Röportaj |
|
‘Belediyeler hizmet yeridir’ |
Başkan Recep Altepe, bizim de yirmi seneye yakın hukukumuzun olduğu, bir meslektaşımızdır. Aynı okul mezunuyuz. Sağ olsun bizi kırmadı ve bu röportajı gerçekleştirdik. Kendisi Bursa sevdalısı bir Bursalıdır. İşte, yaptığımız sohbetten parçalar: Kısaca kendinizden bahseder misiniz?
Bursa’da 1959 yılında doğdum. Bu şehrin değerleri içinde yetişen bir insanım. Üniversite öğrenimim dışında, tüm öğrenimlerimi de Bursa’da yaptım. Üniversiteyi Ankara’da, Gazi Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünü okudum. Kendi işlerimizle birlikte, bir yandan da siyasetle uğraştık. Biz, siyasî görevleri hem ülkeye, hem halka, hem de kendimize karşı bir görev olarak üstlendik. Büyükşehir Belediyesi meclis üyeliğinde 16 yıl bulunduktan sonra belediye başkanı olduk. Bu şehirde yaşamak ve hizmet etmek ayrı bir güzellik. Ecdadın bizlere emanet ettiği bu şehri, gelecek kuşaklara bırakmak, bu şehri geleceğe taşıyacak projeler içinde olmak, bizler için büyük onur. En iyi şekilde yerine getirmeye çalışıyoruz. Avantajımız; Bursa’nın semtlerini, caddelerini iyi tanımak. Her türlü özelliğini bilmek önemlidir. Kaynakları yerinde kullanmak, şeffaf ve katılımcı bir yönetim sergilemek idealimizdir. Eski belediye başkanlarını fahrî danışman yaptık. Belediye meclis kürsüsünde yer verdik. Bu da katılımcılığın önemli bir örneği. Belediye siyaset yeri değildir. Herkes fikrini ortaya koymalıdır. Benim 16 yıllık Büyükşehir Belediyesi meclis üyeliğinde hiçbir siyasi konuşmam yoktur. Bursa’nın menfaatleri ve geleceği konuşulur. Marka kent olma yolunda adımlarımızı daha sık atıyoruz. Bunun için her türlü açılımı yapıyoruz. Hedefimiz kaliteli bir kent. Bu gidişle inşallah, Bursa kısa zamanda Türkiye’nin en kaliteli ili olacak. Bizim de hedefimiz bu. Bursa Türkiye’de 4. büyük şehir olma özelliğini taşıyor. Eskiden 4. sırada Adana vardı, Bursa onu geçmiş bulunuyor. Türkiye’de en hızlı büyüyen şehir. Biz Adana’yı oldukça geçtik, şu anda İzmir’e yaklaşıyoruz.
Bursa’nın İzmir’i geçme ihtimali olabilir mi?
Tabiî. İnşallah geçer. Bursa kent merkezinde, son bir yılda bile 40 binin üzerinde bir nüfus artışı oldu. Her yıl küçük bir il merkezi Bursa’ya ilâve edilmiş oluyor.
Bir makine mühendisi olarak Belediye Başkanı olmanın faydasını gördünüz mü?
Tabiî. Meslek olarak biz üretimle ilgili çalışırız. Ama mesleğim artık siyasetle de ilgili. 20 yıldır Bursa’ya kafa yoruyoruz. Belediye başkanlarıyla yurtdışlarına çıktık. Gittiğimiz her ülkede “Bunu Bursa’ya nasıl uygularız, daha iyi nasıl olur?” diye kafa yorduk. Mesleğimiz bu oldu artık. Makine mühendisliğinin faydası; proje üretme, kâğıda dökme ve uygulama konusunda kolaylık sağlaması oldu. Zaten, şehircilik mühendislik işidir. Teknik olduğu zaman işin tarifi, yürütmesi çok daha kolay oluyor. Belediyecilikte baş önemlidir. Çünkü her şey Başkan’a bağlı. Projeler bizden alt birimlere ulaştırılıyor. Biz nasıl bir vizyon çizersek, alt birimler ona göre çalışıyorlar. Her şey belediye başkanına bağlı. Onun bakış açısı, düşüncesi neyse bu, şehre yansımış oluyor. Bursa bir sanayi şehri olarak tanınıyor. Ama gerisinde birçok değeri var. Bursa aynı zamanda tarım, kültür, tarih, kaplıca şehri. Sadece fabrikaları olup, üretim yapan bir şehir değil. Hizmet sektörünün de gelişmiş olduğu bir şehir. Şehir tek yönlü olunca ekonomik sıkıntılar oluyor. Merkezî hükümetten Uludağ’la ilgili yetkilerin bize verilmesi konusunda talepte bulunduk. Sadece Uludağ’daki 7000 yer kapasitesi değil, 70 bin kişi gelsin. Bursa’nın içindeki oteller de canlansın istiyoruz. Bursa Uludağ’ı tam olarak hissetsin. Ekonomik olarak katkısı olsun niyetindeyiz. Uludağ’daki yatırımlarımızın en önemlisi; 12 ay boyunca kullanılmasını istememiz. Teleferik yazın kullanılacak. Çünkü, Uludağ’da sadece oteller bölgesi yok. Yazın kullanılacak bölgesi çok fazla. Bu konuda projelerimiz var. Aynı zamanda Uludağ bir keşiş dağı. Yüzün üzerinde manastır var. Her köşede izleri, kalıntıları var. Krater gölleri var. Buralara turlar düzenlenmeli, gezilecek yerler canlandırılmalı..
Tren ve Körfez bağlantısıyla ilgili son gelişmeler nelerdir?
Tren ile ilgili çalışmaları merkezî hükümet yönetiyor. Bunun yanında bizler, İstanbul’la deniz bağlantısının artmasını, sadece feribot seferleri değil, deniz otobüsü seferlerinin de konması konusunda ilk günden faaliyet başlattık. Deniz otobüs seferlerini İDO koydu. Şu anda da seferlerini arttırmaya bakıyoruz. Yeni bir çalışma da, İstanbul ve İzmit arasına yapılacak köprüdür. Köprüyle iki yaka birbirine bağlanmış olacak. İhale verilmiş durumda. Böylece gemiye binilmeden İstanbul’a geçilebilecek. Bursa’dan çıkan bir kişi, bir buçuk saatte İstanbul’un Anadolu yakasında olabilecek.
Türkiye’de havaalanına en uzak olan vilâyet Bursa. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Bu konuyla ilgili faaliyette bulunuyoruz. Yunuseli Havaalanı tekrar canlandırılarak kısa zaman içinde sıkıntının giderileceğine inanıyoruz. Bu havaalanının sivil havacılığa, özel ve askerî uçaklara açılmasını istiyoruz. Onun dışında Yenişehir Havaalanının uluslar arası ve uzun mesafeli uçuşlara açık olması gerekiyor. Zaten bir şehirde bir havaalanı olacak diye bir şey yok. Londra’da 6 adet havaalanı var. Bizde de olmalı. Bursa büyük bir şehir.
Demiryolu konusunda çalışmalarınız var mı?
Bursa’dan geçerek Osmaneli-Bandırma arası demiryolu yapılmaya çalışılıyor. Bir an evvel çalışmaya alınması isteniyor.. Bizim esas problemimiz ulaşım. Bununla ilgili de yatırımlarımız sürüyor.
Bursa’da yaptığınız ilkler nelerdir?
Tarihî kültürel mirasla ilgili çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Osmanlı’nın ilk kurduğu şehir Bursa’dır. İlk 6 padişah Bursa’da yaşamıştır. Bu anlamda da ecdadın Bursa’da ilk yaptığı yapılar; han, hamam, medrese, tekke, şifahane, mescid gibi örneklerin ilki Bursa’da verilmiştir. Buradan da diğer yerlere taşınmış. Biz de tüm bu kalan eserleri onarıyoruz, restore ediyoruz. Mesela dökümhane hamamını kamulaştırdık, restorasyona başlayacağız. İlçelerdeki ve merkezdeki eserleri Belediye’nin üzerine geçirmeye gayret ediyoruz. Restore edip, ayağa kaldırmak istiyoruz. Bu eserler ecdadın göz nuru dökerek, o günün özelliklerini, gücünü ortaya koymak için yaptığı eserlerdir. Bunların hepsi ayrı bir değer. Bizler de bunları geleceğe aktarmak istiyoruz.
Ecdâdın emanetini taşıyoruz
Bursa’da her hafta mehter konseri düzenleniyordu hâlâ devam ediyor mu?
Evet, her Cuma oluyor. Tarihî şehirlerin böyle organizasyonları olmalı. İnsanlar gelip izlemeli.
Şehir merkezine metro bağlantılı bir tramvay çalışmanız olduğunu öğrendik. Bu çalışmadan bahseder misiniz?
Şu anda üniversite hattına başladık çalışmalar sürüyor. Bir yandan da Kestel ilçesi hattında çalışmalar var. Şehir merkezine de, çağdaş şehir görünümü vermek istiyoruz. Örneğin Cumhuriyet Caddesine nostaljik tramvay koyuyoruz. Trafiğe kapatılacak ve sadece tramvay çalışacak. Aynen İstanbul’daki İstiklal Caddesi gibi olacak. Siparişi verdik yakında bekliyoruz.
Sizden önce Büyükşehir Belediye Başkanı olan Hikmet Şahin, bir cinayet sonucu vefat etti. Size bunun etkisi nasıl oldu?
Allah rahmet eylesin, yakınlarına sabır diliyoruz. Dünyada her gün bu tür olaylar oluyor. Neyin nasıl olacağını bilemiyoruz tabiî. Bu tür yöneticilerin saldırıya uğraması pek fazla karşılaşılan şeyler değil, ama başımıza ne geleceğini bilemiyoruz. Bu dünyadaki imtihanı en iyi şekilde vermek bizim hedefimiz.
Türkiye ve dünyadaki Yeni Asya okuyucularına özel bir mesajınız var mı?
Bizler büyük bir milletin, güzel bir dinin mensuplarıyız. Bunun en iyi şekilde temsilciliğini yapmak ve hizmet etmek bizim için büyük bir onur. Ecdadın bize emanet ettiği bu kültürü, bu şehirleri ve ilçeleri korumayı ibadet olarak algıladık. İnşaallah şimdiden sonra da bunun için gayret edeceğiz.
OSMAN ZENGİN / ELİF NUR KURTOĞLU osmanzenginyeniasya.com.tr elif.nurhotmail.com |
02.02.2010 |