attığını gösterme açısından önem taşımaktadır. Yargılama giderlerine hükmedilmemesinden de olumsuz sonuç çıkartılması doğru değildir. Sadece sözleşmenin ihlâl edildiğini tesbit önemli bir yaptırım olup, iç hukukta tekrar yargılama yapılmasını gerektirmektedir. Bu nedenle mahkemenin başvurucuyu haklı bulduğu dâvâlarda dahi yargılama giderleri ve avukatlık ücreti talebini reddettigi pek çok dâvâ kararı mevcuttur. Elbette ki AİHM kararındaki gelişme önemli olmakla beraber yeterli değildir. Mahkeme, gerek Şahin kararında, gerekse reddettiği memur dâvâlarında, ‘kadınların din özgürlüğü ve ayrımcılık yasağının ihlâl’ edilmediğini söylemektedir. İddiasını somut bir sebebe dayandırmadığı için de bütün dünyada eleştirilmektedir. Söz konusu kararda da öğretmenlerin 2001 yılından önce başörtülü çalışırken bu durumun devletin tarafsızlığını olumsuz etkilemediği gerçeği göz ardı etmeye devam ettiği için yorumu hukukî değildir. Bu yönüyle eleştirilmesi gereken kararı, başörtüsü konusunda gündemi olumsuz etkileyecek yeni bir gelişme olarak değerlendirmek hatalıdır. Sonuçta karar AİHM’in başörtülü memurlara ilişkin görüşü yeni olmadığı gibi, aksine zamanla hatalardan dönülebileceğini gösterme açısından önemlidir. Nasıl ‘Dünya dönüyor’ dediği için Galileo’yu cezalandıran yargıçlar dünyanın dönmesini durduramamışlarsa, AİHM yargıçlarının başörtülü kadınların maruz bırakıldıkları ayrımcılıkla ilgili olumsuz bakış açısı da eninde sonunda değişecektir. Zira yargıçların söylemleri hakların başörtüsü gerekçesiyle kısıtlanamayacağı gerçeğini değiştirmemektedir.

AİHM, NE KARAR VERMİŞTİ?

Son olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), türbanla derse girdikleri için görevden alınan iki Türk öğretmenin açtığı dâvâyı geçtiğimiz gün karara bağlamıştı. Mahkeme, Danıştay’da görülen dâvâda usûl hatası olduğuna hükmetti. AİHM, derste türban takmak isteyen öğretmenleri haksız buldu. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi başörtülü öğretmenlik yaptıkları için işlerine son verilen Fatma Karaduman ve Sevil Tandoğan’ın yaptığı başvuruyu karara bağlamış ve başörtüsü yasağı sebebiyle din ve inanç özgürlükleri ihlâl edildiğine dair iddiayı reddetmişti. Oybirliğiyle alınan kararda daha önce alınan Leyla Şahin kararına gönderme yapıldı. Bu gönderme türban konusunda AİHM’in içtihatının oturduğu yorumlarına sebep oldu. Mahkeme Leyla Şahin kararında, başvurucunun laik bir ülkede olduğunu bilmesine rağmen okulda başörtüsü takmak istemesinin haksız olduğunu vurgulamıştı. Karaduman ve Tandoğan’ın başvuru yaptığı diğer konu ise adil yargılanmadıkları iddiasıydı. Mahkeme Danıştay Başsavcısı’nın mütalâasının kendilerine geç ulaştırılmasının adil yargılanma hakkını ihlâl ettiğine karar verdi. Mahkeme başvurucuların manevî tazminat olarak 400 bin euro ve mahkeme masrafları için 20 bin euro talebini de reddetti.

Umut YAVUZ / İstanbul

06.06.2008


 

İran’la istihbarat işbirliği yapıyoruz

“Orta Doğu: Belirsizlikler İçindeki Geleceği ve Güvenlik Sorunları” konulu uluslararası sempozyumda gazetecilere açıklamalarda bulunan Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ, “İran ile işbirliği yapıyor musunuz?” şeklindeki soruya, “İran ile istihbarat işbirliği yapıyoruz. Konuşuyoruz, planlıyoruz” cevabını verdi.

Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ, ‘’İran ile istihbarat iş birliği yapıyoruz. Konuşuyoruz, planlıyoruz’’ dedi. Orgeneral Başbuğ, terör örgütünün son harekâtlarla önemli darbe aldığını ifade ederek, ‘’Örgütte Aralık ayından bu yana bir kargaşa yaşanıyor’’ dedi. Genelkurmay Başkanlığı Askerî Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığına (ATASE) bağlı Stratejik Araştırma ve Etüt Merkezinin (SAREM) Harp Akademileri Komutanlığı Atatürk Harp Oyunu ve Kültür Merkezi’nde düzenlediği ‘’Orta Doğu: Belirsizlikler İçindeki Geleceği ve Güvenlik Sorunları’’ konulu uluslar arası sempozyumda gazetecilere açıklamalarda bulunan Orgeneral Başbuğ, Türkiye’nin imkânları dahilinde Irak sınırını bütün gücüyle kontrol altında tuttuğunu söyledi.

Türkiye-Irak sınırının güvenlik anlamında birinci öncelikleri olduğunu vurgulayan Orgeneral Başbuğ, ikinci önceliklerinin ise İran sınırı olduğunu, Iran’da güvenlik güçleriyle teröristler arasında ciddî çatışmalar yaşandığını kaydetti. Orgeneral Başbuğ, ‘’Terör örgütü son harekâtlarla önemli darbe aldı ve örgütte Aralık ayından bu yana bir kargaşa yaşanıyor’’ dedi. Ne kadar önlem alınırsa alınsın yine de bazı küçük terörist grupların ülkeye sızabileceğini ifade eden Orgeneral Başbuğ, şu anda yurt içinde de terörle mücadelenin her alanda güçlü bir biçimde sürdürüldüğünü söyledi. Orgeneral Başbuğ, gazetecilerin TRT üzerinden Kürtçe yayın yapılmasının yararlı olup olmayacağı şeklindeki bir sorusu üzerine, ‘’Bazı yayınlar var. Ben söylemeyeyim biliyorsunuz. Onların çok büyük etkisi var. Eğer onların etkisini kırarsa elbette yararı olur’’ diye konuştu. Gazetecilerin, ‘’İran ile iş birliği yapıyor musunuz?’’ şeklindeki sorusuna Orgeneral Başbuğ, ‘’İran ile istihbarat iş birliği yapıyoruz. Konuşuyoruz, planlıyoruz’’ cevabını verdi.

/ İstanbul

06.06.2008


 

Esad Coşan’ın babası vefat etti

Merhum Prof. Esad Coşan’ın babası H. Necati Coşan, vefat etti. Coşan’ın cenazesi, bugün Cuma namazından sonra kılınacak cenaze namazından sonra defnedilecek.

Merhum Prof. Dr. Mahmud Esad Coşan‘ın babası Halil Necati Coşan, bir süredir tedavi gördüğü hastalığının yoğunlaşması üzerine 29 Mayıs günü Medipol hastanesine kaldırılarak yoğun bakıma alınmıştı.

Yeni Asya / İstanbul

06.06.2008


 

Baykal ve Sav’a protesto

CUMHURİYET Halk Partisi Genel Başkanı Deniz Baykal, Merkez Karar Yürütme Kurulu (MKYK) toplantısına katılmak üzere geldiği Diyarbakır’da vatandaşlar tarafından protesto edildi.

“Kahrolsun CHP” sloganlarıyla protesto edilen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile CHP Genel Sekreteri Önder Sav, toplantının yapılacağı Klas otelin önünde toplanan vatandaşların hışmına uğradı. Vatandaşlar, Deniz Baykal ve Önder Sav’ın araçtan inmesiyle protestolarını yoğunlaştırdı. Vatandaşlar, “Kahrolsun CHP”, “Peygambere uzanan eller kırılsın”, “Muhammed’in ordusu CHP’nin korkusu” şeklinde sloganlar atarak, CHP yönetimini Peygamber Efendimiz aleyhine söylediği sözlerden dolayı kınadı. Tekbirlerin de atıldığı protesto gösterilerinde bazı CHP’liler de vatandaşlara saldırdı. Protesto grubunu, CHP MKYK Üyesi ve 22’nci dönem Diyarbakır Milletvekili Mesut Değer sakinleştirmeye çalıştı.

/ Diyarbakır

06.06.2008


 

‘Önce çalış, sonra yalnız Allah’a duâ et’

Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı İzzet Er, ‘’Dinde esas olan Allah’a duâ etmektir. İslâm dini, türbelerde mum yakmayı, taş yapıştırma, kalem ve silgi koymayı, okunmuş pirinç ve şeker yemeyi hoş görmez’’ dedi.

Er, yaptığı açıklamada, OKS ve ÖSS öncesinde artan türbe ziyaretlerinin dinî değil, kültürel temeli olduğunu söyledi. İslâm dininin, türbe ve mezarlık ziyaretlerini ibret almak ve ölüye dua okumak amacıyla tavsiye ettiğini anlatan Er, ‘’bu ziyaretleri çıkar amacıyla yapmanın ve buralardan bir şey beklemenin doğru olmadığını’’ dile getirdi. Her şeyi Allah’tan istemek gerektiğini belirten Er, şunları kaydetti: ‘’Herkes içini samimî olarak Allah’a dökerek, yavrusunun, ciğerparesinin başarılı olması için dua ve niyazda bulunabilir. Tabiî, her şeyden önce çalışmak gerekiyor. Çalışmadan duâ dinimizde mevcut değildir. İslâm’da tevekkül anlayışı vardır. Gerekli çabaları sarf edeceksiniz, ondan sonra Allah’tan isteyeceksiniz. Onun dışında İslâm dini, türbelerde mum yakmayı, taş yapıştırmayı, kalem ve silgi koymayı, okunmuş pirinç ve şeker yemeyi hoş görmez.’’

/ Ankara

06.06.2008


 

Kur’ân kursu ilk mezunlarını verdi

Yıldırım (Eski) Camii Kur’ân Kursu bu yıl da 3.500 kişinin katılımıyla büyük bir merasimle mezunlarını verdi.

Uzun yıllardan beri çok sayıda hafız yetiştiren Yapılan merasime il müftüsü Necdet Çetin, Havran ve Erdek ilçeleri müftüleri ve Balıkesir ili merkez vaizinin Kur’an’ın mânâ ve önemini anlatan konuşma ve duâları renk kattı. Öğrenciler sırayla Kur’ân-ı Kerim’den âyet ve aşri şerifler, hadisi şerifler, ilâhiler, şiir ve naatlar okudular. Merasimde toplam 79 öğrenci sertifikalarını aldı.

Necati Yılmaz - Enver Tezer / Balıkesir

06.06.2008


 

Kadınlar iş hayatında çok yıpratılıyor

Türkiye’de özel sektörde çalışan her 10 kadından 7’sinin psikolojik tacize uğradığı bildirildi.

Bir danışmanlık şirketince İstanbul’da özel sektörde çalışan, 20-60 yaşlarındaki bin 200 kişiye yönelik ‘’kişilere karşı psikolojik, duygusal saldırı’’ konulu araştırma yapıldı. Şirketin genel müdürü Yücel Atış’ın açıkladığı araştırma raporuna göre, ‘’İş yaşamında psikolojik tacize uğradınız mı?’’ sorusuna kadınların yüzde 73’ü, erkeklerin yüzde 35’i ‘’evet’’ cevabını verdi. Araştırmaya göre, Türkiye’de özel sektörde her 10 kişiden 5’i psikolojik taciz yaşamış. Kadınların psikolojik tacize uğrama oranı çok yüksek. Özel sektörde çalışan her 10 kadından 7’si psikolojik tacize uğruyor. Psikolojik taciz, 20-30 ve 50-60 yaş aralığında daha fazla görülüyor.

/ İstanbul

06.06.2008


 

Antalya’da ASMEK sergisi açıldı

Antalya Büyükşehir Belediyesi Antalya Sanat ve Meslek Edindirme Kursu (ASMEK) kapsamında ücretsiz olarak eğitim gören 16 bin kursiyerin 2007-2008 yıl sonu sergisi Cam Piramit’te açıldı.

7 merkezde 66 farklı branşta verilen kurslar sonunda kursiyerler el emeği ve göz nuru ürünlerini sergiliyor. ASMEK Koordinatörü Ebru Türel, ISO tarafından tescillenmiş ASMEK projesinin daha da büyümesi için çalışacaklarını söyledi. Antalya Büyükşehir Belediyesi Eğitim Şube Müdürlüğü tarafından organize edilen gerginin açılışı Antalya Vali Yardımcısı Yıldırım Uçar, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, ASMEK Koordinatörü Ebru Türel, Millî Eğitim Müdürü Osman Nuri Gülay, ASMEK eğitmenleri, kursiyerler ve çok sayıda Antalyalının katılımıyla yapıldı. ASMEK projesinin bugünlere gelmesine büyük katkı koyan Ebru Türel, serginin açılışında yaptığı konuşmada, Antalya’nın geleceğine yapılan en önemli yatırımın meyvelerini verdiğini belirterek, “Kursiyerlerimiz kendini geliştirmek için çaba sarf ederek, öğrendiği san'at ve meslekle koluna altın bilezik taktı” dedi.

Müşerref Aksoy / Antalya

06.06.2008


 

Malatya’da okuma kampanyası

“Türkİye Okuyor” kampanyasına Malatya da aktif olarak katılacak. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün himayesinde, Millî Eğitim ile Kültür ve Turizm Bakanlığı işbirliği, kamu ve özel kurum ve kuruluşların katılımlarıyla ülke genelinde yapılacak ve 4 yıl sürecek olan “Türkiye Okuyor” kampanyası eşzamanlı olarak Malatya’da da başladı.

Millî Eğitim Müdürlüğünde konuyla ilgili bir toplantı yapıldı. Temel eğitim hakkında yeterince yararlanamamış ve okuma yazma bilmeyen yetişkinlere okuma-yazma öğretmek, okuryazar yetişkinlere ilköğretim düzeyinde eğitim imkânı sunmak, toplumda okuma şuurunu oluşturarak okuma alışkanlığını geliştirme gayesiyle başlayan kampanyanın faydalı olması için vatandaşların ilgisi bekleniyor.

Ahmet Kurnaz / Malatya

06.06.2008


 

Soylu: Fransa’dan ‘’köstek değil destek’’ bekliyoruz

Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Süleyman Soylu, Türkiye’nin AB üyeliğinin otomatikman referanduma götürülmesini de öngören anayasa değişikliğinin Fransız Meclisi’nde kabul edilmesiyle ilgili olarak, Türkiye’nin Fransa’dan ‘’köstek değil destek’’ beklediğini kaydetti.

Soylu, yaptığı yazılı açıklamada, AB’nin nüfusundan yüzde 5 daha fazla nüfusa sahip ülkelerin tam üyeliği için doğrudan referanduma gidilmesini öngören maddenin de yer aldığı anayasa değişikliği paketinin Fransız Meclisi’nde kabul edildiğini ifade ederek, bunun üzüntüyle karşılandığını kaydetti.

Fransa’nın, Türkiye’nin AB üyelik hedefini ve bu bağlamda müzakere sürecini sürekli olarak baltalamaya çalıştığını savunan Soylu, bunu ‘’AB’nin gelecekteki küresel vizyonu çerçevesinde tamamen öngörüsüz ve kısır bir davranış’’ olarak niteledi.

Türkiye’nin yavaş ancak istikrarlı bir şekilde müzakere aşamasına kadar gelen AB maratonunun, bu tür yanlı ve çifte standart içeren yaklaşımlar sebebiyle kesintiye uğrayabileceğine dikkati çeken Soylu, bu girişim dolayısıyla Türkiye kamuoyunda AB üyeliğine yönelik karşıt görüşlerin artacağını ifade etti.

Türkiye’nin Fransa’dan ‘’köstek değil destek’’ beklediğini kaydeden Soylu, Türkiye’nin AB üyeliğinin Fransa ve Avrupa’nın İslâm Dünyasıyla ilişkilerine de katkıda bulunacağını belirtti.

06.06.2008


 

Türel, 4 yılını değerlendirdi

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Antalya Kültür Merkezi’nde düzenlenen toplantıda, görevdeki 4 yılını değerlendirdi.

Türel, göreve gelmelerinden itibaren Antalya’nın altyapı eksikliklerini tamamlamaya çalıştıklarını belirterek, “Antalya’ya dünya kenti demişiz, ama altını boş bırakmışız’’ diye konuştu.

Görev süreleri boyunca hizmetin önemli kısmını “yer altına” yaptıklarını dile getiren Türel, 11 köprülü kavşak ile ulaşımı rahatlattıklarını ifade etti. Raylı sistemin deneme seferlerine 31 Aralık 2008’de başlayacağını ifade eden Türel, Raylı sistem sayesinde ulaşımın rahatlayacağını söyledi. Raylı sistemin 1,5 kilometresinin yer altında, toplam 11,1 kilometre olacağını ifade eden Türel 1,5 yıl gibi “rekor bir sürede” bitirileceğini belirtti. Deniz ulaşımında da çalışmalar yaptıklarını ifade eden Türel, Temmuz ayında 3 deniz taksi ile Antalya-Kemer arasında deniz taşımacılığına başlayacaklarını açıkladı. Türel, bu yıl Antalyaspor’un yeniden Süper Lig’e çıktığını ve takımın ligde kalıcı olmasını hedeflediklerini sözlerine ekledi.

Müşerref AKSOY

06.06.2008


 

Yargıtay’ın kararı MİT’le emniyeti de kapsayacak

Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, ‘’Yargıtayın dünkü kararının oldukça kapsamlı olduğunu düşünüyorum. Kişisel değerlendirmem; kararın MİT’i ve Emniyeti de kapsayacağı şeklindedir’’ dedi.

Şahin, Hilton Oteli’nde düzenlenen Türkiye Noterler Birliğinin 37. Olağan Kongresi’ne katıldı.

Otele gelişinde, gazetecilerin sorularını cevaplayan Şahin, Yargıtayın teknik takiple ilgili verdiği kararın sadece Jandarma Genel Komutanlığının dosyasına atfen verilmiş bir karar olduğunu ifade etti. Emniyet Genel Müdürlüğü ve MİT’le ilgili herhangi bir dosyalı müracaatın henüz gelmediğini ama ‘’Yargıtay’ın kararı incelendiğinde genel bir bakış açısıyla karar verildiği sonucunu çıkardığını’’ belirten Şahin, Adalet Bakanlığına, Emniyet ve MİT’le ilgili aynı konuyu kapsayan bir müracaat olması halinde bakanlığın bu konuda da gerekli değerlendirmeyi yapacağını kaydetti. Mehmet Ali Şahin, ‘’Yargıtayın dünkü kararının oldukça kapsamlı olduğunu düşünüyorum. Kişisel değerlendirmem; kararın MİT’i ve Emniyeti de kapsayacağı şeklindedir’’ dedi.

Bizim için önemli olan hukukun içinde kalmak

İçİşlerİ Bakanı Beşir Atalay, Yargıtay’ın teknik takiple ilgili kararını değerlendirirken, ‘’Bu bir yargı kararı önceki de bir yargı kararıydı. Bizim için önemli olan hukukun içinde kalmak’’ dedi. Atalay, Türkiye-Umman Karma Ekonomi Komisyonu 7. Dönem toplantısı öncesinde gazetecilerin sorularını cevapladı. Yargıtay’ın, teknik takiple ilgili kararını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Atalay, kararı kendisininde basından öğrendiğini söyledi. ‘’Bu bir yargı kararı önceki de bir yargı kararıydı’’ diyen Atalay, ‘’Bizim için önemli olan hukukun içinde kalmak, hukukun içinde olmak. Başkaca bir hassasiyetimiz yok. Onun için ben sonuna kadar saygı duyuyorum’’ diye konuştu. Beşir Atalay, ‘’Emniyet içinde bir girişiminiz olur mu?’’ sorusuna, ‘’Bu olay yeni bir şey, onun ötesinde bir şey söylemiyorum. Yargıtay kararı yargının kararı bizim için önemli’’ cevabını verdi.

/ Ankara

06.06.2008


 

Dinleme, İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunda

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, ‘’haberleşmenin dinlenilmesi ile ilgili sorunların araştırılması’’ yönünde milletvekillerinin yaptığı başvuruları değerlendirmek üzere toplandı.

Komisyon Başkanı, AKP Mersin Milletvekili Zafer Üskül, komisyonun yaz aylarında da çalışıp çalışmaması konusunda karar vereceklerini belirterek, ‘’İnsan hakları ile ilgili sorunlarda ara vermek söz konusu olmaz’’ dedi. CHP, MHP ve AKP’li milletvekillerinin, haberleşmenin dinlenilmesi ve haberleşme hakkının ihlâli ile ilgili sorunların araştırılması yönünde başvuruları bulunduğunu ifade eden Üskül, toplantıda bu konuları değerlendireceklerini söyledi.

/ Ankara

06.06.2008


 

Antep, madalyasını bugün alacak

TBMM Başkanı Köksal Toptan, bugün Gaziantep'te düzenlenecek törende, İstiklâl Madalyası'nı Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey'e verecek.

Gaziantep'e İstiklâl Madalyası'nı getirecek olan TBMM Başkanı Toptan ilk olarak Valilik ve Büyükşehir Belediyesini ziyaret edecek. TBMM Başkanı Toptan, öğleden sonra Şahinbey Belediyesi Kültür Merkezinde düzenlenecek olan törenle Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey'e İstiklâl Madalyası'nı teslim edecek.

/ Gaziantep

06.06.2008


 

Madencilerin banka promosyonu dâvâsı

Zonguldak’ta, Türkiye Taşkömürü Kurumunda (TTK) çalışan yaklaşık 300 işçi, ‘’kurumun banka promosyonlarını personele dağıtmadığı’’ gerekçesiyle iş mahkemesine dâvâ açtı.

Alınan bilgiye göre, Başbakanlığın 2007’deki genelgesi doğrultusunda, banka tarafından verilecek promosyon miktarının tamamının personele dağıtılmasının genel ilke olarak benimsenmesinin ardından, TTK’deki bazı işçiler kendilerine promosyon karşılığı bir para aktarılmadığını belirlediler. Genelgeye göre, promosyonların ilgili banka tarafından, personel adına açılan hesaba, her çalışan için eşit tutarlarda aktarılmak suretiyle altı aylık periyotlarda ödenmesi gerektiğini ifade eden işçiler, kurumun banka promosyonunun tamamını araç ve gereç alımı gibi farklı amaçlarla kullandığı gerekçesiyle Zonguldak İş Mahkemesine dâvâ açtı.

/ Zonguldak

06.06.2008


 

KARAÇULHA’DA 15 YILLIK SU ÇİLESİ

MUĞLA’NIN Fethiye ilçesine bağlı Karaçulha beldesinde yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte su kesintileri de baş göstermeye başladı.

Çeşmelerine su gelmeyen köylüler, 15 yıldır içme suyundan yeterli derecede yararlanamadıklarını ifade ederek, ellerindeki kovalarla eylem yaptı. Evlerindeki çeşmelerden haftada bir ya da iki defa su aktığını belirten kadınlar, temizlik ihtiyaçlarını köy kenarından geçen sulama kanalına uzatılan bir hortumdan karşıladıklarını belirttiler. Bulaşık ve çamaşır yıkayamadıklarını belirten köyün kadınları, ellerinde bidonlarla her gün saatlerce bu suyun başında kuyruğa girdiklerini anlattı. Yosunlu ve bulanık olan bu sudan bir kova almak için kavurucu sıcak altında çocuklarıyla ve ellerindeki kovalarla sıra bekleyen ev kadınları, yetkililerin sorunlarına çare bulmamaktan şikâyetçi. Gazetecilerin önünde Karaçulha Belediyesi’ni arayan köylülere yetkililer; “Suyunuz saat 5’te (17.00) gelecek. Bekleyin” cevabı verirken, kadınlar aynı cevabın 3 gündür hiç değişmediğini belirtti.

/ Muğla

06.06.2008


 

Türkçe’nin yıldızları Konyalıların gönlünü fethetti

6. ULUSLARARASI Türkçe Olimpiyatları Konya Şöleninde hünerlerini sergileyen 20 ülkeden 150 öğrenci, Konyalıların gönlünü fethetti.

Şölen, Selçuklu Belediyesi Uluslararası Spor ve Kongre Salonu’nda yapıldı. Yoğun ilgi gören şölene Konya’nın yanı sıra Adana, Aksaray, Nevşehir, Niğde, Karaman gibi çevre illerden de çok sayıda davetli katıldı. Şölende Türkçe şiirler okuyan, şarkılar söyleyen, halk dansları gösterileri sergileyen gençler ayakta alkışlandı.

/ Konya

06.06.2008


 

Hafızlar mezun oluyor

ISPARTA Mekke Kur’ân Kursundan mezun olan 20 öğrenci, Pazar günü düzenlenecek törenle mezun olacaklar.

Mekke Eğitim Vakfı tarafından düzenlenecek tören Mekke Kur’ân Kursu Camii’nde saat 9.30’de başlayacak. Yapılacak konuşmaların ardından mezun olan hafızlara plâketleri ve hediyeleri verilecek. Program Mehter Takımının vereceği konserle sona erecek.

06.06.2008


 

2 kilo arpa ile öğlene kadar gezi

OSMANİYE’NİN Kadirli ilçesinde bayan at arabası sürücünü görenler şaşkınlıklarını gizleyemiyor.

Otomobilleri olmayan anne ile kızı, ata verdikleri 2 kilo arpa ile öğlene kadar geziyor. Annesi ile sabah gezintisine çıktıklarını söyleyen Selda Kayman, “Gezmeyi çok seviyorum, annemle ara sıra böyle at arabamıza biner gezeriz. Benzin derdimiz yok, gezmek çok ekonomik oluyor. Atımıza 2 kilogram arpa verip öğlene kadar geziyoruz.” diye konuştu.

/ Osmaniye

06.06.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 
GAZETE 1.SAYFA
Download

Kutlu Doğum Haftası Pdf

Bütün haberler

© Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır