"Gerçekten" haber verir 18 Temmuz 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Röportaj

Herkes kendi memleketine yatırım yaparsa, işsizlik problemi çözülür

Herkesin kendi memleketine yatırım yapması halinde işsizlik ve göçün önleneceğini belirten güneş tekstil a.ş. yönetim kurulu başkanı mehmet ali çapraz, bunun için de anadolu'daki bütün illerin teşvik kapsamına girmesi ve teşviğin uzun süreli olmasını teklif etti.

Fabrikasını İstanbul’dan Çorum’a taşıyan Güneş Tekstil, teşvik ve enerji indiriminden yararlanarak ürünlerini yüzde 25 daha ucuza mal etti. Bazı yatırımcılar ürünlerini daha ucuza üretebilmek için yurtdışına gidip zarar etti. Dört kardeşin kurduğu ve yönettiği Güneş Tekstil ise fabrikasını memleketi olan Çorum Kargı ilçesine taşıdı. Hükümetin verdiği teşvikten ve enerji indiriminden yararlanan firma, ürünlerini İstanbul’a göre yüzde 25 daha ucuza ürettirken, bölgesindeki işsizliği ve göçü önledi. İstanbul, Yeşildirek’teki şubesinde görüştüğümüz Güneş Tekstil A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Çapraz, bugün Türkiye’nin en önemli problemi olan işsizliğin herkesin memleketine yatırım yapmasıyla çözüleceğini ve göçün de önleneceğini söyledi. İşadamlarının memleketlerine yatırım yapması içinde Anadolu’daki bütün illerin teşvik kapsamına girmesi ve bu teşviğin uzun süreli olmasını teklif eden Mehmet Çapraz, üretimin Anadolu’da, ticaretin de büyükşehirlerde olmasının Türkiye’yi daha çabuk kalkındıracağını belirtti. Memleketine yatırım yaparak insanların hayır dualarını aldıklarını ifade eden Çapraz, büyükşehirlerde masrafları çok ve geçinmek zor, küçük şehirlerde ise masrafların daha az ve geçinmenin de kolay olduğunu ifade etti.

Güneş Tekstil’in kuruluşunu kısaca anlatır

mısınız?

Kuruluşumuz aslında 1951 yıllarına dayanıyor. Çorum’da babamın küçük bir dükkanda kurduğu konfeksiyon imalatı ve satışı ile ticari faaliyetlerimize başladık. Sonra 4 kardeş, işlerimiz büyüyünce ilk önce 1979 yılında, İstanbul Yeşildirek’teki bu merkezimize taşındık. Aile şirketi olarak 1984 yılında da kurumsallaşarak Güneş Tekstil Sanayi ve Ticaret. A.Ş. ünvanını aldık. Ticari faaliyetlerimizin artmasıyla 1989 yılında Yenibosna’daki ilk fabrikamızı örme konfeksiyon üzerine kurarak, daha önce çeşitli yerlerde yaptığımız üretimimizi 3 bin metrekarelik bu tesisimizde birleştirdik. 1995 yılında da üretimimizi Çorum’un Kargı ilçesine taşımaya karar verdik. Kargı Organize Sanayi Bölgesi’nde kurduğumuz 100 bin metrekare açık, 10 bin metrekare kapalı fabrikamızda, modern makina ve ekipmanlarıyla üretime başladık. 1995 yılından beri de üretimimizi Anadolu’da yapıp, satışımızı İstanbul’daki iki merkezden gerçekleştiriyoruz.

Neden Çorum’a taşınmaya karar verdiniz?

Çorum, Kargı bizim kendi memleketimiz. Büyüklerimiz memleketimize yatırım konusunda bizi teşvik ettiler. İstanbul’da girdi maliyetleri yüksekti. Ayrıca, Anadolu’da işsizlikte vardı. Hem işsizliğe çare olmak hem de geniş alanlardan yararlanmak için üretimimizi Kargı’ya taşımaya karar verdik.

Taşınmanın ne gibi avantajlarını gördünüz?

Hükümetin çıkardığı 5084 sayılı Yatırım ve İstihdamı Teşvik Kanunu’ndan ve enerji indiriminden yararlanıyoruz. Bu destekler bize İstanbul’a göre ürünlerimizi yüzde 25 daha ucuza üretmemizi sağladı. İstanbul’da binaların alt ve bodrum katlarında dar yerlerde sağlıksız üretim yapılıyor. Kargı’daki fabrikamız 100 dönüme yakın. Alan çok geniş olduğu için tek kat üzerine örme, dikim, ütü, ambalaj bölümleri ayrı ayrı olan güzel bir tesis kurduk. Bundan çalışanlarda rahat ve mutlu, üretimimiz de sağlıklı. Fabrika pozisyonunda üretim yapıyoruz ve rekabet şansımız oluyor. Kaliteli malı ucuza satabiliyoruz. İstanbul’da bu şekilde tesis kurmak biraz zor.

Güneş Tekstil’in ana faaliyet konusu nedir?

Bizim ana faaliyet konumuz, iç çamaşır. Erkek, bayan ve çocuk iç çamaşırı üretiyoruz. Modelleri, boyları, kaliteleri ve bedenleri farklı olmak üzere 300 çeşit mal üretiyoruz. Özel sipariş olursa özel sipariş, yurtdışından ihracat için talep olursa özel ürün de üretebiliyoruz.

Ne kadar üretim yapıyorsunuz?

Biz 120 çalışanımızla 12 ay üretim yapıyoruz. Bant usûlü çalışıyoruz ve seri üretim yapıyoruz. Günlük 12 bin adet çamaşır üretiyoruz. Bazı aylar stok oluyor. İnsanlar sık çamaşır değiştirdiği için en çok satışı yaz mevsiminde yapıyoruz. Çamaşırın en az satıldığı aylar ise Ocak, Şubat ve Mart ayları. İşlerin tavan yaptığı aylar 7, 8, 9’uncu aylardır. Bu aylarda bütün stoklarımız eriyor. Müşterilerin taleplerine cevap veremiyoruz. Ocak, Şubat Mart döneminde de kışlık ürünler yapıyoruz, ama yavaş gidiyor. Uzun atletler ve taytlar gibi. Kışın işlerin durgunlaşmasının bir sebebi de havaların soğuk olması sebebiyle insanların evinden çıkamaması.

Size ait markanız veya markalarınız var mı?

Ana markamız Güneş, bunun bir de alt markaları var. Uhud diye bir markamız var. Uhud markası ile kokulu çamaşır üretiyoruz. Kokusu var, lavanta kokusu ve yüzde yüz pamuk hijyenik olarak üretiliyor. İşçiliğine de çok itina gösteriliyor. Sonra bayan çamaşır markamız Cherilon ve çocuk markamız Güneş Kids.

İhracat yapıyor musunuz?

Suudi Arabistan, İngiltere, Fransa, Rusya, İran ve Yunanistan’a ihracatımız var. Suudi Arabistan ve Libya bizim kendi markamızla mal alıyor. Bedenleri bize uyuyor. Ama Amerika’ya mal gönderemiyoruz. Çünkü ordaki beden boyları bizim beden boylarına uymuyor.

İhracatınızı arttırmayı düşünmüyor musunuz?

İhracat yapan firmaların yüzde 99’u kendi markalarıyla ihracat yapamıyor. Ne yapıyor, fasoncu konumunda oluyor. Yani Güneş Çamaşırları’nı bu şekilde markasıyla ihraç edemiyorsunuz. Firma kendi markasıyla, ambalajıyla kendi özel sistemini istiyor. Biz markalaşmak istediğimiz için ihracata sıcak bakmadık. Kendi markamızla tanınmak, bu şekilde üretim yapmak ve satmak istiyoruz. Onun için ihracat az oluyor bizde, ağırlık iç piyasada.

Sizce marka çok mu önemli?

Marka bir firmanın ismini duyan insanların ilk tepkisi kalitedir. Çünkü marka olmak kaliteli üründen geçer ve marka firmalar her zaman kaliteye, yeniliğe önem verirler. Biz şirket olarak değişen dünya konjonktüründe marka ve kalitenin şirketler için çok önemli olduğuna inanıyoruz.

Gelişen teknolojiden yararlanıyor musunuz? Ar-Ge çalışmalarınız var mı?

Marka olmak için yeniliklere önem veriyoruz ve Ar-Ge departmanımızda yapılan çalışmalarla ürünlerimizi sürekli geliştiriyoruz. Bu amaç için kurduğumuz tasarım ve geliştirme departmanımız; son yıllarda Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdi. Tekli ambalajlarda hijyenik ve kokulu iç çamaşırı üretti. Erkekler için ‘Uhud’, bayanlar için ‘CheriLon’ ve çocuklar için ‘Güneş Kids’ markalı, kokulu çamaşırları ürettik. Teknolojiyi yakından takip ediyoruz. Son çıkan makinaları kullanarak üretim kalitemizi arttırıyoruz. Bütün ürünlerimizi barkodlu üretiyoruz. Barkodlu satışlara da uygun olmuş oluyor. İmalatta kendinizi yenilemezseniz geri kalıyorsunuz. Yeniliklere açığız ve yakından takip ediyoruz. Biz bir de Mahmutpaşa esnafıyız, buraya Türkiye’nin her yerinden insanlar geliyor. Onların isteklerini alıyoruz. Yani burası bir üniversite, burada durmamız bile bir araştırma olmuş oluyor.

Kokulu çamaşır üretmek nereden aklınıza geldi?

Kokulu başörtüsü, yazma yapan firmalar var. Müşterilerden duyduğumuz ve onların talepleri doğrultusunda kokulu iç çamaşırı ilk üretenlerden biriyiz. Zaten Türkiye’de bir iki tane firma var. Bir de iç çamaşırda meşhur markalar var, markalaşmış artık. Onlar özel bir ambalaj yapıyorlar içine kokulu sabun falan koyuyorlar, çamaşıra yansıyor tabi. Biz direkt çamaşıra kokuyu koyuyoruz. Ürün ilk önce krem rengidir bu beyazlatılıyor. Beyazlatılırken ona bir de lavanta kokusu konuluyor. Kalıcılığı fazla yok 3-5 defa yıkayınca kokusu gider. İlk defa giyerken insanlar bu kokuyu duyuyor. Kokuya hijyenik bir madde daha konuyor, insanlara hiçbir zararlı etkisi olmuyor.

İç çamaşır alırken nelere dikkat etmeliyiz?

İç çamaşırlar tenle temas ettiği için sağlık açısındanda çok önemli. İç çamaşırların hijyenik olması gerekiyor. Vücutta bir yara bere varsa, mikrop kapmaması lâzım. Piyasada ucuza atletler satılıyor. Terleyince teri emmiyor, insanı kaşındırıyor. Veya bir yıkamada çekiyor, sonra küçük geliyor ve atılıyor. Kanserojen maddelerden bile üretilebiliyor. Onun için vatandaşların penye türü iç çamaşır alması sağlık açısından da iyi. Terlediği zaman terini çeker. Fiyatına bakıp 1 YTL veya daha ucuz diye kalitesiz almasın. Biraz pahalı alsın ama sağlıklısını ve uzun süre kullanabileceği çamaşırları alsın. İç çamaşır sağlıkla alâkalı olduğu için firma olarak hijyenik üretime çok önem veriyoruz. Çamaşırlarımız birinci sınıf pamuktan imal ediyoruz. Müşterilerimizden bugüne kadar hiçbir şikâyet almadık.

Satışlarınızı nasıl gerçekleştiriyorsunuz?

Bir kamyonumuz var haftada iki sefer, Yenibosna’daki yerimize mal getiriyor. Ayrıca, İstanbul, Yeşildirek’te 1979 yılından beri toptan ve perakende satışımız var. Tarakçı Cafer Sokak, Ölçü İşhanı No: 39/40 adresindeki bu şubemizden daha çok toptan satış yapıyoruz. Yeşildirek’ten sipariş aldığımız zaman Yenibosna’dan sevk ediyoruz. İhraç ettiğiniz ürünleri de İstanbul’dan gönderiyoruz. Çok büyük yükleme olursa Çorum’dan da gönderebiliyoruz. Bazen biz müşterilerimizi ziyaret ediyoruz, o esnada sipariş veriyorlar. Bazen de müşterilerimiz buraya gelip alıyorlar. İnternet sayfamız var, (www.gunestekstil.com.tr) (Tel: 0212 520 70 34) online satış yapmak için de bir çalışma yapıyoruz.

Yenibosna’da fabrikadan halka satış mağazası açmışsınız biraz bundan bahsedebilir misiniz?

Çorum’a taşınmadan önce, Sanayi Caddesi, Şimşek Sokak, No: 3, Çobançeşme, Yenibosna adresinde imalatımızın bulunduğu binanın iki katını halka satış mağazası olarak açtık. Mağazamız Kuyumcukent ve Bitpazarı’na yakın. Outlet mağazalarının o bölgede çoğaldığı ve ulaşım zorluğu olmaması sebebiyle böyle bir satış mağazası açmayı uygun bulduk. İnsanlar arabasıyla rahat gelebiliyor. 2008 yılının Ocak ayında açtığımız mağazamızda ürettiğimiz 300 çeşit çamaşırın dışında, yurt dışına gönderdiğimiz ihracat fazlası malları da satıyoruz. Mağazayı bilmeyenler geçerken görüyor, uğruyor, bakıyor kaliteli ve fiyatı uygun alış veriş yapıp çıkıyor. Sonra tanıdıklarına da anlatıyor. Onlarda geliyor. Bu şekilde müşterilerimiz git gide artıyor. Beklentilerimizin üzerinde bir satış var. Toptan fiyatına perakende satıyoruz. İç çamaşır, dış çamaşır gibi değil; modası falan geçmediğinden düzine düzine alıyorlar. Ucuz olarak almış oluyorlar.

Yaşadığımız siyasî ve ekonomik sıkıntılar iç giyim sektörünü nasıl etkiliyor?

Yaşanan bu sıkıntılar kaliteli üretim yapan firmaları etkilemiyor. Biz şirket olarak tedbirli gidiyoruz. Fazla açılmıyoruz. Sermayemiz kadar iş yapıyoruz. Diğer firmalar ne yapıyor? Sermayesinden daha büyük işlere giriyor. 10 lirası varsa 100 liralık işlere giriyor, ödeyebileceğini düşünüyor borca giriyor. Ödeyemeyince de batıyor. Bizim tek düşüncemiz ayın birinde çalışanlarımızın maaşını ödeyebilmek, sigortalarını yatırabilmek. Borcumuz olarak bunu görüyoruz. Kapasitenin düştüğü aylar olabilir, yeter ki tedbirli olsun, kaliteli çalışsın, işleri bozulmaz. Aza kanaat ediyoruz. Meselâ bizde 120 kişi çalışıyor. İstesek 500 kişi çalıştıracak üretim yapabiliriz, ama tedbirli gidiyoruz fazla açılmıyoruz.

Son olarak neler söylemek istersiniz?

Biz, Kargı’ya yatırım yapmakla ilk önce buradaki işsizliği ve göçü önledik. Aslında herkes memleketine yatırım yapsa hem işsizlik hem göç önlenir. Hemşehrilerimizin hayır duâsını aldık. Büyükşehirlerde masraflar çok ve geçinmek zor. Anadolu’da küçük şehirlerde masraflar hem daha az hem de geçinmek kolay. Anadolu’daki bütün illerin teşvik kapsamına girmesi ve üretimin Anadolu’da yapılması ticaretin de büyükşehirlerde olması Türkiye’nin önünü açar diye düşünüyorum.

18.07.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Röportaj

  (15.07.2008) - Avrupa'ya ne zaman gitsem, daima Bediüzzaman'ın müjdesini görüyorum

  (14.07.2008) - İslâmî şuuru Risâle-i Nur'la kazandım

  (13.07.2008) - Ziya Şark Sofrası dünyaya açılıyor

  (02.07.2008) - Hedefimiz Karadeniz’e 10 milyon turist çekmek

  (30.06.2008) - Başörtüsünü siyasî simge olarak göstermek büyük hata

  (26.06.2008) - Yasak travma meydana getirdi

  (23.06.2008) - Kemalistler asıl demokrasiden korkuyor

  (16.06.2008) - Ulusalcılar hukuk tanımıyor

  (12.06.2008) - Önce ekmek diyenler hürriyetlerini kaybeder

  (09.06.2008) - Kemalizm toplum üzerinde hak iddia edemez

 
GAZETE 1.SAYFA

Bütün haberler

© Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır | Site yöneticisi | Editör