Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 17 Haziran 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Ali OKTAY

Asil Genç!...



Genç adam sen saracaksın kanayan her yarayı,

Boğacaksın seni iğfal edecek yaygarayı!

Âfâka, güneşler gibi nurlar saçacaksın,

Tarihe fecirler dolu bir devir açacaksın.’’

İslâm’daki sarsılmaza İlâhî idealle

Mes’ut olacaktır beşer erdikçe kemale.’’

Ali Ulvi Kurucu

“Merhum Ali Ulvi Kurucu, yakalanan gençler arasında gördüğü gözlüklü, kravatlı, tığ gibi ince uzun boylu, Yavuz Selim’in atı gibi gem vurulmaz, aşık olunan simanın sahibi ‘O genci’ yani Bekir Berk’i görünce Asil Genç ismini verdiği şiiri yazar. Yukarıda ki dizeler o şiirin çok küçük bir kısmıydı.”

Gerçek bir “Dâvâ” adamı!...

Avukat Bekir Berk

Fatih Camii avlusunu dolduran görülmemiş kalabalık o gün önemli bir ebed yolcusunu daha uğurlamak üzere gelmişti. Takvim yaprakları 16 Haziranı gösterirken imamın “Hakkınızı helâl ediyor musunuz” sözleri cemaatin “ Helâl Olsun” nidalarıyla gözyaşlarına karışıyordu. Nurların büyük avukatını yolcu etmeye helâlleşmeye gelmişti o güzel cemaat. 14 Haziran günü vefat yıl dönümünde bir kez daha kahramanlığı, fedakârlığı, hukuka vukufiyeti ile takdir edip imrendiğim Bekir Berk Ağabeyi rahmetle minnetle hatırladım. Bir meslektaşı olmanın onurunu yaşarken, kendinden sonraki hukukçu dâvâ arkadaşı meslektaşlarına ne kadar güzel bir miras bıraktığını, örnek olduğunu düşündüm bir yandan. Nerede o, nerede biz. O günün imkânları ile hem de kış günü Samsun, İstanbul, Trabzon, İzmir, Malatya ‘da ki duruşmalara hem de iki gün içinde yetişmek. Buz gibi soğuk karlı bir havada bir kamyonun kasasında ve açıkta saatlerce yolculuktan sonra Ankara daki duruşmasına yetişmek... Hayal gibi ama gerçek. Tam bir “dâvâ” adamının yapabileceği şeyler.

O her ne kadar bir hukuk adamı bir avukat ise de katı bir vicdan, asık bir surat, dolu bir cüzdan taşımıyordu elbette. Onu tanıyanların ifadesinden marşları, ilâhileri ne kadar iştiyakla, bütün gücüyle söyleyip coştuğunu anlatıyorlar. İşte onlardan biri olan Hasan Coşkun Ağabey anlatıyor: ‘’ Bir defasında İnebolu’ya mahkemeye gitmek üzere yola çıkmıştık. Hava günlük güneşlikti. Manzara çok güzeldi. Yeşil dağlar ve kayalar arasından geçip gidiyorduk. Her zaman ki başladı marş söylemeye:

Bak dağlara, haşmeti gör,

Bak bağlara, rahmeti gör,

Bak çaylara, sür'ati gör,

Bak canlara, cenneti gör,

Her yerde hazırdır Allah ,

Her şeye kadirdir Allah

Ne misli var ne nâziri

Amenna Elhamdülillah.

O gittiği her yere şevk, aşk, gayret, heyecan götürüyordu.’’

Bekir ağabey aynı zamanda şair ruhlu şiir lisanlı bir şahsiyet. Bunu Nazım Gökçek’e yazdığı mektubu okuyunca iyice anlıyorum. Diyor ki mektubunda Bekir ağabey :

“ Aziz kardeşim Nazım,

Mektubunuz, martı kanatlarından gelen enginlik duygusu ,

Mektubunuz cennetten esen bir rüzgâr sanki

Mektubunuzda:

“Artar cihanla şavkmız ,

Fahr-i Resul Sultanımız.

Şer’i bize ihsan-ı hak,

Uğrunda aksın kanımız. Ahdi gürler gibidir. Mektubunuzda Necmi’ler Apay’larla beraber hep marş okuyoruz:

“ Şu kopan fırtına Türk ordusudur ya Rabibi!

Senin uğrunda ölen ordu budur Yarabbi!.

Ve yollarda beraberiz:

“ Yürekler kabarık, gözlerde damla

Sen böyle yürürken tuğla sancakla

İslam zaferleri geliyor akla.”

Şu anda Ağrı’nın gölgesinde Iğdır Ovasında gidiyoruz. Biraz ilerde Mehmetçikler durmakta. Kars kalesinde marş okumaktayız... Elbistan yolları, Malatya, Elazığ, Tunceli, Erzincan...

Erzincan’da bir kuş var

Kanadında gümüş var.

Dese de şarkılar orada Re’fet Kavukçu ve arkadaşlarından başka kim var?...’’

Bu bir mektup ama satırları alt alta koyup okuyun nefis bir şiire dönüşüyor aynı anda. O koskocaman, cesur yüreğin içinde saklı ince duyuş, edebî duygu zenginliği. Bekir ağabeye rahmet duâsıyla...

Avni Anıl ‘ı kaybettik!...

Yunus Emre Kültür Merkezinde, Bakırköy Musıki Cemiyeti ile yıllar önce verdiğimiz konserde solo şarkımdı:

‘’Unutulmuş ne varsa sevgiden geri kalan

Bir kadeh şarap gibi içilmiş şarkılarda

Bütün ışıklar sönmüş terkedilmiş hatıran

Bir senin aydınlığın karanlık sokaklarda.

En sevdiğim şarkılardan biridir Avni Anıl’ın bu muhayyerkürdî şarkısı. Hala katıldığım konserlerde ya da programlarda hissederek söylerim, dinlerken de aynı lezzeti alırım. Ancak artık bu his biraz buruk olacak Çünkü geçtiğimiz cumartesi günü vefat etti Avni Anıl. O da gerçek âleme yol alanlar kervanına katıldı. Eminim aşağıda bazı şarkılarını okuduğunuzda sizinde en beğenerek dinlediğiniz sevdiğiniz şarkıların bestecisinin O olduğunu göreceksiniz. İşte şarkılarından bir kaçı: “ Dilşâd olacak diye kaç yıl avuttu felek; Rüya gibi uçan yıllar biraz durun durun biraz; Biraz kül biraz duman, o benim işte; Mihrâbım diyerek sana yüz vurdum; Kaderimde hep güzeli aradım; Öyle dudak büküp hor gözle bakma ; Gün be gün yaşanan o hatırayı unutup bir yana atmak olmaz ki ;Akşamın olduğu yerde bekle diyorsun gelmiyorsun v e daha niceleri.

23 nisan 1923yılında doğan bestekar, vefat ettiğinde 80 yaşında idi. Anıl’ın çalışma masasında, beş gün önce, kendi el yazısıyla kaleme aldığı, ’Kadir Mevlam sen verirsin bu canı’ ve ’Mihrabım diyerek’ adlı eserlerinin albümünde kullanması için bir sanatçıya verdiği muvafakatname bulunmuş. Allah rahmet etsin.

17.06.2008

E-Posta: alioktay@alioktay. net


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (10.06.2008) - Bu da gelir bu da geçer ağlama!...

  (03.06.2008) - Gönülden dile...

  (27.05.2008) - Adnan Menderes ve bir devlet adamının san'atçıya karşı nezaketi

  (20.05.2008) - Kraliçe II. Elizabeth, Sultan 3. Selim ve Kasımpaşalı Hafız...

  (13.05.2008) - Eyvah çocuğum pop müziği dinliyor!

  (06.05.2008) - Kur’ân’ı güzel okumak

  (22.04.2008) - Sevdim seni, Mâbuduma cânan diye sevdim...

  (09.04.2008) - Bir bestenin hikâyesi

  (28.03.2008) - Gönülden dile

  (18.03.2008) - Nerede kalmıştık?

 
GAZETE 1.SAYFA
Download

Kutlu Doğum Haftası Pdf

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

© Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır