30 Aralık 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR Mobil İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Ali FERŞADOĞLU

Takvâ dairesinde yaşamak


A+ | A-

Takvâ, zannedildiği gibi, dünya işlerinden el etek çekip, sadece ibadetlerin şekil yönü üzerinde hassasiyet göstermek değildir. Hayatın bütün safhalarını, katmanlarını içine alır. Târifi şöyle yapılmaktadır: Takvâ; bütün günahlardan kendini korumak, dinin yasak ettiğinden veya haram olduğunda şüphesi olan şeylerden çekinmek; amel-i salih denen emir dairesinde hayrat kazanmaktır.

Hakkın en çok beğendiği iş takvâ, en temiz, en nezih kulları da müttakiler; yâni takvâ ile yaşayanlardır. Mü’minin en saf, en duru mesajı, en koruyucu elbisesi takvâdır. Onun sayesinde şeytanın vesveseleri tesirsiz kalır. Bütün hayır vesilelerini değerlendirme, bütün şer yollarına karşı kapalı kalma veya kapalı kalmaya çalışma mânâlarına gelen takvâ sayesinde insan; esfel-i sâfilîn denen aşağıların aşağısına yuvarlanmaktan kurtulur ve alâ-yı illiyyin (yüksek mertebeler) yolcusu olur.

İnsan, niçin ibâdet ve takvâ üzere yaşamak zorundadır? Çünkü, insanların yaratılışından maksat, ibâdetin kemâli olan takvâdır. Yâni, istidat (potansiyel yetenek) ve kabiliyete ekilen veya vazife ve yaratılışta kastedilen takvânın kuvveden/potansiyel hâlinden fiile/pratiğe çıkarılması lâzımdır.

Nasıl ki bir insan, bir iş için bir adamı teçhiz ettiği (çeşitli bilgi ve cihazlarla donattığı) zaman, o işin o adamdan yapılmasını ümit eder. Temsilde hata olmaz, Cenâb-ı Hak, insanlara, tekâmül için bir istidat, imtihan için bir kabiliyet ve bir ihtiyar/hür irâde vermiştir. Bu itibarla, Cenâb-ı Hak, insanlardan o işlerin yapılmasını beklemektedir denilebilir. Sanki beşere emrediyor: “Ey beşer! Yüksek ve alçak bütün ecrâmı sizin istifadenize tahsis etmekle sizlere bu kadar izaz ve ikramlarda bulunan Cenâb-ı Hakka ibadet ediniz ve sizlere yaptığı kerâmete karşı liyakatinizi izhar ediniz!”1

İşte hayatlarını, bu takvâ çizgisinde sürdürenler, şeytanın bir hücumuna maruz kaldıklarında vartaya düşmekten kurtulurlar. Doğru ilmin, tâdil-i erkân ile kılınan namazın, sahibini istikamete ve mutluluğa ulaştırması gibi... Bu husus, “Takva sahipleri, kendilerine şeytandan bir vesvese iliştiğinde güzelce düşünürler ve derhal hakkı görüverirler”2 âyetiyle dikkate sunulur. Takvâ çizgisinden sapanlar ise, bundan mahrumdurlar. Altyapıları olmadığından şeytan onları aldatıp vartalara düşürebilir. Meselenin bu yönünü Kur’ân, “Şeytanların kardeşlerine gelince, şeytanlar onları azgınlığa sürüklerler. Sonra yakalarını hiç mi hiç kurtaramazlar”3 şeklinde dikkate verir. Allah sevgisi, yardımı ve koruması da ancak takvâ ile elde edilebilir: “Şüphesiz ki Allah takvâya sarılanlarla, iyilik yapan ve iyi kullukta bulunanlarla beraberdir.” 4

Kur’ân-ı Kerim, takvâyı üç mertebesiyle zikretmiştir: Birincisi, şirki terk; ikincisi, maâsiyi/günahı, isyanı terk; üçüncüsü, mâsivâullahı/Allah’tan gayrısını terk etmektir.

Temizlik ise hasenât/iyilik, sevap, güzellik ile olur. Hasenât da ya kalble olur veya kalıp ve bedenle olur veyahut malla olur. Kalbî amellerin güneşi, imândır. Bedenî amellerin fihristesi, namazdır. Mâlî ibâdetlerin kutbu, zekâttır.5 İnsan taşkınlık ve azgınlıktan ancak takvâ yörüngesinde bulunursa kurtulabilir. Çünkü, insandaki “şehvet gücünü” meşrû çizgiye, takvâ çeker. Bediüzzaman bu noktayı da şöyle aydınlatır:

Kuvve-i şeheviye ile arzda fesat meydana gelir. Gadap gücünün tecavüzüyle de cinayet ve savaşlar olur. Halbuki arz, takva üzerine tesis edilmiş bir mescid hükmündedir.6

Ebedî yolculukta da en mükemmel binek takvâdır: İnsan, mezara, haşre/diriliş meydanına, ebede olan yolculuğunda amele (ibadete) takvâ kuvvetine göre o uzun yolu farklı derecelerde alır. Bir kısım takvâ sahipleri, şimşek gibi; bin senelik yolu bir günde keser. Bir kısmı da, hayal gibi, elli bin senelik bir mesafeyi bir günde kat’ eder.7

Dini görevleri/farzları bilen ve işleyen ve kebâiri (büyük günahları) terk ve günahları işlememek için nefis ve şeytanla mücâhede eden takva üzere ibadet etmesi gerektiği âyetle ortaya konmaktadır:

“Ey insanlar! Sizi ve sizden evvelkileri yaratan Rabbinize ibadet ediniz ki, takva mertebesine vasıl olasınız. Ve yine Rabbinize ibadet ediniz ki, arzı size döşek, semayı binanıza dam yapmış ve semadan suları indirmiş ki, sizlere rızık olmak üzere yerden meyve ve sair gıdaları çıkartsın. Öyleyse, Allah’a misil ve şerik yapmayınız. Bilirsiniz ki, Allah’tan başka mabud ve hâlıkınız yoktur.” 8

Dipnotlar:

1- İşârâtü’l-İ’câz, s. 152-154 Name=371; HotwordStyle=BookDefault;

2- Kur’ân, A’râf, 201.

3- Kur’ân, A’râf, s. 202.

4- Agk, Nahl, 128.

5- İşârâtü’l-İ’câz, s. 45.

6- Age, s. 252.

7- Sözler, s. 27.

8- Kur’ân, Bakara, 21-22.

30.12.2009

E-Posta: [email protected] [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (29.12.2009) - Tefekkürü asla ihmâl etmemeli

  (28.12.2009) - Duâ zırhını giymek

  (27.12.2009) - Hz. Muhammed’i (asm) yegâne model kabul et

  (26.12.2009) - Yeisi yen, ümit ışığını yak

  (25.12.2009) - Ruh sağlığı ve imân

  (24.12.2009) - Davranış ve fiillerimizin kaynağı

  (23.12.2009) - En tesirli savunma mekanizması

  (22.12.2009) - Esmâ-i Hüsnâ, dini gerektirir

  (20.12.2009) - Davranış psikolojimiz ve iman

  (19.12.2009) - Denge ve rûh sağlığı

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Ekrem KILIÇ

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu

Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim oktay usta yemek tarifleri Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl