"Gerçekten" haber verir 14 Temmuz 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

Mayın’a iki şehit daha

Tunceli’de terör örgütü PKK üyelerinin döşediği mayının patlaması sonucu Astsubay Kıdemli Üst Çavuş Halis Kırımlı ile Jandarma Komando Er Samet Akdeniz şehit oldu. Akşehir ve Bursa'da acı haberi yetkililerden alan şehit ailelerinin evinde büyük üzüntü yaşanıyor.

TUNCELİ'DE terör örgütü PKK üyelerinin döşediği mayının patlaması sonucu şehit olan Astsubay Kıdemli Üst Çavuş Halis Kırımlı’nın Konya’nın Akşehir ilçesindeki evinde büyük üzüntü yaşanıyor. Tunceli merkeze bağlı Geyiksuyu beldesi kırsalında, arama tarama faaliyetleri sırasında, terör örgütü PKK mensuplarınca önceden döşenmiş mayının patlaması sonucu şehit olan Astsubay Kıdemli Üst Çavuş Halis Kırımlı’nın haberi ailesini yasa bağdu. Şehit Kırımlı’nın Akşehir’deki evinde büyük üzüntü yaşanıyor. Manisa’ya tayini çıkan Halis Kırımlı’nın 10 gün sonra yeni görev yerine gideceği, bunun için hazırlık yaptığı öğrenildi. Evli ve 1 kız çocuğu babası şehit Kırımlı Tunceli merkeze bağlı Geyiksuyu beldesi kırsal alanında, mayın patlaması sonucu Halis Kırımlı ve Jandarma Er Samet Akdeniz, şehit olmuştu. Jandarma Er Samet Akdeniz'in

Bursa'daki evinde büyük üzüntü yaşanıyor. Akrabalarının desteğiyle güçlükle ayakta durduğu gözlenen baba Salim Akdeniz, oğluyla en son dün akşam telefonda görüştüğünü belirterek, ''Devletimizin, milletimizin başı sağolsun. Bayramdan sonra izne gelecekti, ama şimdi daha erken geldi. Binlerce Samet vatan için feda olsun. O şerefsizlere karşı yine de ayakta duracağız. Yıkılmayacağız'' dedi.

/ Konya

14.07.2008


 

İDDİANAMENİN ŞEKLî KONULARI AÇIKLANACAK

İstanbul Cumhuriyet Savcıları Zekeriya Öz, Mehmet Pekgüzel ve Nihat Taşkın tarafından hazırlanan Ergenekon iddianamesi ve ekleri Başsavcı Aykut Cengiz Engin’e teslim edildi. Engin'in, bugün saat 11.00 de iddianame ile ilgili yapması beklenen açıklamada sadece "şeklî" konulara gireceği; "Ergenekon soruşturması" kapsamında tutuklanan ve tutuksuz yargılanacak sanıkların yanı sıra, olayla ilgili halen arananların isimlerini ve kimlerin neyle suçlandığını söylemeyeceği belirtildi.

‘Ergenekon Soruşturması’’na ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve 48’i tutuklanan 85 şüphelinin yer aldığı iddianameyle ilgili bugün açıklama yapılması bekleniyor.

Özel yetkili ağır ceza mahkemelerinin bulunduğu Beşiktaş Adliyesi’nde görev yapan İstanbul Cumhuriyet Savcıları Zekeriya Öz, Mehmet Ali Pekgüzel ve Nihat Taşkın tarafından bir yılı aşkın süredir yürütülen ‘’Ergenekon’’ soruşturması kapsamında hazırlanan iddianameye ilişkin incelemenin devam ettiği bildirilmişti.

İddianamenin, bugün İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin ile Başsavcı Vekili Turan Çolakkadı tarafından Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’nde açıklanması bekleniyor. İddianamede, aralarında emekli Tuğgeneral Veli Küçük ile İşçi Partisi Genel Başkanı (İP) Doğu Perinçek’in de yer aldığı 48’i tutuklu 85 şüphelinin yer alması öngörülüyor.

Ümraniye’de bir gecekonduda 12 Haziran 2007’de, el bombaları ve fünyelerin ele geçirilmesinin ardından açığa çıkartıldığı kaydedilen ‘’Ergenekon terör örgütü’’ne ilişkin iddianame, Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) sistemine aktarılarak kayıt altına alındı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına sunulan iddianame, toplam 40 bölümden oluşuyor ve yaklaşık 2500 sayfayı buluyor. 60 sayfasında sadece ‘’Danıştay saldırısı’’ ele alınan iddianamede, suikast sonucu öldürülen bazı kişilerin de adı geçiyor.

‘’Ergenekon soruşturması’’ kapsamında, son gözaltına alınan kişilerden önce, emekli Tuğgeneral Veli Küçük ve İP Genel Başkanı Doğu Perinçek ile Kuddusi Okkır’ın da bulunduğu 49 kişi tutuklanmıştı. Bu kişilerden, sağlık sorunları nedeniyle tahliyesine karar verilen Kuddusi Okkır, tedavi gördüğü Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde hayatını kaybetmiş ve tutuklu sayısı 48’e düşmüştü.

Soruşturmanın kapsamında emekli Tuğgeneral Veli Küçük, İP Genel Başkanı Doğu Perinçek, İP Genel Sekreteri Nusret Senem, Türk Ortodoks Patrikhanesi Basın sözcüsü Sevgi Erenerol, avukat Kemal Kerinçsiz, Kuvayı Milliye Derneği Başkanı emekli Kurmay Albay Mehmet Fikri Karadağ, emekli Binbaşı Fikret Emek, emekli Astsubay Oktay Yıldırım, emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin, eski Yüzbaşı Zekeriya Öztürk, emekli Yüzbaşı Gazi Güder, emekli Astsubay Mahmut Öztürk, emekli Astsubay Orhan Tunç, eski uzman çavuş Muhammet Yüce, Bekir Öztürk, Murat Çağlar, eski polis memuru Aydın Yüksek, yazar Ergün Poyraz, ‘’Susurluk davası’’ hükümlüsü Sami Hoştan, Doç. Dr. Ümit Sayın, Doç. Dr. Emin Gürses, gazeteci Vedat Yenerer, Aydınlık Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Serhan Bolluk, Ulusal Kanal Yönetim Kurulu Üyesi Adnan Akfırat, Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Ferit İlsever, Ulusal Kanal İzmir Temsilcisi Hayati Özcan, Hayrettin Ertekin, Mehmet Demirtaş, Muzaffer Şenocak, İsmail Yıldız, Mete Yalazangil, Ayşe Asuman Özdemir, Hüseyin Gazi Oğuz, Kahraman Şahin, Erol Ölmez, Erkut Ersoy, Hüseyin Görüm, Oğuz Alpaslan Abdülkadir, Abdullah Arapoğlu, Ümit Oğuztan, Vatan Bölükbaşoğlu, Muammer Karabulut, Abdülmüttalip Tonçer, Selim Akkurt, Hikmet Çiçek, Ali Kutlu, Rasim Görüm ve Behiç Gürcihan tutuklanmıştı.

Aynı soruşturma kapsamında gözaltına alınan Cumhuriyet Gazetesi İmtiyaz Sahibi İlhan Selçuk savcılıkça, eski İstanbul Üniversitesi Rektörü Kemal Alemdaroğlu da mahkemece serbest bırakılmıştı. Selçuk’un yurt dışına çıkışı yasaklanırken, Alemdaroğlu’nun da her ayın 1. ve 15. günü ev adresine en yakın polis merkezinde imza vermesi karara bağlanmıştı.

SON TUTUKLANANLARA

EK İDDİANEME HAZIRLANACAK

SORUŞTURMAYA ilişkin son operasyonda gözaltına alınan ve tutuklanmalarına karar verilen ADD Başkanı emekli Orgeneral Şener Eruygur, emekli Orgeneral Hurşit Tolon ve ATO Başkanı Sinan Aygün ile diğer 7 tutuklunun da aralarında bulunduğu şüpheliler hakkında ek iddianame düzenlenmesi bekleniyor.

Son operasyonda gözaltına alınanlardan emekli Albay Hasan Atilla Uğur, Osman Gürbüz, Barbaros Hayrettin Altıntaş, İbrahim Özcan, Birol Başaran, Durmuş Ali Özoğlu ve Kemal Aydın da tutuklanmıştı. Bu kişilerin de tutuklanmasıyla, geçen yıl başlatılan soruşturma kapsamındaki tutuklu sayısı 58’e yükselmişti. Son operasyonun ardından adliyeye sevk edilen, Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay, Halka ve Olaylara Tercüman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ufuk Büyükçelebi, İP Öncü Gençlik Genel Başkan Yardımcısı Tunç Akkoç, Prof. Dr. Ercüment Ovalı, yazar Erol Mütercimler ile Türkiye Gençlik Birliği’nin önceki Genel Başkanı Adnan Türkkan’ın da bulunduğu 11 kişi ise savcılık ya da mahkemeden serbest bırakılmıştı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Turan Çolakkadı, Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) sistemine aktarılan iddianameyle ilgili açıklamayı geçtiğimiz cuma günü yapmayı planladıklarını, ancak kapsamlı olan iddianame üzerindeki inceleme tamamlanamadığı için açıklamanın yarın (bugün) saat 11.00’de yapılmasının öngörüldüğünü bildirmişti. Çolakkadı, açıklamanın İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin ve kendisi tarafından Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesinin bahçesinde yapılabileceğini kaydetmişti.

/ İstanbul

14.07.2008


 

Ergenekon soruşturmasında sonuna kadar gidilmeli

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Sünnetçioğlu, Ergenekon soruşturması hakkında, ‘’Biz şunu söylüyoruz; nereden olursa olsun, kim yaparsa yapsın mutlaka sonuna kadar gidilmelidir” dedi.

Sünnetçioğlu, partisinin Osmangazi İlçe Başkanlığı divan toplantısı öncesinde gazetecilere yaptığı açıklamada, özellikle Orta Doğu ve ‘’İslam coğrafyası’’ başta olmak üzere, tüm dünyada çok önemli olaylar yaşandığını söyledi. Genel Başkan Yardımcısı Sünnetçioğlu, Ergenekon soruşturması ile ilgili olarak şunları kaydetti:’’Biz şunu söylüyoruz; nereden olursa olsun, kim yaparsa yapsın mutlaka sonuna kadar gidilmelidir. Ama belgeleri konularak, ciddi bir şekilde mahkeme edilerek, yersiz suçlamalar yapmadan. Yani yapıyormuş gibi yapıp da daha sonradan bırakılmaması lazım. Ülkenin gerçekten her zamankinden fazla birlik ve beraberliğe ihtiyaç olduğu bir ortamda, çiftçi, emekli, işçi, memur herkesin boğuştuğu geçim sıkıntıları göz ardı edilerek, böyle suni gündemlerle halkımız meşgul edilmeye çalışılıyor.’’ Sünnetçioğlu, ABD Başkonsolosluğuna yapılan saldırıyla ilgili olarak, ‘’Bu olay, yarın öbür gün İran’a yapılacak Amerika, İsrail menşeli bir saldırının altyapısı olarak da değerlendirilebilir’’ dedi.

/ Bursa

14.07.2008


 

Tunceli'de çatışma

TUNCELİ-Ovacık kara yoluna bomba döşemek isteyen terör örgütü PKK üyesi 2 terörist, çatışmada etkisiz hale getirildi.

Alınan bilgiye göre, Tunceli’nin Ovacık ilçesine yakın bir noktada arazi tarama faaliyetlerinde bulunan güvenlik güçlerinin Tunceli-Ovacık kara yoluna bomba döşemek isteyen iki teröristi fark etmesi üzerine operasyon düzenlendi. Operasyonda silahlarıyla ölü ele geçirilen terör örgütü PKK üyesi iki kişinin üzerinde bol miktarda patlayıcı madde bulunduğu belirtildi. Bomba uzmanı ekiplerin, bölgedeki kara yollarında bomba arama çalışmalarını sürdürdüğü kaydedildi.

/ Tunceli

14.07.2008


 

12 kişiye ‘Sayın’ tutuklaması

DİYARBAKIR’DA Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdikleri dilekçede, terör örgütü elebaşına, ‘’sayın’’ dedikleri gerekçesiyle gözaltına alınan 14 kişiden 12’si tutuklandı.

Diyarbakır Emniyet Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamada, Diyarbakır’da 07 Temmuz 2008’de, PTT Müdürlüğü önünde, terör örgütü elebaşını övücü mahiyette hazırlamış oldukları dilekçeleri posta yolu ile Cumhuriyet Başsavcılığına göndererek, kendilerini ihbar eden, 14 kişi gözaltına alınmıştır. Adli mercilere sevk edilen ve bir siyasi partiye mensup temsilcilerin de aralarında bulunduğu 12 kişi tutuklanmış, 2 kişi tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştır.’’

/ Diyarbakır

14.07.2008


 

Şehidin ailesi mağdur edilmeyecek

İSTANBUL Emniyet Müdürlüğü, ABD Başkonsolosluğu önündeki saldırıda şehit polislerle ilgili bazı haberlere ilişkin, ‘’Kanun kapsamında, bir günlük devlet memurluğunda bulunulsa dahi asalet tasdikine bakılmaksızın terör eylemlerine muhatap olarak şehit olan personelin geride kalan aile fertleri tazminat ve aylık bağlanma haklarına sahip olduğunu’’ bildirdi.

Konuya ilişkin yazılı açıklamada, ‘’11-13 Temmuz 2008 tarihleri arasında bazı televizyon kanalları ile yazılı basın organlarında, ‘Canı pahasına ABD Konsolosluğunu savunan polis memuru şehit oldu ama asaleti tasdik olmadığı için devlet onu şehit kabul etmiyor’ şeklinde gerçekleri yansıtmayan haberlere yer verildiğinin görüldüğü’’ kaydedildi. 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 21. Maddesi’nin, ‘’Kamu görevlilerinden yurt içinde ve yurt dışında görevlerini ifa ederlerken veya sıfatları kalkmış olsa bile bu görevlerini yapmalarından dolayı terör eylemlerine muhatap olarak yaralanan, sakatlanan, ölen veya öldürülenler hakkında 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümleri uygulanır’’ hükmüne amir olduğu kaydedilen açıklamada, şöyle denildi: ‘’(A) bendinde ise ‘Şehitlerin dul ve yetimlerine en yüksek devlet memuru aylığı üzerinden 30 yıl hizmet yapmış gibi emekli ikramiyesi ödenir’ denildiğinden, şehitlerimizin tüm hakları geride kalan aile fertlerine verilmektedir. Bu kanun kapsamında, bir günlük devlet memurluğunda bulunulsa dahi asalet tasdikine bakılmaksızın terör eylemlerine muhatap olarak şehit olan personelin geride kalan aile fertleri tazminat ve aylık bağlanma haklarına sahip olmaktadır. ABD İstanbul Başkonsolosluğu önündeki saldırı sonucu hayatlarını kaybeden meslektaşlarımız yukarıda belirtilen kanun hükümleri çerçevesinde ‘şehit’ kabul edilmektedir.’’

/ İstanbul

14.07.2008


 

Yaralanan polis Dağlı taburcu oldu

ABD’nin İstanbul Başkonsolosluğu önünde 3 polisin şehit olduğu, 3 saldırganın da ölü ele geçirildiği silahlı saldırıda yaralanan polis memuru taburcu oldu.

Alınan bilgiye göre, İstinye’deki başkonsolosluk önündeki olayda sol dirseğine kurşun isabet eden trafik polisi Osman Dağlı’nın İstinye Devlet Hastanesi’ndeki tedavisi tamamlandı. Polis memuru Dağlı, sabah saatlerinde taburcu edildi. Olay sırasında yakında bulunan ve seken bir kurşunla sol köprücük kemiği yakınından vurulan çekici sürücüsü Ferit Özcan’ın tedavisinin ise aynı hastanede sürdüğü öğrenildi.

/ İstanbul

14.07.2008


 

Bin Filistinli tedavi bekliyor

Filistin Sağlık Bakanı Besim Naim, Gazze’de acilen tedavi olmayı bekleyen bin hasta bulunduğunu belirterek, ‘’Özellikle kalp, göz ve sinir cerrahisi hastalarının âcilen tedavi görmesi gerekiyor’’ dedi.

Türkiye, İsrail ambargo ve ablukası altında hastaneleri hizmet veremez duruma gelen ve ilaç sıkıntısı yaşanan Filistin’e sağlık yardımında bulunacak. Filistin Sağlık Bakanı Besim Naim, konu için Ankara’da Sağlık Bakanı Recep Akdağ’la görüştü. Naim, ilâç ve tıbbî malzeme yardımıyla sağlık personelinin yetiştirilmesi konusunda Recep Akdağ’ın kendilerine olumlu cevap verdiğini, önümüzdeki günlerde buna yönelik çalışmaların başlayacağını söyledi.

Filistin Sağlık Bakanı Besim Naim, Filistin’de yaşanan sağlık sorunlarının çözümü için Ankara’da Sağlık Bakanı Recep Akdağ, İstanbul’da ise hastane başhekim ve doktorlarıyla görüşerek yardım istedi.

Naim, Gazze’deki yaralıların Türkiye’de tedavisi, ilâç ve tıbbî malzeme yardımıyla uzman sağlık personelinin yetiştirilmesi konusunda destek almak için önce Ankara’da Recep Akdağ’la ikili bir görüşme yaptı.

Besim Naim, Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın kendilerine olumlu cevap verdiğini, önümüzdeki günlerde buna yönelik çalışmaların yapılacağını sözlerine ekledi.

İstanbul’da ise İHH İnsanî Yardım Vakfı tarafından Saray Restorantta düzenlenen toplantıda hastane başhekim ve doktorlarla bir araya gelen Naim, Filistin’de yaşanan son durum hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Gazze şeridinde yaşanan insani durumu anlatan Naim, “Gazze’de bu yıl içinde ilâçsızlıktan 205 kişi öldü. 1000 yaralı ise tedavi olmayı bekliyor. Eğer önlem almazsak bu yaralılar da ölecek” dedi.

Naim şöyle konuştu: “Gazze 40 yıldır İsrail işgali altında. Bu işgal süresince gerek hastaneler gerek personel ve diğer tüm tıbbi gereksinimler de çok ciddî sıkıntılar vardı. İşgal nedeniyle sağlık alanında ciddî bir yatırım olmadı. Bütün bu sıkıntılar bir yana bir de ambargo başlayınca zaten zayıf ve yetersiz olan alt yapı tamamen çöktü. Bugün ise ilâç, tıbbî malzeme ve en önemlisi de yetişmiş personel anlamında çok büyük sıkıntı var. Ayrıca yapılması planlanan veya başlanan sağlık projeleri de tamamen durmuş durumda.”

Naim, Filistin’de 4 bin doktorun olduğunu, ancak kalp, göz ve sinir hastalıkları gibi konularda uzman doktorlarının çok sınırlı olduğunu söyledi.

/ İstanbul

14.07.2008


 

Muhalefet bayrağını Konya’da açtı

DEVLET Eski Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, ‘’Türkiye’de kurumlar arasında güven, inanç yok, bir araya gelip kucaklaşamıyorlar. Kurumlar arası güven, işbirliği ve dayanışmaya ihtiyaç vardır. Bir an önce bunun tesis edilmesi lâzım’’ dedi.

Konya Elektrikçiler Odasının davetlisi olarak ‘’Ekonomik Gelişmeler ve Yansımaları’’ adlı konferans için Konya’ya gelen Şener, Kayacık Mevkisi Birlik Parkı’nda AKP Konya eski milletvekili Ahmet Işık ve bir grup vatandaş tarafından karşılandı. Şener, karşılamaya gelenleri selamladıktan sonra Konya Esnaf ve Sanatkârlar Odasına gitti. Burada konuşan Şener, ‘’Sorunların çözümünü bekleyen vatandaş ise sorunlarla baş başa kalıyor’’ dedi. Şener, daha sonra verdiği ‘’Ekonomik Gelişmeler ve Yansımaları’’ başlıklı konferansta, esnafın siftah etmeden dükkânını kapattığını söyledi. Zaman zaman çeşitli ekonomik verilerin açıklandığını, bu açıklamalarda Türk ekonomisinin iyi yolda olduğunun söylendiğini ifade eden Şener, sözlerini şöyle sürdürdü: "En son Türkiye’nin büyüme oranları açıklandı. Yüzde 6.6’lık bir büyüme olduğu söylendi. Ama kime sorduysam yüzde 6.6’lık büyümeye inanmıyor. Böyle bir büyümeyi hissetmediğini söylüyor. Aslına bakarsanız 2007’ın üçüncü çeyreğinden itibaren Türkiye ekonomisinde önemli tıkanmalar var. Televizyonlarda dinlediğimiz, gazetelerde okuduğumuz rakamları ihtiyatlı karşılamalıyız. Bu rakamların hiçbirinin geçmiş yılların rakamlarıyla karşılaştırılabilir bir hali yok. Çünkü hesap biçimleri değişti.’’

/ Konya

14.07.2008


 

Numara taşınabilirliği Meclis’in gündeminde

TBMM Genel Kurulu, cep telefonu abonelerinin, kullandıkları telefon numarasını değiştirmeden farklı bir işletmeden hizmet alabilmesine imkan tanıyan Elektronik Haberleşme Kanunu Tasarısını yasalaştırmak için bu hafta çalışmalara başlıyor.

TBMM Genel Kurulu, Elektronik Haberleşme Kanunu Tasarısını da temel kanun olarak ele alıp, yasalaştırmak için mesai yapacak. Tasarıya göre, aboneler, kullandıkları telefon numarasını değiştirmeden farklı bir işletmeden hizmet alabilecek. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, abonelerin numaralarını değiştirmeden hizmet aldığı şirketi değiştirmesi durumunda, tüketicilerin korunması ve hizmetten en iyi şartlarda yararlanabilmelerini sağlamak için gerekli tedbirleri alacak. Ulaştırma Bakanlığı, olağanüstü durumlarda kesintiye uğrama riskine karşı, alternatif bir haberleşme altyapısını kuracak. Kayıp, kaçak veya çalıntı cihazlara, elektronik haberleşme hizmeti verilmeyecek.

/ Ankara

14.07.2008


 

Soylu: Türkiye çok zor bir dönemeçten geçiyor

DEMOKRAT Parti Genel Başkanı Süleyman Soylu, ‘’Ya bu ülkeyi biz idare edeceğiz ya da bu ülkedeki demokrasi tiyatrosu devam edecek’’ dedi.

Soylu, bazı sivil toplum örgütlerinin temsilcileriyle düzenlediği toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin çok zor bir dönemeçten geçtiğini, bir yandan ekonomik kriz, diğer taraftan siyasal gerginlik ve kaos ortamının sürdüğünü iddia etti. AKP’nin kapatma davasının ardından, DP’ye tarihin yeniden bir görev verdiğini öne süren Soylu, Türkiye’nin çok derin bir sıkıntı yaşadığını ve bu sıkıntının yeni olmadığını ileri süren Soylu, en önemli sıkıntının 1960 ihtilalinde ve o günden sonra o darbeyle yüzleşememe cesaretsizliğinden kaynaklandığını söyledi.

/ Gaziantep

14.07.2008


 

“Belediyelerin gelir ve giderleri halka açıklansın”

MHP Genel Sekreter Yardımcısı ve Adana Milletvekili Recai Yıldırım, belediyelerin gelir ve giderlerinin açıklanmasını istedi.

Recai Yıldırım, İçişleri Bakanı Beşir Atalay’dan Adana Büyükşehir Belediyesi, Seyhan ve Yüreğir ilçe belediyelerinin gelirleri ile harcamaları konusunda açıklama istedi. Recai Yıldırım; İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın yazılı olarak cevaplaması istemiyle Meclis Başkanlığı’na soru önergesi verdi. Yıldırım önergesinde; yerel hizmetlerin sağlayıcı kurumları olan belediyelerin maddi imkan ve yetenekleri nispetinde hizmet ürettiklerini bildirdi. Kamu kurumlarının daha verimli, daha gerçekçi ve israftan uzak bir yapı içinde tutulması gereğine işaret eden Yıldırım, “Bunun için de gelir ve giderlerinin halk tarafından bilinmesi gereği vardır. Yani şeffaflık esastır” dedi. Önergesinde; Büyükşehir Belediyesi, Seyhan Belediyesi ve Yüreğir İlçe Belediyesi’ne 29 Mart 2004 tarihinden itibaren yıllık olarak nerelerden ne kadar kaynak aktarıldığını bilmek istediklerini anlatan Yıldırım; “ Belediyelerin yıllık gider miktarları nedir? Yıllık gelirleri yine yıllık olarak hangi alanlara ne kadar harcanmıştır? Belirttiğim yıllar içinde adı geçen belediyelere yönelik yapılan denetimlerde her hangi bir usulsüzlük ve suistimale rastlanmış mıdır ? Eğer rastlanmış ise ne gibi işlemlere tabi tutulmuşlardır ?” sorularını yöneltti.

/ Adana

14.07.2008


 

KPSS, dâvâlık oldu

Türk Sağlık-Sen, Kamu Personeli Seçme Sınavı başvuru kılavuzunda yer alan eğitimle ilgili şartların iptali için Ankara 11. İdare Mahkemesinde dâvâ açtı. Sendika, adayların sadece bitirdikleri son öğretim düzeyinden sınava başvurmalarıyla ilgili şartın mağduriyet oluşturduğu gerekçesiyle iptalini istedi.

Alınan bilgiye göre, Türk Sağlık-Sen, KPSS Başvuru Klavuzu’nun başvuru şartlarında yer alan eğitimle ilgili şartları yargıya taşıdı.

Sendikanın dâvâ açmasına sebep olan düzenlemeler KPSS’ye son başvuru tarihi itibariyle önlisans diploması almaya hak kazanmış adayların ortaöğretim düzeyinden sınava başvuramamasını, başvuru tarihi itibariyle lisans diploması almaya hak kazanmış adayların ise ortaöğretim / önlisans düzeyinden sınava başvurdukları takdirde adayların ‘’2008 KPSS Lisans’’ başvurularının iptalini içeriyor. Dâvâ dilekçesinde, kılavuzun ilgili düzenlemesine göre adayların sadece bitirdikleri son öğrenim düzeyinden sınava başvurabildikleri belirtildi.

Bu durumda adayların bir üst öğrenimden sınava girmeyi bekledikleri, ancak daha sonra bitirdikleri bölümler ile ilgili devlet memurluğu kadrosu açılmadığı ifade edilen dilekçede, buna karşılık bir alt öğrenimden bitirilmiş bölümlerde açılan kadrolara ise başvurulamadığı kaydedildi. Dilekçede, lisans diplomasına sahip olanların ise önlisans ve ortaöğretim düzeyinden sınava başvuramadıkları için mağduriyet yaşadıkları dile getirildi.

Adayların istedikleri herhangi bir diploma ile sınava başvuramamasının Anayasa, kanun ve kanun hükmünde kararnamelere aykırı olduğu savunulan dilekçede, bu düzenlemelerin öğrenimine devam eden kişilerin çalışma hakkını engellediği öne sürüldü.

Dilekçede, belirtilen gerekçelerle KPSS başvuru kılavuzlarında yer alan ilgili düzenlemelerin iptali talep edildi. Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, yaptığı açıklamada, dâvânın kazanılması halinde kamu görevine ilk defa atanacak kişilerin, devlet memurluğuna alınma sürecinde herhangi bir diplomasını kullanabileceğini ve bitirdikleri son öğrenim düzeyinden tercih yapmaya zorlanamayacağını söyledi.

Kahveci, mevcut uygulamanın mağduriyetler oluşturduğunu belirterek,’’Örneğin yüksekokul mezunu bir hemşire daha sonra Açıköğretim Fakültesinin herhangi bir bölümünde lisans eğitimini tamamladığında hemşire olması imkânsız hale geliyor. İnsanlar sadece bir bölümden sınava girmeye zorlanıyorlar. Biz bu mağduriyetlerin önüne geçmek için bu dâvâyı açtık’’ dedi.

/ ANKARA

14.07.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 
GAZETE 1.SAYFA

Bütün haberler

© Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır | Site yöneticisi | Editör