5510 sayılı sosyal güvenlik reform yasasının 1 Ekim 2008 tarihinden bütün hükümleriyle beraber yürürlüğe girmesiyle birlikte, 5510 sayılı kanun kapsamında ölüm aylığı almanın şartları da değişti.
1 Ekim 2008 tarihinden sonra bağlanılacak olan ölüm aylığı, kendi nam ve hesabına çalışan esnaf ve tarım sigortalıları ile memurlar için (4/b ve 4/c sigortalıları) 5 tam yıl hizmet süresine sahip olunması halinde bağlanabilirken, işçiler için (4/a sigortalılar için) her türlü borçlanmalar hariç en az beş yıldan beri sigortalı olunması ve toplam 900 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortası prim günleri bildirilmiş olması halinde bağlanabilmektedir.
Ölüm aylığı, ölen kişilerin ölüm tarihinde geçerli olan mevzuat hükümleri ne ise, o tarihteki mevzuat hükümleri esas alınarak bağlanmaktadır. Yani, 1 Ekim 2008 tarihinden önce ölen kişiler, 1 Ekim 2008 tarihinden önce öldüğü tarihte Bağ-Kur, SSK ve Emekli Sandığı mevzuatlarından hangisine tabi iseler, o kanun hükümlerine göre ölüm aylığı bağlanmaktadır. 1 Ekim 2008 tarihinden sonra ölenler ise, sigortalılık başlangıçları 1 Ekim 2008 tarihinden önceki bir tarihte olsa bile, 5510 sayılı kanundaki ölüm aylığı bağlanma şartlarını taşımaları halinde hak sahiplerine aylık bağlanabilmektedir.
Bilindiği üzere yetim aylığı alan erkek çocukların öğrenimleri yoksa 18 yaşına kadar, orta ve lise öğrenimi görmeleri halinde 20 yaşına kadar, yüksek öğrenim görmeleri halinde ise, 25 yaşına kadar ölüm aylığı alabilirler. Belirttiğimiz yaşları doldurmadan öğrenimleri sona eren erkek çocukların yaşları beklenilmeden aylıkları kesilir. Ancak ölüm aylığı ile ilgili erkek çocuklar açısından bilinmesi gereken önemli bir konu vardır. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun çıkardığı 2008/96 sayılı Genelgeye göre, erkek çocuklar yetim aylığını alırken evlenseler bile aylıkları kesilmeyecektir. Bu durum 1 Ekim 2008’den önce muallâkta olan bir konu olduğu için, bu genelge ile açıklığa kavuşturulmuştur. Dolaysıyla, çalışamayacak derecede malûl olan erkek çocukların nasıl evlendikleri zaman Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan aldıkları yetim aylıkları kesilmiyorsa, malûl olmayan erkek çocuklarında aylığı almaya müstahak oldukları sürece, evlenseler bile aldıkları yetim aylıkları kesilmeyecektir. Kız çocukları ise, eğer malûl değil iseler evlenirlerse SGK’dan aldıkları yetim aylıkları kesilmekte, malûl iseler evlenseler bile aylıkları kesilmemektedir.
Okur sorularına cevaplar
SORU: Eşim ve ben şirket ortağı olduğumuz için yıllar önce Bağ-Kur’lu (4/b sigortalısı) olduk. Ancak eşimin Bağ-Kur zorunlu sigortalılığından dolayı ödeyemediğimiz epey prim borcu birikti. Eşimin benim üzerimden sağlık yardımlarından yararlanması için ne yapmalıyız? (ismi mahfuz)
CEVAP: Sayın okurum, eşinizin şirket ortaklığını ve dolaysıyla bu ortaklıktan dolayı başlatılan Bağ-Kur sigortalılığını sona erdirirseniz, eşinizin kendi sigortalılığından dolayı Bağ-Kur’a borçları olsa bile, siz sağlık yardımlarından yararlanmaya müstahak iseniz, eşiniz de sizin üzerinizden Bağ-Kur’dan (SGK’dan) sağlık yardımı alabilir. Aksi takdirde eşinizin Bağ-Kur sigortalılığı devam ederse, sizin üzerinizden sağlık yardımı alamaz.
SORU: Bir işyerinde sigortalı (4/a’lı) olarak çalışırken rahatsızlığımdan dolayı 20 gün sağlık raporu aldım. Raporlu olduğum dönemde çalıştığım şirket beni sigortalı olarak göstermemiş. Bu durumda ne yapmam lâzım? Bu süreleri sonraki zamanlarda borçlanabilir miyim? (Akın Gensoy/İstanbul)
CEVAP: Sayın okurum, sağlık raporu aldığınız zamanlarda istirahatlı sayıldığınız için, işveren sizin bu dönemdeki primlerinizi ödemek zorunda değil. Ancak bazı işverenler işçilerinin istirahatlı oldukları sürelerin primlerini ödemekte, SGK da bunu atıfet kabilinden değerlendirdiği için kabul etmektedir. Sağlık raporu alarak istirahatlı olduğunuz dönemleri borçlanarak hizmet kazanmanız mümkün değildir.
NOT: Bağ-Kur, SSK ve Emekli Sandığı konuları ile sosyal güvenlik reform yasası konusunda bilmek istediklerinizi ve sorularınızı e-posta ve faks numaralarımıza yazın her hafta cuma günü bu köşemizde cevaplayalım.
E-posta: [email protected] Faks: 0 212 515 67 62
|