27 Mayıs 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Kazım GÜLEÇYÜZ

27 Mayıs’la yarım asır


A+ | A-

Tarihimizdeki önemli dönüm noktalarının özel anlamlar taşıyan sene-i devriyelerini peş peşe idrak ediyoruz. İki yıl önce 100. yılını geride bıraktığımız 2. Meşrutiyet, 90. yılını kutladığımız TBMM, üzerinden 60 yıl geçen 14 Mayıs 1950’deki beyaz ihtilâl, geçtiğimiz 23 Mart’ta 50. yıldönümünü idrak ettiğimiz Üstadın vefatı ve bugün de 50. yılında 27 Mayıs...

Sıraladığımız bütün bu yıldönümleri, bize, söz konusu olayları bilâhare yaşanan gelişmelerle birlikte tekrar yorumlayıp, bugüne ve geleceğe ışık tutacak doğru dersler çıkarma fırsatı veriyor.

102 yıl önce 2. Meşrutiyetle başlayan süreçte TBMM’nin ortaya çıkışı, cumhuriyet adı altında kurulan 27 senelik tek parti diktasının ardından 14 Mayıs 1950’de gelen demokrasi hamlesi ve bu süreçte müthiş bir iman ve hürriyet mücadelesi veren Said Nursî’nin 23 Mart 1960’ta vefatından iki sonra gerçekleşen 27 Mayıs askerî darbesi...

Bu birbiriyle bağlantılı, hattâ yer yer iç içe gelişen olaylar silsilesindeki temel dinamikleri, irtibat ve kopmaları çok iyi tahlil etmek lâzım ki, bugün geldiğimiz noktayı doğru anlayabilelim.

Bu tahlilleri isabetli yapabilmek için, bütün bu devirleri yaşayan Bediüzzaman’ın yol gösterici rehberlik ve kılavuzluğuna başvurmak gerekiyor.

2. Meşrutiyetin ilânı sonrasında yaptığı yorumlarda yeni rejimin dayanması gereken temel değerleri “adalet, meşveret ve kanunda inhisar-ı kuvvet” olarak özetleyen Said Nursî, hürriyetin İslâm ahlâkıyla bezenerek süslenmesi halinde yaşayıp gelişebileceği gerçeğine dikkat çekmişti.

Ve şahıs istibdadından kurtulalım derken komite istibdadına yakalanmama uyarısı yapmıştı.

Haklı çıktı. Evvelâ, padişahın istibdadına bayrak açıp hürriyeti getirme iddiasıyla iktidara gelen İttihatçıların komite istibdadı geldi; ardından cumhuriyet adı altında tesis edilip, öncekilerin tamamına rahmet okutacak tek parti diktası...

Bediüzzaman meşrutiyet döneminde irtibat kurup dine hizmet için teşvik ettiği Ahrarların, 1950’de demokratlar olarak tekrar dirilip iktidara gelmesinden sonra aynı teşviklerini sürdürdü.

Ve aynı kadroların hatalarına karşı da yapıcı ve yol gösterici eleştiri ve uyarılarda bulundu.

Hayatının son yıllarında bu ikazları iyice yoğunlaştırdı. Vatan, millet, Kur’ân ve İslâmiyet namına iktidarda muhafazasına çalıştığı demokratlara karşı Halkçıların ırkçılığı elde edip darbe vurabileceği yolundaki endişelerini dile getirdi.

Ve maalesef bu endişeleri de, vefatından iki ay sonra yapılan 27 Mayıs darbesiyle doğrulandı.

Türkiye hâlâ o darbenin kurduğu hukuk dışı ve antidemokratik sistemden çıkabilmiş değil.

Millet iradesine, millete sorulmadan koşulan zoraki ortakların tasallutu, bilhassa asker-yargı vesayeti ve demokratik kontrol altına alınamayan “bürokratik oligarşi” şeklinde devam ediyor.

27 Mayıs’ın en tahripkâr sonuçlarından biri de, sonraki askerî darbeler için yol açmış olması.

Ve ordu içinde darbeci zihniyeti devam ettirecek kadroları teşvik edip yetiştirmek suretiyle, bu müdahale geleneğini adeta sistemleştirmesi.

27 Mayıs’ın devirdiği Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın torunu Emine Gürsoy’un, o dönemde yürüyüş yapan Harbiye öğrencileri ve Yassıada duruşmalarında görevlendirilen genç subaylarla ilgili olarak tuttuğu çeteledeki isimlerin sonraki serencamları bu bağlamda son derece manidar.

İsmail Hakkı Karadayı, Teoman Koman, Çevik Bir, Doğu Aktulga, Fevzi Türkeri, Çetin Doğan, Şener Eruygur, Hurşit Tolon, Tuncer Kılınç ve Yaşar Büyükanıt gibi isimler bunlardan.

28 Şubat’ta, BÇG yapılanmalarında, Ergenekon bağlantılarında, Balyoz adıyla kamuoyuna mal olan darbe planlarında ve de 27 Nisan sürecinde aktif roller üstlenen bu generallerin ortak özelliği, “Yassıada stajı”ndan geçmiş olmaları...

Gürsoy, onlar için “Yassıada’da yetiştirildiler ve hep terfî ettiler” diyor. (Pazar-Vatan, 23.5.10)

Peki, millete ve demokrasiye verdiği zararların yanında, ordudaki tahripkâr sonuçları da hâlâ devam eden 27 Mayıs düzeni ne zaman bitecek?

27.05.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (26.05.2010) - Operasyon ve dizayn

  (25.05.2010) - Vizede keyfîlik

  (23.05.2010) - “Vakıflık” üzerine

  (22.05.2010) - Kerimov’la nereye?

  (21.05.2010) - MGSB değişecek mi?

  (20.05.2010) - CHP iflâh olur mu?

  (19.05.2010) - İşte Nur nesli

  (18.05.2010) - Paket ve referandum

  (16.05.2010) - Gençlere çağrı

  (15.05.2010) - Siyasette de demokrasi


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.