05 Aralık 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Faruk ÇAKIR

Perdeler aralansın


A+ | A-

Türkiye’nin, yaşadığı pek çok sıkıntıya rağmen, demokrasi ve hürriyet yolunda ilerleme gayreti sergilediği de bir vakıa. Bunda, mesleği ve kariyeri ne olursa olsun; doğruları ısrarlı ve kararlı bir şekilde dile getiren ‘cesur’ insanların katkısı da var.

Demokrasi, hürriyet ve adalet yolunda arzu edildiği hızla ilerleyememek, ülkemizin çektiği sıkıntıların başında geliyor. Demokrasimizin ‘kağnı hızı’yla ilerlemesi biraz da ‘saklı tarih’ sayesinde oluyor. Kahramanlar ve kahraman olmayanların yer değiştirildiği bu ‘yakın tarih’, insanımızın gerçekleri öğrenmesine mani oldu. Dolayısıyla ‘baskı ve zulüm idaresi’ni bize hürriyet ve adalet idaresi gibi sunmuş oldular. Ne yazık ki bu gayretler nisbeten başarılı da oldu.

Taraf’tan Neşe Düzel’in sorularını cevaplandıran gazeteci yazar Hasan Cemal, “(...) Ayrıca bu ülkede tarihi karanlıkta tutmaya kimsenin gücü de yetmeyecek. Tarihimizi aydınlattıkça da bizim önümüz aydınlanacak” demiş. (4 Aralık 2010)

Hasan Cemal haksız mı? Birileri, neredeyse bir asırdır “tarihi karanlıkta tutma”nın mücadelesini vermiyor mu? “Resmî tarih” anlayışı başka ne ile izah edilebilir? Demokrasinin ‘de’sine bile tahammül edemeyenleri “kahraman’ göstermek “tarihi karanlıkta tutmak” değil mi?

İlerleyen yıllar herkese gösterdi ki, kimsenin gücü tarihi karanlıkta tutmaya yetmedi. Aynı zamanda tarih aydınlandıkça Türkiye’nin önü ve ufkunun açıldığını da yine herkes gördü.

Hasan Cemal, verdiği röportajda “katiller”den de bahsediyor. Tabiî bu katiller bildiğimiz türden “cinayet” işleyenler değil. Onlar “demokrasinin ve hukukun katilleri.” Cemal, devamla şunu da söylüyor: “Bütün mesele, katil üreten bu sistemi demokratikleştirmektir!”

Peki “katil üreten sistem nasıl demokratikleşir?” Ülkesini seven herkesin üzerinde düşünmesi gereken soru bu olsa gerek.

Bakınız, bu problemlerin temelinde de yine “darbeci”ler ve darbeci anlayış olduğu nasıl ortaya çıkıyor: “Askerin, devlet içinde devlet olabilmesi için kendine ait bir hukuk düzeni kurması gerekiyordu. Nitekim bunlar bu hukuk düzenini 27 Mayıs, 12 Mart ve 12 Eylül darbelerini yaparak kurdular. Kendilerine ayrı bir hukuk yarattılar ve dokunulmazlık zırhı sağladılar. Askerî Yargıtay, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi (yani Askerî Danıştay) devlet içinde devlet olmanın ürünleridir. Türkiye’de siviller, ‘Böyle bir demokrasi olabilir mi?’ diye ordunun kendine kurduğu bu ayrı yapıyı hiç sorgulamadılar. (...) Ama unutmamalıyız. Türkiye’deki asker sorunu, aynı zamanda bir sivil sorunudur. Bu ülkede sadece askerin değil, sivillerin zihniyeti de demokratikleşmeli.” (agg.)

Aslında, darbecilerin yaptıklarını sorgulayan siviller sayıca az olsa da vardı. Ama ne yazık ki bu sesler ve tesbitler vaktinde ve zamanında muhtaç oldukları siyasî ve sosyal destekleri alamadı. Şöyle geri dönüp baktığımızda “Genelkurmay, Millî Savunma Bakanlığına bağlansın”, “YAŞ kararları yargıya açılsın”, “Kimse inancından dolayı hor görülmesin”, “Kışlaya ve camiye siyaset girmesin”, “12 Eylül’de duran kan, 11 Eylül’de niçin durmadı” gibi tesbitlerin vaktinde ve zamanında “demokrat misyon” tarafından yapıldığı görülecek. Bu doğru tesbitlere, sağdan ve soldan gerekli destekler verilebilmiş olsaydı, belki de “tarihi karanlıkta tutanlar” daha erken mağlûp olurlardı.

Perdeler aralandıkça gerçekler gün yüzüne çıkacak ve İnşâallah daha hür ve daha demokrat bir ülke olacağız...

05.12.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (04.12.2010) - Kovmaktan vazgeçin, yeter!

  (03.12.2010) - Yolsuzluklar yol bulmasın

  (02.12.2010) - Mazlûmların ‘âh’ı mı tuttu?

  (01.12.2010) - Milleti derede boğmayın!

  (29.11.2010) - Aileye tuzak

  (28.11.2010) - Memleket meselesi

  (27.11.2010) - Çift başlı yargı

  (26.11.2010) - Hesap sormadan olmaz

  (25.11.2010) - Paramız mı çok, düşmanımız mı?

  (24.11.2010) - Eğitim zayiâtı


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  YENİ ASYA NEŞRİYAT

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.