Röportaj

KADİR SİVRİ

Hissiyatımıza tercüman oluyor

Önce sizi tanıyabilir miyiz?

1937 Çankırı doğumluyum. İş hayatımın en renkli dönemlerini 1984 yılında 3 ortaklı kurduğumuz Sincan çarşı merkezdeki şarküteri oluşturmaktadır.

Yeni Asya ile ne zaman, nerede tanıştınız? Sizi Yeni Asya’ya bağlayan esas sebepler nelerdir?

Yeni Asya gazetesini tanımadan önce o zamanlar dinî yayın yapan Bugün gazetesini alıyordum. Gazeteyi tanımadan önce Risâle-i Nurları tanıdım. Risâle-i Nurları tanımama 1972 yılında Nurettin Özer vesile oldular. Nurettin Ağabey bizleri derslere götürürdü. O zamanlar Risâle-i Nurlar yasaklı dönemlerini yaşıyordu. Risâle-i Nur dersleri hizmetinde dersane hatıratları hiçbir zaman unutulmaz. O zamanın talebeleri gerçek bir muhabbet fedaisi idiler. O zaman her birimiz okulda, yolda, trende, markette, camide tuttuğumuz herkesi derse götürüyor, Risâle-i Nuru, dâvâmızı anlatıyoruz.

Sizce Yeni Asya’yı farklı kılan nedir?

Doğru bildiği gerçekleri kapanma pahasına bile olsa ilân etmektedir. Yayın hayatında İslâmî değerlerimize gereken hassasiyeti göstermektedir. Çizilen karikatürlerle duygu ve hissiyâtımıza tercüman olmaktadır. Verdiği ve dağıttığı kitaplarla kütüphanemizi zenginleştirmiştir. Kitap okuma alışkanlığı kazandırmıştır.

Yeni Asya’nın size ve ailenize kazandırdığı en önemli değerler neler olmuştur?

Diğer gazetelerden farkı, ailece okunabilir olması, Risâle-i Nur Talebelerini birbirine bağlayan nurlu bir bağ, bir köprü vazifesini görmesi, yazarları ve okuyucuları ile birlikte büyük mânevî bir aile oluşturmasıdır.

Yeni Asya’nın size ve ailenize kazandırdığı en önemli faktör ne olmuştur?

Şimdi “Ben risâleleri anlayamıyorum” diyenlere şaşıyorum. Ben emekli olduktan sonra risâleleri daha iyi anlamaya başladım. Her gün sabah namazından sonra Risâle okuma programı yapıyoruz. Bunların hepsini Yeni Asya ve onun mensubu cemaatine müteşekkirim. Yeni Asya’ya daha nice 40 yıllar diyorum. Bu röportaj imkânını bana sunduğunuz için teşekkür ediyorum.

İkinci bir Yeni Asya’mız yok

Risâle-i Nurları nasıl tanıdınız?

Risâle-i Nurları, Diyarbakır’da 1952’de askerliğimi yaparken Mehmet Kayalar vasıtasıyla tanıdım.

Yeni Asya gazetesi ile nerede ve nasıl tanıştınız?

Askerden memleketim olan Konya Ereğli’ye döndükten sonra Risâle-i Nur hizmetine devam ettim. Bu arada Sebilürreşad’a abone oldum. Daha sonra Hür Adam, Uhuvvet, Zülfikâr ve İttihat gazetelerini takip ettim. Devamında Yeni Asya yayına başlayınca tabiî ki onu alıp okumaya başladım. O zamandan bu zamana Yeni Asya’yı takip ediyorum.

Sizi Yeni Asya Gazetesine bağlayan esas sebepler nelerdir?

Yeni Asya bizim gözümüz, kulağımız. Dünya ve Türkiye’deki Nurlarla haberleşme vasıtamız. Bizi anlatan, bizi ifade eden bir gazetedir. Yeni Asya’nın çeşitli zamanlarda başına çok büyük sıkıntılar gelmesine rağmen; çizgisinden, haktan, doğru bildiğinden hiç şaşmaması bizi bu gazeteye bağladı.

Yeni Asya gazetesini benzerlerinden farklı kılan, önde gelen ayırt edici özellikleri nelerdir?

İkinci bir Yeni Asya’mız yok. Risâle-i Nurları içine sindiren, Risâle-i Nurlara bağlı yayın yapan başka bir gazete yok. Sadece ve sadece Nurlara ayinedarlık yapıyor. Bir çıkar gayesi yok, Allah rızası için yayın yapıyor. Şahsî olarak belki küçük hatalar yapılsa bile, bir göz hatırı için çok gözler sevilir. Düşman boş hedefleri bombalamaz. Yeni Asya’nın başına gelen bunca sıkıntılar da hakperestliğindendir, tavizsizliğindendir.

Yeni Asya Gazetesinin size ve ailenize kazandırdığı en önemli değerler neler olmuştur?

Bunu ifade etmek için aslında bir kitap yazmak lâzım. ‘Son Şahitler’den tut, ‘Aydınlar Konuşuyor’ ve diğer yayınlara kadar bütün Risâle-i Nur faaliyetlerini Yeni Asya’dan öğrendik. Bunlar kitap haline getirildi. Benim dokuz çocuğum var. Çocukların kütüphaneleri Yeni Asya’nın yayınlarıyla dolu.

Yeni Asya gazetesi ile ilgili yaşadığınız hatıraların en ilgincini bizimle paylaşır mısınız?

Yeni Asya’dan çeşitli sebeplerle ayrılanlar bazen Yeni Asya’yı okumamam için bana baskı yaptılar. Fakat ufak tefek eksiklikler var diye, cihanşümul bir dâvâyı anlatan bir gazeteyi terk etmem mümkün değildi. Dolayısıyle gazeteye ara vermedim, devam ettim.

MİTHAT YANMAZ - NİYAZİ BUDAK

20.03.2009

  (19.03.2009) - Gazetemizi, ‘hakikatin gür sesi’ olarak görüyoruz

  (18.03.2009) - Gazetem, Risâle-i Nurun sözcüsü

  (17.03.2009) - Yeni Asya’nın hediye ettiği kitaplar kütüphanemizi süsledi

  (16.03.2009) - Ergenekon devlet içi hesaplaşma

  (15.03.2009) - Pek çok kişi Risâle-i Nurları Yeni Asya ile tanıdı

  (14.03.2009) - Yeni Asya, yazarı Bediüzzaman olan tek gazete

  (13.03.2009) - “Yeni Asya sözlerinin arkasında durmuştur”

  (12.03.2009) - Bu cesaret, sahabe cesareti gibi

  (11.03.2009) - Eğitimci olarak başarılarımı Yeni Asya’ya borçluyum

  (09.03.2009) - KEMALİST CUMHURİYETTE ETKİN OLDULAR