12 Eylül 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Güncel

Genelkurmay 12 Eylül için özür dilesin

Genel Yayın Müdürümüz Kâzım Güleçyüz'ün de aralarında bulunduğu 114 yazar ve çizerin 12 Eylül'ü anlattığı yazı ve karikatürlerle fotoğraflardan oluşan “12 Eylül Sabahı” kitabı, Heyamola Yayınları arasında çıktı. Editörlüğünü Ömer Asan'ın yaptığı kitapta, 12 Eylül sabahının ve sonrasının toplu bir fotoğrafı sunuluyor.

EN YÜKSEK RÜTBELİDEN EN ALT RÜTBELİYE KADAR

Kitabın sunum yazısında “12 Eylül 1980’de TBMM’yi kapatıp yönetimi ele geçiren Ordu/ Genelkurmay’ın geçmişe yönelik somut bir özeleştiri yapması gerekiyor. Kurumsal olarak yapılması gereken tarih özeleştirisi, en yüksek rütbeliden en düşük rütbeli askere kadar, Türkiye halkının tanıklığında yapılmalıdır” deniliyor.

Yeni Asya: 12 Eylül’ün

470 gün kapattığı

gazete

12 Eylül’ün basına uyguladığı ağır baskılardan en çok pay alan gazete, o dönemde toplam 470 gün kapalı tutulan Yeni Asya olsa gerek.

“12 Eylül Sabahı” kitabı

12 EYLÜL darbesi için halktan dilenecek bir özür, geleceğimizi teminat altına almanın ilk adımı olacaktır.

Bu kitap, 12 Eylül Sabahı yaşananları kaleme almak için halka yapılan çağrı üzerine gelen yazı, karikatür ve fotoğraflardan oluştu. Heyamola Yayınları tarafından neşredilen, editörlüğünü Ömer Asan’ın yaptığı bu eser, 114 yazar ve çizerin yer aldığı yayın tarihimizde az rastlanılan kolektif bir çalışma.

12 Eylül 30 yıl sonra tartışılırken, muhakkak öncesi de tartışılacak. Binlerce insanın öldürülmesinde yer alan katillerin yöneticilerini, örgütlerini, kurumlarını afişe etmek bir zorunluluktur. Çünkü bu kişiler –emekli olanlar dahi- hâlâ vatan kurtarıcıları kisvesiyle aktif rol almakta/çalmaktadırlar. 12 Eylül’den bugüne dek işlenen (17.000) faili meçhul cinayetler, bu katillerin artan bir azimle görevlerini yerine getirdiklerinin en acı kanıtıdır.

Türkiye’nin dört bir yanında yaşayan yurttaşlarımızın, tanınan yazar ve gazetecilerimizin birebir tanıklığıyla oluşan 12 Eylül Sabahı adlı kitabı, demokrasi ve insanlık tarihimize ışık tutacak. Çünkü belki de ilk defa bu kitapta, bilindik isimler dışında 30 yıl sonra 12 Eylül ve sabahı halkımız tarafından açık ve cesaretle dile getiriliyor. Her düşüncenin yer aldığı -12 Eylül’ü umursamayan, alkışlayan ve savunanlar dâhil- bu kitap o sabahın panoramik bir fotoğrafını da çekmiş oluyor.

Çıkan sonuç şu: Dünya tarihinde var olan ve var olma mücadelesi veren her devletin ordusu var. Bu tartışılmaz bir gerçektir. Dolayısıyla kuramsal olarak “orduya karşı/düşman olmak” bir ütopyadan öteye geçmez. Tüm devletler ordusuyla birlikte, belki de yüzyıllarca birlikte yaşayacaklar. Ancak silâhları sürekli kendi halkına dönük bir “ordu” başka birşeydir.

Son yıllarda Türkiye Cumhuriyeti ordusu tartışma konusu haline geldi. Ordusu tartışılan bir devletin, giderek varlığı da tartışılır hale gelir ve bu en tehlikeli durumdur. Dolayısıyla, şimdi, orduyla birlikte hukuken nasıl yaşamamız gerektiğine dair taleplerimizi olabildiğince dile getirme ve belirleme zamanıdır. Ülkemizin siyasî-iktisadî geleceğine yönelik mücadelelerde haksız rekabetin önüne geçmenin ve demokrasi dışı müdahaleleri engellemenin olmazsa olmaz koşulu bu olmalıdır.

Öncelikle, 12 Eylül’ün öncesi ve sonrasının tasarlayıcısı, müsebbibi olan ve “iktidarı” bugüne dek sarsılmaz konumda olan Genelkurmay’ın, son yıllarda en yetkili ağızları tarafından sözde dile getirilen “demokrasiye bağlılık” söylemleri gerçekliğe kavuşturulmalı, hukuken, siyaseten teminat altına alınmalıdır. O nedenle, 12 Eylül 1980’de TBMM’yi kapatıp yönetimi ele geçiren -silâhlı bir kurum olan- Ordu/ Genelkurmay’ın geçmişe yönelik somut bir özeleştiri yapması gerekiyor. Kurumsal olarak yapılması gereken tarih özeleştirisi, en yüksek rütbeliden en düşük rütbeli askere kadar, Türkiye halkının tanıklığında yapılmalıdır. Beraberinde halktan dilenecek bir özür, geleceğimizi teminat altına almanın ilk adımı olacaktır. Sonrasında tüm askerî-sivil bürokrasi, hukukun, halkın, parlamentonun denetimini kabul ettiğini beyanla politik ilişkilerden tamamen uzaklaşmalıdır. Böylece, siyasî-iktisadî mücadele alanları iktidar partisi, iktidar mücadelesi veren partiler, sivil toplum örgütleri ve halka bırakılmış olacaktır ki, doğrusu da budur.

12 Eylül'ler ancak böylece son bulabilir ve geleceğimize umutla bakabiliriz.

Genel Yayın Müdürümüz Kâzım Güleçyüz’ün

“12 Eylül Sabahı” kitabı için yazdığı makale:

12 Eylül’ün

470 gün

kapattığı gazete: Yeni Asya

12 Eylül’ün basına uyguladığı ağır baskılardan en çok pay alan gazete, o dönemde toplam 470 gün kapalı tutulan Yeni Asya olsa gerek.

İhtilâlin daha ilk ayı sona ermeden, 4 Ekim 1980’de sıkıyönetimin ilk kapatma kararı geldi. Gazetenin niçin kapatıldığı ve ne zaman açılacağı sorularına ilgililerden tatminkâr bir cevap alınamadığı için, hemen başka isim altında yeni bir gazete çıkarma hazırlıklarına girişildi ve 14 Kasım 1980’de Yeni Nesil doğdu.

Yeni Nesil çıkmaya başladıktan kısa bir süre sonra, 22 Kasım’da Yeni Asya’ya izin verildi. Ama gazete yönetimi, Yeni Asya’nın haklarının Yeni Nesil’e devredilerek, gazetenin yeni ismiyle devamını kararlaştırdı.

O günlerde bütün gazeteler gibi Yeni Nesil de sıkıyönetimin sıkı kontrol ve takibi altındaydı. Hiç tahmin edilmedik yazı ve haberlerden dolayı sık sık uyarıldı ve yöneticileri Selimiye’ye çağrılarak hesaba çekildi.

Sıkıyönetimden gelen “12 Eylül’e niçin ihtilâl diyorsunuz? ‘Ordu idareye el koydu’ diyeceksiniz” ikazları, gazetede yayınlanan bir şiirde “nur” kelimesi geçtiği için uyarıda bulunulması veya Mahrukatçılar Derneğiyle ilgili bir haber üzerine “Biz derneklerin faaliyetlerini askıya aldık, siz nasıl böyle bir haber yayınlarsınız?” gibi bir tepki verilmesi, o dönemde yaşanan ilginç örneklerden sadece birkaçıydı..

Bunların dışında “Filan haberi niye yazdınız? Niye böyle yayın yapıyorsunuz? Devam ederseniz kapatırız ha! Bu son ikaz!” uyarı ve ihtarlarının ardı arkası gelmiyordu.

Gazete yayınlarında, ihtilâlin ilk günlerinde aksi yönde verilen sözlere rağmen bilâhare siyasî partilerin kapatılmasına, Kenan Evren’in dinî konularda olur olmaz ahkâm kesmesine, uygulamaya konulan başörtüsü yasağına, anayasa taslağına, siyasî partiler ve seçim kanunlarına, Millî Güvenlik Konseyinin yeni kurulan partilerdeki yönetici kadrolarına yönelik vetolarına, 1983 seçimine bazı partilerin sokulup bazılarının sokulmamasına, Büyük Türkiye Partisinin kapatılmasına… yönelik eleştiriler ihtilâl yönetimini hep rahatsız etti.

Özellikle başörtüsü yasağına karşı çıkan yayınlar, peş peşe yapılan “Bu konuda bir daha yazmayacaksınız dediğimiz halde niçin yazıyorsunuz? Başka yazacak konu mu yok? Diğer gazeteler sesini kesti. Size mi düştü bu şimdi? Yazmayın” uyarılarına rağmen devam edince, Yeni Nesil 26 Mayıs 1982’de yine kapatıldı ve 26 Haziran’a kadar bir ay kapalı kaldı.

Gazetenin bir yıl boyunca kapatılmasına sebep olan yayınları ise, anayasa taslağıyla ilgiliydi. Bilhassa 21 Ekim 1982’deki “Bu anayasa ile hürriyetçi parlamenter rejimi ile kurmak mümkün değil” manşeti, bardağı taşıran son damla oldu ve Yeni Nesil 4 Kasım 1982’de, anayasa referandumundan iki gün önce kapatıldı, bir yıl boyunca da kapalı kaldı.

Bunun üzerine Yeni Nesil kadrosu, resmî ilân hakkı olmayan Tasvir gazetesinde fikirlerini dile getirmeye devam etti. 17 Kasım 1982’de yayına başlayan Tasvir de sık sık yapılan uyarılar eşliğinde yayınını devam ettirdi. Ama 1 Ekim 1983’e gelindiğinde o da kapatıldı.

Bu defa Hür Yurt gazetesini

devreye sokmanın hazırlıklarına girişildi. Kısa bir süre tabloid boyda basılarak sadece resmî makamlara dağıtılan Hür Yurt’u genel dağıtıma verme aşamasına gelinmişken, 16 Ekim’de Tasvir’in yayınına izin verildi. Ardından da, tam bir yıl aradan sonra, 5 Kasım 1983’te Yeni Nesil açıldı.

Bütün bu kapanmaların toplam süresi 470 günü buluyordu. Ve bu, herhalde bir dünya rekoruydu.

12.09.2010

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Son Dakika Haberleri

Bütün haberler

Başlıklar

  12 Eylül darbesi protesto edildi

  Kilisede bayram duâsı, Sinagogda Cuma namazı

  Genelkurmay 12 Eylül için özür dilesin

  SÖZ SIRASI MİLLETTE

  Evet de çıksa, hayır da çıksa yeni anayasa şart

  Hava soğuyacak

  Yıldız: Her şey şeffaf olmalı

  Kirli provokasyona tepki

  Nüfus müdürlükleri bugün de açık olacak

  Tatilciler dönüş yolunda

  Halk oylamasında basına kolaylık sağlanacak

  Müzakere ve diyalog eş zamanlı sürsün

  Yakınlarıyla bayramlaşmak için geldiler

  Yarbay Dönmez hakkındaki karar bozuldu

  Özürlülerin maaşı devletten

  Türkiye, KKTC’ye 12 yılda 6 milyar yardım yaptı

  ESENYURT’TA FECİ KAZA

  Parktaki kamyonete çarptı: 4 ölü, 3 yaralı

  Eskipazar’da 2 hükümlü firar etti

  Şimşek, Baydemir ve Türk’e de saldırmayı planlamış

  AKP Şırnak İl Başkanlığına molotofkokteylli saldırı

  Alman üniversitesi imam yetiştirecek

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.