Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 26 Haziran 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Aile

Doktor mağdurları internette birleşti

Sağlıklarına kavuşmak için ameliyat olan mağdurlar dayanışma için “www.doktormagdurlari.com” adlı bir site kurdular.

SAĞLIKLARINA kavuşmak için ameliyat olan ve önemli miktarlarda harcama yapan mağdurlar, yaşadıkları sorunları aktarmak ve dayanışma sağlamak için ‘’www.doktormagdurlari.com’’ adlı bir site kurdular. Sitede, sorunlarını paylaşan mağdurlar durumlarını anlatırken, doktorlar da yorumlarda bulunuyorlar. Sitenin kurucusu Cem Polatoğlu, son yıllarda Türkiye’deki özel sağlık kuruluşlarının sayısının hızla arttığını, bazılarının “ortaya çıkan sonuçlarla adeta sektörün gelişimine sekte vurduklarını” söyledi. Bu sağlık kuruluşlarının, gereksiz tetkik isteyip ameliyat yapmaları sonucu mağduriyete yönelik şikayetlerinin her geçen gün arttığını belirten Polatoğlu, “prim sistemine göre, yani yapılan iş başına ücret alma” uygulamasının bunda en büyük etken olduğunu savundu. “Hastayı ticari meta olarak gören zihniyetin mağdurları bizler, bir çatı altında birleşmeye, mağduriyetlerimize çare aramaya kararlıyız” diyen Polatoğlu, kol ağrısı nedeniyle gittiği doktorun yanlış teşhisi sonunda boyun fıtığı ameliyatı olduğunu belirterek, “Ameliyat sonrası sağ kolum felç kaldı. Bunun düzeltilmesi için 2 ameliyat daha geçirdim ve mağdur oldum. Yaşadığım mağduriyeti herkesle paylaşmak için site kurmaya karar verdim” dedi. İnternet sitesini yaklaşık 10 gün önce kurduğunu ve büyük ilgiyle karşılandığını anlatan Polatoğlu, “Bugüne kadar doktor mağduru olduğunu söyleyen 500 kişiden mail aldım. Bunları doktor arkadaşıma da gösteriyorum. Hangisini siteye koyup koymayacağımıza birlikte karar veriyoruz. Küfürlü ve gerçek dışı olduğuna inandıklarımızı eliyoruz. Bu kısa sürede gelen 500 e-postadan dikkate altığımız 100’ünü siteye koyduk” diye konuştu.

/ İstanbul

26.06.2008


Dünyanın ilk akciğer kanseri aşısı üretildi

Kübalı bilimadamlarının ürettiği ve Küba’daki hastanelerde kullanılmaya başlayan aşı, akciğer kanseri hastalarının ortalama ömrünü ve yaşam kalitesini artırıyor.

Kübalı bilimadamlarının geliştirdiği ilk akciğer kanseri aşına onay verildi. Küba’daki hastanelerde kullanılmaya başlanan “Cimawax EGF” adlı aşı, akciğer kanseri hastalarının yaşam süresini ortalama 4-5 ay hatta bazı hastalarda daha fazla uzatıyor. Klinik araştırmalar, aşının hastaların hayatta kalma oranını ve yaşam kalitesini artırdığını ortaya koyuyor. Kübalı bilimadamları, aşının akciğer kanseri tedavisinde kullanılan kemoterapi ilaçlarının aksine fazla bir yan etkisi de olmadığını söylüyor. Zira aşı sadece kanserli hücreleri hedef alıyor. Kemoterepi tedavisinde görülen yan etkilerden biri saç dökülmesi. Oysa aşı bu tarz yan etkilere yol açmıyor.

ntv / İstanbul

26.06.2008


Sıcak çarpmasına dikkat

Aşırı sıcak hava ve yüksek nem oranının yaşlılar, bebekler, hamileler, kalp ve damar ile şeker hastaları, şişmanlar ve bazı cilt hastalığı olanları daha kolay etkilediği bildirildi.

Avrupa Acil Tıp Birliği Başkan Vekili Uz. Dr. Ülkümen Rodoplu, sıcak çarpması tablosunda gerçek vücut ısısının 41 dereceyi aştığını, böyle durumlarda ilk yardımın çok önemli olduğunu bildirdi. Rodoplu, aşırı sıcak hava ve yüksek nem oranının yaşlılar, bebekler, hamileler, kalp ve damar ile şeker hastaları, şişmanlar ve bazı cilt hastalığı olanları daha kolay etkilendiğini belirtti. Ülkümen Rodoplu, önümüzdeki günlerde çöl sıcaklarının beklendiği Türkiye’de, önemli sağlık sorunlarının yaşanabileceğini ifade etti. Türkiye’de 65 yaşının üzerindeki kişilerde aşırı sıcak nedeniyle her bir milyon kişiden 5’inin öldüğünü, bu oranın 5-44 yaş arasında milyonda 1’den daha az olduğunu anlatan Rodoplu, şöyle devam etti:

“Sıcak çarpmasında, sıvı kayıpları, yerine konulamadığında özellikle yaşlılarda ve bebeklerde ölüme yol açabilir. Sıcaklarda şişmanlar, kalp ve damar hastaları, yanık, egzema, sedef, ter bezi bozuklukları bulunanlar, hareketsiz kalanlar, alkolikler ve uzun süre ısıya maruz kalan sporcular, nöbetçi askerler, madenciler ve itfaiyeciler risk altındadır. Sıcak çarpması tablosunda, gerçek vücut sıcaklığı 41 dereceyi aşar. Bu durumda santral sinir sistemi bozukluğu ve terleyememe görülür. Dolayısıyla, asıl sorun terleyemediğimizde başlar.”

İlk yardım önemli

Dr. Rodoplu, bu durumda ilk yardımın önem taşıdığını söyledi. Hastanın öncelikle sıcak ortamdan uzaklaştırılması, yatırılarak veya oturtularak dinlendirilmesi gerektiğini ifade eden Dr. Rodoplu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sıcak çarpması olan hasta için derhal serinletici önlemler alınmalıdır. Öncelikle giysilerin çıkarılıp, hastanın esintili ve serin bir yere alınması çok önemlidir. Bilinci yerinde değilse, yarı baygın veya nöbet geçiriyorsa kesinlikle ağzından sıvı vermeyin. Bilinci yerindeyse sıvı verin. Su ve ayran en doğru seçenektir. 30 dakika içinde iyileşme görülmezse, bilinci bulanıklaşırsa ve vücut ısısı düşmezse, 112’yi arayarak hastayı en kısa sürede hastaneye ulaştırın.”

26.06.2008


Ihlamur her derde deva

HAZİRAN ayında hasadı yapılan ve sıcak içecek olarak tüketilen ıhlamur adeta ilaç gibi.

Türkiye’de Doğu Karadeniz ve Marmara bölgelerinde yetişen ve içinde uçucu yağ, tanen, şeker, C ve P vitamini, reçine ve enzimler bulunan ıhlamur her derde deva. Haziran ayında hasadı yapılan ve kurutulmaya bırakılan ıhlamur, hoş kokulu çayı ile sinirleri yatıştırdığı, cinsel isteği azalttığı, bağırsak kurdunu düşürdüğü, bağırsak sancısını giderdiği, öksürüğü kestiği, damar tıkanıklığını açtığı, gribi iyileştirdiği, hazımsızlığı giderdiği, mide üşütmesine iyi geldiği ve uykusuzluğu önlediği belirtildi. Ihlamur çayının ayrıca, idrar söktürücü, terletici, yatıştırıcı, göğüs yumuşatıcı özelliğe sahip olduğu öğrenildi.

/ Samsun

26.06.2008


“Başka çare bulunmazsa kavrulacağız”

ABD'Yİ bundan tam 20 yıl önce küresel ısınma konusunda uyaran bilim adamı, durumun daha da kötüleştiğine dikkat çekerek, yeni bir uyarıda bulundu.

Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi’nin (NASA) önde gelen bilim adamlarından James Hansen, Kongre’de yaptığı konuşmada, atmosferde sera etkisi yaratan gazların “tehlikeli seviyeyi” çoktan aştığını belirterek, artık 1988’deki seviyelere geri dönülmesi gerektiğini söyledi. Ekosistemin çökmesi ve deniz seviyesinin yükselmesi gibi değişimler başlamadan atmosferin insanların oluşturduğu bu yükü yalnızca 20 yıldan biraz daha fazla taşıyabileceğini belirten Hansen, “Başka çare bulunmazsa kavrulacağız” diye konuştu. Kömürle çalışan enerji tesislerinden vazgeçilmesi gerektiğini söyleyen küresel ısınma biliminin babası Hansen, “Bu son şans” dedi.

/ Washington

26.06.2008


Hayat genlerimizi değiştiriyor

ABD'NİN Johns Hopkins Üniversitesi’nin araştırmacıları, çevre şartları ve beslenme gibi faktörlerle hayat boyunca herkesin gen yapısında çeşitli değişiklikler olduğunu tespit ettiler.

Maryland Eyaletindeki üniversitede yürütülen ve Amerikan Tıp Vakfı’nın bilimsel yayınında dün yayınlanan çalışmada, bilimadamları, DNA üzerindeki epigenetik (kalıtsal etkilerden çok dışardan gelen etkilerin sonucu) işaretlerin, kişinin hayatı boyunca değişiklik gösterdiğini ve değişikliklerin büyüklüğünün aynı aile bireyleri arasında benzer olduğunu belirlediler. Yaşlanmayla kanser gibi hastalıkların ortaya çıkmasını açıklayabilecek bu araştırmayı yürüten Johns Hopkins Üniversitesi Tıp Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümünden Dr Andrew Feinberg, epigenetiğin modern tıbbın kalbinde olduğunu görmeye başladıklarını belirterek, her hücrede aynı olan DNA zincirinden ayrı olarak, beslenme rejiminin veya çevre faktörlerinin etkisiyle epigenetik değişikliklerin meydana gelebileceğini kaydetti. Bilimadamı, “Epigenetik diyabet, otizm ve kanser gibi hastalıklarda rol oynuyor olabilir” diye konuştu.

/ Ankara

26.06.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 
GAZETE 1.SAYFA
Download

Gezi Eki Pdf
© Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır