"Gerçekten" haber verir 19 Temmuz 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

Eğitimde hedefin uzağındayız

Eğitimciler Birliği Sendikası Kahramanmaraş Şube Başkanı Hacı Datlı, OKS ile ÖSS sonuçlarının millî eğitim sisteminin hedeflenen yerden uzak olduğunu gözler önüne serdiğini söyledi.

EĞİTİMCİLER Birliği Sendikası Kahramanmaraş Şube Başkanı Hacı Datlı, Ortaöğretim Kurumları Sınavı (OKS) ile Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS) sonuçlarının milli eğitim sisteminin hedeflenen yerden uzak olduğunu gözler önüne serdiğini söyledi. OKS’de sınava giren 905 bin adaydan 31 bin 221’inin sıfır puan alması, ÖSS’de ise, 25 bin adayın puanlarının hesaplanmamış olması ve 99 bin 226 adayın tercih yapma hakkını elde edememesi eleştiriliyor. Datlı, sınavlarda yüksek puan alan öğrenci sayısının artmasının önemli olduğunu, ancak asıl dikkat edilmesi gereken noktanın hala sınavda sıfır puan alanların bulunması olduğunu kaydetti. Sınavda sıfır puan alanların, eğitim sisteminin masaya yatırılmasının ve başarısızlığın nedenlerinin araştırılmasının önemini ortaya koyduğunu dile getiren Datlı, “Sınav sonuçlarının ortaya çıkardığı tablo, eğitimin temel sorunlarına ilişkin ciddi önlemler alınmasının zorunluluğunu ortaya koyarken; aynı zamanda öğrencilere kaliteli, doğru ve sağlıklı bir eğitim veremediğimizin de kanıtı olmuştur. Buna rağmen maalesef hatalardan ders alınmamakta ve her yıl yaşanan başarısızlık tablosu bir sonraki yıl tekrar etmekte, dolayısıyla eğitim sistemimiz alarm vermektedir.” dedi.

/ Kahramanmaraş

19.07.2008


 

İÇE KAPANMAYA TEŞVİK EDİYORLAR

Millî Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, “Türkiye’deki en büyük tehditlerden birisinin, liselerden başlamak üzere gençliği şoven bir milliyetçiliğe doğru iten zihniyet olduğunu” ifade ederek, “‘Ben AB’ye karşıyım, ben ABD’ye karşıyım, ben buna karşıyım, ben şuna karşıyım’ diyen bir gençlik, ama küreselleşmenin farkında olmayan bir gençlik. Türkiye’yi içe kapanmaya teşvik edenler, gençliğe maalesef bunu pompalıyorlar” dedi.

TÜRKİYE YOL AYRIMINDA

Bir toplantıda konuşan Çelik, Türkiye’nin “bir yol ayrımında” olduğunu ifade ederek şunları söyledi: “Biz ya ulusalcı fukaralık ve içe kapanmayı tercih edeceğiz ya da ulusal zenginliğin ve açılımın yanında olacağız. Türkiye’yi kendi içinde hapsetmeye çalışırsak, Türkiye eski demir perde ülkeleri gibi kendi içine kapanır ve Türkiye’ye yazık olur. Gençler bunun farkında olmak zorundadır.”

En büyük tehlike şoven milliyetçilik

MİLLİ Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, ‘’Türkiye’deki en büyük tehditlerden birisinin, liselerden başlamak üzere gençliği şoven bir milliyetçiliğe doğru iten zihniyet olduğunu’’ ifade ederek, ‘’(Ben AB’ye karşıyım, ben ABD’ye karşıyım, ben buna karşıyım, ben şuna karşıyım) diyen bir gençlik, ama küreselleşmenin farkında olmayan bir gençlik. Türkiye’yi içe kapanmaya teşvik edenler, gençliğe maalesef bunu pompalıyorlar’’ dedi.

Çelik, Kolej Mezunları Derneğinin TOBB ETÜ’de düzenlediği ‘’Türkiye’de ve Dünyada Geçmişten Geleceğe Küreselleşme ve Bu Süreçte Gençliğin Yeri ve Anlamı’’ konulu foruma katıldı. Bakan Çelik burada yaptığı konuşmada, sivil toplumun, insanların ‘’ben de varım’’ demesi olduğunu ifade etti. ‘’Küreselleşmenin, globalleşme olarak gündeme geldiğini’’ belirten Çelik, ‘’kitle iletişim araçları sayesinde dünya bir köy haline geldi’’ dedi.

‘’Küreselleşme ile emperyalizmin özdeş olarak ifade edilen kavramlar olduğunu’’ anlatan Çelik, ‘’Haklının kuvvetli olduğu bir dünya yok. Askeri olarak, ekonomik olarak kuvvetli değilseniz, siz haklı değilsiniz. Ayakta durmak istiyorsanız, güçlü olmak zorundasınız’’ diye konuştu. Küreselleşmenin görmezlikten gelinemeyeceğini vurgulayan Çelik, küresel aktörlerin başında uluslararası firmaların geldiğini söyledi.‘’Türkiye’deki en büyük tehditlerden birisinin liselerden başlamak üzere gençliği şoven bir milliyetçiliğe doğru iten zihniyet’’ olduğunu kaydeden Çelik, ‘’(Ben AB’ye karşıyım, ben ABD’ye karşıyım, ben buna karşıyım, ben şuna karşıyım) diyen bir gençlik, ama küreselleşmenin farkında olmayan bir gençlik. Türkiye’yi içe kapanmaya teşvik edenler, gençliğe maalesef bunu pompalıyorlar’’ dedi.Türkiye’nin ‘’bir yol ayrımında’’ olduğunu ifade eden Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

‘’Biz ya ulusalcı fukaralık ve içe kapanmayı tercih edeceğiz ya da ulusal zenginliğin ve açılımın yanında olacağız. Türkiye’yi kendi içinde hapsetmeye çalışırsak, Türkiye eski demir perde ülkeleri gibi kendi içine kapanır ve Türkiye’ye yazık olur. Burada esas dinamik unsur, Türkiye’yi geleceğe hazırlayacak olan gençlerdir. Gençler bunun farkında olmak zorundadır.’’ Hukukun üstünlüğünün, demokrasinin ve piyasa ekonomisinin yükselen değerler arasında olduğunu belirten Çelik, bu değerleri çok iyi anlamak ve ona göre hareket etmenin önemine dikkati çekti. ‘’Yozlaşmadan uzlaşmayı öğrenmenin’’ önemini belirten Çelik, yozlaşmadan medeni dünyayla uzlaşılması gerektiğini söyledi.

Genç nüfusun Türkiye için büyük avantaj olduğunu ifade eden Çelik, ‘’Gençlik dünyayı çok iyi anlayacak, antenleri dünyaya açık olacak’’ dedi.

/ Ankara

19.07.2008


 

Yargı siyasallaşmasın

Trabzon Baro Başkanı Avukat Veysel Malkoç, siyasetin yargıya müdahalesinin kabul edilemeyeceği gibi yargının da siyasallaşmaması gerektiğini söyledi.

Aksi durumda herkesin kendi adaletini oluşturacağına işaret eden Veysel Malkoç, bu durumun da toplumu kaosa sürükleyeceğine dikkat çekti.

Yargı siyasallaşmamalı

Trabzon Baro Başkanı Avukat Veysel Malkoç, siyasetin yargıya müdahalesinin kabul edilemeyeceği gibi yargının da siyasallaşmaması gerektiğini söyledi.

Malkoç, Trabzon Barosu tarafından düzenlenen “Soruşturma Evresi; Müdafiin Konumu, Koruma Tedbirleri ve Uzlaşma” konulu sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada, herkesin yargıya güven duyması gerektiğine vurgu yaptı. Aksi durumda herkesin kendi adaletini oluşturacağına işaret eden Malkoç, bu durumun da toplumu kaosa sürükleyeceğine dikkat çekti. Siyasetin yargıya müdahalesinin kabul edilemeyeceği gibi, yargının da siyasallaşmaması gerektiğinin altını çizen Malkoç, “Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre soruşturmanın gizli olduğu ve bu gizliliğin ihlalinde Türk Ceza Kanunu’nun 285. maddesindeki cezai yaptırımın olduğu belirtilmektedir. Ancak basında maalesef birçok olayda gizliliğin de ihlal edildiğini görmekteyiz. Daha iddianame düzenlenmeden tüm olaylar ifşa edilmektedir. Hepimizin Türk yargısına güven duyması gerekmektedir. Ve hukuk bilincine de ulaşmalıyız” diye konuştu.

Baro Başkanı Malkoç ve Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel’in açılış konuşmalarının ardından sempozyumdaki oturumlara geçildi. Trabzon İl Emniyet Müdürü Feridun Boz ile emniyet ve yargı mensuplarının da katıldığı sempozyumda, yerli ve yabancı akademisyenler ile hukukçular katılımcılara “Müdafiin Konumu, Koruma Tedbirleri ve Uzlaşma” konularında bilgiler verldi.

/ Trabzon

19.07.2008


 

Siyasetçiler halkı dinlemeli

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ekren, “Partilerin en temel görevi vatandaşların arzu ve isteklerini belirleyip, ona uygun bir program hazırlamaktır” dedi.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, ‘’Partilerin en temel görevi vatandaşların arzu ve isteklerini belirleyip, ona uygun bir program hazırlamaktır. Bizler de bu şekilde bir yol izledik’’ dedi.

Ekren, Erzurum Valisi Sami Bulut, Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler ve AKP İl Başkanı Hüseyin Tanfer’i makamlarında ziyaret ederek, ilin sorunları hakkında bilgi aldı. AKP ziyaretinde gazetecilere açıklama yapan Ekren, AKP’nin Türkiye’nin bir ili hariç bütün illerinde milletvekili çıkartmış bir parti olduğunu belirterek, ‘’AK Parti Türkiye’nin her ilinde belediye başkanına sahip, millî iradenin oluşumuna katkı sağlayarak, demokratik devlet ve toplum düzeni içinde ülkemizi muasır medeniyet seviyesine çıkartmayı amaçlayan bir partidir’’ diye konuştu.

Nazım Ekren, bölgesel ekonomik kalkınma ve sosyal gelişme programı çerçevesinde, ülkenin her köşe ve beldesinin kendi imkân ve kaynaklarının farkındalığını arttırıp, gelişim ve kendine güven duygularını güçlendirerek, bütün bölgelerin refah ve mutluluğunu arttıracak yeni bir sürece başlandığını belirterek, şunları kaydetti:

‘’Erzurum’a ziyaretimiz Doğu Anadolu projeleri kapsamında yaptığımız ikinci ziyarettir. Birincisini Van ve bölgeye yapmıştık. Yarın da burada bir toplantı yapacağız. Daha sonra Samsun’da bir toplantı yapacağız ve bu dönemin bölgesel kalkınma konusundaki ziyaretlerinin ilk etabını tamamlamış olacağız. Partilerin en temel görevi vatandaşların arzu ve isteklerini belirleyip, ona uygun bir program hazırlamaktır. Bizler de bu şekilde bir yol izledik. Hem parti hem de hükümet programımızda yer alan temel hedefler ve temel öncelikleri Erzurum’da ne şekilde somut adımlarla hayata geçiririz, bunu el birliğiyle yapmaya çalışacağız.’’

/ Erzurum

19.07.2008


 

“Azınlık raporu” aklandı

Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu ve Prof. Dr. Baskın Oran’ın, beraat ettikleri “Azınlık raporu” dâvâsının gerekçesi yayınlandı. Gerekçede raporun bilimsel içerik taşıdığı, suç teşkil etmeyecek tarzda ve ifade özgürlüğü sınırları içinde kaleme alındığı bildirildi.

ESKİ İnsan Hakları Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu ve Alt Komisyon Başkanı Prof. Dr. Baskın Oran’ın ‘’halkı kin ve düşmanlığa tahrik’’ suçundan beraatlerine ilişkin kararı oy çokluğuyla onayan Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun kararının gerekçesi belli oldu. Edinilen bilgiye göre, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun onama kararının gerekçesinde, “Rapor, şiddet çağrısı içermemesi nedeniyle ‘kamu düzeni’ ya da ‘kamu güvenliği’ açısından açık ve yakın bir tehlike taşımamaktadır. Raporun, sanıkların akademisyen kimlikleri nazara alındığında bilimsel içerik taşıdığı kuşkudan uzaktır. Bilimsel içerikli ve yapılan görevle ilgili hazırlanan raporun, bu haliyle resmi görüşü sorguladığı, suç teşkil etmeyecek tarzda ve ifade özgürlüğü sınırlılığıyla eleştirdiği ve değiştirilmesini önerdiği açıktır’’ denildi.

/ Ankara

19.07.2008


 

Çiftçiler tedbir alsın, bitkiler susuz kalmasın

Ziraat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Vahap Tuncer, bundan sonraki günlerde hava sıcaklıklarının daha da artacağını belirterek, yer altı ve yer üstü su kaynaklarında da azalmalar meydana geldiğini söyledi. Tuncer, küresel ısınmaya bağlı olarak aşırı sıcaklarda tarım alanlarında olumsuzlukların yaşanmaması için çiftçilerin sulama konusunda gerekli tedbirleri almasını istedi.

ZİRAAT Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Vahap Tuncer, aşırı sıcaklarda tarım alanlarında olumsuzlukların yaşanmaması için çiftçilerin sulama konusunda gerekli tedbirleri almasını istedi. Tuncer, bundan sonraki günlerde ve Ağustos ayında hava sıcaklıklarının daha da artacağını belirterek, küresel ısınmaya bağlı olarak yer altı ve yer üstü su kaynaklarında da azalmalar meydana geldiğini söyledi. Buna bağlı olarak bitkilerin su ihtiyacının karşılanmasında sıkıntı yaşanabileceğine dikkati çeken Tuncer, şunları kaydetti: ‘’Antalya bölgesinde yaşanan sıcakların şu anda tarım alanlarında olumsuz et-kisi görülmüyor. Çünkü sera üretim dönemi bitti. Pamuğun sıcağa ihtiyacı var, meyvelerin de gelişme dönemi geçti. Temmuz ayının bu günlerinde ve Ağustos ayında sıcak hava dalgaları gelecektir. Çiftçiler sulama konusunda hazırlıklarını iyi yapsınlar, dikkatli olsunlar. Bitkilerini susuz bırakmasınlar.’’

/ Antalya

19.07.2008


 

Amerika demokrasileri desteklemeli

Amerikan Washington Post gazetesinde yer alan bir yorumda, “ABD’nin, Müslüman ülkelerde demokrasiyi ilerletmekte ciddiyse Türkiye’nin demokratik olarak seçilmiş hükümetine destek vermesi gerektiği” belirtildi.

AMERİKAN Washington Post gazetesinde yer alan bir yorumda, “ABD’nin, Müslüman ülkelerde demokrasiyi ilerletmekte ciddiyse Türkiye’nin demokratik olarak seçilmiş hükümetine destek vermesi gerektiği” belirtildi. Terör örgütü PKK hakkında bir kitap yazan gazeteci Aliza Marcus ile Freedom House adlı kuruluşun Orta Doğu uzmanı Andrew Apostolou’nun imzasını taşıyan yorumda, “Türkiye’deki siyasi krizin kötü bir dönüş yaptığı” ifadesi kullanıldı. Yorumda, “Anayasa Mahkemesi’nin kararının, önemli müttefik Türkiye için istikrarsızlık doğurma potansiyeli bulunmasına karşın Amerikan hükümetinin, Türk demokrasisine yönelik bu saldırıda sessiz kaldığı’’ ifade edildi. “ABD’nin bir zamanlar Türkiye’yi Müslüman dünyası için ‘demokratik bir model’ olarak gösterdiği” belirtilen yorumda, “ancak Amerikan yetkililerinin şimdi kamuoyu önünde ‘bu adli oyunu’ kınamakta duraksadığı” kaydedildi. Yorumda, “AKP’nin kapatılmasının, ekonomik reform ve AB üyeliğindeki kararlılığı ve baskıcı yasaları kaldırma planları çerçevesinde partiyi destekleyen Türk liberalleri için büyük bir geri adım olacağı” ifade edildi. “Ayrıca böyle bir girişimin, kendi görüşlerini seçim sandığı yoluyla ifade edebileceği yönünde Müslümanların ikna edilmesi için ABD’nin yürüttüğü çabalara zarar vereceği” belirtildi.

“AKP’ye yönelik ‘yasal saldırının’ temelinde, Türk toplumunu ‘İslamlaştırma’nın’ bulunduğu” görüşü dile getirilen yorumda, “Erdoğan’ın ise gizlice, İslami bir devletin çerçevesini oluşturmaya çalışmakla suçlandığı” belirtildi ve “bu iddiaların, gerçek değil fantezi olduğu” ifade edildi.

Yorumda, ‘’Türkiye’de demokrasi testinde başarısız olan laikliktir’’ denilirken, “Ak Parti’nin demokratik kuralları kullandığı ve ABD eğer Müslüman ülkelerde demokrasiyi ilerletmekte ciddiyse Türkiye’nin demokratik olarak seçilmiş hükümetine destek vermesi gerektiği’’ görüşü dile getirildi.

/ Washington

19.07.2008


 

Kaosun bir ucunda CHP, diğer ucunda AKP

MHP Genel Sekreteri Cihan Paçacı, Türkiye’nin bir ‘’kaosun’’ içerisine girdiğini öne sürerek, ‘’Kaosun iki tarafı vardır. Bir ucunda CHP, diğer ucunda da AKP vardır’’ dedi.

MHP Genel Sekreteri Cihan Paçacı, Türkiye’nin bir ‘’kaosun’’ içerisine girdiğini öne sürerek, ‘’Kaosun iki tarafı vardır. Bir ucunda CHP, diğer ucunda da AKP vardır’’ dedi. Paçacı, MHP’ye katılımlar dolayısıyla Gölbaşı Uğur Düğün Salonu’nda düzenlenen törende yaptığı konuşmada AKP ve CHP’nin ‘’yargı üzerinden siyaset yaparak Türkiye’yi kaos ortamına soktuğunu’’ savundu. Paçacı şunları söyledi: ‘’Ana muhalefet partisi de tam bir sorumsuzluk örneği göstererek Türkiye’yi çok kritik bir noktaya getirmeye ikisi de el birliği ile maalesef muvaffak olmuşlardır. Türkiye bir kaosun içerisine girmiştir. Kaosun iki tarafı vardır. Bir ucunda CHP, diğer ucunda da AKP vardır. Ve birbirleriyle olan mücadelesini maalesef yargı üzerinden yapmak talihsizliğini göstermektedirler. Türkiye’de bağımsız yargı maalesef iki siyasi partinin birbirleriyle olan kısır çekişmesinin aracı haline getirilmeye çalışılmaktadır. Ancak bu kısır çekişmenin sonucunda inanıyorum ki kazanan yine bağımsız yargı olacaktır.’’

/ Gölbaşı

19.07.2008


 

Bingöl ve Şırnak’ta iki şehit

Güvenlik kuvvetleri ile teröristler arasında çıkan çatışmalarda Bingöl’ün Genç ilçesinde bir üsteğmen, Şırnak’ta da bir er şehit oldu.

BİNGÖL'ÜN Genç ilçesi ile Şırnak’ta teröristlerle güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmada bir üsteğmen ile bir er şehit oldu, iki terörist etkisiz hale getirildi. Edinilen bilgiye göre, gece Genç ilçesi kırsalında güvenlik güçleri ile terör örgütü PKK üyeleri arasında sıcak temas sağlandı. Güvenlik güçlerinin ‘’Teslim ol’’ çağrısına teröristlerin ateşle karşılık vermesi üzerine çıkan çatışmada ağır yaralanan bir üsteğmen kaldırıldığı Diyarbakır’da şehit olurken, iki terörist de etkisiz hale getirildi. Bu arada, çatışma sonrası teröristlere ait telsiz konuşmalarında çok sayıda kayıplarının olduğu yönünde ifadeler kullandıkları öğrenildi. Bölgedeki operasyonların sürdürüldüğü bildirildi. Şırnak Küpeli Dağında ise güvenlik güçleri, sürdürdükleri operasyonlarda bir grup PKK’lı teröristle karşılaştı. Çıkan çatışmada, piyade er Mesut Yılmaz, şehit oldu. Şehit er Yılmaz’ın cenazesi Antalya’ya gönderildi.

/ Bingöl-Şırnak

19.07.2008


 

Soylu: Siyaset sıkıştı

DEMOKRAT Parti (DP) Genel Başkanı Süleyman Soylu, değerler üzerinden yapılan siyaset sebebiyle siyasetin sıkıştığını söyledi.

DP lideri Soylu, annesinin memleketi olan Samsun’da yoğun ilgiyle karşılaştı. Partisinin Orta Karadeniz Bölge Toplantısı’na katılan Soylu, sırça köşklerde kavga ve kaos siyaseti yapanların milletin sıkıntısını, derdini duymadığını dile getirdi. Soylu, değerler üzerinden yapılan siyaset nedeniyle siyasetin sıkıştığını, milletin hali tartışılmadan sadece farklılıklar, ayrılıklar üzerinden siyaset yapıldığını anlattı. İktidar ve mevcut muhalefet partilerinin ideolojik tabanlarına selam verebilmek için Türkiye’yi yorduklarını söyleyen Soylu, “Türk siyasetini kısırlaştırıyorlar. Bu siyaset alanını sizden çekip alacağız” dedi. Bu arada, Süleyman Soylu’nun vefat eden amcasının oğlu İsmail Soylu (75), Trabzon’un Of ilçesinde toprağa verildi. Soylu için ilçeye bağlı Çamlıköy’deki Çamlıtepe Mahallesi’nde düzenlenen törene, DP lideri Soylu, GİK Üyesi Süleyman Aydoğdu, DP Trabzon İl Başkanı Ahmet Uğur Zihni, Of Belediye Başkanı Oktay Saral ve vatandaşlar katıldı. İsmail Soylu’nun cenazesi, öğle vakti kılınan namazın ardından toprağa verildi.

Nurullah Özen / Samsun

19.07.2008


 

20 Iraklı yaralı tedavi için Türkiye’de

IRAK'IN Telafer kentinde meydana gelen intihar saldırısında yaralanan 20 Iraklı, Genelkurmay Başkanlığından temin edilen 2 ambulans uçakla tedavi edilmek üzere Ankara’ya getirildi.

Telafer şehrinde geçtiğimiz gün meydana gelen intihar saldırısında yaralanan Irak vatandaşlarının tedavilerini Türkiye’de gerçekleştirmek maksadıyla Başbakan Erdoğan’ın talimatı üzerine Türkiye Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğünce Genelkurmay Başkanlığından temin edilen ve Irak’a gönderilen 2 ambulans uçak, yaralıları alarak gece saat 02.00 sıralarında Etimesgut Askeri Havaalanı’na indi. Sayılarının 20 olduğu öğrenilen yaralılar, buradan ambulanslarla Gülhane Askeri Tıp Akademisi (GATA) Hastanesine götürülerek tedavi altına alındı.

/ Ankara

19.07.2008


 

Küresel güç olmalıyız

TÜRKİYE Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin, önüne dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girme hedefini koyarak, bölgesel bir aktör olmaktan sıyrılıp küresel bir güç olmak zorunda olduğunu söyledi.

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), Ankara Sheraton Oteli’nde Türk iş adamları ile Dışişleri Bakanlığının yurt dışı temsilciliklerinde görev yapan Türk büyükelçilerinin katılımıyla bir çalışma yemeği düzenledi. Yemeğe, katılan TOBB ve DEİK Başkanı Rifat Hisarcılıkoğlu, yaptığı konuşmada, Türkiye’nin ekonomik performansı özellikle son dönemde büyük gelişme gösterirken, rakip olan yükselen piyasa ekonomilerinin de hızla ilerleme kaydettiğini ifade etti. Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti: ‘’Dolayısıyla önümüzde küresel güç dengelerinin yeniden kurulduğu bir dönem var. Bu küresel değişimi iyi okumak, fırsatları zamanında değerlendirmek, risklere karşı hazırlıklı ve korunaklı olmak zorundayız. Dünyadaki güç dengeleri yeniden kurulurken ortak bir Türkiye vizyonu ile geleceğe emin adımlarla yürümeliyiz. Bunun için önümüze dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girme hedefini koyarak bölgesel bir aktör olmaktan sıyrılıp küresel bir güç olmak zorundayız. Bu hedefe ulaşmak üzere 500 milyar dolar ihracat yapan dünya pazarlarında tanınan markalarla yer alan küresel Türk şirketleri çıkaran rekabetçi bir ekonomik model kurmamız gerekmektedir.’’

/ Ankara

19.07.2008


 

“Başımı örtüyorum, beynimi değil”

İNGİLTERE'DE yayımlanan The Times gazetesi, başyazısı ve günlük aktüalite ekinin kapağını Türkiye’deki başörtüsü ve demokrasi tartışmalarına ayırdı.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün eşi Hayrünnisa Gül’ün “Beynimi değil başımı örtüyorum” cümlesine başyazının girişinde yer verilirken, Gül’ün bu konuda bir zorlamaya yer bulunmadığı yolundaki görüşünün de altı çizildi. Kapatma davasına da atıfta bulunulan başyazıda, “Eğer bu girişim başarılı olursa Türkiye’nin zaten sorunlu olan AB’ye üyelik sürecini rayından çıkartabilir ve AK Parti’ye oy verenlerin, seçim sandığından tümüyle ümidini kesmesine yol açabilir” ifadesi yer aldı. Bu ay yaşanan, bazı emekli generalleri de kapsayan soruşturmanın kimi kesimler tarafından keyfi bulunduğuna da işaret edilen Times’ın başyazısında, “bu durum da tehlike altındaki bir demokrasinin kendisini savunması olarak algılanmalı” denildi. Times2 adıyla yayımlanan ekin kapağında “kışkırtan kumaş” başlığıyla, Türkiye’de yaşanan başörtüsü tartışmalarına dikkat çekildi. Üç tam sayfaya yayılan bu haberde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün eşi Hayrünnisa Gül ile yapılmış mülakata yer verildi. Hayrünnisa Gül’ün konuya kişisel özgürlükler temelinde yaklaştığı ve röportajı yapan Times’ın bayan muhabirine “Ben sizi sarı saçlarınızın açık olmasından dolayı yargılamıyorum. Ben başımı örtüyorum, beynimi değil” dediğine dikkat çekildi. Laiklerin kendisinden korktuğuna dair bir soru üzerine de Bayan Gül’ün Times muhabirine, “Siz benden korkuyor musunuz?” sorusunu yönelttiği belirtilen haberde, Hayrünnisa Gül’ün “Başörtüsünün bir kadına zorla giydirilebileceğine inanmıyorum. İran’da bunu yaptılar. Ama Türkiye farklı bir toplum. Ailelerin içinde de bu konuda farklı tavırlar var. Biz kişilerin bu farklı tercihlerine alışığız” sözlerine yer verildi.

/ Londra

19.07.2008


 

‘’Ergenekon’’ dosyaları mahkemede

“ERGENEKON” soruşturmasına ilişkin hazırlanan iddianameyi düzenleyen savcıların çalıştığı Levent’teki İstanbul Adliyesi ek binasında bulunan ve iddianameye ilişkin 441 klasörden oluşan dosyalar, Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne getirildi.

Soruşturmanın tamamlanmasının ardından hazırlanan iddianamenin Beşiktaş’taki İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine sunulması sonrası, bu mahkemenin bulunduğu koridorda ve mahkeme heyeti başkanının odasının yanında, iddianame ile ilgili belge ve dosyaların konulması için özel bir bölüm oluşturuldu. Küçük bir oda şeklinde olan ve içinde raflar yer alan bu bölümün tamamlanmasının ardından, soruşturmayı yürüten savcıların çalıştığı Levent’teki ticaret ve tüketici mahkemelerinin bulunduğu İstanbul Adliyesi ek binasında tutulan ve soruşturma kapsamında elde edilen 441 klasörden oluşan dosyaların bu bölüme getirilmesi kararlaştırıldı. Sivil plakalı bir otomobile konulan klasörler polislerce Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne getirildi. Klasörler daha sonra görevlilerce adliyenin hakim ve savcıların kullandığı arka kapısından binaya alındı. Klasörlerin taşınması sırasında adliyenin arka kapısının karşısında yer alan caddeden görüntü almak isteyen basın mensupları polislerce engellenmek istendi. Bu arada Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, ‘’Ergenekon’’ soruşturması kapsamında tutuklandıktan sonra sağlık sorunları sebebiyle tahliye edilmesinin ardından hastanede ölen iş adamı Kuddusi Okkır’ın ölümü konusunda inceleme yapmak üzere 2 müfettiş görevlendirdiğini belirterek, ‘’Rapor gelsin, raporu görelim, ondan sonra değerlendirme yaparız’’ dedi.

/ İstanbul

19.07.2008


 

Meslek lisesi mezunları da işsiz

MESLEK lisesi ve teknik eğitim okullarında, eğitim kalitesi artmadığı için bu okullardan mezun olan yaklaşık 150 bin mezun işsiz.

Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı meslekî ve teknik eğitim veren 3 bin 789 okul bulunuyor. Bakanlık, meslek liselerinin önemini arttırmak amacıyla çalışmalar yaparken, 6 yılda meslek liselerinin sayısında önemli artış yakaladı. 2002 yılında 3 bin 39 olan meslek ve teknik lise alanındaki okul sayısı 750 adet artarak 3 bin 789’a ulaştı. 6 yılda bu alandaki okul artışı yüzde 24.6’yı buldu. Türkiye genelinde meslekî eğitim veren 3 bin 789 okulda 42 alan, 197 dalda yerel talepler doğrultusunda alan ve dallar da açılıyor. Talepler doğrultusunda açılan alan ve dalların sayısı ise her yıl değişim gösteriyor. 2008 yılı istatistiklerine göre Erkek Teknik Öğretim Genel Müdürlüğü’ne bağlı bin 384 okul bulunurken, bu okullarda 4 bin 692 alan ve 9 bin 956 dal faaliyete geçirildi.

MESLEK LİSELİ 150 BİN İŞSİZ

Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre meslek lisesinden mezun olup işsiz gezenlerin oranı ise yüzde 20’nin üzerinde olurken, Türkiye ortalamasının iki katını da geçti. 775 bin kişilik işgücü bulunan meslek lisesi mezunlarının sadece 625 bininin istihdam edildiği ifade ediliyor. Son yıllarda Millî Eğitim Bakanlığı ile Türkiye’nin önde gelen iş çevrelerinin meslek liselerini tekrar canlandırma projelerine karşın kalitenin yeterli olmaması sebebiyle mezunlar iş bulmakta zorlanıyor.

/ Ankara

19.07.2008


 

Leylek yavrularına belediye sahip çıktı

ÇANAKKALE'NİN Gazipaşa ilçesi Kahyalar beldesinde, ana leyleğin yuvaya dönmemesi üzerine aç kalan ve uçamayan leylek yavrularına belediye ekiplerince yemek verilmeye başlandı.

Kahyalar beldesinde oturan Şemsi Güven, bir süre önce, evinin önündeki elektrik direğine yuva yapan leylekleri sürekli gözlemlediğini, bir hafta önce ana leyleğin yuvaya gelmemeye başladığını ve yavru leyleklerin aç kaldıkları ve uçamadıkları için bağırmaya başladıklarını fark ettiğini anlattı. Doğa ve Millî Parklar Mühendisliği görevlilerinden yardım istediğini ve görevlilerin yavrulara balık ve su bıraktıklarını kaydeden Güven, ardından Kahyalar Belediye Başkanı Ali Büyükakça’dan yardım istediğini söyledi. Güven’in talebi üzerine Kahyalar Belediye Başkanı, ekiplerine talimat verdi ve ekipler, çevredeki balıkçılardan temin ettikleri balıkları yuvaya vinç yardımıyla bırakarak yavruların beslenmesini sağlamaya başladı. Belediye Başkanı Büyükakça, ‘’Yavru leylekler yuvadan uçuncaya kadar bizim misafirimiz. Onların gerekli bakımı yapılacak. Yemek ve su ihtiyaçları karşılanacak’’ dedi.

/ Antalya

19.07.2008


 

Ardeşen’de ishal vak'ası araştırılıyor

RİZE Sağlık Müdürü Dr. Hakan Diren, Ardeşen ilçesinde, ishal, bulantı ve kusma şikâyetiyle şu ana kadar 236 kişinin hastaneye başvurduğunu bildirdi.

Dr. Diren, önceki gün akşam saatlerinden itibaren, ishal, bulantı ve kusma şikâyetiyle Ardeşen Devlet Hastanesine vatandaşların gelmeye başladığını, halen söz konusu şikâyetlerle gelenler olduğunu, bunlardan bazılarının ayakta tedavi edildikten sonra taburcu edildiğini söyledi. Hastaneye başvuranların, özellikle bir mahallede yoğunlaştığını ifade eden Dr. Diren, ‘’Bu mahallede bir süre suyun kesildiği, daha sonra verilen suyun klorsuz olduğu iddia ediliyor. Şu ana kadar hastaneye 236 kişi başvurdu. Sağlık ekiplerimiz bölgede inceleme yapıyor, numuneler alıyor, vak'aların sebebi araştırıyor’’ diye konuştu.

/ Rize

19.07.2008


 

Isparta Huzurevinde kötü muamele iddiası

ISPARTA Huzurevinde kalan bir kişinin, bir personelden kötü muamele gördüğünü belirtmesi üzerine araştırma başlatıldı.

Huzurevinde kalan ve adının açıklanmasını istemeyen bir kişi, bir personelin, kendisini ittirdiğini ve kulağını çektiğini ileri sürerek, huzurevi yönetimine şikâyette bulundu. Huzurevi Müdürü İhsan Eren, yaptığı açıklamada, iddialarla ilgili araştırma başlattığını belirterek, böyle bir duruma asla izin verilmeyeceğini söyledi. Isparta Huzurevinin son derece sakin bir mekân olduğunu ifade eden Eren, böyle bir olay doğruysa mutlaka suçlunun bulunup ceza verileceğini kaydetti. Kimsenin huzurevindeki huzuru bozmaya hakkı olmadığını vurgulayan Eren, ‘’Buradaki yaşlılar bana emanet. Personelimden ziyade onlar benim korumam altında ve kimse sakinlerimizi huzursuz etme hakkına sahip değil’’ diye konuştu. Huzurevi sakinlerinden Estetik ve Plastik Cerrahı Dr. Yüksel Kadri Sağnak da konunun sadece duyumdan ibaret olduğunu ve olayı gören kimsenin de olmadığını kaydetti.

/ Isparta

19.07.2008


 

Eroğlu: İçme suyu sıkıntısı yok

ÇEVRE ve Orman Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, ‘’İçme Suyu ve Sanayi Suyu Temin Eylem Planı’na göre yürütülen çalışmalar neticesinde 81 ilde kesinlikle içme suyu sıkıntısı bulunmadığı’’ bildirildi.

Açıklamada, dün bazı basınyayın organlarında Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’na atfen ‘’İki yıl sonra 41 kent susuz kalacak’’, ‘’2010 yılında Türkiye’nin yarısı su sıkıntısı çekecek’’ başlıklı haberlerin yer aldığı belirtilerek, şunlar kaydedildi:

‘’Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun böyle bir mülakatı ve açıklaması kesinlikle bulunmamaktadır. Kaldı ki, Bakan Eroğlu, 81 ilimizin içme suyu durumu ve yürütülen çalışmalar ile ilgili başta Bakanlar Kurulu olmak üzere bütün kamuoyuna hazırladıkları 2008-2012 İçme Suyu ve Sanayi Suyu Temin Eylem Planı’nı detayları ile açıklamıştır. Bu Eylem Planı’na göre yürütülen çalışmalar neticesinde 81 ilimizin kesinlikle içme suyu sıkıntısı bulunmamaktadır. Şimdiden yapılan bütün planlamalar illerimizin 2023-2040 yıllarında ihtiyaç duyacakları su miktarının teminine yöneliktir.

Her türlü spekülasyona rağmen, başta İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa ve Kocaeli gibi büyük şehirlerimiz olmak üzere 81 ilimizde içme ve kullanma suyu sıkıntısı yoktur. Planlanan ve yürütülmekte olan çalışmalar neticesinde 2010 yılında ve sonrasında da içme ve kullanma suyu sıkıntısı yaşanmayacaktır.’’

/ Ankara

19.07.2008


 

Kuşadası turizmde en iyi Haziran ayını yaşadı

TÜRKİYE Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Kuşadası Bölge Müdürü Bülent İlbahar, Kuşadası’nın turizmde son 10 yılın en iyi Haziran ayını yaşadığı belirterek, ‘’Bu yıl Kuşadası’nı Ruslar, İranlılar ve İsrail’liler de keşfetti’’ dedi.

Türkiye’nin önemli turizm merkezlerinden birisi olan Kuşadası bu yıl ilçeye gelen turist çeşidinin gelişmesiyle turizmde son yılların en iyi dönemini yaşıyor. İlçede seyahat acenteleri ve oteller başta olmak üzere turizmle ilgilenen bütün kesimler turist artışının önümüzdeki aylarda da devam etmesini arzuluyor. TÜRSAB Kuşadası Bölge Müdürü İlbahar, bu yılın ilk altı ayında deniz yoluyla Kuşadası’na 183 bin 313 turistin giriş yaptığını aktararak, rakamın ülke turizmi açısından önemli olduğunu söyledi. Önceki yıla göre bu yıl Kuşadası’na gelen turist sayısının yaklaşık yüzde 15 arttığını ifade eden İlbahar, geçen yıl 140 bin olan organize turla ilçeye gelen turist sayısının bu yıl 190 bini bulmasının beklendiğini kaydetti.

/ Aydın

19.07.2008


 

Öğrencilere ‘her şey dahil’ 10 YTL’ye tatil

MİLLÎ Eğitim Bakanlığı (MEB) Okuliçi Beden Eğitimi Spor ve İzcilik Dairesi Başkanlığı’na bağlı Türkiye’nin 8 ayrı noktasındaki Gençlik ve İzcilik Eğitim Tesislerinde, çeşitli yaş ve cinsiyetteki genç öğrencilere, ‘’her şey dahil’’ tatil imkânı adeta sembolik ücretlerle sağlanıyor.

İlköğretim ve ortaöğretim öğrencilerine yönelik sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlerle programlanmış 8 günlük tam pansiyon kamplarda, yemek ve barınma ihtiyacı ile her türlü sosyal ve kültürel faaliyete 10 YTL karşılığında ulaşılabiliyor. Öğrenciler, deniz ve kumsalda uygun fiyatla bir yandan tatilin keyfini çıkarıyor. Hatay’ın İskenderun ilçesindeki İs-kenderun Uluçınar Gençlik ve İzcilik Eğitim Tesisi de Ankara, İstanbul, Hatay, Adana, Mersin, Zonguldak ve Malatya’den gelen 109 gence ucuz tatil imkânı sunuyor.

/ İskendurun / Adana

19.07.2008


 

Başörtülüye yine ayırmcılık yaptılar

ANTALYA Millî Eğitim Müdürlüğü’nün düzenlediği ödül töreninde tam bir skandal yaşandı. İl genelinde ilk 500’e giren öğrencileri ödüllendirmek amacıyla düzenlenen törene ÖSS Sözel - 2 dalında Türkiye 50.’si olan Zehra Öztürk adlı öğrenci kürsüye çağrılmadı.

Tören sonunda aniden kürsüye çıkan kızın annesi Melek Öztürk, kızının başörtüsünden dolayı çifte standart uygulandığını belirterek tepki gösterdi.

Antalya’da, ÖSS ve OKS’de başarı elde eden öğrenciler altın ve kitapla, okul idarecileri ise teşekkür belgesiyle ödüllendirildi. Antalya Millî Eğitim Müdürlüğü Konferans Salonu’nda düzenlenen ödül törenine okul müdürleri, öğrenciler ve velileri katıldı. Programın açılış konuşmasını yapan Millî Eğitim Müdürü Osman Nuri Gülay, Antalya’nın iller arası sıralamada ortalarda bulunmasını sınıf mevcutlarının yoğunluğuna bağladı. Gülay’ın konuşmasından sonra başarılı öğrenciler için düzenlenen ödül törenine geçildi. Ödül töreni sürerken kürsüye çıkan Melek Öztürk isimli veli, kızı Zehra Öztürk’ün ÖSS sözel puanda Antalya 3.’sü ve Türkiye 50.’si olduğunu ancak başörtüsünden dolayı törene çağrılmadığını bildirdi. Töreni düzenleyenlerin çiftçe standart uyguladığını vurgulayan anne Melek Öztürk, “Kızımdan daha az puan alanlar buraya şortla, plaj elbisesi ile çıkabiliyor ama benim kızım hakkından mahrum bırakılıyor” dedi.

Öztürk, konuşmasını tamamlamadan görevliler tarafından kürsüden indirildi. Millî Eğitim Müdürü Osman Nuri Gülay’a olaydan sonra bütün aramalara rağmen ulaşılamadı.

/ Antalya

19.07.2008


 

Saraybosna Üniversitesi, ÖSYM kılavuzunda

YENİ üniversiteler açarak kontenjanları belli bir ölçüde arttıran YÖK, yurt dışındaki üniversitelerle de ortak işbirliğine giderek daha fazla öğrencinin üniversiteye hayalini gerçekleştirmesini sağlıyor.

Daha önce Uluslararası Saraybosna Üniversitesi’nin denkliğini tanıyan YÖK, bu yıl da ÖSYM tercih kılavuzunda bu üniversitedeki bölümlere yer vererek bir adım daha attı. Türkiye-Bosna ortak çalışması olarak Saraybosna’da hizmet veren Uluslararası Saraybosna Üniversitesi (IUS), ÖSYM’nin 2008-2009 kılavuzunda yer aldı. ÖSYM Tercih Kılavuzunda yer alan Saraybosna Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi’nde 4 ayrı program bulunuyor. Bu programlar şunlar: İngiliz Dili ve Edebiyatı, Psikoloji, Görsel Sanatlar ve İletişim Tasarımı ile Sosyal ve Siyasal Bilimler. YÖK’ün Saraybosna Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi için ayırdığı kontenjan 232 olarak ilân edildi.

Yeni Asya / İstanbul

19.07.2008


 

Akdeniz’de 3,8’lik deprem

AKDENİZ’DE hafif şiddette deprem meydana geldi.

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsünden alınan bilgiye göre, saat 05.08’de, merkez üssü Rodos Adası’nın güneyi olan, 3,8 büyüklüğünde bir sarsıntı kaydedildi.

19.07.2008


 

İmamlar, kendi hutbelerini okuyor

DİYANET İşleri Başkan Yardımcısı İzzet Er, ‘’Hutbelerin yerelde hazırlanması uygulamasını başlattığımız 2006’dan beri imam hatiplerimizin yüzde 44’ü okudukları hutbeleri bizzat kendileri hazırlıyor’’ dedi.

Er, yaptığı açıklamada, uzun yıllar camilerde okunacak Cuma hutbelerinin Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlandığını ve merkezden bölgelere gönderildiğini söyledi. İki yıl önce hutbelerin yerelde hazırlanması yönünde karar aldıklarını hatırlatan Er, böylece hem bölgenin ihtiyaçlarına göre hutbe hazırlandığını hem de imam hatiplere kendi hutbelerini yazma imkânı verildiğini anlattı. Uygulamanın başlatıldığı günden bu yana ülke genelinde imam hatiplerin yüzde 44’nün okuyacağı hutbeyi kendisinin hazırladığını bildiren Er, amaçlarının bu oranı daha da arttırmak olduğunu kaydetti.

/ Ankara

19.07.2008


 

ABD giderek şişmanlıyor

ABD’de devlet kurumlarının topladığı son veriler, Amerikalıların dörtte birinden fazlasının şu anda aşırı kilolu (obez) olduklarını ortaya koydu.

ABD Hastalıkları Kontrol ve Önleme Merkezi’nin (CDC) verilerine göre obez olan ABD’li yetişkinlerin oranı, 2005 ile 2007 yılları arasında yüzde 24’ten yüzde 25,6’ya yükseldi. Alabama, Mississippi ve Tennessee’de, tıbbî olarak obez kabul edilenlerin oranının yüzde 30’a ulaştığı belirtiliyor. CDC’nin, “Beslenme, Fiziksel Aktivite ve Obezite” Bölümü Yöneticisi Dr. William Dietz, yetişkin obezitesi salgınının ABD’de yayılmaya devam ettiğini ve bunu önlemek için yerel ve ulusal çapta harekete geçilmesi gerektiğini kaydetti.

19.07.2008


 

Meke Gölü’nü onlar bile terk etti

Konya’nın Karapınar ilçesindeki Meke Gölü'nü her yıl azalan su seviyesi sebebiyle bölgedeki kuşlar bile terk etti.

Konya’nın Karapınar ilçesindeki Meke Gölü'nü her yıl azalan su seviyesi sebebiyle bölgedeki kuşlar bile terk etti. Göldeki su seviyesi bir kaç yıl önce 12 metreyi bulurken, bugün gölün büyük bir kısmında sular tamamen çekildi. Önceki yıllarda gölde 300 kuş türü barınırken, şimdilerde kuş türü sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor.

Meke Gölü, kuraklık yüzünden son dört yıldır adeta bataklığa döndü. Yaklaşık 5 milyon yıl önce volkanik patlama sonucu oluşan göl, taban suyuyla besleniyor. Yakın zamana kadar yerli-yabancı turistler ve sinema ile reklâm filmi çekenler için cazibe merkezi olan tabiat harikasını şimdi kuşlar bile terk ediyor. Birinci derece SİT alanı olan göl, Angıt, Sakarmeke, Kızılbacak, Uzunbacak, Deli Doğan ve Yeşilbaş gibi kuş türlerini barındırıyordu. Şimdilerde bu kuş türlerinden birçoğu gölü terk etti. Bir zamanlar ailelerin en çok tercih edilen piknik alanı olan göle artık uğrayan yok.

Meke Gölü'nün eski güzelliğine kavuşturulması için çalışan bilim adamları yeni çareler arıyor. Uzmanlar tarafından teklif edilen en önemli çözüm yolu ise yeraltına açılacak iki sondajla göle su takviyesi yapılması. Ancak bu proje tabiî hayatı bozacağı gerekçesiyle Konya Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından reddedildi. Cumhuriyetin ilk yıllarında Türkiye’nin tuz ihtiyacını karşılayan göl, daha sonraları verimli olmaması sebebiyle vazgeçildi. Böylece gölün ekonomiye olan katkısı da ortadan kalktı.

Su seviyesinin 4 yıl önce 12 metreyi bulduğunu söyleyen Karapınar Belediye Başkanı Mehmet Mugayitoğlu, bugün ise gölün büyük bir bölümünde üzerinde rahatlıkla yürünebilir hale geldiğini ifade etti. Başkan Mehmet Mugayitoğlu, Meke Gölü’nde çok az su bulunduğu için her geçen gün cazibesini kaybettiğini dile getirdi.

Birkaç yıl öncesine kadar 300 çeşit kuş türünün gölün ekosisteminde barındığını belirten Mugayyitoğlu, şimdilerde kuş türü sayısının bir elin parmaklarıyla sayılabilecek kadar azaldığını açıkladı. Gölün kuruması sebebiyle turizmin de olumsuz etkilendiğini anlatan belediye başkanı, turistlerin de artık göle gelmez olduğunu kaydederek, “Büyük oranda tarımla geçimini sağlayan ilçemizde sulama amacıyla yeraltı suyu kullanıyor. Bilinçsiz su kuyularının açılması tabandan beslenen Meke Gölü'nü yok olma tehlikesiyle karşı karşıya getirdi” diye konuştu.

/ Konya

19.07.2008


 

119 yaşında bir delikanlı

Kahramanmaraş’ın Türkoğlu ilçesine bağlı Kaledibi Köyünde ikamet eden 119 yaşındaki asırlık Mehmet Tatar, yıllara meydan okuyor.

Yörede Sakallı Mehmet adıyla bilinen Mehmet dedenin yüzlerce torunu bulunuyor. Kaledibi Köyünde oğlu Ahmet Tatar’ın yanında hayatını sürdüren Mehmet dedenin 9 erkek ve 3 kız olmak üzere 12 çocuğu var. Bir öğretmenin yöre ile ilgili araştırmaları sırasında ortaya çıkan asırlık Mehmet dede, Türkoğlu’na bağlı Kaledibi Köyünde yaşıyor. Aydın doğumlu olan Mehmet Tatar’ın nüfus cüzdanında 1889 doğumlu olduğu yazıyor. Mehmet dede üç defa evlenmiş, ilk eşi Elif’ten 3 kız 9 erkek olmak üzere toplam 12 çocuk dünyaya gelmiş. Eşi 20 yıl önce vefat eden Mehmet dede, hayatı boyunca çobanlık ve uçar avcılığı yapmış. 119 yaşında olmasına rağmen hâlâ dinç görünen Mehmet dede, bütün ihtiyaçlarını kimseden yardım almadan kendisi görüyor. Kulağı az işitmesine rağmen ikili ilişkilerde çok iyi iletişim kuruyor.

/ Kahramanmaraş

19.07.2008


 

Tembellik doğuştan mı?

Yürümenin bazılarına basit, bazılarınaysa üstesinden gelinemeyecek kadar zor gelmesinin altında genler yatıyor olabilir.

Kuzey Karolayna Üniversitesi’nden bilim adamları, fareler üzerinde yaptıkları bir araştırmada, 6 kromozom bölgesinin fiziksel eyleme yatkınlıkla büyük ölçüde ilgili olduğunu buldu. Aynı ekip, başka bir araştırmadaysa epistazi (bir özelliğin, aynı özelliğin farklı olarak ortaya çıkmasını sağlayan birbirinin eşgeni olmayan genlerce etkilenmesi ya da eşgeni olmayan genlerin birbirlerini etkilemesi) adı verilen kalıtımsal bir etki sayesinde farelerde fiziksel eylem düzeyini denetleyen başka 17 genetik bölgeyi belirledi. İlgili genlerin, farelerde farklı davranışlardan sorumlu olduğu ve bazı farelerin az, bazılarınınsa daha dinamik olmasını sağladığı görüldü. Araştırmacılar, bu sonuçların insanlar için tam olarak geçerli olmayabileceğini ancak fiziksel eyleme yatkınlığın derecesinin kalıtımsal olabileceği konusunda fikir verdiğini belirttiler.

19.07.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 
GAZETE 1.SAYFA

Bütün haberler

Site yöneticisi | Editör
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır