"Gerçekten" haber verir 08 Kasım 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Görüş

YAVRU KEDİ

Yavru bir kedinin miyavlaması geliyor kulaklarına. Bilgisayarın başında o an. Saat sabahın yedi buçuğu. O ses onu bilgisayarın başından kaldırıyor. Hemen merdivene çıkıyor. Gördüğü manzara gözlerinin dolmasına sebep oluyor.

Bir anne yavrusunu arıyor. Sağa sola bakıyor. Yavru kedinin sesi göğün tavanlarına vuruyor sanki. Hayır! Hayır! Sadece annesine vuruyor. Arayan o. Diğer iki kedi çevresinde dolanıyor. Varların içinde var olmayan bir bedenin sesi gözlerin korkusuna karışıyor. Delilik yetişiyor ona. Deli olma vaktiydi şimdi.

Ses daha bir can yakıyor bulamadığında. Bahçenin her yanına çeviren gözler boşluğa çarpıyor. Ağaç, ot, toprak, duvar var. Yavrusu yok. Kedi başını kaldırıyor, delilik okunan gözünü duvara çeviriyor. Bahçe duvarından atlıyor. Yavru kedinin sesi kesiliyor. Ses tavandan inmiş olsa gerek.

Geçen birkaç saniye bakana merak veriyor. Anne kedi gitti; ses kesildi.

Kedi yavrusuyla bahçeye geliyor. Annesinin ağzı yavru kediye sine. Dişleri ezmiyor minik boğazı. Can acıtılan yerde can acımıyor. Dişler emniyet oluyor. Merhamet sarıyor o an merdiven başında bekleyeni. Bu manzarayı, gözlerinden çıkmak için acele etmeyen damlalara bırakıyor. Göz boşalmıyor. Gözde kalmak istiyor. Gören olmasa da yanağına teslim etmek istemiyor. Kedi de ağlamadı. Sadece deli gibi aradı. Belki ağlamak yerine deli gibi merhameti aramak istiyor.

Merhameti ne zamandır göremediğinden olsa gerek bu manzara tamiri mümkün olan yanlarını gösterdi. Evet, tamiri mümkün. Gözleri doldu. Doldu; ama boşalmadı. Ne zamandır bekliyordu. Kuruyan gözlerinin dolmasını.

Uzun zamandır gözleri kuruydu. Arsız bir zamana yenilmiş duyguları da sanki onun gibi olmuştu. Kaşlarını çatan bu zamana suratını asmış, yaramaz bir çocuğun vurdumduymazlığına bürünmüştü. Gülmekte yormuştu onu. Dudaklarını ısırdığını hatırlıyordu gülerken. Hevesi elinden alınmış gibi hissetse de o an yine devam etmişti gülmeye. Tavır yapmak mıydı bu geçen zamana yoksa kendine yapmak mıydı? Anlayamıyor, anlayamadığı gibi aklını da yormuyordu. Düşünce denen ağır terazide tartmaya. “Boş ver” demeye alışmıştı. “Kim düşünecek, aklı yoracak” deyip dururdu. Bir yerlerinde ağır sarsıntılar olduğunu hissetse de. Bu boş ver demeleri ağır sarsıntılara yenik düşüyordu. Bir şeyler olmasını bekliyordu.

İşte olan olmuştu. Beklediği belki de buydu. Anne kedi vurdu onu. Ama ne vuruş. Tam on ikiden. Belki ağlamadı. Gözleri doldu sadece. O da yeter. Belki bir gün damlalar boşalır gözlerinden.

FADİME KAYA

08.11.2008


İZMİR

İZMİR

Senin de değerini bilemedik be İzmir’im

Bir gök kuşağıydı sevincimiz,

Ama;

Ne mavi kadar huzurlu,

Ne kırmızı kadar canlı,

Ne de yeşil kadar dinlenemedik kıyında

Senede belki bir yağan beyaz oldu

Kirlenmiş hayat sayfalarımıza.

Senede belki bir kaydık,

Buz tuttu yüreğimiz.

Senede belki bir tükenince umutlar

Coşturdu sahilin...

Ne bırakıp gittik seni,

Ne de kalabildik kıyında.

Var olduğumuzu

hissettiremeden yaşadık;

Sevinci, coşkuyu, hüznü,

kederi, aşkı, ayrılığı.

Bir oldu bazen,

Tek yürek, aynı renk.

Ayrı düştük bazen,

Ayırdı düşünceler.

Kimilerin’’gâvur İzmir’i’’

Kimilerin ‘’memleketi’’.

Güzelliğin konuşturdu herkesi

Denildi ki ‘’tek yaşanılacak yer’’

Her denilen gibi unutuldu...

Seçimler vardı bazı,

Gidişler ve kalışlar

Çoğu kalış diyemedi

Arkada kalan gözlere rağmen.

Kaçtı çoğu kurtuldu mu bilinmez?

Şanslısın be İzmir!

Bir kaçışın bile var

Kızdın mı, köpürürsün dalga dalga;

Vurursun kıyıya nefretini.

Kırıldın mı söndürürsün ışıkları,

Kapanırsın karanlığına.

Neşeliysen muhteşem,

Her yer canlı, her canlı “sen”

Şanlısın be İzmir!

Bir kaçışın bile var...

Esma Nurefşan Çetin / İzmir

Esma Nurefşan Çetin

08.11.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 
GAZETE 1.SAYFA

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır