Haberler

İstihdam durdu

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonunun (TİSK) yaptığı çalışmada, özel imalat sanayinde istihdam artışının durma noktasına geldiği ve mevcut eğilimin devamı halinde gerilemenin başlayacağı belirtildi. Çalışmada, halen pek çok sektörde önemli kayıplar yaşandığı uyarısında bulunularak, buna karşı büyüme ve istihdam odaklı tedbirler alınması gerektiği ifade edildi.

KREDİ KARTI BORÇLULARI DİKKAT!

Çalışmada, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan imalat sanayi istihdamı verilerine göre, özel imalat sanayiinde istihdam artış hızının 2007 yılının 1. döneminden beri sürekli azalarak 2008’in 2. döneminde durma noktasına geldiği belirtildi. Öte yandan, kredi kartı borçlanmalarındaki artışın da dikkatle izlenmesini isteyen uzmanlar, global krizle birlikte riskin büyüyeceğine dikkat çekiyorlar.

TÜRKİYE İşveren Sendikaları Konfederasyonunun (TİSK) yaptığı çalışmada, özel imalat sanayiinde istihdam artışının durma noktasına geldiği ve mevcut eğilimin devamı halinde gerilemenin başlayacağı belirtildi. Çalışmada, halen pek çok sektörde önemli kayıplar yaşandığı uyarısında bulunularak, buna karşı büyüme ve istihdam odaklı tedbirler alınması gerektiği ifade edildi. Konfederasyonun çalışmasında, özel imalat sanayiinde istihdam konusunda yaşanan gelişmelere dikkat çekildi. Çalışmada, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan imalat sanayii istihdamı verilerine göre, özel imalat sanayinde istihdam artış hızının 2007 yılının 1. döneminden beri sürekli azalarak 2008’in 2. döneminde durma noktasına geldiği belirtildi. Özel imalat sanayii genelinde 2007’nin 1. döneminde yüzde 2,7 seviyesinde olan istihdam artış oranının, 2008’in 2. döneminde yüzde 0,3’e gerilediğine işaret edilen çalışmada, bu eğilimin devam etmesi halinde istihdamın imalat sanayi genelinde gerileyeceği belirtildi. Çalışmada, ayrıca imalat sanayiinin pek çok alt sektöründeki istihdamın önemli oranda kan kaybı yaşadığı kaydedildi. Bütün dünyanın, enerjisini küresel ekonomik krize ve bu krizi en az zararla atlatmaya odakladığı vurgulanan çalışmada, şu görüşlere yer verildi: ‘’Hiç kuşku yok ki Türkiye de söz konusu krizden etkilenmektedir ve krizin etkilerinin giderek şiddetleneceği yönündeki işaretler de her geçen gün belirginleşmektedir. Böyle bir küresel konjonktürde Türkiye de tüm enerjisini ekonomik büyümeye harcamalı ve ülkenin en önemli sorunu olan işsizliğe odaklamalı, büyüme ve istihdam odaklı tedbirler, rekabet gücü azalan sektörlerden başlamak üzere ivedilikle uygulamaya konulmalıdır.’’

02.10.2008

Turistler Mevlânâ’yı öğrenmek istiyor

Türkİye’nİn yurt dışında yaptığı tanıtımlardan etkilenerek Konya’ya gelen turistlerin çoğu, burada Mevlânâ ve fikirlerini öğrenebilmek için destek bulamamaktan yakınıyor.

Selçuk Üniversitesi Mevlânâ Araştırmaları Merkezi (SÜMAM) Müdürü Yrd. Doç. Dr. Nuri Şimşekler, Kültür ve Turizm Bakanlığının yurt dışında Türkiye’yi tanıtıcı filmlerinde ve ya da fotoğraflarda semazen figürünün mutlaka kullanıldığını belirtti. Bu tanıtımlardan ya da okudukları kitaplardan etkilenerek Türkiye’ye gelen turistlerin Konya’yı da mutlaka ziyaret ettiğini ifade eden Şimşekler, bu turistlerden çoğunun, Mevlânâ’yı ve fikirlerini anlamak için şehre geldiğini anlattı. Turistlerin bu haklı beklentilerinin yeterice karşılanamadığını vurgulayan Şimşekler, ‘’Yurt dışında yapılan tanıtımlardan ve okudukları kitaplardan etkilenerek Konya’ya gelen turistlerin çoğu, burada Mevlânâ ve fikirlerini yeterince anlatacak bir mekanizma, olmamasından yakınıyor. Özellikle ABD’den merkezimizle iletişime geçen pek çok turist, Mevlânâ hakkında kurs verip vermediğimizi soruyor’’ dedi. Mevlânâ’yı anlama ve yabancılara anlatma konusunun, Türk turizminin önemli bir açığı olduğuna dikkati çeken Şimşekler, şunları kaydetti: ‘’Mevlânâ’yı anlamak için onun eserlerinin doğru bir şekilde isteyenlere sunulması gerekiyor. Farklı bilim dallarından uzmanlar bir araya gelip ortak çalışma yaparak Mevlânâ’nın fikirlerinden, içinde bulunduğumuz çağa uygun değerler ortaya koymalıdır.”

Yabancı turistlere Mevlana ve fikirleriyle ilgili bilgi verecek bir sistem kurulması gerektiğine işaret eden Şimşekler, ‘’Ancak bugüne kadar, Mevlânâ’yı layıkıyla anlayacak ve bu bilgileri İngilizce başta olmak üzere çeşitli dünya dillerinde insanlara sunacak uzman yetiştirmemişiz.

Mevlânâ’nın turistlere anlatılması için, turistlerin Konya’da birkaç gün ya da birkaç hafta konaklayabileceği mekânların oluşturulmalı. İsteyenlere Mevlânâ’yı anlama ve eserlerini okuyarak bilgilenme şansı verilmesiyle ilgili bir çalışma yapılmalıdır. Böyle bir organizasyon yapılması durumunda turistlerin yoğun ilgi göstereceğinden eminiz. Ayrıca Mevlânâ’yı anlatmak için Konya’da yapılacak faaliyetler şehirde turizmin daha da canlanmasını sağlayacaktır’’ diye konuştu. Konya / aa

02.10.2008

İnternet yalan söyletiyor

İlköğretİm öğrencileri arasında yapılan bir araştırmada öğrencilerin yüzde 35’inin internette sohbet ederken yeni tanıştıkları kişilere karşı dürüst davranmadıkları ortaya çıktı.

Yıldız Teknik Üniversitesi Eğitim Fakültesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Ana Bilim Dalı Araştırma Görevlisi Serhat Bahadır Kert ve lise bilgisayar öğretmeni Asiye Kert, geçen yıl İstanbul’daki bir ilköğretim okulunda 4,5,6,7 ve 8. sınıflarda eğitim gören öğrenciler arasında, ‘’İlköğretim öğrencilerinin çevrim içi ortamda eş zamanlı ve eş zamansız iletişim profilleri’’ konulu araştırma yaptı. Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi 2008 yılı yaz sayısında yayınlanan araştırmada, katılımcıların yüzde 35’inin internette sohbet ederken yeni tanıştıkları kişilere karşı dürüst davranmadıklarını belirtirken, öğrencilerin yüzde 34’ü dürüst davrandıklarını, yüzde 26’sı ise kısmen dürüst davrandıklarını söyledi. Dürüst davranmadıklarını belirten öğrencilerin, yüzde 45 oranında yaşları konusunda dürüst davranmadığı, bunu yüzde 25 ile cinsiyet özelliğinin izlediği anlaşıldı. Öğrencilerin yüzde 17’si meslek, yüzde 13’ü dış görünüş, yüzde 11’i ise şehir konusunda dürüst olmadığını belirtti.

02.10.2008

Sınırsız bayramlaşma

Türkiye ve Suriye arasında imzalanan protokol anlaşması gereği Mardin, Şanlıurfa, Gaziantep, Kilis ve Hatay sınır kapılarından geçerek akrabalarının yanına gidecek vatandaşların bayramlaşma heyecanı başladı. Geçen yıl 40 bin kişinin başvurduğu sınır bayramlaşmasında bu yıl sayının 50 bini aştığı belirtildi. Bugün, saat 10.00’da başlayacak olan sınır geçişleri akşam saatlerine kadar sürecek. Giriş ve çıkışların daha güvenli bir şekilde yapılması için bütün tedbirler alındı.

TÜRKİYE ve Suriye arasında imzalanan protokol anlaşması gereği Mardin, Şanlıurfa, Gaziantep, Kilis ve Hatay sınır kapılarından geçerek akrabalarının yanına gidecek vatandaşların bayramlaşma heyecanı başladı.

Geçen yıl 40 bin kişinin başvurduğu sınır bayramlaşmasında bu yıl sayının 50 bini aştığı belirtildi. Ramazan Bayramı’nın 3. ve 4. gününde Mardin’den toplam 6 bin 500 kişi Suriye’nin Haseki, Kamışlı ve Derbisiye illerinde bulunan akrabalarının yanına gidecek. Bugün sınırda saat 10.00’da başlayacak olan sınır geçişleri akşam saatlerine kadar sürecek. Giriş ve çıkışların daha güvenli bir şekilde yapılması için güvenlik tedbirleri alındı. Mardin Valisi Mehmet Kılıçlar, Nusaybin Kaymakamlığı ile Suriye’nin Haseki ve Kamışlı kaymakamlıkları arasında yapılan protokole göre, Ramazan Bayramı’nın 3. gününde 3 bin 500 kişi, 4. gününde ise 3 bin kişi olmak üzere toplam 6 bin 500 kişinin yakınlarıyla bayramlaşmak için Suriye’ye geçeceğini söyledi. Mardin Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı M. Ali Tutaşı ise, sınırdaki bayramlaşmanın ekonomiyi canlandırdığını söyledi.

Gaziantep ve bölge illerindeki akrabalarıyla bayramlaşmaya gelen Suriyeli ailelerin Karkamış Sınır Kapısı’ndan geçişleri başladı. Valilikler arasında imzalanan protokolden yararlanan Suriyeli aileler, dün sabah erken saatlerde Karkamış Sınır Kapısı’nın Suriye tarafında toplandı. Suriyelilerin, saat 08.15’ten itibaren izinleri ve kimlik kontrolleri yapıldıktan sonra sınırın Türkiye tarafına geçişlerine izin verildi. Suriyeliler, 48 saat süreyle konuk olabilecekleri yakınlarıyla Karkamış Sınır Kapısı çıkışında buluştu, birbirlerine sarılarak hasret giderdiler, bayramlaştılar. Suriyeli alilerin yakınlarına hediye olarak kahve, çay, bayram şekeri, çikolata ve giyim eşyası getirdikleri gözlendi.

02.10.2008

Petrol fiyatları gerileyecek

Rusya Maliye Bakanı Aleksi Kudrin finansal piyasalarda yaşanan kriz sebebiyle enerji talebinin azalacağını, bunun da petrol fiyatlarının düşmesine sebep olacağını açıkladı.

Rusya: Petrol 70 doların altına düşebilir

RUSYA Maliye Bakanı Aleksi Kudrin, finansal piyasalarda yaşanan krizin enerji talebini azaltması sebebiyle petrol fiyatlarının 70 doların altına gerileyebileceğini söyledi. Vedemosti Gazetesi tarafından düzenlenen konferansta açıklamada bulunan Kudrin, “Petrol fiyatlarının kısa vadede 90 dolar seviyesinde seyredeceğini tahmin ediyorum. Ancak orta vadede fiyatlar 70 doların altına gerileyebilir. Bu ihtimal dışı değil. Önümüzdeki bir kaç yıl içinde enerji talebinde azalma olacak. Bu da fiyatların gerilemesine neden olacak” dedi. Kudrin malî piyasalarda yaşanan krizin ardından yatırımcıların hammadde yatırımına yönelmeyeceklerini, bunun için de yeterli finansın olmadığını kaydetti.

/ Moskova

02.10.2008

Meclis işbaşı yaptı

TBMM dün düzenlenen açılış töreni ile yeni yasama yılına girdi. Tarihinde ikinci kez bayramda yeni yasama yılına giren Meclis, yapılan konuşma ve törenlerin ardından bayram tatiline girdi

7 Ekim’de çalışmalara başlayacak Meclisi tezkere, öğrenci affı gibi yoğun bir gündem bekliyor.

02.10.2008

Darbeci Ruslara yargı tokadı

Rusya Yüksek Mahkemesi, Bolşevik devrimciler tarafından vurulan Çar II. Nikola’nın “kanunsuzca öldürüldüğü ve yasal rehabilitasyonu hak ettiğine” hükmetti. Bu sembolik karar, Rus Kraliyet ailesinin varislerinin ve Ekim darbesi karşıtı grupların yürüttüğü uzun mücadeleler sonunda alındı.

RUSYA'DA Yüksek Mahkeme, son Çar 2. Nikola ve ailesinin Bolşeviklerin siyasi baskılarının kurbanları olduğuna karar vererek, çar ve ailesinin itibarını iade etti.

Mahkeme sözcüsü, Yüksek Mahkemenin Çar 2. Nikola ve ailesine yönelik baskıların haksız olduğunu kabul ettiğini ve çar ile ailesinin itibarının iade edilmesine hükmettiğini belirtti.

Çar 2. Nikola’nın akrabaları, uzun zamandır böyle sembolik bir hareket bekliyordu.

Mahkemeye başvuruda bulunan ve son çarın yasal varisi olduğunu iddia eden, Büyük Düşes Maria Vladimirovna’nın Rusya’daki temsilcisi Aleksandır Zakatov, “Büyük Düşes’in karardan memnun olduğunu ve bu konunun uluslararası mahkemelere götürülmeden Rusya’da halledilmesinden ayrıca sevinç duyuğunu” söyledi.

Madrid’de yaşayan Vladimirovna, 2005’te mahkemeye başvuruda bulunarak çarın itibarının resmen iade edilmesini istemişti. İtibarın resmen iade edilmesi, çarın siyasi baskıların kurbanı olduğunun resmen tanınması anlamına geliyordu.

EŞİ VE 5 ÇOCUĞUYLA BİRLİKTE BODRUMDA ÖLDÜRÜLDÜ

Çar II. Nikola, 1917’de devrim zamanında ordunun desteğini alan Duma’nın çağrısına uyarak 15 Mart 1917’de kardeşi Mihail lehine tahttan çekilmiş; ancak kardeşi tacı reddedince Rusya’da bin yıllık monarşi yönetimi son bulmuştu. Georgi Lvov başkanlığındaki geçici hükümet döneminde Tsarskoye Selo’da gözaltında tutulan Çar, Bolşevik İhtilali’nden hemen önce güvenliği için ailesi ile birlikte Batı Sibirya’daki Tobolsk’a götürüldü. Bolşevik İhtilali’nden sonra da Nisan 1918’de de Urallar’daki Yekaterinburg’a götürüldüler. Bolşeviklere karşı savaşan Beyaz Rus kuvvetlerinin bölgeye yaklaşması ve Çar’ı kurtarmaları olasılığı üzerine, yerel yetkililerin kararıyla, 16/17 Temmuz 1918 gecesi Nikolay, eşi Alexandria, bir kızı ve dört oğluyla birlikte hapsedildikleri evin bodrumunda öldürüldü. Cesetleri terk edilmiş bir maden ocağına gömüldü. Sovyetler Birliği’nin çöküşünden sonra 1998’de yapılan devlet töreniyle ailesiyle birlikte St. Petersburg’da defnedildi.

/ Moskova

02.10.2008

Görme engelli hafız

Doğuştan görme engelli olan ve Konya Şaziye AK Camii’ndeki 20 yıldır müezzinlik yapan Ali İnan, kaset dinleyerek Kur’ân-ı Kerim’i ezberleyip hafız oldu.

Bununla da yetinmeyen Ali İnan, Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni bitirdi. 1962 yılında Konya’nın Karatay ilçesinde doğan Ali İnan, dünyaya gözlerini açtığında karanlıkla tanıştı. Doğuştan göz damarları kuru olduğu için tıbben görmesi mümkün olmayan İnan, buna rağmen hayata küsmeyerek mücadele etti. 4 yıl kasetlerden Kur’ân-ı Kerim’i dinleyerek ezberlediğini bu sırada üniversiteye de hazırlandığını ifade eden İnan, “Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni kazandım. Fakülteden mezun olana kadar hafızlığımı 4 senede tamamladım. Daha sonra KPSS’ye girerek memur oldum. Sınavları kazandım ve Diyanet’in kadrolu müezzini olarak bu camide göreve başladım. Halimden şikâyetçi değilim” dedi.

02.10.2008

Bayram ziyaretlerinde siyasî üslûp tartışıldı

Sıyasette bir gelenek haline gelen partiler arası bayramlaşma ziyaretleri bu bayram da yapıldı.

Siyasi partiler arasında Ramazan Bayramı dolayısıyla yapılan bayramlaşma çerçevesinde AKP'yi, MHP, DSP, CHP, BBP, DP, SHP, Saadet Partisi, ANAVATAN ve Liberal Demokrat Parti (LDP) heyetleri ziyaret etti. AKP’de ziyarete gelen heyetleri Genel Sekreter İdris Naim Şahin ile milletvekilleri Eyüp Fatsa, Öznur Çalık ve Faruk Koca’dan oluşan heyet ağırladı. Diğer partilerden gelen heyetlere bayram şekeri ikram edildi, kolonya tutuldu. AKP’ye ilk ziyaret MHP’den geldi. MHP’nin heyetinde Genel Başkan Yardımcısı Faruk Bal ile Necati Özensoy ve Emin Haluk Ayhan yer aldı. Faruk Bal, bayramlaşma ziyaretinde sözü yolsuzluklara ve siyasî üslûba getirdi. Son günlerde yolsuzluklarla mücadele adı altında yapılan tartışmaların siyasî zerafetin sınırlarını zorlayacak seviyede olduğunu vurgulayan Faruk Bal, Dengir Fırat-Kemal Kılıçdaroğlu tartışmasına benzer tartışmaların Meclis çatısı dışında yapılması gerektiğini söyledi. Bal, tartışmada yolsuzluklarla mücadelenin amaçlanmış olmasına rağmen bu amacın aşıldığını ve kim gelip gelecek noktasına taşındığını vurguladı. TBMM Başkanı Köksal Toptan’ın başlattığı inisiyatif doğrultusunda dokunulmazlıkların kürsü dokunulmazlığı ile sınırlandırılması gerektiğini ifade eden Faruk Bal, herkesin hesabını yargıda sınırsız şekilde vermesi gerektiğini kaydetti. Ana muhalefet CHP’den AKP’ye gelen heyette Genel Sekreter Yardımcısı Mesut Değer ile milletvekilleri Fevzi Topuz ve Suat Birinci yer aldı. AKP’deki ziyaretlerde basının kısa bir süre görüntü almasına izin verildi. Görüşmeler basına kapalı olarak gerçekleşti. MHP’yi ise sırasıyla DSP, AKP, BBP, ANAVATAN, DP ve Saadet Partisi heyetleri ziyaret etti. Programda olmasına rağmen CHP heyeti MHP’ye ziyarette bulunmadı. MHP’de ziyaretçileri, Genel Sekreter Cihan Paçacı’nın yanı sıra, İstanbul Milletvekili Ümit Şafak ve Genel Sekreter Yardımcısı Bülent Didinmez ağırladı. DP’yi de sırasıyla DSP, MHP, AK Parti, ANAP, BBP, İP, Saadet Partisi ve LDP heyetleri ziyaret etti. Ziyaretçileri, DP Genel Başkan Yardımcısı Turhan Güven, eski bakanlardan Mehmet Gölhan ile Genel İdare Kurulu Üyesi Atilla Tuğ ağırladı. Ziyaretlerde, ağırlıklı olarak, AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat ile CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu arasındaki son günlerde yaşanan tartışmalar konuşuldu. Ankara / cihan

02.10.2008

Yolsuzluk yapana acımayız

ADALET Bakanı Mehmet Ali Şahin, “Başkalarının bir takım kişisel hatalarını bize yamamak suretiyle güya bizim yolsuzluklara göz yumduğumuzu ifade ediyorlar.

Biz göz yummuyoruz. Gözlerimiz fal taşı gibi açık her türlü usulsüzlüğün üzerine şiddetle gidiyoruz ve gideceğiz” dedi.

Şahin, AKP Antalya İl Başkanlığında düzenlenen bayramlaşma töreninde yaptığı konuşmada, siyaseti bir hizmet yarışı olarak gördüğünü vurguladı. Şahin, ‘’Hizmette kendileriyle yarışamayanların ‘’Bunlar yolsuzluk yapıyor, bunlar suistimal yapıyor’’ iddialarında bulunduğunu söyledi. İnsanları, partileri ve iktidarları, ürettikleri hizmetlerle kıyaslamak gerektiğini ifade eden Şahin, şöyle konuştu: ‘’Biz iktidar olarak göreve geldiğimiz andan beri kamu kaynaklarının en iyi şekilde halkımızın yararına kullanılması için yoğun çaba sergiliyoruz. En ufak bir kaçak olduğu takdirde hemen üzerine gidiyoruz, sorgulayarak bu kaçağı kapatmaya gayret ediyoruz. Lütfen bize, ‘Senin bakanlığında şu yanlışlıklar yapılıyor’ deyin. Eğer gerçekten yanlışlıklar oluyorsa ben size teşekkür ederim, düzelttiririm. Çünkü biz hatamızı söyleyene ‘Allah razı olsun’ demeyi bir ahlaki kaide olarak biliriz. Ama bize ‘Şurada bir şey yapılıyor, şu kamu kuruluşunda şöyle bir şey yapılıyor’ demeyin. ‘Falan ülkede, falan dernek yöneticileri suistimal yapmış. Bunun sorumlusu da sizsiniz’ diyorlar. Bana ne ya. Bana ne. Almanya’daki bir derneğin yöneticileri yanlış yapmışlarsa, yargılanmışlarsa, benim iktidarımdan buna ne? Benim iktidarımla ne alâkası var? Ne yapmak istiyorlar? Türkiye’de AK Parti’nin önünü (şöyle dediler olmadı, böyle dediler olmadı) bir türlü kesemiyorlar, başkalarının bir takım kişisel hatalarını bize yamamak suretiyle güya bizim yolsuzluklara göz yumduğumuzu ifade ediyorlar. Biz göz yummuyoruz. Gözlerimiz fal taşı gibi açık her türlü usulsüzlüğün üzerine şiddetle gidiyoruz ve gideceğiz. Bu hatayı, yanlışı yapan babamızın oğlu da olsa fark etmez. Bu kardeşiniz, teyzesinin oğlunu benim ismimi kullanarak haksız menfaat teşebbüsünde bulundu diye savcılığa şikâyet eden ve onu tutuklatan bir adamdır. Bu nedenle bizimle halka hizmet yarışında bulunamayanlar, projeleri olmayanlar, halka söyleyecek bir şeyi olmayanlar, sadece çamur at izi kalsın mantığıyla siyaset yapıyorlar. Bu siyaset anlayışının ne kendilerine ne ülkemize hiçbir faydası yoktur. Sadece kendilerine zarar verirler.’’

Konuşmasında kimseyi hedef almadığını belirten Şahin, ‘’Herkesin onuru benim yanımda saygındır’’ dedi. Şahin, konuşmasının ardından partililerle bayramlaştı.

02.10.2008

Yaşılılarımızı unutmayalım

DEVLET Bakanı Nimet Çubukçu, ‘’Hayat tecrübeleriyle günümüze ışık tutan, geçmişin mimarları değerli yaşlılarımıza ilgi, sevgi ve saygı göstermek, ihtiyaç duyduklarında yanlarında olmak, Türk toplumunun önemli geleneklerindendir’’ dedi.

Bakan Çubukçu, 1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü dolayısıyla yayımladığı mesajda, toplumu bugünlere ulaştıran yaşlıların saygınlıklarının korunması, karşılaştıkları sosyal, ekonomik ve psikolojik sorunların belirlenmesi, çözüm yollarının sağlanması amacıyla her yıl 1 Ekimde Dünya Yaşlılar Günü’nün kutlandığını hatırlattı. Bakanlığa bağlı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu kapsamında 77 huzurevinde, 6 bin 725 yaşlıya yatılı bakım hizmeti verildiğini bildiren Çubukçu, 2009 yılı içerisinde 9 huzurevi açılışı yapılacağını ve bir huzurevine de 60 kapasiteli ek bina yapılmasının planlandığını belirtti. Devletin sağladığı imkânlar ve sunduğu hizmetlerin her geçen gün daha iyi hale getirilmesini sağlamanın öncelikli hedefleri olduğunu ifade eden Çubukçu, ‘’Unutmamak gerekir ki yaşlılarımıza ve onların sorunlarına sahip çıkmak, insanlık ve yurttaşlık görevimizdir’’ dedi. Çubukçu, mesajında şu ifadelere yer verdi: ‘’Hayat tecrübeleriyle günümüze ışık tutan, geçmişin mimarları değerli yaşlılarımıza ilgi, sevgi ve saygı göstermek, ihtiyaç duyduklarında yanlarında olmak, Türk toplumunun önemli geleneklerindendir.’’

02.10.2008

Batan Ro-Ro gemisinde kaybolan Kalın’ın cesedi bulundu

BALIKESİR'İN Bandırma ilçesi açıklarında 14 Eylül gecesi batan ‘’Hayat N’’ adlı Ro-Ro gemisinde kaybolan 4 kişiden biri olan Necati Kalın’ın cesedi bulundu.

Alınan bilgiye göre, Ayyıldız Tepe Mahallesi sahiline ceset vurduğu ihbarını alan güvenlik güçleri, geminin battığı yerin yaklaşık 500 metre uzağındaki sahilde bulunan cesedi, Kapıdağ Devlet Hastanesi morguna kaldırdı. ‘’Hayat N’’ adlı Ro-Ro gemisinde bulunan kayıp 4 kişinin yakınları, teşhis için hastaneye çağrıldı. Hastaneye gelen İsmail Kalın, cesedin babası Necati Kalın’a (58) ait olduğunu teşhis etti. Kalın’ın cesedi, Bursa Adlî Tıp Kurumu morguna gönderildi. ‘’Hayat N’’ adlı Ro-Ro gemisi, Bandırma Limanı’ndan çıkış yaptıktan kısa süre sonra batmış, olayda Özer Erdoğan adlı bir kamyon şoförü ölmüş, Necati Kalın, Şevki Gönüllü, Murat Karaca ve Yahya Özoğlu kaybolmuştu. Kayıp kişileri arama çalışmaları, 19 eylülde sona erdirilmişti.

02.10.2008

Eskişehir'de hızlı tren hazırlığı

ANKARA-Eskişehir arasında yıl sonunda başlaması planlanan hızlı tren seferleri öncesinde Eskişehir’de demir yolu güzergâhında hazırlıklar sürüyor.

Alınan bilgiye göre, hızlı tren Eskişehir’de kent içinden yaklaşık üç kilometre yer altına yapılacak tüp geçitten gidecek. Çevre Yolu’nun batısından Enveriye Tren İstasyonu’na kadar yer altından gidecek hızlı tren için demir yolu hattını yer altına alma çalışmaları başladı. Toplam 3 bin 400 metre olacak geçidin 2 bin 600 metresi tüp geçit şeklinde olacak. Buna göre tüp geçit içinde üç yeni hat inşa edilecek. İkisi hızlı tren için olacak hatların diğeri de yük ve ekspres yolcu trenleri için olacak. Projeye göre güzergahta bulunan Çevre Yolu, Muttalip ve İstasyon köprüleri yıkılacak. Daha önce demir yolu hattının ikiye böldüğü güzergahtaki hemzemin geçitler de kaldırılacak. Böylece şehir merkezinde zaman zaman yaşanan trafik sorunu, maddî ve yaralamalı kazalar son bulacak. Eskişehir Garı’nda beş peron yapılmasının da öngörüldüğü proje kapsamında yük trenleri lojistik merkez haline getirilecek Hasanbey’de konuşlandırılacak. Yaklaşık bir ay önce başlayan çalışmaların bir yılda tamamlanması planlanıyor.

02.10.2008

Lübnan Başbakanı Sinyora tatil için Bodrum’da

LÜBNAN Başbakanı Fuad Sinyora ve eşi, tatil için Bodrum’a geldi. Milas-Bodrum Havalimanı’na özel uçağıyla önceki gün saat 20.40’ta gelen Fuad Sinyora ve eşini, Milas Kaymakamı Şahin Aslan ve öteki ilgililer karşıladı.

Kaymakam Aslan, havalimanının VIP salonunda bir süre dinlenen Sinyora’ya, bölge hakkında bilgi verdi. Sinyora ve eşi ile beraberindekiler, daha sonra Bodrum’da kalacakları otele geçtiler. Sinyora’nın tatilinin kaç gün olduğu ve dönüş tarihi hakkında, güvenlik gerekçesiyle bilgi verilmedi.

02.10.2008

Bayramı zehir ettiler

GENELKURMAY Başkanlığı, Diyarbakır’ın Hani ilçesinde, teröristlerin açtığı ateş sonucu, önceki gün bir güvenlik görevlisinin şehit olduğunu, bir güvenlik görevlisinin yaralandığını bildirdi.

Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde yer alan terörle mücadeleye ilişkin duyuruya göre, Diyarbakır’ın Hani ilçesinin dağlık arazi kesiminde, önceki gün saat 15.35’de teröristlerin açtığı ateş sonucu bir er Yalçın Gürbüz (21) şehit oldu, bir güvenlik görevlisi yaralandı. Şehit er Gürbüz’ün cenazesi, Diyarbakır Asker Hastanesinde yapılan törenin ardından ailesinin oturduğu Tekirdağ’ın Çerkezköy ilçesine gönderildi. Şehit erin Sivas’ın Hafik ilçesi doğumlu olduğu öğrenildi.

02.10.2008

Ailesine çifte sevinç yaşattı

RAK'A giderken, Musul yolunda bir TIR şoförüne yardım ettiği gerekçesiyle tutuklanarak cezaevine konan Faysal Ayın, 15 ay sonra ailesine kavuştu. Ayın ailesi çifte bayram yaşadı. TIR Şoförü Faysal Ayın, 15 günlük evliyken, Irak’a iş çıkınca Mersin’den yükü alıp yola çıktı.

Irak sınırında konvoya giren Ayın, Musul yakınlarında önündeki aracın sinyal vermesi üzerine TIR’ını durdurarak yardıma koştu. Ayın, Hırvatistan uyruklu olduğunu söylediği kişiye yardım ederken silâh sesleri ile irkildi. TIR’ın altına saklanan Ayın, az sonra gelen Amerikan askerleri tarafından gözaltına alındı. Tutuklanıp cezaevine konulan Faysal Ayın’ının ailesi, çocuklarının Irak’ta cezaevinde olduğunu 7 ay sonra öğrenebildi. 15 ay sonra serbest kalan Ayın, “Aileme 15 ay sonra kavuştum. Bayramda evimdeyim, çok mutluyum. Evime ve aileme kavuştuğum için yeni doğmuş gibi oldum” diye konuştu. Tekrar Irak’a gitmeyi düşünmeyen Ayın, Türkiye içinde çalışmayı planladığını kaydetti.

02.10.2008

Toptan, Macaristan'a gidecek

BMM Başkanı Köksal Toptan, Macaristan’da düzenlenecek 2010 Avrupa Kültür Başkentleri tanıtım toplantısına katılacak Ulusal Meclis Başkanı Katalin Szili’nin daveti üzerine bugün Macaristan’ı ziyaret edecek olan Toptan, Macaristan Cumhurbaşkanı Laszlo Solyom, Macaristan Ulusal Meclisi Başkanı Katalin Szili ve Macaristan Başbakanı Ferenc Gyurcsany ile görüşecek.

Köksal Toptan, 2010 Avrupa Kültür Başkentleri tanıtım toplantısı sebebiyle Budapeşte’ye gelecek olan Almanya Meclis Başkanı Norbert Lammert ile de gayri resmi bir görüşme yapacak. Görüşmelerden sonra Ortak Bildirinin imzalanması törenine katılacak olan Toptan, daha sonra Macaristan Ulusal Meclisi Başkanı Szili, Almanya Federal Meclisi Başkanı Lammert ile ortak basın toplantısı düzenleyecek. Toptan’ın Macaristan ziyareti kapsamında, İstanbul-Essen-Peç Sergisi ile Dolmabahçe Sergisi açılışları yapılacak. Toptan, 5 Ekimde yurda dönecek.

02.10.2008

Kaçakçılık muhbirlerine büyük ikramiye

GÜMRÜKLER Muhafaza Genel Müdürlüğünün, son 15 ayda kaçakçılık olaylarını ortaya çıkarmak için muhbir ve müsadirlere (kaçak yakalamaya yetkili personel) ödediği ikramiye, 2 milyon 500 bin YTL’ye ulaştı.

Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğü verilerine göre, 2007 yılı Haziran ayından bu yılın Eylül ayına kadar muhbirlere ve müsadirlere toplam 2 milyon 500 bin YTL ikramiye ödendi. İkramiyenin 815 bin YTL’si bu yıl, geri kalan 1 milyon 685 bin YTL’lik kısmı ise 2007 yılının Haziran-Aralık ayları arasında verildi. Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğünce bugüne kadar en yüksek muhbir ikramiyesi, İstanbul’da geçen yıl 161 kilo eroinin ele geçirildiği operasyonda ödendi. Söz konusu operasyonda muhbire verilen ikramiye 113 bin 490 YTL olarak kayıtlara geçti. 2007 yılında Edirne’de 122,5 kilogram eroinin ele geçirildiği operasyonda muhbire 89 bin YTL ikramiye verildi. Bu yıl Edirne’de 92 kilo eroinin ele geçirilmesiyle sonuçlanan operasyonda ise muhbire 58 bin 920 YTL ödeme yapıldı.

02.10.2008

SES, sosyal güvenlik yasasını protesto etti

SAĞLIK ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Ankara Şubesi üyeleri, dün yürürlüğe giren Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası’nı protesto etti.

Yüksel Caddesi’nde toplanan sendika üyeleri, ellerinde “Sağlık Haktır” yazılı dövizler ve sloganlarla AKP Ankara İl Başkanlığına yürüdüler. İl Başkanlığının önünde basın açıklaması yapmak isteyen üyeler, Başkanlık binasının yakınında polis barikatı ile karşılaştılar. Basın açıklamasını burada yapan SES Ankara Şube Başkanı İbrahim Kara, yürürlüğe giren yasanın emekliliği zorlaştıracağını, emekli aylıklarını yüzde 33’e varan oranlarda düşüreceğini, bazı mesleklerdeki yıpranma payını ortadan kaldıracağını ifade etti. SES Genel Başkanı Bedriye Yorgun ise yasanın sağlıkta dönüşüm değil, yıkım getireceğini öne sürerek, ulaşılabilir ve eşitlikçi bir sağlık sistemi için mücadeleye devam edeceklerini söyledi. Sendika üyeleri, açıklamanın ardından dağıldılar.

02.10.2008

Mehmet Ali Talat: Sorun Rumlarda

KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, ‘’Kıbrıs sorununun çözümüyle ilgili müzakerelerde en büyük sorunun, Kıbrıslı Rumların Kıbrıslı Türklerin siyasî eşitliğini tanımaktaki isteksizliği olduğunu’’ söyledi.

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) genel kuruluna hitap eden Talat, Rumların adada egemenliği Türklerle paylaşmak istememelerinin en önemli sorunların başında geldiğini bildirdi. Talat, Kıbrıslı Türklerin çözümü, adada iki toplumunu siyasî eşitliğini temel alan ve iki eşit statünün garanti altına alacağı bir devlet yapısında gördüğünü ifade etti.

Konuşmasında Kıbrıs Rum yönetiminin eski lideri Tasos Papadopulos’a sert eleştiriler yönelten KKTC Cumhurbaşkanı, Rum kesimindeki yeni yönetimin çözüm için müzakereleri başlatma isteğini memnuniyetle karşıladıklarını ve görüşmelere derhal başladıklarını belirtti.

İZOLASYONLAR DEVAM EDİYOR

Kıbrıs Rum kesiminin Kıbrıslı Türklere yönelik izolasyon politikasını eleştiren Talat, geçen hafta Rum yönetiminin Türk kesiminden gelen bir geminin Suriyeli kaptanını tutuklayarak, bu konudaki katı tutumunu bir kez daha gösterdiğini söyledi. AKPM’de bugün tartışılacak Kıbrıs ile ilgili rapora da atıfta bulunan Talat, bu raporun Rumların Türklere uyguladığı izolasyon politikasına karşı çıkmamasını sert bir biçimde eleştirdi.

AKPM’nin BM barış planının Rumlar tarafından reddedilmesinden sonra aldığı bir kararla, Kıbrıslı Türk parlamenterleri ve yerel yönetim temsilcilerinin Avrupa Konseyi toplantılarına katılmasına izin verdiğini hatırlatan Talat, Avrupa Konseyinin bu kararını memnuniyetle karşıladıklarını ifade etti.

İzolasyonlar karşısında sadece Türkiye’nin desteğiyle ayakta kaldıklarını belirten Talat, ‘’Türkiye olmasaydı, Kıbrısta Kıbrıslı Türk kalmazdı’’ dedi

‘’Kıbrıslı Türklerin siyasî, ekonomik ve sosyal izolasyonla karşı karşıya kaldıklarına’’ işaret eden Talat, ‘’bu ablukalardan belki en önemlisinin Kıbrıslı Türklerin uluslararası alanda siyasî görüşlerini dile getirememesi olduğunu’’ kaydetti. Talat, Kıbrıs’taki gelişmelerini çoğu zaman tek taraflı ve gerçeğe uygun almayan bir biçimde dünya gündemine getirildiğine dikkati çekti. Konuşmasında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) gelen Rumların başvurusuna da atıfta bulunan Talat, KKTC’de Rumların mal ve mülkiyet taleplerine ilişkin kurulan tazmin komisyonunun çalışmaları hakkında bilgi verdi. Talat, bu komisyonla birlikte, AİHM’ye gelecek başvuru sayısının da düşeceğine ve mahkemenin böylece önemli bir yükten kurtulacağına işaret etti.

KKTC Cumhurbaşkanı, genel kuruldaki konuşmasından önce AKPM Başkanı İspanyol parlamenter Lluis Maria de Puig ile bir araya geldi.

/ Strasbourg

02.10.2008

Cezaevlerinde 87 ülkeden insan var

TÜRKİYE'DEKİ ceza infaz kurumlarında, 87 ülkeden bin 533 yabancı uyruklu kişi bulunuyor.

Adalet Bakanlığı verilerinden derlediği bilgilere göre, cezaevlerindeki yabancılar arasında, 295 kişiyle İranlılar başı çekiyor. İranlıları, 137 kişiyle Suriyeliler, 127 kişiyle de Türkmenistanlılar takip ediyor. Cezaevlerinde bulunanlar arasında 86 da “Haymatlos”, yani bir vatana sahip olmayan kişi yer alıyor. Verilere göre, 18 Eylül 2008 itibarıyla cezaevlerindeki yabancıların sayıları ve ülkeleri şöyle:

“İran (295), Suriye (137), Türkmenistan (127), Gürcistan (84), Bulgaristan (67), Azerbaycan (63), Afganistan (55), Nijerya (49), İngiltere (48), Somali (41), Moldova (38), Makedonya (32), Romanya (32), Rusya Federasyonu (31), Polonya (19), Ruanda (19), Filistin (19), Ukrayna (18), Almanya (17), Tanzanya (16), Gana (13), Hollanda (13), Moritanya (11), Irak (10), Arnavutluk (9), Güney Afrika Cumhuriyeti (9), Ermenistan (8), Özbekistan (8), Yunanistan (7), Kazakistan (6), Cezayir (6), Kosova (6), Lübnan (6), Pakistan (6), Sırbistan (6), Burundi (5), Kırgızistan (5), KKTC (5), Bangladeş (4), ABD (4), Bosna-Hersek (4), Brezilya (4), Fransa (4), Gine (4), Kenya (4), Etiyopya (3), Fas (3), Hırvatistan (3), İspanya (3), Kongo (3), Liberya (3), Litvanya (3), Sudan (3), eski Yugoslavya (3), Andorra (2), Bolivya (2), Burma (2), Çek Cumhuriyeti (2), Çin (2), Dominik Cumhuriyeti (2), Fildişi Sahilleri (2), Filipinler (2), Gambiya (2), İsrail (2), İsveç (2), Kamerun (2), Tacikistan (2), Tunus (2), Arjantin (1), Avusturya (1), Belçika (1), Danimarka (1), Estonya (1), İrlanda (1), İtalya (1), Kanada (1), Libya (1), Macaristan (1), Malavi (1), Malezya (1), Mısır (1), Portekiz (1), Sierra Leone (1), Singapur (1), Surinam (1), Zimbabve (1), Haymatlos (86).” Ankara / aa

02.10.2008

Ergenekon zanlılarına bayram ziyareti

ERGENEKON soruşturması kapsamında tutuklanarak Metris Cezaevine gönderilen, Tuncay Özkan, Gürbüz Çapan ve Emcet Olcaytu’yu yakınları ziyaret etti.

Ramazan Bayramı sebebiyle gerçekleştirilen “Açık Görüş” te yakınlarıyla görüşen Özkan ve Olcayto’nun moralinin yerinde olduğu öğrenildi. Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan Gazeteci Tuncay Özkan, Esenyurt Eski Belediye Başkanı Gürbüz Çapan ve İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in eski avukatı Emcet Olcaytu’nun dün ziyaretçileri vardı. Metris Cezaevi’nde bayram sebebiyle izin verilen açık görüşe Tuncay Özkan’ın annesi ve kızkardeşinin geldiği öğrenildi. Özkan’ın yakınları basına görüntü vermeden cezaevinden ayrılırken, kapıda destek için bekleyen Biz Kaç Kişiyiz Platformu üyeleri Özkan’la görüştürülmedi. Cezaevi kapısında açık görüş bitene kadar bekleyen platform üyelerinden Abidin Baysal, Tuncay Özkan’ın annesi ve kızkardeşiyle görüştüğünü belirtti. Baysal, yakınlarından öğrendikleri kadarıyla Özkan’ın moralinin ve sağlık durumunun çok iyi olduğunu söyledi. İşçi Partisi’nin eski avukatı Emcet Olcaytu’nun eşi Fatma ve oğlu Öney’de ziyaretçiler arasındaydı. Cezaevinden ayrılan Fatma Olcaytu eşinin sağlık durumunun iyi olduğunu ve onu moralli gördüğünü söyledi. Fatma Olcaytu ne görüştüklerini söyleyemeyeceğini belirterek “O da aramızda kalsın” dedi. Olcaytu’nun oğlu Öney’de “Tek söyleyeceğim var. Güneş balçıkla sıvanmaz” şeklinde konuştu.

02.10.2008

Çameli’de 3,9’luk deprem

DENİZLİ'NİN Çameli ilçesinde 3,9 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’nden alınan bilgiye göre, Çameli’de dün saat 6,53’te gerçekleşen depremin büyüklüğü 3,9 olarak ölçüldü.

Herhangi bir can veya mal kaybının olmadığı ilçede, saat 7.08’de 2,9, saat 7.13’te 3,1 büyüklüğünde olmak üzere 2 ayrı deprem daha oldu. Çameli ilçesinde geçen yılın 29 Ekim gününde 5,1 büyüklüğünde deprem meydana gelmiş ve 1 yıl boyunca küçük çaplı çok sayıda sarsıntı oluşmuştu.

02.10.2008

Eruygur'un şuuru yarı açık

KOCAELİ Üniversitesi (KOÜ) Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Nazım Mutlu, emekli Orgeneral Şener Eruygur’un şuurunun yarı açık olduğunu söyledi.

Mutlu, yaptığı açıklamada, 17 Eylülden beri hastanede tedavi gören Şener Eruygur’un, uyutulmadığını, durumunun stabil olduğunu belirtti. Yalnızca oksijen tedavisi uygulanan Eruygur’un şuurunun yarı açık olduğunu ifade eden Mutlu, ‘’Hastayı, henüz istediğimiz düzeyde doğal solunum gerçekleştiremediği için cihazdan ayıramıyoruz. Doğal solunumunu yapmaya başladığı zaman kehdisini servisteki odasına alacağız’’ dedi. ‘’Ergenekon’’ soruşturması kapsamında tutuklanarak Kocaeli F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevine konulan emekli Orgeneral Şener Eruygur, hipertansiyon sebebiyle düşmesi sonucu KOÜ Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesine kaldırılmıştı. Eruygur’un beyin kanaması geçirdiği, birinci boyun kemiğinde 4 parçalı kırık olduğu belirlenmişti.

02.10.2008

Hacı adayları korsan firmalara karşı uyarıldı

KONYA İl Müftüsü Şükrü Özbuğday, bazı tur firmalarının hacı adaylarını yanlış yönlendirdiğini ifade ederek uyarılarda bulundu.

Her hac mevsiminde olduğu gibi bu yılda bazı tur firmaları bu kutsal ibadetten rant elde etmek için dini duyguları istismar ediyor. Bazı firmalar hac çıkmayanları arayarak, “hac kurasında ismin çıktı. Bizim firmaya gel kesin kayıt yaptır” şeklinde telefonlara mesaj gönderdiği ortaya çıktı. Gelen mesajla mahalle ve köyünde hac yemeği verenlerin olduğu öğrenildi. Aynı firmaların daha sonra ‘konaklayacağınız otel inşaatı bitmedi haccınız iptal edildi’ şeklinde ikinci bir mesaj çektiği ileri sürülüyor. Konya Müftüsü Özbuğday, hacı adaylarını müftülükten kesin bilgi almadan kayıt yaptırmamaları konusunda uyardı.

02.10.2008

Bayramda sel vurdu

KASTAMONU'NUN kıyı kesimindeki İnebolu ve Doğanyurt ilçelerinde etkili olan yağışlar sonrası yaşanan sel sebebiyle birçok yerleşim bölgesiyle ulaşım ve haberleşme sağlanamadı.

Doğanyurt Kaymakamı Ahmet Karatepe, yaptığı açıklamada, bölgede etkili olan yağışların ardından ilçede afet yaşandığını belirterek, yardım çağrısında bulunduklarını söyledi. Pazartasi günü gece yarısından itibaren bölgedeki birçok yerleşim biriminin selin etkisi altında kaldığını ifade eden Karatepe, ilçeye bağlı 27 köyden 24’üyle ulaşım ve haberleşmenin sağlanamadığını vurguladı. Karatepe, ilçede kriz merkezi oluşturulduğunu dile getirerek, şunları kaydetti: ‘’Doğanyurt’un afet bölgesi ilân edilmesi için valiliğimize başvuruda bulunduk. KÖYDES kapsamında köy yollarımızda 2 yıldır yaptığımız bütün çalışmalar yok oldu. Şu anda 24 köyümüzün yolu kapalı bulunuyor. Köylerdeki vatandaşlarımız ilçe merkeziyle ulaşım ve haberleşme sağlayamıyor. Doğanyurt’un il merkeziyle bağlantısını sağlayan karayolu da öğle saatlerine kadar kapalıydı. Karayolları ekipleri bu yolu ulaşıma açtı. Belediye başkanımızla birlikte teyakkuz halindeyiz. İlçe merkezinde 30 evi boşalttık. Devletimiz, bu felâketin üstesinden gelecektir.’’

İLÇEYE SU VERİLEMİYOR

Doğanyurt Belediye Başkanı Nurullah Kayıran ise sel sularının içme suyu şebekesine hasar verdiğini, ilçeye su verilemediğini söyledi. Kayıran, ‘’Sular altında kalan şebekedeki hasarı henüz bilemiyoruz. Suların çekilmesinden sonra çalışmaları başlatacağız. Şehir merkezinde de büyük hasar meydana geldi’’ diye konuştu.

SEL, İNEBOLU’DA DA ETKİLİ OLDU

Selden etkilenen İnebolu’da ise bir çok ev ve işyerini su bastı. İnebolu Kaymakamı Dr. İlhan Karakoyun, ilçede oluşturulan kriz merkezinin hasar belirleme çalışmalarına başladığını belirterek, şehir merkezinde 8 ev ve 8 işyerinde su baskını dolayısıyla hasar meydana geldiğini söyledi. Sel sebebiyle İnebolu’nun 12 köyünün yolunun ulaşıma kapandığını anlatan Karakoyun, gün içinde sürdürülen çalışmalar sonunda 10 köye ulaşımın sağlandığını, halen 2 köyle ulaşım sağlanamadığını bildirdi. Karakoyun, Kastamonu İl Özel İdaresi, İller Bankası ile Bayındırlık ve İskân Kastamonu İl Müdürlüğü’nden gelecek teknik elemanların, ilçede hasar belirleme çalışması yapacaklarını sözlerine ekledi.

METREKAREYE 131 KİLOGRAM YAĞIŞ DÜŞTÜ

İnebolu Meteoroloji Müdürlüğü yetkilileri, ilçede son 24 saatte metrekareye 131 kilogram yağışın düştüğünü belirterek, yağışların süreceği uyarısında bulundular. Bu arada sel sebebiyle birçok bölgede toprak kayması meydana geldiği öğrenilirken, sel suları altında kalan çok sayıda tarım arazisinde de zarar meydana geldiği öğrenildi. Yetkililer, ulaşıma kapanan kimi köylerdeki telefon hatlarının da zarar gördüğünü belirterek, birçok bölgeden haber alamadıklarını da bildirdiler.

02.10.2008

VAN’DA BİRÇOK EVİ SU BASTI

VAN'DA bayramın birinci günü akşam saatlerinde etkili olan yağış sebebiyle oluşan selde birçok evi su bastı.

Van’da akşam saatlerinde aniden etkisini gösteren sağanak yağış, Süphan, Akköprü, Seyyit Fehim Arvasi, Beyüzümü, İstasyon, Abdurrahman Gazi, Yenimahalle ve Cavdetpaşa mahallelerinde sele sebep oldu. Yağış sebebiyle Akköprü, Kurubaş ve Kirman dereleri de taştı. Ev ve işyerlerini su basan vatandaşlar ile belediye ekipleri, suları tahliye etmeye çalıştı. Valilik kriz kurulu da Van İl Özel İdaresi, Karayolları Genel Müdürlüğü ve Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’ne ait iş makinelerinin belediye ekiplerine destek amaçlı gönderilmesine karar verdi. Belediye garajında konuyla ilgili gazetecilere bilgi veren Van Belediyesi Başkan Yardımcısı Miraz Tunçdemir, bütün ekiplerin seferber edildiğini söyledi. Kamu kurumlarından gelen iş makineleriyle 25 ekip oluşturulduğunu ifade eden Tunçdemir, ‘’Mahalle muhtarlarıyla irtibata geçilerek su baskınlarının yaşandığı evlere ekiplerimiz müdahale etti. En büyük sıkıntımız çarpık kentleşme nedeniyle dere kenarlarına evlerin yapılmasıdır. Menfez ve kanallarının, selin getirdiği taş ve odun parçalarıyla tıkanması da taşkınları arttırdı’’ diye konuştu. Tunçdemir, sel sebebiyle şehir merkezinde onlarca ev ve işyerini su bastığını kaydetti.

02.10.2008

Bin derecelik ısının karşısında direniyorlar

TÜRKİYE'NİN sayılı nazar boncuğu ocaklarına sahip İzmir Kemalpaşa’da bulunan Nazarköy, Çin malı ürünlere ve teknolojiye, küçücük bir ocakta bin derecelik ısının karşısında direniyor.

Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Ocak sahibi Mahmut Sür, ucuz Çin mallarının, mesleğin ilerlemesini engellediğine dikkati çekerek, özellikle Çin’den gelen plâstik boncuklarla rekabet etmenin pek çok üretici için çok zor olduğunu, kendisinin kaliteli üretimle ayakta kalmaya çalıştığını, bütün gücüyle direndiğini anlattı. Dericilik, keçecilik, bakırcılık gibi boncukçuluğun da yaşatılması gereken mesleklerden biri olduğunu dile getiren Sür, halkın yüzde 80’inin plâstik nazar boncuğu taktığını söyledi. Sür, şöyle devam etti: ‘’Artık halkımızın bu konuda bilinçlenmesi gerekiyor. Plâstik boncuk üzerine beyaz tutkalla göz yapıyorlar. Bunu asetonla silseniz çabucak çıkar. Halbuki cam boncuğun üretimde alın teri var, emek var. Buraya gelen turistler bana ‘El yapımı boncuk üretimini bırakmayın’ diye yalvarıyor. Bizdeyse böyle bir duyarlılık yok. Bu meslek yok olacak diye üzülüyorum.’’

Köydeki gençlerin mesleğe ilgi göstermediğinden de yakınan Sür, köyde kendisinden başka boncukların üretildiği fırınları yapmayı bilen kimse olmadığını, özellikle 1980'den sonra doğanların devamlı tükettiğini söyledi. İzmir / aa

02.10.2008

Çocuklar, şehir tarihine sahip çıkıyor

İZMİRLİ ilköğretim öğrencileri, yaşadıkları şehrin tarihini öğrenmek için ‘’Kent Karıncıları’’ adı altında geliştirilen proje kapsamında İzmir’in tarihi hakkında araştırma yapıyorlar.

2007-2008 eğitim öğretim yılında başlatılan ve Şubat ayında çalışmaları yoğunlaştırılan proje kapsamında, İzmir’deki Levanten aileleri de ziyaret eden öğrenciler, onların gözünden geçmişteki İzmir’i dinliyor. Yöneliş Koleji Sosyal Bilgiler Öğretmeni ve Proje Koordinatörü Ebru Yeşilyurt, yaptığı açıklamada, projenin öğrencilere tarih bilinci aşılamayı amaçladığını, bunun yanı sıra çocukları merak etme ve araştırmaya yönelttiğini ifade etti. Proje çalışmaları çerçevesinde İzmir’in tarihî mekânlarına gezi düzenlediklerini belirten Yeşilyurt, minik öğrencilerinin Kadifekale, Agora, Asansör gibi yerleri gezdiğini ve rehberlerden bu yerlerle ilgili detaylı bilgiler aldığını anlattı.

02.10.2008

Kâğıthane'de trafik kazası: 1 ölü, 1 yaralı

KÂĞITHANE'DE meydana gelen trafik kazasında 1 kişi öldü, 1 kişi yaralandı.

Mecidiyeköy’den Okmeydanı yönünde giden Murat Günal (27) yönetimindeki 34 HGM 02 plâkalı otomobil, E-5 Karayolu Kasımpaşa sapağında, sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu metrobüs yolu kenarındaki bariyerlerine çarptı. Kapısı açılan araçtan fırlayan Halit Atik (26), yola düşerek olay yerinde vefat etti. Sürücü Günal ise hafif yaralanarak Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Atik’in cesedi, polisin incelemelerinin ardından aynı hastanenin morguna götürüldü.

02.10.2008

Sığındığı gecekonduda yanarak öldü

BEŞİKTAŞ'TA, kimsesiz olduğu belirtilen bir kişi, sığındığı gecekonduda çıkan yangında yanarak can verdi.

Edinilen bilgiye göre, isminin Sadık Çelik olduğu öğrenilen kimsesiz şahıs, Beşiktaş Ulus Urgancı Sokak üzerinde bulunan bir gecekonduya sığındı. İddiaya göre burada ateş yakarak uyudu. Uyku sırasında ateş büyüdü. Madde bağımlısı da olduğu ileri sürülen Çelik, gecekonduyu saran alevlerin arasında kalarak can verdi. Vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine gelen itfaiye ekipleri yangını söndürdü. İçerde yapılan araştırmada Çelik’in tamamen yanmış bedeniyle karşılaşıldı. Polisin olay yerindeki incelemelerinin ardından ceset Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Morgu’na kaldırıldı. Polis, Çelik’i tanıyan vatandaşların ifadesine başvurarak olayla ilgili soruşturma başlattı.

02.10.2008

Dünyada, 18 milyon ilkokul öğretmenine ihtiyaç var

DÜNYADA 18 milyon nitelikli ilkokul öğretmen açığı olduğu bildirildi.

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’ne birkaç gün kala yayımladığı rapor, dünyada, yaklaşık 4 milyonu Afrika’da olmak üzere 18 milyon nitelikli öğretmen açığının olduğunu ortaya koydu. Raporda, Afrika’da evrensel ilköğretim hedefine ulaşmak için 3.8 milyon daha öğretmene ihtiyaç duyulduğu vurgulanarak, Ruanda ve Mozambik’de sınıfların 60 öğrenciye dek çıktığına dikkat çekildi. UNESCO ayrıca, öğretmenlerin formasyon sorununa da değinerek, nitelikli öğretmenlerin yetişmesinin gerekli olduğunu bildirdi. Örgütün yayımladığı son yıllık rapor, 2000 yılında Dakar’da düzenlenen Dünya Eğitim Forumu’nda katılımcı 164 ülke tarafından ‘’Herkes İçin Eğitim’’ başlığıyla belirlenen hedefler sayesinde 1999’da 647 milyon olan ilköğretime giden çocuk sayısının 2005 yılında 688 milyona çıktığını göstermişti. Ancak raporda yine de okula gitme konusundaki eşitsizliğin, kırsal, kentsel kesimler, toplumsal şartlar ile cinsiyetler arasında sürdüğü de vurgulanmıştı.

02.10.2008

Palandöken’in zirvesi beyaza büründü

ERZURUM'DA, Palandöken Dağı’nın yüksek kesimlerine kar yağdı.

Meteoroloji Bölge Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiye göre, Sibirya üzerinden gelen yüksek basınç sisteminin etkisi altında olan bölgede hava sıcaklıklarındaki düşüşün ardından, gece Palandöken Dağı’nın yüksek kesimlerine kar yağdı. Erzurum’da, gece en düşük hava sıcaklığı 4 derece olarak ölçüldü. Yetkililer son olarak, bölge genelinde önümüzdeki günlerde hava sıcaklıklarında artış yaşanmasının tahmin edildiğini ifade ettiler.

02.10.2008