Sözler - page 760

E l c ev ap
: Tereccüh bilâmüreccih muhaldir. Yani, mü-
reccihsiz, sebepsiz rüçhaniyet muhaldir. Yoksa, tercih bi-
lâmüreccih caizdir ve vakidir. ‹rade bir s›fatt›r; onun
fle’ni, böyle bir ifli görmektir.
E¤e r de s en
: “Madem katli halk eden Hak’t›r; niçin
bana katil denilir?”
E l c ev ap
: Çünkü, ilm-i sarf kaidesince, ism-i fail, bir
emr-i nisbî olan mastardan müfltakt›r. Yoksa, bir emr-i
sabit olan hâs›l-› bilmastardan inflikak etmez. Mastar kis-
bimizdir; katil ünvan›n› da biz al›r›z. Hâs›l-› bilmastar,
Hakk›n mahlûkudur. Mes’uliyeti iflmam eden bir fley, hâ-
s›l-› bilmastardan müfltak k›l›nmaz.
•
Yedincisi
: ‹rade-i cüz’iye-i insaniye ve cüz-i ihtiyari-
yesi, çendan zay›ft›r, bir emr-i itibarîdir; fakat Cenab-›
Hak ve Hakîm-i Mutlak, o zay›f, cüz’î iradeyi, irade-i kül-
liyesinin taallûkuna bir flart-› adî yapm›flt›r. Yani, manen
der: “Ey abdim, ihtiyar›nla hangi yolu istersen, seni o
yolda götürürüm. Öyle ise mes’uliyet sana aittir.”
Teflbihte hata olmas›n, sen bir iktidars›z çocu¤u omzu-
na alsan, onu muhayyer b›rak›p, “Nereyi istersen seni
oraya götürece¤im” desen; o çocuk yüksek bir da¤› iste-
di, götürdün. Çocuk üflüdü yahut düfltü. Elbette, “Sen is-
tedin” diyerek itap edip, üstünde bir tokat vuracaks›n. ‹fl-
te, Cenab-› Hak, Ahkemü’l-Hâkimîn, nihayet zaafta
olan abdin iradesini bir flart-› adî yap›p, irade-i külliyesi
ona nazar eder.
abd:
kul, mahlûk, insan.
Ahkemü’l-Hâkimîn:
Hâkimlerin
Hâkimi Allah.
caiz:
mümkün, olabilir.
Cenab-› Hak:
fleref ve azamet sa-
hibi yüce Allah.
cüz-i ihtiyariye:
diledi¤i gibi ha-
reket edebilme kabiliyeti.
cüz’î:
az, pek az.
çendan:
gerçekten, her ne kadar.
emr-i itibarî:
hakikatte olmad›¤›
hâlde var oldu¤u kabul edilen
emir, ifl.
emr-i nisbî:
nispet ve k›yaslama
ile kabul edilen ifl, olgu.
emr-i sabit:
sabitleflmifl, kesinlefl-
mifl, yerleflmifl ‹lâhî kanunlar,
emirler.
Hak:
varl›¤› hak olan ve her hak-
k›n sahibi olan Allah.
Hakîm-i Mutlak:
Sonsuz hikmet
sahibi ve her fleyi gayeli ve fay-
dal› yaratan Allah.
halk:
yaratma, icat.
hâs›l-› bilmastar:
gerçek tesir sa-
hibinden hâs›l olan fiil.
iktidar:
güç, kabiliyet.
ilm-i sarf:
sarf ilmi, gramer, dil
bilgisi.
inflikak:
bölünme, ikiye ayr›lma.
irade:
bir ifli yapma veya yapma-
ma konusunda karar verebilme
ve bu karar› yerine getirme gücü.
irade-i cüz’iye-i insaniye:
Al-
lah’›n insanlara verdi¤i arzu ser-
bestli¤i.
irade-i külliye:
küllî irade, Cenab-
› Hakk›n her fleye hâkim olan ira-
desi.
ism-i fail:
eylemi yapan, özne.
iflmam:
hafif olarak hissettirme.
itap:
azarlama, cezaland›rma.
kaide:
usul, kural.
katl:
öldürme, katletme.
kesb:
iflleme, yapma.
mahlûk:
yarat›lm›fl, yarat›k.
manen:
manevî olarak, maddî ol-
mayan.
mastar:
çeflitli kiplerin türetildi¤i
as›l kelime.
mes’uliyet:
mes’ul olma hâli, so-
rumluluk.
muhal:
imkâns›z, olmas› müm-
kün olmayan.
muhayyer:
seçme serbestli¤i
bulunan.
müreccih:
tercih ettiren se-
bep.
müfltak:
ifltiyakl›, arzulu; tü-
remifl.
nazar:
bakma.
nihayet:
son derece.
rüçhaniyet:
Üstün olma hâli,
üstünlük.
s›fat:
nitelik, vas›f.
flart-› adî:
âdet olan flart, ba¤-
l›l›k gerekçesi, sebebi.
fle’n:
özellik, yap›, gerek.
taallûk:
alâkal› olufl, ba¤l›l›k.
tereccüh bilâmüreccih:
hiç-
bir üstünlük sebebi olmaks›-
z›n birinin di¤erine üstün gel-
mesi, tercih edilmesi.
teflbih:
benzetme.
vaki:
ola¤an, do¤al.
zaaf:
zay›fl›k, iktidars›zl›k,
kudretsizlik.
760 | SÖZLER
Y
‹RM‹
A
LTINCI
S
ÖZ
1...,750,751,752,753,754,755,756,757,758,759 761,762,763,764,765,766,767,768,769,770,...1482
Powered by FlippingBook