16 Temmuz 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Dergilerimiz

Haberler

 

Her 4 gençten biri işsiz

Türkİye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı rakamlara göre, Nisan ayında işsizlik oranı oranı bir önceki yılın aynı dönemine göre 5 puan artarak yüzde 14.9’a yükseldi.

İşsizlik oranı bu yıl Mart ayına göre ise 0,9 puan geriledi. İşsizlik oranı bu yıl Mart ayında yüzde 15,8, 2008 yılı Nisan ayında ise yüzde 9,9 düzeyinde bulunuyordu. TÜİK’in üçer aylık dönemler itibarıyla her ay açıkladığı Hanehalkı İşgücü Anketi’nin, ‘’Mart-Nisan-Mayıs 2009’’ dönemini kapsayan, ‘’Nisan’’ sonuçlarına göre, bu dönemde iş gücüne katılım oranı ise yüzde 47,2 olarak hesaplandı. İşsizlik oranı şehirlerde yüzde 17,5, kırsal kesimde yüzde 9,5 olarak belirlendi. Genç nüfusta işsizlik oranı ise 26.5 oldu. İşsizlerin sayısı da bir önceki aya göre 158 bin kişi azalarak 3 milyon 618 bin kişi olarak ölçüldü. 2008 yılı Nisan ayı sonundaki işsiz sayısına göre ise 1 milyon 285 bin kişilik bir artış var.

GENÇ NÜFUSTA

İŞSİZLİK YÜZDE 26,5

Nisan 2009 döneminde genç nüfusta işsizlik oranı yüzde 26,5 olarak hesaplandı. Bu oran 2008 yılının aynı döneminde yüzde 17,6, 2009 yılının Mart ayında yüzde 27,5 idi. Türkiye’de tarım dışı işsizlik oranı, geçen yılın aynı dönemine göre 5,9 puan artarak yüzde 18,2 oldu. Bu oran erkeklerde geçen yılın aynı dönemine göre 5,8 puanlık artışla yüzde 17,1, kadınlarda ise 5,4 puanlık yükselişle yüzde 21,6 oldu.

TÜİK’e göre, kayıtdışı istihdam edilenlerin oranı, Nisan 2009 döneminde, 2008 yılının aynı dönemine göre 0,8 puanlık azalışla yüzde 42,7 oldu. Nisan 2009 döneminde, Türkiye genelinde işgücüne katılım oranı, geçen yılın aynı dönemine göre 0,7 puanlık artışla yüzde 47,2 olarak gerçekleşti.

ANKET SONUÇLARINA GÖRE İŞSİZLERİN

PROFİLİ ŞÖYLE:

l İşsizlerin yüzde 73’ü erkek nüfus.

l İşsizlerin yüzde 61,1’i lise altı eğitimli.

l Yüzde 22,7’si bir yıl ve daha uzun süredir iş arıyor.

l Yüzde 91,4’ü (3 milyon 306 bin kişi) daha önce bir işte çalışmış.

l İşsizlerin yüzde 27,7’sinin çalıştığı iş geçici olup işi sona erenler, yüzde 26,1’i işten çıkarılanlar, yüzde 13,2’si kendi isteğiyle işten ayrılanlar, yüzde 10’u işyerini kapatan, iflâs edenler, yüzde 7,1’i ev işleriyle meşgul olanlar, yüzde 6,7’sini öğrenimine devam eden veya yeni mezun olanlar ve yüzde 9,2’sini diğer sebepler oluşturuyor.

16.07.2009


 

FAİZ GİDERLERİ YÜZDE 31.4 ARTTI

Maliye Bakanlığının açıkladığı verilere göre, 2009'un ilk yarısında bütçe açığı, geçen yılın aynı dönemine göre 13 kat artışla, 23 milyar 205 milyon lira olarak gerçekleşti. Faiz dışı fazla yüzde 82.2 2 azalırken, faiz giderleri yüzde 31,4 artarak 27 milyar 242 milyon liraya çıktı. Vergi gelirleri yüzde 4.4 azaldı.

BENZİNE BİR GÜNDE 23 KR ZAM

Alışık olunmayan bir kararla pasaport ve ehliyet gibi “değerli kâğıtlar”ın yıl ortasında yüzde 50 zamlanması ve ardından EPDK'nun tavan fiyat uygulamasıyla nisbeten düşük tutmaya çalıştığı benzin-mazot fiyatlarının ÖTV zammıyla bir anda 23-18 Kr arttırılması, açığı kapatma telâşıyla açıklanıyor.

Bütçe açığının faturası vatandaşa

Bütçe yılın ilk yarısında 23 milyar 205 milyon lira açık verdi. Maliye Bakanlığı, Haziran ayı ile Ocak-Haziran dönemi bütçe uygulama sonuçlarını açıkladı. Yapılan açıklamaya göre, Haziran ayında bütçeden 17 milyar 932 milyon lira harcama yapıldı. Bunun 1 milyar 123 milyon lirasını faiz giderleri oluşturdu. Geçen ay bütçe gelirleri de 15 milyar 411 milyon lira olarak belirlendi. Bütçeye giren paranın 12 milyar 850 milyon lirası vergilerden geldi. Böylece 2008 yılı Haziran ayında 3 milyar 978 milyon lira fazla veren Merkezi Yönetim Bütçesi, bu yıl aynı ayında 2 milyar 521 milyon lira açıkla kapattı. Faiz dışı fazla ise 2008 yılının Haziran ayında 5 milyar 120 milyon lira iken, bu yılın Haziran ayında faiz dışı açık 1 milyar 398 milyon lira oldu. 2009 yılının ilk yarısında da bütçe harcamaları 124 milyar 831 milyon lira, bütçe gelirleri ise 101 milyar 626 milyon lira olarak gerçekleşti. Merkezî yönetim bütçesi 2008 yılının ilk 6 ayında 1 milyar 917 milyon lira olan fazla verirken, bu yılın aynı döneminde, 23 milyar 205 milyon lira açık verdi. Böylece geçen yılın aynı dönemine göre bütçe açığı 13 kat arttı. 6 aylık dönemdeki faiz dışı fazla rakamı da 22 milyar 657 milyon liradan, 4 milyar 38 milyon liraya düştü. Bu şekilde faiz dışı fazlada da yüzde 82,2’lik bir gerileme meydana geldi. Verilere göre, bu yılın Ocak-Haziran aylarında faiz giderleri, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 31,4 oranında arttı. Geçen yıl 20 milyar 740 milyon lira olan 6 aylık faiz ödemesi, bu yıl 27 milyar 242 milyon lira oldu. Ocak-Haziran döneminde, bütçe giderleri gerçekleşme oranı da bu yıl, geçen yılın aynı dönemine göre 3,9 puan artarak yüzde 44,3’den yüzde 48,2’ye yükseldi.

BÜTÇE GELİRLERİ VE VERGİ GELİRLERİ DÜŞTÜ

Bu yılın ilk yarısında bütçe gelirlerinde ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 0,9’luk düşüş sağlandı. 2008’in Ocak-Haziran döneminde 102 milyar 506 milyon lira olan bütçe gelirleri, bu yıl 101 milyar 626 milyon liraya yükseldi. 248 milyar 758 milyon lira olan 2009 yılsonu merkezi yönetim bütçe gelir hedefinin yüzde 40,9’unun, Ocak-Haziran ayında tahsil edildiği görüldü. Aynı dönemde vergi gelirlerinde yüzde 4,4’lük bir azalma meydana geldi. 2008’nin ilk 6 ayında 82 milyar 752 milyon lira vergi toplanırken, bu rakam bu yıl 79 milyar 83 milyon lira oldu. 6 aylık dönemde yılsonu bütçe hedefinin yüzde 39,1’i oranında vergi tahsil edildi. Söz konusu dönemde gelir vergisinde yüzde 0,3, dahilde alınan KDV’de yüzde 12,7, banka ve sigorta muameleleri vergisinde yüzde 20,1, damga vergisinde ise yüzde 2,8 artış kaydedilirken, kurumlar vergisinde yüzde 7,6, özel tüketim vergisinde yüzde 2,4, harçlarda yüzde 11,7, ithalde alınan KDV’de de yüzde 25,2 oranında azalma yaşandı.

Benzine büyük zam

Hükümetİn akaryakıt vergilerine yaptığı fahiş zammın ardından akaryakıt firmaları da yeni fiyatlarını açıkladı. Buna göre, önceki gün 2.92 liradan satılan kurşunsuz benzinin litre fiyatı dün yüzde 7.87 artışla 3.15 liraya yükseldi. Motorin fiyatı da 2.35 liradan 2.53 liraya çıktı. Benzine 23 kuruş, motorine de 18 kuruş zam yapıldı.

HÜKÜMET KAŞIKLA VERDİ KEPÇEYLE

ALDI

Hükümet, benzindeki ÖTV miktarını 20 kuruş arttırmasına karşın gelen zam 23 kuruş oldu. Çünkü bu ÖTV artışının üzerine bir de KDV ekleniyor, yani verginin de vergisi alınıyor. Böylece ÖTV + KDV artışı 23.6 kuruşa denk geliyor. Böylece tavan fiyat uygulaması ile tüketicilerin biraz olsun nefes almasını sağlayan hükümet vergi zamıyla birlikte fiyatları tekrar eski seviyesine yükseltmiş oldu.

BİR DEPO BENZİN 140 LİRA

Akaryakıta gelen zammın ardından depo doldurma maliyetleri de yükseldi. Henüz dün 45 litrelik deposu 131 liraya dolan bir aracın deposunu bugün doldurmak için 140 lira gerekiyor.

16.07.2009


 

Cinnet faciası

Tuncelİ’de nöbet sırasında cinnet geçiren bir asker, önce 2 askeri vurdu, sonra da intihar etti.

Tunceli merkez Bayraktepe mevkisinde çevre güvenlik nöbetinde bulunan Sedat Saka isimli asker, gece geçirdiği bunalım sonucu kendisine yakın mesafedeki Yahya Köklü ve Turan Yeter isimli 2 askere ateş ederek şehit etti. Asker, daha sonra da aynı silâhla kendini vurdu. Cenazeler, Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan incelemenin ardından askerî helikopterle Elazığ’daki askerî hastaneye gönderilirken, olayla ilgili soruşturmanın sürdürüldüğü bildirildi.

16.07.2009


 

Sınırda bayramlaşmaya 6 bin kişi gidecek

Ramazan Bayramı’nda yaklaşık 6 bin kişinin, yakınlarıyla bayramlaşmak için Suriye’ye gideceği bildirildi. Nusaybin Kaymakamı Yücel Gemici, vatandaşların huzur ve güven ortamında bayramlaşması için, her iki ülkede gerekli tedbirlerin alınacağını söyledi.

Bayramlaşmaya gitmek isteyen vatandaşların 20 Temmuz 2009 tarihinden itibaren Kaymakamlığa başvurabileceklerini kaydeden Gemici, ‘’Bayramın 3 ve 4’üncü günlerinde toplam 6 bin vatandaşımız, bizden alacağı idari mektupla 48 saatliğine Suriye’deki akrabalarıyla bayramlaşma sevinci yaşayacaklar’’ dedi.

16.07.2009


 

ÖTV zammı geri alınmalı

AkaryakIt fiyatlarına yapılan yüzde 7.8 ‘lik ÖTV zammının acilen geri alınmasını isteyen Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, zam geri alınmaz ise enflasyonun yükseleceğini savundu.

ÖTV zammıyla benzinden mazota doğal gazdan LPG’ye kadar bütün akaryakıt ürünlerinin fiyatlarının yüzde 7.8 oranında artmasının akaryakıt girdisi olan tüm ürünlerde en az yüzde 10 fiyat artışı getireceğini ifade eden TESK Genel Başkanı Palandöken, “Merkez Bankası’nın yıllardır özveriyle uyguladığı enflasyonist politikalara ters düşen bu yüksek oranlı ÖTV zam kararını hatalı buluyoruz. Daha hafta başında, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK), akaryakıt fi-yatları en yüksek ülkemizde diye akaryakıt fiyatlarını kuruş kuruş düşürmeye çalışırken, bu yüzde 7,87 oranındaki akaryakıt zammı, diğer tüm ürünlere de yansıyarak yüzde 10 fiyat artışı getirecektir. Mutlaka geri alınması lâzım” dedi.

16.07.2009


 

Çin’e hukuk çağrısı

Kendisi de Uygur kökenli olan Prof. Dr. Alimcan İnayet, Çin Komünist Partisinin Urumçi İl Başkanının “yakalananların idam edileceği’’ şeklinde bir açıklaması olduğunu hatırlatarak, ‘’Bu, Çin’de hukukun olmadığını gösterir. Bu kişi hakim, yargı, savcı değil, ama insanları idam etme yetkisi var. Yani Çin’de hukuk yok. Hukukun olmadığı yerde bu tür olaylar patlak verebilir. Yakalananlar evrensel hukuk kurallarına göre yargılanmalı’’ dedi.

ÇİN’E HUKUK ÇAĞRISI

EGE Üniversitesi (EÜ) Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü Sosyal, Ekonomik ve Siyasal İlişkiler Ana bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Alimcan İnayet, Çin Komünist Partisi’nin Urumçi İl Başkanının ‘’yakalananların idam edileceği’’ şeklinde açıklaması olduğunu hatırlatarak, ‘’Bu ise Çin’de hukukun olmadığını gösterir. Bu hakim, yargı, savcı değil, ama insanları idam etme yetkisi var. Yani Çin’de hukuk yok” dedi. Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki Turfan bölgesinde doğan, Turfan’da halen kardeşleri ve akrabaları bulunan Prof. Dr. Alimcan İnayet, Urumçi’de yaşanan olayların birkaç günlük olmadığını, Çin hakimiyetinin bölgede 60 yıldır uyguladığı planlı, sistematik asimilasyon politikasının sonucu olduğunu belirtti. Prof. Dr. İnayet, şunları kaydetti: ‘’Uygur-Amerikan Derneği üyelerinden bölgeye ulaşabilenler, internetteki tartışma platformunda olayları anlatıyor. Oradan aldığım bilgiye göre, olay günü Çin askerleri, göstericileri bir sokağa sıkıştırmış ve akşam saat 21.00’de elektrikler kesilerek göstericiler kurşuna dizilmiş. Ortalık o gece temizlenmiş ve hiçbir şey olmamış gibi davranmışlar. O gece pek çok Uygur Türkü yakalanarak, bilinmeyen yerlere götürülmüş. Onların akıbeti belli değil, ne olduğu meçhul.’’

‘’ARAŞTIRMA HEYETİ KURULSUN’’

Prof. Dr. İnayet, basında görülen görüntülerin bazılarının Çin basının verdiği görüntüler olduğunu vurgulayarak ‘’Orada bağımsız bir medya, basın özgürlüğü yok. Yabancı gazetecilerin pek çoğu bölgeden uzaklaştırılmış. Çinlilerin verdiği rakamlar doğruyu yansıtmıyor. 184 ölü deniyor ama gerçeklerin bu rakamların çok üzerinde olduğunu biliyoruz. Daha önceki olaylarda da rakamları yanlış söylemişlerdi’’ diye konuştu.

Gerçek anlamda haber alınamadığını savunan Prof. Dr. İnayet, ‘’Dünya kamuoyundan oradaki olayların gerçek anlamda araştırılması için bir heyet gönderilmesini ve oradaki olup bitenlerin objektif bir şekilde dünyaya yansıtılması için girişimde bulunulmasını talep ettiklerini’’ belirtti.

Prof. Dr. İnayet, Çin Komünist Partisi’nin Urumçi İl Başkanının ‘’yakalananların idam edileceği’’ şeklinde açıklaması olduğunu hatırlatarak, ‘’Bu ise Çin’de hukukun olmadığını gösterir. Bu hakim, yargı, savcı değil, ama insanları idam etme yetkisi var. Yani Çin’de hukuk yok. Hukukun olmadığı yerde bu tür olaylar patlak verebilir. Yakalananlar evrensel hukuk kurallarına göre yargılanmalı’’ diye konuştu.’’

16.07.2009


 

Nabucco Türkiye’yi, Avrupa’ya bağladı

Avrupa’nın Rusya’ya enerji bağımlılığını sona erdirecek olan Nabucco gaz hattı projesi Avrupa Parlamentosunda memnuniyetle karşılandı. Avrupa Parlamentosunun İspanyol milletvekili Kristina Gutierrez-Cortinez, “Boru hattı sayesinde Türkiye Avrupa’ya göbek bağı ile bağlanmış olacak” dedi.

AVRUPA'NIN Rusya’ya enerji bağımlılığını sona erdirecek olan Nabucco gaz hattı projesinin Ankara’da imzalanan anlaşma çerçevesinde garanti altına alınması Avrupa Parlamentosu’nda memnuniyetle karşılandı. Avrupa Parlamentosu’nun İspanyol milletvekillerinden Kristina Gutierrez-Cortinez, Nabucco projesinin Türkiye ve Avrupa için büyük önem taşıdığını ifade etti. İspanyol parlamenter, “Bu proje Türkiye için önemli çünkü Türkiye’yi Avrupa’ya yakınlaştırıyor. Türkiye ile Avrupa arasında göbek bağı olacak. Türkiye’nin Avrupa’daki varlığı yalnızca kayısı ticaretinden ibaret değil. Arada, bir enerji bağı oluşuyor. Bu çok önemli” şeklinde konuştu. Türkiye’nin diğer ülkelerin tabiî kaynaklara ulaşmasını sağlayarak jest yaptığını, aynı zamanda buradan kârda elde edeceğini kaydeden Cortinez, “Türkiye jeopolitik açıdan çok büyük öneme sahip. Türkiye’ye ihtiyacımız var çünkü yalnızca enerji açısından değil politik açıdan da büyük değere sahip. Bölge barışı için de Türkiye’nin çok önemli yeri var” dedi. Avrupa Parlamentosu’nun Litvanyalı üyesi Leonidas Donskis ise, Nabucco projesinin Türkiye’nin ne kadar değerli bir ülke olduğunu gösterdiğini söyledi. Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecine büyük destek veren Donskis, “Türkiye büyük ve önemli bir ülke. İslâm ve modern değerleri bir araya getirebilen demokratik bir ülke. Türkiye, Avrupa için yegâne örneği teşkil eden müttefik bir ülke. Türkiye ile müzakereleri neticelendiremezsek büyük bir hata işlemiş oluruz. Avrupa’nın Türkiye’ye ihtiyacı var. Avrupa Birliği’ne katılımı için elimden gelen her şeyi yapıyorum” diye konuştu.

16.07.2009


 

Bosnalı Gaziler: Biz mücadelemizle konuştuk

SREBRENİCA katliâmının yıl dönümü dolayısıyla Bosna Hersek’ten 30 gazi Türkiye’ye geldi. İnsani Yardım Vakfı’nın organizasyonuyla Türkiye’ye getirilen gazi-ler Bağcılar Belediyesi’nin ev sahipliğinde Bağcılar ‘Halk Sarayı’nda bir araya geldi.

AKP İstanbul Milletvekili ve Türkiye-Bosna Hersek Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı Feyzullah Kıyıklık’ın gaziler onuruna verdiği akşam yemeğinde duygusal anlar yaşandı. Yemekte konuşan Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, gazileri Bağcılar’da ağırlamaktan büyük mutluluk duyduğunu söyledi. Çağırıcı, “Bağcılar Belediyesi olarak geçen yıl dünyada ilk defa Aliya İzzetbegoviç Sempozyumu’nu yaptık. İkincisini İnşallah Bosna’da yapacağız” dedi.

OSMANLI MİRASINI DEVAM ETTİRMEYE ÇALIŞTIK

Bosna Hersek’teki faaliyet gösteren, grubun lideri “Altın Zambak Gaziler Derneği” Başkanı Albay Şerif Patkoviç, duygu dolu bir konuşma yaptı. Savaş döneminde ve daha sonra Bosna’ya yapılan destekleri hatırlatan Patkoviç, “Bosna Hersek halkının kendi devletini kurması ve Avrupa’da İslâmın devamını sağlayanlardan Allah razı olsun. Türkiye ve Türk halkına çok teşekkür ediyoruz” dedi. “Biz gerçekten Allah rızası için savaştık. O anda İnsan Allah’a daha çok yaklaşıyor” diyen Patkoviç, Bosnalı Müslümanlar olarak mücadeleleriyle konuştuklarını ve Osmanlı mirasını ellerinden geldiğince korumaya çalıştıklarını söyledi. Salih Mehmet isimli gazi de Türkiye’de gördüğü ilgiyi anlatırken, “Duygularım fışkırmaya başladı” ifadesini kullandı. Kapalı Çarşı’da gezerken kendisini Bosna’da gezer gibi hissettiğini ve bunu bir arkadaşına söylediğini ifade eden Mehmet, arkadaşının da kendisine katıldığını söyledi. Bosna Hersek savaşının henüz bitmediğini ifade eden Gazi Mehmet, “Biz ülkemiz için kendi hayatlarımızı feda etmeye hazırız” dedi. İbrahim Yahiç, karşılanmalarını Bosna’da arkadaşlarına ve çocuklarına anlatacaklarını söyledi. Bosnalı gaziler yemekte desteklerinden dolayı Feyzullah Kıyıklık ve Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı’ya birer plâket verdi.

16.07.2009


 

Ortaöğretimde zaafiyet var

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, ÖSS’ye giren 1 milyon 324 bin kişi içinde 30 bin öğrencinin hiçbir soruya cevap vermemesini “beklenen bir olay” olarak değerlendirirken, “Bu durum ortaöğretimde bir zaafiyet olduğunun işaretidir’’ dedi.

Bu durumun bir sebebinin üniversite sınavları da olabileceğini ifade eden Özcan, çözüm için üniversiteden başlayıp geriye doğru gidilmesi gerektiğini söyledi.

Ortaöğretimde bir zaafiyet var

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, ‘’ÖSS’ye giren 1 milyon 324 bin kişi içinde 30 bin öğrencinin soruya cevap vermemesi gerçekten ortaöğretimde bir zafiyet olduğunun işaretidir’’ dedi. YÖK Genel Kurulu’nun aldığı ‘’ÖSS baraj puanlarının aşılmasını kolaylaştıran’’ kararıyla ilgili eleştirileri ‘’yersiz’’ bulduğunu söyleyen Özcan, ‘’hem kontenjanları artırıp, hem de kontenjanların boş kalmasına yol açmanın akıllıca bir iş olmadığını’’ kaydetti. Özcan, ÖSS’den 30 bin adayın ‘’sıfır’’ puan almasını değerlendirirken, ‘’bunun beklenmedik bir olay olmadığını’’ söyledi. Özcan, ÖSS’de geçen yıl da 23 bin civarında adayın sıfır aldığını, önceki yıl ise sıfır puan alanların sayısının 47 bin olduğunu hatırlattı. Yök Başkanı Özcan, sınavdan sıfır alınmasının sebepleri ile ilgili olarak, ‘’Bunun pek çok nedeni olabilir. Birincisi, öğrenci yeteri kadar sınavlara hazırlanmamıştır, liseden iyi gelmiyordur. Veya imtihana girdiğinde birkaç soruya bakar, soruların çok zor olduğunu anlar ve hiçbirine cevap vermemeye karar verir. Böyle bir psikolojik neden de olabilir. Ama her ne nedenle olursa olsun 30 bin kişi çok büyük bir rakam. ÖSS’ye giren 1 milyon 300 bin kişi içinde 30 bin öğrencinin soruya cevap vermemesi gerçekten ortaöğretimde bir zafiyetin olduğunun işaretidir. Yani her halükârda ortaöğretimimiz için iyi bir haber değil. İnşallah bundan sonra takip edilecek politikalarda bu rakamın azaltılması yoluna gidilebilir” şeklinde konuştu.

ÜNİVERSİTE SINAVI DENGELERİ BOZDU

Bu konuda nasıl tedbirler alınabileceği sorusuna Özcan, şu cevabı verdi: ‘’Her halde çok ciddî değişiklikler yapılması gerekiyor. Belki ortaöğretimde böyle bir neticenin ortaya çıkmasının sebebi üniversite sınavlarıdır. Üniversite sınavları yüzünden ortaöğretimdeki dengeler bozulmuş olabilir. Belki biz üniversiteye girişi daha rasyonel bir hale getirirsek ortaöğretim kendiliğinden düzelecektir. İnsanlar son yıllarını dershanelerde değil de lisede derslerini görerek geçireceklerdir. Belki daha çok şey öğreneceklerdir. Yani üniversite sınavından başlayıp geriye doğru gitmek lâzım. Öğretmenlerin kalitelerine dikkat etmek lâzım, belki müfredatı biraz gözden geçirmek lâzım. Alınacak ciddî tedbirler olabilir.’’

ELEŞTİRİLER YERSİZ

YÖK’ün, bu yıl ÖSS’ye girenlerin barajı aşmasını kolaylaştıran kararının çeşitli eleştirilere yol açtığının hatırlatılması üzerine Özcan, şunları söyledi: ‘’Bence bu eleştiriler yersiz. Şu unutulmamalıdır: Bu ülkede yükseköğretim talep eden herkese yükseköğretim imkânlarını hazır hale getirmeliyiz. Üniversitelerimizi biraz da zora sokup kontenjanların artmasını sağladık. Bu sene 90 bin kontenjan artışı oldu. Bir taraftan kontenjanları arttırıp, bir taraftan taban puanları yüksek tutup insanların o kontenjanları doldurmamasını sağlamak çok akıllıca bir iş değildi. Madem böyle bir kontenjan yaratılıyor en akıllıca iş o kontenjanları dolduracak durumu da yaratmaktı puanlar bakımından.’’

YENİ SİSTEM

YÖK Başkanı Özcan, yeni sistemle alakalı olarak, “Gelecek yıl yapılacak sınavın iki avantajı olacak. Bir tanesi, öğrencilerin stresini azaltacak çünkü iki aşamalı olacak. İkinci aşamayı da belki iki gün veya bir hafta arayla yapmayı düşünüyoruz. O stresin azalması söz konusu olacak. İkincisi de çok kategoride test olduğu için öğrenciler yapmak istedikleri mesleğe yönlenme bakımından daha avantajlı olacaklar. Bu iki açıdan bugünkü kullandığımız sisteme nazaran daha çağdaş ve daha modern, öğrenci için daha avantajlı bir sistem diyebiliriz’’ dedi.

16.07.2009


 

Sınırı geçen inek gözlem altında

Yunanİstan’dan sınırı geçerek Türkiye’ye gelen bir inek Edirne’de gözlem altında tutuluyor.

Kastanies kasabasından bir şahsa ait olduğu belirlenen inek Arda Nehri’nin karşı yakasından otlaya otlaya Türk tarafına geçti. Askerî yasak bölgeye girerek otlamaya devam eden ineğe Türk Hudut Bölük Komutanlığı ekipleri el koydu. İnek önce Pazarkule Gümrük Muhafaza Müdürlüğü ekiplerine, daha sonra İl Tarım Müdürlüğü yetkililerine teslim edildi. Ekiplerin yaptığı incelemede ineğin Yunanistan Kastananies kasabasına kayıtlı olduğu tesbit edildi. Bunun üzerine Türk makamları Yunan konsolosluğuna yazı yazarak hayvanın sahibinin Edirne’ye gelmesini istedi. Tarım İl Müdürlüğü tarafından karantina altına alınan montofon cinsi inek, karantina ahırında sahibine gösterildi. Alınan bilgiye göre ineğin 21 günlük karantina süresinin ardından sahibine teslim edilebileceği öğrenildi. Ancak Avrupa Birliği yasaları gereği Yunan makamlarının ineği geri alamayacağını, alması durumda ise sınırda anında itlâf etmesini öngörüyor. Kendi ülkesindeki işlemlerini tamamlamak için ülkesine dönen Yunanlı şahıs gerekli izni almaması durumunda ineğini Edirne’de satarak zararını telâfi edecek.

16.07.2009


 

Sigara bir bağımlılık hastalığıdır

Temİz Nefes Sigarasız Yaşam Derneği Başkanı ve Trakya Üniversitesi (TÜ) Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Celal Karlıkaya, ‘’Sigara bağımlılarının bu hastalıktan kurtulmak için yardım görmeye hakları vardır.

Bu yardım hem toplumsal boyutta hem de sağlık sistemi olarak tıbbî yardımı gerektirmektedir’’ dedi. Prof. Karlıkaya, sigaranın bir bağımlılık hastalığı olduğunun Sağlık Bakanlığı, Dünya Sağlık Örgütü ve diğer sağlık otoritelerince kabul edildiğini söyledi. Bu bağımlılıktan kişisel çabayla kurtulmanın yüzde 5 düzeyinde olduğunu ifade etti. Sigara yasaklarının sigara bağımlılarının bundan kurtulmaları için büyük fırsatlar sunduğunu belirten Karlıkaya, ‘’Sigarasız ortamlar sigara bağımlılarının bırakmasına da yardım eder. Çünkü görmek, kokusunu almak, birisinin ikram etmesi, ısrar etmesi kişinin sigara yakmasını tetiklemektedir. Gözden uzak gönülden uzak olacaktır. Diğer ülkelerdeki araştırmalara göre kapsamlı sigara yasakları sigara içenlerin oranını yüzde 11’e kadar azaltabilmektedir’’ dedi.

16.07.2009


 

Memur adaylarından tercih alınacak

ÇalIşma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü ve Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının sözleşmeli pozisyonlarına yerleştirme yapmak için adaylardan, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4/B maddesine göre istihdam edeceği sözleşmeli pozisyonlara yerleştirme yapmak amacıyla 17-20 Temmuz 2009 tarihleri arasında tercih alınacak.

KPSS-2009/4 Tercih Kılavuzu’nda yer alan sözleşmeli pozisyonlardan tercih yapabilmek için 28-29 Haziran 2008 tarihlerinde yapılan 2008-KPSS Lisans’a girilmiş ve KPSS3 puan türünden en az 70 puan almış olma şartı aranacak. Adaylar tercihlerini, 17-20 Temmuz 2009 tarihleri arasında ÖSYM’nin ‘’www.osym.gov.tr’’ internet adresinde yayımlanacak kılavuzda yer alan kurallara göre internet üzerinden kendileri yapacak.

16.07.2009


 

Vakıf üniversitelerinin bir kısmı zam yaptı

Türkİye’de halen eğitim-öğretim veren 34 vakıf üniversitesinden 12’si 2009-2010 akademik yılında öğrencilerden alacakları eğitim-öğretim ücretini arttırmazken, diğerleri yüzde 2 ile 22 arasında değişen oranlarda zam yaptı.

12 vakıf üniversitesinin ücreti bu yıl değişmedi, diğerleri ise okul ücretlerini yüzde 2 ile yüzde 22 arasındaki oranlarda arttırdı. Başkent, Doğuş, Kadir Has, Yeditepe, Beykent, TOBB ETÜ, Haliç, Işık, Maltepe, Sabancı, İstanbul Arel ve İstanbul Ticaret üniversiteleri ücret arttırmadı. Maltepe Üniversitesi geçen yıl da ücret artışı yapmamıştı. Atılım Üniversitesi de İşletme ve Fen Edebiyat Fakülteleri ile hazırlık sınıfı ücretlerini sabit tutarken, Mühendislik ve Hukuk fakültelerinde yüzde 4 zam gerçekleştirdi. Vakıf üniversitelerinde en yüksek ücreti tıp fakültelerinde okumak isteyen öğrenciler ödeyecek. Tıp fakültelerinin yıllık ücretleri 17-35 bin TL arasında değişiyor. Tıp fakültelerini diş hekimliği, eczacılık ve mühendislik fakülteleri izliyor. Türkiye’de halen toplam 45 vakıf üniversitesi bulunuyor. Bunlardan 34’ü halen eğitim-öğretim hizmetini sürdürürken, 4’ü eğitim-öğretime başlamaya hazırlanıyor. Son olarak 7 vakıf üniversitesinin kuruluşuna ilişkin kanun geçen hafta yürürlüğe girdi.

16.07.2009


 

Meteorolojiden sel, yıldırım ve heyelan ikâzı

Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürü Mehmet Çağlar, mevsimsel olarak görülen elektrik yüklü bulutların sebep olacağı gök gürültülü sağanak yağışlarla birlikte ortaya çıkacak yıldırım ve dolu yağışına karşı vatandaşların ve ilgililerin dikkatli olmaları gerektiğini söyledi.

Çağlar, Türkiye’de 13 Temmuzdan bu yana atmosferin üst eviyelerinde bulunan serin hava kütlesine bağlı olarak sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışların etkili olduğunu hatırlattı. Çalar, ayrıca “Mevsim gereği sıcak yer yüzeyi ile atmosferin üst seviyesinde bulunan serin hava kütlesinin ortaya çıkardığı dikey sıcaklık farkı ve düşey nemliliğe bağlı olarak gelişen atmosferik kararsızlık sonucu elektrik yüklü Oraj ve Fırtına Bulutuna bağlı gökgürültülü sağanak yağışla birlikte yıldırım ve dolu hadiselerine karşı vatandaşların ve dikkatli olmaları gerekiyor’’ dedi.

16.07.2009


 

Çocuklara sanal âlem tehdidi

Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ramazan Özcankaya, çocuğun gelişimine olumsuz etki yaptığını belirttiği bilgisayar ve internet oyunlarının gelecekte de gerçekle bağlantısı olmayan, her şeyi sanal sanan, zorlamaya gelmeyen, insanlarla ilişki kuramayan, sosyal ilişkileri zayıf, işsiz gençler yetişmesine sebep olduğunu bildirdi.

Özcankaya, yaptığı açıklamada, bilgisayar ve internet oyunlarının çocuklarda bağımlılık etkisi yaparak, gelecek hayatlarını olumsuz etkilediğini söyledi. Bilgisayardan ve internetten doğru anlamda yararlanılmadığını ifade eden Özcankaya, çocukların ve gençlerin zamanlarının büyük bölümünü bilgisayar başında oyun oynayarak geçirmesinin yanlış olduğunu belirtti. Bilgi teknolojisinde yaşanan hızlı gelişimin, çocuklar tarafından yanlış algılandığını ve internetin amacına uygun kullanılmadığını öne süren Özcankaya, şöyle konuştu: ‘’Bilgisayar, çocuk gelişiminde sağladığı olumlu gelişmelerin yanı sıra olumsuz yönler de sergiliyor. Bilgisayarın başından kalkmayan çocuklar, ya sanal iletişimde ya da oyunlarla vaktini geçiriyor. Çocuklarımız bilgi araştırmak yerine, sanal âlemlere dalıyorlar, kendilerini oradaki oyunlara bırakıyorlar. Bu durum çocukların gerçek dünyadan uzaklaşmalarına sebep oluyor. Çocuklar sanal dünya ile masallar dünyasında yaşadığını hayal etmeye başlıyor. Gerçekle teması önlenen çocuğun gelişimi de olumsuz oluyor.’’

Bilgisayar başında ve internet oyunlarıyla çok zaman geçiren çocuğun, sadece el hareketiyle bir çok şeyin olacağını sanmaya başladığına işaret eden Özcankaya, ‘’Gerçek hayatta başaramadıklarını sanal âlemde yapabildiklerini görüyorlar. Gerçekten kopuyorlar. Çocuk hayallerini bilgisayarda bulabiliyor. Bu da çocuğu bağlıyor. Çocukta bağımlılık oluşuyor’’ dedi.

Ailelere tekliflerde bulunan Prof. Dr. Ramazan Özcankaya, yapılacak en güzel işin çocukların bilgisayarlardan uzak tutulması olduğunu savundu. Çocukların ödevlerini internetten yapmalarına karşı olduğunu vurgulayan Özcankaya, çocukların ödev hazırlarken kitapları karıştırmaları gerektiğini bildirdi. Bilgiye kolay ulaşılmamasının çocuklar açısından büyük katkılar sağlayacağını ifade eden Özcankaya, interneti, profesyonel insanların profesyonel çalışmaları için kullanmalarının daha yararlı olacağını belirtti.

Bilgisayar oyunlarına düşkünüz

Türkİye’de her üç yetişkinden birinin bilgisayar oyunu oynadığı ortaya çıktı. ODTÜ Animasyon Teknolojileri ve Oyun Geliştirme Merkezi (METUTECH-ATOM), Uluslar arası araştırma şirketi GfK Türkiye’ye, Ankara genelini temsil eden bin 347 kişiyle yüz yüze görüşerek bir araştırma yaptırdı. Oyuncuların hangi platformu tercih ettikleri, haftada kaç saat oyun oynadıkları gibi unsurların ele alındığı, Türkiye’deki 15 yaş üstüne uygulanan ve ilk kez yapılan araştırmada, çarpıcı veriler ortaya çıktı. Buna göre, Türkiye’de yalnız çocuklar değil, genç ve yetişkinler de oyun oymaya düşkün. 15 yaş üstündeki her üç kişiden biri oyun oynuyor. Bunların yüzde 87’si bilgisayar oyunlarını tercih ediyor. Ancak, en çok 15-17 yaş grubu oyun oynuyor, bunu 18-24 yaş grubu izliyor. Bunun yanında, oyun oynayanların yüzdesi, yaş azaldıkça veya sosyo-ekonomik statü yükseldikçe artış gösteriyor. Araştırmaya göre, her ne kadar oyun oynayanların çoğunluğu erkek olsa da Türkiye’de oyun oynayanlar içinde, her dört kişiden biri kadın. Ayrıca, oyun oynama süresi erkeklerde haftada 6,5, kadınlarda 4,7 saat. Türkiye’de en fazla oyun oynanan bölge ise Karadeniz... Onu sırayla Ege, Marmara, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu, Akdeniz ve Doğu Anadolu Bölgesi takip ediyor.

16.07.2009


 

Yayıncı bulamadı, romanını Twitter’da yayınladı

İLK romanı için yayınevi bulamayan bir Amerikalı yazar, romanını, popüler mikro-blog sitesi Twitter’da, sitenin kuralları gereği her seferinde 140 karakter olacak şekilde yayımlamaya başladı.

‘’The French Revolution’’ (Fransız Devrimi) adlı eserini Fransız ulusal günü dolayısıyla Twitter’da okuyuculara sunmaya başlayan Matt Stewart, her seferinde ancak 20 kelime yazabiliyor. California eyaletinin San Francisco şehrinde yaşayan Stewart, ‘’thefrencrev.com’’ internet sitesinde, bildiği kadarıyla Twitter’da roman yayımlayan ilk kişi olduğunu belirterek, kitabının, tarihteki yerini keşfeden San Franciscolu bir ailenin hikâyesini anlattığını açıkladı. Kitabını Twitter’da yayınlamasının, uzun bir hikâyenin parçalar halinde anlatımına insanların tepkisini görmeyi sağlayacak ‘’sosyolojik bir deneyim’’ olduğunu ifade eden Stewart, kitabını yayımlayacak yayınevi bulamadığı için bu yola başvurmak zorunda kaldığının altını çizdi. Amerikalı yazar Matt Stewart, internet sitesinde, kitabındaki 480 bin karakteri yayımlamak için tahminen 3 bin 700 civarında ‘’tweet’’ yapması gerektiğini, bütün ‘’tweet’’lerinin okunacağından endişeli olduğunu belirtti.

16.07.2009


 

Kediler insanlarla konuşuyor

İNSANLARIN en eski dostlarından biri olan kedilerin özel bir mırlama biçimiyle sahiplerini “yönettiği” ortaya çıktı. Sussex Üniversitesinde görevli araştırmacılar, kedilerin “talepkâr” bir mırlama sesi sayesinde insanların dikkatlerini çekmeyi başardıklarını ve sahiplerini yemek vermeye iknâ ettiklerini ortaya koydu.

Araştırmacılar, bebek “ağlamasını” çağrıştıran, olağandan farklı bu mırlama biçimiyle kedilerin, insanların duymazdan gelmeyi başaramadıkları bir ses çıkardıklarını belirtti. Sonuçları Current Biology dergisinde yayımlanan araştırmayı yapan ekibin başkanı Karen McComb, BBC News’e yaptığı açıklamada, sabahları onu oldukça rahatsız edici ve ısrarcı bir mırlama ile uyandıran kedisinin esin kaynağı olduğu araştırmada, mırlamanın ne kadar ısrarcı ve rahatsız edici olduğunun, kedilerin bu sesi çıkarırken harcadıkları enerji miktarına bağlı olduğunun görüldüğünü de belirtti. McComb, kedinin mırlamasındaki frekans yükseldikçe, durumun “aciliyetinin” de arttığını kaydetti.

16.07.2009


 

Bütün bilgisayarlar risk altında

İNTERNETTEN önce yerel ağın icadı ile başlayan dijital bilgi hırsızlığı, yeni bir yöntemle bambaşka bir mecraya geçiyor.

Bilgisayar korsanlarının, elektrik hatlarından bilgi çalabildiği iddia edildi. Yeni tür bilgi hırsızlığı, tüm dünyadaki bilgisayarları tehdit altına alabilir. ABD’de bu ay sonunda gerçekleştirilecek ‘’Güvenlik Kongresi’’nde, elektrik hatları üzerinden nasıl bilgi hırsızlığı yapıldığının kamuoyuna açıklanacağı belirtiliyor. Kongre ile ilgili bilgi, www.blackhat.com internet adresinden alınabiliyor.

16.07.2009


 

Kanser vejetaryenlerden uzak duruyor

İNGİLTERE'DE 12 yılda tamamlanan araştırma, vejetaryen beslenme düzenini benimseyenlerin, et tüketenlere oranla daha nadir kansere yakalandıklarını ortaya koydu.

Oxford Üniversitesinden Dr. Naomi Allen başkanlığında, İngiliz ve Yeni Zelandalı ekip tarafından 12 yılda tamamlanan araştırma, yarısı vejetaryen 60 bin kişinin sağlık gelişimleri izlenerek yürütüldü ve sonuçları İngiliz Kanser Dergisi’nin son sayısında ve internet sitesinde yayımlandı. Araştırmaya ilişkin açıklamasında ‘’Bu çalışma, vejetaryenlerin et tüketenlere oranla daha düşük oranda kansere yakalandıklarına ilişkin güçlü deliller sunmuştur’’ ifadelerine yer veren Dr. Naomi Allen, yine de insanların beslenme alışkanlıklarını gözden geçirmeden önce bu konuda yeni araştırmalar yapılması gerektiğini kaydetti.

16.07.2009


 

Fareleri zayıflatan ilâç obeziteye umut oldu

BİLİM adamlarının geliştirdiği bir ilâcın, bir haftada farelerin vücut ağırlığının dörtte birini azaltabileceği görüldü.

Daily Mail gazetesinin haberine göre, ABD’de Indiana Üniversitesinde görevli bilim adamı doktor Richard DiMarchi ve iş arkadaşlarının obeziteyle mücadele için geliştirdiği ve fareler üzerinde denediği ilâç, 7 günde vücut ağırlığını dörtte bir ve yağ kütlesini yüzde 42 oranında azaltabiliyor. Sonuçları Nature Chemical Biology dergisinin internet sitesinde yayımlanan araştırmada, ilâç verilen farelerin bir ay sonunda vücut ağırlıklarının yüzde 28 ve yağ kütlelerinin yüzde 63 oranında azaldığı gözlendi. Araştırmanın sonuçlarının, obezite ve yetişkinlerde şeker hastalığının tedavisine yeni bir yaklaşım getireceği belirtilirken, glikoz metabolizmasını düzenleyen sentetik bir hormon olan ilâcın insanlar üzerinde denenmesinden önce daha fazla araştırma yapılması, bunun da 10 yıl sürebileceği kaydedildi. Bu konuda daha önce yapılan araştırmalar, bu hormonun iştahı azaltabileceğini ya da vücudun kalori yakmasını hızlandırarak kilo kaybına yardımcı olabileceğini göstermişti.

16.07.2009


 

Mars’a yolculuk testleri tamam

RUSYA'NIN başşehri Moskova’da, Mars’a insan yollama projesi çerçevesinde altı kişiden oluşan bir ekibe uzay tecrübesi kazandırmak amacıyla yapılan ve 105 gün süren uzay aracı simülasyonu testi sona erdi.

Moskova’daki Rus Biyomedikal Bozukluklar Enstitüsünde, 105 gün önce 31 martta başlatılan testte, dört Rus, bir Fransız, bir de Almandan oluşan ekip, dar bir kapsüle girerek Mars gezegenine yolculuk ederken oluşabilecek uzay şartlarına tabi tutuldu. Gönüllüler kapısı açılan kapsülden gülümseyerek ve sağlıklı bir şekilde çıktı. Testin sonuçları daha sonra açıklanacak. Yıl sonunda yapılacak sonraki aşamada, altı kişilik ekip kapsülde 520 gün geçirecek. Bu süre Mars’a gidiş dönüş yolculuğu süresine denk geliyor. 2030 yılında insanlı bir uzay aracının Mars’a gidebileceğini tahmin eden Avrupa Uzay Ajansı, Mars’a gidişin 250 gün, gezegende kalışın 30 gün, dönüşün de 240 gün sürmesini planlıyor. Öte yandan ABD Havacılık ve Uzay Kurumu (NASA), Mars’ta tekerlekleri toprağa saplanan ikiz robotlardan Spirit’i kurtarmaya çalışıyor. Robotu yumuşak Mars toprağından kurtarması muhtemel 11 manevradan şimdiye dek 5’ini deneyen mühendisler, diğer muhtemel manevraları da test ettikten sonra gerekli kombinasyonları Spirit’e göndererek, robotun yoluna devam etmesini sağlamaya çalışacaklar.

16.07.2009


 

Ay'daki ilk adımlar internette

AY'A insanoğlunun ilk adım atışının 40. yılı kutlamaları çerçevesinde, internet kullanıcıları, 20 Temmuz 1969’da Neil Armstrong ve Edwin Buzz Aldrin’in ay toprağına ayak basmalarını sağlayan Apollo 11 seyahatini sanal ortamda yaşayabilecekler.

Perşembe günü “wechoosethemoon.org” internet sitesinde yayınlanmaya başlayacak sanal seyahat, 1969’da televizyonda izlenenden çok daha fazlasını internet kullanıcılarına sunacak. Projenin sorumlularından Tom McNaught, 4 günlük ay seyahatinin bu sanal canlandırmayla dakika dakika izlenebileceğini belirterek, ‘’Hedefimiz, bu mirası genç nesillerle paylaşmak ve 1969’daki keşfin önemini gençlerin anlayabilmesi için interaktif bir arayüz oluşturmak’’ diye konuştu. “www.wechoosethemoon.org” sitesinde NASA’nın kayıtları, görüntüler, fotoğraflar ve sesler gerçekçi bir canlandırma oluşturabilmek için kullanılacak. Ayrıca internet kullanıcıları, elektronik postayla uzay modülünün ay yüzeyine iniş anında uyarılacak. Site bir yıl süreyle açık kalacak.

16.07.2009

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

Bütün haberler

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.