18 Mart 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR Mobil İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Aile-Sağlık

Yiyin, hastalanmayın

HASTALIĞA yakalanmadan tedbir almak anlamına gelen koruyucu hekimlik uygulamasının en önemli ayağını güçlü bir bağışıklık sistemi oluşturuyor.

Hastanelere ve ilâçlara verilen paranın 10’da birini harcayarak bağışıklık sistemini gülendirecek besinler tüketmek mümkün. Diyet ve Beslenme Uzmanı Hilal Acar, yeşil yapraklı sebzeler, kurubaklagiller, yağlı tohumlar, turunçgiller, soğan-sarımsak, lahana, brokoli, karnıbahar, zencefil gibi besinlerin bağışıklığı güçlendirdiğini belirtti.

Bağışıklık sistemi, insan vücudunu hastalıklara karşı koruyan bir savunma sistemi. Zaralı mikropların vücuda girmesini önlemek veya girmiş ise onların zararlı etkilerinden vücudu korumak bağışıklık sisteminin görevi. Virüsler, bakteriler, mantarlar, parazitler gibi mikroorganizmalar etkisiz hale getirilmezlerse pek çok hastalığa sebep olabiliyor. Bağışıklık sisteminin güçlü silâhları olan antioksidanlar insanları hastalık yapıcı etkenlere karşı koruyor. Özel Konya Farabi Hastanesi Diyet ve Beslenme Uzmanı Hilal Acar; A, C, E, B2, B6, folik asit vitaminleri ile selenyum, magnezyum, çinko, manganez gibi minerallerin antioksidan özelliği gösterdiğini ifade etti. Acar, bazı proteinler ve omega 3 yağ asitlerinin de antioksidan etki gösterdiğini vurguladı. Stres, radyasyon, sigara kullanımı, hava kirliliği, güneşin zararlı ışınları ve yetersiz beslenme gibi dış faktörlerin insanın savunma sistemini zayıflattığına işaret eden beslenme uzmanı Hilal Acar, bağışıklık sisteminin güçlenmesi için yeterli ve dengeli beslenmek gerektiğini dile getirdi.

18.03.2010


Çölyak hastalığı yüzbinlerce kişiyi tehdit ediyor

ÇÖLYAK hastalığı bütün dünyada yüzbinlerce kişiyi tehdit ediyor. Türkiye’de yapılan çalışmalarda çölyak hastalığının görülme ihtimali 1:100-1:130 olarak bulunmasına rağmen teşhis sayısı çok düşük kalıyor.

Birinci derece akrabalarında otoimmun kökenli hastalıklar (hepatit, tiroidit, tip-1 diyabet, dermatit, artrit vb.) veya çölyak hastalığı olan kişilerde bu hastalığın görülme sıklığı daha da yüksek. Gelişmiş ülkelerde uygulanmakta olan serolojik testler erken teşhise imkân veriyor. Yapılan bir çok uluslar arası bilimsel çalışma Biocard Çölyak testinin basit, doğru sonuç veren, kolay ve güvenilir bir serolojik test olması itibarı ile hastalığın gerek teşhis veren gerekse teşhis vermeyen vak'alarda erken teşhiste önemli bir avantaj sağladığını gösterdi.

18.03.2010


BAĞIŞIKLIĞI GÜÇLENDİREN BESİNLER

BAZI besinlerin antioksidan muhtevaları sayesinde bağışıklık sistemine destek olduğunu vurgulayan Diyetisyen Hilal Acar, bu yiyecekleri beslenme düzeninde bulundurarak hastalık gelmeden tedbir alınmış olacağını söyledi.

Yeşil yapraklı sebzeler (ıspanak, semizotu, pazı, tere, roka, maydanoz, dereotu, nane, marul): İçerdikleri A, C, E vitaminleri, folik asit ve omega 3 sayesinde kuvvetli antioksidan özellik gösterirler. Kanseri önleme ve yaşlanmayı geciktirici etkileri de var. Kurubaklagiller (kurufasulye, nohut, mercimek, bezelye, börülce, bakla, soya fasulyesi): Kalsiyum, demir, çinko, magnezyum mineralleri, B12 dışındaki diğer B vitaminlerinden tiamin, riboflavin, niasin, folik asit ve E vitamini bakımından zengin. İçerdikleri yüksek posa oranı sayesinde şeker ve kolesterol dengeleyici özellikleri var. İyi birer protein kaynağı. Soya fasulyesinin muhtevasında bulunan isoflavanlar kanser, kemik erimesi ve kalp damar hastalıkları riskini azaltıyor. Haftada 2 kez tüketilmesi, bağışıklık sistemini güçlendirmesi açısından önemli.

18.03.2010


Mart havasına dikkat

HAVA sıcaklığının yükselip düşmesi hastalıklara yolaçabiliyor. Özellikle bahara geçiş dönemi olan Mart ayı adeta bir hastalık havası.

Uzmanlara göre, sinüzit, faranjit, tonsilit, orta kulak iltihabı ve zatürreeye karşı bu havalara çok dikkat etmek gerekiyor. Ada Tıp Hastanesi Kulak Burun Boğaz uzmanı Opr. Dr. Cevdet İzmirli, yılın sağlık açısından en riskli ayının Mart ayı olduğunu söyledi. Bu ayda hasta olmamak için hem giyinmeye, hem beslenmeye çok dikkat edilmesi gerektiğini belirten İzmirli, daha ilk günlerde güneşin yüzünü göstermesiyle birlikte insanların neredeyse yazlık kıyafetle dolaşmaya başlandığına dikkat çekti ve bunun son derece sakıncalı olduğunu kaydetti. Bu mevsimde havalara güvenmemek gerektiğinin altını çizen İzmirli, şu uyarılarda bulundu: “Mart ayında günde 4 mevsim yaşanabilir. Hava değişiminin bu kadar sık yaşandığı başka bir ay yok. Bu sebeple üşütme riski çoktur. Üşütme ise vücut direncini zayıflatarak hastalıklara dâvetiye çıkarır. Bahar aylarında dikkat edilmezse sinüzit, faranjit, tonsilit, orta kulak iltihabı ve zatürreye yakalanma kaçınılmaz olur.” Mart ayının ayrıca hava basıncının en çok arttığı olduğunu ifade eden İzmirli, bu basıncın insan üzerinde yorgunluk ve bitkinliğe sebep olduğunu hatırlattı. ‘Bahar Yorgunluğu’ olarak tarif edilen bu durumdan kurtulmanın yolları olduğunu dile getiren İzmirli şu tavsiyelerde bulundu: “Bahar Yorgunluğu kapılan insanın canı hiçbir şey istemez. Kendisini çok halsiz hisseder. Kolunu kaldıracak gücü yoktur. Çalışmak istemez ve sürekli uyumak ister. Bu durumu yaşamamanın, kurtulmanın çok basit iki yolu vardır. Sağlıklı beslenmenin yanı sıra spor ya da egzersiz yapmakta bahar yorgunluğundan korur. Ayrıca, bol bol su içilmelidir, meyve, sebze tüketilmelidir.”

18.03.2010


İŞTE TÜKETİLMESİ GEREKEN BESİNLER

Yağlı tohumlar (ceviz, badem, fındık): E, B2, B6 vitaminleri, çinko, kalsiyum, selenyum mineralleri içeriyor. Posa muhtevası yüksek. Kansere ve gribal enfeksiyonlara karşı koruyucu. İçerdiği sağlıklı yağ asitleri sayesinde kalbi koruyucu etkisi var.

Turunçgiller (mandalina, portakal, limon, greyfurt ve kivi): İçerdikleri C vitamini, karotenoidler, flavonoidler, glutatyon gibi enzimlerle bağışıklık sistemini destekler, kanser ve kalp hastalıklarına karşı koruma sağlar, gözü korurlar. İçerdikleri çözünür ve çözünmez posa ile bağırsak florasının dengesini sağlar, kabızlık probleminin çözümlenmesine ve kan yağlarının düşürülmesine yardım ederler. Viral enfeksiyonlara, alerjilere, mantar enfeksiyonlarına karşı da koruma sağlarlar.

Soğan-sarımsak: İçerdiği çinko, selenyum ve kükürtlü bileşikler sayesinde enfeksiyonlar ve kansere karşı koruyucudur. Kükürtlü bileşik olan allisin vücutta tabiî bir antibiyotik etki göstermektedir.

Lahana, brokoli, karnıbahar: İyi birer beta karoten kaynağıdır ve serbest radikallerin zararlarına karşı vücudu korurlar. C vitamini ve kalsiyum içerirler. Karnabahar, muhtevasındaki indol, bioflavonaid ve diğer maddeler ile antikanserojen etki gösterir.

Nar: C, B1 ve B2 vitaminleri ve potasyum bakımından çok zengin. Ayrıca, bağışıklık sistemini kuvvetlendirecek antosiyanlar ve flavonoitler içerir. Kalp-damar hastalıklarına karşı koruyucu özelliği var.

Ananas: Potasyum, fosfor, demir, A ve C vitamini içerir. Toksin atıcıdır. Bağırsakların düzenli çalışmasını sağlar. Cilt sağlığında etkindir. Zindeliği arttırır.

Domates: A vitamini, potasyum, folik asit ve posa bakımından zengindir. Taze domateste C vitamini de bulunur. İçerdiği likopen sayesinde kalp-damar hastalıkları, kanser ve enfeksiyonlara karşı korur.

Havuç: A, B, D ve E vitamini kaynağıdır. Cilt ve kemik sağlığında, hücre yenilenmesinde faydalıdır. Yüksek A vitamini sayesinde güçlü antioksidan özellik gösterir.

Pancar-turp: C vitamini, iyot, kükürt içerirler. Karaciğer ve mide rahatsızlıklarını tedavi edici özelliği vardır. Enfeksiyonlara karşı koruyucu etkileri var.

Zencefil: Taze zencefil B6 vitamini, C vitamini, kalsiyum, demir, magnezyum, fosfor, potasyum, manganez ve lif açısından zengindir. Soğuk algınlığı, grip, nezle gibi hastalıkların belirtilerini azaltır. Mide bulantısını önler.

Yoğurt-kefir: Bağırsaktaki yararlı bakterilerin çoğalmasını sağlar. İçerdikleri prebiyotik ve probiyotikler sayesinde zararlı mikroorganizmalarla savaşırlar. Yara iyileşmesini hızlandırırlar.

Keten tohumu: Omega-3, Omega-6 ve Omega-9 yağ asitleri, yüksek oranda çözünür ve çözünmez lif, protein, lignanlar (kansere karşı maddeler) içerir. Bağışıklık sistemi, üreme, kalp-damar ve sinir sistemi gibi sistemlerin fonksiyonlarının düzenlenmesine yardım eder.

Balık: A ve D vitaminleri, protein, fosfor, çinko, iyot ve omega 3 içerir. Kalp hastalıklarından kolesterol yüksekliğine görme bozukluklarından kansere, pek çok hastalıktan korunmak için faydalıdır.

Yeşil çay: E ve C vitamini içerir. Yapısındaki flavanoidler sayesinde kalbi güçlendirir, kan şekerini dengeler. İçerdiği antioksidanlar sayesinde kanseri önler, bağışıklık sistemini güçlendirir.

Soya: Protein değeri yüksektir. Fitokimyasallar açısından oldukça zengin bir yapı göstermektedir. İsoflavonlar, saponinler, taninler, fitatlar, proteaz inhibitörler, lektinler, guatrojenler, alerjenler başlıca içerdiği fitokimyasallardır. Antioksidan etkisinin yanında kolesterol düşürücü özelliğide vardır. Menapoz sonrası şikâyetleri azaltır.

18.03.2010

 
Sayfa Başı  Geri

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu

Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim oktay usta yemek tarifleri Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl