17 Aralık 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Basından Seçmeler

Balyoz hâkimi neden görevden alındı?

“BALYOZ planı” iddialarına ilişkin eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek...

... ve eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan ve Albay Dursun Çiçek’in de aralarında bulunduğu 196 tutuksuz sanığın...

“Türkiye Cumhuriyeti icra vekilleri heyetini, cebren ıskat veya vazife görmekten cebren men etmeye teşebbüs” suçundan yargılanmalarına bugün başlanıyor. Balyoz Davası beni sadece bir vatandaş olarak ilgilendirmiyor... Çünkü ben darbenin “müstakbel maktuller” listesinde de yer alıyorum... İddianamede, Balyoz Harekâtı’nın gerçekleşmesi halinde, 7 Ocak 2003 günü J. Kur. Bnb. Hanifi Yıldırım’ın yaptığı plan gereğince, beş kişilik bir jandarma timi tarafından vurulup öldürüleceğim yazılı.

***

Balyoz iddiası, Taraf Gazetesi’nde yer aldığında ortalıktaki arsız sessizliği ve ardından konuyla ilgili yazılanları, o gazeteye yönelik hakaret ve suçlamaları herkes hatırlıyor. Aynı anlayış, bu iddiaları daha da somutlaştıracak olan Gölcük Askeri Üssü’nde ortaya çıkarılan son kanıtlarla da pek ilgilenmiyor. Darbe iddialarında “içerik” ile pek ilgilenmeyen azımsanmayacak bir grup var...

Bu nedenle “içerik ve usul” katiyen bir arada ve tarafsız bir şekilde yorumlanmıyor.

Balyoz Davası başlarken de tavan yapan konu, Balyoz Davası’na bakan 10. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı’nın bu görevden alınarak başka yere tayini. Mahkeme Başkanı’nın tam mahkeme başlarken görevden alınması eleştiri konusu... Ama “neden” görevden alındığı sorusu bu eleştirinin gölgesi altında kayboluyor... Galiba bu gölgedeki sorunun cevabını yeniden hatırlatmak gerekiyor.

***

Balyoz Davası’na bakacak mahkemenin eski başkanı için soruşturma, bir yılı aşkın bir süre önce, Adalet Bakanlığı müfettişlerince 25 Ağustos 2009’da başlatılmış... Soruşturma “uyuşturucu davası sanıklarıyla yakın ilişki ve tahliye kararı vermek”ten yürütülmüş.

Çünkü mahkemenin eski başkanı, Kürşat Yılmaz, Tuğba Özay, Urfi Çetinkaya ve İsmail Hacısüleymanoğlu’nu da yargılamış.

Ve uyuşturucu ticareti suçundan tutuklu bulunan Urfi Çetinkaya ve Kürşat Yılmaz, mahkeme başkanı hakkında rüşvet iddiasında bulunmuş. Aynı başkanın bir fuhuş operasyonu sonrasında da ismi gündeme gelmiş.

Başkanlıktan alınan yargıcın Ergenekon tutuklusu Mehmet Haberal’ın tahliyesi yönünde oy kullanması; bu nedenle Haberal’ın tahliye sürecinde dosyasına bakan hâkimlerden sadece bu eski başkana karşı tazminat davası açmaması hatırlanacaktır... Ayrıca, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 5 Mart’ta Balyoz Davası’nda 33 şüphelinin tutukluluğuna yapılan itirazı reddetmesi esnasında, iki hâkim tutukluluk yönünde karar verirken, başkanın muvazzaf Tuğamiral Cem Aziz Çakmak ve Tümamiral Ramazan Cem Gürdeniz’in de aralarında bulunduğu 20 askerin tutuklu kalmasına gerek olmadığı yönünde muhalefet şerhi koyması da yine hatırlatılıyor ama... Hrant Dink Davası mahkeme başkanı gibi Balyoz Davası Başkanı hâkimin de HSYK’nın “oy birliği” ile görevden alınmasının yeterince altı çizilmiyor.

***

Bir yıl süren soruşturma keşke daha önce sona erseydi de mahkeme başkanı tam da Balyoz Davası başlarken görevden alınmasaydı. Bunu seslendirmek doğrudur... Ama HSYK’nın topluca hakkında “uyuşturucu davası sanıklarıyla yakın ilişki ve tahliye kararı vermek”ten bir hâkim için soruşturma açması ve topluca “görevden alınma” yönünde bir kanaat bildirmesi de hiç azımsanmamalı. Bir yargıcın “uyuşturucu davası sanıklarıyla” yakın ilişki içinde olduğuna dair bir iddianın bulunması doğal mı?

Üstelik HSYK, bu iddia soruşturması sonucunda söz konusu kişinin lehine de kanaat oluşturmamışsa... Bu gariplik, “görev değişikliğinin” zamanlamasından çok daha çarpıcı ve vahim değil mi?

Doğrusu bu gelişme bana “Atakürt Davası”nı anımsattı... O yazı, Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde yargılanmıştı... Savcılık makamında da İsa Geyik vardı... Yazı için ağır mahkûmiyet peşinde koşan savcı İsa Geyik, uyuşturucu sanıklarıyla içli dışlı olmaktan dolayı meslekten men edilmişti daha sonra. Balyoz Davası mahkeme başkanının uzun bir soruşturma sonucu oy birliğiyle görevden “neden” alındığı, “ne zaman” alındığından çok daha ürpertici... Zamanını tartışanlar, nedenini de tartışmalı bence.

Mehmet Altan / Star, 16.12.2010

17.12.2010


Yok böyle hikâye!

BİR hikâye anlatacağım.

Nerdeyse bu iktidarın ömrüne eşit.

***

İsrail’in ve dünya gemicilik sektörünün “büyük” ismi Ofer, AKP iktidarı başlarında Türkiye’ye de demir attı. Üç koldan.

Biri, Tüpraş hisseleri idi.

Tamamı özelleştirilecek Tüpraş’ın yüzde 15 kadar hissesi bir gece elden Ofer ile yerli ayağı Mehmet Kutman’a elden sunuldu. Çok uygun fiyatla. Tüpraş yeniden satılmadan hemen önce.

O el, devrin Maliye Bakanı Unakıtan’ındı. O hisseler halkındı.

Unakıtan… Başbakan’ın gençlere attığı, “Demek yumurta alacak kadar çok paraları var” sözünün cuk oturduğu adam.

Mısır, yem, pastacılık, yumurtayla ilgili bir takım kararların nedense hep ailesine ikramiye yazıldığı şahsiyet. Evladına “altın yumurtlatan” aile babası!

***

Ofer’in bir gözü Salıpazarı, yani “Galata Limanı”ndaydı.

Galataport da “aport” bekliyordu zaten. Teslimat hazırdı ki, “her şeye itiraz eden bozguncular”ın muhalefeti işi bozdu.

Kamu elinde dünyanın en iyilerinden seçilen Salıpazarı, elden teslimden (şimdilik) kurtuldu.

O günler, bir otelin zirvesinde, Ofer ile Kutman’ın hangi medyanın hangi büyük yönetmen(ler)ini ağırlayıp “borazanlaştırdığını” unuttunuz mu hakikaten.

O dönem Sabah’ta kaç “Ofer’e de lüfere de karşı” yazı yazdım, hatırlamıyorum. Ertuğrul Bey ise, hükümet Ofer ittifakının “yandaş medyası” idi.

Sebepleri anlamak için epey düşünmek lazım.

Belki yabancı sermayeye verdikleri önemden, belki Kutman borsacılığına belki Ofer’e de lüfere de sevgiden.

Birbirlerine pek karşıt Özkök ile Başbakan, neredeyse hem fikir, “Sermaye ırkçıları” diyorlardı; bu işe (gerekçelerle) muhalif olan bizim gibilere.

İsrail sermayesi söz konusuydu ya! Sanki Uganda sermayesi olsa, karşı çıkanlar kabullenecekti!

***

Büyük “cruise” filosu, yani “lüks gemiler” kralı Ofer’in bir eli ve öteki gözü de Kuşadası’ndaydı.

2003’te orayı kapıvermişti kankalar. Bir kuş gibi avuçlarındaydı, kuşum adam!

2010’da Aydın 1. İdare özelleştirmeyi iptal etti. Özelleştirme İdaresi de limanın Türkiye Denizcilik İşletmeleri’ne iadesini istedi.

Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu da ihaledeki usulsüzlükleri raporlamıştı!

Kankalar kararı da tanımadı.

“İşgalci” sayılmalarına rağmen, sahili doldurma, balıkçı barınağını betonlama, her bir noktayı yutma iştahları arttı.

Çünkü, Bayındırlık Bakanlığı acil imar yardımı yollamıştı kankalara. Hukuken işgalcinin fiilen işgale devamı için.

Deseniz ki, Birleşmiş Milletler de İsrail için bin tane “işgal ettiğin topraklardan çık kararı” verdiği halde, Filistin’de işgalin sürmesi gibi… Ne derim, bilemem!

***

Sadece bu değil.

“Millet” Meclisi şimdi Ofer ve Kutman’a kıyak içeren “kaymak kanun”la yüz yüze:

Af paketinde bir maddeyle, “geri dönülmesine imkân olmayan özelleştirmelerde mahkemelerin iptal ve yürütmeyi durdurma kararlarının geçersiz sayılması.”

Sizin böyle kaymağınız oldu mu hiç!

Semih Kaplanoğlu’nun film üçlemesiyle, zaten önce “Yumurta”, sonra “Süt” ve “Bal” olacak ki, yumurtacılar bir de kaymak ilave etsin!

Bu af, birkaç başka özelleştirme dışında neleri kapsıyor, tahmin ettiniz:

Ofer-Kutman kankalığının Kuşadası işgali ve elden teslimat yüzde 14.76 Tüpraş hissesi.

***

Artık, Ofer’in İsrail’de finanse ettiği askeri okulun “Mavi Marmara baskıncıları” yetiştirdiğini, Haiti depreminde binlerce ölü ve yaralı, binlerce aç çocuğun yanı başında, cennet özel koyda Ofer gemilerinin alem yaptırdığını filan yazmayacağım. Tam zamanında çok yazdım!

Bir de “anti-semit, sermaye ırkçısı” demeyin artık; hem ucuz oluyor, hem kimse yemiyor!

Umur Talu / Haber Türk, 16.12.2010

17.12.2010

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Son Dakika Haberleri

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.