Spor

Yazık oldu Ertuğrul'a

Bundan yaklaşık 15 ay evvel yapılan törende Ertuğrul Sağlam Beşiktaşi kulübüne imza atmıştı.

Başkan Yıldırım Demirören törende yaptığı konuşmada "Hocamızla 2008'in sonuna kadar anlaştık" diye bir ifade kullanınca, Etuğrul Sağlam "2010 yılının sonuna kadar" diyerek başkanın yanlışlığını düzeltmişti. Sehven yapılan bu dil sürçmesi malesef gerçek oldu. Ertuğrul Hocanın 2010 yılı sonunda bitecek görev süresi, dil sürçmesiyle söylenen zamanda gerçekleşmiş oldu.

Ertuğrul Sağlam'ın görevi boyunca tirübünlerden sürekli "Adam gibi adam, Ertuğrul Sağlam" desteği görmesi bile onu göreve devam etmesini sağlayamadı. Çizgisiyle beyfendi, aile yapısıyla muhafazakar bir baba olan Ertuğrul Sağlam'ın oyunculuğu zamandıda da benzer bir şekilda kapı önüne konulduğunu hatırlıyoruz. Beşiktaş'ta yüz gol üzerine çıkan Ertuğrul Sağlam, Tochak'ın teknik direktörlüğü zamanında, yurt dışında sakatlığı için tedavide bulunduğu bir sırada, kendisine sorulmadan Samsunspor'a geri gönderilişi, çok sevdiği Beşiktaşın yediği ilk darbeydi. Hadi o zaman oyunculuktur, bir gün geri dönerim umuduyla gitmiştir futbolcu Ertuğrul. Ama bu defaki gidişi gerçekten hazin olmuştur. Çünkü yönetimin direk hedefi olmuş ve görevi bırakması telkin edilmiştir. Yönetimin bu tavrı hiç şık düşmemiştir. Ve bu gidişin bir daha dönüşü de yoktur. Daha önceki Rıza Çalınbay ve diğer yerli hocalar gibi.

Ertuğrul Hocanın gidiş süreci geçen yıl Şampiyonlar Liginde Liverpool'dan alınan sekiz gollü mağlubiyetten sonra başladı. Daha sonra sezon sonu lig üçüncülüğü ve kritik bir bir UEFA katılım hakkı bu süreci hızlandıran sebepler olmuştur. Son olarak Metalist Kharkiv takımına 4 golle elenmek, Ertuğrul Sağlam'ın Beşiktaş macerasını sona erdirdi.

Ertuğrul Sağlam ağlamaklı bir ifadeyle istifasını açıklarken, futbolun vefasız yüzünü bir daha gördük. Ancak Ertuğrul Sağlam'ın gidişi, Yıldırım Demirören yönetiminin de gidiş sürecinin başlangıcı olacağını düşünüyorum. Çünkü yönetim çok fazla hata yapıyor. En önemli hatası da, sezon başı kadro dışı bırakılan İbrahim'lerin yeniden affedilmesi oldu. Medya önüne, Sinan Engin tarafından atılıp tekrar takıma dahil edilmeleri, hem takımın havasını bozmuştur hem de Ertuğrul Sağlam'ın teknik yönden elini zorlaşmıştır. Eğer bu iş Ertuğrul Sağlam'ı yemek için bilinçli yapılmışsa, Yıldırım Demirören yönetiminin bu haksızlığın altında kalması kaçınılmazdır.

Said OKUR

10.10.2008

Beşiktaş'ın yeni hocası Denizli

BEŞİKTAŞ, Mustafa Denizli ile anlaşmaya vardığını kamuoyuna açıkladı.

Tecrübeli teknik adam, dün saat 17.00'da Nevzat Demir Tesisleri'nde düzenlenen törenle resmi sözleşmeye imza attı. Kulubün resmi internet sitesinden yapılan açıklamada Mustafa Denizli ile ilgili şu bilgiler verildi: "Beşiktaşlılığı ile her fırsatta övünen, önceki başarılarının yanı sıra Beşiktaşımız'ı da şampiyon yaparak tarihe geçmek istediğini dile getiren Mustafa Denizli, artık yeni teknik direktörümüz. O, Türk Futbolu'nun yetiştirdiği en iyi futbolculardan birisiydi. O, Türk Futbolu'nun gelmiş geçmiş en başarılı teknik direktörlerinin başında geliyor. Ve O, her zaman Beşiktaş taraftarıydı ve bundan duyduğu gururu her zaman dile getirmesiyle biliniyor. Mustafa Denizli, yıllardır hayalini kurduğu o tarihi günleri bugün yaşıyor. Çünkü O, artık Beşiktaşımız'ın teknik direktörü...

BEŞİKTAŞ'I ŞAMPİYON YAPMAYA GELDİ

10 Kasım 1949'da İzmir'de dünyaya gelen Mustafa Denizli, Altay takımında başladığı futbol yaşamını Galatasaray'da sürdürdü. Futbolculuk yaşamından sonra teknik direktörlüğe de adım atan Mustafa Denizli, A Milli Futbol Takımı'nın yanı sıra Galatasaray, Alemannia Aachen, Kocaelispor, Fenerbahçe, Vestel Manisaspor ile İran'ın Pas ve Persapolis ekiplerinde başarıyla görev yaptı. Türk Futbolu'nun en tecrübeli teknik adamlarından birisi olan Denizli, çalıştırdığı takımlarda elde ettiği başarılarla da bu unvanın haklılığını ispatladı. Denizli, Galatasaray ve Fenerbahçe'de elde ettiği şampiyonlukları anlatırken, her zaman Beşiktaş'ı da şampiyon yaparak Türk Futbolu'nda ismini tarihe yazdırmanın peşinde olduğunu ifade ediyordu. Mustafa Denizli, artık Siyah-Beyazlılarımız'ın yeni teknik patronu ve taraftarlarımızın beklentisi olan Şampiyonluğu elde etmek için her zamankinden daha inançlı..."

10.10.2008

Yerliler şampiyon yapamadı

BEŞİKTAŞ'IN anlaşmaya vardığı Mustafa Denizli, siyah-beyazlı kulübün 48. teknik direktörü oldu.

Beşiktaş Kulübü'nün 1911 yılında başlayan 96 yıllık futbol tarihinde, şimdiye kadar 29'u yabancı, 18'i de Türk olmak üzere toplam 47 teknik direktör görev yaptı. Ertuğrul Sağlam'ın istifasının ardından görevi devralan Denizli, siyah-beyazlıların 19. Türk teknik direktörü olurken, Beşiktaş'ta bugüne kadar 11 değişik ülkeden 29 yabancı teknik direktör çalıştı. ''Kara Kartallar''da, 7 teknik direktörle Yugoslavlar ilk sırayı alırken, 4'er İtalyan, Alman ve İngiliz, 3 Macar, 2 Rumen, 1'er Avusturyalı, Bulgar, Galli, İspanyol ve Fransız teknik direktör çalıştı.

TÜRK HOCALARLA ŞAMPİYONLUK YOK

Beşiktaş, Birinci Futbol Ligi tarihinde şimdiye dek bir Türk teknik adamla şampiyonluk ipini göğüsleyemedi. Beşiktaş tarihinde daha önce yerli teknik adamlar, ilk sezonun ardından ikinci sezonda takımın başında kalma başarısı gösteremezken, Ertuğrul Sağlam, sezona başlayarak bu konuda bir ilki gerçekleştirdi. Ancak özellikle Metalist Kharkiv ile yapılan UEFA Kupası 1. tur rövanş maçında alınan 4-1'lik yenilginin ardından büyük eleştiriler alan Sağlam, Turkcell Süper Lig'de Hacettepe ile yapılan karşılaşmanın ardından istifasını açıkladı. Siyah-Beyazlılar, 4 kez Yugoslav, 3 kez İngiliz, 1'er kez de Macar, Alman ve Rumen teknik adamlarla lig şampiyonluğunu yakaladı.

EN UZUN SÜRELİ ÇALIŞANLAR

Beşiktaş Kulübü'nün futbol şube kurucusu ve aynı zamanda ilk yıllarda futbolcusu olan Şeref Bey, siyah-beyazlıların 14 yıl teknik direktörlüğünü üstlenerek, en uzun süreli çalışan teknik adam oldu. Beşiktaş'ın sembol isimlerinden biri olan Refik Osman Top da tam 10 yıl çalıştırıcılık yaparak, bu alanda ikinci sırayı aldı. Yabancı antrenörlerde ise Macar Zinger, 10 yılla ilk sırayı alırken, İngiliz Gordon Milne 6,5 yılla ikinci oldu.

ŞAMPİYONLUKLAR VE HOCALAR

1959-60.............................Andreas Kutik (Macar)

1965-66 ve 1966-67..................Spajiç (Yugoslav)

1981-82..............................Dorde Miliç (Yugoslav)

1985-86.................Branko Stankoviç (Yugoslav)

1989-90, 90-91, 1991-92...Gordon Milne (İngiliz)

1994-95..........................Cristoph Daum (Alman)

2003-2004..................Mircea Lucescu (Rumen)

10.10.2008

Hakan Şükür: Ertuğrul Sağlam en doğrusun yaptı

GALATASARAY'IN eski futbolcusu Hakan Şükür, Beşiktaş'ta teknik direktörlük görevinden istifa eden Ertuğrul Sağlam'a destek verdi.

TÜYAP Beylikdüzü Fuar ve Kongre Merkezi'ndeki CeBIT Bilişim Eurasia ve Bilişim Zirvesi-08 Fuarı'nda, OR.BİM Standı'nı ziyaret eden Hakan Şükür, istifa eden Ertuğrul Sağlam'ın çok sevdiğini belirterek, ''Bence ayrılarak en doğrusunu yaptı'' diye konuştu. Hakan Şükür, Sağlam'ın yapabileceği çok şeyin olduğuna inandığını dile getirerek, ''Ayrılması benim umudumu hiçbir zaman kırmadı. Bu ayrılık, onun birşey yapamayacağı anlamına gelmez. Çok idealist, herkesin söylediği şekilde adam gibi bir adam, ama adamlık dışında, futbolu iyi bildiğini, iyi etüt ettiğini, çok çalıştığını biliyorum. Buna birçok kez şahit oldum. '' şeklinde konuştu.

10.10.2008

Fiorentina'lı taraftarlar Terim'i bağrına bastı

FLORANSA'NIN Artemio Franchi Stadı, ALS hastalığıyla mücadale eden 44 yaşındaki eski İtalyan futbolcu Stefano Borgonovo;nın kurduğu vakfa destek amacıyla düzenlenen dostluk maçına ev sahipliği yaptı.

ACF Fiorentina ve AC Milan arasında oynanan, her iki takımın da eski oyuncusu Borgonovo;ya vefa niteliği taşıyan dostluk maçına, teknik direktör olarak Fatih Terim de katkısını esirgemedi. Bir zamanlar Fatih Terim tarafından da çalıştırılmış olan iki İtalyan takımı arasında oynanan karşılaşmanın galibi ise 4-1;lik skorla ev sahibi ACF Fiorontina oldu. Maç öncesinde tekerlekli sandalyeyle sahaya çıkan Borgonovo'ya Ay-yıldızlı bir forma hediye eden Terim, maçın ikinci yarısında her iki takımın eski oyuncularının sahaya çıktıkları bölümde ise eski takımlarından AC Milan;a karşı sembolik olarak ACF Fiorentina'nın teknik direktörlüğünü üstlendi. Borgonovo'yu dostluk maçında, Mor Menekşeli taraftarlar da yalnız bırakmadı. Yaklaşık 27 bin kişinin izlediği maçın ikinci yarısında, Borgonovo'nun eski takım arkadaşları da dayanışma ve desteklerini göstermek için yeniden forma giyerek sahada top koşturdular.

10.10.2008

Filede Almanya, Fransa ve Polonya ile eşleştik

TÜRKİYE'NİN ev sahipliğinde düzenlenecek 2009 Avrupa Erkekler Voleybol Şampiyonası'nın kura çekimi İzmir'de yapıldı.

Hilton Oteli'ndeki kura çekiminde Gençlik ve Spor Genel Müdürü Mehmet Atalay ile Avrupa Voleybol Konfederasyonu (CEV) Başkanı Andre Meyer de yer aldı. CEV Yönetim Kurulu üyesi Pier Munheim'in yaptığı kura çekimine Türkiye, ev sahibi ülke olması nedeniyle seri başı olarak katıldı. Kura sonucunda Türkiye, Almanya, Fransa ve Polonya ile (A) grubunda yer aldı. (B) Grubu'nda Rusya, Finlandiya, Estonya, Hollanda, (C) Grubu'nda İspanya, Yunanistan, Slovakya, Slovenya, (D) Grubu'nda ise Sırbistan, İtalya, Bulgaristan ve Çek Cumhuriyeti mücadele edecek. Şampiyonada (A) ve (C) gruplarındaki müsabakalar İstanbul'da, (B) ve (D) gruplarındaki maçlar ise İzmir'de yapılacak.

10.10.2008

Ümitler, Antalya'da Belerus'u konuk ediyor

ÜMİT Milli Futbol Takımı, 2009 Avrupa Şampiyonası elemeleri playoff ilk maçında bugün Antalya'da Belarus ile karşılaşacak.

Mardan Stadı'nda saat 19.30'da başlayacak karşılaşmayı Almanya Futbol Federasyonu'ndan Peter Sippel yönetecek. Sippel'in yardımcılıklarını Kai Voss ve Josef Maier yapacak. Maçın dördüncü hakemi ise Deniz Aytekin. TRT1'den naklen yayınlanacak karşılaşmayı sporseverler ücretsiz izleyebilecek.

10.10.2008

30. Avrasya Maratonu 26 Ekim'de koşulacak

İSTANBUL'DA bu yıl 30. kez düzenlenecek Kıtalararası Avrasya Maratonu, 26 Ekim Pazar günü koşulacak.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Spor A.Ş.'den yapılan açıklamaya göre, maraton, 15 kilometre koşu ve halk koşusundan oluşan organizasyona yaklaşık 50 ülkeden 5 bine yakın atlet ve 100 bine yakın sporsever katılacak. Organizasyon kapsamında bu yıl ilk kez Feshane'de maraton fuarı düzenleneceği, ayrıca maraton ve 15 kilometrelik koşunun geçen yılların aksine Sultanahmet Meydanı'nda sona ereceği bildirildi. Bu iki yarış daha önceki yıllarda BJK İnönü Stadı'nda sona eriyordu. Bu arada 28 Eylül'de koşulan Berlin Maratonu'nda kendisine ait dünya rekorunu kıran Etiyopyalı atlet Haile Gebrselassie'nin de maratona onur konuğu olarak katılacağı bildirildi.

10.10.2008

G.Saray'da 103. kuruluş yılı kutlamaları başlıyor

Galatasaray Kulübü'nün 103. kuruluş yılı kutlamaları bugün başlayacak. 103. yıl etkinlikleri kapsamında, kulübün kurucusu Ali Sami Yen, bugün Feriköy Mezarlığı'ndaki kabri başında anılacak.

Yarın ise, önce Galatasaray Lisesi'ndeki Atatürk Anıtı'na çelenk konularak, saygı duruşunda bulunulacak. Kulüp başkanı Adnan Polat'ın konuşmasının ardından, en kıdemli kulüp üyesi, yaş kütüğüne 103. yıl plaketini çakacak. Tören, 50 yıllık divan kurulu üyelerine berat ve madalyalarının verilmesi, ve geleneksel Galatasaray pilavının yenilmesiyle sona erecek.

10.10.2008

Aybaba Bursa'da artık tepki yerine alkış alıyor

BURSASPOR Teknik Direktörü Samet Aybaba ile göreve geldiği günden bu yana yıldızının pek barışmadığı yeşil-beyazlı taraftarlar arasındaki buzlar erimeye başladı.

Geçen sezon zaman zaman Bursaspor taraftarlarının protestosuyla karşılayan Aybaba, yeşil-beyazlı takımın bu sezon ortaya koyduğu futbol, aldığı sonuçlar ve zirvede edindiği yer sayesinde artık tepki yerine alkış alıyor.

10.10.2008

Modern tıbbın şifakaynağı: Nar

İnsanların hasta olunca çare aramaya başladığını, halbuki asıl olanın sağlığı korumak olduğunu ifade edenYılmaz, şöyle konuştu: ‘’Şükürler olsun ki ülkemiz bize bu imkânı sunmaktadır.

Nar suyu içildikten 48 saat sonra bile vücutta olumlu etkileri devam etmektedir. Kanın antioksidan kapasitesini arttırma gücü, yeşil çaydan 2-3 kat daha fazladır. Nar aynı zamanda antikanserojen bir yiyecektir.Narın potansiyel kullanım

alanları kanser, kardiyovasküler hastalıklar, diyabet, diş hastalıkları, erektil disfonksiyon ve özellikle derinin ultraviyole

ışınlarının zararlı etkilerininden korunmasıdır.’’

Narın bağışıklık sistemini güçlendirerek pek çok hastalıktan koruduğunu kaydedenYılmaz, şöyle konuştu: ‘’İçerdiği bazımaddeler sayesinde kolesterol ve şekeri dengeleyen nar, kalp sağlığını koruduğu gibi, kanser hücrelerinin

gelişmesini engelliyor. Nar suyunun cilt ve prostat kanserine karşı koruyucu etkisi bulunuyor. Narın en önemli özelliklerinden

biri, genel damar sağlığını, özellikle de kalbi

korumasıdır. Nar, damar tıkanıklıklarını yüzde 44 oranında geriletiyor. Narın tansiyon düşürücü etkisini de bulunuyor. 1 bardak nar suyunun, 10 bardak yeşil çaya ve 4 bardak kızılcık suyuna eş değer antioksidanmadde içerdiği görülmüştür.’’

Prof. Dr. Yılmaz, nar suyunun özellikle damar sertliğine karşı güçlü etkisinin olduğunun bilimsel çalışmalarla ispatlandığını ifade ederek, şunları kaydetti: ‘’Nar tanelerinden ziyade, tüm meyveden üretilen nar suyunun yeşil çaya nazaran üç kat daha güçlü antioksidan etkiye sahip olduğu biliniyor. Narın kabuğunun ishal

kesici ve kurt düşürücü özelliği vardır. Kanlı ishalde kullanılır. Meyve kabuğu ekstresinin güçlü virüs ve mikrop öldürücü özelliği de var. Cilt üzerinde enfeksiyon ve yara iyileştirici etki de gösterir.Meyve kabuğu tanelerinin antioksidan ve antitümör etkileri de biliniyor.’’ Yılmaz, narın C vitamini, demir ve potasyumbakımından zengin olduğunu sözlerine ekledi.

NARBİTKİSİ

Nar, eski Yahudi toplumlarında gücün, bereketin, bolluğun ve iyi şansın simgesi olmuş bir meyvedir. Kutsal Roma İmparatoru Maksimilan, kişisel amblem olarak narı seçmiştir. Nar, aynı

zamanda İspanya’nın antik şehri Granada’nın isim

babasıdır. Nar, İslâmtıbbının da önemli bir şifa kaynağı olmuştur.Nar ağacı, uzun yıllar yaşayabilen bir bitki olup Fransa’da 200 yaşından büyük nar ağacı vardır. Narın ana vatanı Himalaya dağları ve kuzey Hindistan’dan

İran’a uzanan bölgedir.

10.10.2008