Kültür-Sanat

Çocuklarımız, Çanakkale’yi Truva olarak tanıyor

ÖZEL Otlukbeli Eğitim Kurumları, Çanakkale Savaşı’nın yıl dönümü faaliyetleri çerçevesinde Erzincan’da ‘Çanakkale Destanı’ konulu konferans düzenledi.

Müftülük salonunda verilen konferansa konuşmacı olarak katılan Çanakkale Şehitliği Alan Rehberi Araştırmacı-Yazar Hasan Hüseyin Maltepe, tarihini bilme ve öğretme geleneğinin Orta Asya ve Avrupa ülkelerinde çok güçlü olduğuna dikkat çekti. Hüseyin Maltepe, “Bizler Tommiks, Teksas ve Herküller okuyarak büyüdük. Tarihimizde bahsi geçen kahramanlara dair bilgimiz yok. Çocuklarımız da Süpermenlerle büyüyor. Ama asıl kahramanlar anlatılmadı, sevdirilmedi. Onun için bu kahramanların hikâyelerini anlatıyoruz. Bizler, o kahramanların sayesinde her şeyi önümüzde bulduk. Onlar bizim öz değerlerimiz. Allah bize o günleri bir daha yaşatmasın” diye konuştu.

Hüseyin Maltepe, Türk milletinin var oluş mücadelelerinden biri olan Çanakkale Savaşı’na katılan kahramanların hayat hikâyelerini anlattı. Savaşta milletin geleceği için büyük özveri örneği gösteren kahramanların hikâyelerini dinleyen vatandaşlar ise duygulanarak ağladı.

Yaklaşık bin kişinin dinlediği konferansta destanın nasıl yazıldığını anlatan Araştırmacı-Yazar Maltepe, Çanakkale’yi hissederek anlamak gerektiğini vurguladı. Bu topraklarda Anadolu’nun her köşesinden gelip savaşa katılmış cesur yüreklerin kan hücrelerinin ve kemik dokularının bulunduğunu hatırlatan Maltepe, “Geçen yıl Çanakkale’de ilin nasıl tanındığına dair okullarda şiir yarışması yapıldı. Kahramanlık destanının yazıldığı ilimizi öğrencilerin Truva olarak tanıdıkları sonucu ortaya çıktı. Bu sonuç, yakın tarihimizi ne kadar bildiğimizin ve çocuklarımıza nasıl yansıdığının bir göstergesi. Geçmişlerini unutan milletler, gelecekte dağılıp giderler. Bir milletin kökleri geçmişleridir. Bunları hatırlamak, yad etmek ve Çanakkale’yi böyle anlamak lâzım” dedi.

14.04.2010

Kazaklar, ney sesine hayran kaldı

KAZAKİSTAN’IN eski başşehri ve kültür merkezi Almatı’da düzenlenen Uluslararası Caz Festivali, sanatseverlere unutulmaz bir akşam yaşattı.

Fransa, İsviçre, Türkiye, Kırgızistan ve ev sahibi Kazakistan’ın yanı sıra 10 ülkeden san'atçıların katıldığı Uluslararası Caz Festivaline Kazak san'atseverler yoğun ilgi gösterdi. Öğrenciler Sarayı’nda bu sene 4. kez kapılarını san'atseverlere açan festival, 3 gün boyunca Almatılılara müzik ziyafeti verdi. Kazakistan Türk İşadamları (KATİAD) ana sponsorluğunda gerçekleştirilen festivalde Türkiye’nin en iyi neyzenlerinden olan Şenol Filiz konserin ilgi odağı oldu. Kazaklara unutulmaz bir ney resitali sunan Şenol Filiz, izleyenleri adeta kendinden geçirdi.

14.04.2010

İslâm dünyası eserleri görücüye çıktı

İNGİLTERE’NİN başşehri Londra’da ünlü Sotheby’s Müzayede Evi’nde yarın satışa sunulacak olan yüzlerce İslâmî eserlerden oluşan kolleksiyon görücüye çıktı.

Sergilenen eserler arasında İspanya’dan Çin’e kadar dünyanın birçok farklı coğrafyasında hüküm sürmüş İslâm kültürünü yansıtan objeler var. 7. İle 19. yüzyıl dönemine ait eserler arasında Osmanlı dönemine ait çok sayıda eser en fazla ilgi gören parçalar arasında yer alıyor. Bu eserler arasında hat, tezhip, seramik, maden işlemeleri, silâhlar dikkat çekiyor. İslâm Dünyası’nın Sanat Eserleri adı altında satışa sunulacak olan eserler arasında ayrıca Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk dönemlerine ait olan İznik çinileri de yer alacak. Yüzlerce irili ufaklı eserin yer aldığı kolleksiyon yarın sabah açık arttırmayla satışa sunulacak. Eserler arasında Mısır ve Hindistan tarihinde kahraman olarak bilinen Tipu Sultan’a ait bir kılıç da yer alacak.

14.04.2010

Antalya’da “Böceklerin diliyle Allah” semineri

BİZİM Aile dergisi Antalya okuyucularının düzenlediği “Böcekleri Diliyle Allah” semineri Yeni Asya Antalya Temsilciliği seminer salonunda yapıldı. Konuşmacı, ziraat mühendisi Aziz Özkan “Dünyayı böcekler istilâ etmiştir” desek yalan olmaz, diyerek başladığı konuşmasında, Kırım-Kongo Kanamalı Ateş virüs hastalığı neden son yıllarda artış gösterdiğinden başlayarak, sivrisineğin kanat seslerine kadar bir çok konuyu bir araya getirerek tefekkürî bir seminer verdi.

Özkan’ın seminerinden bazı başlıklar şöyle: “Kuşun gözyaşını emen kelebek. Kelebek kanatlarındaki sırlar. Çok garip böcekler. Değeri milyarları bulan böcek hangi böcektir? İnsanlardan çok önce yaratılmış (150–250 milyon yıllık) böcekler. Bal arıları hırsızları tutuklayıp hapsetmeyi nereden öğrendi? Doktor karıncalar. Teknoloji sineklerin neresinde? Termal kamera kullanan böcek nasıl bir böcektir? Dünyanın en iyi inşaat mühendisleri hangi böceklerdir? Hiç suyun bulunmadığı çölde Allah tarafından su verilen böcek hangi böcektir? Kendi ağırlığının 850 katını taşıyan böcek? Halıdaki Kelime-i Şahadet yazılı yeri yemeyen güveler? Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin Molla Resul’e böcek ikazı. Cenâb-ı Hak neden böcekleri bu kadar fazla yaratmış? Onlar olmasa idi dünya nasıl olurdu? Cenâb-ı Hak eğer incir sineğini yaratmasaydı biz incir yiyebilir miydik? İki böceğin yardımlaşmasıyla meydana gelen bal. Arılar ve kıyamet ilişkisi. 85 yıldır devletin mücadele ettiği ve çoğu zamanda mağlûp olduğu böcek hangi böcektir?”

14.04.2010