02 Mayıs 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR Mobil İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Röportaj

Amerika’da İslâmiyetin geleceği çok parlak

Kırk yıl önce memleketi Hatay’da görev yaparken gıyaben tanıdığım çok değerli ilim adamı ve hizmet sevdalısı Prof. Dr. Süleyman Kurter Hocamızla Türkiye’yi ziyareti münasebetiyle iki gün boyunca İstanbul’da beraber olduk. ABD’deki İslâmî inkişaf ve gelişmeleri ve Risâle-i Nur hizmetlerini konuştuk.

Risâle-i Nur hizmetini Amerika’da başlatan ilk grubun içinde yer alan değerli ilim adamı, araştırmacı ve dâvâ adamı olan değerli hocamızdan istikbale dönük çok güzel müjdeli haberler aldık. Var gücüyle bu konuda çalışan hocamıza duâlarımızla verdiğimiz desteği her alanda verme konusunda çok önemli görüş alış verişinde bulunduk.

Prof. Dr. Süleyman Kurter Hocamızın altını çizerek önemle üzerinde durduğu esas konu ise; İslâmî noktadaki sağlam duruşu, asla hiçbir şâibeye karışmamış olan, İslâmın yüceliğini, Kur’ân’ın mu'cizeliğini, Risâle-i Nur hakikatlerini Türk ve dünya kamuoyuna tanıtmayı hedefleyen Yeni Asya gazetesi ve camiasının bu doğru tarzını çok beğenmesi ve bu yolda “kırıksız” bir şekilde devam etmesiydi. Kurter Hoca, ABD başta olmak üzere dünyanın her tarafına bu güzel duruş ve hareketin taşınması gerektiğine dikkat çekiyordu.

Hocamızın bahsettiği diğer bir önemli konu ise, nezih hayatı, başta bu asrın Müslümanları olmak üzere insanlık ailesinin her türlü derdine etkili, kısa, makul ve harika çözüm getiren prensiplerin sahibi olan Bediüzzaman’ın dâvâsına leke getirmek isteyen hareketlere karşı çok dikkatli olmamız gerektiğini söylemesiydi.

Üçüncü önemli konu da, asrın mânevî reçetesi olan Risâle-i Nur Külliyatına olan bağlılık, sahiplenme, doğru okuyup, doğru yorumlama konusunda gösterilmesi lâzım gelen İslâmî hassasiyetlere dikkat edilmesiydi.

Kırk yıldan beri ABD’de yaşayan, Türkiye ve İslâm dünyasının her türlü meselesine yakın ilgi duyan Prof. Dr. Süleyman Kurter Hocamızla yaptığımız röportaj ve sohbetin kısa bir bölümünü de sizlerle paylaşmak istedik.

Kendinizi tanıtır mısınız?

Aslen Hatay, Kırıkhanlıyım. 1966 yılından beri ABD’de yaşıyorum. Doktora tezim “Azınlıkların Eğitim Politikası ve Hakları” konusunda idi. Eşim Meksika asıllı İspanyol’dur. Bu sahada da bazı haksızlıklar ve problemler dikkati çekiyordu. Benim eşim kendisi mükemmel bir şekilde hem İngilizce’yi, hem de ana dili İspanyolca’yı konuşur ve yazar. Zaten şu anda tercüme ekibinin içinde tercüme işine devam ediyor.

ABD’deki ilk Risâle-i Nur hizmetlerinin başlangıcı ne zaman olmuştur?

Risâle-i Nur hizmeti 1974 yılında başlamıştır. O zaman Selahaddin Bey diye bir kardeşimizle birkaç kişi teşebbüs edip başlatmıştık. 35 yıl olmuş. Belli bir süre devam ettikten sonra yavaşladı. 2000 senesinde yine başlattık.

Peki 11 Eylül’den sonra ABD kamuoyunda

Müslüman anlayışı ve Müslümanlara bakış açısında büyük bir değişiklik olduğunu duyuyoruz, bu konuda siz ne dersiniz?

Bu hadiseden evvel hapishanelerde İslâmiyet yayılıyordu. 11 Eylül’den sonra bu doğrudur. Özellikle entelektüeller arasında 11 Eylül’den sonra büyük bir “araştırma” eğilimi başladı ve çok kişi İslâmiyet’e girdi. Bu 11 Eylül hareketinin kasıtlı bir hareket olduğunu Amerikan araştırmacıları anladı. Bu münafıkane hareket, Elhamdülillah geri tepti. Özellikle mahpuslar arasında da mağdur ve mazlûmlar oldukları için o tip insanlarda da İslâmiyet’e yönelme başladı.

ABD’de daha çok kimler Risâle-i Nur ve İslâm’a yöneliyor? İslâmiyeti anlatmada orada uygulanan metotlar doğru mu yoksa yanlış metotlar da var mı?

Maalesef İslâmı anlamada ve yorumlamada Amerika’da büyük yanlışlıklar var. Amerikalıların birçoğunda bu konuda hangi millet ve İslâmî görüşten insanlarla muhatap olurlarsa, ona doğru bir kayma oluyor. Suudi Arabistanlılarla muhatap olan oranın Müslümanlık anlayışına, İranlıyla muhatap olan İranlı Müslümanlık anlayışına yöneliyor.

Sizce bu kaymaların ana sebebi nedir? ABD’nin dış dünya ve olaylara karşı ilgisizliğinden mi? İslâmî konularda bilgisiz olduğundan mı? Yoksa başka bir neden mi var?

Bunun birkaç sebebi var. İlk olarak ABD kendisi iç dünyasındaki politikalara daha fazla eğilen ve önem veren bir anlayışa sahip. Kendisini süper güç ve dünya ülkeleri arasında hep bir numara olarak gördüğünden ilgisiz kalıyor. Bilhassa genç nesilde bu ilgisizlik çok daha fazla. Ben bu konuda lise seviyesinde, altı okulda son sınıf öğrencileri arasında bir araştırma yaptım. Bir tane çocuk bile Türkiye’nin yeri, rejimi, dini, tarihi konusunda tek bir doğru cevap bile veremedi. Hele lise seviyesindeki gençlikte acayip bir vurdumduymazlık var. Üniversitede durum biraz daha iyi. Orada öğrenciler biraz daha sorumlu, araştırmacıdırlar.

Bugün ABD’deki Müslüman nüfusun sayısı nedir?

On-on beş milyon civarında. Özellikle 11 Eylül’den sonra İslâm’a büyük bir teveccüh başladı.

Geçmiş yıllara göre Müslüman sayısında bir artış var mı?

Var. Araştırmalar son yıllarda her sene binlerce Amerikalı’nın Müslüman olduğunu gösteriyor. Özellikle Katolikler arasında İslâm’a büyük bir teveccüh var.

Risâle-i Nurların Amerikan İngilizcesine

çevrilmesinin şart olduğunu söylüyorsunuz. Normalde İngilizce Risâle-i Nur var, neden illâ ki Amerikan İngilizcesi?

Çünkü her ülkenin ve milletin kültürüne uygun bir dil var. Ona göre tercümeler yapılması lâzım. Şu anda Risâle-i Nurların doğru anlaşılması için “sözlük anlamıyla” olan kelimelerden ziyade onların örfi ve yaşayan dil anlamındaki karşılıklarının kullanılması gerekir. Şimdiye kadar yapılan tercümelerde bu gibi hassas konularda birçok kelime ve kavram hatası yapılmış. Bu da başta “Tevhid” anlayışı olmak üzere birçok konunun yanlış anlaşılmasına sebep olacak nitelikte maalesef. Biz bunu gidermek için on kişilik bir ekip kurduk. Bu ekip çalışarak Risâle-i Nur kitaplarının hepsini toplumun acil ihtiyaçlarını da göz önüne alarak ilk önce İngilizce’ye sonra da İspanyolca’ya tercüme etmeye başladık. Bütün Külliyât’ı yeniden tercüme edip insanlığın hizmetine sunacağız İnşallah. Bu konuda sizlerden de yardım bekliyoruz.

İslâmiyetin ABD’deki geleceği konusunda ne

düşünüyorsunuz? Hangi grup insanlar ve hangi orijinli insanlar İslâmiyet’e teveccüh edip yöneliyorlar?

Entelektüeller başta olmak üzere, son zamanlarda papazlar arasında da İslâmiyet’e karşı bir yönelme başladı. Millet olarak da Meksika ve Venezüella asıllı İspanyollar arasında İslâmiyet çok hızla artan bir görüntü arz ediyor. Ve oldukça dikkate değer görülüyor. Bu teveccühten dolayı Amerika’da İslâmiyetin geleceğini çok parlak görüyor ve elimizden ne gelirse bu uğurda yapmaya çalışıyoruz.

Siyahî vatandaşlar arasında İslâmiyetin durumu nedir?

Oldukça revaç buluyor. Onların hemen hemen her şehirde camileri var. Ellerinden geldiği kadar İslâmı yaşayıp yaşatmaya çalışıyorlar.

Başkan Obama’nın gelişiyle Amerikan politikasında Müslüman ülkelere ve İslâmiyet’e bakış açısı değişti mi?

Dış dünyada hayır. Fakat iç meselelerde belirli değişiklikler oldu.

Başkan Obama’nın gelmesiyle siyahî vatandaşlar arasında bir rahatlama oldu mu?

Oldukça fazla bir iyimser hava meydana geldi. Şimdiye kadar hiçbir başkana seçimde siyahlardan bu kadar yüksek oranda oy çıkmamıştı. Başkan Obama’ya geçen yılki seçimlerde yüzde 97 oranında çok yüksek bir oy çıktı. Bu süper bir orandır.

Bir seneye yakındır devam eden bu politikadan sonra siyahlardan bu konuda pişman olanlar var mı?

Evet, belli bir kısım pişmanlık duyuyor. Obama vaatlerini yapmadı diyor.

Çocuklarınızı İslâmî konularda yetiştirebildiniz mi?

Allah’a a çok şükür dört çocuğum var. İkisi doktordur. Biri avukat, bir tanesi de çocukken aldığı yanlış bir maddeden dolayı şu anda “özürlü” konumunda. Hepsi de benimle beraber dâvânın içerisinde, birlikte İslâm için bir şeyler yapmaya çalışıyoruz.

AMERİKA’DA YENİ ASYA’NIN ANLAYIŞINA

ŞİDDETLE İHTİYAÇ VAR

ABD’de Yeni Asya okuyucuları var mı? Bakış açıları nasıl?

Yeni Asya’nın anlayışına orada şiddetle ihtiyaç var. Çoğu insan Yeni Asya’yı internetten takip ediyor. Bunu günlük hâle getirip, abone bulmamız lâzım. Risâle-i Nur kalitesini, siyasete bulaşmayan “Nur Hizmetini” Yeni Asya’nın takip ettiği şekilde ve Bediüzzaman Hazretlerinin işaret ettiği “doğru İslâm”ın tebliğ edilmesi metoduyla anlatılması lâzım. Biz Amerikan vatandaşı kardeşlerimizden buraya Türkiye’ye gönderip, dil öğrendikten sonra tekrar ABD’ye geri dönerek hizmetlerin yayılmasına çalışmasını plânlıyoruz. Ayrıca buradan da oraya vakıf elemanı, hizmet ehli kardeşlerin gelmesi çok lüzumludur. Çok da faydalı olur. İmanî hizmetlerin sorumlu, tecrübeli kişilerin rehberliğinde yürütülmesi büyük ölçüde durağanlığı, tembelliği, yanlışlıkları ve sapmaları önleyecektir. Biz kesinlikle karar verdik. Bulunduğumuz şehrimizde hem erkek, hem de bayanlar için yerlerimiz var. Bundan sonra yakın illerimizden başlayarak müsait illerde hizmet merkezleri açacağız İnşâallah. Risâle-i Nurların, tercümesinin hem Amerikan İngilizce’sine, hem de İspanyolca’ya tercümelerini yapan “tercüme ekibimiz” hızla çalışıyor.

NEJAT EREN [email protected]

02.05.2010

 
Sayfa Başı  Geri


Önceki Röportaj

  (26.04.2010) - Sistem riyakâr yetiştiriyor

  (25.04.2010) - ‘Bediüzzaman’la dünyayı dolaşacağız

  (22.04.2010) - Peygamberimiz tarih boyunca birleştirmiştir

  (20.04.2010) - Peygamber ahlâkıyla yetişen gençler anne-babalarını utandırmaz

  (19.04.2010) - Said Nursî’yi örnek alsak fikrî münakaşada zemin kazanırız

  (12.04.2010) - Kemalizm, baştan beri sopayla dayatıldı

  (07.04.2010) - TOPLUMUN BENİMSEDİĞİ İSİM

  (05.04.2010) - Said Nursî’nin eserleri çağdaş İslâm toplumunun kriterleridir

  (02.04.2010) - Pahalı enerjinin alternatifi güneş

  (29.03.2010) - M. Kemal de Dersim’in içinde

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu

Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Yeni Asya Gazetesi - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat-Promosyon - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım