15 Eylül 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Güncel

 

SIRA UYUM PAKETİNDE

Anayasanın bazı maddelerindeki değişikliklerin halk oylamasında kabul edilmesinden sonra bazı yasal düzenlemelerin Meclis gündemine gelmesi bekleniyor. Buna göre,. önce paketteki düzenlemelerle bağlantılı mevzuatın gözden geçirilmesi işlemi tamamlanacak. Daha sonra, anayasa değişikliği paralelinde, yirmiye yakın yasada değişiklik yapılacak.

YENİ KANUNLAR DA GEREKECEK Bunun yanı sıra, paketteki düzenlemelerde yer alan bazı konulara ilişkin yeni yasaların çıkarılması da söz konusu olacak. Çıkarılacak uyum yasalarının ve mevcut yasaları paketteki düzenlemelere uygun hale getirmek için yapılacak değişikliklerin, yeni dönemde Meclisin gündeminde ve mesaisinde ağırlıklı bir yer tutması bekleniyor. ANAYASA'NIN bazı maddelerindeki değişikliklerin halk oylamasında kabul edilmesinin ardından bazı yasal düzenlemelerin Meclis gündemine gelmesi bekleniyor.

Halk oylamasında Anayasa’nın 24 maddesinde değişiklik öngören kanun kabul edilmesinin ardından, önce bunlarla bağlantılı mevzuatın gözden geçirilmesi işlemi tamamlanacak. Daha sonra, anayasa değişikliği paralelinde, yirmiye yakın yasada değişiklik yapılması, bazı konulara ilişkin yeni yasaların çıkarılması sözkonusu olacak. Anayasanın ‘’Kanun önünde eşitlik’’ başlıklı 10. maddesinde öngörülen değişiklikle eşitlik ilkesine aykırı hükümler ilgili mevzuattan ayıklanacak ya da bu ilke paralelindeki hükümler eklenecek. Bu kapsamda, ‘’Özel Hayatın Gizliliği’’ başlıklı 20. maddesindeki değişiklik doğrultusunda kişisel verilerin korunması ve buna ilişkin düzenlemeler de ilgili mevzuata işlenecek. ‘’Seyahat Hürriyeti’’ başlıklı 23. maddesinde düzenlenen ‘’vatandaşın yurt dışına çıkma hürriyeti, ancak suç soruşturması veya kovuşturması sebebiyle ve hakim kararına bağlı olarak sınırlandırabileceği’’ hükmü kapsamında ilgili vergi mevzuatı ve Pasaport Kanunu’nda da bu yönde değişiklik gündeme gelecek. Anayasanın ‘’Ailenin Korunması’’ başlıklı 41. maddesindeki değişiklik ise çocukların her türlü istismara karşı korunması ilkesini getiriyor. Bu kapsamda, istismara karşı alınacak önlemlerle ilgili düzenlemeler ve bu doğrultudaki yasalarda düzenlemeler öngörülüyor. Anayasa’nın ‘’Sendika Kurma Hakkı’’ başlıklı 51. maddesinin son fıkrası yürürlükten kaldırılarak bir kişinin birden fazla sendikaya üye olmasının yolu açılıyor. Bu değişiklik Sendikalar Kanunu’nda bir düzenleme yapılması sözkonusu. Anayasa değişikliğiyle milletvekilliğinin düşürülmesi uygulaması kaldırılıyor. Bu doğrultuda Siyasî Partiler Kanunu’nda düzenleme gündeme gelecek.

ANAYASA MAHKEMESİ VE HSYK

ANAYASADA yapılan değişiklikle Anayasa Mahkemesi ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun üye yapısının yanı sıra işleyişinde de bazı yeni düzenlemeler getiriliyor. Bu doğrultuda her iki kurumun kuruluş ve görevlerine ilişkin yasalarda değişikliklerin yapılması sözkonusu olacak. Anayasa Mahkemesi’ne kişisel başvuru ile Meclis Başkanı, Genelkurmay Başkanı, kuvvet komutanları ile Jandarma Genel Komutanı’nın da görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divanda yargılanmasına ilişkin değişiklik de bu kapsamda gündeme gelecek.

YÜKSEK ASKERî ŞÛRÂ KARARLARI

Anayasanın, ‘’Yargı Yolu’’ başlıklı 125. maddesinde değişiklik yapılıyor. Buna göre, Yüksek Askerî Şûrâ’nın terfi işlemleri ile kadrosuzluk dolayısıyla emekliye ayırma hariç, her türlü ilişik kesme kararlarına karşı yargı yolu açılıyor. Bu çerçevede Yüksek Askerî Şûrâ’nın Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’da bir değişiklik ile yargıya başvurunun şekil ve usullerine ilişkin bir düzenleme sözkonusu olacak.

Anayasanın ‘’Askerî Yargı’’ başlıklı 145. maddesinde yapılan değişiklikle askerî yargının görev alanının yeniden belirleniyor. Bu kapsamda askerî yargıya ilişkin mevzuat, ilgili ceza ve usul yasaları ile ilgili askerî ceza ve usul yasalarında düzenleme gündeme gelecek. ‘’Ekonomik ve Sosyal Konsey’’in Anayasa kapsamına alınmasıyla konseyin kuruluş ve işleyişine ilişkin yasal düzenleme gerekiyor. Ayrıca ‘’Kamu denetçiliği’’ (ombudsman) kurumu da anayasal çerçeveye giriyor. Bu kapsamda kamu başdenetçisinin TBMM’de seçimi, kurumsal yapı ve çalışma esasları da çıkarılacak bir yasayla düzenlenecek.

15.09.2010


 

‘Başkanlık‘ gündemimizde yok

AKP Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, ‘’Ne bugünkü (dünkü) MYK’da, ne de başka bir yerde somut olarak Türkiye başkanlık sistemine geçer diye bir tartışma yapılmayacak’’ dedi. Çelik, “Başkanlık sistemi, ‘Ben hadi başkanlık sistemine geçiriyorum’ deyip de, birden bire geçebileceğiniz birşey değil. Son derece karmaşık işleyen ve başka mekanizmalar gerektiren süreçtir” şeklinde konuştu.

Başkanlığa birden bire geçilmez AKP Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, ‘’Ne bugünkü MYK’da, ne de başka bir yerde somut olarak Türkiye başkanlık sistemine geçer diye bir tartışma yapılmayacak’’ dedi.

AKP yöneticileri, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı için parti genel merkezine gelişlerinde basın mensuplarının sorularını cevapladılar. Genel Başkanı Yardımcısı Ömer Çelik, başkanlık sistemiyle ilgili somut gündemlerinin olmadığını belirterek, şunları söyledi: “Bu, Sayın Başbakan’ın bir televizyon programında, sistemin daha verimli işlemesiyle ilgili bir kanaatini belirtmesi üzerine ortaya çıktı. Ne bugünkü MYK’da ne de başka bir yerde somut olarak Türkiye başkanlık sistemine geçer diye bir tartışma yapılmayacak. Türkiye’nin daha verimli yönetilmesi için sistem tartışmalarının yapılması TBMM’nin iç tüzüğünden tutun da, ta ki Başkanlık sistemine kadar Türkiye’nin entellektüel hayatı, siyasî hayatı açısından önemlidir.’’

Bu tartışmaların, Türkiye’deki siyasî düşünceyi, siyasî algılamayı geliştirdiğini belirten Ömer Çelik, ‘’Ama maalesef Türkiye’de sistemle ilgili tartışma yaptığınızda belli çevreler bunu rejim sorununa dönüştürmeye çalışıyor. Türkiye’nin rejimiyle ilgili bir problemi yoktur. Ama sistem konusundaki tartışma bugünde sürer, yarında sürer, öbür günde sürer. Başkanlık sistemi, ‘ben hadi başkanlık sistemine geçiriyorum’ deyip de, birdenbire geçebileceğiniz bir şey değil. Son derece karmaşık işleyen ve başka mekanizmalar gerektiren süreçtir. Partinin, hükümetin gündeminde dün ve bugün Başkanlık sistemi tartışılacakmış gibi bir hava yaratılıyor. Böyle bir somut gündem yok’’ dedi.

Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş da başkanlık sistemiyle ilgili soruya, ‘’şu an bu konuları tartışmanın zamanı değil. Medya bu konuları gündeme getirmeye çalışıyor. Onun olgunlaşmasını bekliyoruz. Üzerinde çalışma ve değerlendirme yapılıyor’’ cevabını verdi.

15.09.2010


 

Özcan: Yakında ÖSYM yeni bir şekil alacak

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan ‘’Yakında Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi’nin (ÖSYM) yeni bir şekli olacağını’’ bildirdi.

Özcan, Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’yu makamında ziyaret etti. Yaklaşık yarım saat süren ziyaretin ardından gazetecilerin KPSS ile ilgili iddialar konusundaki soruları üzerine Özcan, bu konuda soruşturmanın devam ettiğini ve bu sebeple bir açıklama yapmak istemediğini söyledi. ‘’Bakan Çubukçu ile görüşmelerinin konusunun’’ sorulması üzerine Özcan, ‘’Millî Eğitim Bakanımızı her zaman ziyaret edebilirim. Bakanımızı ziyaret ettim. Biz eğitimle ilgileniyoruz. Çok ortak sorunumuz var’’ dedi.

Bir başka soru üzerine Özcan, KPSS’ye ilişkin soruşturmanın biran önce bitmesini istediklerini ifade etti. Bir gazetecinin ‘’Bugün Paris’e yapmayı planladığınız seyahati neden iptal ettiniz?’’ sorusuna, ‘’İşte bunlar için iptal ettik. Böyle bir durumda gidemedik’’ cevabını verdi. ‘’ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan’ın KPSS ile ilgili soruları hazırlayan sınav komisyonunun değişip değişmeyeceğine YÖK’ün karar vereceği’’ yönündeki açıklamasının hatırlatılması üzerine Özcan, ‘’O konuda bir şey söylemeyeceğim. Ama yakında ÖSYM’nin yeni bir şekli olacak. Bunu söyleyebilirim’’ diye konuştu. Bir gazetecinin ‘’Meclis açılınca mı?’’ sorusuna Özcan, ‘’Herhalde o zaman olur’’ karşılığını verdi. Özcan, ‘’Millî Eğitim Bakanı ile bu konuyu mu görüştünüz?’’ sorusu üzerine, ‘’Olabilir’’ dedi. ‘’ÖSYM Başkanı’nın görevden alınması söz konusu mu?’’ sorusunu ise Özcan, ‘’Hayır’’ diye cevapladı.

15.09.2010


 

Oy kullanamayan Kılıçdaroğlu’na suç duyurusu

ADALET Platformu Başkanı Adem Çevik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında, Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi’ne ‘’gerçek dışı beyanda bulunduğu’’ iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.

Üsküdar Adliyesi önünde gazetecilere açıklama yapan Çevik, Kılıçdaroğlu’nun oy kullanmaması üzerine başlatılan tartışmaların önemli bir gerçeğin ortaya çıkmasını sağladığını söyledi. Çevik, İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın açıklamaları ve Kılıçdaroğlu’nun oturduğu söylenen Kâğıthane’deki mahallelerin muhtarlarının ifadelerinin ‘’suçun sabit olduğunu’’ gösterdiğini savundu. Nüfus Hizmetleri Kanunu’nda, yanlış adres beyanında bulunanlar hakkındaki hükmün açık olduğunu ifade eden Çevik, Anayasa’nın eşitlik ilkesi çerçevesinde herkesin kanun önünde eşit olduğunu dile getirdi. Adem Çevik, siyasetçilerin bu konularda daha dikkatli olması ve kötü örnek oluşturmaması gerektiğini vurgulayarak, ‘’Hayır kampanyasının öncü ismi, ana muhalefet partisi genel başkanı olan şahsın, referandumda oy kullanmaması ile sonuçlanan durumun arkasındaki kanunsuzluk bu anlamda özel bir önem taşımaktadır’’ dedi.

Adalet Platformu Başkanı Çevik, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 67. Maddesinin ‘’Gerçeğe aykırı yerleşim yeri veya cüzdan talep belgesi veren köy veya mahalle muhtarları ile herhangi bir işlem sebebiyle nüfus müdürlüğüne gerçek dışı beyanda bulunanlar ve bunlara tanıklık edenler, altı aydan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır’’ hükmünü içerdiğini belirterek, dilekçesinde, ‘’Bu maddenin şüpheli şahıs tarafından ihlâl edilmiş olduğundan, kişi hakkında yasa hükümleri uyarınca işlem yapılmasını talep ederim’’ ifadelerine yer verdiğini söyledi. Adem Çevik, açıklamanın ardından dilekçesini İstanbul Cumhuriyet Savcılığına iletilmek üzere, Üsküdar Adliyesi Cumhuriyet Savcısı Ahmet Kıpçak’a teslim etti.

15.09.2010


 

AİHM’den Hrant Dink mahkûmiyeti

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, uğradığı saldırıda hayatını kaybeden gazeteci Hrant Dink’in ailesinin yaptığı başvuruda Türkiye’yi suçlu buldu. AİHM, Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 2, 10 ve 13. maddelerini ihlâl ettiğine hükmetti. Karar gereği Türkiye, Dink’in yakınlarına mahkeme masrafları da içinde olmak üzere 133 bin euro ödeyecek.

AİHM, Dink dâvâsında Türkiye’yi suçlu buldu AVRUPA İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), uğradığı saldırıda hayatını kaybeden gazeteci Hrant Dink’in ailesinin yaptığı başvuruda Türkiye’yi suçlu buldu. AİHM, Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 2,10 ve 13. maddelerini ihlal ettiğine hükmetti. Karar gereği Türkiye, Dink’in yakınlarına mahkeme masrafları da içinde olmak üzere 133 bin avro ödeyecek. AİHM, Dink’in ve ailesinin farklı tarihlerde yaptıkları beş ayrı başvuruyu birleştirerek ele aldığı davada ortak bir karar verdi. Dink’in ailesi yaptığı başvuruda, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin yaşama hakkıyla ilgili 2, ifade özgürlüğüyle ilgili 10 ve etkili başvuru hakkıyla ilgili 13. maddesinin Türkiye tarafından ihlâl edildiği suçlamasında bulunmuştu. Ailenin başvurusunda, “devletin, Hrant Dink’in yaşam hakkının korunmasıyla ilgili sorumluluğunu yerine getiremediği ve saldırının faillerini etkili bir şekilde soruşturmadığı” ve Dink’in, “Türkiye’de yargılanıp mahkûm olmasıyla aşırı uçların hedefi haline getirildiği” şeklindeki iddialar yer almıştı.

15.09.2010


 

Sonuçlar, uzlaşmacı siyasî kültürün başlangıcı olabilir

EGE Sanayicileri ve İşadamları Derneği (ESİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Sıtkı Şükürer, referandum sonuçlarının uzlaşmacı siyasi kültürün başlangıcı olabileceğini belirtti.

Şükürer, yaptığı yazılı açıklamada, referandum öncesinde kamuoyuna büyük bir ayrışma ve kutuplaşma görüntüsü verildiğini ifade etti. Sonuçların, ülkede karşılıklı olarak seçmen duyarlılıklarına ilgi gösteren ve birbirine yakınlaşan iki büyük partili bir siyasî düzenin işaretleri olarak yorumlanabileceğini anlatan Şükürer, şunları kaydetti: ‘’Bu fırsatın her iki büyük siyasî parti tarafından en iyi şekilde değerlendirileceğine inanıyoruz. Zira, yüzde 42’lik ‘Hayır’ oyları küçümsenecek, yabana atılacak bir oran olmadığı gibi, demokrasi de karşıdakini yok var sayarak yürütülecek bir sistem değildir. Tam tersine, batıda çoğu kez görüldüğü üzere, halkın öncelik ve tercihlerine daha iyi cevap verdiği için daha fazla oy alan siyasî partilerin bu açıdan örnek alındığı ölçüde benzeşmelerin olduğu ve parti sayısını azaltan bütünleşmelerin yaşandığı bir rejimdir. Referandum sonuçları, uzlaşmacı siyasî kültürün başlangıcı olabilir.’’ Şükürer, karşı görüşleri, kaygıları, talepleri dikkate alan, çoğulcu uzlaşma kültürünü geliştirecek adımların hızla atılmasını ve Avrupa Birliği hedefinden ayrılmayan ekonomik-sosyal kalkınma heyecanının toplumun her katmanına yayılmasını umut ettiklerini kaydetti.

15.09.2010


 

Vali Türker: Katılımın az olmasının sebebi terör örgütü

HAKKÂRİ Valisi Muammer Türker, Hakkâri’de referanduma katılım oranının düşük olmasının en önemli sebebinin, terör örgütünün bölgedeki seçmenlere uyguladığı baskı olduğunu söyledi.

Referanduma en az katılım oranının, yüzde 9.05 olduğu Hakkari’de sonuçları değerlendiren Vali Muammer Türker, referandum sonucunun vatana ve millete hayırlı olması dileğinde bulundu. Referandumda, şehirde gerekli güvenliği sağladıklarını anlatan Vali Türker, şöyle devam etti: ‘’Hakkâri’de referanduma katılım oranı düşük oldu, bunun en önemli nedeni, terör örgütünün bu bölgedeki seçmenlere uyguladığı baskıydı. Terör örgütünün bu bölgedeki faaliyetlerinin, vatandaşlar üzerinde yoğunlaşmış olması dolayısıyla böyle bir sonuç doğdu. Keşke insanların hür iradesi daha büyük boyutta sandığa yansımış olsaydı ve insanlar geleceğini oylarken bu fırsatı değerlendirmiş olsaydı.’’

15.09.2010


 

Kıbrıs’taki çözümsüzlükte AB’nin payı var

KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Kıbrıs sorununa bugüne dek çözüm bulunamamasında Avrupa Birliği’nin (AB) payı olduğunu söyledi.

Brüksel temaslarıyla ilgili basın toplantısı düzenleyen Eroğlu, Kıbrıs sorunu çözülmeden Yunanistan’ı ve Rum kesimini üyeliğe kabul eden AB’nin, bu davranışıyla çözümsüzlüğü teşvik ettiğini belirtti. AB’nin bu hatasını telâfi etmesi ve Kıbrıslı Türklere verdiği sözleri tutması için KKTC’ye ambargoları kaldırması ve doğrudan ticareti başlatması gerektiğini vurgulayan Eroğlu, bu adımların atılmaması halinde Kıbrıs’ta çözüm istediğini her fırsatta tekrarlayan AB’nin samimiyet testini kaybetmiş olacağı uyarısında bulundu. Eroğlu, AB’nin tutumuyla ilgili “AB yetkilileriyle konuştuğumuzda (haklısınız) diyen çok oluyor. (O zaman doğrudan ticaret tüzüğüne oy verin) dediğimizde, (bir üyemizi kıramayız) diyorlar” değerlendirmesinde bulundu.

15.09.2010


 

İstanbul, 1 Kasimda aıle hekımlığiıne geçıyor

İstanbul’da 1 Kasımda başlayacak aile hekimliğinde çalışmak isteyen kamuda görevli olmayan hekimler, 20 Eylüle kadar başvuruda bulunabilecek.

Sağlık Bakanlığından konuya ilişkin yapılan açıklamada, bu yıl sonuna kadar tüm ülkeye yaygınlaştırılması planlanan aile hekimliği uygulamasına, Eylül ayı itibarıyla 62 ilde başlandığı bildirildi. Uygulamaya geçilen illerde yaklaşık 11 bin 653 aile hekiminin, 3 bin 779 aile sağlığı merkezinde, 41 milyon 389 bin vatandaşa hizmet verdiği, bunun da bütün nüfusun yüzde 54’üne tekabül ettiği belirtilen açıklamada, ‘’Daha önce İzmir, Adana, Bursa ve Ankara gibi büyük illerde uygulamaya geçilen aile hekimliği, yerleştirme işlemleri devam eden İstanbul’da 1 Kasım 2010 tarihinde başlayacaktır’’ ifadesine yer verildi.

15.09.2010


 

Bir an önce sivil anayasa

DESK ve Din-Bir-Sen Genel Başkanı Lütfi Şenocak, iktidar ve muhalefetin el ele vererek, bir an önce hür ve demokrat Türkiye’ye yakışan özde sivil bir anayasayı milletin önüne koymasını istedi.

Şenocak, yaptığı yazılı açıklamada, Anayasa değişikliği ile ilgili referandum sürecinin 12 Eylülde sona erdiğini, bundan sonraki gündemin, mutlaka yeni ve demokratik bir anayasa olması gerektiğini kaydetti. Referandum sonucunun, insanların daha hür ve daha demokrat bir ülkede yaşamak istediğini ortaya koyduğunu vurgulayan Şenocak, şöyle devam etti:

‘’Bu kabul milletimizin darbe anayasasından bir an önce kurtulmak istediğini ortaya koyuyor. Gerek iktidar ve gerekse muhalefet bu talebi görmeli ve el ele verip bir an önce hür ve demokrat Türkiye’ye yakışan özde sivil bir anayasayı milletin önüne koyabilmelidir. Pakete ‘Yetmez, ama...’ kaydıyla ‘evet’ diyenlerin de farklı gerekçelerle ‘hayır’ diyenlerin de büyük çoğunluğunun talebi aynı. 30 yılını dolduran 12 Eylül ihtilâlinin hazırladığı ve 28 yıldır, ara ara yapılan rötuşlarla yürürlükte olan darbe anayasası ile Türkiye’nin bir yere varamayacağını halkımız bir kez daha göstermiştir.’’

Anayasanın özüne dokunmayan makyaj düzenlemeler bir kenara itilerek, halkın önüne sivil ve demokratik bir anayasanın konulması gerektiğini belirten Şenocak, kamu çalışanları olarak hükümetten beklentilerinin, iç hukukta düzenlemeye gidilerek anayasa ve mevzuatın uluslar arası sözleşmelere uygun hale getirilmesi, toplu sözleşmenin yanı sıra grev hakkının anayasal güvenceye kavuşturulması olduğunu bildirdi. Yeni anayasa ile Türkiye’nin imzaladığı başta ILO sözleşmeleri olmak üzere diğer uluslar arası sözleşmelerin öncelikli olarak uygulamaya konulmasını, tüm çalışanlara sendikal hakların tanınmasını isteyen Şenocak, çalışma hayatının, birçok beklentinin gerçekleşmesi özlemi içinde olduğunu belirtti.

DES GENEL BAŞKANI AVCI:

ANAYASA ACİLEN YENİLENMELİ

Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkanı Gürkan Avcı da Türk milletinin iradesini yansıtan referandum sonucunu memnuniyetle karşıladıklarını ve demokratik bir Türkiye açısından umut verici bulduklarını kaydetti. Anayasa’nın acilen yenilenmesi gereğinin tam bir toplumsal farkındalığa dönüştüğünü vurgulayan Avcı, bütün siyasî partilerin, sendikaların ve sivil toplum örgütlerinin yeniden büyük Türkiye için şartsız, ön yargısız, şeffaf ve katılımcı bir anayasaya katkı ve katılımda bulunması gerektiğini ifade etti.

15.09.2010


 

ASKON: Büyümede yeni stratejilere ihtiyaç var

Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Mustafa Koca, büyüme için yeni stratejilere ihtiyaç bulunduğunu belirtti.

Koca, büyüme rakamlarına ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, açıklanan büyüme rakamlarının, Türkiye’nin doğru bir istikamette bulunduğunun önemli bir göstergesi olduğunu belirtti. Büyüme ile ilgili bu olumlu gelişmelere rağmen, Türkiye’nin dezavantajlı taraflarını her zaman göz önüne alması ve gerçek anlamda yapısal arızaları kökten yok edecek politikalara yönelmesi gerektiğine işaret eden ASKON Başkanı Koca, ‘’Asla unutulmamalı ki, hâlâ büyüme gerçekleştikçe cari açık tehlikesi büyüyor, ekonomi yavaşladıkça bütçe açığı yükseliyor. Bu durum, müzmin problemlerimizin devam ettiği anlamına gelmektedir. Asıl başarı bu müzmin yapıyı değiştirmekten geçmektedir’’ görüşünü bildirdi. Koca, ‘’İçinde bulunduğumuz şans atmosferini, önümüzde var olan seçim geçitlerine feda etmeyelim. Hem genel seçim hem Cumhurbaşkanlığı seçimi, mazeretlerimiz haline dönüşmesin. Büyüme politikalarımızı da istihdam dostu yapmanın mücadelesini verelim. Ayrıca büyüme için yeni stratejilere ihtiyaç bulunmaktadır. Geleceğin Türkiye’sinin ihtiyaç hissettiği bir strateji kurmak zorundayız. Hangi alanlara odaklanacağımız belli olmalı. Top yekun sağlıklı bir yönlendirmeyle üretim, ihracat ve sanayileşme gerçekleştirilmeli, diğer değerlerimizi geleceğe göre şekillendirmeyi başarmalıyız’’ ifadelerini kullandı.

15.09.2010


 

Belediye Meclisi’nden Pakistan’a yardım eli

Beykoz Belediye Meclisi Eylül ayı Olağan toplantısında Meclis Üyeleri ve diğer atanmışlara ödenen Huzur haklarının Pakistan’a bağışlanmasına karar verildi.

Eylül Ayı Olağan Oturumunu yapan Beykoz Belediye Meclisi, AKP ve CHP’li Meclis Üyelerinin katılımıyla ve Başkan Vekili Birzat Mermer yönetiminde yapıldı. Pakistan ve Rize’de yaşanan sel felâketi dolayısıyla Meclis adına üzüntülerini ifade eden Mermer, ölenlere rahmet yakınlarına da sabırlar dilediklerini belirtti. Toplantıda Türkiye genelinde başlatılan ve hükümetinde desteklediği Pakistan’a yardım kampanyasına dikkat çekilirken, Beykoz Belediyesi Meclis Üyeleri ve bazı atanmış bürokratların Eylül ayı Huzur haklarının bağış yapılması karara bağlandı. Kararın okunmasının ardından yapılan oylamada Pakistan’a bağış yapılması yönündeki önerge oy birliğiyle kabul edildi.

15.09.2010


 

Terörist cenazesinde gerginlik

HakkÂride etkisiz hale getirilen 9 teröristten 1’inin cenazesi sırasında çıkan gerginlik, Belediye Başkanı Fadıl Bedirhanoğlu tarafından yatıştırıldı.

Hakkâri kırsalında, 6 Eylül’de güvenlik güçleri ile terör örgütü PKK üyeleri arasında çıkan çatışmada etkisiz hale getirilen 9 teröristten biri olan Beytullah Özkan’ın cenazesi, belediyeye ait ambulansla hastane morgundan alınarak, Keklikpınar Mahallesi mezarlığında toprağa verildi. Cenazenin toprağa verilmesinin ardından büyük bölümü çocuklardan oluşan bir grup, Pehlivan Mahallesi’nde bir araya gelerek, ateş yaktı. Olay yerine gelen polis, basınçlı su ve biber gazı ile grubu dağıttı. Kısa süre sonra Pehlivan Mahallesi’ne gelen Belediye Başkanı Fadıl Bedirhanoğlu ile bazı BDP’li yöneticiler de yeniden bir araya gelen ve polise taş atan grupla görüştü. Bedirhanoğlu’nun evlerine gitme uyarısında bulunduğu çocuklar dağıldı, esnaf da kapattığı iş yerlerini açtı.

15.09.2010


 

‘’Boykot tehdidi’’ne 8 tutuklama

Mersin’de, halkın sandığa gitmemesi için baskı uyguladıkları iddiasıyla gözaltına alınan 17 kişiden 8’i tutuklandı.

Alınan bilgiye göre, İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, ağırlıklı olarak Doğu ve Güneydoğu’dan göçle gelen vatandaşların ikamet ettiği mahallelerdeki vatandaşları, referandumda oy kullanmamaları için tehdit ettiği önü sürülen kişilere yönelik yaptığı eş zamanlı operasyonda gözaltına alınan 17 kişi, çıkarıldıkları adlî makamlardaki sorgulamaları tamamlandı. Sorgusu tamamlananlardan 8’inin tutuklandığı, 9’unun ise serbest bırakıldığı bildirildi. Polis ekiplerince, vatandaşlara halk oylamasında oy kullanmaya gitmemeleri yönünde bazı kişilerce baskı yapıldığı, evlere tehdit mektuplarının bırakıldığı bilgisini üzerine 10 Eylül’de düzenlenen operasyonla 17 kişi gözaltına alınmıştı.

15.09.2010


 

İstanbul’a 8 ayda 4,5 milyon yabancı ziyaretçi geldi

İstanbul’a ocak-ağustos döneminde gelen yabancı sayısı 4 milyon 543 bin 544 olarak gerçekleşti.

İstanbul Kültür ve Turizm Müdürlüğünden yapılan açıklamada, Atatürk ve Sabiha Gökçen havalimanları ile Haydarpaşa, Pendik ve Karaköy limanlarından alınan verilere göre, Ocak-Ağustos aylarında İstanbul’a 4 milyon 543 bin 544 yabancı geldiği bildirildi. Rakamlar geçen yılın aynı dönemi ile karşılaştırıldığında, yüzde 7,6’lık azalma yaşandığı ortaya çıktı. Ayrıca Edirne’deki Kapıkule, İpsala, Pazarkule ve Hamzabeyli Kara Hudut kapıları ile Kapıkule ve Uzunköprü Gar Hudut kapılarından giriş yapan yabancılardan üçte birinin İstanbul’a geldiği de belirlendi. İstanbul’a gelen toplam yabancı ziyaretçi sayısı 5 milyon 63 bin 371 olarak hesaplandı. İstanbul’a gelen yabancı ziyaretçilerin milliyetlerine bakıldığında, yüzde 13’lük oranla Almanlar ilk sırada yer aldı. Almanları yüzde 5,8’erlik oranla İtalyanlar ve Ruslar izledi. Ziyaretçilerin, yüzde 5,2’lik bölümünü İngilizler, yüzde 5,1’lik bölümünü de Amerikalılar oluşturdu. İstanbul’a gelen yabancı ziyaretçilerin yüzde 3,9’luk oranını da İranlıların oluşturduğu belirlendi.

15.09.2010


 

Yaz kararnamesi Resmî Gazetede

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun (HSYK), 2010 Adlî Yargı Yaz Kararnamesi Resmî Gazete’de yayımlandı.

HSYK, bin 274 adlî yargı hakim ve cumhuriyet savcısının atamasını, 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu uyarınca 16 Ağustos 2010 tarihinde yapmıştı.

15.09.2010


 

Minikler için zil çaldı

İLKÖĞRETİMDE 1 milyon 300, okul öncesinde 1 milyon 100 bin olmak üzere yaklaşık 2 milyon 400 bin öğrenci dün okulla tanıştı.

Yurt genelinde ‘’Okula Uyum Programı’’ kapsamında normal tarihten 1 hafta önce okula başlatılan anaokulu ve ilköğretim 1. sınıf öğrencileri ilk günlerinde okul yönetimleri tarafından hazırlanan faaliyetlerle karşılandı. İstanbul Çeliktepe Cengizhan İlköğretim Okulunda düzenlenen faaliyetlerle okula başlayan öğrenciler, velileriyle birlikte erken saatlerde okula gelmeye başladı. Okul bahçesinde sınıflarına göre sıra olan öğrenciler, öğretmenleri tarafından sınıflarına götürüldü. Anne ve babalarından ayrılmak istemeyen ve ağlayan öğrencilerin velilerine sınıflarda bir süre kalmalarına izin verildi. Sınıflarına giren öğrenciler, öğretmenleri tarafından sıralarına yerleştirildikten sonra sıraların üzerine kendileri için bırakılan keki yeyip, meyve sularını içti. Daha sonra okul yönetimi tarafından, öğrencilerin okula alışabilmeleri için düzenlenen faaliyetler kapsamında palyaçolar sınıfları dolaşarak, öğrencileri eğlendirmeye başladı. Öğrenci velisi Sabahat Arifoğlu da kızının okula bu yıl başladığını, ancak kendisine çok bağlı bir çocuk olduğu için okula alışma sürecinin biraz sıkıntılı geçtiğini söyledi. Edirne Millî Eğitim Müdürü Şerafettin Demirci, 8 bin 500 öğrencinin okulla başlaması dolayısıyla İsmail Güner İlköğretim Okulunda yaptığı konuşmada, velilere başarıda ailenin önemine işaret etti. Daha sonra sıraya giren öğrenciler, sınıflarına alındı. Bazı öğrenciler sevinçle yeni arkadaşlarıyla kaynaşırken, bazılarının da ağlayarak anne ve babalarına sarıldığı görüldü. Okul öğretmenleri öğrencilere meyve suyu ve kek ikram etti. Kırklareli Millî Eğitim Müdür Vekili Resül Yeşilyurt da, 3 bin 776 minik öğrencinin okulla başladığını, öğrenciler kadar velilerin de heyecanlı olduğunu gördüklerini söyledi. Minik öğrencilerin bir hafta içerisinde birbirleriyle kaynaşarak okula hazırlanacağını bildiren Yeşilyurt, Kırklareli’nde 3 bin 776 öğrencinin, 173 öğretmen nezaretinde okullu olduğunu belirtti. Okula yeni başlayan minik öğrenciler, aileleriyle geldikleri okullarında öğretmenleriyle sınıflarına girdi. Bazı okullarda öğrencilere gofret ve çikolata ikramında bulunuldu. 2010-2011 eğitim-öğretim yılı 20 Eylül Pazartesi günü başlayacak.

OKUL ÖNCESİ OKULLAŞMA ORANI: YÜZDE 39

ANKARA Karapürçekler’deki Altındağ Belediyesi Anaokulu’nda Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun katılımıyla tören düzenlendi. Törende konuşan, Bakan Çubukçu, çocukların bugünkü heyecanlarını ömür boyu unutamayacaklarını söyledi. 2010-2011 eğitim öğretim yılının eğitim hayatına ilk adımlarını atan bütün çocuklara, öğretmenlere ve velilere hayırlı olmasını dileyen Çubukçu, ‘’Okul öncesine yaptığımız yatırımların sonucunda 2001-2002 eğitim öğretim yılında 4-6 yaş arası çocuklarda yüzde 11.7 olan okul öncesi eğitimde okullaşma oranı, 2009-2010 eğitim öğretim yılında yüzde 39’a ulaşmıştır’’ dedi.

15.09.2010


 

Yurtdışından İngilizce okutmanlar getirildi

YÜKSEKÖĞRETİM Kurulu (YÖK) Başkanlığı ve Fullbright Eğitim Komisyonu arasında yapılan anlaşma çerçevesinde, yurtdışından gelen İngilizce öğretim elemanı asistanları yeni açılan üniversitelerde göreve başlayacak.

YÖK ile Fullbright Eğitim Komisyonu işbirliğinde gerçekleştirilen program çerçevesinde öğretim elemanı asistanlarına verilecek eğitim, Başkent Öğretmenevi’nde başladı. Programın açılışına katılan YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, bu işbirliğinin çok önemli olduğunu belirterek, anlaşma kapsamında 54 İngilizce öğretim elemanının bu yıl yeni açılan üniversitelerde çalışmaya başlayacağını söyledi. Gelecek sene için 200 öğretim elemanı çağırmayı planladıklarını ifade eden Özcan, bu programın amacının öğrencilere sadece İngilizce öğretmek olmadığını, bunun dışında ülkeler arası yakınlaşmanın sağlanması olduğunu vurguladı. Özcan, yurtdışından gelen öğretim elemanı asistanlarının Türk öğrencilerle tanışarak Türk kültürünü yakından tanıma fırsatı elde edeceklerini belirtti.

PROGRAM HAKKINDA

İşbirliği çerçevesinde 54 İngilizce öğretim elemanı asistanı 2010-2011 öğretim yılında Türkiye’de yeni açılan üniversitelerde görevlendirilecek. Bu öğretim elemanı asistanlarının 46’sının aylık ödemesi YÖK, 8’inin aylık ödemesi de Fullbright tarafından karşılanacak. Program, yükseköğretimde verilen İngilizce dil eğitimi derslerine destek olunması ve özellike de yeni açılan üniversitelerdeki İngilizce öğretim elemanı sıkıntısına çözüm getirmeyi amaçlıyor. Bu programla, öğrencilerin İngilizce konuşma becerilerinin geliştirilmesi hedefleniyor. Öğretim elemanı asistanları Ankara’da gerçekleştirilecek 2 haftalık oryantasyon eğitimine katılacak ve daha sonra görevlendirildikleri üniversitelere yerleştirilecek. Asistanlara oryantasyon eğitiminde, Türkiye’ye dair genel bilgiler, Türk yükseköğretim sistemi, görevleri hakkında bilgiler verilecek.

Fethiye’de 7 bin 524 kişi okuma yazma bilmiyor

“DÜNYA Okuma Yazma Günü’ faaliyetleri kapsamında açıklama yapan Fethiye Halk Eğitim Merkezi (FHEM) Müdürü Osman Koftu, ilçede 7 bin 524 kişinin okuma yazma bilmediğini belirtti. Bu yıl Ramazan Bayramı’na denk geldiği için kutlanamayan 8 Eylül Dünya Okuma Yazma Günü, Fethiye’de gecikmeli de olsa kutlandı. Gün kapsamında bir açıklama yapan Fethiye HEM Müdürü Koftu, Türkiye’de hala 4 milyon 863 bin okuma yazma bilmeyen insan olduğunu ifade etti. Muğla genelindeki okur yazar olmayan sayısının ise 32 bin olduğuna işaret eden Osman Koftu, bu sayının Fethiye’de 7 bin 524 olarak kayıtlara geçtiğini açıkladı. Koftu, “2009-2010 eğitim öğretim yılında kurum olarak 7 adet 1. kademe ve 11 adet 2. kademe okuma yazma kursu açtık. Bu okuma yazma kurslarına 205 kursiyer katıldı ve okuma yazmayı öğrendi. Okur yazar oranının artması için kurum olarak her türlü imkânımızı seferber etmiş bulunmaktayız. Vatandaşımızın okuma yazma bilmediğini, kurumumuza, en yakın okul müdürlüğüne, muhtarlığa veya resmî kuruma bildirmesi yeterlidir. Her köy, mahalle ve beldemizde kursiyer sayısı sınırlaması olmadan kursları ücretsiz bir şekilde açabilmekteyiz. Ayrıca, kursiyerlerin çalışma kitaplarını da karşılamaktayız.” dedi.

15.09.2010


 

Açık öğretimde kayıt zamanı

ANADOLU Üniversitesi (AÜ) Açıköğretim Fakültesi Dönemlik-Kredili Uzaktan Eğitim Önlisans Programlarına 2010 Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemi (ÖSYS) sonucunda yerleştirilen adayların kayıt işlemleri başladı.

AÜ’den yapılan yazılı açıklamaya göre, 2010 ÖSYS sonucunda Açıköğretim Fakültesi ‘’Eczane Hizmetleri’’, ‘’Gıda Kalite Kontrolü ve Analizi’’, ‘’Kimya Teknolojisi’’, ‘’Tıbbî Laboratuvar Teknikleri’’, ‘’Tıbbi ve Aromatik Bitkiler’’ ve ‘’İlahiyat’’ Dönemlik Kredili Uzaktan Eğitim Önlisans Programlarına yerleştirilip yeni kayıt yaptıracak öğrencilerin kayıt işlemleri 17 Eylül mesai bitiminde sona erecek. Adayların 2010-2011 öğretim yılına ilişkin internet başvuru işlemlerini http://kayit.anadolu.edu.tr adresinden yaptıktan sonra, 2010-2011 Öğretim Yılı İnternet Başvuru ve Kayıt Kılavuzu’nda açıklanan kayıt belgelerini hazırlayarak Açıköğretim Fakültesi bürolarına bizzat başvurmaları gerekiyor.

15.09.2010


 

Bayram harçlıklarını Pakistan’a gönderdiler

KAYSERİ'DE aynı apartmanda ikamet eden çocuklar, aldıkları ortak bir kararla bayram boyunca harçlık olarak topladıkları 640 lirayı Pakistan’da yaşanan sel felâketinde zarar görenlere gönderdi.

Kayseri’nin Talas ilçesi Bahçelievler Mahallesi’ndeki Metin Park Sitesi B Blok’taki konutlarda oturan çocuklar, kendi aralarında karar alarak bayram harçlıklarını Pakistan’da meydana gelen sel felâketi sonrası sıkıntıya düşen, açlıkla karşı karşıya kalan Pakistan halkına göndermeye karar verdi. Çocuklar, bu kararlarına ailelerinden de destek buldu. Yaşları 1-18 arasında değişen çocuklar, bayram topladıkları harçlıklarını apartmanda ikamet eden bir büyükleri vasıtasıyla Kimse Yok Mu Derneği’nin banka hesabına yatırdı.

15.09.2010


 

AYM ve HSYK 30 günde değişecek

5982 sayılı ‘’Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’’un, halk oylamasıyla kabulünün ardından Anayasa Mahkemesi ve HSYK yeniden yapılandırılacak.

AYM ve HSYK’nın yeni üyeleri kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonraki 30. günü takip eden iş günü görevlerine başlayacaklar. Kanun, YSK’nın halk oylamasına ilişkin kesin sonuçları Resmî Gazete’de açıklamasıyla yürürlüğe girecek.

15.09.2010


 

Okul başarısı için TV’yi kapatın

YENİ okul dönemine olumlu başlangıç yapmak çocuğun genel davranışlarını, kendine güvenini ve akademik başarısını etkiliyor.

Memorial Hastanesi’nden Pedagog Dr. Melda Alantar, tatil sonrası okula dönüş için anne babalara önemli ipuçları verdi.Problemleri önceden çözün: Çocuğunuzun fiziksel ve ruhsal bir problemi varsa okula başlamadan çözülmüş olmalı.

Gerekli belge ve bilgileri gözden geçirin: Okuldan gönderilen yazılı belgeleri inceleyin. Belgeler çocuğun öğretmeni, sınıfı, okul için gerekli malzemeler, serbest zaman faaliyetleri, v.b. önemli bilgiler içermektedir.

Ajandanıza not düşün: Önemli günleri kişisel takviminiz üzerinde işaretleyin.

Okul alış verişi için son dakikaya kalmayın: Okul açılmadan bir-iki hafta önce alış verişinizi tamamlayın.

Uyku ve yemek düzeninde yeni uygulamaya geçin: Okullar açılmadan en az bir hafta önce uyku ve yemek düzeninizi özellikle kahvaltı saatlerini yeniden planlayın.

Televizyonu kapatıp başka aktivitelere yönlenmesini sağlayın: Çocuğunuzu sabah saatlerinde televizyon izlemek yerine; yap- bozla uğraşma, boyama, kitap okuma gibi faaliyetlere yönlendirin. Bu faaliyetler çocuğunuzun öğrenme sürecine ve okul düzenine alışmasını kolaylaştıracaktır.

Çocuğunuzla birlikte okulunu ziyaret edin: Çocuğunuz küçükse ya da yeni bir okula başlıyorsa onunla birlikte okula gidin.

Ev ödevleri için uygun ortam bulun: Okula yeni başlayan çocuklar için oturma odası ya da mutfak gibi ortak kullanım alanlarında erişkinlerin denetim ve gözetimlerine imkân sağlayan bir çalışma köşesi oluşturulabilir.

Okul eşyaları için uygun bir yer belirleyin: Her akşam okul çantasının düzenlenmesinin çocuğunuzun sorumluluğu olduğunu hatırlatın.

İşlerinizi çocuğunuzun okul programına göre düzenleyin: Yeni okul döneminde çocuğunuzun hissedebileceği endişeyi yenmesi ve okul düzenine alışmasına yardım olabilmek için serbest zamana ihtiyaç duyabilirsiniz.

Beslenme çantalarını bir gece önce hazırlayın.

15.09.2010

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Son Dakika Haberleri

Bütün haberler

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.