26 Temmuz 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Dergilerimiz

Haberler

 

Başbakanlığa örtülü ödenek yetmedi

Başbakanlık, örtülü ödenek için ayrılan bütçenin bin 208 kat fazlasını harcadı. Başbakanlığa 2009 yılı için kesintiler hariç toplam 1 milyar 837 milyon 563 bin 200 TL bütçe ayrıldığı belirtildi. Örtülü ödenek harcamaları içinse bütçeye konulan 207 bin TL’lik miktara karşılık, 205 milyon 814 bin 722 TL harcama yapıldı. Hazırlanan raporda, bu harcama artışıyla ilgili olarak İl Özel İdare Yardım Ödeneğinin Ekonomik ve Mâlî İşler Başkanlığına devredilmesi ve harcamaların tahmin edilemezliği gösterildi.

Başbakanlık ödeneğin bin 208 fazlasını harcadı

BAŞBAKANLIK, örtülü ödenek için ayrılan bütçenin bin 208 kat fazlasını harcadı. Başbakanlık 2009 Kurumsal Mali Durum ve Beklentiler Raporu’nda 2009 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Ocak-Haziran arası dönem gerçekleşme rakamları yayınlandı. Raporda, Başbakanlığa toplam 2009 yılı için 1 milyar 858 milyon 761 TL ödenek tahsis edildiği, bunun bütçe kanunun 12’nci maddesi gereğince yüzde 10’unun iptal edilmesi sonucu bu rakamın 1 milyar 837 milyon 563 bin 200 TL olduğu belirtildi. İlk 6 ayda bütçedeki en büyük oransal gerçekleşmenin mal ve hizmet alım giderlerinde olduğuna işaret edilen raporda, mal ve hizmet alım giderlerinin geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 30 oranında artış gösterdiği vurgulandı. Buradaki artışın sebebi olarak önceki yıllardaki ertelenen ihtiyaçların karşılanması, BİMER ve diğer hizmetlerin genişlemesi olarak gösterildi. Başbakanlık için ayrılan bütçe harcamalarında gerçekleşmede en yüksek oranla ilk sırayı Başbakanlık Özel Kalem Müdürlüğü harcamaları oluşturdu. Örtülü ödenek harcamaları için bütçeye konulan 207 bin TL’lik bütçeye karşılık 205 milyon 814 bin 722 TL harcama yapıldı. Raporda bu harcama artışıyla ilgili olarak ise İl Özel İdare Yardım Ödeneği’nin Ekonomik ve Mali İşler Başkanlığı’na devredilmesinin ve harcamaların tahmin edilemezliği gösterildi.

26.07.2009


 

En iyisini hep askerler yapmış!

Son günlerde sıkça tartışılan 12 Eylül’den kalma anayasayı askerlerin yaptığı şeklindeki eleştirilere karşılık veren Yargıtay Onursal Başsavcısı Vural Savaş, ‘’Cumhuriyetin ilânından 1961 Anayasasına kadar güzel hukukî ne varsa askerler yapmıştır’’ diye konuştu.

Savaş: En iyisini hep askerler yaptı

YARGITAY Onursal Başsavcısı Vural Savaş, “Cumhuriyetin ilânından 61 Anayasasına kadar güzel hukukî ne varsa askerler yapmıştır’’ dedi.

Antalya Büyükşehir Belediyesi, Atatürkçü Düşünce Derneği Antalya Şubesi ve Cumhuriyet Okurları Kulübü’nce Antalya Kültür Merkezi’nde ‘’Lozan’dan Lozan’a’’ paneli düzenlendi. Paneli yöneten Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, 24 Temmuz 1923’te Lozan’da Türk milletinin tam bağımsızlığı tescil edilerek dünyaya ilân edildiğini söyledi. Kanadoğlu, konuşmasına şöyle devam etti: “Hukuk devletinin, laik devletin yanında bugün çağdaş bir demokrasiye ulaşabilmek için sarf ettiğimiz bütün güç-ne oldu ise- tersine esen rüzgârla bugün bizi yine Lozan’ı savunma ve koruma durumuna ne yazık ki getirdi.’’

Yargıtay Onursal Başsavcısı Vural Savaş da, ‘’Türk milleti adına yargı yetkisini kullanan bağımsız mahkemelerin başında Demokles’in kılıcı gibi duran HSYK’dan nasıl kurtulacağız?’’ sorusu üzerine şunları söyledi: ‘’HSYK bütün dünyada var. Şimdiki yapısı hiç olmazsa bir direnç gösteriyor. Anayasa değişikliğiyle, Meclis’ten seçilenlerle, şuradan buradan seçilenlerle zaten Türkiye Cumhuriyetini bekleyen en büyük tehlike budur. Yani yasama, yürütme ellerinde... Şu anda HSYK hiç olmazsa Türkiye’yi korku imparatorluğu haline getiren, hukuk dinlemeyen, kendileri suç işleyen birkaç hakim savcıyı alma girişiminde bulunuyor. Bu bile hazmedilmiyor.’’

‘’Askerin yaptığı olumlu işlere bakarsanız vardır ama bu memleketi bu hale getiren 12 Eylül değil midir?’’ sorusu üzerine Savaş, ‘’28 Şubat süreci içinde bunun rövanşı tamamen alınmıştır. Benim de katkım olduysa ne mutlu’’ dedi. Anayasa’yı askerlerin yaptığı şeklinde eleştiriler geldiğini belirten Savaş, ‘’Ben size söylüyorum. Cumhuriyetin ilânından 61 Anayasasına kadar güzel hukuki ne varsa askerler yapmıştır’’ diye konuştu.

26.07.2009


 

Özbek: Herkesin kişisel ilişkileri olabilir

HAKİMLER ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkan Vekili Kadir Özbek, Kurul üyesi Ali Suat Ertosun’un, Ergenekon’la ilişkisi bulunan kişilerle basında çıkan fotoğraf için, ‘’Herkesin kişisel ilişkileri olabilir. Gerektiği zaman arkadaşımız buna cevap verecektir’’ dedi.

HSYK Başkan Vekili Kadir Özbek, 140 hakim ve savcının atamasının bir kez daha yapılamadığı Kurul toplantısı sonrası gazetecilere açıklamalarda bulundu. Son aşamaya gelindiğini bildiren Özbek, ‘’Özellikle basında hak etmediğimiz bir takım eleştirilere ve isnatlara maruz bırakılıyoruz. Bu, herkese zarar verecektir’’ dedi. HSYK üyesi Ali Suat Ertosun hakkında bazı basın yayın organlarında yer alan iddiaların toplantılarda gündeme gelip gelmediği sorusuna ise Özbek, ‘’Son derece yanlış şeyler, kınıyoruz’’ karşılığını verdi. Özbek, şöyle devam etti: ‘’Özellikle şunu belirtmek isterim ki sayın Ertosun, Türkiye Cumhuriyeti’nde son derece önemli görevlerde bulunmuş, son derece kişilikli bir yapıya sahip olan bir arkadaşımızdır. Kurulda da bizlere çok büyük destekler veriyor. Öneri, teklif ve benzeri şeyleri sadece arkadaşımıza mal etmeyi ve onu yıpratmaya yönelik girişimleri de hoş karşılamıyoruz.’’ Ertosun’un, basında fotoğraflarının yer aldığının ifade edilmesi üzerine de Özbek, ‘’Herkesin kişisel ilişkileri olabilir. Gerektiği zaman arkadaşımız buna cevap verecektir’’ şeklinde konuştu.

26.07.2009


 

Devlet adam öldürmez

9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, önceki gün gazetelerde yayınlanan “Devlet, devlet politikası olarak adam öldürür, diğeri cinayettir” dediği yolundaki haber üzerine bir açıklama yaptı.

Bu konudaki sözlerinin yanlış anlaşıldığını belirten Demirel, “Benim böyle bir ifadem olmadı, böyle birşey demedim” dedi. Demirel şunları söyledi: “Devlet adına suç işlenemeyeceğini, devlete mensup biri suç işlerse bunun ferdî olduğunu ve devlete atfedilemeyeceğini, devletin görevinin suçluyu bulmaya çalışmak olduğunu söyledim. Devlet adam öldürmez, kim öldürürse cinayettir.”

Demirel: Devlet, adam öldürür demedim

DOKUZUNCU Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, önceki gün gazetelerde yayınlanan “devlet, devlet politikası olarak adam öldürür, diğeri cinayettir...” dediği yolundaki haber üzerine bir açıklama yaptı. Bu konudaki sözlerinin yanlış anlaşıldığını belirten Demirel, “Benim böyle bir ifadem olmadı, böyle bir şey demedim” dedi. Demirel, şunları söyledi: “Önceki akşam gittiğim bir davette gazetecilerin eski milletvekili Esat Canan’ın benimle ilgili bazı sözlerine ilişkin sorularıyla karşılaştım. Bu soruları yanıtlarken, devlet adına suç işlenemeyeceğini, devlete mensup biri suç işlerse bunun ferdi olduğunu ve devlete atfedilemeyeceğini, devletin görevinin suçluyu bulmaya çalışmak olduğunu söyledim. Devlet adam öldürmez, kim öldürürse cinayettir.”

26.07.2009


 

Haliç Köprüsü’nde bir ay çalışma var

İSTANBULLULARI trafikte yine çileli günler bekliyor. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nün ardından bu kez TEM otoyolundan Topkapı ve Mecidiyeköy yönlerine ulaşımı sağlayan Haliç Köprüsü’nde bakım yapılıyor.

Haliç köprüsünde bugün başlayan deprem güçlendirme çalışmaları 26 Ağustos’a kadar devam edecek. Çalışma boyunca Topkapı ve Mecidiyeköy istikametlerine giden birer şerit trafiğe kapalı olacak.İstanbul’un en önemli ulaşım akslarından Haliç’teki bu çalışmalar boyunca sürücülerin alternatfi güzergahları kullanmaları öneriliyor. Haliç Köprüsü’nden geçecek sürücüler trafik sıkışıklığından etkilenmemek için orta şeridi kullanmalı. Sütlüce, Halıcıoğlu, Ayvansaray ve Eyüp istikametinden gelen sürücüler ise alternatif güzergahları tercih ederek Okmeydanı-TEM bağlantı yolu ile Vatan Caddesi ayrımı ve TEM bağlantı yollarından geçebilir. Haliç Köprüsü’nde bir ay boyunca devam edecek güçlendirme çalışmaları sırasında özellikle 08-10.00 ve 18.00-20.30 saatleri arasında TEM otoyolunda ciddî bir yoğunluk yaşanması bekleniyor.

26.07.2009


 

YAŞ haftaya toplanıyor

YAŞ, 1-4 Ağustos'ta, TSK personelinin terfî ve emeklilik durumları ile gündemdeki diğer konuları değerlendirmek üzere toplanacak. Toplantıda Deniz Kuvvetleri Komutanı Ora. Ataç'ın yerine Donanma Komutanı Ora. Yiğit'in, Hava Kuvvetleri Komutanı Org. Babaoğlu'nun yerine Harp Akademileri Komutanı Org. Aksay'ın atanması bekleniyor.

YAŞ haftaya toplanacak

YÜKSEK Askerî Şûrâ (YAŞ), 1-4 Ağustosta, Türk Silâhlı Kuvvetleri (TSK) personelinin terfi ve emeklilik durumları ile gündemdeki diğer konuları değerlendirmek üzere toplanacak. YAŞ’ın Ağustos ayı olağan toplantısı, Genelkurmay Başkanlığı Karargâhı’ndaki Çakmak Salonu’nda yapılacak. Şûrâ’da, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ile Hava Kuvvetleri Komutanlığı görevlerine atanacak yeni komutanlar belirlenecek. Görev sürelerinin 30 Ağustos 2009 tarihi itibarıyla dolması sebebiyle emekliye ayrılacak olan Oramiral Metin Ataç’ın yerine Donanma Komutanı Oramiral Eşref Uğur Yiğit’in, Orgeneral Aydoğan Babaoğlu’nun yerine ise Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Hasan Aksay’ın atanması bekleniyor.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Işık Koşaner ve Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Atila Işık ise bulundukları görevleri bir yıl daha sürdürecekler. Deniz Kuvvetleri ve Hava Kuvvetleri’nde boşalan kadrolar sebebiyle bir koramiral ve bir korgeneral bir üst rütbeye terfi edecek. Kara Kuvvetleri’nde ise 1. Ordu Komutanı Orgeneral Ergin Saygun emekli olacak ve Saygun’dan boşalacak orgeneral kadrosuna da terfi bekleyen bir korgeneral atanacak. YAŞ toplantısında, bir üst rütbeye yükselecek general ve amirallerle general ve amiralliğe yükselecek albayların durumları görüşülecek. Toplantıda, rütbelerinde bekleme süreleri bir yıl uzatılacaklar ve geçen yıl uzatılanlar ile kadrosuzluk dolayısıyla emekliye ayrılacakların durumları da değerlendirilecek. TSK’yı ilgilendiren diğer konuların da görüşüleceği toplantıda, çeşitli nedenlerle TSK ile ilişikleri kesilecek personelin durumu ele alınacak. Şûrâ’da alınan kararlar, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e sunulduktan sonra kamuoyuna açıklanacak.

26.07.2009


 

HSYK kararları yargı denetimine tabi tutulmalı

MEMUR-SEN Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, HSYK kararlarının yargı denetimine tabi tutulması gerektiğini söyledi.

Memur-Sen İl Temsilcileri Toplantısı’nın açılışında konuşan Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan taslağa son şeklinin verilmesi sürecinde HSYK’nin yargı kökenli üyeleri tarafından ortaya konan tavrı, kurul kararlarının yargı denetimi dışında tutulmasıyla ulaşılmak istenen gizli amacı deşifre etmesi yönüyle önemli bulduklarını söyledi. Gündoğdu, hakim ve savcıların hukukunu korumak görev ve sorumluğunda olan HSYK’nın yargı kökenli üyeleri, Kurulun “Hukuka Saygıyı Yıkma Kurulu” olarak isimlendirilmesini haklı kılacak tavırları terk etmelidir. Diğer taraftan yaşananların hatırlattığı asıl gerçek, HSYK kararlarının yargı denetimine tabi tutulmasıdır” dedi. Katsayı uygulamasının kaldırılmasının, eğitimde imkan ve fırsat eşitliğinin tesisine yönelik önemli bir adım olduğunu da söyleyen Gündoğdu, “Katsayı kararı, sadece eğitim-öğretim özgürlüğünün gerçek anlamıyla var edilmesine kapı aralayan bir gelişme değildir. YÖK, militer vesayetin dayattığı katsayı uygulamasını kaldırmakla Türkiye’nin normalleşme sürecine de katkı sağlamıştır” şeklinde konuştu. Türkiye’nin darba anayasasından kurtulması gerektiğini söyleyen Gündoğdu, gayr-ı meşru andıçlar hazırlayanların bugün kendi andıçlarını dahi sahiplenememeklerinden sevinç, darbelerden medet uman kirli şahıs ve örgütlerin olması dolayısı ile ise üzüntü duyduklarını söyledi. Gündoğdu, anayasanın mini paketlerle değiştirilmesinin milletin beklentilerini karşılayacağını ifade etti.

26.07.2009


 

“HSYK krizi yargıya güveni sarsıyor”

KONYA'DA faaliyet gösteren Denge Hukukçular Derneği, yargı sistemine zarar gelmesi durumunda güvensizlik ortamı oluşacağını açıkladı.

Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) hakim ve savcı atamaları hakkındaki kararlarını değerlendiren, Dernek Başkanı Erhan Şahin, “2009 yılı yaz kararnamesi taslağı, 2461 sayılı yasa gereği Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü’nce hazırlanarak 15 Haziran’da HSYK üyelerine dağıtıldı. Bu kanun gereği, taslak metin üzerindeki incelemelerin 1 ay içinde sonuçlandırılması gerekmektedir. Bu aşamadan sonra HSYK’da bazı üyelerin, 13 Temmuz günü akşam saatlerinde bir araya gelerek, usul dışı ‘yeni’ bir taslak hazırlamış olduklarını basından takip etmekteyiz” diye konuştu. Yeni liste ile sadece Ergenekon savcı ve hakimlerinin değil, terör örgütü PKK’nın derin yapılanması KCK’yı ortaya çıkaran savcıların da yerlerinin değiştirilmesinin istendiğini vurgulayan Başkan Şahin, yapılmak istenenin yargı sistemine zarar vereceğini kaydetti. Halkın, adalete güvenin azalacağı endişesini taşıdıklarına dikkat çeken Erhan Şahin, “Cumhuriyet tarihinin en önemli ve en kapsamlı davası olarak gördükleri bu davaya bakan hakim ve savcılarla ilgili yapılmak istenenlerin yasal bir dayanağı yoktur. Devam eden bir davada hakim ve savcıları değiştirmek toplumun kafasında soru işaretleri meydana getiriyor. Bu durum da yargıya olan güveni sarsıyor. Son dönemlerde bazı yargı mensuplarının siyasetçi gibi açıklama yapması, devam eden davaların sanıklarıyla görüşmesi toplumu tedirgin etmektedir. ‘Hukuk herkese lazım’ diyenler önce kendileri hukuka saygılı olmalı” açıklamasında bulundu.

26.07.2009


 

“Meslekî eğitim siyasî hesaplaşmalara mahkûm edilmemeli”

MİLLÎ Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, Türkiye’de meslek lisesi başta olmak üzere yüksek öğrenim konusunun artık neredeyse ‘memleket meselesi’ haline geldiğini söyledi.

Çubukçu, bu kadar önemli bir konunun siyasi hesaplaşmalar ve sloganlara mahkum edilmemesi gerektiğini belirtti. “Türkiye’de Yüksek Öğrenim’in Sorunları” konulu konferansın açılışında konuşan Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, araştırma yapma, bilgi üretmenin çok önemli bir misyonu yerine getirdiğini belirterek, diğer taraftan hukuka saygı, demokratik ortamın oluşmasına katkı sağladığına değindi. Son açılan üniversitelerle toplam üniversite sayısının 139’a yükseldiğini aktaran Çubukçu, yüksek öğrenimdeki asıl sorunun kaynakların etkin ve verimli kullanılması olduğuna dikkat çekerek, “Memleket meseli haline gelen meslek lisesi konusu başta olmak üzere eğitime yönelik yapılan gelişmeler kısır tartışmalar ve siyasi hesaplaşmaların konusu yapmadan, sloganlara hapsolmadan tüm ülke ve insanlarımızın geleceği olarak görmek ve bu yönde çalışmak gerekir” dedi. Dünyanın gelişmiş ülkelerinde mesleki eğitimin genel eğitime oranı yüzde 70 civarlarında olduğunu vurgulayan Çubukçu, Türkiye’de ise bu durumun tam tersi olduğuna değindi. Çubukçu, 2011 hedeflerinin mesleki eğitimin oranını yüzde 50’lere çıkarmak olduğunu aktardı.

26.07.2009


 

Bir yılda 1897 mahkûmiyet

TÜRKİYE, yargı sistemini tartışırken, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) faaliyet raporu, yargı reformuna olan ihtiyacı gözler önüne seriyor.

AİHM, 2008 yılında Türkiye aleyhine 1897 karar verdi. Dostane çözümle sonuçlanan başvuru sayısı ise 913.

Adalet Bakanlığı, insan hakları başvurularına ilişkin olarak insan hakları konusundaki gelişmeleri izliyor. Bu konulardaki çalışmalara katılarak gelişmeler, iç hukuka yansıtılması için ilgili kurum ve birimler bilgilendiriliyor. Ayrıca, AİHM’e Türkiye aleyhine yapılan başvurulara karşı yapılacak savunmalar için bilgi ve belge sağlanıyor. Adalet Bakanlığı verilerine göre, 2008 yılı itibariyle AİHM’e yapılan başvurulara ilişkin bilgiler ise şöyle: AİHM’in Türkiye aleyhine verdiği karar sayısı 1897. Türkiye lehine verilen karar sayısı 45. Delegeler Komitesi’nin Türkiye aleyhine verdiği karar sayısı 13. Dostane çözümle sonuçlanan başvuru sayısı 913. AİHM’in kabul edilemez bulduğu başvuruların sayısı 979 iken; diğer nedenlerle kayıttan silinen başvuru sayısı da 229. Kabuledilebilirlik kararı 29, kısmen kabuledilebilirlik kararı 90. Halen incelemesi devam eden başvurular 966. Türkiye’den AİHM’e giden toplam dosya sayısı ise 5 bin 161.

Rapora göre, 2008 yılı sonunda mahkemenin önünde bulunan 97 bin 300 dosyanın 11 bin 100 adedini Türkiye aleyhine yapılan başvurular oluşturuyor. Mahkemenin bakmakta olduğu dosyaların yüzde 11.42’si Türkiye’ye ilişkin. Bu rakamlara göre Türkiye Rusya’dan sonra aleyhine en çok başvuru yapılan ülke durumunda. Son 10 yıl içinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin verdiği toplam 8 bin 172 ihlâl kararının bin 652’si Türkiye’ye ait. Bu kararların yarısı ise adil yargılanma hakkının ihlali ile ilgili.

HUKUKÇULAR: DENETİM SİSTEMİ KURULMALI

Hukukçulara göre bu olumsuz tablonun oluşmasında en büyük etken, gerekli iç denetim sisteminin kurulup işletilememesi. Bu konuda atılması gereken en önemli adım ise Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gitmeden önce başvuruların ülke iç hukukunda incelenmesini sağlayacak bir yöntem olan ‘anayasa şikayetinin hayata geçirilmesi. Bireysel başvuru ya da anayasa şikayeti, anayasada belirtilen temel hak ve özgürlüklerin yasama, yürütme ve yargı organları tarafından ihlal edilmesi durumunda bireylerin başvurdukları olağanüstü bir kanun yolu olarak tanımlanıyor. Bireysel başvurunun uygulanma biçimi ülkeden ülkeye farklılık gösterse de Federal Almanya, Avusturya, İspanya, Rusya, Macaristan, Ukrayna, Polonya, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, İsviçre, Belçika, Meksika, Şili, Brezilya, Arjantin ve Güney Kore gibi ülkelerde uygulanıyor.

26.07.2009


 

Köyü boşaltılan vatandaşa sınırlı tazminat

DanIştay, terör nedeniyle köyünü terk edenlere sadece köyün boşaltılmasından geri dönüşün başladığı tarihe kadar geçen süreyle sınırlı tazminat ödenmesine karar verdi.

İkamet ettiği Elazığ’ın Kovancılar ilçesine bağlı Yoncalıbayır Köyü’nden terör olayları nedeniyle göç etmek zorunda kalan bir vatandaş, uğradığı zararın tazmini için Elazığ Valiliği’ne başvuruda bulundu. Elazığ Valiliği, vatandaşa 1582 TL ödeme yapılmasına karar verdi. Vatandaş ise, köye 1994 yılında dönemediği iddiasıyla 46 bin TL maddi, 5 bin TL manevi tazminat ödenmesi dava açtı. Davayı görüşen Elazığ İdare Mahkemesi, davanın iptaline karar vererek maddi ve manevi tazminat taleplerini reddetti. Mahkemenin bu kararının temyiz edilmesi üzerine dosya Danıştay’a geldi. Danıştay 10. Dairesi, mahkemenin verdiği iptal kararını bozdu. Danıştay kararında şöyle denildi: “Boşaltılan bir köye dönüşün başlaması, o köyde güvenli bir şekilde yaşayabilme olanaklarına kavuşulduğu anlamına gelmektedir. Köye dönüş için sağlanması zorunlu olan asgari güvenlik düzeyi ölçütünün ise objektif olması gerektiği, başka bir anlatımla, köye geri dönen ve dönmeyen kişilere göre değişmemesi gerektiği de tabiidir. Bu kabule göre, uyuşmazlığa konu olayda, davacının terör olayları sonucu terk ettiği Yoncalıbayır Köyü’nde bulunan mal varlığına ulaşamamasından kaynaklanan zararının, sadece köyün boşaltılmasından, köye dönüşün başladığı tarihe kadar geçen süreçle sınırlı kalmak kaydıyla tazmini olanaklı bulunduğundan, davalı idarece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu 1 yıllık süre üzerinden hesaplanan miktarın ödenmesi yolundaki dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Bu durumda, İdare Mahkemesince, davacının, köye döndüğü tarihe kadar geçen süreç boyunca uğradığı zararının tazmini gerektiği yolunda yorum yapılarak dava konusu işlemin iptaline karar verilmesinde yasal isabet görülmemektedir.”

26.07.2009


 

AB süreci Türkiye’yi değiştiriyor

Devlet Bakanı ve Başmüzakareci Egemen Bağış, ‘’Türkiye, AB sürecinde çok önemli bir değişimden geçiyor’’ dedi. Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Valiliği ziyaretinde, AB sürecinde, AB fonlarını en iyi değerlendiren illerden biri olduğu için Van’ı örnek bir il olarak gördüğünü söyledi.

AB fonlarıyla gerçekleştirilen projeleri yerinde görmek ve Bahçesaray’da düzenlenen festivalde vatandaşın mutluluğunu paylaşmak için Van’a geldiğini anlatan Bağış, şunları söyledi: ‘’Türkiye, AB sürecinde çok önemli bir değişimden geçiyor. Bugün Türkiye’de artık devletin ortaya koyduğu yetki yerine, bireyin haklarını, vatandaşın hukukunu konuştuğumuz yeni bir döneme geçmeye başladık. AB sürecinde Türkiye her konuda kendi iç dinamiklerini tazeleyip, yeniliyor. Demokratik ve kültürel haklarda Avrupa standartlarında daha evrensel standart boyutlara ulaştığımız bir dönem içindeyiz. Devlet ve milletin kucaklaştığı bir dönemdeyiz. Bu süreçte devletin gücünün artığı, ama bireyin de hakkının, hukukunun daha fazla genişlediği bir ortamı birlikte yaratabileceğimiz bir dönemdeyiz. Allah bizi kötülüklerden korusun.’’

26.07.2009


 

Dipçik kurbanı çocuk, yardım bekliyor

23 Nisan’da polis tarafından dipçikle dövülen çocuk, olayın üzerinden üç aydan fazla bir süre geçmesine rağmen konuşmakta güçlük çekiyor. Hakkari’nin Bağlar Mahallesi’nde 23 Nisan’da yapılan gösterilere müdahale eden Özel Harekat polisi, taş atan 14 yaşındaki Seyfi Turan’ı dipçiğiyle dövmüştü.

Çocuk gösterici ağır şekilde yaralanmış, olay yerine gelen başka bir polis de yerde hareketsiz yatan çocuğu sadece kontrol etmişti. 14 yaşındaki Seyfi Turan hastanede tedavi gördü, dipçikle çocuğu yaralayan Özel Harekat polisi açığa alındı. Olayın üzerinden tam 93 gün geçti ve Seyfi Turan hala konuşmakta zorluk çekiyor. 95 şairin kendisi için şiir yazdığını gazetecilerden öğrenen Turan, tedavisi için şairlerden yardım istedi. Turan, ‘’95 şair benim için şiir yazmış. Buna çok sevindim. Bunu yeni öğrendim. Olaydan sonra konuşmakta zorlanıyorum. Tedavi için yardım bekliyorum’’ dedi.

26.07.2009


 

Kazadan 9 saat sonra bulundular

Manİsa’da bindikleri motosikletle 12 metrelik uçuruma düşen anne ve oğlu, kazadan 9 saat sonra fark edilip kurtarıldı.

Manisa’nın Turgutlu ilçesinde yaşayan Türciye Sarı, eşinin bulunduğu Ayvacık köyündeki tarım arazisine gitmek için oğlu Mustafa Sarı’nın kullandığı 45 TZ 918 plakalı sepetli motosikletle dün saat 14.00 sularında yola çıktı. Motosiklet, Çatalköprü ile Yukarı Bozkır köyleri arasındaki Bayram Pınarı mevkiinde sürücünün virajı alamaması sonucu 12 metrelik uçurumdan düştü. Yaralanan ve düştükleri yerden çıkamayan Türciye ve Mustafa Sarı, bağırarak yardım isteye başladı. Anne ve oğlunun sesini yoldan geçen bir vatandaş, saat 23.00 sıralarında duydu. Ekipler harekete geçti, yaralı Türciye ve Mustafa Sarı’ya ilk müdahale uçurumda yapıldı. Anne ve oğlu, uçurumdan halatlarla yaklaşık 2 saatte çıkarıldı. Hastaneye kaldırılan anne ve oğlunun hayati tehlikesi bulunuyor.

26.07.2009


 

Taşıt sayısı 14 milyonu geçti

Türkİye’de Mayıs ayı sonu itibarıyla motorlu taşıt sayısı 14 milyonu geçerken bunun yüzde 49,5’unu otomobiller oluşturdu.

Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) verilerine göre, 2000 yılında 8 milyon 320 bin 449 olan motorlu kara taşıt sayısı aradan geçen süre içinde yüzde 68,3 oranında artarak 2009 Mayıs ayı sonu itibarıyla 14 milyon 5 bin 472’ye çıktı. Türkiye’de toplam 14 milyon 5 bin 472 olan toplam taşıt sayısı içinde 6 milyon 934 bin 439 adet ve yüzde 49,5 pay ile otomobil ilk sırada yer almasına karşın geçen süre içinde otomobillerin toplam taşıt sayısı içindeki oranlarında azalma oldu. 2000 yılında toplam taşıt sayısı içinde otomobillerin payı yüzde 53,7 iken bu oran 2009 Mayıs tarihi itibarıyla yüzde 49,5’e indi.

26.07.2009


 

Emekliler maaşından kesintiye dâvâ

Emeklİlerİn maaşlarından yıllık 12 lira dernek aidatı kesiliyor.Üye aidatları, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından işçi emeklisinin aylığından otomatik olarak alınıyor.

Kurumun yaptığı bu kesinti yönetim kurulunun aldığı bir idari karara dayanıyor. SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı emeklilerinin toplamı 8 milyon 949 bin. İşçi emeklileri, sayılarının fazlalığı sebebiyle SGK Yönetim Kurulu’nda emeklilerin temsilcisi olarak yer alıyor. Türkiye İşçi Emeklileri Derneği, üye olarak gösterdiği yaklaşık 1 milyon kişi için SGK’dan kişi başına 12 lira alıyor. Bu yolla derneğin kasasına 12 milyon lira girerken, Tüm İşçi Emeklileri Derneği’ne de yaklaşık 100 bin üyesi için yıllık 1 milyon lira aidat ödeniyor. Emekli-Sen Genel Başkanı Veli Beysülen, emeklilerin, maaşlarından kesilen aidatlardan habersiz olduğu görüşünde. Kesintilerin iptali için dava açmaya hazırlandıklarını anlatan Beysülen, SGK yönetiminin idari bir kararla emekli maaşlarından dernekleri için kesinti yaptığını söylüyor: “Yasalara göre emekli aylığından nafaka dışında kesinti yapılamaz. SGK’ya yazı yazdık, uygulamanın durdurulmasını istedik. Ancak bize, ‘Türkiye çapında emeklilerin yüzde 1’ini üye yaparsanız size de aidat veririz’ dendi.

26.07.2009


 

Sigara sebebiyle her yıl 300 bin çocuk ölüyor

Jİnekolog Opr. Dr. Figen Miski, gebelerin yaklaşık 4’te birinin sigara içtiğini belirterek, ülkemizde her yıl sigara içimi nedeniyle yaklaşık 300 bin çocuğun ölüme mahkum edildiğini söyledi.

Antakya’da Mozaik Hastanesi’nde kadınlara yönelik düzenlenen “Sigara ve Gebelik” konulu seminerde konuşan Miski, sigaranın gebelikteki zararlarına dikkat çekti. Yapılan araştırmalara göre gebelerin 4’te birinin sigara kullandığını vurgulayan Miski, annenin sigara içmesinin doğmamış çocuk açısından oldukça tehlikeli sonuçlara yol açtığını belirtti. Yapılan birçok çalışmada düşüklerle sigara içimi arasında doğrudan ilişki olduğunun belirlendiğini söyleyen Miski, sigara içen annelerin düşük yapma riskinin yüzde 20-50 olarak bulunduğunu ifade etti. Sigara ile mücadeleyi iyi yapılmadığı ve gençler eğitilmediği için her yıl yaklaşık 300 bin çocuğun istemeyerek sigara içimi nedeniyle ölüme mahkum edildiğini vurgulayan Miski, Türkiye’de her yıl yanında sigara içildiği için bin-bin 500 çocuğun ölüme terk edildiğini ifade etti.

26.07.2009


 

Kozan beşik gibi

Adana’nIn Kozan ilçesinde dün meydana gelen 12 depremin ardından bugün 3 sarsıntı daha kaydedildi.

Aladağ ilçesinde ise 2 deprem daha meydana geldi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü verilerine göre, saat 00.35’de 2,9, saat 06.34’de 2,9 ve 07.38’de ise 2,6 büyüklüğünde, merkez üssü Kozan olarak belirlenen sarsıntı kaydedildi. İlçede dün de en fazla 4,6 büyüklüğünde 12 deprem kaydedilmiş, Kızılay, bölgeye ‘’öncü haberleşme ekibi’’ sevk etmişti. Aladağ ilçesinde ise 23.30’da 2,6, saat 00.55’de 3,0 büyüklüğünde deprem meydana geldi.

26.07.2009


 

Türkiye demek, cami demek

Öger Tur Genel Müdürü Recep Yavuz, yaptığı açıklamada, Öger Tur tarafından 1 - 15 Temmuz tarihleri arasında, Türkiye’de tatil yapan 651 Alman turistle birebir görüşme ve form doldurma yöntemiyle bir anket yapıldığını ve ‘’turist gözüyle Türkiye’yi değerlendirmelerinin istendiğini’’ bildirdi.

Anket sonuçlarında, Alman turistlerin Türkiye denince akıllarına ilk gelenin ‘’tatil’’ olduğunun ortaya çıktığını vurgulayan Yavuz, bunun yanı sıra “cami”, ‘’misafirperverlik’’, ‘’döner’’, ‘’halk pazarı’’ ve ‘’hamam’’ın da akla ilk gelen şeyler olduğunu belirtti.

Halk pazarlarının turistler için Türkiye’yi çağrıştıran çok önemli bir farklılık olduğunu, hemen hemen hiçbir Akdeniz ülkesinde olmayan halk ve semt pazarlarının turistler için Türkiye’ye öz bir zenginlik olarak görüldüğünü ifade eden Yavuz, anketin dikkati çekici bir başka sonucunun da, camiler olduğunu kaydetti. Her turistin mutlaka ziyaret ettiği camilerin Türkiye denince akla gelen özellikler arasında ön sıralarda yer aldığına işaret eden Yavuz, ‘’Anket, Türkiye’nin önemli sembollerinden birinin de tarihi ve modern camiler olduğunu ortaya koydu’’ dedi.

İSTANBUL MARKA ŞEHİR

Değerlendirmenin en önemli sonuçlarından birinin de, İstanbul’un marka şehir olarak seçilmesi olduğunu bildiren Recep Yavuz, ‘’İstanbul, Avrupalının gözünde bir marka şehir olarak tarihten gelen kültürel mirası ile hafızalarda yer alıyor.

Yavuz, ‘Yüzde 100 Güneş Garantisi’ sloganı ile yurt dışında nam salan Türkiye’nin en önemli ayrıcalıklarından birinin de güneş ve deniz olduğunu vurgulayan turistlerin, Türkiye’de en çok bilinenleri de kültür, tarih, her şey dahil, Türk kahvesi, Pamukkale, lokum ve Türk Mutfağı olarak sıraladığını kaydetti. Değerlendirmenin en önemli bölümlerinden birinin de turistlerin teklifi ile bilinenler listesine dahil olan ve 18. sırada yer alan ‘’dolmuş’’ olduğunu ifade eden Yavuz, şunları söyledi: ‘’Türkiye’deki dolmuş yolculuğu dünyanın hiçbir yerinde görülemeyecek kadar neşeli, eğlenceli ve hesaplı bir yolculuk olarak görülmekte. Ayrıca döner, Almanlar arasında Türk kahvesinden daha çok biliniyor. Ortaya çıkan sonuçlar doğru analiz edildiğinde turistlerin bize verdiği mesajın çok açık olduğu ortaya çıkıyor. Öğrencilerle birlikte yaptığımız bu çalışma manipülasyondan uzak, tamamen şeffaf ve yansızdır.’’

26.07.2009


 

Öğrencilerden YÖK protestosu

MİLLî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu ve Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Yusuf Ziya Özcan’ın katıldığı ve yüksek öğrenimin sorunlarının masaya yatırıldığı toplantı, bir grup öğrenci tarafından protesto edildi.

The Marmara Otel’de düzenlenen “Türkiye’de Yüksek Öğrenim Sorunları” konulu çalıştay, Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu ve YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan’ın yanı sıra birçok akademisyenin katılımıyla başladı. Toplantının yapılacağı otel önüne gelen yaklaşık 50 öğrenci, pankart açarak eylem yaptı. Toplantıyı protesto eden öğrenciler, “YÖK’e hayır, Eğitim hakkı satılamaz, Müşteri değil öğrenciyiz” şeklinde slogan attı. Bu arada, grup adına 3 eylemci, programı düzenleyenlerden Prof. Dr. Eser Karakaş ile bir görüşme yaptı. Öğrenciler adına yapılan basın açıklamasında, toplantıda öğrencilerin temsil edilmediği ifade edildi. Bu sırada otel önünde güvenlik tedbiri alan polisler göstericiler arasında arbede yaşandı. Polis, eylemci öğrencilerden 11'ini yaka paça gözatına aldı. Gözaltına alınan öğrenciler emniyet müdürlüğüne götürüldü.

26.07.2009


 

Mevsimlik işçileri TCDD taşıyacak

DEVLET Demiryolları, her yıl mevsimlik tarım işçilerinin kazalarda ölmeleri ve yaralanmaları üzerine özellikle Diyarbakır civarından Adapazarı’na gelen mevsimlik işçiler için 25 Temmuz-15 Ağustos arasında özel tren seferleri düzenleyecek.

Trenlerde ayrıca sağlık personeli de yer alarak, işçilerin sağlık sorunlarına anında müdahale edilecek. TCDD, her yıl mevsimlik işçilerin kamyon veya minibüslere doldurularak Güneydoğu’dan çalıştırılmak üzere batı bölgelerine götürülmesi sırasında yaşanan kazalara karşı ek seferler koydu. Devlet Demiryolları’ndan yapılan açıklamaya göre, 25 Temmuz’dan itibaren Diyarbakır ve civarından Adapazarı’na gidecek olan mevsimlik işçiler için özel tren seferleri başlıyor. Trenler 20.30’da Diyarbakır’dan hareket ederek; Malatya, Sivas, Kayseri, Yerköy, Ankara ve Eskişehir’de yolcuların su ve ihtiyaçlarını giderebilmeleri amacıyla duracak. Tarım işçilerinin güvenli ve konforlu seyahat etmeleri için 15 Ağustos’a kadar Diyarbakır-Adapazarı (Arifiye) - Diyarbakır arasında çalışacak olan kuşetli, klimalı, yük vagonlu ve jeneratörlü 10 adet tren hizmet verecek. Güney Ekspresi’ne de takviye yapılacağını açıklayan TCDD, mevsimlik işçilerin daha rahat ve güvenli seyahat etmelerini göz önünde bulundurarak, numaralı bilet satış uygulamasıyla yolculara daha kaliteli hizmet sunulmasını amaçlarken, sorunlarını çözebilmek için yetkili personel ile sağlık personeli de görevlendirdi.

26.07.2009


 

İnternet bağımlılığı evliliğe zarar veriyor

UZMAN Psikolog ve Aile Terapisti Dr. Füsun Budak, son dönemlerde, bilgisayar başından kalkmayan çiftlerin evliliklerinde sorunlar yaşandığını ve boşanmaların arttığını gözlemlediklerini bildirdi.

Budak, yaptığı açıklamada, bilgisayar başında geçirilen zamanın insanların sosyal ilişkilerini, iş ve okul hayatlarını olumsuz etkileyip, içe kapanmaya ve başarısızlıklara sebep olduğunu söyledi. Sanal bir ortam oluşturulup, gerçek hayata adaptasyon sorunları yaşanmaya başlandığını belirten Budak, ‘’İnsan, sağlıklı ve doğru kullanıldığı sürece yararlı olduğu düşünülen bu makinenin kölesi haline gelmeye başladı’’ dedi. Budak, son dönemlerde, bilgisayar başından kalkmayan çiftlerin evliliklerinde sorunlar yaşandığını ve boşanmaların arttığını gözlemlediklerini bildirdi. Bilgisayar bazı bağımlılığı sebebiyle bazı çiftlerin aynı ev içinde yaşayan iki yabancı durumuna geldiklerini ifade eden Budak, ‘’Eşi ile konuşmak ve paylaşmak yerine sanal ortamda başka kişilerle paylaşımlar ve aldatmalar oluşmakta, bilgisayar başında uzun zaman geçirmekten dolayı birliktelik bozulmaktadır’’ dedi. Yabancılaşan eşlerin bir süre sonra da birbirinden tamamen koptuğunu ve çareyi boşanmakta bulduklarını anlatan Budak, bu tür sorunlarla merkezlerine başvuranların sayısında önemli bir artış olduğunu bildirdi.

26.07.2009


 

OYP sonuçları açıklanıyor

ORTAÖĞRETİME Yerleştirme Puanlarına (OYP) göre, Fen, Anadolu, sosyal bilimler ve diğer bazı meslek liselerine 1. yerleştirme sonuçları bugün açıklanıyor.

Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğünce gerçekleştirilecek yerleştirme işlemlerinin sonuçları saat 12.00’de Bakanlığın internet sitesinde yayınlanacak. 1. yerleştirme için yaklaşık 700 binin üstünde adayın tercih yaptığı öğrenildi. OYP’ye göre 978 bin 61 öğrencinin 196 puan barajını geçerek tercih yapma hakkını elde ettiği duyurulmuştu. 1. yerleştirme sonucunda bir okula yerleşmeye hak kazanan öğrenciler, kayıtlarını 27 Temmuz-5 Ağustos 2009 tarihleri arasında yaptıracak. 6 Ağustos’ta boş kontenjanlar ilan edilecek ve 7-11 Ağustos arasında 2. yerleştirme için başvuru alınacak.

26.07.2009


 

Sokaklara “izmaritmatik” lâzım

SİGARA yasağının kapsamının genişletilmesinin ardından kapalı alanlarda sigara içemeyen tiryakilerin, cadde ve sokaklarda içtikleri sigaraların izmaritlerini çöp kutularına atarak yangına veya yerlere atarak çevre kirliliğine sebep olduğu bildirildi.

Merkezi Konya’da bulunan ve sigaranın zararları konusunda halkın bilinçlendirilmesi amacıyla kurulan Bir Hayalim Var Derneği Başkanı Kadir Dikici, yaptığı açıklamada, 19 Temmuzda kapsamı genişletilen sigara yasağının problemsiz uygulandığını ancak sokaklara izmarit atılmasının önüne geçilemediğini belirtti. Sigara izmaritini yere atmanın cezasının da 25 lira olduğunu hatırlatan Dikici, bundan korkan sigara tiryakisinin ne yapacağını bilemediğini, bu konuda ciddî anlamda belediyelerde sigara küllüğü sorunu yaşandığını bildirdi. Bu sorunun çözümü için ‘’izmaritmatik’’ adını verdikleri sigara kovası tasarladıklarını anlatan Dikici, ‘’Duba şeklinde, şehrin görünümüne estetik anlamda da katkı sağlayacak İzmaritmatik’e, üzerindeki küçük delikten sadece sigara izmariti atılabiliyor. Atılan sigara da dubanın içindeki kovaya düştüğü için görüntü kirliliğine de sebep olmuyor’’ diye konuştu. Dikici, cadde ve sokaklardaki küllük sıkıntısı ve çevre sorununu ortadan kaldıracak ‘’izmaritmatik’’ için çeşitli belediyelerle görüştüklerini, olumlu tepkiler aldıklarını belirtti.

26.07.2009

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

Bütün haberler

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.