20 Aralık 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Güncel

Akraba değil, kardeşiz

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, inkârın Türkiye’yi hiçbir yere taşımayacağına belirterek, “İnkâr, kardeşliğimizi pekiştirmez, bölgenin dertlerine derman üretmez, bölgenin sorunlarını çözmez” dedi. Terörün sadece devlet eliyle çözülemeyeceğine dikkati çeken Başbakan, herkesin çözüme katkısını istedi.

AYRILAMAYIZ; ETLE TIRNAK GİBİYİZ Erdoğan, şöyle konuştu: “Biz bu coğrafyada birbiriyle 50-100 yıl önce tanışmış insanlar değiliz. Biz bu coğrafyada bin yıldır varız, bin yıldır biriz ve bin yıldır beraberiz ve etle tırnağız, biz birbirimizin akrabası değil, birbirimizin kardeşiyiz. Bu birlikteliği bozmaya kimsenin gücü yetmez.’’ BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, “Biz bu coğrafyada birbiriyle 50-100 yıl önce tanışmış insanlar değiliz. Biz bu coğrafyada birbiriyle zoraki birliktelik kurmuş halklar değiliz. Biz bu coğrafyada bin yıldır varız, bin yıldır biriz ve bin yıldır beraberiz ve etle tırnağız, biz birbirimizin akrabası değil, birbirimizin kardeşiyiz. Bu birlikteliği bozmaya kimsenin gücü yetmez” dedi.

Erdoğan, Bitlis’te belediyeyi ziyaretinde sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi. Burada konuşan Erdoğan, Bitlis'in, ortak tarihin, ortak medeniyetin, aynı zamanda kardeşliğin abide şehirlerinden biri olduğunu belirterek, ''Mevlana Abdürrahim Bitlisi'den, astronomiye yön vermiş ilim adamı Fahrettin Ahlati'ye, Şeyh Tahir-i Kürdi'den, Mevlana İdris-i Bitlisi'ye, Müştak Baba'dan, Bitlis'in Nurs Köyü'nde doğmuş Bediüzzaman Said Nursî'ye kadar nice büyük Bitlisli zatı bu vesileyle bir kez daha rahmetle yad ediyorum'' dedi.

Erdoğan, amaçlarının birinci derecede oy toplama olmadığını, gayelerinin bu bölgenin dertlerine bir an önce derman üretmek, bölgeyi kalkındırmak ve bölgeyle birlikte Türkiye’nin kardeşliğini en ileri seviyeye taşımak olduğunu söyledi. Erdoğan, ‘’İnkar, Türkiye’yi hiçbir yere taşımaz; inkâr, kardeşliğimizi pekiştirmez, bölgenin dertlerine derman üretmez, sorunlarını çözmez’’ dedi. Yola çıktıkları andan itibaren kalplerini, gözlerini, kulaklarını açtıklarını ve bölgedeki vatandaşın sesine kulak verdiklerini anlatan Erdoğan, bu sorunu çözmek için kollarını sıvadıklarını belirtti. Bitlis’te devlet adamlığı yapmış Şükri Bitlisi’nin ifadelerini hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

‘’1500’lü yıllarda kaleme aldığı bu ifade, çok ilginç. ‘Türk ile Türk, Kürt ile Kürt. Evde koyun, yabanda kurt’... Bu dizeler bundan 500 yıl önce yazılmış. 500 yıl önce Şükri Bitlisi, Kürt ile Türk’ün birbirine kardeş olduğunu, birbirleriyle kaynaştığını, bütünleştiğini, yabana, düşmana karşı Türk ile Kürt’ün bir ve beraber olduğunu anlatıyor. Biz bu coğrafyada birbiriyle 50-100 yıl önce tanışmış insanlar değiliz. Biz bu coğrafyada birbiriyle zoraki birliktelik kurmuş halklar değiliz. Biz bu coğrafyada bin yıldır varız, bin yıldır biriz ve bin yıldır beraberiz ve etle tırnağız, biz birbirimizin akrabası değil, birbirimizin kardeşiyiz. Bu birlikteliği bozmaya kimsenin gücü yetmez. Bu kardeşliğin içine fitne sokmaya hiç kimsenin gücü yetmez. İşte onun için gündelik politikalara da gündelik çözümlere de takılıp kalmayacağız.’’

“HERKES ELİNİ

BEDENİNİ, YÜREĞİNİ

TAŞIN ALTINA KOYACAK”

SON derece ibret verici bir süreçten geçildiğini belirten Erdoğan, ‘’Ak ile karanın çok daha belirgin bir hal aldığı bir süreçten geçiyoruz’’ dedi. Erdoğan, terörün sadece devlet eliyle çözülemeyeceğini ve herkesin ortak meselesi olduğunu belirterek, şunları kaydetti: ‘’Kirli siyaset artık daha fazla kazanmasın, provokatörler, tahrikçiler kazanmasın. Artık benim ülkemde gençlerin ölümünden silâh tüccarları kazanmasın. Benim doğulu, güneydoğulu kardeşimi artık birileri daha fazla istismar etmesin. İşte bu mesele de sadece devletin meselesi değil, bu mesele sadece devlet eliyle çözülecek bir mesele değil. Bu mesele de sizin, hepimizin, bizim ortak meselemizdir. Bunu birlikte çözmek zorundayız. Sadece hükümet değil, herkes elini bedenini, yüreğini taşın altına koyacak ve biz hep birlikte bu günleri geride bırakacağız. Bu milletin kardeşliğine kastedenler yeterince sevindi. Artık fitnecileri, provokatörleri, silâh tüccarlarını değil, kendimizi sevindirme zamanıdır. Son dönemde kendisini Kürt halkının temsilcisi gibi lanse edenler, şu anda döndüler, Kürt halkı üzerinde baskı kurmanın gayreti içine girdiler. Konuşanlara baskı uygulanıyor, yazanlara baskı uygulanıyor, ‘çözüm’ diyenlere, ‘terör bitsin’ diyenlere baskı uygulanıyor.’’

20.12.2010

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Son Dakika Haberleri

Bütün haberler

Başlıklar

  Kadınlar şiddet ve töreden şikâyetçi

  Yeni çağın yeni hastalığı

  Akraba değil, kardeşiz

  ‘Soykırım oyunundan sıkıldık’

  Bütçe maratonu bitiyor

  CHP Kurultayına itiraz

  Türk dünyası medya temsilcileri buluşuyor

  Kuyumcu, soygun girişimini şaka sandı

  Maraş olaylarının yıl dönümünde gerginlik

  Kültür Bakanlığı küçülmeye çalışıyor

  Açıklama hukuk dışı

  Sorunlar görmezden geliniyor

  Poyrazköy’de kazı çalışmalarına devam

  Bu hafta ılık geçecek

  Doğu’da 37 köy yolu kapalı

  Şimşek: Akaryakıtta vergi nispeten yüksek

  Algül: Peygamberi seven örnek alır

  AİHM, Türkiye aleyhine 2 bin 154 karar verdi

  Türkiye CERN’e üye oluyor

  Her 33 kişiden biri göçmen

  Hatim geleneği devam ediyor

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.