Sözler - page 472

deveran-› deme ve his ve harekeye hizmet eden evride
ve flerayin ve sair asaplarda, hem senin nev’inde, ilâahir;
birer nispeti, birer vazifesi bulundu¤unu, bilbedahe bir
Kadîr-i Ezelî’nin eser-i sun’u ve memur-u muvazzaf› ve
taht-› tedbirinde oldu¤unu, kör olmayan göze gösterir.
•
‹ k i nc i Penc e r e
: Havadaki her bir zerre, her bir
çiçe¤i, her bir meyveyi ziyaret edebilir; her bir çiçe¤e,
her bir meyveye girer, iflleyebilir. E¤er her fleyi görür ve
bilir bir Kadîr-i Mutlak’›n memur-u musahhar› olmasa, o
serseri zerre, bütün meyvelerin, çiçeklerin cihazat›n› ve
yap›lmas›n› ve ayr› ayr› sanatlar›n› ve onlara giydirilen
suretlerin terzili¤ini ve h›yatat-› kâmile-i muhita-i sanat›-
n› bilmek lâz›m gelir.
‹flte flu zerre, bir günefl gibi bir nur-u tevhidin flua›n›
gösteriyor. Ziyay› havaya, mâi türaba k›yas et. Zaten efl-
yan›n as›l menfleleri, flu dört maddedir. Yeni hikmetle,
müvellidülmâ, müvellidülhumuza, karbon, azottur ki, bu
anas›r, evvelki unsurlar›n eczalar›d›r.
•
Üçüncü Pence r e
: Zerrelerden mürekkep bir par-
ça toprak, her bir çiçekli ve meyveli nebatat›n neflvüne-
mas›na menfle olabilir bir kâseyi o zerreciklerden doldur-
san; bütün dünyadaki her nevi çiçek ve meyveli nebata-
t›n tohumcuklar› ki, o tohumcuklar hayvanat›n nutfeleri
gibi ayr› ayr› fleyler de¤il, nutfeler bir su oldu¤u gibi, o
tohumlar da karbon, azot, müvellidülmâ, müvellidülhu-
muzadan mürekkep, mahiyetçe birbirinin misli, keyfiyet-
çe birbirinden ayr›, yaln›z kader kalemiyle s›rf manevî
anas›r:
unsurlar, elementler.
asap:
damarlar; sinirler.
azot:
bir element.
bilbedahe:
apaç›k flekilde.
cihazat:
organlar.
deveran-› dem:
kan dolafl›m›.
ecza:
bütünü oluflturan parçalar.
eser-i sun:
sanat eseri.
evride:
toplardamar.
hareke:
hareket.
hayvanat:
hayvanlar.
hikmet:
ilim ve fenler.
his:
duygu.
h›yatat-› kâmile-i muhita-i sa-
nat:
sanat›n bütün mükemmel-
liklerini kapsayan kusursuz terzi-
lik.
ilâahir:
sonuna kadar.
kader:
‹lâhî hüküm; Allah’›n,
meydana gelecek olaylar› ve ya-
rat›lan varl›klar›, meydana gelme-
den ve yarat›lmadan önce takdir
etmesi, plânlamas›.
Kadîr-i Ezelî:
her fleye gücü ye-
ten, varl›¤›n›n evveli olmayan, Al-
lah.
Kadîr-i Mutlak:
sonsuz ve s›n›rs›z
kudret sahibi olan Allah.
karbon:
bir element.
kâse:
kap, çanak.
keyfiyet:
içerik, bir fleyin yap›s›.
k›yas:
karfl›laflt›rma.
mâ:
su.
mahiyet:
özellik, nitelik.
memur-u musahhar:
emre itaat
eden görevli.
memur-u muvazzaf:
emirle ha-
reket eden görevli.
menfle:
kaynak.
misli:
benzeri.
mürekkep:
… den olma, … den
oluflmufl.
müvellidülhumuza:
oksijen.
müvellidülmâ:
hidrojen.
nebatat:
bitkiler.
neflvünema:
büyüyüp gelifl-
me.
nev:
tür.
nispet:
ba¤.
nur-u tevhit:
Allah’›n birli¤ini
gösteren nur.
nutfe:
döl suyu, meni.
sair:
di¤er.
sanat:
ustaca ve güzelce ya-
p›l›fl.
serseri:
bafl›bofl.
suret:
flekil, biçim.
flerayin:
atardamar.
flua:
›fl›k demeti.
taht-› tedbir:
yönetimi alt›n-
da.
türab:
toprak.
unsur:
madde.
zerre:
atom.
ziya:
›fl›k.
472 | SÖZLER
Y
‹RM‹
‹
K‹NC‹
S
ÖZ
1...,462,463,464,465,466,467,468,469,470,471 473,474,475,476,477,478,479,480,481,482,...1482
Powered by FlippingBook