Sözler - page 463

Yirmi ‹kinci Sözün ‹kinci Makam›
W
p
äGn
ƒ'
ªs
°ùdG o
ó«/
dÉn
?n
e o
¬n
d@l
?«/
c n
h m
Ar
?n
T u
?o
c n
¤n
Y n
ƒo
gn
h m
Ar
?n
T u
?o
c o
?p
dÉn
N *n
G
p
¬r
«n
dp
Gn
h m
Ar
?n
T u
?o
c
o
äƒo
µ
n
?n
e /
?p
ón
«p
H i/
ò s
dG n
¿Én
ër
Ñ°o
ùn
a
1
@ ¢p
V r
Qn
’r
G n
h
m
Qn
ón
?p
H s
’p
G = o
¬ o
d p q
õn
æo
f Én
en
h o
¬o
æp
FBG n
õn
N Én
fn
ór
æp
Y s
’p
G m
Ar
?n
T r
øp
e r
¿p
Gn
h
2
@ n
¿ƒo
©n
Lr
ôo
J
»
u
H n
Q s
¿p
G Én
¡p
àn
«°p
UÉn
æp
H l
òp
Nn
G n
ƒo
g s
’p
G m
á s
H B G n
O r
øp
e Én
e
3
@ m
?ƒo
?r
©n
e
4
@ m
º«/
?n
à°r
ùo
e m
•Gn
öp
U '
¤n
Y
Mukaddime
Erkân-› imaniyenin kutb-u azam› olan iman-› billâha
dair Katre Risalesinde, flu mevcudat›n her birisi, elli befl
lisanla Cenab-› Hakk›n vücub-u vücuduna ve vahdaniye-
tine delâlet ve flahadetlerini icmalen beyan etmifliz. Hem
Nokta
risalesinde, Cenab-› Hakk›n delâil-i vücup ve vah-
daniyetinden, her birisi bin bürhan kuvvetinde dört bür-
han-› küllî zikretmifliz. Hem on iki kadar Arabî risalele-
rimde, Cenab-› Hakk›n vücub-u vücudunu ve vahdaniye-
tini gösteren yüzler kat’î bürhanlar› zikretti¤imizden,
flimdi onlara iktifaen derin tetkikata giriflmeyece¤iz. Yal-
n›z, flu Yirmi ‹kinci Sözde, Arabî Risaletü’n-Nur’da icma-
len yazd›¤›m On ‹ki Lem’ay›; iman-› billâh güneflinden
göstermeye çal›flaca¤›z.
SÖZLER | 463
Y
‹RM‹
K‹NC‹
S
ÖZ
adalet:
hakkaniyet, âdillik.
Arabî:
Arapça yaz›lm›fl, Arapçaya
ait.
beyan:
aç›klama, anlatma.
bürhan:
delil.
bürhan-› küllî:
bir çok delil kuv-
vetinde olan çok güçlü delil.
Cenab-› Hak:
Allah.
dair:
ait, ilgili.
delâil-i vücup:
bir fleyin varl›¤›n›n
gerekli ve zorunlu oldu¤unu ispat
eden deliller.
delâlet:
delil olma, gösterme.
derin:
ayr›nt›l›, detayl›.
erkân-› iman:
iman esaslar›.
erkân-› imaniye:
iman›n flartlar›.
hak:
do¤ru.
hazine:
k›ymetli fleylerin saklan-
d›¤› sa¤lam yer.
hidayet:
do¤ruya ulaflma.
hüküm:
karar.
icmalen:
özet olarak, k›saca.
iktifaen:
yeterli görerek.
iman:
inanma.
iman-› billâh:
Allah’a iman.
kat’î:
kesin, flüphesiz.
Katre:
Bediüzzaman Said Nursî
Hazretlerinin Mesnevî-i Nuriye
adl› eseri içinde yer alan bir risa-
le.
kudret:
güç, kuvvet.
kutb-u azam:
en büyük kutup.
lem’a:
par›lt›.
lisan:
dil.
mevcudat:
var olan her fley.
miktar:
ölçü.
mukaddime:
ön söz, bafllang›ç.
Nokta:
Bediüzzaman Said Nursî
Hazretlerinin Mesnevî-i Nuriye
adl› eseri içinde yer alan bir risa-
le.
Rab:
yaratan, büyüten, ihtiyaçlar›
gideren, terbiye ve idare eden Al-
lah.
Rahîm:
merhamet eden, ac›yan,
koruyan Allah.
Rahman:
bütün yarat›lm›fllar›n r›-
z›klar›n› ve geçim flekillerini içine
alan rahmetin sahibi olan Allah.
risale:
belli bir konuda yaz›lm›fl
küçük kitap, broflür.
flahadet:
flahitlik, tan›kl›k.
flan:
flöhret, ün.
tasarruf:
sahiplik ve kullan›m
hakk›.
tedbir:
idare etme, çekip çevir-
me.
tetkikat:
incelemeler, araflt›rma-
lar.
tevfik:
Allah’›n kuluna yard›m et-
mesi.
vahdaniyet:
Allah’›n varl›¤› ve
birli¤i.
vücub-u vücut:
varl›¤›n›n gerekli
ve zorunlu olmas›.
zikretmek:
belirtmek.
1.
Rahman ve Rahîm olan Allah’›n ad›yla. • Allah her fleyin yarat›c›s›d›r. O her fley üzerinde
hakk›yla görüp gözeticidir. • Göklerin ve yerin tedbir ve tasarrufu Ona aittir... (Zümer Suresi:
62-63.)
2.
fian› ne yücedir Onun ki, her fleyin hüküm ve tasarrufu elindedir. Siz de Ona döndürülecek-
siniz. (Yâsin Suresi: 83.)
3.
Hiçbir fley yoktur ki, hazineleri Bizim yan›m›zda olmas›n. Her fleyi Biz belirli bir miktar ile
indiririz. (Hicr Suresi: 21.)
4.
Hiçbir canl› yoktur ki, Allah onu aln›ndan tutup kudretine boyun e¤dirmifl olmas›n. fiüphe-
siz ki benim Rabbim hak ve adalet üzeredir. (Hûd Suresi: 56.)
1...,453,454,455,456,457,458,459,460,461,462 464,465,466,467,468,469,470,471,472,473,...1482
Powered by FlippingBook