01 Eylül 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

HATALARIN FARKINDA OLMAK

Ramazan ayı ne çabuk geçiyordu. Dün gibiydi birinci günü. Güzel olan her şey çabuk geçiyordu. Zeyneb, kalkınca koşarak takvime baktı. Bugün yirmi ikinci orucunu tutuyordu. İlk gün, “Nasıl geçecek koca 29 gün?” diyordu, ama şimdi gün sayıyordu…

Bugün biraz geç kalkmıştı. Salona geçince herkesin oturup sohbet ettiğini gördü. Yüzünü yıkayıp oturdu. Anneannesi çok kaldıklarını ve artık eve gitmeleri gerektiğini söyledi. Teravihi kılıp, yola çıkacaklardı. Aslında gitmeselerdi iyiydi, ama nasıl olsa nasipse on gün sonra tekrar görüşeceklerdi. Zeynep, her çocuk gibi hem anneanne, hem de babaanneye sahip değildi. O doğmadan babaannesi ve dedesi bir kazada vefat etmişlerdi. Bu yüzden anneannesini çok seviyordu…

Yoldayken sahur yapacaklardı. Onlara yolluk bir şeyler yapmaya karar verdi. Ağabeyi evde yoktu. Dedesiyle ikisi vardı. Dedesinden yardım istemedi. Anneannesinin tarif defterine bakarak poğaça yapmaya başladı. Her yeri batırdı, bir de hamuru yapamadı. Bütün malzemeler ziyan oldu. Çöpe atamadı. Koşarak dedesinin yanına gitti. Dedesi mutfağa geldiğinde şok oldu. Her yer birbirine girmişti. Birazdan annesi gelecek ve bunları görürse sinirlenecekti.

Etrafı toparlamaya başladılar. Dede, hamura bakınca kurtarılabileceğini gördü. Biraz un ekledi ve yoğurmaya başladı. Hamur bu sefer olmuştu. Etraf da toparlanmıştı…

Poğaçaları beraber hazırlayıp, fırına verdiler. Bu arada dedesi Zeynep’i çağırdı; “Bak torunum, herkesin yapacağı işler ve yapamayacağı işler vardır. Tatlıyı ağabeyin ile yaptın ve çok güzel oldu. Bir kere yaptın diye tek başına yapamazsın. Allah, her yavruya yardımcı ve örnek alacağı kişiler gönderir. Kuş uçarken annesine bakar, çocuk her yapacağını ilk önce anne ve babasından öğrenir. Benden yardım isteseydin; buralar dağılmaz ve hamuru kolay bir şekilde yapardık. Bizler bile kaç yaşımıza gelirsek gelelim, örnek alacağımız ve yalnız yapamayacağımız birçok iş vardır. Meselâ ben sahurda çok tuzlu bir şey yersem susarım. Ama susayacağımı bilmezsem yerim ve iftara kadar çok zor anlar geçiririm. Öğrenmek için yardım almak kötü bir şey değildir. Ben ne yiyeceğimi öğrendiğim zaman güzel bir oruç geçiririm.” diyerek açıklama yaptı.

Zeynep, bugün her zaman, her konuda yardıma ihtiyacı olduğunu ve sormadan bir iş yaparsa, çok yanlışlar yapabileceğini öğrendi. Duâ ederken; “Allah’ım! Bugün yardımın ne demek olduğunu ve sormadan yaptığım bir işte başarısız olduğumu gördüm. Sen, beni daha büyük yanlışlara itme ve her zaman ailemin yanımda olmasını sağla. Hatalarımı çok geç olmadan fark edip düzeltsinler… (Âmin)” dedi.

MERVE İRİYARI

01.09.2010

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Son Dakika Haberleri

Başlıklar

  DUÂ İBADETİN ÖZÜDÜR, İLİĞİDİR

  Sa’d b. EbÎ Vakkas’In İmtİhanI

  OKUL MASRAFLARI

  İTİKÂF NEDİR?

  “ÇOCUKLARINIZIN MEDRESEME GELMESİ DAHA MÜNASİPTİR”

  SEVGİ’NİN DÜNYASINDAKİ SEVGİ

  YÂ CEBBAR!

  EL HABÎR

  Bütün âlemlerİn Rabbİ’nİn kelâmI

  HATALARIN FARKINDA OLMAK

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.