Güncel |
Sulak alanlar yok oluyor! |
MİLLÎ Parklar Genel Müdürlüğü verilerine göre, sulak alanlar bakımından bulunduğu coğrafyanın en önemli ülkelerinden biri olan Türkiye’de toplam 2 milyon 206 bin 835 hektar sulak alan bulunuyor. Bu alanlar arasında Sultan Sazlığı, Seyfe Gölü, Burdur Gölü, Manyas Kuş Gölü, Göksu Deltası, Akyatan Lagünü, Kızılırmak Deltası, Uluabat Gölü, Gediz Deltası, Meke Maarı, Kızören Obruğu ve Yumurtalık Lagünü öne çıkıyor. 2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü sebebiyle Türkiye’deki sulak alanlar hakkında bilgi veren TEMA Samsun İl Temsilcisi Ömer Faruk Sönmez, sulak alanın ekolojik sistemde büyük öneme sahip olduğunu, Türkiye’nin de sulak alan bakımından zengin olduğunu ama bu zenginliğin yok olma tehlikesinin sürdüğünü söyledi. Sazlıkların kesilmesi, tarım amaçlı kurutmalar, doldurmalar, sanayi kirliliği, içme suyu amaçlı kullanımlar, büyük baraj inşaatları sebebiyle yeterli su alamama ve yapılaşmalardan dolayı yaklaşık 1 milyon 300 bin hektar sulak alanın ekolojik ve ekonomik değerini kaybettiğini ifade eden Sönmez, Türkiye’nin 40 yıl gibi kısa bir sürede, sulak alanlarının yarısını kaybettiğine dikkat çekti. TEMA Vakfı’nın uzun zamandan bu yana devam etmekte olan su politikaları çalışmaları, su varlığının korunması yönünde çalışmalarını sürdürdüğünü ifade eden Sönmez, “TEMA, Mera ve Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı kanunlarından sonra Su Çerçeve Yasası’nın çıkarılmasını ve uygulanmasını talep etmektedir. Yasa kapsamında suyun doğal döngüsü ve akışından elde edilen ekolojik ve ekonomik katma değer birbirinden ayrı düşünülmemelidir. Yaban hayatı ve su ekosistemlerinin temel ihtiyaçları idarî karar ve eylemlerde kesinlikle göz ardı edilmemelidir. Suyun yönetiminde ve suya ilişkin kamusal kararlarda ve eylemlerde sürdürülebilir yaşamın tesis edilmesinin hayati olduğu vurgulanmalıdır” dedi. Sönmez, tüm su havzalarında, ekolojik esaslı entegre havza yönetiminin esas alınması gerektiğine de dikkat çekti. |
02.02.2010 |