20 Mayıs 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR Mobil İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Umut YAVUZ

Zırva tevil götürmez!


A+ | A-

Siyasette körü körüne tarafgirlik öyle bir hastalıktır ki, her olayı her vakıayı tevil yoluna giderek yine de kendinizi haklı çıkarmaya çalışırsınız. Bu hem inattır, hem de bir nevî geçici körlük durumudur.

Ancak siyasette ilke ve düsturlara dayanarak, durduğu çizgiyi asla değiştirmeyen, şahıslara ve günlük hadiselere takılmadan, tablonun bütününe bakarak, hakikatleri görerek duruşunu muhafaza edenler bu durumdan müstesnadır.

Tevil, kör tarafgirler elindeki bir silâhtır. Ancak bu silâhın namlusu zahiren karşı cenahlara doğrultulmuş gibi görünse de, esasında en nihayetinde körlüğünün farkında olmadan etrafa ateş eden kör tarafgirin bizzat kendisine doğrulmuştur. Zira bu tavrından ve duruşundan netice itibariyle zarar görecek olan tarafgir kişinin ta kendisidir.

Siyaset gibi aldatıcı ve hileli oyunların döndüğü bir zeminde günlük hadiselere, sözlere ve yüzeysel bilgiye dayanan çıkarımlarla yol almak kuvvetle muhtemeldir ki, yoldan çıkmaya sebebiyet verecektir.

Fitne ve fesadın kol gezdiği ve manevî tehlikelerin etrafı sarıp sarmaladığı bu gibi zamanlarda en selâmetli ve güvenli yolun “cadde-i kübra-yı Kur’âniye” olduğu konusunda kimsenin şüphesi yoktur. Dolayısıyla eğer ahir zamanın bu tehlikeli ikliminde güvenle yol almak istersek, içtimaî hayatın her safhasında bu cadde-i kübra mânâsından uzaklaşmamamız gerekecektir. Bu duruş siyaset için de geçerlidir. Hatta siyaset için daha da fazla geçerlidir, zira en kaypak zemin, savrulmaların en çok yaşandığı, kopmaların zirve yaptığı ve imtihanların en çetin olduğu zeminlerden biri siyaset zeminidir. Kaybedenler, savrulanlar ve kopanların ekseriyeti siyaset zemininde cadde-i kübrayı terk etmeleri sebebiyle bu vartaya düşmüşlerdir.

Dolayısıyla siyaset meselesinde karar verirken, tevile mahal bırakmayacak şekilde, düsturlara ve ilkelere dayanarak ve de cadde-i Kübra-yı Kur’ânîye’nin güvenli şeritlerinde yol almak lâzımdır.

Halbuki bugün bazı kafalar, hadiseler ve geçen zaman bile kendilerinin aleyhinde cereyan etse bile, biraz inatlarından, biraz körlüklerinden biraz da tevil etme hastalığından dolayı hakikati göremiyorlar. Sözgelimi siyasetin aktörleri meydanlarda, zirvelerde, kürsülerde adeta aslan kesilerek, namus sözleri vererek, restler çekerek, bağırarak ve çağırarak gösterdikleri yiğitliklerini, esas yeri geldiğinde diplomasi cambazlığına soyunarak göstermeyince; veto edebilecekken şerh düşmekle yetinince; çözebilecekken, bedel ödememeye yanaşınca; kökten çözebilecekken sun'î gündemler ve tartışmalarla uyutmaya yeltenince; bu bazı kafalar hemen tevil yoluna giderek kendilerini haklı görmeye ve göstermeye çalışıyorlar. Ya susup görmezden geliyorlar ya da tevil ediyorlar. Yapacaktı da yapamadı, olacaktı da olamadı, edecekti de edemedi diyorlar… Söyleyecek hiçbir şey kalmayınca da, “vardır bir bildikleri” diyerek, bir bilinmezliğe havale ediyorlar…

Başta da söylediğimiz gibi tevil etmek bir silâhtır. Ama namlusu bizzat bu kör tevili gerçekleştirenlere yönelmiştir.

Hadiseler ve zaman ise en büyük müfessirdir. Gün gelecek başka söze hacet kalmayacak. Tıpkı bugüne kadar olduğu gibi, zaman kendiliğinden, tefsirini gerçekleştirecek ve hakikati ayan beyan gösterecek.

Bu hengâmda, kimileri cadde-i kübra’nın şaşmaz düsturlarına dayanarak duruşlarını belirler, kimileri ise tarafgir, geçici ve körcesine bir inatla tevil yoluna gider…

Ama hiç değişmeyecek bir hakikat var ki; o da: “Zırva tevil götürmez…”

20.05.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Geri


Önceki Yazıları

  (11.05.2010) - Ahlâksız savaş

  (08.05.2010) - Açılım neyi açıyor?

  (03.05.2010) - İktidar ile yozlaşmak

  (10.03.2010) - Muktedir olmanın formülü bulundu mu?

  (05.03.2010) - Türkiye’yi idare ediyorlar!

  (27.02.2010) - Bütün vesayetleri bitirecek zihniyet

  (25.02.2010) - Kaostan demokrasi devşirmek

  (19.12.2009) - İsrail ile bir yıllık dalgalı ilişki

  (13.12.2009) - Avrupa’nın refleksleri tabiî karşılanmalıdır

  (06.12.2009) - El Kaide’nin eylem felsefesi

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu

Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Yeni Asya Gazetesi - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat-Promosyon - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım