20 Kasım 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Güncel

 

Hızlı tren yatırımları tam sür'at İlerliyor

TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman, ‘’2013 yılında 48 yeni YHT setine ihtiyacımız olacak. Öncelikle 6 Yüksek Hızlı Tren (YHT) seti için alım ihalesine çıkacağız.

2011 içinde Köseköy-Gebze arasının yapımı için ihale sürecinin tamamlanmasını ve 42 tren seti için ihaleye çıkmayı amaçlıyoruz’’ dedi.

Karaman, yaptığı açıklamada, TCDD Genel Müdürlüğü’nün bünyesinde bulunan 12 YHT setinin 4’ünün Ankara-Eskişehir arasında gerçekleştirilen seferlerde kullanıldığını hatırlattı. Ankara-Konya YHT projesinin tamamlanmak üzere olduğunu belirten Karaman, Ankara Konya arasında, yıl sonuna kadar test seferlerine ve önümüzdeki yıl içinde de yolcu taşımacılığına başlamayı amaçladıklarını söyledi. Karaman, şunları kaydetti: ‘’Elimizdeki YHT setlerinden 4’ünü Ankara-Konya arasında YHT işletmeciliğinde kullanmayı planlıyoruz. Ayrıca Konya-Eskişehir arasına da YHT seferi koyacağız. Su seferler için de 2 YHT seti ayıracağız. 2 YHT setimiz de bakımda olacak. Ankara-İstanbul YHT Projesi’nin ikinci etabı olan Eskişehir-İstanbul arasını da 2013 yılında tamamlayarak, burada yolcu taşımacılığına başlamayı hedefliyoruz. Projenin tamamlanmasının ardından Ankara-İstanbul arasında ilk bir yıl içinde saat başı YHT seferi koymayı, daha sonra ise Ankara-İstanbul arasında 15 dakikada bir sefer koymayı istiyoruz. Öte yandan, devam eden 466 kilometre uzunluğundaki Ankara-Sivas YHT Projesi’nin 2013 yılında tamamlanması planlanıyor. Bandırma-Bursa-Ayazma-Osmaneli Hızlı Tren Projesi’nin Bursa-Yenişehir kesiminin yapımı için de ihaleye çıktık. Bu ihaleyi de hızla tamamlayarak Bursa’ya da YHT taşımacılığını 2013 yılında başlatmayı hedefliyoruz.

Tüm bu projelerin tamamlanacağını öngördüğümüz 2013 yılında 48 yeni YHT setine ihtiyacımız olacak. Bu nedenle, öncelikle 6 YHT seti için alım ihalesine çıkacağız. Şu anda şartname üzerinde çalışıyoruz. İhalenin tamamlanmasının ardından setlerin yapılması yaklaşık 2 yıl sürüyor. Ankara-İstanbul YHT Projesi’nin Köseköy-Gebze arasının yapımı için ihale süreci devam ediyor. İhalenin tamamlanarak sözleşmesinin imzalanmasının hemen ardından da 42 yeni YHT seti için ihaleye çıkacağız. 2011 içinde ihale sürecinin tamamlanmasını amaçlıyoruz.’’

20.11.2010


 

Bafa Gölü’nde ‘balık’ sevinci

Geçmİşte kirlilik, kuraklık ve balık ölümleriyle gündeme gelen Bafa Gölü’nün kirlilikten kurtarılarak hayata döndürülmesinin ardından göldeki balık ve kuş çeşitliliğinin artış gösterdiği bildirildi.

Milas Kaymakamı Bahattin Atcı, Bafa Gölü’nün kirlilikten kurtarılarak hayata döndürülmesinin ardından göldeki balık ve kuş çeşitliliğinin artış gösterdiğini söyledi. Bölgede turizm potansiyeli olduğunu belirten Atçı, ‘’Bafa Belediyesi de bölgeyle ilgili çalışma yapıyor. Ancak bölgede çözülmesi gereken bazı alt yapı sorunları var. Bu sorunların bir an önce çözülmesi gerekiyor. Bize ulaşan her kirlikik ihbarını sür'atle değerlendiriyor ve bölgeye çevre timleri gönderiyoruz.’’ diye konuştu. Bafa Belediye Başkanı Zühra Dönmez ise Bafa’daki fabrikaların atıklarını göle dökmesini önlemek amacıyla aldıkları tebdirlerin başarılı olduğunu anlatarak, ‘’Bafa’daki fabrikaların tamamı atıklarını yaptırdıkları havuzlarda topluyorlar. Bafa’nın yeniden hayat bulması bizi çok sevindirdi. Bafa Gölü ile ilgili bir dizi proje hazırladık. Bu projeleri önümüzdeki dönemde hayata geçirmeyi umuyoruz’’ diye konuştu. Dönmez, Bafa Gölü’nde çevre kirliliği yaşanmasını önlemek amacıyla Avrupa Birliği (AB)’ye proje sunduklarını da bildirdi. Milas İlçe Jandarma Komutanlığı ve Milas İlçe Tarım Müdürlüğü görevlileri, Kurban Bayramı süresince Bafa Gölü çevresinde, ‘’Kaçak avcılık, katı ve sıvı atık atımını önleme’’ amaçlı olarak görev yaptılar. Göl çevresinde devreye gezen jandarma çevre timleri, tatilcileri gölü kirletmemeleri konusunda uyararak, gölü kirletenlerin veya kaçak avlananların görülmesi durumunda 156 jandarma hattını arayarak uyarmalarını istedi.

20.11.2010


 

Sığırcık kuşları görsel şölen sundu

Tekirdağ’da, boş bir alanda toplanan sığırcık kuşları, gökyüzünde yaptıkları hareketlerle izleyenlere görsel şölen sundu.

Her yılın Kasım ayında toplanan sığırcık kuşları, uçarken yaptıkları hareketlerle izleyenlere unutulmaz anlar yaşatıyor. Gökyüzünde süzülen binlerce sığırcık kuşu, akşam olmasıyla birlikte birbirinden değişik hareketler sergiliyor. Sığırcık kuşlarının havadaki hareketlerini gören vatandaşlar, otomobillerinden inerek, kuşları izliyor. Kuşlara meraklı bazı vatandaşlar da paramotor eşliğinde kuşları yakından izleme fırsatı yakalıyor.

20.11.2010


 

Doğu’da hava sıcaklığı eksi 8 dereceye düştü

Doğu Anadolu Bölgesi’nde gece en düşük hava sıcaklığı eksi 8 dereceyle Erzurum ve Kars’ta ölçüldü.

Meteoroloji Bölge Müdürlüğünden alınan bilgiye göre, Sibirya üzerinden gelen yüksek basınç sisteminin etkisi altında olan bölgede, gece yaşanan soğuk hava etkisini sürdürüyor. Bölgede gece en düşük hava sıcaklığı sıfırın altında olmak üzere Erzurum ve Kars’ta 8, Ağrı ve Ardahan’da 7, Iğdır’da 2 derece olarak ölçüldü. Erzincan’da ise hava sıcaklığı 0 derece olarak kaydedildi. Beklenen en yüksek hava sıcaklığı ise Erzincan’da 18, Iğdır’da 17, Kars’ta 16, Ardahan ve Erzurum’da ise 15 derece olması tahmin ediliyor. Yetkililer, bölge genelinde hafta sonu da hava sıcaklığının aynı seviyede seyretmesinin beklendiğini bildirdiler. Bu arada, Ardahan’da şehir merkezinden geçen Kura Nehri kıyılarında, gece etkili olan soğuk hava dolayısıyla buzlanma görüldü.

20.11.2010


 

Çıra için kesilen ağaçlar koruma altına alındı

Sİvas’In Koyulhisar ilçesine bağlı Eğriçimen Yaylasında, vatandaşlar tarafından çıra oluşması için kesilen çam ağaçları koruma altına alındı.

İlçeye 17 kilometre uzaklıkta etrafı çam ağaçlarıyla çevrili, tabiî güzelliğiyle göz kamaştıran Eğriçimen Yaylasındaki çam ağaçlarının bir bölümünün çıra oluşması için gövdelerinden kesildiği görüldü. Bunun üzerine çam ağaçlarının korunması için, Koyulhisar Orman İşletme Müdürlüğüne bağlı ekipler harekete geçti. Ekipler, gövdesi kesilen çamları tesbit ederek, ağaçların kurtarılması için çevresini çelik tel örgülerle koruma altına aldı. Bölge sakinlerinden Özkan Fırat, ağaçların çıra oluşması için baltalarla gövdelerinin bir kısmının kesildiğini, daha sonra kesilen bölgenin zamanla çıra haline geldiğini ve bu çıranın da kesilerek satıldığını veya sobalarda yakılmak üzere kullanıldığını anlattı. Bu durumun ağaçları zamanla kuruttuğunu ve tabiata zarar verdiğini belirten Fırat, yetkililerin böyle bir çözüm yolu bulmasının çok güzel olduğunu söyledi.

20.11.2010


 

Edirne’de 21 kaçak yakalandı

Edİrne’de, yasa dışı yollardan Yunanistan’a gitmeye çalışan yabancı uyruklu 21 kişi yakalandı.

Alınan bilgiye göre, jandarma ve polis ekiplerince merkeze bağlı Bosnaköy, Karaağaç Mahallesi, İpsala ve Enez ilçesinde yapılan kontrollerde, yasa dışı yollardan Yunanistan’a gitmek isteyen Filistin, Myanmar ve Irak uyruklu toplam 21 kişi yakalandı. Yabancı uyruklular, sınır dışı edilmek üzere Edirne Emniyet Müdürlüğü Pasaport ve Yabancılar Şubesi’ne götürüldü.

20.11.2010


 

Hakkârili çocuklar karting pistiyle çifte bayram etti

HakkÂrİ’de açılan ilk karting pisti, çocuklara ikinci bayramı yaşattı. Gençlere ve çocuklara yönelik sosyal alanların fazla bulunmadığı Hakkâri’de, ilk karting pisti açıldı.

Kartingle tanışan Hakkârili çocuklar, bayram süresince doyasıya eğlendi. Karting pistini işleten Zekeriya Çügen, 1600 metrekarelik açık alanda kurulan pistin, 540 metre uzunluğuna sahip olduğunu, bunun şehrin ilk ve tek sosyal aktivitesi olma özelliği taşıdığını söyledi. Çügen, bu hizmetin şehirde yatırım yapmak isteyen kişilere de örnek oluşturmasını umut ettiğini bildirdi. Özellikle gençlerin bu tür sosyal alanların açılması için proje geliştirmesi gerektiğini anlatan Çügen, ‘’İlimiz şimdiye kadar olumsuz bir imaja sahipti. Kentimizin güzel tarafları da var. Bunların da görülmesini istiyoruz’’ dedi. Eşi ve çocukları ile karting yapmaya gelen İsmail Tunç, şehrin bu tür sosyal alanlara ihtiyaç duyduğunu anlatarak, ‘’Hakkâri’de eğlence merkezi yok. Böyle bir mekanın açılması bizi memnun etti. Bayram tatilinde dost ve akraba ziyaretinin ardından çocuklarımla buraya geldik. İlimize hayırlı olmasını diliyorum’’ diye konuştu. 15 yaşındaki Şevval Tunç, babası ve kardeşiyle karting pistinde eğlenceli zaman geçirdiğini belirterek, bu tür yerlerin açılmasını istediklerini söyledi.

20.11.2010


 

110 yıllık bayram geleneği yaşatılıyor

Manİsa’nIn Saruhanlı ilçesi Koldere beldesinde, 110 yıllık bayram geleneği devam ettirilerek, dinî bayramlarda eve gelen misafirlere ‘’Kukurik’’ adı verilen kabuklu fıstık ikram ediliyor.

Koldere Belediye Başkanı Serdar Yıldırım, yaptığı açıklamada, 110 yılı aşkın süredir devam eden bayramlarda kukurik ikram etme geleneği dolayısıyla ilçede 10 tonun üzerinde kabuklu fıstık satıldığını belirtti. Bayram yaklaştığında, beldedeki market ve bakkalların kabuklu fıstık satışına başladığını ifade eden Yıldırım, ‘’Beldemizde 110 yıl öncesine dayanan, kukurik ikram etme geleneği bu yıl da devam ediyor. Bu yıl beldemize, bayramda tüketilmek üzere 10 ile 15 ton arasında Kukurik getirildi. Kukurikler 5’er kilogramlık poşetler içinde satılıyor. Fiyatları 19 ile 21 lira arasında değişiyor’’ dedi. Yıldırım, bu geleneğin nasıl ortaya çıktığını bilmediklerini söyledi.

20.11.2010


 

Uzungöl’de turizm pansiyon ve butik otellerle gelişecek

Doğu Karadeniz’i tercih eden yerli ve yabancı turistlerin en çok ziyaret ettiği mekânlardan Uzungöl’de, turizmin geliştirilmesi için çevre köylerdeki eski evlerin restore edilip pansiyon ve butik otel olarak tatilcilerin hizmetine sunulması planlanıyor.

Trabzon’un Çaykara ilçesindeki Uzungöl beldesinde bulunan, ziyaretçilerine her mevsim ayrı güzellikler sunan, ormanları, yaban hayatı ve tabiatıyla ilgi çeken Uzungöl, tatilini yörede geçirmeyi tercin eden yerli ve yabancı turistlerin en çok ziyaret ettiği mekân olma özelliğini sürdürüyor. Turizm açısından her mevsim canlı tutulmak istenen, ancak özelikle yöredeki diğer turistik mekânlarda olduğu gibi kışın turist sayısında azalma yaşanan Uzungöl’de, turizmin daha fazla geliştirilmesi için alternatif seçenekler aranıyor. Bu çerçevede, pansiyonculuğun yaygın olduğu Uzungöl ve çevresindeki köylerde yer alan tarihî yapıların restore edilerek, tatilcilerin hizmetine sunulması hedefleniyor. Trabzon Valisi Recep Kızılcık, şehirdeki tarihî mekânları restore ettirip turizmin hizmetine sunmayı düşündüklerini belirtti. Uzungöl Belediyesi Meclis Üyesi olan otel sahibi İsmet Özkan da yöredeki eski evlerin restore edilerek turizmin hizmetine sunulması düşüncesinin güzel olduğunu belirterek, ‘’Uzungöl’de, çevremizi kurtaralım diye insanlara zulüm uygulanıyor. Tescile uygun olan evlerin hiçbir mimarî özelliği olmadığı gibi antik bir değeri de yok. Burada en iyi korunan binanın zaten 60 yıllık bir ömrü var, 60 yıllık bir binanın ne estetik, ne mimarî bir değeri olmaz, onlar zamanla değişmeli. Halk bu durumdan çok şikâyetçi’’ şeklinde konuştu.

20.11.2010


 

ÖNCE ÜLKE MENFAATİ

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, NATO Füze Savunma Sistemi’yle ilgili olarak, Türkiye’nin alacağı kararda, önce ülke menfaatlerini, daha sonra ittifak dayanışmasını esas alacağını söyledi.

Füze Savunma sisteminin uzun süredir görüşüldüğünü bilirten Gül, “Biz başından beri komşumuz İran veya başka bir ülkenin hedef gösterilmesini asla kabul etmeyiz. Belli bir ülkeyi hedef almaksızın çalışmanın genel anlamda balistik füze yayılması tehlikesi dikkate alınmalıdır” dedi. Cumhurbaşkanı Gül, Lizbon Zirvesi’nde, ittifakın önümüzdeki 10-15 yıllık yol haritasını belirleyecek olan yeni stratejik konseptin kabul edilmesinin öngörüldüğüne dikkati çekti. Bu süreçte alınacak Füze Savunma Sistemi mimarîsi ile ilgili kararda, ‘İttifak bünyesinde geçerli olan ‘güvenliğin bölünmezliği’ ilkesi çerçevesinde geliştirilecek füze savunma mimarîsinin tüm müttefik ülkelerin topraklarını kapsaması temel beklentimiz olduğunu’’ dile getirdi. SORUMLULUK PAYLAŞILMALI CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül, NATO Füze Savunma sistemiyle ilgili olarak, ‘’Türkiye, bu ilkesel bazda kararlarını alırken önce ulusal menfaatlerimiz, sonra da ittifak dayanışması çerçevesinde bütün bu kararları almaktadır. Bu konuyla ilgili biz Türkiye içerisinde değerlendirmelerimizi geniş bir şekilde yaptık ve bu konunun nasıl ilerlemesi gerektiği konusunda kesin net kararlarımızı NATO’nun ve müttefik ülkelerin yetkilileriyle bu süreçte paylaştık’’ dedi.

Gül, NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’ne katılmak üzere gittiği Portekiz’in başkenti Lizbon’a hareketinden önce Esenboğa Havalimanı’nda basın toplantısı düzenleyerek gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin ‘’Türkiye taleplerine olumlu bir yanıt almazsa Zirvede yine bir ilke kararının altına imza atılması bekleniyor mu? Bu durumda Türkiye’nin tutumu ne olacak?’’ şeklindeki sorusu üzerine, Cumhurbaşkanı Gül şöyle konuştu: ‘’Zirvede birçok önemli konular var, bunlardan birisi de füze savunma sistemi. Türkiye bu konularda başından beri hep ilkesel hareket etmiştir ve ilkeler çerçevesinde devam etmektedir ve savunmanın bir bütünlüğü söz konusudur. NATO’da bir savunma örgütüdür, herhangi bir tehdit, herhangi bir taciz etme örgütü değildir. Ve bütün savunulacak ülkelerin, bütün NATO’nun müttefikleri ve NATO’nun bütün üyeleri olması gerekmektedir, Türkiye, bu ilkesel bazda kararlarını alırken önce ulusal menfaatlerimiz, sonra da ittifak dayanışması çerçevesinde bütün bu kararları almaktadır. Bu konuyla ilgili biz Türkiye içerisinde değerlendirmelerimizi geniş bir şekilde yaptık ve bu konunun nasıl ilerlemesi gerektiği konusunda kesin net kararlarımızı NATO’nun ve müttefik ülkelerin yetkilileriyle bu süreçte paylaştık. Diplomatlarımız, askerlerimiz, bütün teknik uzmanlarımız... Bu süreci sayın Başbakanımız, sayın bakanlarımız, Savunma Bakanımız, Dışişleri Bakanımız daha önceki toplantılarında bütün bu konuları nasıl düşündüğümüzü müttefiklerimize yansıttık. Ben de biraz önce söylediğim gibi yazılı bir şekilde bu konuyla ilgili kanaatlerimizi gönderdik. Doğrusu beklentimiz bunların hepsinin kabul göreceği çerçevesi içerisindedir ve bu yönde de doğrusu gelişmeler söz konusudur.’’

İRAN’IN HEDEF

GÖSTERİLMESİ

KABUL EDİLEMEZ

CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül, NATO’nun herhangi bir ülkeye karşı çalışma içinde olmayacağını belirterek, başından beri bir ülkenin, İran’ın veya başka bir ülkenin hedef gösterilmesine karşı olduklarını ifade etti. Gül, Türkiye’nin konsepte milli çıkarları çerçevesinde katkıda bulunduğunu kaydetti. Gül, bir soru üzerine, balistik füzelerin bir çok ülkede bulunduğunu belirterek, NATO müttefiklerinin herhangi bir füzeye karşı korunmasının eskiden gelen bir çalışma olduğuna işaret ederek, “Herhangi bir ülke zikredilmesine kesinlikle karşıyız. Herhangi bir ülkeye karşı çalışma içinde NATO olamaz. Balistik füze kimde varsa, bundan sonra kimde olacaksa, bundan sonra NATO ülkelerini koruma yönünde savunma sistemi geliştirmektedir. Biz başından beri herhangi bir ülke, hele İran, komşumuz başka bir ülke, bunların bu şekilde hedef gösterilmesini asla kabul etmeyiz, söz konusu da değildir. Tekrar söylüyorum. Balistik füzeler bir çok ülkede vardır. Bugün olmayan yarın olacak olan ülkeler de söz konusu olabilir. Bütün bunlara karşı savunma sistemidir” dedi.

FÜZE KALKANI BÜTÜN

ÜLKELERİ KORUMALI

Zİrve’de NATO’nun reformu ve dönüşümü, Afganistan, NATO-Rusya, NATO-AB ilişkileri başta olmak üzere NATO’nun ortakları, füze savunması gibi kritik yetenekler ile NATO’nun genişletilmesi gibi konuların görüşülmesi ve bazı önemli kararların alınmasının beklendiğini belirten Gül, ‘’Tabiatıyla yapılacak görüş alışverişine ve alınacak kararların şekillenmesine Türkiye, her zamanki gibi, aktif katkıda bulunmaktadır’’ diye konuştu. Türkiye, olarak bu konuda alınacak kararda dikkate alınmasını istedikleri bazı hususların bulunduğunu anlatan Gül, ‘’İttifak bünyesinde geçerli olan ‘güvenliğin bölünmezliği’ ilkesi çerçevesinde geliştirilecek füze savunma mimarisinin tüm müttefik ülkelerin topraklarını kapsaması temel beklentimizdir’’ dedi. Gül, alınacak kararlarda amacın, tek tek ülkelerden kaynaklanabilecek olası tehditten ziyade küresel düzeyde mevcut balistik füze yeteneklerinin göz önünde bulundurulması, bunlara karşı korunma kabiliyetinin geliştirilmesi ve belli bir ülkeyi hedef almaksızın çalışmanın genel anlamda balistik füze yayılması tehlikesini dikkate alarak ilerletilmesi olduğunu ifade etti.

İTTİFAKTA ETKİN, YÖNLENDİRİCİYiZ

CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül, ‘’Türkiye, uluslararası barışın sağlanması muvacehesinde, NATO’nun gerek askeri gerek siyasî etkinliğinin muhafazası için her türlü çabayı sarf etmekte ve ittifak çalışmalarında her zaman yönlendirici rol oynamaktadır’’ dedi. Zirve sırasında NATO Devlet ve Hükümet başkanlarının iştirak edeceği 2 çalışma oturumu ve bir çalışma yemeği düzenleneceğini kaydeden Gül, ISAF’a katkıda bulunan ülke liderleri’nin Afganistan konulu oturumda bir araya geleceklerini ve NATO-Rusya Konseyi toplantısının gerçekleştirileceğini bildirdi. Cumhurbaşkanı Gül, NATO Dışişleri ve Savunma bakanlarının da bu akşam düzenlenecek ayrı çalışma yemeklerinde de bir araya geleceklerini duyurdu. Lizbon Zirvesi’nde, ittifakın önümüzdeki 10-15 yıllık yol haritasını belirleyecek olan yeni stratejik konseptin kabul edilmesinin öngörüldüğünü ifade eden Gül, ‘’Türkiye, uluslar arası barışın sağlanması muvacehesinde, NATO’nun gerek askerî gerek siyasî etkinliğinin muhafazası için her türlü çabayı sarf etmekte ve ittifak çalışmalarında her zaman yönlendirici rol oynamaktadır. Bu çerçevede, ülkemiz stratejik konseptin hazırlık çalışmalarına başından beri millî menfaatlerimiz ve ittifak dayanışması temelinde önemli katkı sağlamıştır’’ dedi.

20.11.2010


 

"Amerika, kendi suçuna Türkiye’yi ortak edecek"

İHH İnsani Yardım Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım, Portekiz’in başşehri Lizbon’da başlayan NATO liderleri zirvesiyle ilgili yazılı bir basın açıklaması yaptı.

Yıldırım, Irak’ta, Afganistan, Pakistan ve Filistin’de milyonlarca Müslümanı katleden Amerika’nın şimdi de Füze Kalkanı Projesiyle kendi suçuna Türkiye’yi ortak etmek istediğini söyledi. Yıldırım, Amerika’nın İslâm dünyasının dini bayramı Kurbanda bile saldırılarını durdurmadığını, onlarca Müslümanın katledildiğini belirtti.

Yıldırım, “Afganistan’da bayram boyunca süren ABD liderliğindeki NATO saldırılarında 50 insan öldürüldü. Filistin’de bayram boyunca süren ABD destekli İsrail saldırılarında 3 kişi öldü. ABD işgalindeki Irak’ta 50 bini aşkın Müslüman zindanda bayram yaptı. Keşmir’de ABD’nin destek verdiği Hindistan işgalcileri bayram boyunca onlarca Müslümanı gözaltına aldı. Şimdi bu kadar Müslümanı öldüren bir ülkeyle siz masaya oturup ortak savunma anlaşması yapacaksınız. Ve Amerika gelip sizin ülkenizde sırf İsrail’i koruma adına İran’a karşı, Suriye, Ürdün ve Filistin’e karşı Füze Savunma Sistemi kuracak. Yani Müslümanlar Türkiye’nin eliyle vurulacak. Buna Türkiye olarak ‘hayır’ dememiz lâzım. Türkiye, ABD ve İsrail çıkarları için İslâm dünyası ile karşı karşıya gelmemelidir” dedi.

“Nasıl ki İncirlik üssünden kalkan uçaklar, Müslümanları vurduysa şimdi Füze Kalkanı projesiyle yine Müslümanlar vurulacak” diyen Yıldırım, şöyle devam etti: “Bu proje bir NATO müttefikini korumak yerine, İsrail’i koruma amacı taşıyor. Hani NATO, kendi üyelerine karşı yapılan bir saldırıya müdahale ederdi. Türkiye’de bir NATO üyesiydi. İsrail’in MAVİ MARMARA gemisinde Türkiye vatandaşlarına yaptığı bu saldırıya neden bir tepki vermedi? Neden bu saldırıyı bertaraf edecek hiçbir girişimde bulunmadı? Polonya ve Çek Cumhuriyeti bu projeye karşı çıktı. Biz de karşı çıkmalıyız. Hükümete sesleniyorum, size yapılan baskının farkındayız. Baskılara boyun eğmeyin, halk olarak yanınızdayız” dedi. Yıldırım, şöyle devam etti: “Türkiye uzunca bir süredir ithal tehdit algısıyla şekillenmiş olan NATO’nun füze kalkanı projesini onaylaması yönünde baskı altında tutulmaktadır. Bu durumda ya komşularla sıfır sorun politikasını sürdürecek, ya da bütün İslâm dünyasını karşısına alacak, NATO’nun bir piyonu olacaktır. Biz Türkiye’nin komşularını tercih etmesini temenni ediyoruz.”

20.11.2010


 

Bayram dönüşleri hüzünlü bitmesin

TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Kurban Bayramı tatilinde düne kadar meydana gelen kazalarda 105 kişinin öldüğünü, 383 kişinin yaralandığına dikkat çekti.

Palandöken, 'Cumartesi ve Pazar günü bayram dönüşü başlayacak. Trafik oldukça yoğun olacak. Sürücülerimizin trafik kurallarına ve işaretlerine uymaları yararlarına olacaktır” dedi. TÜRKİYE Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Kurban Bayramı tatilinde meydana gelen kazalarda 105 kişinin öldüğünü 383 kişinin yaralandığına dikkat çekerek, “Cumartesi ve Pazar günü bayram dönüşü başlayacak. Trafik oldukça yoğun olacak. Sürücülerimizin trafik kurallarına ve işaretlerine uymaları yararlarına olacaktır” dedi. Palandöken, bütün uyarılara rağmen kazaların önüne geçilemediğini söyledi. Kazalara artık dur demenin zamanı geldiğini belirten Palandöken, Cumartesi ve Pazar günü bayram dönüşler yoğunluk kazanacağından, yollarda denetimler artırılması talebinde bulundu. Alınan tedbirlere tüm sürücülerin harfiyyen uymasını isteyen Palandöken, uyarılar dikkate alınmadığı için kazaların her geçen gün arttığına işaret etti. Palandöken, “Bayram öncesi, tatil günlerinde ortalama 20 kişinin kazalarda hayatını kaybettiği yönünde uyarıda bulunmuştuk. Ancak bugün itibariyle bayramın ilk 5 gününde bu rakam günlük 21 kişiye ulaştı. Tatil dönüşünde olan tüm vatandaşlarımızdan isteğimiz yola uykusuz, yorgun çıkmasınlar. Araçlarının tüm bakımını yapsınlar. Trafik kurallarına harfiyyen uysunlar” şeklinde konuştu.

Emniyetten

sürücülere uyarı

KURBAN Bayramı tatili için memleketlerine ve tatil merkezlerinde giden vatandaşların dönüş yolculuğu başlarken, Bolu Emniyet Müdürlüğü yetkilileri sürücülerin dikkatli seyretmelerini istedi. D-100 karayolu ve TEM Otoyolunu kullanan vatandaşlar, zaman zaman araç yoğunluğuna sebep oluyor. Bolu Emniyet Müdürlüğü yetkilileri, güzergâhta gerekli önlemlerin alındığını belirterek, sadece polisin tedbir almasının yetmeyeceğini, sürücülerin de dikkatli olması gerektiğini söyledi. Yorgun ve alkollü araç kullanılmaması, hız limitlerinin aşılmaması, uzun süreli araç kullanılmaması, araçlarda fazla yük bulunmaması konularında uyarılarda bulunan yetkililer, sürücülerin trafik işaret ve işaretçilerine uymalarını istedi. Yetkililer, dönüşlerin son güne bırakılmamasını istedi.

20.11.2010


 

Astsubayın otomobilinde 11 kilo esrar ele geçirildi

HATAY'IN Belen ilçesinde, Mersin İl Jandarma Komutanlığı Kaçakçılık Organize Suçlarla Mücadele Şubesi’nde (KOM) görevli bir astsubayın otomobilinde 11 kilogram kubar esrar ele geçirildi.

Bir ihbarı değerlendiren Hatay İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğü ekipleri, Belen ilçe girişinde, Ö.Ş’nin yönetimindeki 33 SL 257 plâkalı otomobili durdurdu. Ekiplerin araçtan inerek bagajını açmasını istediği sürücü, astsubay olduğunu belirterek bagajını açmadan olay yerinden kaçtı. Uyarılmaları üzerine İskenderun yolu üzerindeki diğer ekipler yolda tedbir aldı. Buradan geçmeye çalışan Ö.Ş, Sarımazı Mahallesi’nde polis otosuna çarparak durmak zorunda kaldı. Daha sonra otomobilin bagajında yapılan aramada, 3 siyah poşet içerisinde 11 kilogram kubar esrar ele geçirildi. Mersin İl Jandarma Komutanlığı KOM Şube Müdürlüğünde görevli olduğu belirlenen Ö.Ş. ile aynı araçta bulunan Mehmet Ali D. gözaltına alındı. Mehmet Ali D’nin ifadesinde, esrarı kendisinin kullandığını, astsubay arkadaşı ile gezmek için Mersin’den Hatay’a geldiklerini ve Ö.Ş’nin esrardan habersiz olduğunu söylediği öğrenildi. Zanlının, suçlunun kendisi olduğunu belirttiği, daha önceden 7 kez hırsızlık, 3 kez uyuşturucu madde satmak ve bir kez de ruhsatsız tabanca bulundurmak suçlarından kaydı bulunduğu bildirildi. Adliyeye sevk edilen zanlılar, ‘’uyuşturucu ticareti’’ suçundan tutuklandı.

20.11.2010


 

Özdalga: Kılıçdaroğlu, dilini kontrol edemiyor

AKP Ankara Milletvekili Haluk Özdalga, ‘’Görüyoruz ki Sayın Kılıçdaroğlu’nun dilini kontrol etme konusunda sorunu var’’ dedi.

Özdalga, AKP Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında, siyasî partilerle düzenlenen bayramlaşmalar sonrasında AKP’nin diğer yetkilileriyle yaptığı sohbetin basına yansımasıyla ilgili açıklamada bulundu. Özdalga, konuşmalarının özel bir sohbet olmasına rağmen orada söylediği her şeyin arkasında durduğunu belirterek, şunları kaydetti: "Fakat orada söylediklerimi tamamen çarpıtarak, söylediklerimle hiç ilgisi ve benzerliği olmayan, sehven dahi o şekilde yorumlanamayacak ifadelerimi yazan gazetelerle ilgili olarak da ben her türlü haklarımı kullanacağım. Gelelim CHP sözcülerine, başta Sayın Kılıçdaroğlu olmak üzere yaptıkları açıklamalara. CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu’nun yaptığı açıklamayla ilgili olarak şunu söyleyebilirim, bu ilk defa olmuyor, görüyoruz ki Sayın Kılıçdaroğlu’nun dilini kontrol etme konusunda sorunu var. Ne olup bittiğini, gerçeği, önünü ve arkasını bilmediği konularla ilgili olarak kendisine uzatılan her mikrofona konuşuyor.’’

20.11.2010


 

Devlete güven ne olacak?

OSTİAD Başkanı Adnan Keskin, borçların yeniden yapılandırılmasıyla devlet ve vatandaşın malî yönden barışacağını kaydederek, ‘’Ancak önemli bir sorun var. Birkaç yılda bir af çıkarılacaksa, devlete nasıl güven duyulacak’’ diye sordu.

Ostim Sanayici ve İşadamları Derneği (OSİAD) Başkanı Adnan Keskin, borçların yeniden yapılandırılmasıyla devlet ve vatandaşın mali yönden barışacağını kaydederek, ‘’Ama devlete güven ne olacak?’’ dedi. Keskin, yaptığı yazılı açıklamada, hükümetin son açıkladığı kamu borçlarını yeniden yapılandırma paketinin kamuoyunun beklentilerini karşıladığını ifade etti.

Kamuoyu ve sanayicilerin paketi olumlu bulduğunu belirten Keskin, şöyle devam etti:

‘’Ancak önemli bir sorun var. Birkaç yılda bir af çıkarılacaksa, devlete nasıl güven duyulacak, nasıl daha inançla sorumluluklarımızı yerine getireceğiz? Paket, kamu maliyesinin ihtiyaç duyduğu nakit ihtiyacını karşılayacak, devletle- vatandaşı mali yönden barıştıracak. Paket ağır bir ekonomik krizin ardından işletmelerin yükünü hafifletecek, KOBİ’lerin borçlarını ödemesini sağlayacak ve bu ekonomideki çarkların dönüşünü hızlandıracak.’’ Keskin, vergisini zamanında ödeyenlerin uğradığı eşitsizliğin de dikkate alınması gereğine işaret ederek, prim ve vergilerini, borçlarını aksatmadan ödeyen vatandaşların bu işten zarar görmemesinin sağlanması gerektiğini belirtti.

VERGİSİNİ ZAMANINDA

ÖDEYEN ÖDÜLLENDİLRİLSİN

Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkanı Gürkan Avcı, vergilerini zamanında ödeyenleri ödüllendirici düzenlemeler yapılmasını istedi. Avcı, yaptığı yazılı açıklamada, küresel kriz nedeniyle sigorta ve vergi borçlarını ödemekte güçlük çeken milyonlarca kişinin borçlarının yeniden yapılandırılmasını öngören ‘’borç açılımına’’ destek verdiklerini ve vergilerini zamanında ödeyemeyenlere getirilen kolaylıkları bir gereklilik olarak gördüklerini belirtti.

Hükümetten, vergilerini zamanında ödeyenleri de ödüllendirici düzenlemeler yapmasını beklediklerini kaydeden Avcı, açıklamasında, ‘’Daha maaşını almadan vergisi kesilen milyonlarca memur ve emeklinin üzerindeki vergi yükünün de hafifletilmesi ve bazı kolaylıklar getirilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde hükümet, mükelleflerin bir kesimi ile barışırken diğer kesimini de küstürmüş olacaktır’’ görüşünü dile getirdi. Türkiye’nin, hükümetin borç açılımını gerekli gördüklerini, ancak düzenlemenin sadece vergi değil, sigorta, Bağ-Kur gibi kamu borçlarını da içermesini isteyen Avcı, açıklamasında, şunları kaydetti: ‘’Öte yandan bir gerçek var ki, Türkiye’de, memur, işçi ve asgari ücretlilerin maaşlarındaki vergi ve sigorta prim yüklerinin yüksek olduğuna inanıyoruz. Kamu görevlilerinin her yıl temmuz ayında yüzde 20’lik gelir vergisi dilimine giriyor. Bu nedenle çalışanların ücretlerinde yüzde 4-5 oranında bir azalma oluyor. Buna ilişkin vergi muafiyeti getirecek bir düzenleme yapılmasını istiyoruz. Taban aylığından verginin muaf edilmesini istiyoruz. Bu durum her bir öğretmenin maaşında 100 TL civarında bir artış sağlayacaktır.’’

20.11.2010


 

MHP'lİ Vural: Başörtüsü bazen istismar edilebiliyor

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, ‘’Anlaşılan o ki başörtüsü konusu sırça köşklerde oturma rekabetinin bir parçası haline dönüşmüştür.

Bir koltuk için başörtüsü istismar edilebilmektedir’’ dedi. Oktay Vural, Kurban Bayramı tatili için geldiği Antalya’nın Kemer ilçesinde partililerle bayramlaştı.

Bayramların ‘’Türk’ün milli dayanışmacı anlayışını yansıtması’’ anlamına geldiğini ifade eden Vural, iktidarın milletin milli kimlik değerlerini ayrıştırmaya çalıştığını, manevi değerlerin ise yozlaşmaya başladığını öne sürdü. Bugün Türklüğün, Müslümanlığın, Cumhuriyet’in, milli mücadelenin tartışılır hale geldiğini öne süren Vural, ‘’Bunlar da kendini muhafazakar demokrat diye adlandırıyorlar. Maalesef Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yaşanmadık yozlaşma ve rezaletlerin yaşandığı bir iktidar dönemi yaşıyoruz’’ dedi.

Türkiye’nin yurt dışından getirilen kurbanlarla Kurban Bayramı’nı eda eder duruma düşürüldüğünü belirten Vural, ‘’Ya da o kadar fiyatlar yükselmiş ki evine et götüremeyen insanların çoğaldığı bir döneme gelinmiştir’’ dedi. Başörtüsü konusuna da değinen Oktay Vural, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın sorunun çözümünü 2011 sonrasına ötelediğini ve Başbakanın bu sorunu ‘’çözme niyetinin olmadığını’’ öne sürdü. Başbakan Erdoğan’ın konuyu ‘’bir siyaset malzemesi olarak kullandığını’’ da ileri süren Vural, şöyle konuştu: ‘’Sayın Başbakan üniversitedeki genç kızların gözyaşları yetmedi mi? Top gibi oynamaktadırlar. Maalesef sayın Cumhurbaşkanı’nın bu konuya verdiği cevap karşılığında sayın Başbakan, (Benim özgürlük inancım farklı) demek suretiyle bu konuda beklentiler oluşturup, beklentiler üzerinden siyaset devşirmek istiyor. Bu konu siyasetin ve siyasetçinin istismar alanı olarak kullanılmaktadır. Sayın Cumhurbaşkanı’nın görüşü yine değişmiştir. (Başbakanla hemfikirim) demiştir. Bu millet kimin dediğine inanacak? Dün farklı, bugün farklı. Anlaşılan o ki başörtüsü konusu sırça köşklerde oturma rekabetinin bir parçası haline dönüşmüştür. Bir koltuk için başörtüsü istismar edilebilmektedir.’’

20.11.2010


 

E-devletin kapısı pahalı çıktı

SİGORTA dökümü alma, araç sorgulama, dava tarihini görme gibi 198 hizmetin verildiği e-devlet kapısının anahtarı pahalı çıktı.

Vatandaşlar ilk şifre alırken PTT şubelerine 1 lira öderken, kaybetmeleri halinde ikinci şifre için 10 lira yatırmak zorunda kalıyor. Hal böyle olunca e-devlet kapısını aşındıran kişi sayısı 72 milyon nüfuslu ülkede 400 binde kaldı. Vatandaşlar e-devletle 2008 yılında tanıştı. İlk etapta sayılı hizmet veren elektronik ortamdaki devlet, şu anda 24 kamu kurumunun kayıtlı olduğu bir site haline geldi. Adalet Bakanlığı’ndan Sosyal Güvenlik Kurumu’na, tapu bilgilerinden araç sorgulamaya kadar 198 hizmetin verildiği e-devlet kapısına vatandaş ilgisi istenen ölçüde ilerlemiyor. 2 yıl geçmesine rağmen sisteme kayıtlı kişi sayısı 400 bini geçemedi. Bunun 350 bini PTT şubelerine gidip 1 lira karşılığında şifre alanlardan oluşurken, 50 bini elektronik ve mobil imza kullanan vatandaşlar.

Günlük 1 milyon 200 bin sayfanın açıldığı ‘devletin kısa yolu e-devlette’ en çok Emniyet Genel Müdürlüğü’nün araç sorgulama hizmeti ilgi görüyor. Araç alıp satanların plakayla arabayla ilgili kaza, trafik cezası, vergi cezası gibi her türlü bilgiyi alabildiği bu sayfa sayesinde e-devlete şifre alanların sayısının arttığı kaydediliyor. Kısa bir süre önce ise emekli ve çalışanların en çok kullandığı SGK, hizmet döküm sorgulama sayfası da e-devlet kapısına yönlendirildi. 55 milyona yakın vatandaş SGK sitesinden ücretsiz bakabildiği, sigorta gün sayılarını artık 1 lira karşılığında görebilecek. Şifre ilk kez alınırken 1 TL, kaybedildiğinde ise 10 lira ücret yatırılıyor. 3 ayda bir yenilenen şifrenin sorusunun unutulmasının kolay olduğunu belirten yetkililer, vatandaşların büyük çoğunluğunun her 3 ayda bir şifre almak zorunda kaldığını ifade ediyor. İkinci, üçüncü ve daha sonraki şifre alımlarında vatandaşın 10 lira ödediğine dikkat çeken yetkililer, milyonlarca emekli, dul ve yetimin mağdur edildiğini düşünüyor. E-devlet, sigorta, borç, fatura, trafik ehliyet, e-okul e-karne, açık öğretim ve üniversite sınav sonuçları TC Kimlik numaraları kullanılarak PTT’den alınan şifreyle sorgulanıyor. E-devlet kapısı www.turkiye.gov.tr adresinden açılıyor.

20.11.2010


 

İthal kurbanlıklara Anadolu'ya geçiş izni

TEKİRDAĞ’DA, Avustralya’dan getirilerek gemide bekletilen 20 bin küçükbaş hayvanın, Tuzla’ya sevkine izin verildiği belirtildi.

Tekirdağ Tarım İl Müdürü Erdem Karadağ, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Tekirdağ limanındaki gemide bekletilen 20 bin küçükbaş hayvanın İstanbul Tuzla Ticaret Borsası’nın belirlediği çiftliğe sevkinin başladığını söyledi. Karadağ, Tuzla’ya sevkıyatın başladığını, 22 Kasım Pazartesi gününden itibaren Çorlu’nun Ulaş Beldesi’ndeki çiftlikte bekleyen yaklaşık 80 bin küçükbaş hayvanın da Anadolu’nun çeşitli yerlerine sevkinin yapılacağını bildirdi. Edinilen bilgiye göre, Tekirdağ il geneline getirilen 162 bin 378 küçükbaş kurbanlığın yaklaşık olarak 30 bini satıldı. İstanbul’un Avrupa Yakası’na da 30 bin 354 ithal küçükbaş ve 4 bin 85 ithal büyükbaş kurbanlık sevk edildi.

20.11.2010


 

Türkçe, AB’nin resmî dilleri arasına girecek

AVRUPA Birliği Genel Sekreterliği (ABGS), üniversitelerin mütercim tercümanlık ve çeviribilim bölümlerinde öğrenim gören öğrencilerin katılacağı “Genç çevirmenler yarışması” düzenleyecek.

Yarışmaya ilişkin ABGS’den yapılan yazılı açıklamada, halen 23 resmi dili bulunan Avrupa Birliği’ne (AB) Türkiye’nin de üye olmasıyla Türkçenin AB’nin resmi dillerinden biri olacağı belirtildi. Avrupa Komisyonu bünyesinde, bin 750 dilbilimcinin görev yaptığı, dünyadaki en büyük çeviri merkezlerinden birinin faaliyet gösterdiğine işaret edilen açıklamada, “AB’ye katılım sürecinde, aday ülkelerin AB müktesebatını kendi dillerine çeviri işlemlerini tamamlamaları gerekiyor. Nitekim 3 Ekim 2005 tarihli Türkiye için Müzakere Çerçeve Belgesi’nde, Türkiye’nin, AB’ye katılım sürecinde AB müktesebatına uyum sağlamasının yanında, katılımdan uygun bir süre önce söz konusu müktesebatın Türkçeye çevirisini tamamlaması gerektiği ifade edilmiştir. Ayrıca Türkiye’nin, katılımla birlikte AB kurumlarının gerektiği gibi işlemesi için ihtiyaç duyulacak yeterli sayıda uzman mütercimi yetiştirmesi gerektiği de belirtilmiştir” denildi. Açıklamada, çevre, enerji, gıda güvenliği, rekabet hukuku, tüketicinin korunması, kamu alımları, vergilendirme, yargı ve temel haklar gibi çok değişik alanları kapsayan ve yaklaşık 120 bin sayfadan oluşan AB müktesebatının Türkçeye çevrilmesinin, katılım sürecindeki önemli çalışmalardan birini teşkil edeceği vurgulandı.

20.11.2010


 

KOBİ'lere büyük moral

TRABZON Sanayici ve İşadamları Derneği (TSİAD) Başkanı Zeyyat Kafkas, hükümetin, vergi ve prim borçlarını yeniden yapılandırmasının memnuniyet verici olduğunu ifade ederek, ‘’Çalışma, özellikle KOBİ’lere büyük moral, motivasyon ve ivme kazandıracaktır’’ dedi.

Kafkas, yaptığı yazılı açıklamada, hükümetin, birikmiş vergi ve prim borçlarının yeniden yapılandırılmasına yönelik çalışmasının iş dünyasını rahatlatacak çok önemli bir adım olduğunu belirtti. Bu girişimin, reel sektöre ve özellikle KOBİ’lere büyük bir motivasyon kazandıracağını ifade eden Kafkas, ‘’Hükümetimizin yaptığı bu çalışma ile 100 milyar liranın üzerinde olduğu tahmin edilen birikmiş vergi ve prim borçları ile diğer kamu alacaklarının tahsilatının yapılandırılması hazırlıkları, Türk iş insanlarının bu alandaki beklentilerini büyük ölçüde karşılayacak niteliktedir’’ dedi. Kafkas, TSİAD olarak çalışmada emeği geçenlere teşekkür ettiklerini ifade ederek, şunları kaydetti: ‘’Hükümetin, vergi borçlarını yeniden yapılandırması memnuniyet vericidir. Çalışmanın, özellikle KOBİ’lerimizin rekabet gücüne yapacağı katkının üretim, istihdam ve yatırım olarak ekonomiye geri döneceğine inanıyoruz. Bu kapsamlı çalışmanın amacına ulaşması için gerek üyelerimiz, gerekse kamuoyu nezdinde her türlü girişime destek olacağız.’’

20.11.2010


 

Devlet yatırıma gidiyor

Türkiye’de eğitim ve sağlık hizmetlerinin etkili bir şekilde sunulması, gerekli sosyal ve fizikî altyapının geliştirilmesi, AB kriterlerine uyum sağlanması için kamu yatırımı ihtiyacı bulunuyor. Bu ise, devletin yatırıma gitmesi anlamına geliyor.

Bölgesel farklılıklar kamu yatırımlarıyla giderilecek TÜRKİYE'NİN 2010 yılında kamu yatırımlarının Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) içindeki payı yüzde 3,9 olarak hesaplandı. DPT verilerinden derlenen bilgilere göre, bu oran, Avrupa Birliği (AB) ülkeleri ile karşılaştırıldığında 9. sırada yer alan Türkiye’de, daha fazla kamu yatırımı yapılması gereğini ortaya çıkarıyor. Türkiye’de eğitim ve sağlık hizmetlerinin etkili bir şekilde sunulması, hayat kalitesinin yükseltilmesi, rekabet gücünün artırılması, sürdürülebilir büyümenin sağlanması için gerekli sosyal ve fiziki altyapının geliştirilmesi, çevrenin korunması, AB kriterlerine uyum sağlanması için önemli miktarda kamu yatırımı ihtiyacı bulunuyor. Kamu yatırımları gelişmiş ülkelerle Türkiye arasındaki ve Türkiye’deki bölgeler arası gelişmişlik farklarının azaltılması için de büyük önem taşıyor.

2005-2010 döneminde genel devlet kapsamındaki kamu sabit sermaye yatırımlarının (KSSY) GSYH içindeki payının ortalamaları dikkate alındığında, 2010 yılında Türkiye’de AB üyesi ülkelerin ortalamasından daha az oranda KSSY gerçekleştirildiği görülüyor. Söz konusu ülkelerin yüz ölçümlerinin ve Almanya hariç nüfuslarının Türkiye’den daha az olduğu, mevcut gelişmişlik seviyelerinin daha yüksek olduğu, mevcut altyapı ihtiyaçlarının büyük ölçüde tamamlanmış olduğu ve GSYH’lerinin mutlak büyüklüğü dikkate alındığında Türkiye’de daha fazla kamu yatırımı yapılması gereği ortaya çıkıyor. Bu arada 2010 yılı kamu yatırım uygulamalarında ekonomik ve sosyal altyapıyı geliştirecek yatırımlara sektörel, bölgesel ve proje bazındaki öncelikler dikkate alınarak ağırlık verildi.

20.11.2010


 

TAYAD üyelerine dâvâ

ANKARA Cumhuriyet Başsavcılığı, geçen Eylülde İstanbul’dan Ankara’ya yürüyüş yapan 30 Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TAYAD) üyesi hakkında, ‘’Kanunsuz toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenledikleri ve polise görevini yaptırmamak için direndikleri’’ gerekçesiyle dava açtı.

Cumhuriyet Savcısı Kürşat Kayral’ın hazırladığı iddianamede, TAYAD üyelerinin 18 Eylül 2010’da ‘’Tecritin kaldırılması, sohbet hakkının uygulanması, tutsak TAYAD’lıların özgürlüğü, hapishanelerde işkencelerin sona ermesi ve hasta tutsakların özgürlüğü için Ankara’ya yürüyoruz’’ adıyla İstanbul’dan Ankara’ya yola çıktıkları belirtildi.

Ankara şehir merkezine giren grubun, Devlet Demir Yolları Caddesi kavşağında başka görüşe mensup yaklaşık 100 kişilik topluluk tarafından taciz edildiği ve bu grubun güvenlik güçlerinin barikatıyla durdurulduğu ifade edilen iddianamede, TAYAD’lı grubun ikazlara rağmen yürüyüşe devam ettiği kaydedildi. Başka görüşe mensup kişilerden oluşan grubun TAYAD’lılara taş attığı, TAYAD’lıların da aynı şekilde karşılık verdiği, bunun üzerine güvenlik güçlerinin diğer grubu dağıttığı anlatılan iddianamede, bir süre sonra yürüyüşe devam eden TAYAD’lıların, akşam saatlerinde, TCDD Müzesi civarında çevik kuvvet personeline sataşma, tahrik ve fiili mukavemette bulunduğu ifade edildi. Daha sonra TAYAD grubundan kişilerin, kendilerini izleyen basın mensuplarına tekme, tokat ve yumrukla saldırdığı ve kameralarını almaya çalıştığı belirtilen iddianamede, grubun, bunu engellemek isteyen güvenlik güçlerine de saldırdığı kaydedildi. İddianamede, sanıklar ‘’Kanunsuz toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenledikleri’’ gerekçesiyle 6 aydan 3’er yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları istendi. Sanıklar, Ankara 7. Asliye Ceza Mahkemesinde yargılanacak.

20.11.2010


 

İki yeni Araştırma Komisyonu kuruldu

TBMM’NİN 23. Dönem 5. Yasama Yılında, Trakya Birliğin uyguladığı politikalar ile sporda şiddetin önlenmesine yönelik iki yeni araştırma komisyonu kuruldu. Böylece 23. Dönem’de kurulan Meclis Araştırma Komisyonu sayısı yediye yükseldi.

TBMM Genel Kurulunda, 19 Ekimde, ‘’Spor kulüplerinin Sorunları ile Sporda Şiddet Sorununun Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi’’ amacıyla araştırma komisyonu kurulması kararlaştırıldı. Araştırma komisyonunun kurulması, Genel Kurulda oybirliği ile kabul edildi. Komisyon 16 üyeden oluşacak ve 3 ay faaliyette bulunacak. Aynı yasama yılında kurulan diğer araştırma komisyonu Trakya Birlik ile ilgili. Genel Kurulda 10 Kasımda kurulması kararlaştırılan Araştırma Komisyonunda, Trakya Birliğin uyguladığı politikalar ele alınacak. Her iki komisyon da üye seçimi işlemini tamamladıktan sonra çalışmalarına başlayacak.

20.11.2010


 

Samanyolu dışında gezegen

İlk kez Samanyolu galaksisi dışında doğmuş bir gezegenin keşfedildiği bildirildi. Jüpiter’den en az yüzde 25, Yerküre’den de 400 kat daha ağır olan gazdan oluşan gezegenin, daha sonra Samanyolu tarafından yutulan cüce bir galaksideki bir yıldızın yörüngesinde bulunduğu belirtildi.

Hidrojen ve helyumdan oluşan gezegenin, Dünya’dan 2 bin ışık yılı uzakta yer aldığı kaydedildi. Şili’deki teleskopla keşfedilen gezegenle ilgili bulgular Science Express dergisinde yayımlandı.

20.11.2010


 

Dünya nüfusu 7 milyara dayandı

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu tahminlerine göre, dünya nüfusu geçen yıla kıyasla 79.3 milyon kişi arttı ve 6 milyar 908 milyona ulaştı. Dünya nüfusunun, 2050 yılında 9 milyar 150 milyonu bulması beklenirken, Türkiye’nin nüfusu ise 97.4 milyon olacak.

Hızla artan dünya nüfusu 2010 yılında 6,9 milyar kişiye ulaştı. Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) tahminlerine göre, dünya nüfusu 2010 yılında, geçen yıla kıyasla, yaklaşık bir Türkiye nüfusu kadar 79 milyon kişi arttı ve 6 milyar 908,7 milyon oldu. Dünya nüfusu, 2050 yılında 9 milyar 150 milyonu bulacak. UNFPA verilerine göre, nüfusu 2009 yılında 1 milyar 198 milyon kişi olan Hindistan, 2010 yılında 1 milyar 214,5 milyona ulaştı. Hindistan, 2050 yılına kadar, 399,3 milyonluk artışla 1 milyar 613,8 milyon olacak ve şu anda kendisinden 139,6 milyon daha fazla nüfusa sahip Çin’in 196,8 milyon önüne geçecek. Türkiye nüfusu ise 2050 yılına kadar, 75,7 milyondan, 21,7 milyonluk artışla 97,4 milyona yükselecek.

20.11.2010


 

Discovery’nin son seferi 3 Aralık’ta

Amerİkan uzay mekiği Discovery’nin son seferini 3 Aralıkta yapacağı bildirildi. NASA yetkilileri, Uluslararası Uzay İstasyonu’na (UUİ) yapacağı son seferi daha önce üç kez ertelenen Discovery’de onarım çalışmalarının devam ettiğini ve nihaî sefere çok az kaldığını söyledi.

Discovery’nin son gezisi, motorlarından birindeki elektronik sorun, kötü hava şartları ve yakıt sızıntısı dolayısıyla daha önce üç kez ertelenmişti. Yedi astronotla birlikte uzaya fırlatılması beklenen Discovery, UUİ’ye yeni bir depolama modülü ve ‘insansı’ robot götürecek. NASA 30 yıldan sonra mekik programına gelecek yıl son verecek. Programın en eski ve en çok seyahat eden mekiği ise Discovery.

20.11.2010

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Son Dakika Haberleri

Bütün haberler

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.