25 Kasım 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Faruk ÇAKIR

Paramız mı çok, düşmanımız mı?


A+ | A-

Ayıp olmasın diye “Paramız mı çok, yoksa düşmanımız mı?” diye sorduk, ama herkes biliyor ki bu sorunun doğrusu şöyledir: “Paramız mı çok, yoksa aklımız mı yok?”

Bu soruya “Paramız da çok, aklımız da!” şeklinde cevap verenler de olabilir elbette. Fakat Türkiye’de yaşayan herkes biliyor ki “paramız çok değil.”

Paramızın çok olmadığını nereden mi biliyoruz? Şuradan: Yapılması istenen her faydalı iş, ‘para olmadığı için’ erteleniyor. Bununla birlikte; her şeyin paradan ve puldan ibaret olmadığını da elbette biliyor ve ifade de ediyoruz. Ancak askerlik konusu hem para ile, hem de akıl ile ilgili bir konu...

Hatırlanacak olursa, askerlik süreleri ve şekilleriyle ilgili tartışma sadece Türkiye’nin değil; dünyanın gündeminde. Pek çok ülke ‘mecburî askerlik’ten vazgeçerek, bu işi daha profesyonelce yapmaya yöneliyor. Meselâ, son olarak Almanya bu yolda önemli bir adım atarak ‘zorunlu askerliği’ kaldırmaya hazırlanıyor. Almanya, bu adımı atmakla 8 milyar euro tasarruf edecekmiş. Öte yandan ABD, Güney Kore ve Rusya da asker azaltmak için düğmeye basmış. (Sabah, 24 Kasım 2010)

Askerlik süreleri ile ilgili tartışmalar da yıllardan beri devam ediyor. Aynı şekilde ‘mecburî askerliğin’ sona ermesi ve bunun yerine daha profesyonel kişilerce bu vazifenin yerine getirilmesi teklifleri var. Geçmişte ‘bedelli askerlik’ gibi uygulamalar da yapıldı ve hatta tekrarlanması da isteniyor.

Şu bir gerçek ki, mevcut haliyle uygulanan askerlik sisteminden hiç kimse memnun değil. Bu sistem ‘eşitlik sağlıyor’ gibi görünse de uygulamada eşit bir sistem değil. Meselâ bu sistemde birisi “Harbiye Orduevi”nde “berber” olarak askerlik görevini yaparken, görünüşte aynı haklara sahip başka bir “er” şehir yüzü görmeden ve dağlarda yatmak suretiyle bu vazifesini yerine getiriyor. Peki eşitlik ve adalet bunun neresinde?

Herkesin kabul ettiği bir gerçek de şu: Artık dünya eski dünya değil. Düşman ve tehdit kavramlarını değil 50 yılın, 20 yıl öncesinin bakış açısıyla değerlendirmek bile doğru olmaz. Belki sayıca kalabalık olmak geçmiş asırlarda geçerli bir akçeydi, ama artık sayıdan çok ‘kalifiye asker’le savaş kazanmak mümkün. Bu o kadar gerçek ki, aksini iddia edenlere sadece gülünür. Öyle ise gelişen ve değişen Türkiye’de bu sistemin hiç değişmemesi, değişme taleplerine de kulak tıkanması kabul edilebilir mi?

Birileri diyebilir ki, “Bizim paramız yok, ama düşmanımız çok. Bu sebeple asker sayımız fazla olsun.”

İlk bakışta haklı gibi görünse de bu doğru bir tesbit değil. Artık savaşlar bile masa başında kazanıldığına göre, savaşmadan da düşmanları yenmek mümkün. Bunun için de savaş gözlüklerini çıkarıp, barış gözlüğüyle etrafa bakmakta fayda var.

Kısa bir hatırlatma yapmak gerekirse, geçen yıllarda en büyük düşmanımız olduğu söylenen komşu ülkelerle bugün gayet samimî dostluklar kurabiliyor. Demek ki bu mümkünmüş. O halde hemen soralım: Geçmiş yıllardaki düşmanlık ‘sanal’ mıydı? Bu düşmanlıkları kim niçin üretti ve kimler bu düşmanlıktan ‘pay’ aldı?

Madem paramız da düşmanımız da çok değil, o halde askerlik sistemiyle ilgili her konuyu soğukkanlılıkla tartışmalı ve Türkiye’ye uygun en güzel yolu bulmalıyız.

Unutmayalım: Askerlik konusu sadece ‘asker’lere bırakılamayacak kadar önemlidir...

25.11.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (24.11.2010) - Eğitim zayiâtı

  (23.11.2010) - Yanlış yapma lüksümüz yok

  (20.11.2010) - Ah Kırım’ım, ah Kırım’ım!

  (17.11.2010) - "Diyanet" hocalara bırakılamayacak kadar önemlidir!

  (16.11.2010) - Gazetecilerin günahı

  (15.11.2010) - Hacıların sevinci

  (14.11.2010) - Yanlışları terk etme vakti

  (13.11.2010) - Korku imparatorluğu

  (12.11.2010) - Şimdi bunlar mescid de ister

  (11.11.2010) - Yasakçı anlayış, reforma da engel


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  YENİ ASYA NEŞRİYAT

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.